Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
Yayınlayanpınar kalender Değiştirilmiş 7 yıl önce
2
GİRİŞ Bağlanma doğumdan itibaren gelişen ve yaşam boyu devamlılık gösteren bir fenomendir. Bowbly bağlanmayı özellikle gerilim yaratan durumlarda bakım veren kişiye karşı yakınlık İsteme ve bu yakınlığı devamlı hale getirme eğilimi sonucunda oluşan sürekli duygusal bağ Olarak tanımlanır. Ainsworth Güvenli bağlanma Kaygılı bağlanma Kaçınmacı Kişinin erken dönemde ki bağlanma stili onun yaşamının tamamında ilişkilerini etkilemektedir. Kişinin bağlanma stillerine göre kendisini ve çevresini algılayış biçimi değişmekteve bu da kaygı düzeyine etki etmektedir. Kaygı günümüzde pek çok şekilde tanımlanmıştır. Speilberg ve arkadaşları kaygıyı kişinin herhangi bir tehlike olmaksızın yaşadığı bedensel, Duygusal ve zihinsel değişimlerle ortaya çıkan tedirginlik durumu olarak tanımlanmıştır Yavuzer,sebebi belli olmadan yaşamın her döneminde hissedilen gerginlik,sinirlilik,şeklinde Ortaya çıkan ve hoşa gitmeyen kaygı durumu. Durumluluk Sürekli
4
MAKALE İNCELEMELERİ Üniversite Öğrencilerinin Sürekli Kaygı ve Denetim Odaklarının Bağlanma Stilleri Açısından İncelenmesi Örneklem:Selçuk Üniversitesi’nde öğrenim görmekte olan 1., 2., 3. ve 4. sınıflardaki 480 Öğrenci Veri Toplama Araçları: Sürekli Kaygı Envanteri Rotterdam Denetim Odağı Ölçeği Yakın ilişkilerde Yaşantılar Envanteri Amacı:Üniversite öğrencilerinin sürekli kaygı ve denetim odaklarının bağlanma stillerine göre ele alınmasıdır. Çalışma 2009 yılında Dilmaç, Hamarta ve Arslan tarafından yapılmıştır. Bulgularına bakıldığında ; Saplantılı ve korkulu bağlanma stilline sahip bireylerde güvenli bağlanma stiline sahip bireylere göre daha yüksek kaygı Neden?Çünkü güvenli bağlanma stillerine sahip birey olumlu benlik algısı Geliştirmekle bu da kişide kaygıyı azaltmaktadır. Güvenli Bağlanma Stili Güvensiz (Kararsız,Kaçınan) Düşük kaygı Yüksek kaygı
5
İncelenen 2. Makale : Orta Çocukluk Döneminde Ebeveynlere Bağlanma,Benlik Algısı ve Kaygı Açısından İncelenmesi Örneklem:Ankara’da bir üniversiteye bağlı vakıf ilköğretim okulu 5. ve 6. sınıfa giden 194 öğrenci oluşturmaktadır. Amacı :Orta Çocukluk Döneminde Ebeveyne Güvenli Bağlanan Bireylerin Benlik Alanlarında Gelişim ve Kaygı Arasındaki İlişkiyi İncelemektedir. Veri Toplama Araçları:Kerns Güvenli Bağlanma Ölçeği Harter Benlik Algısı Ölçeği Çocuklar için Sürekli Kaygı Envanteri Bulgulara bakıldığında ; Her iki ebeveyne de güvenli bağlanmanın sonucunda, kişinin Sahip olduğu bu bağlanma türünün olumlu benlik değerlendirmelerine katkı sağladığı ve böylelikle kişide kaygıyı azaltarak sağlıklı bir psikolojik gelişime ortam hazırladığı savunulmaktadır. Literatürle ilişkisine bakıldığında, Kerns ve arkadaşlarının (1996) sadece anneye bağlanma ve benlik alanları ile kaygı arasında bulduğu sonuçlarla tutarlılık göstermektedir
6
İncelenen Son Çalışma : Tam Aileye ve Tek Ebeveyne Sahip Ailelerden Gelen 7-12 Yaşlar Arasındaki Çocukların Bağlanma Stilleri ve Kaygı Durumları Arasında İlişki Örneklem:İstanbul Kartal ilçesinde bulunan ilköğretim okullarında eğitim gören 7-12 yaş arasındaki öğrencilerden tek ebeveyne sahip 20 erkek 22 kız ve tam aileye sahip 24 Erkek ve 34 kız olmak üzere toplam 100 öğrenci Veri Toplama Araçları:Bireyi Tanıma Çizelgesi Bağlılık Stilleri Anket Formu Çocuklar için Durumluluk ve Sürekli Kaygı Envanteri Çalışmanın Amacı: Anne babası boşanmış 7-12 yaşları arasındaki çocuklarla aynı Yaştaki anne babası boşanmamış çocukların bağlanma stilleri ve kaygı durumları arasındaki ilişkinin karşılaştırılmasıdır. Çalışma 2009 yılında Turan Cebeci tarafından yapılmış bir yüksek lisans tezidir. Araştırmanın bulgularına bakıldığında ;boşanmış ebeveyne sahip çocukların Güvenli bağlanma durumları ile durumluk kaygı düzeyleri arasında negatif yönde bir ilişki Vardır.Yani bu örneklem üzerinde bakıldığında güvenli bağlanmanın sonucunda kaygı Düzeyinin azaldığı görülmektedir. Ayrıca boşanmış ebeveynlere sahip çocukların durumluk ve sürekli kaygı ortalamalarının tam aileye sahip çocukların durumluk ve sürekli kaygı ortalamalarından yüksek olduğu görülmüştür.
7
Araştırma sonucunun literatür ile ilişkisine bakıldığında, Öztürk’ün (2006) 9-13 yaş grubu üzerinde yaptığı araştırmanın bulgularıyla benzerlik göstermektedir. Bu araştırmaya göre de, tek ebeveynli çocukların kaygı düzeyinin, tam aileye sahip olan çocukların kaygı düzeylerinden daha fazla olduğu görülmüştür. Öte yandan Cherlin ve arkadaşlarının (1991) yaptıkları ve tek ebeveyne sahip olan çocukların tam aileye sahip çocuklara oranla daha fazla davranış sorunu sergilededikleri ve okul başarılarının daha düşük olduğu sonucuyla benzerlik göstermektedir
8
SONUÇ İncelenen 2 makale ve 1 tez ortak olarak bağlanma stilleri ve kaygı değişkenlerini ele almışlardır. Çalışmada incelenen 2 makalenin sonuçları genel olarak değerlendirildiğinde;sürekli kaygı Ve kaygılı bağlanma arasında pozitif yönde anlamlı bir ilişki olduğu söylenebilir. Bretherton(1985) ve Thompson’a(1999) göre, anne-babaya güvenli bağlanma sonucunda birey kendisine yönelik olumlu benlik değerlendirmesi geliştirmekte ve bu da kişideki kaygıyı azaltmaktadır. Çalışmada incelenen teze bakıldığında ise,Turan Cebeci(2009) güvenli ve güvensiz bağlanma stilini,tek ebeveyne sahip çocuklar ve tam aileye sahip çocuklar açısından karşılaştırmıştır. Buna göre,boşanmış ya da boşanmamış ebeveyne sahip olma durumuna göre sürekli ve durumluk kaygı puan ortalamaları arasında fark olduğu görülmüştür.
9
Tam aileye sahip çocuklarda bağlanma stili ile kaygı arasında fark görülmezken,tek ebeveyne sahip çocukların güvenli bağlanma ve kaygı ortalamaları arasında negatif bir ilişki olduğu görülmüştür. Bu tezin,ebeveynlerin boşanma öncesinde ve sonrasında çocukların en az zararla kurtarabilmeleri açısından uzmanlara, ebeveynlere ve öğretmenlere yol gösterici bir kaynak olabileceği düşünülmektedir.
10
ESRA SARIÇAMLIK ECE ÇELEBİ SİBEL TAŞKAN SERAP MİNAZ KIRATİK
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.