Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanVİLDAN TERZİ Değiştirilmiş 8 yıl önce
2
İLETİŞİM NEDİR?
3
İnsanlarla iletişim kurmak, birbirini anlama sürecinde merdivenin ilk basamağıdır. Karşılıklı konuşmak, Beden haraketleri,yüz mimikleri, anlatmak istenilen davranışlar ile karşı tarafa doğru şekilde aktarmak ve ses tonu iyi bir iletişim için olmazsa olmazlardandır.
4
Çocuklar ile iletişim kurmak ise yetişkin ise yetişkin bireylerle iletişim kurmaya göre biraz farklı davranmamızı gerektiren bir durumdur. Engelli çocuklarla iletişim kurmak ise normal akranlarına davranmak şeklimizden farklılaşmamakla beraber sadece biraz daha özveri ve çaba gerektiren bir durumdur. Amacımız acımak, inkar etmek, üzülmek, kaygılanmak değil. Tanıyıp kaynaşmak. Amacımız acımak dışlamak değil, tanıyıp özelliklerini, ihtiyaçlarını anlamak! olmalıdır
5
AİLENİN YAŞADIGI SÜREÇLER Gelişimsel yetersizliği olan çocuğun varlığıyla beraber ailede bir takım sıkıntı ve zorluklar yaşanmaya başlamaktadır. Genellikle aileye stres oluşturan nedenlerden biri, harika çocuk hayalinin yıkılması ve bu durumda ailenin çocuğu kabullenmekte yaşadığı duygusal bunalımı atlatma zorluğudur Çocuğun yetersizliğini kesin olarak tanımlandıktan sonra, aile bireylerinin çocuğu ve engelini kabullenebilmesi çok önemlidir. Ancak aileler bu sürece ulaşıncaya kadar bazı aşamalardan geçmektedirler.
6
1.Şok: Çocuğunun engelli olduğunu öğrenen ailelerde sıklıkla gözlenen tepkilerden ilkidir. Genellikle bu durum; ağlama, tepkisiz kalma ve kendini çaresiz hissetme şeklinde ortaya konmaktadır. 2.Reddetme: Bazı anne-babalar çocuklarının engelli olduğunu kabul etmek istemeyebilirler, bir savunma mekanizması olan reddetme, bilinmeyene karşı duyulan korkudan kaynaklanmaktadır. 3. Acı Çekme ve Depresyon: Genellikle anne-babalar engelli çocuğa sahip olmaları nedeniyle hayal kırıklığına uğrarlar. Çoğunlukla anne-babalar için engel ;hayallerinde yaşattıkları ideal çocuğun yok olmasının sembolü olabilmektedir, Böyle bir durumda duyulan acı, gerçekten çok sevilen birinin kaybedilmesi karşısında duyulan acıya eştir. Acı çekme, gerçeğin kabul edilmesini kolaylaştıran bir duygu olarak görülmektedir.
7
4.Suçluluk Duyma : engelli çocuğa sahip olan her ailede yoğun olarak, acı çekme ile gözlenen tepkilerdendir. Anne babaların çocuklarındaki engele kendilerinin neden olduklarını düşünmelerinden ya da bazı hatalı davranışları sonucunda tanrı tarafından cezalandırılmış olabileceklerine inanmalarından kaynaklanabilmektedir. 5.Kararsızlık: Engelli çocuğa sahip olan bazı anne babalarda, duruma hemen uyum sağlama gözlenirken, bazılarında bu süreç daha uzun sürmektedir. Kabullenmede görülen kararsızlık, aile bireylerinin birbirlerini suçlamalarından kaynaklanabilmektedir. 6.Kızgınlık Duyma: Kızgınlık duyma, genellikle anne babaların kabullenme sürecinde yaşanılan ve kabullenmeyi engelleyici duygudur. "Neden ben?", "neden benim/bizim çocuğumuz" soruları sıklıkla sorulur.
8
7.Utanma: Her anne-baba kendi çocuğunun başarılı olmasını, onaylanmasını ve kabul görmesini arzu eder ve bundan da son derece gurur duyar. Oysa engelli çocuğun, çevrede kabul görmemesi, hatta alay edilmesi, acınması, korkulması ve reddedilmesi gibi olumsuz tutum ve davranışlar yaşayabilmektedirler. 8.Uzlaşma: Bu davranışları gösteren kişiler, sıklıkla "eğer çocuğuma bir çare bulursan, hayatımı sonuna kadar sana adarım" inancını taşımaktadırlar. Çocuğun derdine çare bulunması, ailelerde son girişim olarak ele alınmaktadır. 9.Uyum Sağlama ya da kabul Etme: Anne babanın çocuklarıyla daha olumlu ilişkiler kurabileceklerini fark etmeleriyle başlayan bir süreçtir. Aile üyelerinin tümünün, engelli çocuğun ailelerindeki varlığı gerçeğini kabul etmeleri aşamasıdır.
9
GELİŞİMSEL YETERSİZLİĞİ OLAN ÇOCUKLARLA İLETİŞİMDE EN SIK YAPILAN HATALAR En büyük hatamız ‘dinlemiyoruz’, dinlemediğimiz için ‘anlamıyoruz’, anlamadığımız için de ‘varsayıyoruz’. Bu da iletişim kurmuyorsunuz, çocuğunuzdan ‘vazgeçmişsiniz’ demek. Çocukla birlikte yol almanın yollarını aramalıyız. Kullanılacak dil konusunda da ebeveynlerin özellikle bazı dil kalıplarını kullanmamaları gerek. Biz alıştık artık. (Alışmayın, hala yapabileceğiniz şeyler var.) Her yolu denedik, artık tamam! (Dünya her gün, her saniye değişiyor.) Tükendik. (Böyle dediğinizde size daha fazla ihtiyaçları var.) Ben çocuğuma yatırım yapmalıyım. (En büyük endişenizi ortadan kaldırmak için toplumu da bilinçlendirin.)
10
NASIL BİR İLETİŞİM KURMALIYIZ? Engelli bireylerle iletişim kurarken mutlaka sabırlı ve anlayışlı olunmalıdır. Engelli bireyin bilgileri tam olarak anlaması ve algılaması için ona zaman tanınmalı, cesaretlendirilmeli ve teşvik edilmelidir. Yapılması istenilen şeyler basit bir dille ve her zaman kısa cümlelerle ifade edilmelidir. Onun seviyesine inip göz teması kurulmalıdır. Kafa karıştırıcı ayrıntılı tariflerden kaçınılmalı, anlatılanlar gerektiğinde görsel örneklerle de desteklenmelidir.
11
Anlatılamayan yada zihinsel engelli bireyin anlayamadığı cümleleri değişik kelimeler kullanarak yeniden tekrarlamak gerekli olabilir. bireyin konuşmalarına ilgisiz kalınmamalı, iletişim sırasında mutlaka göz teması kurulmalıdır. Sözlü iletişime dikkat edildiği kadar beden diline ve yüz ifadesine de dikkat edilmesi gereklidir Bireylerin kendi kendilerine bir şeyler yapabilmelerini ve başarabilmelerini sağlamak için onlara şans tanınmalı ve fırsat verilmelidir. Her zaman sevgi ve şefkat ile yaklaşılmalıdır.
12
Gelin dikkatimizi yapamadıklarına, farklılıklarına, zayıflıklarına değil; yapabildiklerine, başarabildiklerine verelim. Bu sizler için çok önemli. Çünkü zamanınızı hayıflanarak, üzülerek, acıyarak geçirirseniz bu çocukların kendilerine özgü o çok özel ve çok sevgi dolu yanlarını göremeyebilir, kaçırırsınız
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.