Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
çocuklarla nasıl iletişim kurmalıyız?
DENİZ KAYA- PSİKOLOJİK DANIŞMAN
2
İLETİŞİM NE DEMEK? Kişilerin birbirlerine bilinçli veya bilinçsiz olarak iletmek istedikleri duygu ve düşüncelerini aktardıkları bir süreçtir.
3
Başarılı bir iletişimin temel konuları nelerdir?
1- Karşımızdaki Kişilere Saygı Duymak 2- Gerçekten ve Doğal Davranmak 3- Empati Yapmak
4
İletişim sadece konuşmak değildir. İletişim aynı zamanda;
Ne söylediğinizi bilmek, Bunu ne zaman söylemenin daha uygun olacağına, Nerede söylemenin doğru olduğuna karar vermek, En iyi nasıl söyleneceği hususunda fikir yürütmek, Olayları basite indirgeyerek sunabilmek, Akıcı bir dille ve karşınızdaki kişiyle göz kontağı kurarak konuşabilmek, Dikkati yoğunlaştırabilmek ve karşınızdaki kişinin verilen mesajı anlayıp anlamadığını kontrol edebilmektir.
5
AİLEDE İLETİŞİM ENGELLERİ
1.Emir vermek, Yönlendirmek: Bu iletiler kişinin duygularının önemsiz olduğu mesajını verir. Kişi diğer kişinin istediğini yapma zorunluluğunu hisseder. 2.Uyarmak, Gözdağı vermek: Bu iletiler de emir verme ve yönlendirmeye benzer; ancak kişinin vereceği yanıtın karşılığı olacak tümceleri de içerir. Kişinin isteklerine saygı duyulmadığı mesajını verir. Bu durum kişide öfke ve düşmanlık yaratır. 3.Ahlak dersi vermek: Bu tür ilişkilerde otoritenin ve zorunlulukların gücü kişiye karşı kullanılır. “yapmalısın, etmelisin” mesajlarını iletir ve bireyi karşı koymaya zorlar. 4.Öğüt vermek ve çözüm önerileri getirmek: Kişinin sorunlarını kendi kendisine çözeceği yeteneğinin olmadığına inanıldığını gösterir.
7
5.Öğretme, nutuk çekme, mantıklı düşünceler önerme: Bu durum aile içinde o anda herhangi bir sorun yokken çocuklar tarafından kabul edilebiliyor; ancak, sorun anında bu durum kabul edilmiyor ve daha fazla çatışmalara neden oluyor. Mantıklı düşünceler önerme çocuğun mantıksız ve bilgisiz olduğuna dair mesaj iletir. 6.Yargılamak, eleştirmek, suçlamak,aynı düşüncede olmamak: Bu iletiler çocuk üzerinde diğerlerinden daha fazla olumsuz etki yapar. Bu değerlendirmeler çocuğun benlik saygısını düşürür. Çocuklar hakkında yapılan olumsuz değerlendirmeler çocuğun kendisini değersiz, yetersiz görmesine neden olur. 7.Övmek, aynı düşüncede olmak, olumlu değerlendirmeler yapmak: Genel inanç olarak bu durumun çocuğa zarar vereceği hiç düşünülmez. Çocuğun öz imgesine uymayan değerlendirmelerin yapılması çocukta kızgınlık yaratır. Çocuklar bu iletileri anne babanın kendilerini yönlendirme ve isteğini yaptırma girişimi için kurnazlık olarak yorumlarlar. “Siz böyle söyleyince sanki ben daha çok mu çalışacağım?” gibi düşünürler. Övgü ise başkalarının yanında yapılıyorsa çocuğu utandırır. Aşırı övgü sonucunda çocuk buna alışır ve övülmeye gereksinim duymaya başlar. 8.Ad takmak, alay etmek: Çocuğun benlik saygısı üzerinde olumsuz etki yapar.
8
9.Yorumlamak, analiz etmek, tanı koymak: Bu durum çocuğun konuşmasını, kendi duygularını ifade etmesini engeller. 10.Güven vermek, desteklemek, avutmak, duygularını paylaşmak: Anne babalar çocuklarının duygularını tam olarak anlamadıklarında ortaya çıkar. Böyle bir durumda sorun hiç yokmuş gibi algılanıp avutma eğilimine gidilir.” Üzülme yarın her şey düzelecek, kendini daha iyi hissedeceksin” gibi mesajların verilmesi çocuğun önemsenmediği hissini verir. 11.Soru sormak, sınamak, sorgulamak: Çocuk sorgulanıyor hissine kapıldığında bu durum onda güvensizlik, kuşku oluşturur. 12.Sözünden dönmek, oyalamak, alay etmek, şakacı davranmak, konuyu saptırmak: Böyle iletiler yüzünden çocuk anne babasının onunla ilgilenmediğini, duygularına saygı göstermediğini belki de onu dışladığını, dikkâte almadığını düşünür. Çocuklar sorunlarını dile getirdiklerinde çok ciddidir. Şaka ve espriyle karşılık vermek onları incitebilir ve itilmişlik kenara atılmışlık duygusunu verir.
10
Dinleme Becerisi a) Pasif – Edilgen Dinleme: b) Kapı Aralayıcı Mesajlar c) Etkin Dinleme (Katılımlı Dinleme)
12
Çocuklar dinlenmemeleri ve ciddiye alınmamaları konusunda aşırı duyarlıdırlar. Dinlenmediklerini hemen fark ederler. Uzun süre dinlenmeyen çocuklar savunmaya geçebilirler, işbirliğine yatkın olmazlar ve içlerine çekilebilirler. Israrlarına rağmen annesinin kendisini dinlememesi üzerine ellerini ısıran çocuk örneği vardır. Çocuklar çoğunlukla dinlenmeme nedeniyle çalma, saldırganlık, kendine zarar verme davranışlarıyla “Lütfen beni dinle. Duygusal bir kırıklık yaşıyorum, dikkatini bana ver” mesajını iletmektedirler. Anne babasının kendisini dinlediğini gören çocuk önce, kendisine değer ve önem verildiğini, kabul edildiğini, buna bağlı olarak da sevildiğini düşünür. Aynı zamanda çocuk duygularını ifade etme olanağı bulduğundan “anlaşıldım” duygusunu yaşar ve rahatlar. Bu durum, hem benlik saygısının artmasına, hem de kendisini dinleyen kişiye yakınlık duymasına neden olur. Bu sağlıklı mesaj akışı çocuğun ailesiyle bağını güçlendirir ve iletişimin devamını sağlar.
13
DUYGULARINI İFADE ETMEDE ÇOCUĞA YARDIM
Herhangi biri tarafından sorgulandığı, suçlandığı veya öğüt verildiği zaman, çocuğun yapıcı ve olumlu düşünmesi zordur. Basit bir “Ya...Hımm...Anlıyorum” bile bazen çok işe yarar. Bu tür onaylamalar, anlayışlı, sıcak bir “hıhım” la da pekiştirildiğinde, çocuğa kendi düşünce ve duygularını keşfetmesi için ortam hazırlar ve kendi çözümlerine ulaşmasını sağlar. Günlük yaşamda anne-baba çocuk ilişkisinde yer yer mücadele yaşanır. Zamanın yetersizliği bazen bu mücadeleyi öylesine arttırır ki ebeveynle-çocuk, karşılıklı olarak birbirlerine “düşman” gibi görünebilirler.
14
Anne-babanın “ellerini yıka”, “elbiselerini as”, “ödevini bitirdin mi
Anne-babanın “ellerini yıka”, “elbiselerini as”, “ödevini bitirdin mi?”, “pijamalarını giy”, “yatağa gir”, “uyu” şeklindeki komutları zaman zaman çocuğun, “ Ben ne istersem onu yaparım” şeklindeki olumsuz tepkisine neden olabilir. Ebeveynin “benim istediğimi yapacaksın” yanıtıyla savaş başlar. Burada anne-baba suçlarken, tehdit ederken, emir verirken, uyarırken, şu soruya kafasında yanıt bulmalıdır: Çocuk olsaydım bu durumda ben neler hissederdim? Burada önemli olan ebeveynin gördüğünü söyleyerek, sorunu dile getirerek, gerektiğinde çocuğu bilgilendirerek ve kendi duygularını yansıtarak işbirliği içine girmesidir. Anne babanın kendisini çocuğun yerine koyduğunda yapacağı yaklaşım, suçlama ve tehdit etme içermeyeceğinden çocuğa, karşısında olmak yerine onun yanında olduğu mesajını verecektir. Bunu yapmak için nerede hatalı olduğunu söylemek yerine, durumu anlatabilirsiniz, bilgi verebilirsiniz, uzun uzun anlatmak yerine bir sözcükle özetleyebilirsiniz. Çok fazla soru sormayın.
15
ÖNERİLER Çocuğunuza zaman ayırın. Çocuğunuzla geçmiş zaman asla boşa geçmiş zaman değildir. Çocuğu sevmek, ona bolca ve pahalı oyuncak almak değil onunla ortak faaliyetleri paylaşmak, ona zaman ayırmak, onunla oyun oynamaktır. Çocuğu sevmek sözle sevgiyi ifade etmenin ötesinde, eylemle bu duyguyu ona yaşatmaktır. Çocuğunuzla birlikte olduğunuz zaman tüm dikkatinizi ona yoğunlaştırın. Bu nedenle de, başka bir işle meşgulken değil, kendinizi rahat hissettiğinizde çocuğunuzla ilgilenerek, anne ya da baba olmanın keyfini çıkarın. Aşağılamak, suçlamak, çocuk adına karar vermek yerine, çocuğu dinleyin. Dinlendiğini düşünen çocuk kabul edildiğini, dolayısıyla sevildiğini düşünen çocuktur.
16
Göz kontağı kurarak, gülümseyerek kabul belirtisini beden diliyle pekiştirin. Böylelikle çocuk “kişiliğine saygı duyulduğunu” düşünerek iletişimini sürdürür. Anne ve babasının kendisini dinlediğini gören çocuk duygularını ifade etme olanağı bulur. Aldığı tepkilerle “anlaşıldım” duygusunu yaşar. Böylelikle rahatlar. Çocuğunuza karşı davranışlarınızda tutarlı olun. Kendi içinizde çelişkili davranışlarda bulunmanız ya da anne ve babanın birbiriyle çelişen biçimde davranması, çocuğu “doğruyu bulma” konusunda zorlar. Çocuğunuzu başka çocuklarla karşılaştırmayın. Çocuk, anne babası tarafından önemsenmek, değerli bir insan olarak kabul edilmek ihtiyacındadır. Onun diğer çocuklarla karşılaştırılması, kendini değerli bir insan olarak görmesini engeller. Çocuğun kendine özgü, bağımsız bir birey olarak kabul edilmesi, ruh sağlığının temelini oluşturur.
17
DİSİPLİN Disiplin; Çocuk eğitiminin bir parçasıdır. İsmi ne olursa olsun , disiplinin önde gelen ilgi alanı , davranışı etkili bir şekilde ele almaktır. Disiplin bu nedenle çocuğun gelişiminde önemli rol oynar. Disiplinin üç temel amacı vardır. Bunlar ; 1-Sevgi ve güven ilişkisi geliştirmek 2-Benlik değerinin temelini atmak 3-Başkalarını anlayarak ve onların kişiliklerine saygı göstererek model görevini gerçekleştirmek olarak sınırlandırılabilir.
18
Disiplin , aile içindeki denge ve düzenin oluşturulmasında büyük önem taşır. Ancak disiplin çoğunlukla “cezalandırma” ile eşanlamda değerlendirilir. Her ne kadar kelime anlamıyla “katılık” ve “kuralcılık” gibi kavramları çağrıştırıyor olsa da gerçek anlamda disiplin , çocuğun topluma uyumu üzerine yoğunlaşmakta , davranışı yönlendirmeyi amaçlamaktadır. Disiplin , çocuğa istenilen davranış ve alışkanlıkları öğretmek , kendi kendini denetleme ya da iç denetim demek olan ahlak gelişimini sağlamaktadır. Bu da dıştan gelen bir zorlamayla olmaz. Önemli olan , içselleşmiş bir sorumluluk duygusunun oluşturulmasıdır.
19
Cezalandırma Yerine Başka Seçenekler
Erişkin , çocuğu yönlendirirken tutarlı olmalı ve bazı davranış girişimlerinin süreklilik kazanabilmesi için övgüden yaralanmalıdır. Derdini anlatacak yaşta olmayan çocuklarla ilgilenirken , yetişkinin öncelikle, bu nedeni tahminler yürüterek keşfetmesi gerekir. Ağlayan bir bebek gibi , yaramazlık yapan çocuk da , bir ihtiyacı dile getirmek için anne ve babasının dikkatini çekmek üzere bu davranışı gerçekleştirmektedir. Özellikle iletişim kurulduktan , istenen ve istenmeyen davranışlardan haberdar olduktan sonra çocuk istenmeyen davranışta ısrar ediyorsa ; bu ısrarında ebeveyne yönelik bir amaç ve mesaj bulunmaktadır. Kabul edilemez bir davranışla karşılaştığınızda onun yerine kabul edilen bir davranışı koymaya çalışın.
21
Bir çocuk sevilmediğini hissettiği sürece kendini değersiz ya da yetersiz hisseder. Freud
23
SINIR KOYMA Çocuklar yaşadıkları dünyanın kurallarını anlamak isterler ve buna ihtiyaçları vardır. Onlardan ne beklediğini, diğer insanlarla birlikteyken durdukları yeri, ne kadar ileri gidebileceklerini ve çok ileri gittikleri zaman neler olacağını bilmek isterler. Büyüdükçe artan beceri ve kapasitelerini ölçebilmek ihtiyacındadırlar. Sınırları, bu öğrenme keşfetme sürecinde çok önemli bir role sahiptir. Ama ana babaların öğretmeye çalıştıkları dersler gönderilen sinyaller çok net olmadığı zaman kolayca yıkılabilir. Sınırların etkili bir şekilde belirlenmediği evlerde büyüyen çocukların yaşadıkları da buna çok benzerdir. Dünyaya açıldıklarında, çatışmalar, rededilmeler ve olumsuz tepkilerle karşılaşırlar. Çocuklara dünya ile başarılı ilişkiler kurmaları için ihtiyaçları olan sinyallerin sağlanması bu tür çatışmaları ortadan kaldıracaktır.
24
Sınırlar, Çocukların Araştırma Yapılarına Yardımcı Olur
Sınırlar Onaylanan Davranışları Tanımlar Sınırlar İlişkileri Tanımlar Sınırlar Büyümenin Ölçütüdür Sınırları Güvenlik Sağlar Sınırlar Belirleme Dinamik Bir Süreçtir Sınırlar Ve Sağlıklı Gelişme Çok Kısıtlayıcı Olan Sınırlar (Aşırı Kontrol) Çok Geniş Olan Sınırlar (Kontrolsüzlük) Tutarsız Olan Sınırlar (Karışık Kontrol) Dengeli Sınırlar (Dengeli Kontrol) Çocuklar Büyüdükçe Sınırların Ayarlanması
25
“Temelinde sevgi olan hiçbir eğitim başarısızlığa uğramaz” Pestallozi
26
Sağlıksız ailede gizli kurallar:
1.Denetleme: 2.Mükemmeliyetçilik: 3.Suçlama: 4.Beş temel özgürlüğün inkârı: 5.Konuşmanın yasak olması: 6.Küskünlük ve kırgınlıkların sürdürülmesi: 7.Kimseye güvenmeme:
28
ETKİLİ ANA BABA EĞİTİMİ
1. ANA-BABALAR SUÇLANIR AMA EĞİTİLMEZ
30
2. ANA-BABALAR TANRI DEĞİL İNSANDIR
32
3.ÇOCUKLARIN SİZINLE KONUŞMASI İÇİN ONLARI NASIL DINLEMELİSİNİZ?
4. BEN İLETİLERİNE İŞLERLİK KAZANDIRMAK
34
5. ORTAMI DEĞİŞTİREREK KABUL EDİLMEYEN DAVRANIŞI DEĞİŞTİRMEK
6. ANABABA ÇOCUK ÇATIŞMALARI: KİM KAZANMALI?
35
UNUTMAMAK GEREKİR Kİ:
36
DİNLEDİĞİNİZ İÇİN TEŞEKKÜRLER DENİZ KAYA
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.