Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanAydin Izzet Değiştirilmiş 8 yıl önce
1
1
2
2 Edimsel (Operant) koşullanmaya bazen Araçsal (instrumental) koşullanma da denir.
3
3 Puzzle boxes Sınama ve yanılma (trial-and-error) Ödül ve ceza (reward and punishment) Ödüllendirilen davranış öğrenilir (kaçma veya yiyecek).
4
4 Thorndike, öğrenmenin temelinin, duygusal uyarıcılar ile harekete geçiriciler arasında kurulan bir bağ olduğunu kabul etmektedir. Bu nedenle onun kuramı, bağlaşımcılık olarak adlandırılmaktadır.
5
5 Thorndike’nin Öğrenmeye İlişkin Temel Görüşleri Bağlaşımcılık: Thorndike’ın ilgilendiği sadece uyarıcı koşullar ve davranış eğilimleri değil, aynı zamanda uyarıcı ve tepkiyi bir arada tutan şeyin ne olduğudur. Thorndike, uyarıcı ve tepkinin sinirsel bir bağla bağlandığına inanmaktadır.
6
6 Deneme ve Yanılma: (Seçme ve bağlama) Thorndike’a göre öğrenmenin en temel formu deneme yanılma öğrenmesidir.
7
7 İnsan ya da hayvan olsun, öğrenme durumunda olan organizma, belli bir problemlerle karşılaştığında kendisi amaca götürmeyen başarısız tepkileri eler. Haz ile sonuçlanan, başarıya götüren tepkiler kalıcı hale gelir. Thorndike bu duruma seçme ve bağlama adını vermektedir.
8
Deneyleri Thorndike deneylerini köpeklerle, balıklarla ve maymunlarla yapmakla birlikte esas olarak kedilerle yapmıştır. Kediyi kafese koymuş, kafesten kaçma çabaları gözlenmiştir. 8
9
Kafesin kapısını açabilmesi için hayvanın bir pedala basması ya da bir zincir ipi çekmesi gerekmektedir. Kedi dışarı çıkmak için birçok çaba harcamış hatta dışarıdaki yiyeceğe çok fazla dikkat çekmemiştir. Birçok çabadan sonra tesadüfen pedala basmış ya da zinciri çekmiştir. 9
10
Birkaç tekrardan sonra gereksiz tepkiler terk edilmiş, kendisini hazza götüren davranış kalıcı olmuş ve kedi zinciri çekme ya da pedala basma davranışını hemen göstermiştir. Deneme sayısı + problem çözme hızı + U-T arasında bağ kurulmasını sağlayan şey o uyarıcıya verilen tepkinin doğurduğu sonuçtur. 10
11
11
12
Yaşlı-genç Yaşlı kedilerin dışarı çıkmak için çok çaba sarf etmedikleri görülmüştür. Genç kediler ; – Kurtulmak için, – Dışarıda yiyecek elde etmek vb ilişkilendirmeler yaparak dışarı çıkma konusunda daha istekli olmuşlardır. 12
13
Yeni bir öğrenme mi? Davranışta değişme var mı?Daha önce kutudan çıkmak için işe yarayan ve yaramayan birçok farklı tepki sergileyen ve kutudan çıkması uzun zaman alan kedi artık kutuya konulduğunda çok kısa bir sürede işe yarayan tepkiyi sergilemekte ve problemi çözmektedir. Değişiklik yaşantı kazanma sonucunda mı gerçekleşmiş? Kedinin kutu içindeki davranışları ve bu davranışlarının ardından ortaya çıkan durumlar sonucunda kendisinde kalan izler bu davranış değişikliğine yol açmıştır. Davranıştaki değişiklik nispeten kalıcı mı? Kedi bundan sonra kutuya konulduğunda kendisini tutsaklıktan kurtaran tepki olan ipi çekme tepkisini vermeye devam eder. Ancak davranış uzun bir süre tekrarlanmazsa ya da ödülle sonuçlanmazsa ileride ortadan kaybolabilir. Ama nispeten de olsa kalıcıdır.
14
14 Öğrenme Küçük Adımlarla Oluşur: Thorndike, problem çözme süresi, ardışık denemelerin sonucunda yavaş yavaş kısaldığından öğrenmenin birden bire içgörüsel bir şekilde değil, yavaş yavaş oluştuğuna karar vermiştir. Öğrenme, büyük atlamalardan çok, küçük sistemli adımlarla meydana gelir.
15
15 Kedi deneme-yanılma yoluyla doğru tepkiye ulaşmakta ve ödülünü almaktadır. Fakat aynı problem durumuyla tekrar karşılaştığında hiç yanılmadan doğru tepkiyi sergileyememektedir. Bu da kedinin problemi çözmeyi ilk denemede birdenbire öğrenmediğinin göstergesidir.
16
16 Throndike’a göre öğrenme doğrudandır ve düşünme veya usa vurma yoluyla yönlendirilemez. Kedi içinde bulunduğu durumu tamamıyla gözden geçirmektedir. İlişkileri algılayıp, karşılaştırmalar ve yorumlar yaparak sonuca ulaşmaya çalışmaz. Çok daha az düşünerek karar verir. Ona göre öğrenmede deneme yanılma yoluyla doğrudan seçme ve bağlama vardır.
17
Thorndike’ın bu görüşü problem çözmeyi aniden ve kavrayış yoluyla gerçekleşen bir süreç olarak değerlendiren Gestalt yaklaşımına bir karşı çıkıştır. Gestaltçılar öğrenmenin davranışsal deneme yanılma yoluyla değil, zihinsel deneme yanılma yoluyla ve problemin çözümünün aniden kavranması neticesinde gerçekleştiğini öne sürerler. 17
18
Elinde bulunan bir deste anahtardan hangisinin, babasının ofisine ait olduğunu bilmeyen bir çocuğun doğru anahtarı bulmak için kullanabileceği en uygun öğrenme stratejisi aşağıdakilerden hangisidir? A.İç görü kazanma B.Kademeli yaklaşma C.Gizli öğrenme D.Sınama- yanılma E.Bağsal öğrenme
19
Organizma, belli bir problemlerle karşılaştığında kendisi amaca götürmeyen başarısız tepkileri eler. Haz ile sonuçlanan, başarıya götüren tepkiler kalıcı hale gelir. Thorndike bu durumu nasıl adlandırmaktadır? A.Koşulsuz pekiştireç B.Ceza C.Seçme ve bağlama D.Hazır bulunuşluk E.Koşullu uyarıcı
20
20 Thorndike’ın öğrenmeyle ilgili üç temel kanunu vardır. 1- Hazır bulunuşluluk 2-Tekrar 3- Etki kanunlarıdır.
21
21 Hazır Bulunuşluluk Kanunu: a) Bir kişi, etkinlik göstermeye hazır ise, etkinliği yapmasına izin verilmesi ona mutluluk verir. b) Bir kişi etkinlik göstermeye hazır olduğu halde, etkinliğin yaptırılmaması, bireyde kızgınlık yaratır. c) Bir kişi etkinliği yapmaya hazır olmadığı halde yapmaya zorlanırsa kızgınlık duyar.
22
22 Çocuk, düzgün yazı yazmaya hazır ve buna izin verilirse, yazmaktan haz duyar. Çocuk, kalem tutmaya hazır, fakat eline kalem almasına izin verilmezse, çocukta kızgınlık yaratır. Çocuk, düzgün yazı yazmaya zorlanırsa kızgınlık duyar.
23
Bir ilköğretim okuluna bu yıl atanan Stajyer öğretmen Mehmet Bey, müdür tarafından 2A şubesinin sınıf öğretmeni olarak görevlendirilir. Mehmet öğretmen, öğrencilerin ileriki yıllarda girecekleri önemli sınavları düşünerek sadece öğretim programındaki konuların yeterli olmayacağına inanmaktadır. Bu nedenle öğrencilerden her hafta en az 50 sayfalık bir hikaye kitabı okumalarını ve bu kitabın özetini çıkarmalarını istemektedir. Öğretmenin bu davranışı, Thorndike’ın öğrenme ve eğitimle ilgili görüşlerinden hangisine uygun değildir? A.Tekrar yasası B.Etki yasası C.Tepki analojisi D.Hazır bulunuşluk yasası E.Ait olma yasası
24
24 Tekrar Kanunu: (1930’dan sonra değiştirmiştir.) Uyarıcı tepki arasındaki bağ denemeler arttıkça yavaş yavaş kurulmaktadır. Eleme,seçme ve bağlama yoluyla kurulmuş olan bu bağlar kullanıldıkça güçlenecek (kullanma yasası), kullanılmadığında ise zayıflayacaktır (kullanmama yasası). İlerleyen yıllarda Thorndike bu konudaki görüşlerinde küçük bir düzeltme yapmıştır.
25
25 Tekrar Kanunu: Bağın kullanılmasının önemli olduğunu kabul etmekle birlikte ödüllendirilmeden yapılan tekrarların bağın gücünü çok fazla artırmadığını belirtmiş ve bağın gücünü ödüllendirme yapılarak gerçekleşen tekrarların sağladığını öne sürmüştür. Yalnız tekrar çok işe yaramamakta, ödüllendirme ile birlikte tekrar bağın gücünü artırmaktadır.
26
26 Etki Kanunu: Uyarıcıya karşı yapılan tepki haz verici bir sonuç yaratırsa uyarım ve tepki arasındaki bağın gücü artmaktadır. Ancak, tepki tatmin edici bir sonuç yaratmazsa ya da cezalandırılırsa bağın gücüne hiçbir etkisi olmamaktadır. Pekiştirilme ile davranış biçimlendirilebilirken, cezalandırma, istenmeyen davranışı yok etmemektedir. (çocuk yetiştirme – eğitim)
27
Okula yeni başlayan öğrencilerine çalışma alışkanlığı kazandırmak isteyen bir sınıf öğretmeni verdiği ödevleri yapan öğrencileri çikolatayla ödüllendirmekte, yapamayanları ise teneffüste dışarı çıkarmayarak cezalandırmaktadır. Öğretmenin öğrencilerine ders çalışma alışkanlığı kazandırmak için izlediği yol Thorndike’ın hangi ilkesiyle uyuşmamaktadır? A.Tekrar yasası B.Etki yasası C.Tepki analojisi D.Hazır bulunuşluk yasası E.Öğrenmede küçük adımlar ilkesi
28
*Thorndike’ın kuramındaki diğer kavramlar Tepki çeşitliliği (çoklu tepkiler) Tutumlar (öğrenici özellikleri) Dikkat çekici uyarıcılar (ögelerin gücü) Benzetim yoluyla tepkide bulunma (tepki analojisi) Çağrışımsal geçiş Etkinin yayılması Ait olma Çağrışımsal zıtlık 28
29
Tepki çeşitliliği (çoklu tepkiler) Deneme yanılma için organizma birçok tepkiyi birisi kendisini çözüme ulaştırana kadar dener. Tepki çeşitliliği olmazsa deneme-yanılma yoluyla öğrenme olmaz. Örn; bulmaca kutusuna yerleştirilen kedinin, parmaklıkların arasından çıkmaya çalışması, kutunun tabanını, tavanını tırmalaması, kutunun duvarlarını itmeye çalışması ve tesadüfen ipi çekmesi 29
30
Tutumlar (öğrenici özellikleri) Öğrenenin öğrenme ortamına getirdiği özellikler öğrenmeyi etkiler. Bireyler arasındaki farklılıklar öğrenmede de farklılıklara yol açar. Bu farklılıklar; kalıtımla gelen değişmez özellikler ya da tutumlar, eğilimler, yorgunluk, hastalık, duygusal durum gibi değişmeye açık özellikler olabilir. Neyin tatmin edici ya da rahatsız edici olacağı bireyin kalıtsal mirasına, öğrenme geçmişine, tutumlarına, eğilimlerine ya da içinde bulunduğu duygusal duruma göre değişir. 30
31
Dikkat çekici uyarıcılar (ögelerin gücü) Organizma tüm uyarıcılara tepkide bulunmak yerine seçici bir şekilde kendisi için daha dikkat çekici uyarıcılara tepkide bulunur. Kafesinden kurtulmak isteyen bir papağan kafesteki tüm uyarıcılarla değil kafesin kapısı ve kilidi ile uğraşacak ve bu uyarıcılara tepki verecektir. İnsanlar seçme işlemini daha kısa sürede yapabilirler. 31
32
Benzetim yoluyla tepkide bulunma (tepki analojisi) Uyarıcı genellemesi- ilerleyen yıllarda Organizma yeni karşılaştığı bir duruma daha önce benzer durumlara verdiği tepkiyi verme eğilimindedir. Bulmaca kutusunda ipi çekerek kutudan çıkmayı öğrenen kedi benzer bir başka kutuya yerleştirildiğinde de aynı tepkiyi verme eğiliminde olacaktır. 32
33
Transferde benzer ögeler ilkesine göre, iki benzer durum arasındaki öğelerin sayısı arttıkça bu iki durum arasındaki transfer miktarı da artacaktır. Bu nedenle, eğitim sürecinde öğretilecek şeylerin gerçek yaşam durumlarına benzer bir ortamda ve yaklaşımla verilmesi gerekmektedir. Örn; öğretmen adaylarına verilecek eğitimin daha çok sınıf ortamında ve uygulamaya dönük olarak verilmesi gerekliliği 33
34
Çağrışımsal geçiş Deneme-yanılma’dan farklıdır. Guthrie, Pavlov ve Watson’a daha çok benzemektedir. Organizmanın tepki verdiği bir uyarıcıyla yeni bir uyarıcının eşleştirilmesi ve daha önce tepki verdiği uyarıcının yavaş yavaş çekilmesiyle, yeni uyarıcıya aynı tepkiyi vermeye başlama sürecidir. 34
35
Thorndike, kediye eliyle tuttuğu balığı gösterirken aynı zamanda ona “ayağa kalk” komutunu da vermiş, bu durumu defalarca tekrarlarken, balığı yavaş yavaş ortamdan çekmiş ve sonuçta kedinin yalnızca ayağa kalk komutunu duyduğunda da ayağa kalkma tepkisi vermesi sağlanmıştır. 35
36
Etkinin yayılması Yapılan pekiştirme işleminin pekiştirilen doğru davranışın tekrar edilmesini sağladığı gibi bu davranışa eşlik eden yanlış davranışların da tekrar edilmesine yol açmasıdır. 1’den 10’a kadar sırasıyla bazı sözcükler Sözcüklerin sırası sorulduğunda doğru ya da yanlış olduğu söylenmiş (onay-ceza) Tekrar sorulduğunda doğruların tekrar doğru yanlışların da tekrar yanlış olduğu gözlenmiştir. 36
37
Ait olma Thorndike’a göre bitişiklik (uyarıcılar arasındaki yakınlık) tek başına bir şeyin ne kadar iyi öğrenildiğini belirleyemez. Bitişik ancak birbirine ait olmayan ögeler arasında bağ kurulması hem bitişik hem de aralarında ilişki olan (ait olma) ögeler arasında bağ kurulmasından daha zordur. 37
38
Örn; “Gensoru önergesi” “Çankaya Belediyesi”, “Öğrenme Psikolojisi” gibi tamlamalar ardı ardına verildiğinde çağrışım birbirine ait olan sözcükler arasında gerçekleşmekte, sözcüklerin yalnızca yan yana bitişik olması, çağrışımın gerçekleşmesi için yeterli olmamaktadır. Yani Çankaya sözcüğünden sonra gelen sözcük sorulduğunda, büyük oranda “Belediyesi” yanıtı alınırken, “önergesi”, ya da “Belediyesi” sözcüğünden sonra gelen sözcük sorulduğunda doğru yanıt alınamadığı gözlenmektedir. 38
39
Çağrışımsal Zıtlık Ait olma ilkesinin, Thorndike ile uzlaşmaz görüşleri olan Gestalt psikologlarının “organizma uyarıcı-tepki bağlarını değil, genel ilkeleri öğrenir” iddiasını doğruladığı şeklinde yorumlar yapılmıştır. Thorndike bu ilkelere zıtlık ilkesi ile karşı çıkmıştır. 39
40
Örn; bireylerin alfabeyi, çarpım tablosunu belirli bir sırayla öğrendiklerini ve öğrendiklerini tersi biçimde söylemeleri istendiğinde bunu yeterince etkili şekilde gerçekleştirememektedirler. Thorndike’a göre Gestalt Psikologlarının belirttiği gibi genel ilkeler öğrenilebiliyor olsaydı o zaman kişinin alfabeyi ya da çarpım tablosunu her iki yönde aynı kolaylıkla söyleyebilirdi. Türkçe -Fransızca 40
41
41 Thorndike’in etki kanunu, yani davranışın sonuçları tarafından şekillendirildiği ilkesi, Skinner’in edimsel koşullama teorisinin temellerini oluşturmuştur.
42
42 Thorndike’ın Eğitime İlişkin Görüşleri Eğitimin çıktıları nesnel olarak gözlenebilmeli, ölçülebilir olmalıdır. Davranış Öğretimin düzenlenmesine, öğrenciye kazandırılacak hedef davranışları belirleyerek başlamalıdır.
43
Bu hedef davranışları belirlerken öğrencinin hazır bulunuşluk düzeyi dikkate alınmalıdır. (Hazırbulunuşluk kanunu) Eğer birey bir şeyi yapmaya hazır ise onu yapmaktan haz duyar. Haz duyulan davranışın tekrar edilme olasılığı artar. 31.05.2016 43
44
Güdülenme- sadece öğrenciye haz verecek durumu belirleme açısından önemlidir. Thorndike’a göre öğrencinin davranışını başlangıçta içsel güdülenme değil, dışsal pekiştireçler belirlemektedir. 31.05.2016 44
45
45 Öğrenme küçük birimler halinde oluştuğundan, öğrenme adım adım sağlanmalıdır. Öğrenci, uyarıcı durumdaki dikkati çeken baskın ögelere tepkide bulunur, diğer önemsiz ayrıntıları eler. Bu durumda, öğretme -öğrenme sürecinde, hedef davranışa yöneltecek uyarıcıların dikkati çekici nitelikte olması gerekir.
46
Öğrenme kolaydan zora doğru olmalıdır. 31.05.2016 46
47
Öğrenilecek şeylerin, öğrenciye verilecek materyalin birbiriyle hiç ilişkisi olmadan, tek tek değil, birbirine ait olarak şekilde organize edilmesi öğrenmeyi kolaylaştıracaktır. 31.05.2016 47
48
48 Doğru tepkiler hemen pekiştirilmeli, yanlışlar tekrar edilmeden düzeltilmelidir. Bu nedenle öğrenciye geribildirim (dönüt) verebilmek için düzenli olarak sınav yapmak gerekmektedir.
49
49 Thorndike’ın sisteminde ceza yoktur. Çünkü ceza, uyarıcı ile tepki arasındaki bağı zayıflatmaz.
50
50 Öğretme - öğrenme ortamının gerçek yaşamın bir temsilcisi olmasına özen gösterilmelidir. Thorndike’ın “benzer ögeler transfer teorisi”ne göre iki durum arasındaki ortak ögeler ne kadar çok olursa, transfer o kadar yüksek olur.
51
51 Öğretme - öğrenme ortamında öğretmen değil, öğrenci etkin olmalı; yaparak yaşayarak öğrenmelidir.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.