Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanÖmer Altın Değiştirilmiş 8 yıl önce
4
Çanakkale Savaşı 18 Mart 1915- 9 Ocak 1916 tarihleri arasında gerçekleşmiştir. Gelibolu Yarımadası’nda Osmanlı İmparatorluğu ile İtilaf Devletleri arasında yapılan Deniz ve Kara Muharebeleridir. Çanakkale Savaşları, I. Dünya Savaşı içinde, tarihin en kanlı savaşıdır. Türk’ün sayısız zafer, şan ve şerefle dolu tarihinin en parlak sayfasıdır. Hareket sahası olarak Gelibolu Yarımadası seçilmiştir.
7
İtilaf Devletleri; Osmanlı İmparatorluğu’nun başkenti konumundaki İstanbul’u alarak boğazların kontrolünü ele geçirmek, Rusya ile güvenli bir tarımsal ve askeri ticaret yolu açmak, Alman müttefiklerinden birini savaş dışı bırakarak İttifak Devletlerini zayıflatmak amaçları ile ilk hedef olarak Çanakkale Boğazı’na girmişlerdir. Ancak saldırılar başarısız olmuş ve İttifak Devletleri geri çekilmek zorunda kalmışlardır. Savaş sonucunda iki taraf da çok ağır kayıplar vermiştir.
8
Osmanlı Devleti 2 Ağustos 1914 tarihinde Alman İmparatorluğu ile İttifak Devletlerinde yer almak için bir antlaşma imzalamıştır. Ve bu savaş hazırlıkları henüz başlamadığından dolayı gizli tutulmuştur. 1- Osmanlı Devleti’nin kaybettiği toprakları geri almak istemesi. 2- İngiliz ve Fransızların İstanbul’u ele geçirme isteği ve İstanbul’a giden yol Çanakkale Boğazı’ndan geçmesinden dolayı Bulgar ordularının İstanbul kapılarını zorlaması, İstanbul ve boğazların tehlikeye girmesi. 3- İki Alman gemisinin Akdeniz’de İngiliz ve Fransız donanmasından kaçarak Türk Bayrağı altında Rum limanlarını bombalaması. 4- Osmanlı Devleti bu sebeplerden dolayı savaşa girmek zorunda kalmıştır.
9
Bu savaşlar İngiliz ve Fransız kuvvetlerini Gelibolu Yarımadası’na bağlamış Almanya ve müttefiklerinin yükleri hafiflemiştir. Savaşta çok sayıda eğitilmiş insan kaybı olması nedeniyle Cumhuriyet Döneminde eğitilmiş insan sıkıntısı çekilmştir. Karşılıklı olarak çok büyük insan ve malzeme zayiatı verilmiştir.
10
Deniz Muharebeleri Kara Muharebeleri Seddülbahir Cephesi Arıburnu Cephesi Anafartalar Cephesi
13
I. Dünya Savaşı’nda Osmanlı Devleti’yle İtilaf Devletleri deniz filosu arasında olmuştur. 19 Şubat 1915 ‘den 18 Mart 1915’e kadar devam etmiştir. Deniz filosunun amacı; Merkez tahkimatları ve seyyar bataryaları susturarak ve sonrasında mayın gemileri ile boğazdaki mayınları temizleyerek İstanbul yolunu açmaktır.
14
Nusret mayın gemisinin döktüğü mayınlar saldırıyı püskürttü ve yapılan atışlar sebebiyle tabyada bulunan topun mermi kaldıran vinci parçalandı. Bunun üzerine Seyit Ali 276 kilo ağırlığındaki top mermisini sırtlayarak kundağa yerleştirdi.
17
Seyit Onbaşı’nın attığı mermi İngiliz zırhlısına isabet etti. Seyit Ali ilk iki atışta ocean’a hafif bazı hasarlar verdiyse de, üçüncü atışında Fransız zırhlısı ocean’a ağır yara verdi. Sürüklenerek, Nusret mayın gemisinin yerleştirdiği mayınlara çarparak battı. Bu atış sayesinde savaşın seyri değişmiş ve müttefik donanması boğazı geçemeyeceklerini anlayarak geri çekilmişlerdir.
18
I. Dünya Savaşı’nda Çanakkale Cephesi’nde çarpışan Osmanlı askeridir. 1889 yılında Balıkesir’in Havran ilçesi Çamlık köyünde dünyaya gelmiştir. Savaşın sona ermesi ile 1918’de köyüne dönmüştür. Ormancılık ve kömürcülük işlerine devam etmiştir. Seyit Ali 1939’da verem hastalığı yüzünden hayatını kaybetmiştir.
19
İnsanlık tarihinin belki de bir daha göremeyeceği savaşlara sahne olmuştur. Çanakkale Boğazı’nın donanma gücüyle geçilmesinin imkansızlığını anlayan İtilaf Devletleri, deniz ve kara araçlarıyla yapılacak bir çıkarma harekatına karar verdiler. Yapılan plan söyleydi; İngilizlerin 29. Tümeni Seddülbahir’e çıkartma yapacak, onu sıra ile 1. Fransız Tümeni ve 2. İngiliz Deniz Tümeni takip edecekti.
21
Böylece Alçıtepe’yi ele geçireceklerdi. Anzak birlikleri ise Arıburnu’na çıkarılacak ve bu iki kuvvet Kilitbahir Plato’sunda bir araya gelecekti. Gelibolu Yarımadası’nda bir sonuç elde edebilmek için İngiliz General Sir Lan Hamilton Suvla köyünde Anafartalar cephesini açmıştır. Seddülbahir cephesi kayda değer bir çatışmaya sahne olmamıştır.
23
Bulgaristan’ın İttifak Devletlerine katılmasının, Almanya ile Osmanlı arasında Balkanlar üzerinden sağlam bir kara köprüsünün olduğunu düşünerek 2 yıldır ilerleme kaydetmeden sürekli zayiat yani kayıp veren İtilaf Devletleri 1915 aralık ayı gecesi yavaş yavaş usulca geri çekilmişlerdir. Böylece 2 yıldır süren şiddetli ve kanlı çatışmalar Osmanlı galibiyetiyle sona ermiştir.
26
6 Ağustos 1915 tarihinde Anzak ve İngiliz birliklerinin Conk Bayırı Osmanlı mevzilerine taarruzlarıyla başlayan ve 10 Ağustos 1915 tarihine kadar süren savaşlardır.
32
Bu şehitlikte 1985 yılında Türk siperlerinin onarımı sırasında kemikleri bulunan şehitlerimiz yatmaktadır.
36
Çanakkale Conkbayır Mevkiinde savaş esnasında Atatürk’ün saatinden vurulduğu ve saatin parçalanarak Mustafa Kemal’in hayatta kaldığı yerdir. Savaşta mehmetçiğin saldırısını ön safhada izler ve yönetirken bir şarapnel parçasının göğsüne çarparak bir rastlantı eseri cebindeki saatine gelerek parçalandığı ve böylece bu büyük komutanın hayatının kurtulduğu yerdir. Conkbayırı’nda Zafer Anıtı’nın önünde 4 mermer top güllesi ile işaretlenen yer Mustafa Kemal’in saatinin parçalandığı yerdir.
38
Conkbayırı, Çanakkale Savaşlarında en önemli hedeflerden birisidir. 6-10 Ağustos tarihleri aralarında yapılan Sarı Bayır savaşlarında Yeni Zelandalılar Conbayırının en uç noktasını ele geçirmeye çalıştılar Mustafa Kemal’in başında bulunduğu güçlü savunma karşısında başarısızlığa uğradılar. Bu anıt, Conkbayırın da hayatlarını kaybeden Yeni Zelandalı askerlerin anısına yaptırılmıştır.
40
I. Dünya Savaşı’nda, İngilizlere destek vermek amacıyla oluşturulan birliklere ANZAK adı verilmiştir. Avustralya ve Yeni Zelanda kolordusu anlamına gelen ( Avustralia and New Zeland Army Corps) kelimelerinin baş harflerinden meydana gelmiş bir kısaltmadır.
41
Gelibolu Conkbayırı’ndaki Yeni Zelanda (Anzak) Anıtı burada ölen 4223 Avustralya’lı, 709 Yeni Zelanda’lı askerin anısına yapılmıştır. Mustafa Kemal dünyada hiçbir liderin yapmadığı bir biçimde ülkesini işgale gelen düşman askerleri için annelerine yazdığı mektupta şu sözleri söylemiştir; ‘’Bu memleketin toprakları üzerinde kanlarını döken kahramanlar! Burada bir dost vatanın toprağındasınız. Huzur ve sükun içinde uyuyunuz. Sizler, Mehmetçiklerle yan yana, koyun koyuna. Uzak diyarlardan evlatlarını harbe gönderen analar! Göz yaşlarınızı dindiriniz. Evlatlarınız bizim bağrımızdadır. Huzur içindedirler ve huzur içinde rahat uyuyacaklardır. Onlar bu toprakta canlarını verdikten, sonra artık bizim evlatlarımız olmuşlardır.’’ demiştir.
42
Mustafa Kemal Atatürk’ün Yazdığı mektuba karşılık olarak Avustralyalı bir annenin cevabı şöyle olmuştur. ‘’ Bir ana olarak bana, bir güzelim teselli bahşettiniz. Yavrularımızın sonsuz uykularında, huzur içinde dinlendiklerinden hiç kuşkumuz kalmadı. Majesteleri kabul buyururlarsa bizlerde kendilerine Ata demek istiyoruz. Çünkü yavrularımızın mezarları başında söylediğiniz sözler, ancak bir öz babanın sözleri gibi yüce, ilahi. Evlatlarımızı bir baba gibi kucaklayan büyük Ata’ya tüm analar adına şükran, sevgi, saygılarımla…’’ demiştir.
44
İlk Türk hemşiresidir. Safiye Hüseyin İngiltere’de denizateşeliği hizmetinde bulunan Ahmet Paşa’nın kızıdır. Çanakkale Savaşları’nda gönüllü hemşire olarak giden Safiye Hüseyin, Balkan Savaşlarında hemşirelik yaptığı için Çanakkale’de yaralanan askerlerin tedavisi için hazırlanan Reşit Paşa Vapur’unda baş hemşire olarak görevlendirilmiştir.
45
Çanakkale şehitler anıtı Türk’ün tükenmezliğinin simgesi, birlik ve beraberliğimizin kanıtıdır. Çanakkale savaşlarında şehit düşen yaklaşık 253.000 şehidimizi simgeleyen en görkemli abidelerimizdendir. Anıtın kapladığı alan : 625 metrekare Ayak sayısı (sütun sayısı): 4 adet Ayaklar arasındaki mesafe: 10 metre Bir ayağın ebadı: 7.5. 7.5 metre Anıtın kadisinden itibaren yüksekliği: 41.70 metredir.
53
Bastığın yerleri toprak diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehid oğlusun, incitme, yazıktır, atanı. Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
62
Şu boğaz harbi nedir? Var mı ki dünya da eşi? En keşif orduların yükleniyor dördü beşi, Şüheda gövdesi, bir baksana, dağlar,, taşlar… O rüku olmasa, dünyada eğilmez başlar, Yaralanmış tertemiz alnından, uzanmış yatıyor, Bir hilal uğruna, ya Rab, ne güneşler batıyor! Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker! Gökten ecdad inerek öpse o pak alnı değer. Ne büyüksün ki kanın kurtarıyor Tevhid’i… Bedr’in arslanları ancak, bu kadar şanlı idi.
63
Öteden saikalar parçalıyor afakı; Beriden zelzeleler kaldırıyor a’makı; Bomba şimşekleri beyninden inip her siperin; Sönüyor göğsünün üstünde o arslan neferin. Yerin altında cehennem gibi binlerce lağam, Atılan her lağamın yaktığı: Yüzlerce adam. Ölüm indirmede gökler, ölü püskürmede yer; O ne müdhiş tipidir; ya Rab; Savrulur enkaaz’ı beşer… Kafa, göz, gövde, bacak, kol, çene, parmak Boşanır sırtlara, vadilere, sağnak sağnak.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.