Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanDuygu Ertegün Değiştirilmiş 8 yıl önce
1
VEL İ E Ğİ T İ MSEM İ NER İ ’NE HEP İ N İ Z HO Ş GELD İ N İ Z! Haz.Bahriye ANNAK Türk Dili ve Edebiyatı Ö ğ retmeni
2
SON KALEMİZ: AİLE!
3
ÇOCUKLAR Çocuklar anne babanın karnesiymiş… Geçer not verir misiniz kendinize? Bu yazıyı okuyunca bir sorun! Bana soracak olsanız, on üzerinden altı alırım herhalde O da kurul kararıyla. Ya siz? Futbol ve dizi cumhuriyetinde Çocuk yetiştirmek zor… Ama mazeret sayılmıyor Bu yanlışlar da bizim eserimiz. Tayfun Talipoğlu ( Ahmet MARAŞLI, Bu Çağda Çocuk Yetiştirmek, sf.51)
4
Öyle bir dünyada yaşıyoruz ki, çocuğu erdem sahibi ve donanımlı bir insan olmaya yönlendirmek; lazım değil, elzemdir.
5
ÇOCUKLARI EĞİTMEK, ONLARI KENDİMİZE BENZETMEK DEĞİL, ONLARI OLMALARI GEREKTİĞİ GİBİ YETİŞTİRMEKTİR.
6
“Aile; anne- baba ve çocuklardan oluşan en küçük sosyal birim.”
7
Aile, İyi yada Kötü Tohumun Yeşerdiği Ortamdır…
8
AİLE, insan yaşamı üzerinde, doğumundan önce başlayan ve ömrünün sonuna dek etkisini sürdüren bir kurumdur.
9
Toplumun kültür değerlerinin bir kuşaktan diğerine aktarılması biçimindeki temel eğitimsel işlevinin yanında, aile özellikle okul öncesi dönemde çocuğun yaşamında etkin bir toplumsallaştırma kurumudur..
10
Çocuk, sosyal bir birey olmayı öğrenirken, aynı zamanda en küçük ayrıntısına kadar kopya edeceği bir modele ihtiyaç duyar. Kişilik gelişimi için gerekli olan bu özdeşim, aile içindeki yakın üyelerle gerçekleştirilir.
11
Aile üyeleri arasındaki ilişkiler bireyin; Kendine güvenmesini Kendine ve diğer bireylere sevgi duymasını Kimlik kazanmasını Kişilik gelişimini Sosyal beceriler geliştirmesini Topluma uyum sürecini imkanlı hale getirir.
12
Ailede anne Ailede baba
13
Bilinçli ebeveyn ne demektir? Bilinçli anne /Bilinçli baba: Çocuğu için kendini sürekli geliştirendir.Yetiştiren iken aynı zamanda yetişendir.
14
MUTLU AİLE OLABİLMEK…
15
Amerika’da Nebraska Üniversitesinde aileler üzerinde yapılan bir araştırmada mutlu ailelerde üç ortak özellik tespit edildi: 1- Beraber zaman geçiriyorlar 2-Eleştiri, tenkit, suçlayıcı ve yargılayıcı sözler yerine takdir, övgü, onay sözcükleri sık sık kullanılıyor. 3-Aileler düzenli olarak kiliseye gidiyorlar.
16
Çocuk büyüdükçe “ Ben kimim? Nereye, niçin yönelmeliyim?” gibi sorular sormaya başlar. Bu sorulara verilen kritik cevaplar gencin hayatını şekillendirmeye başlar.
17
Gence sürekli olarak kendi istediklerimizi yaptırmaya çalışarak bir yere varamayız. Onu serbest bırakmalı, ona imkan tanımalı, yeteneklerine göre onu yönlendirmeliyiz.
18
Bu bir risk midir? Evet! Ancak bu risk alınmadan gencin hayatı anlaması mümkün değildir. Yaşayarak öğrenir insan. Emekleme aşamasından yürüme aşamasına geçerken bebeğin kaç kere düştüğünü düşünelim. Düşmeden kalkmayı öğrenemez…
19
YAPILANARAŞTIRMALARDA MUTSUZ, BAŞARISIZ, MADDE KULLANAN GENÇLERDE İKİ ÖNEMLİ ORTAK ÖZELLİK TESPİT EDİLDİ. 1-ZAYIF AİLE BAĞLARI 2-KÖTÜ ARKADAŞ
20
Sınırlar iyi belirlenmeli Çocuğumuz neler yapıyor, kimlerle gezip dolaşıyor, gittiği yerler, internette dolaştığı siteler… Bunları tabi ki öğrenmek isteyebiliriz ancak işi jandarmalık boyutuna getirmemeliyiz.
21
*Konuşarak sorunu çözme yoluna gidilmelidir. *Her şeyinin kontrol edildiğini hisseden, bilen biri bir özelinin olmadığını, kendine güvenilmediğini düşünür ve çok rahatsız ve mutsuz olur.
22
Odasına müsaade isteyerek girmek, Aile ile ilgili konularda onun da fikrini almak, düşüncesini sormak Onun kendini değerli bir birey olarak görmesinde ve davranışlarında önemlidir.
23
BEN YAPAMADIM, O YAPSIN! Anneler çocuğu odasını toplamadığı için şikayet ederler ama odasını toplaması için fırsat vermezler. Ve çocuk “Sorumluluk almayı öğrenemez.” Ör. Oda toplama
24
Disiplin nasıl inşa edilmeli? Emirler vererek konuşmak, bağırarak söylediklerini yaptırmaya çalışmak doğru değildir. Bu tutum gencin özgüveninin zayıflamasına neden olur.”Senin duyguların, fikirlerin önemsiz; doğrusunu ben bilirim.” mesajının verildiği sözler gence birey olarak kabul edilmediğini hissettirir.
25
Peki, ne yapalım? Emir vermek yerine davranışlarımızla onlara örnek olup onlara fikir vermeyi tercih etmeliyiz. Ona sunulan fikirler arasında seçim yapar, uygular, yaşayarak öğrenir.
26
*Bazı şeyleri zorla yaptırsanız ne olur? *Bu ne zamana ve nereye kadar devam eder? *Sizin olmadığınız ya da kimsenin görmediği yerlerde onu nasıl etkileyeceksiniz? *Bir yaştan ve bir yerden sonra ne yapabileceksiniz? *Yapabilseniz de ne ifade edecek? Çocuk yetiştirmede gerçek başarının kriterleri içinde en önemlisi,çocuğunuzun, sizin arkanızı döndüğünüzde veya tamamen serbest olduğu yerlerde de iyi ve doğru olanı tercih etmesidir.Bu da gayet açıktır ki tehdit ve baskıyla olacak iş değildir.
27
Korku nedeniyle ya da anne babasının muhtemel bir patlamasını engellemek için iyi davranan çocuklar, otoriteden uzak olduklarında onlara hizmet edecek olan İÇ DİSİPLİNİ geliştiremezler.
28
Çocuk eğitiminde “TEŞVİK”, “TEHDİT”ten daha iyi sonuç verir.
29
SIKARSAN KÖRELTİRSİN, BOĞARSIN; TAMAMEN GEVŞEK BIRAKIRSANİHTİYACI OLAN YARDIMINDAN MAHRUM BIRAKMIŞ OLURSUN, DÜŞER. NE TEHDİT VE SIKMAK NE DE GEVŞEKLİK; YAKLAŞIMDA ÖLÇÜ SON DERECE ÖNEMLİ…
30
İyi niyet var, sevgi var ama yine de çatışıyoruz! Sorun, çatışma sırasında bireylerin ne söylediğiyle alakalı değil, nasıl söyledikleriyle alakalıdır.… Ses tonunun yüksekliği, olmadık bir zamanda konunun açılması, uygun olmayan biçimde söylenmesi vs çatışma doğurabilir.
31
Öyleyse Aile bireyleri olarak *kendimizi sorgular, *karşımızdakini değiştirmeye çalışmak yerine kendimizi değiştirmeyi dener, *yeniliğe ve öğrenmeye açık olursak huzur ve güvenin hakim olduğu bir aile hayatı sürebiliriz.
32
AİLE MODELLERİ
33
1. Aşırı Otoriter ve Reddedici Aile Tutumu Çocuğa söz hakkı tanınmaz. Uygulanan kuralların mantıklı bir açıklaması yoktur veya olsa da çocuğa açıklanmaz. Kurala uymayanlar cezalandırılmalıdır görüşü hakimdir. Eleştiri ve aşağılama çok sık görülür. Sürekli çocukların yanlışları vurgulanır, olumlu hareketleri görmezden gelinir. Çocuğa şefkat, sevgi, sıcaklık verilmez,
34
Aşırı Otoriter ve Reddedici Aile Tutumunun Çocuğun Kişilik Gelişimine Etkileri Çocukta kendine güven duygusu oluşmaz. Pasif ve edilgen bir kişilik sergilerler. Yaratıcılık engellenir. Hata yapanlar mutlaka cezalandırılmalıdır görüşünü benimserler. Rutin ve sınırları belli olan iş ve meslekleri seçerler. En küçük bir hatada bile hoşgörüleri olmayabilir. Okul yaşamlarında fazla başarılı olamazlar. Anne-babalarının (veya bir otoritenin)olmadığı ortamlarda kendilerini boşlukta hissederler ve bir otorite bulma arayışı içine girerler.
35
2. Aşırı Hoşgörülü Aile Tutumu Çocuğun aşırı hareket ve davranış serbestliği vardır. Kurallar yok denecek kadar azdır. Aile ‘yaşayarak öğrensin’ mantığını sürdürerek müdahalede bulunmaz. Çocuğa tanınan haklar sayısız, görev ve beklentisi en az düzeydedir. Aile kimi zaman göz dağı verip, cezalandırır. Fakat hiç bir konuda caydırıcılık söz konusu olmaz. Anne-baba çocuğun davranışının yanlış olduğunu görse bile ‘özgür olmalı’ anlayışı ile hareket ettiğinden müdahale etmez.
36
Bu tür tutumlar, genellikle orta yaşın üstünde çocuk sahibi olan ailelerde ya da tek çocuklu ailelerde görülür. Anne babaların bu aşırı hoşgörülü tutumları çocuğun onlara hükmetmesine ve çok az saygı göstermesine neden olur.
37
Aşırı Hoşgörülü Aile Tutumunun Çocuğun Kişilik Gelişimine Etkileri Anne-babasına hükmeder ve onlara çok az saygı gösterir. Bencil ve şımarık olur. Eleştiriye açık değillerdir. Başkaldırıcı olur ve toplum dışı davranışlar sergiler. Kuralsızlığa alışan çocuklar, okuldaki kurallarla karşılaşınca okula ve arkadaş çevresine uyum sağlamakta zorluk çekebilirler. Her istediklerini elde ettiklerinden bir süre sonra yaşadıkları doyumsuzluk ileride zararlı alışkanlıklar edinmelerine sebep olabilir.
38
3. Aşırı Koruyucu Aile Tutumu Bu ailelerde anne-babalar çocuğa gereğinden fazla özen gösterip onu denetim altında tutarlar. Çocuğun başına kötü şeyler gelir diye kendi başına bir şeyler yapmasına izin vermezler. Çocuğun tüm ihtiyaçları büyükleri tarafından karşılanmaya çalışılır.
39
Aşırı Koruma Nasıl Olur? Okul çantasını hazırlamak. Giysilerini seçmek ve giydirmek. Üşütür diye fazlaca giydirmek. Çocuk kendi yiyebilecek yaşta iken annenin yedirmesi. Gereğinden fazla yemek yedirmek. Okul sevisini her kaçırdığında kendi götürmek. Düşmesine,koşmasına,gözden uzaklaşmasına izin vermemek. Hata yapmasına izin vermemek,yanlışlarını fazla ayıplamak. Ailenin tüm yaşamını çocuğun etrafında,çocuk- odaklı sürdürmesi. Baba çocuk arasındaki iletişime sürekli müdahale etmek. Aşırı kontrol etmek.
40
A ş ırı Koruyucu Aile Tutumunun Çocu ğ un Ki ş ilik Geli ş imine Etkileri Çocuğun aşırı bağımlı,ürkek,çekingen ve güvensiz bir kişilik geliştirmesine neden olur. Çocuğun hatalarının sonucunu yaşayarak öğrenmesine izin verilmez,sorumluluk duygusunun gelişmesi engellenir. Çocuk ileriki yaşamında karar almakta ve uygulamakta zorluk çekeceği gibi yaşama karşı içinde bir korku oluşturur. Çocuğun kişiliği gelişmez.İnatçı,istediğini tutturan,mantıksız kavgalar çıkaran,çabuk mutsuz olan bir çocuk ve ileride benzer niteliklere sahip bir yetişkin olur. Çevresindeki insanlarla iletişim kurmakta güçlük çeker. Karşılaştığı sorunlarla başa çıkamayacağına inanır ve sürekli hata yapma eğilimi içindedir.
41
4. Tutarsız Aile Tutumu Bu ailelerde çocuğun yaptığı bir davranış bazen çok sert bir tepki alabilirken, bazen de çok olumlu karşılanabilmektedir. Tutarsız anne babanın iki çocuğuna karşı farklı tutumu ya da anne babanın kendi eğitim tarzlarındaki farklı tutumları çocukları olumsuz yönde etkileyebilir.
42
Tutarsız Aile Tutumunun Çocuğun Kişilik Gelişimine Etkileri Bir davranışın kimi zaman ödüllendirilmesi kimi zaman da cezalandırılması çocuğun ne zaman, nerede, ne yapacağını bilememesine yol açar. Çocuk hangi davranışın nerde ve ne zaman yapılmayacağını kestiremez. Ayrıca yaptığı davranışın doğru olup olmamasından daha çok “Ne zaman yaparsam cezadan kurtulabilirim “ düşüncesiyle ilgilenir. Kendi görüş ve düşüncelerini aktaramazlar. Çocuk kendini kanıtlamak ve dikkatleri üzerine çekmek için, ürkek, yumuşak huylu, söz dinleyen ya da kendi benliğini ve bağımsızlığını göstermek için kavgacı, sinirli bir çocuk olabilir. Zamanla çevrelerindeki insanlara güvenmeyen, her şeyden şüphelenen, kararsız bir kişilik yapısı geliştirebilirler.
43
5. Mükemmeliyetçi Anne Baba Tutumu Anne baba çocuğundan her şeyin en iyisini bekler. Kendi gerçekleştiremediği yaşantıları çocuğunun gerçekleştirmesini ister ve çocuk olduğu gibi kabul edilmez. Aile, bedensel ve zihinsel yönden beklentileri karşılaması için çocuğu kapasitesinin çok üstünde eğitimlere tabii tutar. Çocuktan aşırı titizlik ve temizlik beklenir. Kurallar ve kalıplar belirlenir ve çocuğun bunlara mutlaka uyması beklenir. Çocuğa bütün çocukça davranışlar yasaklanır. Arkadaş seçimi de aileye aittir.
44
Mükemmeliyetçi Anne Baba Tutumunun Çocuğun Kişilik Gelişimine Etkileri Aşırı titiz yada tam tersi dağınık çocuklardır. Kendilerine güvenleri yoktur. Başarısızlığa uğradıklarında kolayca hayal kırıklığı yaşarlar. Yanlış yapmaktan korkarlar. Okuldaki sıraları hep derli toplu,ders aralarında ödev yapan, grup çalışması yapmak gerektiğinde şikayet eden,bir işi tam yapmak için günler öncesinden çalışmaya başlayan çocuklardır.
45
6. Güven Verici ve Destekleyici Aile Tutumu Sevgi, saygı, huzur, güven ve şeffaflık olan ailede çocuk tüm yönleriyle kabul edilir. Anne baba davranışları ile çocuğa uygun birer modeldir, alacağı kararlar konusunda serbest bırakır. Aile içinde kurallar ve sınırlar herkes için ve hep birlikte belirlenir ve bu sınırlar içinde çocuk özgürdür.
46
6. Güven Verici ve Destekleyici Aile Tutumu Kuralların mantıklı açıklaması yapılır. Aile fertlerinin hepsinin eşit söz ve oy hakkı vardır. Aileyi ilgilendiren kararlar birlikte alınır. Her konuda çocuğun düşünce ve fikirleri dinlenir. Anne baba birbirlerine ve çocuklarına karşı olan duygularında net ve açıktır.
47
Güven Verici ve Destekleyici Anne Baba Tutumunun Çocuğun Kişilik Gelişimine Etkileri Sosyalleşmiş, işbirliğine yatkın çocuklardır. Arkadaş canlısı ve duygusaldırlar. Sosyal açıdan dengeli ve mutlu bireylerdir. Özgüvenleri yüksektir, sorumluluk sahibidirler, Kendine ve başkalarına güvenir. Yaratıcı ve bağımsızdır, Kurallara ve otoriteye saygı duyar.
48
Genç ebeveyn çatışması *Mısır’da bulunan binlerce yıllık papirüslerde bile kuşak çatışmaları ile ilgili bilgiler bulunmuştur. *Ailenin yaşadığı zaman ile gencin yaşadığı zaman aynı zaman değil *Anne babanın sahip olduğu imkanlar ile gencin sahip olduğu imkanlar farklı *Fikirleri de farklı olabilir.
49
“Bu tür çatışmalar doğaldır ve insanın ilerlemesine hizmet eder.” ( N. Tarhan )
50
Doğan Cüceloğlu varoluşun beş boyutundan bahseder. Kale alınıyor muyum?Beni umursuyorlar mı? Kabul ediliyor muyum?Beni olduğum gibi, yargılamadan kabul ediyorlar mı? Değerli miyim? Beni vazgeçilmez ve eşsiz olarak görüyorlar mı?
51
Yeterli miyim? Beni becerikli, bir şeyler yapabilecek güçte görüp yapabileceğime güveniyorlar mı? Sevilmeye layık mıyım? Beni ben olduğum için özleyip benimle zaman geçirmek istiyorlar mı?
52
UMURSANMAK İSTERİZ.
53
Çocuğun gelişmesinde en önemli faktör, küçükken ne derece umursandığı, kale alındığıdır.
54
Kişinin hesap vermesi gereken en önemli merci KENDİ VİCDANIDIR. Kişinin kendisine hesap veren bir insan olarak yetişmesinin ; kendisi, ailesi, mesleği, toplumu için yaşamsal önemi vardır.
55
KABUL EDİLMEK İSTERİZ.
56
VAZGEÇİLMEZ OLMAK İSTERİZ.
57
Sofraya oturduğumuzda orada olmayan aile ferdi gelinceye kadar yemek yemeye başlamadığımızı düşünelim.Sofrada olmayan fert, geldiğinde herkesin kendini beklediğini gördüğünde kendini özel hissetmez mi?
58
YETERLİ OLMAK İSTERİZ.
59
Tabakları taşıma konusunda annesine yardım etmek isteyen dört yaşında bir çocuk bize ne söylüyor aslında?
60
Ben yapabilirim.
61
ÖZGÜVEN BAŞARININ TEMELİDİR Çocuklarımızın özgüvenlerinin gelişmesinde imkanlar oluşturmalıyız. Onları öyle yetiştirelim ki kendi ayakları üstünde durarak yaşamla mücadelelerini güçlü bir şekilde yapmaya hazır olsunlar.
62
BAŞARININ TEMELİNDE YÜZDE DOKSANIN ÜSTÜNDE DUYGUSAL ZEKA BULUNMAKTADIR.DUYGUSAL ZEKANIN TEMELİNDE İSE ÖZGÜVEN YANİ KİŞİNİN KENDİ BAŞINA BİR ŞEYİ YAPABİLECEĞİNE OLAN GÜVENİ YATAR. (Bilgiyi temel alan akademik veya zihinsel zeka adı verilen faktörün başarıya katkısı ise sadece yüzde dört- beştir.)
63
SEVİLMEK ve ÖZLENMEK İSTERİZ.
64
Çocuklarınızı, kendi zamanınıza göre değil, onların yaşayacakları zamana göre yetiştirin.(Hz. Ali)
65
BÜYÜTMEK değil, YETİŞTİRMEK anlayışıyla hareket ediyor muyuz?
66
“Dünyayı güzelleştirecek bir insan yetiştiriyorum…” diyebiliyor muyuz????
67
Unutmayalım! Çocuğu yetiştiren hem anne hem de baba olduğuna göre sadece birinin kendini yetiştirmesi yetmeyecektir.
68
Çocukların gelişim aşamalarındaki özelliklerini ve psikolojilerini bilmek, ne zaman ne yapacağınızı görmeniz açısından önemlidir.
69
“Çocuklarınızla 7 yaşına kadar oynayın, 15 yaşına kadar arkadaş olun, 15 yaşından sonra istişare edin.” Hz. Ali
70
Aile en büyük okuldur. Bir baba 6 ve 7 yaşındaki iki çocuğuyla birlikte hayvanat bahçesine gider.Gişe görevlisi 0-6 yaş arasının ücretsiz, 7 yaş ve üzerinin ücretli olarak içeri girebileceğini söyler. Baba çocuklar için “Bir ücretsiz, bir ücretli.” der. Memur şaşırır, “Siz söylemeseydiniz çocuğunuzun ücretli girmesi gerektiğini fark etmeyecektim. Neden söylediniz?” der.
71
Babanın cevabı ilginçtir: “Siz çocuklarımın yaşlarını bilmiyor olabilirsiniz, ama onlar biliyor.” Çocuklar bu davranışla hiçbir zaman yalan söylememeleri gerektiğini öğrenmiştir.
72
Sevgi, iletişimin en sihirli anahtarıdır.
73
KATILIMINIZ İÇİN TEŞEKKÜRLER.
74
KAYNAKÇA Bu Çağda Çocuk Yetiştirmek- Ahmet MARAŞLI Var mı Beni Anlamak İsteyen?- Nevzat TARHAN Keşkesiz Bir Yaşam İçin İletişim- Doğan CÜCELOĞLU Okul Evde Başlar- Fatih KALKINÇ Sen Ben ve Çocuklarımız- Nevzat TARHAN Başarıya Götüren Aile, Doğan CÜCELOĞLU Sevgili Anne ve Babacığım Lütfen Bu Kitabı Okur musunuz!, Hasan YILMAZ Psikolojik Danışman Fehime YILMAZ KARATAŞ’ın “Aile Modelleri” sunumu
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.