Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanVolkan Akkoyun Değiştirilmiş 8 yıl önce
1
PROGRAM GELİŞTİRMENİN KURAMSAL TEMELLERİ Tarihsel TemellerToplumsal TemellerPsikolojik TemellerFelsefi Temeller
2
TÜRK TOPLUMLARINDA EĞİTİMİN TARİHSEL GELİŞİMİ Türk toplumlarında eğitim; İslamiyet öncesi İslamiyet sonrası ve Cumhuriyet sonrası eğitim
3
İslam öncesi dönemde “Alp” tipi, İslami dönemde “Alp eren, gazi ve derviş”, “takva sahibi memur tipi insan”, Bugün ise, “iyi insan, iyi vatandaş ve iyi üretici ve tüketici” tipinde insan yetiştirme hedefleri benimsenmiş olduğunu eğitim tarihi sürecinden anlamaktayız.
4
İslamiyet Öncesi Eğitim Türklerin İslamiyet’ten önceki dönemlerinde; çocuk ve gençlerin toplumsallaştırılıp eğitilmesinde toplumun töresi önemli rol oynamıştır. Türklerde alp insan tipine önem verilmiştir. Alp insan tipi cesur olduğu kadar bilge bir bilim sevgisini de ortaya çıkarmıştır. Mesleki eğitim önemli bir yer tutmaktaydı.
5
İslamiyet Sonrası Dönemde Eğitim “Semerkant, Buhara, Taşkent ve Kaşgar” gibi şehirler dünya genelinde birer kültür ve bilim merkezleri olmuşlardır. Bu şehirlerde örgün eğitim ve öğretim kurumları olarak birçok medrese açılmıştır. Bu dönemde, Farabi, Biruni, İbn-i Sina, Yusuf Has Hacip, Kaşgarlı Mahmut, Edip Ahmet, Ahmet Yesevi gibi önemli bilim adamları yetişmiştir.
6
Programlı ve örgün bir öğretim modeli oluşturan medrese eğitim sistemi bu dönemde gelişmeye başlamış ve Osmanlılarla da daha yaygın bir hal almıştır. Medrese eğitiminin yürütüldüğü medreseler genelde külliyeler şeklinde (kampus) inşa edildiği için aynı zamanda kendisine has bir mimari gelişmeyi de beraberinde getiriyordu. Selçuklular Döneminde Eğitim
10
Örgün eğitimin ilk örnekleri olan medreseler bu dönemde kurulmaya başlandı. Temelde din eğitimine dayanmasına rağmen, bilimlere de önem verildiği görülmektedir. Batı örneklerinde rastlanmayan medreseler, din eğitiminin yanı sıra, matematik, astronomi, tıp, fen alanlarında çağının bilgilerini veren okullar olmuştur
11
Selçuklular döneminin oldukça önemli bir sosyal hizmet alanı oluşturan eğitim ve öğretim faaliyeti de adeta bir esnaf örgütü olan ve esnaf ve sanatkarlara yönelik hizmet veren “Ahilik” örgütüdür – diğer bir deyişle esnaf teşkilatı. Yine bu dönemin eğitim ve öğretim alanıyla ilgili önemli şahsiyetler olarak: Yunus Emre, Hacı Bektaşı Veli, Mevlana Celaleddini Rumi ve Nasrettin Hoca gibi isimler sayılabilir.
13
“Yar ile hoş geçinen yarsız kalmaz, Müşterisiyle uzlaşan tüccar müflis olmaz, Ay geceden korkmadığı karanlığından kaçmadığı içindir ki nurlandı Gül o güzel kokuyu dikenle hoş geçinmekle kazandı.” Mevlana
14
Osmanlılar Döneminde Eğitim Osmanlı İmparatorluğu Asya’nın kuzeybatısında küçük bir sınır beyliği olarak kuruldu. Devletin kuruluşunda otuz yıl kadar sonra Orhan Gazi tarafından ilk Osmanlı medresesi kuruldu Medreselerin etkinlik alanına şunlar girmektedir. Ulema sınıfını yetiştirmek, Sübyan mektebine hoca yetiştirerek, İmam, vaiz yetiştirerek, Devlet memurları yetiştirerek medrese öğrencilerinin kutsal sayılan recep, şaban, ramazan aylarında en küçük köylere dağılması geleneği (öğreticilik görevlisi) Padişahların huzurunda dini metinleri yorumlama ve tartışmaları anlamına gelen “hutur dersleri” verilmesidir.
15
Medreseler mezunlarına iş bulma gibi bir destek faaliyeti de veriyorlardı. Aynı zamanda yatılı eğitim kurumlarıydı. Bu yüzden bu okullara olan talep fazla idi. Osmanlı döneminde ilk medrese 1330 yılında İznik’te Orhan Bey tarafından yaptırılmıştır. Fatih döneminde de İstanbul’da “Fatih Medresesi” ve Kanuni döneminde açılan “Süleymaniye Medresesi” açılmıştır. Ağırlıklı olarak verilen eğitim dini eğitimdi. Ancak devletin ihtiyaç duyduğu alanlarda da gerek duyulan elemanların yetiştirilmesine çalışılıyordu. FAZIL AHMET PAŞA MEDRESESİ
16
16. yüzyıldan sonra başka alanlarda ortaya çıkan sorunlara bağlı olarak medreselerde de program ve uygulamadan kaynaklanan önemli sorunlar ortaya çıkmaya başladı. Programlardan akli ve pozitif bilimlerin öğretisi kaldırılarak sadece dini öğretiye yer verilmiştir. Ehliyet ve liyakat göz ardı edilerek kayırmacılık yapılmaya başlamış bu kurumlar git gide önemlerini kaybetmişlerdir.
17
Sibyan Mektepleri Osmanlılarda medreselere ilave olarak eğitim ve öğretim hizmeti veren başka kurumlar da vardı. Bunlar ilköğretim hizmeti veren “Sıbyan Mektepleri” olarak; “Darü’ talim” (öğretim evi), “mektephane”, “mektep”, “darül ilim”, (ilim evi), “muallimhane” ve “taş mektep” gibi öğretim kurumları vardı. Bunların bir başka adı da “mahalle mektepleri” idi.
18
Nazperver Kalfa Sıbyan Mektebi Daye Hatun Sıbyan Mektebi
19
Kur’an okumayı, namaz kılma usullerini, sureleri ve duaları bu okullarda öğrenirlerdi. Biraz hesap öğrenir ve süslü yazıları da kopya etmeye çalışırlardı Sadece Arapça metinler ezberletilir ve Türkçe ilmihaller okutulurdu.
20
Enderun Mektepleri Osmanlılarda elit yetiştirmeye yönelik olarak hizmet veren “Enderun Mektepleri” vardı. Bu okul öğrencilerini genel olarak; Müslüman olmayan teb’adan devşirme yolu ile topluyor ve bunlar ileride devlet bürokrasisinde ihtiyaç duyulan alanlarda istihdam etmek için yetiştiriyorlardı.
21
II. Mahmut bu dönemde (18. yy nin başları) ilköğretimi herkes için zorunlu hale getirmiştir. 1838 yılında Rüştiye Mektepleri açılmıştır. Bu okullarda, Sıbyan Mektebi’ni bitirenler 2 yıl eğitim görüyorlardı. 1848 yılında doğrudan öğretmen yetiştiren “Rüştiye”, “İdadi” ve “Sultani” denilen orta dereceli okullar açılmıştır.
22
1848 de Daülmuallimin adında bir erkek öğretmen okulu açılmıştır. Kızlar için ilk kez sıbyan mekteblerinin üstüne 1956 yılında il kız rüştiyesi, 1870 yılında da Darülmuallimat adında kız öğretmen okulu açılmıştır 1893 yılından itibaren sıbyan mekteplerinin üzerine çok sayıda rüştiye mektepleri; sonra, rüştiyelerin de üzerine idadiler ve sultaniler açılmaya başlanmıştır.
23
Cumhuriyet Dönemi Cumhuriyet ilan edildikten sonra eğitim sisteminin çağdaşlaştırılması ve millîleştirilmesi temel hedeflerden birisi idi. Aynı zamanda cumhuriyet dönemi eğitim sisteminin temel karakteristiklerinden birisi de “lâiklik” idi. Eğitim sisteminin temel önceliklerinden birisi bu değerleri özümseyen ve koruyacak olan vatandaşları yetiştirmekti.
24
Osmanlı İmparatorluğundan miras olarak devraldığımız yüklü sorunlardan birisi de cumhuriyet dönemine intikal eden niteliksiz ve tabiri caiz ise eğitimsiz öğretmenlerdi. Verilen istatistiklerden anlaşıldığına göre 1923 yılında 1102 ilkokul öğretmeni vardı ve 181 tanesi bayan ve 9021 tanesi de erkekti. Sadece 2734’ü meslekî eğitim almıştı. Diğerlerinin büyük bir çoğunluğu Medreselerin en alt seviyelerinden ayrılmış
25
Böyle bir ihtiyacı, ülkemizde araştırmalar yapan Amerikalı ünlü pedagog John Dewey; bir raporla ortaya koymuştur. Bu rapora istinaden zamanın Millî Eğitim Bakanı bu tür projelere hız vermiştir. Buralarda yetiştirilen öğretmenler köy halkının günlük ihtiyaçlarını karşılamalarında karşılaştıkları sorunları giderecek bir donanımda yetiştiriliyorlardı. Daha sonra “Köy Enstitüleri” uygulaması başlatılarak yapılmak istenenler daha profesyonelce yapılmaya başlandı.
26
Mevcut köy öğretmen okulları da bu enstitülere dönüştürülmüştür. Köy enstitülerine alınan çocukların daha çok köy çevresinden olması isteniyordu. Bu uygulamalar dışında bazı kısa süreli kurslarla köy öğretmeni yetiştirme çalışmaları olmuştur. “Eğitmenler” çok fazla isabetli bir uygulama olmamakla beraber buna bir örnek teşkil etmektedir.
27
1982 yılına kadar öğretmen yetiştirme işi “MEB”na aitti.1982 yılından sonra bu görev üniversitelere verilerek “MEB”na sadece işin istihdamı kalmıştır. Yeni öğretmen yetiştiren okullar; “Eğitim Fakülteleri, Teknik Eğitim Fakülteleri ve İlâhiyat Fakülteleri” adını aldılar. Bu okulların hepsi 4 yıllık lisans düzeyinde eğitim yapmaktadırlar. Öğretmen yetiştirme konusu yine hep gündemde olmuştur. 23. 10. 1989 tarih ve 385 sayılı kanun hükmündeki kararnameyle “Öğretmen Eğitimi Genel Müdürlüğü” kuruldu.
28
1998- 1999 öğretim yılından itibaren uygulanmaya başlayan yeni sistemde getirilen yenilikler; Okulöncesi ve ilköğretim öğretmenlerinin lisans düzeyinde, Ortaöğretim öğretmenlerinin ise; * Yabancı dil, Müzik, Resim, Beden Eğitimi, Özel Eğitim, Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri öğretmenlerinin 4 yıllık lisans düzeyinde, * Fen, Matematik ve Sosyal alanlar öğretmenlerinin ise “Tezsiz Yüksek Lisans” (3.5 + 1.5= 5 yıl) ve (4 + 1.5 = 5. 5 yıl) seçeneği ile yetiştirilmesi esası getirilmiştir. Bir öğretmenden birkaç alanda yararlanmak amacıyla, ilköğretim okullarında görev alacak öğretmenlere yan alan uygulaması getirilmiştir. “MEB- YÖK” işbirliği sonucunda, 8 yıllık ilköğretimin gerektirdiği öğretmen ihtiyacı göz önüne alınarak; branş fazlası öğretmenleri ihtiyaç duyulan alanlara yöneltmek için, “Eğitim Fakülteleri”nde ki yeni düzenlemeye paralel olarak öğretmenlik sertifika programlarının açılması sağlanmıştır.
29
Tarihsel Temeller: Dünyada, M. Ö. 4. yy. Orta sınıfın eğitim gereksi nimleri ni karşıla mak üzere ortaya çıkan ilk eğitim teknisy enleri: sofistl er M. Ö. 3. yy. Eğitim yaşama hazırlıktır. Ortaçağ Klasik eserler, Latince ve Gramer eğitimi. İçerik dini metinlerdir. Endüstri Öncesi Dönem Comenius`un Didaktica Magna(1632)`sında ders kitaplarında resimlerin yer alması ve somut nesnelerin öğretimde yer alması gerektiği önerilmiştir. 18. yy. Columbia, Harvard ve Princeton üniversitelerinin açılması ve klasik eğitim anlayışının zayıflaması Toplumsal ihtiyaçların artmasıyla kitle eğitiminin ağırlık kazanması ve devlet okullarının açılması.
30
Tarihsel Temeller: Dünyada, 19. yy. Matematik, felsefe, astronomi, kimya, botanik gibi disiplinlerin ağırlık kazanması. Bu yüzyılda eğitim programlarının içeriği ve öğretim yöntemleri konusundaki tartışmalar, eğitimde program geliştirme alanının doğuşunu hazırlamıştır. 1902 John Dewey yayınlarında «curriculum» (eğitim programı/yetişek) terimini kullanmış, ancak doğrudan tanımlamamıştır. 1918 Franklin Bobbit`in «The Making of Curriculum» isimli kitabını yayımlaması 1920-1930 Boyd Bode (1921), W.W. Charters (1923) ve George S. Counts (1926), eğitim programı düşüncesine önemli katkıda bulunmuşlardır. Özellikle Charters davranışçı yaklaşımı savunarak eğitim programının öğrenme yaşantılarıyla kazanılabilecek bir dizi hedefler ve gözlenebilir davranışlar olduğunu kabul etmiştir.
31
Tarihsel Temeller: Dünyada, 1949 Ralph Tyler`ın «Eğitim Programı ve Öğretimin Temel İlkeleri» isimli kitabı çağdaş anlamdaki ilk kitaptır. 1962 Hilda Taba`nın «Program Geliştirme: Kuram ve Uygulama» isimli eseri. 1949 Pestallozi modern ilkokulların temelini oluşturmuş; eğitim sürecinin çocuğun doğal gelişimine ve duyumsal etkilerine bağlı olması gerektiğini savunmuştur. 1962 Froebel, eğitim sürecinin çocukların 3-4 yaşlarına geldiğinde başlanması gerektiğini savunmuştur.
32
Tarihsel Temeller: Türkiye`de, 1924 Tevhid-i Tedrisat (3 Mart 1924) Tek tip ve beş yıl için bir program yapılmış ve toplu öğretim, çocuğa görelik ve yakın çevre ilişkilerine göre gözden geçirilen bu program 1936 ve 1948 yıllarında daha iyi duruma getirilmiştir. 1924 Cumhuriyet dönemi ders çizelgelerinde özellikle laiklik, çağdaşlaşma, müspet ilimler ve ulusal bütünlük ilkeleri benimsenmiştir. Türkiye’ye davet edilen Columbia Üniversitesi öğretim üyelerinden John Dewey’ in hazırladığı rapor doğrultusunda daha çok ilköğretim programlarının geliştirilmesine ağırlık verilmiştir. 1950 Bu yıla kadar eğitim kurumlarının okutacakları derslerin isimlerini, konular listesini ve haftalık ders saatlerini içeren listeleri ifade eden Müfredat sözcüğü yerine eğitim programı kavramı kullanılmaya başlanmıştır. 1952 Program geliştirme çalışmaları, köy okullarında incelemeler yapan K. V. Wofford`un hazırladığı raporla daha sistematik yaklaşımla yapılmaya başlanmıştır. 1953 V. Milli Eğitim Şurası`nda ilköğretim programının geliştirilmesi zorunluluğu üzerinde durulmuş, program geliştirme çalışmaları M.E.B.’ de ağırlıklı şekilde başlamıştır. 1954- 1955 İstanbul Atatürk Kız Meslek Lisesi`nde program komisyonu tarafından geliştirilen deneme okulu programı ortaöğretim program geliştirme çalışmalarının öncüsü niteliğindedir.
33
Tarihsel Temeller: Türkiye`de, 1961 İlkokul programı yeniden gözden geçirilmiştir. 222 sayılı kanun bu çalışmaları desteklemiştir. 222 sayılı kanun İlköğretim Kanunu, programların değerlendirilmesi ve geliştirilmesini zorunlu hale getirmiştir. 1964 1948 programının, uygulamada ortaya çıkardığı sorunların incelenmesi, yeniden düzenlenen programa bazı önlemlerin alınmasını sağlamıştır. 1970 8 yıllık zorunlu eğitimin ilk denemesi ve program çalışmalarına başlanmış; çalışma grubu sekiz yıllık okulun amaçlarını ve eğitim ilkelerini belirlemiş ancak çalışmalar deneme aşamasında kalmıştır. 1982- 1984 MEB program geliştirme modeli oluşturma girişiminde bulunmuştur. Model girişiminde, programların hazırlanmasında dikkate alınacak ilkeler belirlenmiş, model 1984 yılında Anayasa, Hükümet programı ve Cumhurbaşkanlığının direktifleriyle yeniden şekillenmiştir. 1990 MEB program geliştirmeye ve ölçme-değerlendirmeye önem vermiş ve bünyesinde derslere göre program geliştirme ihtisas komisyonları oluşturmuştur. 2004 İlköğretim programları, ilerlemeci eğitim felsefesi ışığında yapılandırmacı öğrenme yaklaşımı temelinde yeniden hazırlanmış, ülke genelinde 6 il ve 100 okulda deneme çalışması yapılarak 2005-2006 yılında ülke geneline yaygınlaştırılmıştır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.