Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
1
KAÇAKÇILIK SUÇLARINDA ARAMA
Elif Aydan BOZFIRAT - Ankara Cumhuriyet Savcısı Mehmet Cihan KISA - Ankara Cumhuriyet Savcısı
2
ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI Kaçakçılık ve Örgütlü Suçlar Bürosu
4
1- KAVRAM VE ÖNEMİ Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkı, sadece kovuşturma aşamasındaki yargılama sürecinde değil, soruşturmanın başlangıcından itibaren kovuşturmanın sonuna kadar delillerin toplanmasında ve değerlendirilmesinde dikkate alınmalıdır. Bu çerçevede koruma önlemlerinden olan arama işlemleri sırasında da hukukun genel ilkelerine ve mevzuata uygun davranılmalıdır. Aksi takdirde usulsüz arama sonucu elde edilen delillerin hükme esas alınamayacağı ve delil olarak kullanılamayacağı benimsenmiştir.
5
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 12
Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinin 12. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. Maddesinde özel hayatın ve aile hayatının korunması, herkesin meskenine ve iletişimine saygı gösterilmesi kuralı esas alınmıştır. Ancak milli güvenlik, kamu düzeni, suçların önlenmesi, sağlığın veya ahlakın ve başkasının hak ve hürriyetlerinin korunması için kanunla düzenlenmiş olmak kaydıyla bu hak ve özgürlüklerin özüne dokunulmaksızın müdahale edilebileceği kabul edilmiştir.
6
Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/11/2014 gün ve 2013/9-610 esas, 2014/512 karar sayılı kararında belirtildiği üzere; Koruma tedbirlerine başvurulabilmesi için şu üç ön şartın birlikte bulunması gerekmektedir; a) Gecikmesinde sakınca ya da tehlike bulunması, b) Görünüşte haklılık, c) Ölçülülük, Ölçülülük ilkesinin temel amaç ve işlevi; - Koruma tedbirine muhatap olacak kişilerin, temel hak ve özgürlüklerini güvence altına almak için kullanılacak kamu gücünü, hak ve özgürlükler lehine sınırlandırmak, - Müdahalelerde aşırılığa gidilmesini ve buna bağlı olarak doğabilecek mağduriyetleri önleyebilmektir.
7
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8. maddesi ile ilgili olarak, ölçülülük ilkesi konusunda “sözleşmenin 2.maddesine göre yaşam hakkına müdahalede mutlak gereklilik hali zorunluyken, 8 ila 11.maddenin 2.fıkrası uyarınca bu maddelerdeki hakların kullanılmasına bir kamu otoritesinin müdahalesinin ancak demokratik bir toplumda gerekli olan ölçüde olabileceği” belirtildiğinden bu duruma dikkat edilmesi gerekmektedir.
8
Arama Koruma Önleminde Kullanılan Kavramlar
Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğine göre, Tanımlar Madde 4 - Bu Yönetmelikte geçen deyimlerden; Araç: Her türlü nakil vasıta ve taşıtlarını, Cumhuriyet savcısı: Yetkili Cumhuriyet savcısını, El koyma: Suçun veya tehlikelerin önlenmesi amacıyla veya suçun delili olabileceği veya müsadereye tâbi olduğu için, bir eşya üzerinde, rızası olmamasına rağmen, zilyedin tasarruf yetkisinin kaldırılması işlemini, Gece vakti: Güneşin batmasından bir saat sonra başlayan ve doğmasından bir saat evvele kadar devam eden süreyi,
9
Gecikmesinde sakınca bulunan hâl:
a) Adlî aramalar bakımından; derhâl işlem yapılmadığı takdirde suçun iz, eser, emare ve delillerinin kaybolması veya şüphelinin kaçması veya kimliğinin tespit edilememesi ihtimâlinin ortaya çıkması ve gerektiğinde hâkimden karar almak için vakit bulunmaması hâlini, b) Önleme aramaları bakımından; derhâl işlem yapılmadığı takdirde, millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunmasının tehlikeye girmesi veya zarar görmesi, suç işlenmesinin önlenememesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespit edilememesi ihtimâlinin ortaya çıkması ve gerektiğinde hâkimden karar almak için vakit bulunmaması hâlini, Hâkim: Yetkili sulh ceza hâkimini veya hâkimi, Kolluk: Jandarma, polis, sahil güvenlik ve gümrük muhafaza görevlilerini, Kolluk âmiri: Konuyla ilgili yetkili ve görevli olan kolluk biriminin âmirini,
10
Koruma altına alma: Suçun veya tehlikelerin önlenmesi ya da delil olabilecek veya müsadereye tâbi olan yahut güvenliğin sağlanması amacıyla, eşyayı zilyedinin kendiliğinden vermesini veya el konulana kadar geçici olarak alıkoymayı, Mülkî âmir: İllerde vali veya bu konuda yetkilendirdiği yardımcısını, ilçelerde kaymakamı, Özel güvenlik görevlisi: 5188 sayılı Özel Güvenlik Hizmetlerine Dair Kanuna göre valiliklerce çalışma izni verilen, 26/9/2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun uygulanmasında kamu görevlisi sayılan ve görev alanlarında yetkili olan kişileri,
11
Suçüstü: a) İşlenmekte olan suçu, b) Henüz işlenmiş olan fiil ile fiilin işlenmesinden hemen sonra kolluk, suçtan zarar gören veya başkaları tarafından takip edilerek yakalanan kişinin işlediği suçu, c) Fiilin pek az önce işlendiğini gösteren eşya veya delille yakalanan kimsenin işlediği suçu, ifade eder.
12
Adlî arama ve kapsamı Madde 5 - Adlî arama, bir suç işlemek veya buna iştirak veyahut yataklık etmek makul şüphesi altında bulunan kimsenin, saklananın, şüphelinin, sanığın veya hükümlünün yakalanması ve suçun iz, eser, emare veya delillerinin elde edilmesi için bir kimsenin özel hayatının ve aile hayatının gizliliğinin sınırlandırılarak konutunda, işyerinde, kendisine ait diğer yerlerde, üzerinde, özel kâğıtlarında, eşyasında, aracında 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu ile diğer kanunlara göre yapılan araştırma işlemidir.
13
Makul şüphe Madde 6 - Makul şüphe, hayatın akışına göre somut olaylar karşısında genellikle duyulan şüphedir. Makul şüphe, aramanın yapılacağı zaman, yer ve ilgili kişinin veya onunla birlikte olanların davranış tutum ve biçimleri, kolluk memurunun taşındığından şüphe ettiği eşyanın niteliği gibi sebepler göz önünde tutularak belirlenir. Makul şüphede, ihbar veya şikâyeti destekleyen emarelerin var olması gerekir. Belirtilen konularda şüphenin somut olgulara dayanması şarttır. Arama sonunda belirli bir şeyin bulunacağını veya belirli bir kişinin yakalanacağını öngörmeyi gerektiren somut olgular mevcut bulunmalıdır.
14
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 5. Maddesine göre kişinin özgürlüğünün kısıtlanabilmesi için suçu işlediği hususunda makul şüphe bulunması gerekir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine göre şüphenin makul sayılabilmesi için mevcut olgu ve bulguların tarafsız bir gözlemciyi, kişinin suçu işlemiş bulunmasının mümkün bulunduğu hususunda ikna etmeye yetecek ölçü ve nitelikte bulunması şarttır. (Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Işığında Ceza Yargılaması Kurum ve Kavramları TBB Yayınları, Ankara 2008 Sayfa 20) Aramadaki amaç müsadereye ya da suçun ispatına yönelik delillerin elde edilmesi veya şüphelinin yakalanmasıdır. Bu sebeple, burada aranacak şüphenin makul sayılabilmesi için mevcut olgu ve bulguların tarafsız bir gözlemciyi, söz konusu aramanın yapılması halinde müsadereye tabi veya suçun delili olabilecek eşyanın elde edilebileceği veya şüphelinin yakalanabileceği hususunun mümkün bulunduğu konusunda ikna etmeye yeterli ölçü ve nitelikte bulunması şarttır.
15
2- MEVZUAT a) TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI
Madde 20 – Herkes, özel hayatına ve aile hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkına sahiptir. Özel hayatın ve aile hayatının gizliliğine dokunulamaz.
16
Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak, usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin üstü, özel kâğıtları ve eşyası aranamaz ve bunlara el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar. Herkes, kendisiyle ilgili kişisel verilerin korunmasını isteme hakkına sahiptir. Bu hak; kişinin kendisiyle ilgili kişisel veriler hakkında bilgilendirilme, bu verilere erişme, bunların düzeltilmesini veya silinmesini talep etme ve amaçları doğrultusunda kullanılıp kullanılmadığını öğrenmeyi de kapsar. Kişisel veriler, ancak kanunda öngörülen hallerde veya kişinin açık rızasıyla işlenebilir. Kişisel verilerin korunmasına ilişkin esas ve usuller kanunla düzenlenir.
17
Madde 21 – (Değişik: 3/10/2001-4709/6 md.)
Kimsenin konutuna dokunulamaz. Millî güvenlik, kamu düzeni, suç işlenmesinin önlenmesi, genel sağlık ve genel ahlâkın korunması veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması sebeplerinden biri veya birkaçına bağlı olarak usulüne göre verilmiş hâkim kararı olmadıkça; yine bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde de kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emri bulunmadıkça; kimsenin konutuna girilemez, arama yapılamaz ve buradaki eşyaya el konulamaz. Yetkili merciin kararı yirmidört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Hâkim, kararını el koymadan itibaren kırksekiz saat içinde açıklar; aksi halde, el koyma kendiliğinden kalkar.
18
b) İnsan Hakları ve Temel Özgürlüklerin Korunmasına İlişkin Sözleşme
Madde 6 Adil yargılanma hakkı 1. Herkes davasının, medeni hak ve yükümlülükleriyle ilgili uyuşmazlıklar ya da cezai alanda kendisine yöneltilen suçlamaların esası konusunda karar verecek olan, yasayla kurulmuş, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme tarafından, kamuya açık olarak ve makul bir süre içinde görülmesini isteme hakkına sahiptir. Karar alenî olarak verilir. Ancak, demokratik bir toplum içinde ahlak, kamu düzeni veya ulusal güvenlik yararına, küçüklerin çıkarları veya bir davaya taraf olanların özel hayatlarının gizliliği gerektirdiğinde veyahut, aleniyetin adil yargılamaya zarar verebileceği kimi özel durumlarda ve mahkemece bunun kaçınılmaz olarak değerlendirildiği ölçüde, duruşma salonu tüm dava süresince veya kısmen basına ve dinleyicilere kapatılabilir.
19
2. Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır.
3. Bir suç ile itham edilen herkes aşağıdaki asgari haklara sahiptir: a) Kendisine karşı yöneltilen suçlamanın niteliği ve sebebinden en kısa sürede, anladığı bir dilde ve ayrıntılı olarak haberdar edilmek; b) Savunmasını hazırlamak için gerekli zaman ve kolaylıklara sahip olmak; c) Kendisini bizzat savunmak veya seçeceği bir müdafinin yardımından yararlanmak; eğer avukat tutmak için gerekli maddî olanaklardan yoksun ise ve adaletin yerine gelmesi için gerekli görüldüğünde, resen atanacak bir avukatın yardımından ücretsiz olarak yararlanabilmek; d) İddia tanıklarını sorguya çekmek veya çektirmek, savunma tanıklarının da iddia tanıklarıyla aynı koşullar altında davet edilmelerinin ve dinlenmelerinin sağlanmasını istemek; e) Mahkemede kullanılan dili anlamadığı veya konuşamadığı takdirde bir tercümanın yardımından ücretsiz olarak yararlanmak. engel değildir.
20
Madde 8 Özel ve aile hayatına saygı hakkı 1. Herkes özel ve aile hayatına, konutuna ve yazışmasına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. 2. Bu hakkın kullanılmasına bir kamu makamının müdahalesi, ancak müdahalenin yasayla öngörülmüş ve demokratik bir toplumda ulusal güvenlik, kamu güvenliği, ülkenin ekonomik refahı, düzenin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, sağlığın veya ahlakın veya başkalarının hak ve özgürlüklerinin korunması için gerekli bir tedbir olması durumunda söz konusu olabilir.
21
c) CEZA MUHAKEMESİ KANUNU
Ceza Muhakemesi Kanununun Maddeleri
23
d) AVUKATLIK KANUNU Madde 58 – (Değişik :23/1/2008-5728/331 md.)
Avukatların avukatlık veya Türkiye Barolar Birliği ya da baroların organlarındaki görevlerinden doğan veya görev sırasında işledikleri suçlardan dolayı haklarında soruşturma, Adalet Bakanlığının vereceği izin üzerine, suçun işlendiği yer Cumhuriyet savcısı tarafından yapılır. Avukat yazıhaneleri ve konutları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısı denetiminde ve baro temsilcisinin katılımı ile aranabilir. Ağır ceza mahkemesinin görev alanına giren bir suçtan dolayı suçüstü hali dışında avukatın üzeri aranamaz. Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Ceza Muhakemesi Kanununun duruşmanın inzibatına ilişkin hükümleri saklıdır. Şu kadar ki, bu hükümlere göre avukatlar tutuklanamayacağı gibi, haklarında disiplin hapsi veya para cezası da verilemez.
24
e) POLİS VAZİFE VE SALAHİYET KANUNU
Madde 4/A- (Ek: 2/6/ /1 md.) Polis, kişileri ve araçları; a) Bir suç veya kabahatin işlenmesini önlemek, b) Suç işlendikten sonra kaçan faillerin yakalanmasını sağlamak, işlenen suç veya kabahatlerin faillerinin kimliklerini tespit etmek, c) Hakkında yakalama emri ya da zorla getirme kararı verilmiş olan kişileri tespit etmek,
25
ç) Kişilerin hayatı, vücut bütünlüğü veya malvarlığı bakımından ya da topluma yönelik mevcut veya muhtemel bir tehlikeyi önlemek, amacıyla durdurabilir. Durdurma yetkisinin kullanılabilmesi için polisin tecrübesine ve içinde bulunulan durumdan edindiği izlenime dayanan makul bir sebebin bulunması gerekir. Süreklilik arz edecek, fiilî durum ve keyfilik oluşturacak şekilde durdurma işlemi yapılamaz. Polis, durdurduğu kişiye durdurma sebebini bildirir ve durdurma sebebine ilişkin sorular sorabilir; kimliğini veya bulundurulması gerekli diğer belgelerin ibraz edilmesini isteyebilir. Durdurma süresi, durdurma sebebine esas teşkil eden işlemin gerçekleştirilmesi için zorunlu olan süreden fazla olamaz. Durdurma sebebinin ortadan kalkması halinde kişilerin ve araçların ayrılmalarına izin verilir.
26
Polis, durdurduğu kişi üzerinde veya aracında silah veya tehlike oluşturan diğer bir eşyanın bulunduğu hususunda yeterli şüphenin varlığı halinde, kendisine veya başkalarına zarar verilmesini önlemek amacına yönelik gerekli tedbirleri alabilir. Bu amaçla kişinin üzerindeki elbisenin çıkarılması veya aracın, dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin açılması istenemez. (Ek cümleler: 27/3/ /1 md.) Ancak, el ile dıştan kontrol hariç, kişinin üstü ve eşyası ile aracının dışarıdan bakıldığında içerisi görünmeyen bölümlerinin aranması; İçişleri Bakanlığı tarafından belirlenecek esaslar dâhilinde mülki amirin görevlendireceği kolluk amirinin yazılı, acele hâllerde sonradan yazıyla teyit edilmek üzere sözlü emriyle yapılabilir. Kolluk amirinin kararı yirmi dört saat içinde görevli hâkimin onayına sunulur. Bu fıkra kapsamında yapılan araç aramalarına ilişkin olarak kişiye, arama gerekçesini de içeren bir belge verilir. (1)
27
Bu Kanun ve diğer kanunların verdiği görevlerin yerine getirilmesi sırasında, polis tarafından gerekli işlemler için durdurulan kişiler ve araçlarla ilgili hükümler saklıdır. Polis, görevini yerine getirirken, kendisinin polis olduğunu belirleyen belgeyi gösterdikten sonra, kişilere kimliğini sorabilir. Bu kişilere kimliğini ispatlamaları hususunda gerekli kolaylık gösterilir.
28
Madde 9- (Değişik: 2/6/2007-5681/3 md.)
Polis, tehlikenin veya suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla usûlüne göre verilmiş sulh ceza hâkiminin kararı veya bu sebeplere bağlı olarak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde mülkî âmirin vereceği yazılı emirle; kişilerin üstlerini, araçlarını, özel kâğıtlarını ve eşyasını arar; alınması gereken tedbirleri alır, suç delillerini koruma altına alarak 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu hükümlerine göre gerekli işlemleri yapar.
29
Arama talep yazısında, arama için makul sebeplerin oluştuğunun gerekçeleriyle birlikte gösterilmesi gerekir. Arama kararında veya emrinde; a) Aramanın sebebi, b) Aramanın konusu ve kapsamı, c) Aramanın yapılacağı yer, ç) Aramanın yapılacağı zaman ve geçerli olacağı süre, belirtilir.
30
Önleme araması aşağıdaki yerlerde yapılabilir:
a) 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu kapsamına giren toplantı ve gösteri yürüyüşlerinin yapıldığı yerde veya yakın çevresinde. b) Özel hukuk tüzel kişileri ile kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşları veya sendikaların genel kurul toplantılarının yapıldığı yerin yakın çevresinde. c) Halkın topluca bulunduğu veya toplanabileceği yerlerde.
31
ç) Eğitim ve öğretim özgürlüğünün sağlanması için her derecede eğitim ve öğretim kurumlarının idarecilerinin talebiyle ve 20 nci maddenin ikinci fıkrasının (A) bendindeki koşula uygun olarak girilecek yüksek öğretim kurumlarının içinde, bunların yakın çevreleri ile giriş ve çıkışlarında. d) Umumî veya umuma açık yerlerde. e) Her türlü toplu taşıma araçlarında, seyreden taşıtlarda. Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan işyerlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz.
32
Spor karşılaşması, miting, konser, festival, toplantı ve gösteri yürüyüşünün düzenlendiği veya aniden toplulukların oluştuğu hallerde gecikmesinde sakınca bulunan hal var sayılır. Polis, tehlikenin önlenmesi veya bertaraf edilmesi amacıyla güvenliğini sağladığı bina ve tesislere gelenlerin; herhangi bir emir veya karar olmasına bakılmaksızın, üstünü, aracını ve eşyasını teknik cihazlarla, gerektiğinde el ile kontrol etmeye ve aramaya yetkilidir. Bu yerlere girmek isteyenler kimliklerini sorulmaksızın ibraz etmek zorundadırlar. Milletlerarası anlaşmalar hükümleri saklıdır. Önleme aramasının sonucu, arama kararı veya emri veren merci veya makama bir tutanakla bildirilir.
33
f) KAÇAKÇILIKLA MÜCADELE KANUNUNA GÖRE ARAMA
34
MADDE 9 – (1) Kaçak eşya, her türlü silâh, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğundan şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlar ile kişilerin üzerlerinde yapılacak arama ve el koymalar, 4/12/2004 tarihli ve 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu uyarınca yerine getirilir.
35
(2) Gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak eşya sakladığından kuşkulanılan kişilerin üzeri, eşyası, yükleri ve araçları gümrük kontrolü amacıyla gümrük görevlilerince aranabilir. Yapılan arama sonucunda tespit edilen kaçak eşyaya derhal el konulur. (3) Gümrük bölgesine, Gümrük Kanunu gereğince belirlenen kapı ve yollardan başka yerlerden girmek, çıkmak veya geçmek yasaktır. Bu yerlerde rastlanacak kişi ve her nevi taşıma araçları yetkili memurlar tarafından durdurulur ve kişilerin eşya, yük ve üzerleri ile varsa taşıma araçları aranır. Yapılan arama sonucunda tespit edilen kaçak eşyaya derhal el konulur. g) ADLİ VE ÖNLEME ARAMALARI YÖNETMELİĞİ h) KONTROLLÜ TESLİMAT UYGULAMASI ESAS VE USULLERİ HAKKINDA YÖNETMELİK
37
Arama Kararı Vermeye Yetkili Merciler a) Adli arama kararları yönünden:
Ceza Muhakemesi Kanununun 119. Maddesinde – (1) (Değişik : 25/5/2005 – 5353/15 md.) Hâkim kararı üzerine veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının, Cumhuriyet savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile kolluk görevlileri arama yapabilirler. Ancak, konutta, iş yerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama, hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile yapılabilir. Kolluk amirinin yazılı emri ile yapılan arama sonuçları Cumhuriyet Başsavcılığına derhal bildirilir.
38
Ancak Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 7. Maddesinin 4
Ancak Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 7. Maddesinin 4. Fıkrasında; Kolluk âmirlerince konutta, iş yerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda arama kararı verilemez. Sayılan bu yerlerde arama ancak hâkim kararı veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının yazılı emriyle yapılabilir. Bununla birlikte 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda öngörülen suçlar bakımından, özel konut ve eklentilerinde hâkim kararı olmadıkça arama yapılamaz. (5607 Sayılı Kanunun geçici 1. maddesine göre 4926 Sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununa mevzuatta yapılan atıfların 5607 Sayılı Kanuna yapılmış sayılacağı hükmü dikkate alınarak) Hükmüne göre özel konut ve eklentilerinde 5607 Sayılı Kanuna muhalefet suçu yönünden arama kararı sadece Hakimler tarafından verilebilir.
39
b) Önleme Araması
40
Adli ve Önleme Araması Yönetmeliğinin 20
Adli ve Önleme Araması Yönetmeliğinin 20. Maddesi - Yönetmeliğin 8 inci maddesi, 9 uncu maddesinin birinci fıkrası ve 25 inci maddesi hükümleri saklı kalmak üzere, önleme aramalarında işlemin yapılacağı kanunda belirtilen umumî ve umuma açık yerlerde makul sebeplerin oluştuğunu ve millî güvenlik ve kamu düzeninin, genel sağlık ve genel ahlâkın veya başkalarının hak ve hürriyetlerinin korunması, suç işlenmesinin önlenmesi, taşınması veya bulundurulması yasak olan her türlü silâh, patlayıcı madde veya eşyanın tespiti amacının ortaya çıktığını ve tehlikenin oluştuğunu gösteren belirlemeler, kolluk tarafından önceden tespit edilir ve aramanın yapılması önerilen yer ve zaman ile birlikte o yer mülkî âmirine, gerekçeleri ile birlikte yazılı olarak iletilir sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda öngörülen suçların işlenmesinin önlenmesi amacıyla yapılacak aramalar için bu talep, o yer Cumhuriyet savcısına da yapılabilir.
41
Yetkili merci, kolluğun talebini uygun bulursa, hâkimden arama kararı talep eder; ancak gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde yazılı arama emri verir. Usulüne uygun olarak verilmiş arama kararı veya emri üzerine, yetkili âmirin, aramanın yapılması için kolluk memurlarına vereceği sözlü emirler derhâl yerine getirilir. Bu konudaki emirlerin yazılı olarak verilmesi istenemez. Bu hâllerde, emrin yerine getirilmesinden doğabilecek sorumluluk, emri verene aittir.
42
c) Adli Arama kararında bulunacak unsurlar
CMK’nun 119/2 maddesi, Arama karar veya emrinde; a) Aramanın nedenini oluşturan fiil, b) Aranılacak kişi, aramanın yapılacağı konut veya diğer yerin adresi ya da eşya, c) Karar veya emrin geçerli olacağı zaman süresi, Açıkça gösterilir.
43
d) Önleme Araması kararında bulunacak unsurlar
Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 20. maddesi, Arama talep, emir ve kararlarında aşağıdaki hususlara açıkça yer verilir: a) Aramanın sebebi, b) Aramanın konusu ve kapsamı, c) Aramanın yapılacağı yer, d) Geçerli olacağı zaman süresi.
44
e) Gece vakti arama Ceza Muhakemesi Kanununun Madde 118 – (1) Konutta, işyerinde veya diğer kapalı yerlerde gece vaktinde arama yapılamaz. (2) Suçüstü veya gecikmesinde sakınca bulunan hâller ile yakalanmış veya gözaltına alınmış olup da firar eden kişi veya tutuklu veya hükümlünün tekrar yakalanması amacıyla yapılan aramalarda, birinci fıkra hükmü uygulanmaz.
45
f) Arama kararının yerine getirilmesi
Konutta, yerleşim yerinde ve kamuya açık olmayan özel işyerlerinde ve eklentilerinde önleme araması yapılamaz. (Adil ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 19. maddesinin son fıkrası)
46
2- Konut, işyeri ve eklentilerinde aramanın yapılması
Adil ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin Madde 30 – Haklarında gıyabî tutuklama veya tutuklama kararı ile yakalama emri veya zorla getirme kararı bulunan kişilerin yakalanması için yapılacak aramalarda, ayrıca arama kararı verilmesi gerekli değildir. Bu gibi hâllerde sadece yakalanacak kişiyle ilişkili işlemler yapılabilir. O yerde bulunan diğer kişiler hakkında, ayrıca karar verilmemişse, arama yapılamaz.
47
Kolluk, arama yapılacak kapalı yerlerde ve eklentilerinde gerekli güvenlik önlemlerini alarak kapıyı çalar. Hâkim kararı veya kanunla yetkili kılınmış merciin yazılı emriyle yapılan aramalarda veya karar alınmasını gerektirmeyen işlemlerde, mümkünse o yere girme izni verme yetkisine sahip kişilerle iletişim kurulmasına çalışılır, kolaylık gösterilmesi istenir.
48
Aşağıdaki hâllerde iletişim kurmadan arama amacıyla kapalı yerlere ve eklentilerine girilir:
a) Arama yapılacak olan yerin konut veya yerleşim yeri olarak kullanılmadığının bilinmesi, b) Arama esnasında bu yerlerde kimsenin olmadığının anlaşılması, c) Bu yerlerde oturan veya izin vermeye yetkili kişinin arama öncesinde bilgilendirilmesinin, delil karartmasına yol açarak aramanın amacını tehlikeye sokacak veya kolluk memurlarını veya diğer bireyleri tehlikeye düşürebilecek olması.
49
Diğer hâllerde, kolluk memurları arama kararını gösterirler.
Gecikmesinde sakınca veya tehlike bulunması hâlinde, bilgilendirme içeri girildikten sonra da yapılabilir. Aramayla görevlendirilenler, aramaya karşı çıkılması hâlinde, durumun haklı kıldığı ölçüde güç kullanarak direnci ortadan kaldırabilirler. Bilgilendirme yapıldıktan sonra, kapı açılmadığı takdirde güç kullanılacağı ihtar edilir ve buna rağmen kapı açılmazsa zorla eve girilir ve arama gerçekleştirilir. Güç, kademeli bir şekilde artarak kullanılabilir.
50
Bulundurulması suç teşkil eden eşyanın arandığı evde bulunan kişilerin üstü, güvenlik veya suç eşyasının elde edilmesi amacıyla aranır. Arama, bulunması istenen şeyin boyutu ve niteliği göz önüne alınarak, amaca ulaşmak için gerekli olan ölçüde gerçekleştirilir. Aranacak yerde bulunan kişilerin özel hayatlarına ve mallarına gereken azamî özen gösterilir.
51
Kasa gibi, açılması özellik isteyen eşya, kolluk tarafından veya masrafları kollukça karşılanmak üzere bu konudaki meslek erbabına açtırılır. Bu işlemin o yerde yapılmasının masraflı, külfetli veya oraya zarar verebilecek nitelikte olması durumunda, eşya kolluk tarafından muhafaza edilen başka bir yere götürülerek de açılabilir. Arama sırasında rastlanan özel kâğıt ve zarflar, içinde müsadereye tâbi bir eşya bulunması ihtimali dışında açılmaz; açılsa dahi yazılı bilgiler okunamaz.
52
Aramada hazır bulundurulacaklarla ilgili olarak aşağıdaki hükümler uygulanır:
a) Aranacak yerlerin sahibi veya eşyanın zilyedi aramada hazır bulunabilir; kendisi bulunmazsa temsilcisi veya ayırt etme gücüne sahip hısımlarından biri veya kendisiyle birlikte oturmakta olan bir kişi veya komşusu hazır bulundurulur.
53
b) Şüphelinin veya sanığın yakalanabilmesi veya suç delillerinin elde edilebilmesi amacıyla, diğer bir kişinin konutu, işyeri veya ona ait diğer yerlerde yapılacak aramalarda, zilyet ve bulunmazsa yerine çağrılacak kişiye, aramaya başlamadan önce aramanın amacı hakkında bilgi verilir. c) Kişinin avukatının aramada hazır bulunmasına engel olunamaz. d) Geceleyin herkesin girip çıkabileceği lokanta, bar, pavyon, gazino, meyhane gibi yerler ile kıraathane ve oyun oynatılan benzeri yerlerin aranmasında tanık bulundurulması gerekmez.
54
3- Aramanın icrası sırasında bulunması gereken kişiler
Ceza Muhakemesi Kanununun Madde 119- (4) Cumhuriyet savcısı hazır olmaksızın konut, işyeri veya diğer kapalı yerlerde arama yapabilmek için o yer ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişi bulundurulur. (5) Askerî mahallerde yapılacak arama, (…) (1) Cumhuriyet savcısının istem ve katılımıyla askerî makamlar tarafından yerine getirilir.
55
Aramada hazır bulunabilecekler
Madde 120 – (1) Aranacak yerlerin sahibi veya eşyanın zilyedi aramada hazır bulunabilir; kendisi bulunmazsa temsilcisi veya ayırt etme gücüne sahip hısımlarından biri veya kendisiyle birlikte oturmakta olan bir kişi veya komşusu hazır bulundurulur. (2) 117 nci maddenin birinci fıkrasında gösterilen hâllerde zilyet ve bulunmazsa yerine çağrılacak kişiye, aramaya başlamadan önce aramanın amacı hakkında bilgi verilir. (3) Kişinin avukatının aramada hazır bulunmasına engel olunamaz.
56
4- Avukat Bürolarında arama
Ceza Muhakemesi Kanununun Madde 130 – (1) Avukat büroları ancak mahkeme kararı ile ve kararda belirtilen olayla ilgili olarak Cumhuriyet savcısının denetiminde aranabilir. Baro başkanı veya onu temsil eden bir avukat aramada hazır bulundurulur.
57
(2) Arama sonucu el konulmasına karar verilen şeyler bakımından bürosunda arama yapılan avukat, baro başkanı veya onu temsil eden avukat, bunların avukat ile müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu öne sürerek karşı koyduğunda, bu şey ayrı bir zarf veya paket içerisine konularak hazır bulunanlarca mühürlenir ve bu konuda gerekli kararı vermesi, soruşturma evresinde sulh ceza hâkiminden, kovuşturma evresinde hâkim veya mahkemeden istenir. Yetkili hâkim el konulan şeyin avukatla müvekkili arasındaki meslekî ilişkiye ait olduğunu saptadığında, el konulan şey derhâl avukata iade edilir ve yapılan işlemi belirten tutanaklar ortadan kaldırılır. Bu fıkrada öngörülen kararlar, yirmi dört saat içinde verilir.
58
(3) Postada el koyma durumunda bürosunda arama yapılan avukat veya baro başkanı veya onu temsil eden avukatın karşı koyması üzerine ikinci fıkrada belirtilen usuller uygulanır.
59
5- Postada el koyma Ceza Muhakemesi Kanununun Madde 129 – (1) Suçun delillerini oluşturduğundan şüphe edilen ve gerçeğin ortaya çıkarılması için soruşturma ve kovuşturmada adliyenin eli altında olması zorunlu sayılıp, posta hizmeti veren her türlü resmî veya özel kuruluşta bulunan gönderilere, hâkimin veya gecikmesinde sakınca bulunan hâllerde Cumhuriyet savcısının kararı ile el konulabilir.
60
(2) Hâkim kararının veya Cumhuriyet savcısının emrinin kendilerine bildirilmesi üzerine el koyma işlemini yerine getiren kolluk memurları, birinci fıkrada belirtilen gönderilerin içinde bulunduğu zarfları veya paketleri açamazlar. El konulan gönderiler, ilgili posta görevlilerinin huzuru ile mühür altına alınıp derhâl el koyma kararını veya emrini veren hâkim veya Cumhuriyet savcısına teslim edilir.
61
(3) Soruşturma ve kovuşturmanın amacına zarar vermek olasılığı bulunmadıkça, alınmış tedbirler ilgililere bildirilir. (4) Açılmamasına veya açılıp da içeriği bakımından adliyenin eli altında tutulmasına gerek bulunmadığına karar verilen gönderiler, hemen ilgililerine teslim olunur.
62
6- Bilgisayarlarda, Bilgisayar Programlarında ve Bilgisayar Kütüklerinde arama, kopyalama ve el koyma
63
Madde 134(1) – (1) Bir suç dolayısıyla yapılan soruşturmada, somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı ve başka surette delil elde etme imkânının bulunmaması halinde, Cumhuriyet savcısının istemi üzerine şüphelinin kullandığı bilgisayar ve bilgisayar programları ile bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına, bilgisayar kayıtlarından kopya çıkarılmasına, bu kayıtların çözülerek metin hâline getirilmesine hâkim tarafından karar verilir.
64
(2) Bilgisayar, bilgisayar programları ve bilgisayar kütüklerine şifrenin çözülememesinden dolayı girilememesi veya gizlenmiş bilgilere ulaşılamaması halinde çözümün yapılabilmesi ve gerekli kopyaların alınabilmesi için, bu araç ve gereçlere el konulabilir. Şifrenin çözümünün yapılması ve gerekli kopyaların alınması halinde, el konulan cihazlar gecikme olmaksızın iade edilir.
65
(3) Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine el koyma işlemi sırasında, sistemdeki bütün verilerin yedeklemesi yapılır. (4) Üçüncü fıkraya göre alınan yedekten bir kopya çıkarılarak şüpheliye veya vekiline verilir ve bu husus tutanağa geçirilerek imza altına alınır. (5)Bilgisayar veya bilgisayar kütüklerine el koymaksızın da, sistemdeki verilerin tamamının veya bir kısmının kopyası alınabilir. Kopyası alınan veriler kâğıda yazdırılarak, bu husus tutanağa kaydedilir ve ilgililer tarafından imza altına alınır.
66
7- KARAR ALINMADAN YAPILACAK ARAMA
Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliğinin 8.Maddesinde Karar Alınmadan Yapılacak Arama Halleri Düzenlenmiştir.
67
Madde 8 - Aşağıdaki hâllerde ayrıca bir arama emri ya da kararı aranmaz:
a) Hakkında tutuklama kararı veya yakalama emri veya zorla getirme kararı bulunan kişi ile hakkında gıyabî tutuklama kararı verilen kaçak yakalandığında üstünde, yakalanması amacıyla konutunda, iş yerinde, yerleşim yerinde, bunların eklentilerinde ve aracında yapılacak aramada,
68
b) Hâkim kararı veya Cumhuriyet savcısının yazılı emri ile veya kolluk tarafından doğrudan yakalanan kişinin, kendisine, başkalarına veya yakalama işlemini yapan kolluk görevlilerine zarar vermesini önlemek amacıyla yapılacak kaba üst aramasında, c) Gözaltına alınan kişinin, nezarethaneye konmadan önce yapılan üst aramasında,
69
d) Herhangi bir sebeple hukuka uygun şekilde yakalandıktan sonra kolluk güçlerinin elinden kaçmakta olan kişilerin veya işlenmekte olan veya henüz işlenmiş olan veya pek az önce işlendiğini gösteren belirtilerin olduğu suçun failinin yakalanması amacıyla takibi sırasında girdikleri araç, bina ve eklentilerinde yakalanması amacıyla yapılacak aramalarda,
70
e) 1) 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17 nci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında, kaçak eşya, her türlü silâh, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğu şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlarda hemen yapılan aramalarda,
71
2) 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 17 nci maddesinin altıncı fıkrası kapsamında gümrük salonları ve gümrük kapılarında kaçak eşya sakladığından kuşkulanılan kişilerin gümrük kontrolü amacıyla gümrük görevlilerince aranmasında;
72
3) 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununun 18 inci maddesinin ikinci fıkrası kapsamında, 27/10/1999 tarihli ve 4458 sayılı Gümrük Kanunu gereğince belirlenen kapı ve yollardan başka yerlerden gümrük bölgesine girmek, çıkmak veya geçmek ve bu yerlerde rastlanacak kişi ve her nevi taşıma araçlarının yetkili memurlar tarafından durdurulmasında ve bu kişilerin eşya, yük ve üzerleri ile varsa taşıma araçlarının aranmasında,
73
f) 5237 sayılı Türk Ceza Kanununun 24 üncü maddesindeki kanunun hükmü ve âmirin emrini yerine getirme, 25 inci maddesindeki meşru savunma ve zorunluluk hâli ve 26 ncı maddesindeki hakkın kullanılması ve ilgilinin rızası ile diğer kanunların öngördüğü hukuka uygunluk sebepleri ve suçüstü hâlinde yapılan aramalarda, toplum için veya kişiler bakımından hayatî tehlikeyi ortadan kaldırmak amacıyla veya kapalı yerlerden gelen yardım çağrıları üzerine, konut, iş yeri ve yerleşim yeri ile eklentilerine girmek için.
74
8- ARAMA KARARLARININ VERİLMESİ VE UYGULANMASI SIRASINDA, UYGULAMADA GÖRÜLEN EKSİKLİK VE HATALAR
75
- Cumhuriyet Savcıları tarafından gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamında verilen arama kararlarında; zaman zaman sözlü olarak arama talimatı verilip, daha sonra bu talimatın Cumhuriyet Savcısı Adli Kolluk Görüşme Tutanağı içerisinde yazılı hale çevrildiği görülmüş olup, CMK'nun 119/1 Maddesinde yazılı arama emri ile arama yapılabileceği hükme bağlandığından, talimatın sözlü olarak verilemeyeceği, gecikmesinde sakınca bulunan halde dahi kararın yazılı olarak verilmesi gerektiği ve en seri vasıtalarla kolluk görevlilerine iletilmesinin zorunlu olduğu,
76
-Yazılı arama kararının, tarih ve saati içerecek şekilde tutanak ya da zimmet belgesiyle kolluk görevlilerine teslim edilmesi gerektiği, aksi takdirde arama sırasında kolluk görevlilerinde söz konusu belgenin bulunup bulunmadığının tartışmalı hale geleceği, -Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen arama kararında, aramanın geçerli olacağı sürenin mutlaka yazılması gerektiği, arama tarih ve saatinin yazılmasının zorunlu olduğu, aramanın geçerli olacağı sürenin uzun süreli olamayacağı, aksi takdirde gecikmesinde sakınca bulunan hal kavramının tartışılır hale geleceği,
77
-Arama kararlarında isnat edilen suçun ve uygulanması gereken kanun maddesinin gösterilmesi gerektiği, -Arama kararlarının belli bir bölgedeki sıralı birçok iş yeri veya konutu kapsayacak şekilde verilmemesi, her bir konut veya iş yeri için ayrı ayrı talepte bulunulması ve taleplerin ayrı ayrı karara bağlanması gerektiği,
78
-Konut veya iş yerine ilişkin aramalarda adresin veya kime ait olduğunun açık olarak belirtilmesi gerektiği, -Hakim veya Cumhuriyet Savcısının aramanın yerine getirilmesi sırasında hazır bulunmaması halinde ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişinin hazır bulundurulması zorunluluğunun dikkate alınması gerektiği, (CMK'nun 119/4),
79
-Arama kararı verilmesine ilişkin talep yazısı ekine, mutlaka ihbar dilekçesi, mektubu veya istihbari bilgiye ilişkin tutanak, kolluk kuvvetleri tarafından mahallinde yapılan ve makul şüphenin oluştuğuna yönelik araştırma, gecikmesinde sakınca bulunan hal kapsamındaki taleplerde ise bu durumun sebeplerini izah eden tutanağın talep yazılarına eklenmesi gerektiği,
80
-Bilgisayar ve bilgisayar kütüklerinde arama yapılmasına ilişkin taleplerin, mutlak suretle CMK’nun 134. maddesine göre yapıldığı hususunun talep yazısında ve kabulü halinde arama kararında gösterilmesi, aksi takdirde tek başına genel nitelikli arama kararının bilgisayarlarda ve bilgisayar kütüklerinde arama yetkisini vermeyeceğinin dikkate alınması gerektiği,
81
-Ceza Muhakemesi sistemimizde rıza ile arama kurumu ve uygulaması olmadığından bu şekilde arama yapılması halinde elde edilecek delillerin ispat vasıtası olarak dikkate alınamayacağının gözetilmesi gerektiği, ancak uygulamada bu hususlara dikkat edilmediği görülmektedir.
82
9- ARAMA KONUSUNDA VERİLMİŞ YARGI KARARLARI
83
a) Anayasa Mahkemesinin 19/11/2014 tarih ve 2013/6183 başvuru sayılı kararında;
84
Başvurunun konusu: “Başvurucu avlanması yasak av hayvanlarına ilişkin unsurları bulundurduğu gerekçesiyle aleyhine açılan tazminat davasının kabulüne karar verildiğini ve hukuka aykırı delillerin hükme esas alındığını belirterek, adil yargılanma ve özel yaşama saygı hakkının ihlal edildiğini ileri sürmüş ve yargılanma talep etmiştir” Mahkeme tarafından yapılan inceleme sonucunda;
85
-Yargılamanın arama ve arama esnasında elde edilen eşyalar üzerine bina edildiği, ilk derece mahkemesinin davayı kabul gerekçesi incelendiğinde, jandarma tarafından tutulan tutanağın resmi belge niteliğinde görülerek, aksinin geçerli delillerle kanıtlanamadığı şeklinde tespitler olduğu, yargılamanın esaslı ve belirleyici delilinin aramada ele geçen post, trofe ve boynuzlar olduğu, hükmün esas ve belirleyici unsurunun hukuka aykırı arama işlemi sonucu elde edilen deliller olduğu,
86
suç tarihinde yürürlükte bulunan 1412 Sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 97. maddesine göre Hakim ve Cumhuriyet Savcısı hazır olmaksızın süknada veya iş görmeye mahsus mahalle ile kapalı alanlarda aramada bulunabilmek için o mahal ihtiyar heyetinden veya komşulardan iki kişinin bulundurulacağı, bu şartlara uymaksızın yapılan aramanın yasaya aykırı olduğunun görüldüğü,
87
hukuka aykırı icra edilen arama sonucu elde edilen delillerin tek ve belirleyici delil olarak kullanılmasının bir bütün olarak yargılamanın hakkaniyetini zedelediği ve aramanın icrasındaki kanuna aykırılığın yargılamanın bütünü yönünden adil yargılanma hakkını ihlal eder nitelikte olduğu, bu sebeple başvurucunun Anayasa’nın 36. maddesinde güvence altına alınan adil yargılanma hakkının ihlal edildiğine oy birliğiyle karar verildiği belirtilmiştir.
88
b) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 13/12/1991 tarihli Funke-Fransa kararı
Gümrük memurlarının kanun gereği olarak ve hakim kararı almadan yaptıkları arama, yetkinin çok geniş olması ve keyfi kullanma olasılığı bulunması sebebiyle 8.maddeye aykırı bulunmuştur.
89
c)Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 16/12/1992 tarihli Niemitz-Federal Almanya kararı
Avukatlık bürosunun aranmasında, aranan şeyin iyi belirlenmemiş olması nedeniyle incelenen belgelerden bazılarının avukatın meslek sırları ile çelişme ihtimali bulunduğundan mahkemenin verdiği arama kararının amacıyla orantısız olduğuna ve 8.maddenin ihlal edildiğine karar verilmiştir.
90
d) Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 25/09/1996 tarihli Buckley-Birleşik Krallık kararı
İş yerleri konut kavramı içinde ele alınır,şüphelinin konutun sahibi olması aranmaz . Sürekli olarak bir yerde oturmak, özel hayat hakkının korunmasını gerektirir.Bir karavanda uzun süre oturulması halinde sabit bir bina olmamasına rağmen buradaki özel hayat koruma altındadır.
91
e) Yargıtay 7.Ceza Dairesinin 03/07/2013 tarih ve 2013/5127 Esas, 2013/17549 karar sayılı ilamında,
aa) Suç tarihi olan 28/01/2012 günü şüphe üzerine durdurulan sanıkların kullanımındaki araçtan ele geçen 202 parça muhtelif markalardaki kaçak parfümlere el konularak atılı suçtan mahkumiyetlerine karar verilmiş ise de, usulüne uygun arama kararı olmadan sahipleri tarafından rızaları ile teslim edildiğine dair dosyada bildirim bulunmayan eşyalar yönünden hukuka aykırı elde edilmiş delile dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulması sebebiyle,
92
bb)Sanıklara hükmedilen hapis cezalarının ertelenmiş olması kapsamında kısa süreli hapis cezaları ertelenen sanıklar hakkında TCK’nun 53/1 maddesinde belirtilen hak yoksunluklarına hükmedilmesinde isabet görülmediğinden, CMK’nun 309. maddesi uyarınca kanun yararına bozma talebinde bulunulması üzerine yapılan inceleme sonucunda,
93
Arama kararı olmadan sanığın bagajında kaçak parfümlerin ele geçirilmiş olması karşısında bu aramanın hukuka aykırı olması nedeniyle delil olarak kullanılamayacağı görüşüyle, kanun yararına bozma talebinde bulunulmuş ise de, sanığın araç bagajını kendi rızasıyla açtığı, sanığın haklarının ihlal edilmesi halinde suçun topluma verdiği zarar ile devlet görevlilerinin sanığa ait hakları ihlal etmelerinden doğan kişisel ve toplumsal zararın karşılaştırılarak sanığın topluma verdiği zarar daha fazla ise hukuka aykırı olarak elde edilen delillerin yargılamada delil olarak kullanılması gerektiği, aksi takdirde değerlendirme dışı bırakılması gerektiği,
94
İnsan haklarını korumak amacıyla, yasaya konulan hukuka aykırı elde edilen delillerin delil olarak kabul edilemeyeceği hükmünün, hukuk devleti ilkesinin diğer iki unsuru olan adaleti ve hukuki güvenliği gerçekleştirmeyi engellememesi gerektiği,Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Yargıtay Ceza Kurulu Kararlarının da bu yönde olduğu, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarına uyulmasının ve ölçülülük ilkesinin gözetilmesinin zorunlu olduğu, somut olayda , sahte ve kaçak parfümün insan sağlığına zararlı olduğu, yaşam hakkının diğer hakların üzerinde olduğu, arama ile ele geçen kaçak eşyanın delil olarak değerlendirilmesinin hukuka aykırı bir durum olmadığı konusunda oy çokluğu ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının kanun yararına bozma istemine dayanan talebinin 1 nolu bendi yönünden reddine karar verildiği,
95
f) Yargıtay 7.Ceza Dairesinin 27/11/2013 tarih ve 2013/5178 Esas, 2013/23749 Karar sayılı ilamında,
Sanığın sahibi olduğu iş yerinde hakim kararı ile yapılan aramada, korsan kitap bulunduğundan bahisle sanık hakkında 5846 Sayılı Kanunun 81/9 maddesine muhalefet ettiği gerekçesiyle kamu davası açıldığı,
96
Korsan kitap satmadığını iddia eden sanığın mahkumiyetine esas asıl kanıtın bu aramada ele geçirilen korsan kitaplar ve bilirkişi raporu olduğu, Dosyada bir örneği bulunan Ankara .... Mahkemesinin değişik iş sayılı kararında
97
“Ankara ili Çankaya ilçesi Atatürk Bulvarı üzerinde bulunan Olgunlar Sokakta 1 numaradan başlayıp 25 numarada biten iş yerlerinde ve müştemilatında arama yapılmasına” karar verildiği ve bu karara göre yapılan aramada korsan kitapların şüphelinin iş yerinde ele geçirildiği, somut olayda ,katılan vekilinin şikayet dilekçesinde sanığın korsan kitap sattığına dair delil ve emareden bahsedilmediği gibi, genel ve soyut nitelikteki iddialara yer verildiği, sözü edilen dilekçede arama için makul şüpheyi hakim kılan unsurların bulunmadığı,
98
aranılacak kişi ve aramanın nedenini oluşturacak fiilin belli olmadığı, bu şekilde genel nitelikte adli arama yapılmasına izin verilmesinin, suç işlenmesinin ve tehlikenin önlenmesi amacını aşan ve genel arama boyutuna ulaşan keyfiliğe kaçan, kişilerin hukuk güvenliğini ihlal eden , yasaya aykırı bir karar olduğu ve delil olarak yasal nitelikte kabul edilemeyeceği,
99
adli arama kararı hukuka aykırı olduğundan bu karara istinaden aranan iş yerinde ele geçirilen ve asıl delil niteliği taşıyan kitapların bandrolsüz oldukları yolundaki bilirkişi raporuna dayanılamayacağı, Anayasanın 38/6 ,Ceza Mahkemesi Kanunun 206/2-a, 217/2, 230/1 madde ve fıkralarına nazaran hukuka aykırı olarak elde edilen bu delillerin hükme esas alınamayacağı belirtilerek hükmün bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
100
g) Yargıtay 3.Ceza Dairesinin 10/09/2013 tarih ve 2012/29134 Esas 2013/29703 Karar sayılı ilamında;
Sanık hakkında, katılan polis memurlarınca yapılan arama işlemi sırasında ele geçirilen cep telefonlarıyla ilgili olarak açılan kamu davasının 15/06/2011 tarihli duruşmasında; “arama emrinin fotokopi bir belgeden ibaret olduğu, kimlik ve adres bilgilerinin el ile doldurulduğu,
101
, arama yapılmasından önceki bir zamanda aramayı yapacak kolluk görevlilerine teslim edildiğine dair herhangi bir belge ve tespit bulunmadığı ve sanıkların savunmalarında belirttikleri üzere, arama yapılmaya gelindiğinde, üzerinde Cumhuriyet Savcısının imzasının bulunmadığının özellikle ifade edildiği anlaşılmakla, arama yapan kamu görevlilerinin TCK'nun 116/2, 119/1-c, 120/1 maddelerini ihlal etmiş olmaları ihtimaline binaen , haklarında yasal gereğinin takdir ve ifası için Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildiğinin anlaşılması ve sanığın incelemeye konu davanın soruşturma aşamasında alınan beyanında,
102
arama kararını okumalarına ve fotokopi almalarına avukatları gelinceye kadar izin verilmediğini ve olayın bundan kaynaklandığını bildirmesi karşısında, söz konusu arama kararı araştırılıp usulüne uygun olup olmadığı değerlendirilmeden eksik inceleme ile hüküm kurulması gerekçe gösterilerek kararın bozulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
103
h) Yargıtay 7.Ceza Dairesinin 27/01/2015 tarih ve 2014/1736 Esas, 2015/1591 karar, 25/03/2015 tarih,2014/6889 Esas,2015/12684 karar,17/03/2015 tarih,2014/15136 Esas,2015/12440 karar sayılı ilamlarında ;
104
Sanık ve kaçak eşya konusunda, mahkemece verilmiş usulüne uygun bir arama kararı olmadığı gibi, gecikmesinde sakınca olduğu gerekçesi ile Cumhuriyet Savcısı tarafından da verilmiş bir yazılı arama izni ya da Cumhuriyet Savcısına ulaşılamaması nedeniyle kolluk amirince verilmiş yazılı arama emri de bulunmaması karşısında, hukuka aykırı arama sonucu ele geçen eşyanın yasak delil niteliğinde olduğu,
105
bu eşyanın kaçak olmasının durumu değiştirmeyeceği,sanığın sigaraları ticari amaçla aldığına dair herhangi bir ikrarı da bulunmadığı nazara alındığında Anayasa’nın 38/2,5271 Sayılı CMK’nın 206/2-a,217/2,230/1 madde ve fıkralarına göre hukuka aykırı surette elde edilen delillere dayanılarak yazılı şekilde hüküm kurulması yasaya aykırı kabul edilmiş ve bu nedenle incelemeye konu hükümlerin bozulmasına karar verilmiştir.
106
i) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/11/2014 tarih, 2013/9-610 Esas-2014/512 Karar sayılı kararında önleme aramasına ilişkin olarak aşağıda belirtilen ilkeler kabul edilmiştir.
107
1) Makul bir sebep yokken, belirli periyotlarla yenilenerek birbirini takip edecek şekilde, süreklilik gösterecek ve genel arama izlenimini verecek arama kararı verilmesi hukuka aykırıdır. 2) Suç şüphesinin ortaya çıkmasından sonra , 5271 Sayılı CMK kuralları uygulanması gerektiğinden, arama işleminin önceden alınmış olan önleme araması kararına göre değil,CMK kurallarına göre icra edilmesi gerekmektedir. 3) Önleme araması mahiyeti gereği en kısa zamanda tamamlanmalıdır.
108
Suça konu olayla arama işleminin hukuka uygun olup olmadığına ilişkin ön sorunun değerlendirilmesinde; Doğubayazıt İlçe Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Grup Amirliğince yapılan istihbari çalışmalarda , 3/07/2009 günü saat sıralarında, Doğubayazıt’tan İstanbul’a gidecek olan 34 ET plaka sayılı yolcu otobüsünde sahte para,mülteci ve kaçak eşya bulunduğu bilgisinin elde edildiği, durum Cumhuriyet Savcısına haber verilmeden, Doğubayazıt İlçesi Ağrı istikameti çıkışı olan 86 noktası olarak adlandırılan yerde, otobüsün beklenilmeye başlanıldığı,
109
otobüsün geldiğinin görülmesi üzerine durdurulduğu,ihbarda belirtilen suçların delillerinin elde edilmesi amacıyla, Doğubayazıt Sulh Ceza Mahkemesince olaydan 8 gün önce verilmiş önleme araması kararına istinaden, otobüsün arandığı, otobüsün yedek sürücüsünün dinlenme yeri olan arka kapısının yanında, yolcuların bulunduğu yerden bağımsız olan alt kısımda bulunan istirahat yerinde, göçmen bir kişinin ve ön tamponun arkasında bulunan yedek tekerlek konulan kapalı bölmenin içerisinde ise çeşitli gümrük kaçağı eşyanın ele geçirildiği,Hakim,Cumhuriyet Savcısı veya kolluk amiri tarafından verilmiş bir arama kararının bulunmadığı olayda ;
110
5271 Sayılı CMK’nın 2/e,161 ve 2559 Sayılı PVSK’nun ek 6
5271 Sayılı CMK’nın 2/e,161 ve 2559 Sayılı PVSK’nun ek 6. Maddeleri uyarınca bir suçun işlendiği izlenimi veren bir hali öğrenen kolluğun derhal Cumhuriyet Savcısına olayı haber verip emri doğrultusunda soruşturma işlemlerinin başlaması gerekmekte iken ,
111
usulüne uygun adli arama emri ve kararı almadan , delil elde etmek amacıyla , olaydan 8 gün önce verilmiş mevcut önleme araması uyarınca yapılan arama işlemi, usulüne uygun verilmiş bir arama kararı bulunmadığından, açıkça hukuka aykırı olup, bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınması da mümkün değildir.
112
Bu itibarla hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen arama işleminde elde edilen delilin ve buna ilişkin olarak düzenlenen tutanağın yerel mahkemece hükme esas alınmasında ve Özel Dairece hükmün onanmasında isabet bulunmamaktadır.
113
Hukuka uygun olmayan arama işlemi sonucunda ele geçen delillerin hükme esas alınamayacağının belirlendiği olayda sanığın suçlamayı kabul etmediği de gözetildiğinde dosyadaki hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin değerlendirme dışı tutulması halinde sanığın cezalandırılmasına yeterli delil bulunmamaktadır.
114
j) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/11/2014 tarih, 2014/8-166 Esas-2014/514 Karar sayılı ilamında;
Jandarma Komutanlığı tarafından, sanığın evinde esrar bulunduğu yönündeki ihbar üzerine , Cumhuriyet Savcılığı tarafından 05/11/2010 tarihinde Sulh Ceza Mahkemesi’nden arama kararı talep edildiği,
115
mahkeme tarafından Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 5,6 ve 7
mahkeme tarafından Adli ve Önleme Aramaları Yönetmeliği’nin 5,6 ve 7. Maddelerine göre makul şüphe bulunmadığından talebin reddine karar verildiği, Cumhuriyet Savcılığı tarafından karara itiraz edilmediği, ancak 6/11/2010 tarihinde Cumhuriyet Savcısı tarafından gecikmesinde sakınca bulunduğundan bahisle arama emri verildiği ve bu emre istinaden sanığın evinde arama yapıldığı
116
yapılan aramada herhangi bir uyuşturucu maddeye rastlanmadığı, ancak 6136 sayılı yasaya göre yasak niteliğe haiz kuru sıkıdan çevrilme tabanca ve şarjörler ile fişeklerin ele geçtiği,aynı gün Sulh Ceza Mahkemesi tarafından arama ve el koyma işlemlerinin onanmasına karar verildiği,6136 sayılı yasaya muhalefet suçundan açılan davada, yerel mahkeme tarafından arama kararının usule uygun bulunmadığı kabul edilerek, hukuka uygun delil mevcut olmadığından beraat kararına hükmedildiği anlaşılmıştır.
117
Yargıtay 8.Ceza Dairesi tarafından, Cumhuriyet Başsavcılığınca gecikmesinde sakınca bulunan hal nedeniyle verilen yazılı arama emri sonucunda yapılan arama ve el koyma işleminin, aynı gün yetkili hakim tarafından yasal süresinde onaylandığı ve ele geçen tabanca ve fişeklerin ekspertiz raporuna göre 6136 sayılı yasa kapsamında kaldığının bildirilmesi karşısında, sanığın mahkumiyeti yerine beraatine karar verildiğinden dolayı hükmün bozulmasına karar vermiştir.
118
Sanık , soruşturma aşamasında tabancanın babasından kaldığını,düğünlerde kullanıldığını ve gerçek olmadığını söylerken, yargılama aşamasında bir komşusu ile aralarında husumet olduğunu,bu komşusunun kendisini ihbar etmiş olabileceğini, evinde yapılan aramada , babasından kalma av tüfeği ile oğlu tarafından satın alınan ve bozuk olan kuru sıkıdan çevrilme tabancanın bulunduğunu, hayatı boyunca hiç esrar kullanmadığını ve evinde bulundurmadığını savunmuştur.
119
Temel hak ve özgürlükleri ihlal etmek keyfiyeti nedeniyle, adli aramaya karar verme yetkisi esasen hakime ait olup , bu durum hukuk devleti olmanın bir gereğidir. Bununla birlikte istisnai olarak gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısının, Cumhuriyet Savcısına ulaşılamadığı hallerde ise kolluk amirinin yazılı emri ile arama yapılabilir. Fakat konutta, iş yerinde ve kamuya açık olmayan kapalı alanlarda bu yetki hakime ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde Cumhuriyet Savcısına aittir.
120
Suç tarihinde, sanığın evinde esrar bulunduğu yönünde ihbar olduğu belirtilerek, arama talebinde bulunulması üzerine, Sulh Ceza Mahkemesince makul şüphe bulunmadığından bahisle talebin reddine karar verilmesine rağmen, bu karara karşı itiraz yoluna müracaat edilmeksizin ertesi gün Cumhuriyet Savcısı tarafından yazılı arama emri verilmesi üzerine, sanığın evinde yapılan arama sonucunda ihbara konu uyuşturucu maddeye rastlanılmaması, ancak kuru sıkıdan çevrilme tabanca ve fişeklerin ele geçirilmesi şeklinde gerçekleşen olayda,
121
sanığın esrar bulundurduğu yönünde gelen ihbar üzerine Cumhuriyet Savcısı tarafından verilen arama emrinde uyuşturucu madde imal ve ticareti suçlaması nedeniyle gecikmesinde sakınca bulunduğu belirtilmiş ise de, ihbar içeriği ve araştırma tutanağına göre şüphelinin kısa bir süre içerisinde ikametinden ayrılacağı, bulundurduğu esrarı elinden çıkaracağı ya da yok edeceği yönünde ek bilgi edinilmediği gibi,
122
gecikmesinde sakınca bulunan halin kabulü için hakime başvurulup arama kararı talep edilmesi halinde delillerin kaybolacağı veya bu tedbirin uygulanamaz hale geleceği hususunda başkaca somut olgular da ortaya konulmamış ve ilçe merkezindeki hakimden karar alınması halinde ne gibi telafisi mümkün olmayan sonuçların ortaya çıkaracağını gösteren ve aciliyeti haklı kılan herhangi bir halden söz edilmemiştir.
123
Esrar bulundurulduğuna dair ihbar üzerine, hakim kararı alınmaksızın yapılan aramada ele geçen suça konu kuru sıkıdan çevrilme tabancaya el konulmuş ise de, arama emrinin verilmesinden bir gün önce arama kararı verilmesi talebinin Sulh Ceza Mahkemesi tarafından reddedildiği ve bu karara karşı kanun yoluna başvurulmadığı gibi, arama için hakim kararı alınmasının ya da hakim tarafından verilen red kararına karşı kanun yoluna başvurulmasının gecikmeye neden olacağı ve bunun da telafisi mümkün olmayan sonuçlar doğuracağını düşündürecek bir belge ve bilgi de dosyada mevcut değildir.
124
Dolayısıyla , Cumhuriyet Savcısının arama konusundaki istisnai yetkisinin doğabilmesi için gereken kanuni şartlar oluşmadan, verilen arama emri ile buna dayalı olarak gerçekleştirilen arama işleminin hukuka aykırı olduğu ve arama sonucu elde edilen suça konu tabanca ve eklerinin de hukuka aykırı yöntemlerle elde edilmiş delil olduğunun kabulünde zorunluluk bulunmaktadır.
125
Bu itibarla, sanığın evinde hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen arama işlemi sonucu elde edilen maddi delil ile buna ilişkin tutanağın hükme esas alınmaması isabetlidir.
126
Kaldı ki, evinde suç konusu tabanca ile av tüfeği ele geçen sanığın, soruşturma aşamasında tabancanın babasından kaldığını belirtmesine karşın, kovuşturma aşamasında tüfeğinin babasından kaldığını, ancak tabancanın oğlu tarafından satın alındığını savunarak, önceki beyanından döndüğü ve istikrarlı bir kabulünün bulunmadığı nazara alındığında başkaca maddi delil ile desteklenmeyen soruşturma aşamasındaki ikrarına dayalı olarak sanığın mahkumiyetine karar verilmesine imkan bulunmamaktadır.
127
k) Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 25/11/2014 gün ve 2013/9/841, 2014/513 karar no'lu ilamında;
Genç Sulh Ceza Mahkemesinin 14/04/2008 gün ve 2008/138 sayılı önleme araması kararına istinaden, Jandarma görevlilerince 22/04/2008 günü, saat 18:00 sıralarında sanığın sevk ve idaresinde bulunan pikap olarak tabir edilen aracın durdurulduğu,
128
yapılan ilk aramada, aracın kasasında jeneratör ve bir adet dürbünün bulunması üzerine, karakol komutanının talimatıyla, 150 metre kadar ileride bulunan karakol bahçesine çekildiği, burada yapılan ikinci aramada, ilk aramada bulunan jeneratör ve dürbün dışında suç unsuru olabilecek herhangi bir eşyanın bulunmadığı, aracın durdurulmasından yaklaşık 2-3 saat sonra, sanığın helikopter pistinde bekletildiği ve araçta bulunan diğer şahısların da karakol binasında bulunduğu sırada,
129
yapılan üçüncü aramada, suça konu patlayıcı madde düzeneğinin bulunduğu olayda; yapılan ilk aramadan sonra araçta dürbün ve jeneratörün bulunması ve sanığın ağabeyinin silahlı terör örgütü üyesi olduğunun bildirilmesi üzerine, sanıkla ilgili suç şüphesi ve emarelerinin ortaya çıkması nedeniyle, 5271 Sayılı CMK'nun 2/E, 161/B 2559 Sayılı PVSK'nun ek 6.maddeleri uyarınca, derhal Cumhuriyet Savcısına olayın haber verilip, Cumhuriyet Savcısının emri doğrultusunda soruşturma işlemlerine başlanılması gerekirken,
130
usulüne uygun adli arama emri veya kararı alınmadan mevcut önleme araması kararına istinaden, ikinci ve üçüncü aramanın yapılması, üçüncü aramanın sanığın aracın yanında bulunmadığı sırada gerçekleştirilmesi ve önleme aramasına istinaden yapılan aramanın en kısa sürede gerçekleştirilmesi gerekirken, sanığın 2-3 saat bekletilmesi açıkça hukuka aykırı olup, bu arama sonucunda elde edilen delillerin hükme esas alınması da mümkün değildir.
131
Bu itibarla; sanık hakkında hukuka aykırı olarak gerçekleştirilen arama işleminde elde edilen maddi delil ile buna ilişkin düzenlenen tutanağın yerel mahkemece hükme esas alınmaması isabetlidir.
132
5607 SAYILI KANUNA GÖRE ARAMA:
133
A)Genel Kural 5607 Sayılı Yasanın 9/1 Fıkrasına göre;
Kaçak eşya, her türlü silah, mühimmat, patlayıcı ve uyuşturucu maddelerin bulunduğundan şüphe edilen her türlü kap, ambalaj veya taşımaya yarayan diğer araçlar ile kişilerin üzerlerinde yapılacak aramalar ve el koymalar hakkında 5271 Sayılı CMK'nun arama ve el koymaya ilişkin genel hükümlerinin uygulanacağı düzenlenmiştir.
134
B) Özel Düzenleme 5607 Sayılı Kanunun 9/2 Maddesinde;
Gümrük salonları ve Gümrük kapılarında kaçak eşya saklanıldığından kuşkulanılan kişilerin üzerleri, eşyaları, yükleri ve araçlarının gümrük kontrolü amacıyla aranabileceği düzenlenmiştir. Bu arama sonucunda ele geçen eşyaya el konulacaktır.
135
5607 Sayılı Kanunun 9/3 Maddesinde;
Gümrük Kanunu gereği belirlenen kapı ve yollardan başka yerlerden gümrük bölgesine giren, çıkan veya geçenlere rastlanıldığında, bu kişileri ve her çeşit taşıma araçlarının yetkili memurlar tarafından durdurulacağı ve kişilerin eşya, yük ve üzerleri ile varsa taşıma araçlarının aranacağı hükme bağlanmıştır. Yapılan arama sonucunda tespit edilen kaçak eşyaya derhal el konulacaktır.
136
5607 Sayılı Yasanın 9. Maddesinin 2. ve 3. fıkralarında, 1
5607 Sayılı Yasanın 9.Maddesinin 2. ve 3. fıkralarında, 1. fıkrada olduğu gibi CMK'nun arama ve el koymaya ilişkin hükümlerine atıf yapılmamıştır. Adalet Komisyonunda bu fıkralar ile ilgili yapılan görüşmelerde, bu düzenlemelerin Anayasanın 20. maddesine aykırı olabileceği belirtilmiş ise de, komisyon üyeleri tarafından bu aramalarda da yetkili amirin yazılı emrinin olacağı ifade edilmiş ve alınan fıkralar bu şekilde yasalaşmıştır.
137
TANIMLAR a) Gümrük Bölgesi
4458 Sayılı Gümrük Kanunun 2.Maddesinde Gümrük Bölgesi Tanımlanmıştır; Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesi, Türkiye Cumhuriyeti topraklarını kapsar, Türkiye karasuları, iç suları ve hava sahası gümrük bölgesine dahildir. Bu kanunda geçen Türkiye Gümrük Bölgesi ve Gümrük Bölgesi kavramları Türkiye Cumhuriyeti Gümrük Bölgesini ifade eder.
138
b) Gümrük Kapısı Yurt dışına gidiş veya yurt dışından dönüş sırasında gümrük işlemlerinin yapıldığı yer ile kara, hava ve deniz yolu ile ülkeye girecek veya ülkeden çıkacak yolcular ile eşyanın giriş ve çıkışlarının yapılması için belirlenen yerleri ifade eder. (sözlük tanımlaması)
139
4926 Sayılı Kanunun 2/g bendinde Gümrük Kapısı, Gümrük bölgesine giriş çıkış ile gümrük işlemlerinin yapıldığı 4458 Sayılı Gümrük Kanunu uyarınca ilan edilen yerler olarak tanımlanmıştır.
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.