Sunuyu indir
Sunum yükleniyor. Lütfen bekleyiniz
YayınlayanEmel Isler Değiştirilmiş 8 yıl önce
1
CANLILARIN SINIFLANDIRILMASI MANTAR BİTKİ HAYVAN HAKAN GÜZELANT KEŞAN MEHMET AKİF ERSOY ANADOLU LİSESİ BİYOLOJİ ÖĞRETMENİ
2
MANTARLAR ALEMİ MAYA MANTARLARI KÜF MANTARLARI ŞAPKALI MANTARLAR LİKENLER MİKORİZALAR
4
MANTARLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ Ökaryot canlılardır. Genellikle çok hücreli nadiren tek hücreli türleri vardır. Genellikle karalarda ve tatlı sularda yaşarlar. Tamamında hücre duvarı ( çeper ) vardır. Çeper kitinden yapılmıştır. Klorofil içermedikleri için heterotrofturlar. Besinlerini çürükçül ( saprofit ) beslenme ve parazitlik ile sağlarlar. Büyük bir kısmı ( maya mantarları hariç ) hifsi yapı gösterir. Hifleri renksiz. ince, uzun iplikler olup yan yana gelerek miselyum adı verilen dokuyu oluşturur.
5
MANTARLARIN GENEL ÖZELLİKLERİ Yedek besin maddesi olarak nişasta bulunmaz, bunun yerine yağ ve glikojen depolar. Eşeyli ve eşeysiz üreme görülür.Çoğu haploittir, yalnız zigot diploittir. Maya mantarı, küf mantarı, şapkalı mantarlar olarak gruplandırılır.
6
MAYA MANTARLARI Bitki ve hayvan doku sıvılarında ve nemli yerlerde yaşar. Oksijenli ve oksijensiz solunum yaparlar. Oksijensiz solunum yapanlar fermantasyon olayını gerçekleştirirler. Eşeyli ve eşeysiz ürer. Eşeysiz üreyenler tomurcuklanma yolu ile çoğalırlar. Örnek: Hamurun kabarmasını sağlayan------------ Hamur mayası Alkol oluşmasını sağlayan-------------------- Bira Mayası (Fermantasyon)
7
MAYA MANTARLARI TOMURCUKLANMA
8
KÜF MANTARLARI Besinlerin üzerinde küf oluşturarak besinlerin bozulmasına neden olur. Saprofit olarak beslenirler. ( ayrıştırıcı ) Vitamin ve antibiyotik eldesinde kullanılırlar. Dünyanın ilk antibiyotiği olan penisilin peynir küfünden elde edilmiştir. Örnek: Peynir Küfü, Ekmek küfü
9
KÜF MANTARLARI
10
ŞAPKALI MANTARLAR Yeryüzünde en geniş yayılım alanına sahip mantar cinsidir. Besin olarak tüketilir. İlaç yapımında kullanılır. Zehirli ve zehirsiz türleri vardır.
11
ŞAPKALI MANTARLAR
12
ZEHİRLİ VE ZEHİRSİZ MANTARLAR NASIL AYIRT EDİLİR Ağaçlar üzerinde yetişen mantarlar zehirsizdir. Mantar gümüş bir kaşık veya para ile kaynatıldığında, mantar zehirli ise gümüş kararır. Yüzeyi yapışkan olan mantar türleri zehirlidir. Hoş kokulu ve lezzetli olan ve şapkasından bir parça koparıldığında iç kısmının rengi değişmeyen mantarlar tehlikesizdir. Çayırlarda yetişen mantar türleri zehirsizdir. Mantar koparılınca zehirli ise iç kısmının rengi hemen mavileşir. Tuzlu veya sirkeli suda kaynatmak mantarın zehirliliğinin ortadan kaldırır. Zehirli veya yenen mantarlar ayrı ayrı topraklarda yetişir.
13
ZEHİRLİ VE ZEHİRSİZ MANTARLAR NASIL AYIRT EDİLİR Kurutulmuş mantar zehirli değildir. Kırıldığı veya ezildiği zaman süt gibi sıvı akıtan mantarlar zehirlidir. Mantarı yoğurt ile birlikte yemek zehirlemeyi önler. Canlı odunda gelişen mantarlar zehirsiz, ölü odundakiler zehirlidir. İlkbaharda çıkan mantarlar yenilebilir. Yanında paslı demir parçaları bulunan mantarlar zehirlidir. Zehirli mantarları salyangozlar yemezler.
14
Çürükçül ( saprofit ) mantarlar yeryüzünde madde dönüşümünde rol oynarlar. Gıda, fermantasyon, ilaç sanayi ve çeşitli ürünlerin elde edilmesinde kullanılırlar. Şapkalı mantarlar gıda sanayinde Maya mantarları ( alkol, ekmek, peynir ) fermantasyon sanayinde o Bazı küf mantarları ( penicilium = panisilin ) ilaç sanayinde Mavi- yeşil veya yeşil alglerle birlikte likenleri meydana getirirler. Pek çok bitki ve hayvan hastalıklarında mikroskobik mantarlar etkilidir.
15
MANTAR HASTALIKLARI
16
BİTKİLER ALEMİ BİTKİLER DAMARSIZ- TOHUMSUZ DAMARLI BİTKİLER TOHUMLU BİTKİLER TOHUMSUZ BİTKİLER -AÇIK TOHUMLU -KAPALI TOHUMLU
17
BİTKİLERİN GENEL ÖZELLİKLERİ Aktif yer değiştiremezler. Kendi besinlerini yapan ototrof canlılardır. Klorofilleri kloroplast içindedir. Selüloz hücre çeperi vardır. Gelişmiş bitkilerde Sentrozom ve lizozom yoktur. Eşeyli ve eşeysi olarak çoğalırlar. Büyümeleri sınırsızdır.
18
DAMARSIZ-TOHUMSUZ BİTKİLER İletim demetleri yoktur. Madde iletimi difüzyon ile gerçekleşir. Tohum oluşturmazlar. Gerçek kök, gövde, çiçek vb. organları yoktur. Örnek: Karayosunları, ciğer otları, boynuzlu ciğer otları
19
KARAYOSUNLARI
20
Ciğer Otları
21
DAMARLI-TOHUMSUZ BİTKİLERİ İletim demetleri vardır. Tohum oluşturmazlar. Çiçekleri yoktur. Kök, gövde, yaprak gibi organları vardır. Metagenez ile ürerler. Spor oluştururlar. Örnek: Eğrelti otu, at kuyruğu, kibrit otu
22
EĞRELTİ OTU
23
KİBRİT OTU----AT KUYRUĞU
24
DAMARLI-TOHUMLU BİTKİLER İletim demetleri vardır Bazıları çiçeksiz diğer büyük çoğunluğu çiçeklidir. Tohum oluştururlar. Tohumun etrafında bir örtü bulunup- bulunmamasına göre açık ve kapalı tohumlu olmak üzere ikiye ayrılır.
25
AÇIK TOHUMLU BİTKİLER Tohumların etrafında ovaryumun oluşturduğu bir örtü bulunmaz, tohumları açıktadır. Tohumlarına kozalak adı verilir. Çok yıllık bitkiler olup çoğu ağaç veya ağaçcık şeklindedir. İğne yapraklı bitkilerden oluşur. Kışın yaprak dökmezler. ÖRNEK: Çam, sedir, ladin, köknar, servi Sekoya, Gingko
26
Kozalak
27
Çam
28
SEDİR
29
KÖKNAR
30
LADİN
31
SERVİ
32
SEKOYA
34
GİNGKO
35
KAPALI TOHUMLU BİTKİLER Tohumların etrafında etli örtü bulunur. Tohumları kapalıdır. Bitkiler alemindeki türlerin büyük çoğunluğunu oluşturur. Çiçekleri bulunur.
36
ÇİÇEĞİN YAPISI
37
TOHUMLAR
38
ÇİÇEKLER
39
BÖCEKKAPAN BİTKİSİ
40
HAYVANLAR ALEMİ Özellikleri Heterotrofturlar Ökaryotik, çok hücreli canlılardır. Çoğu aktif hareket eder. Süngerler dışında hepsinin sinir sistemi vardır. Büyüme ve gelişmeleri sınırlıdır. Glikozun fazlasını glikojen olarak depolarlar. Hücre duvarı yoktur. Lizozom ve sentrozom gibi organelleri vardır.
41
HAYVANLAR ALEMİNİN SINIFLANDIRILMASI
43
OMURGASIZLAR Omurgaları yoktur. Heterotrof beslenirler. Bazılarında kitinden oluşmuş dış iskelet bulunur. Suda ve karada yaşayabilirler. Başkalaşım (metamorfoz) geçirirler.
44
SÜNGERLER Hem tatlı hem tuzlu sularda yaşarlar. Hücreleri arasında işbirliği vardır. Kas, sinir ve duyu hücreleri bulunmaz. Aktif hareket edemezler. Eşeyli ve eşeysiz üreme görülür. Eşeysiz üreme tomurcuklanma ile olur. Yalnız hücre içi sindirimi görülür. Spikül denilen kristal iğneler iç iskelet kabul edilir. Ektoderm ve endoderm olmak üzere iki embriyonik tabakadan oluşurlar.
45
BANYO SÜNGERİ
46
SÖLENTERLER Deniz anası, hidra, mercanlar bu gruba girer. Ektoderm ve endoderm olmak üzere iki embriyonik tabakadan oluşurlar. Karın boşluğu (gastrovasküler boşluk) ilk defa bu canlılarda görülür. Ağız açıklığı aynı zamanda anüs görevi görür. Eşeyli ve eşeysiz ürerler. Yakıcı kapsüllerle savunma yaparlar. Tatlı ve tuzlu sularda yaşarlar. Duyu, sinir ve kas hücreleri bulunur. En basit sinir sistemi olan ağsı sinir sistemi ilk kez sölenterlerde görülür.
47
HİDRA-DENİZ ANASI- MERCAN
48
SOLUCANLAR YASSI SOLUCANLAR YUVARLAK SOLUCANLAR HALKALI SOLUCANLAR
49
YASSI SOLUCANLAR Çoğu parazit ve hermafrodit (çift cinsiyetli)tir. İp merdiveni sinir sistemi görülür. Ağız açıklığı aynı zamanda anüs görevi görür. Hidrostatik iskelet vardır. Yassı kurt, tenya bu grubun üyelerindendir. Bazı türleri insanda hastalık yapar. Örnek: Sığır şeridi, karaciğer kelebeği, tenya, planarya
50
Şeritler (Tenya)
51
Karaciğer Kelebeği
52
PLANARYA
53
YUVARLAK SOLUCANLAR Denizde, tatlı sularda, karada, bitki ve hayvanlarda parazit olarak yaşayan türleri vardır. Sadece boyuna uzanan düz kaslar vardır, halka kaslar yoktur. İp merdiveni sinir sistemi görülür. Sindirim sistemi ağızla başlar, anüsle biter. Hidrostatik iskelet vardır. Bağırsak solucanı, kancalı kurt, kök solucanı, kıl kurdu, trişin Ağız ve anüs şeklinde iki sindirim açıklığının görüldüğü ilk canlı grubu yuvarlak solucanlardır.
54
BAĞIRSAK SOLUCANI
55
TRİŞİN
56
KANCALI KURT
57
ASCARİS
58
HALKALI SOLUCANLAR Vücutları çok sayıda halkadan oluşmuştur. Boyuna ve halka şeklinde düz kaslara sahiptirler. İp merdiveni sinir sistemi vardır. Kapalı dolaşım ile birlikte kanda hemoglobin bulunur. Eşeyli ürerler, erseliktirler (hem erkek hem dişi üreme organı taşırlar) Fakat döllenme farklı canlılar arasında olur. Hidrostatik iskelet vardır. Toprak solucanı, sülük, deniz noliketi bu gruba örnektir.
59
TOPRAK SOLUCANI
60
SÜLÜK
61
YUMUŞAKÇALAR Vücutları yumuşak ve bölmesizdir. Bazıları kabukludur. Solungaç solunumu yapar. Ayrı eşeylidirler. Metamorfoz (başkalaşım) görülür. Çoğu denizlerde yaşar. Salyangoz, ahtapot, midye, istiridye, mürekkep balığı, sümüklü böcek
62
SALYANGOZ-AHTAPOT-MİDYE
63
İSTİRİDYE—MÜREKKEP BALIĞI—SÜMÜKLÜ BÖCEK
64
EKLEMBACAKLILAR Omurgasızların en fazla türe ve çeşide sahip grubudur. Vücutları segmentlidir. Segmentlerden eklemli üyeler çıkar. Çizgili kaslara sahiptirler bu yüzden hızlı hareket ederler. Sindirim sistemleri gelişmiştir. Ağız yapıları beslenme şekline göre farklılık gösterir. Solunum sistemleri böceklerde trake, örümceklerde kitapsı trake (akciğer), suda yaşayanlarda solungaç solunumu görülür. Açık dolaşım görülür. İp merdiveni sinir sistemi vardır, karın tarafındadır. Ayrı eşeylidirler. Istakoz, yengeç, sinek, akrep, bit, pire, kene, örümcek
65
1-KABUKLULAR Sertleşmiş kabukları vardır. Tatlı su ve denizlerde yaşarlar. Solungaç solunumu yaparlar. Açık dolaşım görülür. Karides, yengeç, ıstakoz
66
KARİDES—YENGEÇ--iSTAKOZ
67
2-BÖCEKLER En geniş hayvan grubunu oluşturur. Çoğu türleri karada yaşar. Vücutları baş, göğüs, ve karın olmak üzere üç kısımdan oluşur. Göğüs segmentlerinde üç çift bacak, iki çift kanat vardır. Dolaşım sistemi açıktır. Trake solunumu yaparlar. Ayrı eşeylidirler. Gelişimleri esnasında metamorfoz (başkalaşım) geçirirler. Boşaltım malpighi tüpleri ile gerçekleşir ve boşaltım ürünü ürik asittir. Bit, pire, çekirge, kelebek, karınca
68
BİT- PİRE-ÇEKİRGE
69
KELEBEK—KARINCA--ARI
70
BÖCEKLER
71
3-ÖRÜMCEK—AKREP--KENELER Baş ve göğüs bölgesi birbiriyle kaynaşmış, karın bölgesi ayrıdır. Göğüs segmentlerinden dört çift bacak çıkar. Kitapsı akciğer görülür. Dolaşım sistemi açıktır. Kene, örümcek, at nalı yengeci, akrep
72
ÖRÜMCEK-AKREP-KENE
73
4-ÇOKAYAKLILAR Vücutları uzun ve segmentlidir. Kırk ayaklarda her segmentten iki çift, çıyanlarda bir çift ayak çıkar.
74
DERİSİDİKENLİLER Denizlerde yaşarlar. Kalker plaklar üzerinde canlı doku bulunduğundan iç iskeletli kabul edilirler. Vücutlarında savunma amaçlı dikensi çıkıntılar vardır. Karın tarafında ağız, sırt tarafında anüs vardır. Kan dolaşımı açıktır. Ayrı eşeylidirler. Rejenerasyon (yenilenme) yetenekleri yüksektir. Deniz yıldızı, deniz hıyarı, deniz kestanesi,
75
DENİZ YILDIZ—DENİZ KESTANESİ—DENİZ HIYARI
76
OMURGALI HAYVANLAR Kıkırdak ve kemikten yapılmış eklemli iç iskelete sahiptirler. Omurga içinde omurilik olarak adlandırılan sinir ipi bulunur. Vücutları çok katlı epitel ile kaplıdır. Beyin, kemik ve kıkırdakla korunan kafa bölgesindedir ve beyinden bir çift göz gelişmiştir. İki çift üyeleri bulunur. Sindirim sistemi ağızla başlar anüsle sonlanır.Sindirim sistemine salgı veren karaciğer, pankreas gibi bezler bulunur. Sindirim sisteminin ön kısmı (yutak) solunum organı (solungaç, akciğer) olarak gelişmiştir.
77
OMURGALI HAYVANLAR Dolaşım sistemi kapalıdır, alyuvarlarında hemoglobin bulunur. Boşaltım böbreklerle yapılır. Holozoik (katı parçacıklar ile) beslenirler. Embriyonik dönemde solungaç yarıkları vardır. Hareket çizgili kaslarla yapılır. Düz kaslar iç organlarda bulunur. Çoğu ayrı eşeylidir ve eşeyli ürerler
78
BALIKLAR Solungaç solunumu yaparlar. Vücutları alt deriden gelişmiş pullar ile kaplıdır. Derileri mukus salgılar. Bazı akvaryum balıkları hariç dış döllenme yaparlar. Kalpleri bir karıncık, bir kulakçıktan oluşur. Kalplerinde daima kirli kan bulunur. Soğuk kanlı hayvanlardır. Kan solungaçlardan kalbe uğramadan doğrudan vücuda yayılır. Dengeyi sağlayan beyincikleri iyi gelişmiştir. Boşaltım atıkları amonyaktır. Kemik ve kıkırdaktan oluşmuş iç iskeletleri vardır.
79
ÇENESİZ BALIKLAR Çeneleri, dişleri ve çift halinde yüzgeçleri yoktur. Pulları bulunmaz.
80
KIKIRDAKLI BALIKLAR İskeletleri kıkırdaktan oluşmuştur. Tuzlu suda yaşarlar. İç döllenme, iç gelişim görülür. Yanal çizgileri duyu ve denge sağlar. Köpek balığı, vatoz
81
KÖPEK BALIKLARI
82
VATOZ
83
KEMİKLİ BALIKLAR Kemikten yapılmış iskeletleri vardır. İçi hava dolu yüzme keseleri vardır. Derilerinin yüzeyi pullarla kaplıdır. Dış döllenme, dış gelişim görülür. Solungaçları kapaklıdır. Hamsi, alabalık, inci kefali
84
Hamsi- Alabalık- İnci Kefali
85
BALIKLAR
86
BALIKLARI
87
BALIKLAR
88
İKİ YAŞAMLILAR (AMFİBİA) Hem karada hem suda yaşarlar. Deride mukus salgılayan bezler bulunduğu için derileri her zaman nemli ve kaygandır. Ayrı eşeylidirler, dış döllenme görülür. Döllenmiş yumurtadan suda solungaç solunumu yapan larvalar çıkar. Larva metamorfoz (başkalaşım) geçirerek akciğer solunumu yapan ergin haline dönüşür.
89
İKİ YAŞAMLILAR (AMFİBİA) Larvalarında solungaç, erginlerinde deri solunumu görülür. Kalpleri 3 odacıklıdır (1 karıncık, 2 kulakçık) Temiz ve kirli kan karışır. Soğukkanlıdırlar. Balıklardan farklı olarak göz kapakları bulunur. Sadece tatlı sularda yaşar ve ürerler. Boşaltım ürünleri üre ve amonyaktır.
90
AĞAÇ KURBAĞASI—SEMENDER—YEŞİL KARA KURBAĞASI
91
KURBAĞALAR
92
SÜRÜNGENLER Vücutları keratinden yapılmış pullarla kaplıdır. Derilerinde salgı bezi bulunmaz, bu yüzden deri solunumu minimumdur. İç organları kaburgalar tarafından korunan ilk omurgalıdırlar. İç döllenme dış gelişme görülür. (Yumurtanın spermle döllenmesi vücut içinde, yumurtanın gelişmesi vücut dışındadır.) Kalpleri 3 odacıklıdır. (2 kulakçık, 1 karıncık) Kirli ve temiz kan karışır. Soğukkanlıdırlar. Kurbağalardan farklı olarak karıncıklarında yarım perde bulunur. Timsah hariç (timsahta kalp 4 odacıklıdır) Yavaş hareket ettiklerinden beyincik gelişmemiştir, koku duyusu gelişmiştir. Boşaltım atığı ürik asittir. Kış uykusuna yatarlar Soğukkanlı canlılardır.
93
YILAN-KAPLUMBAĞA
94
TİMSAHLAR-KERTENKELELER
95
BUKALEMUN-İGUANA
96
KUŞLAR Derilerinde salgı bezi yoktur, epidermis kökenli tüyler ve bacaklarının üzerinde pullar vardır. Akciğer solunumu yaparlar ve solunum havasını çift yönlü kullanırlar. İskelet sisteminin kemikleri içinde uçmayı kolaylaştıran hava boşlukları bulunur. Hava keseleri akciğer ile bağlantılıdır. Solunuma yardımcı olur. Kalpleri 4 odacıklıdır (2 kulakçık, 2 karıncık ) Kirli ve temiz kan karışmaz. Sıcakkanlı hayvanlardır. Vücut ısıları sabittir. Ayrı eşeylidirler,iç döllenme dış gelişme görülür. Vücut boşluğu ile karın boşluğunu ayıran bağ dokudan yapılmış (kaslı değil) diyafram zarı bulunur. Boşaltım atığı ürik asittir. Dişleri bulunmaz. Ağız uzantıları gaga şeklindedir. Gövde omurları kaynamıştır.
97
KUŞLAR
99
MEMELİLER Vücutları kıllarla kaplıdır. Derilerinde ter, yağ ve süt bezleri gibi salgı bezleri bulunur. Yavrular dişide bulunan süt bezleri ile beslenir. Kalpleri 4 odacıklı, sıcakkanlı hayvanlardır. Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu ayıran kaslı diyafram zarı bulunur. Akciğer solunumu görülür ve akciğerlerde alveol keseleri bulunur. Olgun alyuvarlarında çekirdek yoktur.
100
MEMELİLER Kuşlardan farklı olarak aort sola kıvrılır. Diğer omurgalılardan farklı olarak başın yan tarafında dış kulak çıkıntısı bulunur. Boşaltım atığı üre şeklindedir.
101
GAGALI MEMELİLER İç döllenme görülür, plasenta bulunmaz. Embriyo yumurta içinde gelişir. Yavrularını sütle beslerler. Sindirim ve boşaltım atıkları tek bir açıklıktan atılır. Bu yapıya kloak denir. Balık, kurbağa, sürüngen ve kuşlarda da kloak görülür. Ornitorenk, karınca kirpisi bu gruptandır.
102
ORNİTORENK-KARINCA KİRPİSİ
103
PLASENTALI MEMELİLER İç döllenme iç gelişme görülür. Embriyonun beslenmesi anne ile embriyo arasında kurulan plasenta ile sağlanır. Sindirim atıkları ile boşaltım atıkları ayrı açıklıktan atılır. Memelilerin %95’ i bu gruptandır. İnsan, Yarasa, Kaplan, Maymun, Köpek
104
İNSAN-YARASA
105
KAPLAN-KÖPEK
106
BALİNA - YUNUS
107
KESELİ MEMELİLER İç döllenme görülür, plasenta görülmez. Dişinin üreme kanalında, embriyo tam gelişmeden yumurtadan çıkar, kese içine alınır ve burada süt bezleriyle beslenir. Kanguru, keseli sincap, keseli sansar, keseli köstebek örneklerdir.
108
KANGURU—KESELİ SİNCAP
Benzer bir sunumlar
© 2024 SlidePlayer.biz.tr Inc.
All rights reserved.