Hadis Kaynaklarının Güvenilirliği Hakkındaki Oryantalistlerin İddiaları ve Eleştirisi 11. Ders
Hadis Kaynaklarının Güvenilir Hadis İhtiva Etmediği İddiası C. Hadislerin İmam Şafii sonrası tedavüle sokulduğu iddiası Schacht, klasik ve diğer mecmualardaki hadislerin büyük çoğunluğunun Şafii’den sonra tedavüle sokulduğunu iddia etmiştir. Ona göre, Hz. Peygamber’e isnad edilen hukuki hadislerin büyük bir bölümü, ikinci yüzyılın ortalarına doğru ortaya çıkmıştır. Oysa yapılan araştırmalar, temel hadis kitaplarında yer alan hadislerin bazılarının Şafii öncesi kitaplarda da yer aldığını göstermektedir. Örneğin Hemmam b. Münebbih tarafından Ebû Hüreyre’ye ait 138 hadisin 137’si Ahmed b. Hanbel’in Müsned’inde, 98’si Buhari ve Müslim’in Sahihlerinde yer almaktadır.
Metin Tenkidi Yapılmadığı İddiası Goldziher Müslümanların hadislerin sıhhatini tespitte isnadı esas alıp metni ihmal ettiklerini ileri sürmektedir. Ona göre akla ve tarihi gerçeklere ters olan rivayetler, isnadının sağlam olması gerekçesiyle sahih kabul edilmiştir. Goldziher’in bu görüşü oryantalistlerin çoğu tarafından tekrarlanmıştır. Hadisçilerin sened tenkidini öne çıkardıkları doğrudur ama metin tenkidini yapmadıkları doğru değildir. Hakim en-Nisaburî Marifetü ulumi’l-hadis isimli kitabının ondokuzuncu bölümünü isnadı sağlam olduğu halde metindeki problemlerden dolayı sahih kabul edilmeyen hadislere ayırmıştır. Burada bazı hadisler hakkında, senedi güvenilir ama metni hatalıdır, hükmünü vermiştir.
Hatib el-Bağdâdî de bir haberin sahih kabul edilebilmesi için akla, Kur’an’ın muhkem nassına, mütevatir sünnete, ümmetin icmaına ve her türlü kesin delile aykırı olmaması gerektiğini ifade etmektedir. Sahih hadisin şartlarından biri de, onun şaz olmaması gerektiğidir.
Hadis metinlerinin mükemmelleştirildiği iddiası Schacht, ilk dönemde Hz. Peygamber ve sahabeye isnad edilen bilgilerin kısa ve tek cümle olduğunu ifade etmektedir. Juynboll, bir hadiste ne kadar ayrıntı varsa onun düzenlemesinin o kadar geç bir döneme ait olduğu düşüncesindedir. Hadis alimleri hadislerdeki bu genişlemeyi fark etmişler ve ona karşı önlem almışlardır. İdrac, takti, ziyadetü’s-sikâ gibi kavramlar bunun ispatıdır. Hadis alimleri, oryantalistlerin iddialarının aksine metne ziyadeyi hoş karşılamamışlardır. Yahya b. Main: Hadis rivayet ederken hata yapmaktan endişe edersen, kısaltmaya git ama ilave yapma, demiştir. Hadisçiler idrac yapan ravileri eleştirmişlerdir.
Hadis kitaplarının az sayıda hadisten seçilmiş olduğunu iddia etmeleri Hadis ilimleri kitaplarında Müsned’in 750.000, Buhari’ nin Sahih’inin 600.000 hadisten seçilmiş olduğu bilgisi yer almaktadır. Oryantalistler bu rakamların abartı olduğunu söylemektedir. Onlar diğer taraftan başlangıçta az hadis olduğu halde hicri üçüncü asırda yüzbinlerce hadisin ortaya çıktığını da iddia etmektedirler. Buradaki hata, oryantalistlerin hadisten hadis metnini anlamış olmalarıdır. Oysa muhaddisler hadisten, her bir hadis metninin farklı senedlerini ayrı hadisler olarak kabul etmektedir.