SİLİKOZİS HASTALIĞI OLUŞMA ŞEKLİ VE YAŞAMI ETKİLEMESİ Sabire İHTİYAROĞLU (2) - G120112054 Meral SEVER - G120112076 Tolga MEMİŞ Mehmet Naim DOĞAN
SİLİKOZİS NASIL BİR HASTALIK?? Kot kumlama, kotların beyazlatılması, eskitilmiş görünüm verilmesi için, kumun kuru hava kompresörleriyle kotların yüzeyine tutularak aşındırılması işlemine verilen ad. Bu uygulama sırasında solunan tozlar akciğerde silikozis hastalığına yol açıyor. Silikozis yeni bir hastalık değil, esas olarak madenlerde, dökümhanelerde, tünel ve yol yapımı işlerinde, seramik vb işkollarında çalışan işçilerin silika tozuna (granit taş-kum tozu) maruz kalmasıyla ortaya çıkan bir hastalık.
Ancak, kot taşlamacılığına bağlı silikozis, dünyada ilk kez 2005 yılında ülkemizde görüldü. Bilinen klasik silikozis hastalığı en az 10 yıllık bir çalışma sonrası, silika içeren kumun veya tozun solunmasına bağlı olarak ortaya çıkan, nispeten yavaş seyirli bir hastalık….
İŞCİLERİMİZ..
Hastalarda genelde 50-60’lı yaşlarda şikayetler başlıyor, zamanla akciğerin etkilenme derecesine bağlı olarak kalp yetmezliği gelişebiliyor. Hastalık aynı zamanda akciğerdeki koruyucu mekanizmaları zayıflattığı için tüberküloz (verem) ve akciğer kanseri gelişme riskini artırıyor. Solunan toza karşı vücut savunmasının verdiği cevaba bağlı olarak akciğerlerde fibrozis denilen bir çeşit katılaşma oluyor. Belli bir dönemden sonra işçi o işten ayrılsa bile hastalık ilerleyebiliyor. Hastalığın ilerlediği durumlarda solunum giderek bozuluyor ve ne yazık ki hastalık ölümle sonlanabiliyor.
HASTALIĞIN BELİRTİLERİ… Akciğer dokusundaki değişiklikler zamanla amfizem, bronşektazi, kronik bronşit veya kor pulmonale tablolarına neden olabilir ve hastada bunlarla ilgili belirtiler ortaya çıkmaya başlar. Nefes darlığı, hızlı solunum, öksürük, halsizlik, göğüs ağrısı, ses kısıklığı, morarma, kan öksürme gibi belirtiler ortaya çıkabilir. Bütün bu belirtiler genellikle ilerlemiş vakalarda ortaya çıkar. Bu da hastalığın teşhisinde gecikmeye neden olmaktadır. Silikozisli hastaların tüberküloz hastalığına yakalanma riskleri diğer insanlara oranla daha yüksektir.
SOLUNUM YETMEZLİĞİ OLAN HASTALARIMIZ
NE YAZIK Kİ…. İlerlemiş hastalığın şu anda bilinen bir tedavisi yok. Çok zor olsa da akciğer nakli yapılabiliyor, fakat bazen bu durumda bile hastalık nüksedebiliyor. Ayrıca, ülkemizde henüz gerçekleşen başarılı bir akciğer nakli söz konusu değil.
NEDEN KOT KUMLAMA İŞCİLERİ?..... Hastalık genellikle madencilerde 20-30 yıllık çalışmadan sonra ortaya çıkıyor, ama kot taşlama işçilerinde olduğu gibi eğer çok yoğun toza maruz kalınırsa birkaç yıl içinde ortaya çıkıp hızla gelişen bir hastalık halini alabiliyor. Tekstil işkolunun tamamında yaşanan çalışma koşullarına benzer biçimde, kot atölyelerinde işçiler günde ortalama 12 saat çalıştırılıyor. Bu işte kullanılan özel kum değerli olduğu için, patronlar kum zayi olmasın diye işçileri havalandırmanın olmadığı, hatta pencerelerin sıkı sıkıya kapatıldığı ortamlarda çalıştırıyor. Oysa, bu işyerinde havalandırmanın çok iyi sağlanması ve işçilerin kum tozunun karıştığı havayı solumamasını sağlayacak özel giysiler giymesi gerekiyor.
ÇALIŞILAN ORTAM!
Burada önemli olan şudur: Silikozis solunan kum tozunun sebep olduğu ÖNLENEBİLİR bir hastalıktır. Mevcut ağız maskeleri koruma sağlamaz! Ya tamamen kapalı alanlarda, kolların dışarıdan robot-yapay kol gibi bir mekanizma içinden kullanıldığı sistemlerde yapılmalı ya da astronot kıyafetlerine benzer dışarıdan havalandırılan ya da hava tüpleri kullanılan tüm vücudu örten özel giysiler giyilmeli, aynı zamanda kumlama yapılan alandan toz yayılması engellenmelidir. Ama değil özel kıyafetler, en basit ağız maskeleri bile tedarik edilmemiş kot taşlama işçileri yoğun toza uzun saatler boyu maruz kaldıkları için şimdi hastalığın tehdidi altında.
PEKİ SİLİKA TOZU NEDİR? Silika; kum ve kayanın temel bileşenidir. En iyi bilenen ve bol bulunan silika çeşidi kuvarsdır. Bazı yaygın silika içeren malzemeler şunlardır : Beton, Beton bloklar, çimento ve harç karışımları Taş duvarlar ve döşeme malzemeleri Tuğlalar Hardiplank (fiber çimento & siding) gibi kompozit ürünler. Granit, kum, dolgu toprak, nebati toprak Taş ve kaya içeren asfalt Kumlama için kullanılan aşındırıcılar İnşaat çalışanları bu malzemeler ile çalıştıklarında silikaya maruz kalabilirler.
SİLİKA TOZU…
PEKİ YA CİĞERLERİMİZDE NASIL GÖRÜNÜYOR??
TEPKİ GÖSTEREN İŞCİLERİMİZ
KOT KUMLAMANIN YAPILDIĞI ÜLKELER
Türkiye'de Yasaklama ve Ücretsiz Tedavi Silikoz hastalarının ve ölümlerin artması üzerine Sağlık Bakanlığı, Mart 2009’da yayınladığı genelgeyle kot kumlama işlemini yasakladı. Bakanlık genelgede, "Bilimsel komisyon kararı, uluslararası sözleşmeler ve ulusal mevzuatımızın hükümleri dikkate alınarak her türlü kot giysi ve kumaşlara uygulanan püskürtme işleminde kum, silis tozu veya silika kristalleri içeren herhangi bir madde kullanılması yasaklanmıştır. Daha önce bu işlerde çalışıp, sağlık durumları hakkında güncel kayıt bulunmayan vatandaşlarımız, kendilerine en yakın sağlık kurum ve kuruluşlarında değerlendirilerek ihtiyacı olanların tedavilerine süratle başlanacaktır" ifadelerini kullandı.
İKİ KARDEŞİN DRAMI Mehmet Başak’ın silikozisle tanışması, ailesiyle birlikte yaşadığı Bitlis’ten 1993’te İstanbul, Gaziosmanpaşa’ya taşındıktan sonra oldu. 1997’de kot kumlama işine girdi, 10 yıl çalıştı. O günleri anlatırken, “Her gün bir toz bulutunun içindeydik” diyor, kendisinin hasta olduğunu, yakın çalışma arkadaşlarının ölümüyle farkettiğini söylüyor: “2007’de beraber çalıştığım arkadaşım Erhan Kaya vefat etti. Gece vardiyasında çalışıyordum. Çorumlu iki kardeş vardı, ‘Çalıştığımız işte insanlar ölüyor, haberlere bak’ deyince eşim Zeynep’İ arayıp televizyonu izlemelerini istedim. Sabah eve döndüğümde herkes ağlıyordu ve kahvaltıda hanım benim bir an önce hastaneye gidip muayene olmam gerektiğini söyledi.” Başak, eşinin önerisiyle gittiği Yedikule Göğüs Hastalıkları Hastanesi’nde silikozis hastası olduğunu öğrendiğinde dünyasının başına yıkıldığını belirtiyor. “Yedikule’de tespit yapılınca beni Süreyyapaşa Meslek Hastalıkları Hastanesi’ne sevk ettiler. Orada 15 gün müşahede ettiler. O zamanlar biraz daha iyiydim, yani yürüyordum, rahat rahat tek başıma çıkıp dışarı gezebiliyordum, ama bu yıl hepsi kesildi. Her yere hortumla gidiyorum, banyoya, mutfağa, namaz kılarken hep hortumla dolaşıyorum. Mesleğin böyle bir sonuç doğuracağını kim bilebilir. Misal baba oğul, abi kardeş çalışan var. Benim kardeşim Mehmet Seher Başak var aynı benim gibi o da hasta.”
GEÇİM VE YAŞAM SAVAŞI Mehmet Başak, evinin hastaneden farksız olduğunu, aldığı 830 lira iş göremez emekli maaşıyla yaşam savaşı verdiğini belirtiyor: “Bu gece nasıl sabah olacağını bilemedim. Alet bozuldu, servisi aradım, 60 lira istiyor. Benim aldığım emekli maaşı 800 küsur lira. Sigortalı olduğum için maaş bağlanmıştı. Hanım da 740 lira alıyor. Aha gelmiş 100 lira sadece elektrik. Ben nereden vereceğim. 5 tane solunum cihazı var evde, 3’ü bozuk. 8 tane de oksijen tüpü var. Değiştiriyorum 40 lira. Elektrik gittiğinde ona bağlanıyorum, sürekli açık kalırsa 2 saat yetmiyor.“ 4 çocuk okuttuğunu ifade eden Başak, ne yapacağını bilemediğini, “bir ton borcunun olduğunu” vurguluyor: “Doktor, ‘kimseyi yanına sokmayacaksın’ diyor, ‘odana kimse girmesin’ diyor. Ev iki oda zaten, bu evi görseler herhalde beni bir daha hastaneye sokmazlar. 15 metre hortumu sallıyorum aşağı, yavaş yavaş bir merdiven iki merdiven inip çıkıyorum. Bu şekilde yaşıyorum. Sayın Cumhurbaşkanına, Başbakana sesleniyorum. Ne olur benim de evime gelsinler, şu halimi bir görsünler. Elbet ikram edecek bir çayımız olur. Eğer gelemiyorlarsa ben gideyim ayaklarına ne olur derdimi bir anlatayım.”
SONUÇ OLARAK Kot kumlama işine maddi geçimini sağlamak için zor durumda insanlar girmektedir. Sonucunda tedavisi mümkün olmayan, makinaya bağımlı, ölüme mahkum, nefesi elinden alınmış bir birey olunuyor. Maddi ve manevi geçinmek daha zorlaşmakla beraber genç yaşta hayatınız elinizden alınıyor. İşçi haklarına sahip çıkalım, silikozis hastalığına neden olan kurum ve kuruluşlara DUR DİYELİM!!!