Süt ve Daimi Dişler Arasındaki Anatomik Farklılıklar Süt dişi kronları bombeli ve servikalde çıkıntılıdır. Süt dişlerinin okluzal yüzeyleri küçük ve interkuspal mesafe dardır. Süt dişlerinde mine ve dentin incedir. Süt dişlerinde pulpa geniş ve pulpa boynuzları dış yüze daha yakındır. Süt dişleri servikalde daha fazla büzülme gösterirler. Süt dişlerinde pulpa odasının tabanı incedir. Süt dişlerinin altında daimi diş germi bulunur. Mine prizmaları süt dişlerinde okluzal yöne eğimlidir, daimi dişlerde horizontal veya apikal yöne doğrudur.
Class I Amalgam Restorasyonlarda Kavite Prensipleri Kavite sınırları tüm çürük alanları ve fissürleri kapsamalıdır. Kavite derinliği mineden itibaren yaklaşık 1,5 mm uzaklığında olmalıdır. Kavosurface marjinlerde bevel yapılmamalıdır. Kavite duvarları birbirine paralel olmalı, sarkık mine bırakılmamalıdır. Kavitenin labio-lingual genişliği interkuspal mesafenin 1/3-1/4 ü kadar olmalıdır. Kavitenin iç açıları ve kurvatürler hafifçe yuvarlaklaştırılarak amalgam basıncının azalması sağlanır.
Süt molar dişlerde çürük sadece pitlerde sınırlı ve pitleri ayıran sağlam mine sırtı varsa iki küçük okluzal kavite hazırlanmalıdır. Maksiller süt molarlarda distal fossadaki çürük sıklıkla lingual gelişim oluğu ile devam ettiğinden okluzo-lingual kavite açılmasını gerektirebilir.
CLASS I AMALGAM RESTORASYONLARDA BAŞARISIZLIK NEDENLERİ: Tüm fissürlerin kaviteye dahil edilmemesi, Kavitenin çok derin hazırlanması, Kavite marjinlerinde sarkık mine bırakılması, Amalgamın çok derin işlenmesi, Kavosurface marjinlerde taşkın amalgam bırakılması, Amalgamın yüksek yapılması.
Class II Amalgam Restorasyonlarda Kavite Prensipleri Okluzal kavite Class I kurallarına göre hazırlanır. Proksimal kutu kavitesinin bukkal ve lingual marjinleri kolaylıkla temizlenen alanda olmalı, duvarlar geniş açılanma gösterirse kavite marjinleri mine prizmalarına paralel olmaz ve restorasyon başarısız olur. Isthmus çok geniş tutulursa tüberküller zayıflar, fraktür riski oluşur, aynı zamanda çok derin açılırsa pulpa perfore olur. Isthmusun genişliği intertübüler mesafeninh 1/3 ü kadar olmalıdır, dar isthmus dişe fraktür direnci sağlar, restorasyonun marjinal bütünlüğünü korur.
Proksimal kutu kavitesinin yan duvarları servikalde okluzalden daha dar şekilde hazırlanır. Bu konum restorasyonun retansiyonuna yardımcı olur. Aksiopulpal hat açısı yuvarlaklaştırılır, kavite derinliği minimumda tutulur, proksimal kavitenin tabanı okluzale doğru eğimlendirilir, basamağın genişliğinin 1 mm olması yeterlidir. Proksimal kavitenin dişetine kadar indirilmesine gerek yoktur. İki yüzeyli geniş çürüklerde ve üç yüzeyli çürüklerde dayanıklılığı ve devamlılığı açısından Paslanmaz Çelik Kronların kullanımı tavsiye edilir
CLASS II AMALGAM RESTORASYONLARDA BAŞARISIZLIK NEDENLERİ: Tüm çürüğün veya risk altındaki fissürlerin kaviteye dahil edilmemesi, Kavite sınırlarının tüberkül sınırlarını takip etmemesi, Isthmusun çok geniş hazırlanması, Proksimal kavitenin yan duvarlarının çok kavisli hazırlanması, Aksiyal, bukkal ve lingual duvarlar arasındaki açının çok geniş olması, Komşu dişle kontağın kaldırılmaması, Aksiyal duvarın dişin proksimal kontağını takip etmemesi ve basamağın 1 mm’den daha geniş hazırlanması.
Class III Kavite Preparasyonu Çürük sıklıkla subgingivale uzandığından izolasyon ve kanama kontrolü zordur. Geniş pulpa boynuzları nedeniyle preparasyon çok küçük tutulmalıdır. Restorasyonun tutuculuğu için fasiyal veya lingual yüzeyde tutucu kaviteler hazırlanmalı, kavosurface marjinlere bevel yapılmalıdır. Servikal bölgedeki basamak komşu dişle kontağı kaldırarak dişeti kurvatürüne uygun olarak hazırlanmalıdır.
Süt Kesici ve Kanin Dişlerde Class V Kavite Prensipleri Çürük küçük bir rond frezle temizlenerek dentine ulaşılır, frez laterale doğru yönlendirilerek hareket ettirilir. Kavite tabanı konveks ve mine dış yüzüne paralel hazırlanır. Mekanik retansiyon küçük bir ters konik ya da rond frez ile gingivoaksiyal ve insisoaksiyal kenar açılarda küçük andırkatlar oluşturularak sağlanır. Rezin restorasyon yapılacaksa kavite marjinlerinde bevel yapılır.
Kavite Prensiplerinde Yeni Yaklaşımlar Korumak için genişletmeye gerek yoktur. Cam iyonomer gibi fluorid içeren restoratif materyaller karyostatik özellik taşırlar. Retansiyon için genişletmeye gerek yoktur. Yeni geliştirilmiş adheziv restoratif materyaller mine ve dentine bağlanırlar. Zayıflamış diş yapısını kaldırmaya gerek yoktur. Yeni geliştirilmiş materyallerin yapıları güçlendirilmiştir.
Süt Molar Dişlerde Rezin Restorasyonlar Rezin esaslı materyaller nemden olumsuz etkilendiği için kuru ortam sağlanamıyorsa tercih edilmemelidir. Kavite preparasyonları amalgama göre daha konservatiftir. Sadece çürük bölge lokal olarak temizlenir. Kavite marjinlerine bevel yapılır. Bonding ajanlarla dişe bağlanır.
TÜNEL RESTORASYONLAR CİS ve rezin materyallerin gelişmesi ile süt ve daimi molar dişlerin küçük, aproksimal çürük lezyonlarında Class II kavite preperasyonuna alternatif olarak gösterilen bir yöntemdir. Özellikle İskandinav ülkelerinde 1980’lerin sonlarından itibaren tercih edilen bir yöntem olmuştur.
Tünel Preperasyon İlk kez 1962 yılında Jinks tarafından preventif bir yaklaşım olarak ortaya atılmıştır. Süt molar dişlerde rond frezle okluzal yüzeyden girilerek tünel şeklinde bir preperasyonla aproksimal yüzeye ulaşılması, kavitenin fluorid içeren bir materyalle restore edilerek sürmekte olan 1. daimi molar diş için fluoridden zengin bir ortam yaratılması amaçlanmıştır. Daha sonra yöntem Class II çürük restorasyonunda kullanılmış, %12-15 arasında marjinal fraktür görülmesi nedeniyle vazgeçilmiştir.
Tünel Preperasyonların Avantajları Sağlıklı diş yapısını korur, Estetik, Proksimal kontağı ve marjinal hattı korur, Preperasyon sırasında komşu dişin iatrojenik yaralanmasını önler, Komşu diş dokusuna fluorid salınımı yapar, Mikrosızıntı azalır, Dişeti ve periodontal dokulara, plak akümülasyonuna olumsuz etki yaratmaz.
Parsiyel Tünel Preperasyonu Aproksimal mine duvarına dokunulmadan, kabuk şeklinde poröz mine bırakılır ve konulan fluoridli restoratif materyalle remineralize olması beklenir.
Total Tünel Preperasyonu okluzal yüzeyden marjinal sırtın altında ilerleyen tünel, aproksimal minenin pulpal tarafında sonlanır. Çürük dentin temizlendikten sonra aproksimaldeki çürük mine duvarı enstrümanla kaldırılır.
Tünel Preperasyonların Dezavantajları Sınırlı giriş alanı, Çürük dokunun tam olarak kaldırılamama riski, Aproksimal minede çürük lezyonun ilerleme riski, Marjinal sırtın fraktür riski, Pulpanın perforasyon riski.
Çürüğün Kaldırılmasında Kemo-mekanik Sistemler Özellikle çocuk hastalarda tedavi sırasında oluşan ağrının ve huzursuzluğun etkenleri arasında ısı, vibrasyon, ses ve uygulamadaki basınç önde gelmektedir. Bu sorunları elimine etmek için çürüğün kimyasal solüsyonlarla yumuşatılması ve el aletleri ile kaldırılması yönünde çalışmalar devam etmektedir.
Çürüğün Kaldırılmasında Kemo-mekanik Sistemler GK-101 (N-monokloroglisin-NMKG) GK-101E (N-monokloro-DL’-aminobütirat-NMAB) CARIDEX (NMAB) CARISOLV (Glutamik asit, leucin, lysine)
Carisolv’un Klinik Uygulaması Jel ve likitten eşit miktarlarda karıştırılır, çürük dentin üzerine uygulanır, 30 sn beklenir, yumuşayan yüzeyel dentin el aleti ile kaldırılır, işlem sırasında çürük tamamen jelle örtülmelidir, Kontamine olmuş jel kaviteden uzaklaştırılır, tekrar jel uygulayarak kavite tabanında sert doku hissedilene kadar işleme devam edilir, Kavite önce ıslak, sonra kuru bir pamuk peletle temizlenir, Adeziv rezin esaslı bir dolgu materyali ile restore edilir.
Carisolv’un Avantajları Caridex’e göre daha az hacimlerde kullanılır, Daha az komplikedir, Lokal anesteziye gerek yoktur, Aeratörün sesi, vibrasyonu ve ağrı gibi şikayetleri olmaması nedeniyle hastalar tarafından tercih edilir, Sağlam diş dokusu etkilenmez, periodontal dokulara zarar vermez, Aeratörün açığa çıkarttığından daha az dentin tübülü açığa çıkartır, Adeziv restoratif materyallerle restorasyon yapıldığından sağlam diş dokusunun gereksiz kaybı önlenir, Lezyona girişin herhangi bir mekanik yöntem uygulanmadan mümkün olduğu kavitelerde rahatlıkla kullanılabilir.
Preventif Resin Restoration (PRR- Koruyucu Rezin Restorasyon) Bir pit veya fissürdeki çürük lezyonu küçük ve lokalize ise koruyucu rezin restorasyon uygulanabilir.
Preventive Rezin Restorasyon: Dişin yapısını korur, Restorasyona komşu pit ve fissürler korunur, Mikrosızıntı riski azalır.
Tip I Preventif Rezin Restorasyon Pit veya fissür çürüğü minede sınırlı yada çürük mevcudiyetinden emin olunamıyorsa çok küçük bir rond frezle çürük yada renkleşmiş doku kaldırılarak fissur sealent uygulanır.
Tip II Preventif Rezin Restorasyon Çürük dentine ulaşmışsa ultrakonservatif bir preperasyon yapılarak çürük temizlenir, aşınma direnci yüksek bir posterior kompozit rezin kaviteye yerleştirilerek materyalin fazlası komşu pit ve fissürlere dağıtılır.
Tip III Preventive Rezin Restorasyon Dentine ulaşan çürük temizlenerek aşınma direnci yüksek olan kompozit sadece kaviteye yerleştirilir. Dolgunun üzerine ile koşu pit ve fissürlere fissür sealent uygulanır.
Atraumatic Restorative Treatment (ART- Atravmatik Restoratif Tedavi) Ekskavatör ile yumuşak çürüğün kaldırılarak temizlenen kavitenin fluorid salan adheziv bir materyal ile-kondanse olabilen cam iyonomer siman- restorasyonudur. Gelişmemiş ülkelerde diş tedavi servisleri ve elektriği olmayan bölgelerde, alan çalışmalarında uygulanması WHO tarafından desteklenmektedir.