Rivayet Dönemi Hicri Üçüncü Asır 4. Ders.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
RAVİLERİN SAYILARINA GÖRE HADİS ÇEŞİTLERİ.
Advertisements

SEMİNERİMİZE HOŞ GELDİNİZ (6 Saat). Bu SEMİNERDE vaazlarda hadis seçimi ve kullanımına ilişkin esaslar ile bir konu ile ilgili hadislerin hangi kaynaklardan.
TÜRK-İSLAM DÜŞÜNCE TARİHİ
İSLAM DİNİNE GÖRE MEZAR İNŞA ETTİRMEK. Ulemanın çoğu tesnim in, yani kabrin üstünün deve hörgücü gibi yapılıp yerden bir karış kadar yükseltilmesinin.
Hadis Usûlü 3. Ders (3. hafta)
ARAPÇA TEFSİRLER Taberi Tefsiri
Salim SELVİ.
ÇAYIROVA İNSANA HİZMET DERNEĞİ 15 Ekim 2014, Çarşamba Kur’an’ı anlamada izleyeceğimiz yöntem DERS 3
Paylaşılan içerik ders malzemesidir. Ticari amaç taşımamaktadır
HANBELİ MEZHEBİ İmam-ı Hanbel (Ahmed bin hanbel)'in kendi usulüne göre şer'i deliller çıkardığı hükümlere ve gösterdiği yola Hanbeli Mezhebi denir. Ehl-i.
GÜZEL SÖZ VE DAVRANIŞLAR İLE İLGİLİ HADİS VE AYETLER
HADİS İLMİ VE TEMEL KAVRAMLARI
MEZHEPLER.
Türklerin İslam Medeniyetine Katkıları
Din Anlayışındaki Yorum Farklılıklarının Sebepleri
İMANIN VE İSLAM’IN ŞARTLARI
Sıhhat Derecesine Göre
Mâtürîdî (Arapça: الماتريدي‎) ya da tam adıyla Ebu Mansur Muhammed bin Muhammed bin Mahmûd el-Mâtürîdî es-Semerkandî, Hanefi mezhebinden olanların itikad.
Aklın Dinî Sorumluluktaki Yeri ve Önemi
İslam dininin ilk dönemlerinde Müslümanlar sade bir hayat yaşıyorlardı
İTİKADÎ MEZHEPLER İslam dininin ilk dönemlerinde Müslümanlar arasında itikadi konularda herhangi bir şüphe ve farklı düşünce bulunmuyordu.
HADİS İLİMLERİ.
C – Tabiûn ve Tebeü’t-tabiîn Dönemi
Ebu Hanife. Ebû Hanîfe (M. 699/Hicrî /Hicrî 148)[1Ebû Hanîfetu'l-Nu’man), Tam adı:, Nu`mān ibn Thābit ibn Zūṭā ibn Merzubān);
Hicri Dördüncü ve Beşinci Asırlar
Nakil Dönemi-devam 8. Ders.
Nakil Dönemi 6. Ders.
Nakil Dönemi-devam 7. Ders 7. Ders.
IV.ÜNİTE HADİS ÇEŞİTLERİ.
ÇAYIROVA İNSANA HİZMET DERNEĞİ
Son Dönem 9. Ders.
Tefsir İlmi ve Temel Kavramları
Son Dönem -devam 10. Ders.
Hazırlayan:Ömer Faruk Şahin
Kâdirîlik:  Abdülkadir Geylani'nin (öl. 1169) görüş ve düşüncelerine dayanan tasavvuf ekolüdür. Abdülkadir Geylani Peygamberimizin soyundan gelmekte.
Son Dönem -devam 11. Ders.
Hadis Kaynaklarının Güvenilirliği Hakkındaki Oryantalistlerin İddiaları ve Eleştirisi 11. Ders.
BİLGİ YARIŞMASI A Grubu B Grubu C Grubu D Grubu.
İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 7. SINIF 4. ÜNİTE
1 3. Şerh Ve Derlemecilik Dönemî  Hicrî 8. asır ortalarından başlayıp, asrımızın başına kadar devam eden bu dönem kelâm ilminin taklid, duraklama ve gerileme.
3.1. Güzel Söz Söyleyelim 3.2. Güzel Davranışlarda Bulunalım
Kur’an-ı Kerim’i Anlama Yolları
1 ÖNEMLİ İTİKADI MEZHEPLER  1- Ehl-i Sünnet Kavramı  2- Ehl-i Bid’at Kavramı.
İslam Dünyasında Modernleşme 1. Ders. Modernizm / Çağdaşlaşma Modernizm Avrupa aydınlanma dönemi sonrası dönem için anahtar kavramlardan biridir. 17.
Hadis Tarihi Dersinin Konusu, Kaynakları ve Temel Terimleri
B- Ehl-i Bid’at 1. Mutezîle 2. Şia 3. Haricîyye 4. Mürcîe
Vaaz ve İrşatta K. KERİM VE MEALLERDEN YARARLANMA ESASLARI (1. Bölüm)
- HADİS - 1- Peygamber Efendimizin söz, fiil ve takrirlerinin sözlü ifadesidir. 2- Peygamberimize izafe edilen söz, fiil, takrir ile yaradılış veya ahlaka.
İsnadla İlgili Oryantalist Kavramlar ve Eleştirisi II
İsnadla İlgili Oryantalist Kavramlar ve Eleştirisi
SÜNNETE ÇAĞDAŞÇI YAKLAŞIMIN TARİHİ ve FİKRİ ARKA PLANI
Zayıf Hadis Sahih ve Hasen hadis şartlarını taşımayan hadistir.
Temel Hadis Kavramlarıyla İlgili Oryantalist İddialar ve Eleştirisi
HADİS USULÜ Hadis Usulü:kabul ve red yönünden ravi ile mervinin (rivayet edilen hadisin) durumunun bilinmesidir. Hadisler üç bakımdan ele alınırlar Ravi.
Hint Alt Kıtasında Sünnet
İbn Ömer’in Azatlısı Nafi Hakkındaki İddialar ve Eleştirisi
Birçok Ravinin Uydurma Olduğu İddiası
Hadis Alimlerin Uydurma Hadislerin Cazibesine Katıldıkları İddiası ve Eleştirisi
YUNUS EMRE MATÜRİDİ.
RİVAYET DÖNEMİ HİCRİ ASIRLAR ÖZELLİKLERİ.
Mâtürîdiyye İsimlendirme Tarihçe Görüşleri
İslam dininde, fıkıh yani İslam hukuku konusunda anlayış, metod ve uygulama açısından farklı düşüncelere sahip mezhepler bulunur.Bu mezheplerin başlıcaları.
MEZHEPLER (5 MEZHEP) Hamza Solak. HANEFI MEZHEBI  Hanefi mezhebi, (Arapça: الحنفية veya المذهب الحنفي) İslam dininin sünni fıkıh mezheplerinden biri.
K-9 1. Gazzâli ve Kelam İlmindeki Yeri
HADİS Mİ DEĞİL Mİ?. “Vatan sevgisi imandandır.” Bu sözün halk arasında Peygamber Aleyhisselam’a nispeti pek yaygındır. Fakat kaynaklarda bunun hadis olmadığı.
ABBÂSÎLER-KÜLTÜR VE MEDENİYET I
7. SINIF 1. ÜNİTE Melek ve Ahiret İnancı.
SÂMERRÂ DÖNEMİ ( / ).
TASAVVUF I VI. YARIYIL BAHAR DÖNEMİ
İSLAMDA KUL HAKKI İHLALİ
Sunum transkripti:

Rivayet Dönemi Hicri Üçüncü Asır 4. Ders

Hicri üçüncü asır İslam düşünce tarihi açısından en yoğun fikri tartışmaların olduğu dönemdir. Bu dönemde Ehl-i hadis, Mutezile ve Ehl-i rey arasındaki tartışmalar hadis tarihi açısından önem arz etmektedir.

Ekoller Arası Tartışmalar Hicri ikinci asırda başlayan tartışmalar, üçüncü yüzyılda derinleşmiş ve kullanılan argümanlar sistematik hale gelmiştir. Ehl-i hadis, sahabe aracılığıyla nakledilen bilgilere dayanıyor, ondan başka kaynak kabul etmiyordu. Mutezile ise felsefe, mantık, matematik, tıp vb. ilimlerden yararlanıyordu. Mutezile’nin Ehl-i hadise yönelttiği en önemli tenkit haber-i vahitlerin bilgi değerinin olmamasıdır. 1. Haber-i vahidin bilgi değeri: Haber-i vahit, her tabakadan çok sayıda insan tarafından bildirilen mütevatir haberin aksine, bir veya birkaç kişi tarafından nakledilen haberlere denir.

Ehl-i hadis Mutezilenin rüyetullah, insanın fiilleri, kader , Allah’ın sıfatları gibi görüşlerine, ayet ve hadislerden örnekler sunarak karşı çıkıyor, Mutezile ise, Ehl-i hadisin bu ayetleri yanlış anladığını söyleyerek tevil ediyor, hadisleri ise bunların haber-i vahit olması nedeniyle bilgi değerinin olmadığını, dolayısıyla hiçbir şeyi ispatlayamayacağını söylüyordu. Mutezileye göre haber-i vahit, ancak akla ve tecrübeye dayanan bir destekle birlikte kabul edilebilirdi. Ehl-i hadis ise, haber-i vahidin bilgi değerinin olduğunu, yine rivayetlere dayanarak ispat etmeye çalışıyordu (Buhari, Kitabu ahbâri’l-âhâd).

2. İnsanın filleri ve kader: Mutezile, insanın kendi fiillerinden sorumlu olmasından hareketle, bu fillerin yaratıcısının insan olduğunu savunuyordu. Ehl-i hadis ise tek yaratıcının Allah olduğunu ileri sürüyor, insanın kendi fiillerini yaratması düşüncesini şirk olarak kabul ediyordu. Onlara göre insanlar yalnızca kendileri için belirlenmiş kaderi yaşarlar. 3. Rü’yetullah: Ehl-i hadis ayet ve hadislerden hareketle Allah’ın ahirette müminler tarafından görüleceğini savunurken, Mutezile Allah’ın cisim olmadığını, dolayısıyla hiçbir şekilde görülemeyeceğini ileri sürmüş, konuyla ilgili ayetleri tevil; hadisleri ise reddetmiştir.

4. Allah’ın sıfatları: Mutezileye göre ilahi sıfatlarda asıl olan tenzihtir. Allah duyularla algılanamayan kadim, ezeli bir varlıktır. Allah’ın Kur’an’da belirtilen alim, semi gibi özellikleri, insan zihninin onu anlayabilmesi içindir. Dolayısıyla bu sıfatların ayrı bir gerçeklikleri yoktur. Onları kabul etmek teşbihe götürür. Ehl-i hadis ise Allah’ın çeşitli sıfatları olduğunu fakat bunların kullarınkine benzemediğini ileri sürer. 5. Halku’l-Kur’an: Ezeli tek varlık bulunduğu düşüncesinden dolayı Allah’ın sıfatlarını reddeden Mutezile, aynı gerekçeyle Kur’an’ın ezeli olduğu düşüncesini de reddetmiştir. Ona göre Kur’an yaratılmış bir kitaptır. Ehl-i hadis bu düşünceyi reddeder.

Tartışmaların Sonuçları: 1. Mihne Olayı: Mutezili görüşün iktidara geldiği Abbasi halifelerinden Me’mun, Mu’tasım ve Vâsık dönemlerinde , Mutezile rakibini sindirmek için Halku’l-Kur’an meselesini imani bir konu haline getirerek, onu kabul etmeyenlere baskı uygulamaya başladı. Bu baskılara mihne olayı denir. Ehl-i hadisin Mutezileye yazdığı reddiyeler: Mutezilenin haber-i vahidi reddetmesi başta olmak üzere sahip olduğu görüşlerine reddiyeler yazılmıştır. Ahmed b. Hanbel’in er-Red ale’z-Zenâdıka’sı ve İbn Kuteybe’nin Tevilü muhtelefi’l-hadis’i bu kitaplar arasındadır. Ayrıca hadis kitaplarında tartışılan konularla ilgili bab başlıkları bulunur; Kitabü’l-kader gibi.

3. Cerh ve ta’dile etkisi: Ehl-i hadis, selefin görüşleri dışında görüşlere sahip olanları bidat ehli olarak nitelemiş ve bazı istisnalarla birlikte onlardan hadis alınamayacağını ileri sürmüştür.

Temel Hadis Kaynaklarının Yazılması Hicri üçüncü asır temel hadis kitaplarının telif edildiği dönemdir. Hadis alimleri bid’ate bulaşmamış bir İslam anlayışının ayet hadis ve selefin görüşleriyle ortaya konulabileceğini düşünmekteydi. Bunlar içerisinde özellikle belirleyici ve bağlayıcı olan Hz. Peygamber’in hadisleriydi. Yabancı etkilere karşı hadis rivayetini mümkün olduğunca mükemmel bir hale getirmek için hadisçiler bütün güçleriyle çalıştılar. Önceki dönemlerde sahih ve zayıf hadislerin birlikte yer aldığı kitaplar yerine bu asırda Buhari ile birlikte yalnızca sahih hadisleri içeren kitaplar telif edildi.

Bu devirde telif edilen eserlerin tasnifi, genelde iki türlüdür. Birincisi Ale’r-ricâl tasnif: Bu türde hadisler konularına bakılmaksızın son veya ilk ravilerine göre sıralanırlar. Örneğin Ebû Davud et-Tayalisi (ö. 204) ve Ahmed b. Hanbel’in Müsned adlı kitapları bu şekilde tasnif edilmiştir. İkincisi Ale’l-ebvâb tasnif: Bu türde ise hadisler kimden rivayet edildiğine bakılmaksızın konularına göre tasnif edilirler. Bu şekilde düzenlenen kitaplar Cami’ / Musannef / Sünen adlarıyla anılmışlardır. Cami’ türü kitaplar, ahkam konularıyla birlikte iman, zühd, yeme içme adabı, siyer, menakıb, fiten, melahim, tefsir gibi çok sayıda konulara yer verir. Bu kitaplardaki hadisler çoğunlukla merfudur. Buhari ve Müslim’in Cami’leri en tanınmış örnekleridir.

Sünen türü kitaplar, fıkıh konularına göre tasnif edilmiş ahkam hadislerini içermektedir. Bu tür kitaplarda da genel olarak merfu rivayetler yer alır. TirmizÎ, Ebû Davud, Nesâî ve İbn Mâce’nin Sünen’leri bu türün en tanınmış örnekleridir. Musannef: Cami’ler gibi çok sayıda konuları içine alır. Bununla birlikte musanneflerde merfu hadislerin yanında çok sayıda sahabe ve tabiin aözlerine rastlamak mümkündür. Abdurrezzak b. Hemmâm (ö. 211) ve İbn Ebî Şeybe’nin (ö. 235) Musannef’leri bu türün en tanınmış örnekleridir.

Hadis Usûlü ile İlgili Gelişmeler Önceki yüzyılda yazının gelişmesi, isnad konusuna önem verilmesi hadis usûlüne ait konuların gelişmesine neden olmuştur. Bu yüzyılda dağınık halde de olsa hadis usulü konularına yer veren eserler yazılmıştı. Örneğin İmam Şafii’nin (ö. 204) er-Risalesi gibi. Üçüncü yüzyılda ravilerin durumlarının incelendiği ilel türü eserler yazılmıştır. Örneğin İbn Ebî Hatim’in el-Cerh ve’t-Ta’dîl’i, Ali İbnü’l-Medînî’nin İlelü’lü’lhadîs’i, Ahmed b. Hanbel’in Kitabü’l-ilel’i gibi. Bu dönemde hadislerin ihtilaflarını ortadan kaldırmayı amaçlayan kitaplar yazılmıştır. İbn Kuteybe’nin (ö. 276) Te’vîlü muhtelefi’l-hadis’i gibi.

Yine ravi ansiklopedileri olarak açıklanabilecek rical kitapları yazılmıştır., İbn Sa’d’ın et-Tabakâtü’l-kübrâ’sı, Buhârî’nin et-Tarîhü’l-Kebîr’i gibi. Yalnızca sika ravileri veya yalnızca zayıf ve metruk olanları içeren rical kitapları da yazılmıştır; Ebu’l-Hasan el-İclî’nin Tarihu’s-sıkât ve Nesâî’nin ed-Duafâ ve’l-metrûkûn’u gibi. Ravi isimlerindeki karışıklıkları düzeltmek, isimlerinden ziyade künyeleriyle meşhur olan ravileri tanıtmak gibi amaçlarla da kitaplar yazılmıştır. Örneğin, Ahmed b. Hanbel’in el-Esmâ ve’l-künâ’sı gibi.