Vergilendirme Süreci
Vergi Borcunun Doğması Vergi borcunun doğması için; Vergi yasası Bütçede ön izin verilmesi, bütçede yer alması Vergiyi doğuran olayın ortaya çıkması ile yükümlü ile devlet arasındaki somut ilişki başlamış olur.
Vergiyi Doğuran Olay Vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın gerçekleşmesi veya hukuki durumun oluşması hâlinde, bu olay veya hukuki durum şahsında meydana gelen kişi vergi mükellefi (yükümlüsü) statüsüne girer. Vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesi vergilendirme sürecindeki pek çok işlem ve aşama bakımından önem taşır. Uygulanacak yasa hükümlerinin tespit edilmesi, Vergi mükellefinin tespit edilmesi, Zaman aşımının işlemeye başlaması, Ceza yaptırımlarının geçerlik kazanması, doğrudan vergiyi doğuran olayın gerçekleşmesine bağlıdır.
Vergiyi Doğuran Olay Vergiyi doğuran olayın kanunlarla yasaklanmış bir faaliyet olması veya suç teşkil etmesi, vergi yükümlülüğünü ya da sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. (VUK, 9) Örneğin, yasak olmasına rağmen uyuşturucu madde üretiminde kullanılan bitkileri (haşhaş vb.) yetiştirip satarak gelir elden bir kişi, Gelir Vergisi Kanunu kapsamında vergilendirilmesi gereken bir gelir elde etmiştir. Vergilendirme ilişkisinde vergiyi doğuran olay ve bu olaya, ilişkin işlemlerin gerçek mahiyeti dikkate alınır. Bu bakımdan yemin hariç her türlü delilden yararlanılabilinir. Şu kadar ki, vergiyi doğuran olayla ilgisi doğal ve açık bulunmayan şahit ifadesi ispatlama aracı olarak kullanılamaz (VUK, 3).
İdarece Takdir ve Tespit Yöntemi Vergileme Süreci Verginin Tarhı Beyan Yöntemi İdarece Takdir ve Tespit Yöntemi Resen İkmalen İdarece Götürü Yöntem Karine ve Dış Belirtilen Yöntemi Verginin Tebliği Verginin Tahakkuku Verginin Tahsili
Verginin Tarhı
Verginin Tarhı Vergi alacağının kanunlarda gösterilen matrah ve nispetler üzerinden bulunan vergi dairesi tarafından hesaplanarak bu alacağı miktar itibariyle tespit eden idari muameledir. Bireysel bir idari işlemdir. Tek yanlı bir idari işlemdir. (Bireyin rızası ve onayı olmaksızın yapılır.) İcrai bir idari işlemdir. (Bireyin hukuki durumunda değişiklik yaratır.) Sübjektif bir idari işlemdir. (Belli bir kişi açısından hukuki sonuç doğurur.) Kurucu değil belirtici bir idari işlemdir. (Borçluluk VDO ile kazanılır.) Yararlandırıcı değil, yükümlendirici bir idari işlemdir. (Bir hak ve yarar sağlamaz, bir davranışta bulunma veya bulunmama ödevi yükler.) Bağlı bulunan vergi dairesi genellikle işyerinin veya ikametgahının bulunduğu yerdeki vergi dairesidir.
1. YÖNTEM: BEYANA DAYANAN TARH
Beyana Dayanan Verginin Tarhı Mükellefin kendi matrahını kendi vergi dairesine sunmuş olduğu beyanname ile bildirmesi ve vergi idaresinin bu matrah üzerinden vergiyi tarh etmesidir. Tarh edilen vergi mükelleflere tahakkuk fişi tebliğ edilmektedir. (VUK, 25) GV, KV, VİV, EV esas olarak beyan usulüne göre tarh olunur. Beyana dayanan tarhta vergi matrahı mükellef tarafından saptandığı için, kural olarak, mükellefler beyan ettikleri matrahlar üzerinden tarh edilen vergilere karşı dava açamazlar (VUK, 378). Mükelleflerin kendi beyanlarına dayalı vergi tarhiyatına karşı dava açamamaları kuralının istisnalarını, mükellefin ihtirazi kayıtla beyanda bulunduğu durumlar ve vergi hataları oluşturmaktadır.
2. YÖNTEM: İdarece Tespİt ve Takdİr Yöntemİ
İdarece Tespit ve Takdir Yöntemi İkmalen Tarh Resen Tarh İdarece Tarh Düzeltme Yoluyla Tarh
1.İkmalen Tarh Her ne şekilde olursa olsun bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye ilişkin olarak meydana çıkan ve defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah veya matrah farkı üzerinden alınacak verginin tarh edilmesidir. (VUK, 29) İki koşulu vardır; Daha önceden bir tarh işlemi yapılmış olmalıdır. “Tamamlayıcı tarhın, mükellefin defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak yapılabiliyor olması gerekir. Öncesinde tarh işlemi bulunmayan hallerde, ikmalen tarhiyat yapılamaz. Resen tarh yapılır.
2. Resen Tarh Vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hâllerde takdir komisyonları tarafından takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır. İnceleme raporunda bu maddeye göre belirlenen matrah veya matrah farkı re’sen takdir olunmuş sayılır. (VUK, 30)
Resen Tarh Halleri (VUK, 30) Vergi beyannamesi kanunî süresi geçtiği halde verilmemişse, Beyanname verilmemişse; Vergi ziyaı doğar. Resen tarh yapılır. Beyanname imzasız verişmişse de resen tarhiyat yapılır. Kanuni süre geçtikten sonra, beyanname mükellef tarafından kendiliğinden verildiğinde gerekli tarhiyat resen yapılır, beyanname ayrıca takdir komisyonuna gönderilmez. Vergi incelemesi başladıktan veya takdir komisyonuna sevk işlemi gerçekleştikten sonra kendiliğinden verilen beyannameler açısından bunlara dayanılarak resen tarhiyat yapılmaz.
Resen Tarh Halleri (VUK, 30) Vergi beyannamesi kanuni veya ek süreler içinde verilmekle beraber beyannamede vergi matrahına ilişkin bilgiler gösterilmemiş bulunursa, Bu durumda, mükellefe 15 günden az olmamak kaydıyla bir süre verilir, vergi matrahına ilişkin bilgileri vermeye ve kanuni defterlerini ibraza davet edilir. Mükellefin bu süre zarfında söz konusu bilgileri vermesi veya kanuni defterleri ibraz etmesi hâlinde, defter ve vesikalar belgelenmeye uygun bulunmak kaydıyla komisyonca takdir edilecek olan matrah bu defter ve vesikalara göre saptanacak miktardan fazla olamaz. Matraha ilişkin bilgilerin gösterilmediği gerekçesi ile taktire gidebilmek için beyannamenin isim, unvan, adres ve imza dışında hiçbir bilgiyi ihtiva etmemesi gerekir.
Resen Tarh Halleri (VUK, 30) VUK’na göre tutulması mecburi olan defterlerin hepsi veya bir kısmı tutulmamış veya tasdik ettirilmemiş olursa veya vergi incelenmesi yapmaya yetkili olanlara herhangi bir sebeple ibraz edilmezse, Defter kayıtları ve bunlarla ilgili vesikalar, vergi matrahının doğru ve kesin olarak tespitine imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz ve karışık olması dolayısıyla belgelenmeye uygun bulunmazsa, Çift defter kullanmak, gerçek dışı alış faturası veya gider faturası kullanmak, zarar satışı, mevhum adlara fatura kesmek, defter kayıtlarının tevsik edilememesi, bir kısım muamelenin kayıtlara geçirilmemiş olması, kasa hesabının alacak bakiye vermesi, randıman farkları.
Resen Tarh Halleri (VUK, 30) Tutulması zorunlu olan defterlerin veya verilen beyannamelerin gerçek durumu yansıtmadığına dair delil bulunursa, Yetki almış meslek mensuplarına imzalattırma mecburiyeti getirilen beyanname ve ekleri imzalattırılmazsa veya tasdik kapsamına alınan konularda yeminli malî müşavir tasdik raporu zamanında ibraz edilmezse,
Resen (+İkmalen) Tarh İşleminin Tebliği (VUK, 34) İkmalen ve resen tarh edilen vergiler ilgililere ihbarname ile tebliğ edilir. Bu ihbarnamede yer alacak unsurlar; İhbarnamenin sıra numarası ve tanzim tarihi, Verginin nevi, Mükellefin soyadı ve adı (tüzel kişilerde unvanı), Mükellefin açık adresi, Vergilendirme dönemi, Verginin matrahı, Verginin hesabı ve miktarı, Kısa ve açık bir ifadeyle ikmalen veya resen vergi tarhını gerektiren sebepler, Vergi mahkemesinde dava açma süresi, vergi mahkemesinde dava açma şekline ilişkin bilgiler. Resen tarh edilen vergilere ilişkin ihbarnamelerde, resen tarhiyatın dayanağını oluşturan takdir komisyonu kararı veya inceleme raporunun birer nüshası ihbarnameye eklenir. (VUK, 35)
3. İdarece Tarh Resen ve ikmalen tarh dışında kalan hallerde, mükelleflerin verginin tarhı için vergi kanunları ile muayyen zamanlarda müracaat etmemeleri veya aynı kanunlarla kendilerine tahmil edilen mecburiyetleri yerine getirmemeleri sebebiyle zamanında tarh edilemeyen verginin kanunen belli matrahlar üzerinden idarece tarh edilmesidir. (VUK, Mükerrer 30) Emlak vergisi, beyanname kanuni ve ek süreler içinde verildiğinde beyan üzerine tarh olunur. Beyannamenin kanuni süreler içinde verilmemesi halinde, vergi inceleme elemanlarınca takdir edilen matrah üzerinden idarece tarh olunur. Basit usulde vergilendirilen ticaret ve serbest meslek erbabı, yanlarında çalıştırdıkları hizmet erbabının kanunen tayin edilen süreler içinde karne almalarını ve karnelerinde yazılı vergilerini ödemelerini sağlamaya mecburdurlar. Aksi halde, vergiler idarece tarh edilmek suretiyle çalıştıranlardan alınır.
4. Düzeltme Yoluyla Tarh Vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar nedeniyle fazla ya da eksik alınmış olabilir. Vergi hatası adı verilen bu durumda, idarece yapılacak yeniden tarhiyat üzerine eksik kısmın alınmasına, fazla kısmın da terkinine olanak vermektedir.
3. YÖNTEM: Karİne ve DIş Belİrtİler Yöntemİ
Karine ve Dış Belirtiler Yöntemi Mükellefin vergisi, oturduğu evin kirasına veya pencere sayısına göre belirlenir. Mükelleflerin sahip bulundukları ve dışsal gözlemlerle belirlenebilen usullere bağlı kalınarak matrahın belirlenmesidir. Buna göre matrah; vergi konusunu temsil ettiği kabul edilen bir takım dış özellikler ve belirtilerdir. Örneğin, Fransa’da uygulanan Kapı ve Pencere Vergisidir.
4. YÖNTEM: Götürü Yöntem
Götürü Yöntem Götürü vergilemede, bir mükellef grubunun veya meslek grubunun genel olarak matrahları tespit edilir. Aynı gruba dahil bütün mükelleflerin vergi borçları aynı olmaktadır. Türkiye’de 1998 yılına kadar uygulanmıştır. Bu yöntemde vergi, hizmet erbabının vergi dairesine başvurarak vergi karnesine yazdırması suretiyle tarh edilir.
Tarh Zamanaşımı
Tarh (Tahakkuk) Zamanaşımı Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar. İki şartı vardır; Vergiyi doğuran olayın meydana gelmesi Verginin tahakkuk ettirilmemesi
Tarh Zamanaşımında Özel Durum
Vergi Cezalarında Tarh Zamanaşımı VUK’ a göre, vergi ziyaı suçunda, cezanın bağlı olduğu vergi alacağının doğduğu takvim yılını izleyen yılın başından başlayarak 5 yıl; genel usulsüzlükte usulsüzlüğün yapıldığı yılı izleyen yılın başından başlayarak 2 yıl geçtikten sonra vergi cezası kesilmez. Özel usulsüzlük cezalarında ise 5 yıllık zamanaşımı süresi vardır. Zamanaşımı süreleri içinde ceza ihbarnamesi tebliğ edilmesi zamanaşımı süresini keser.
Verginin Tebliği
Tanım Tebliğ, vergilendirmeyi ilgilendiren ve hüküm ifade eden hususların yetkili makamlar tarafından mükellefe veya ceza sorumlusuna yazı ile bildirilmesidir. (VUK, 21) Tahakkuk fişi, vergi mahkemesi kararları ve diğer ücretliler için yapılan tarh işlemlerinin mükellefe ayrıca tebliğ edilmesi gerekmez. Tebliğ işleminde yazılı şekil esastır. Posta ile tebliğde tebliğ edilecek vesika kapalı bir zarf içinde postaya verilir. (VUK, 99)
Tebligata İlişkin Hükümlerin Kaynağı Vergilendirme sürecine ilişkin tüm idari aşamalarda Vergi Usul Kanunun tebligata ilişkin hükümleri, (VUK, 21 ve 93-109) Tarh ve tahakkuk aşamaları için VUK, Tahsil aşaması için AATUHK’nun 8. md. uyarınca VUK, Vergi Usul Kanununda ifade edilmemiş hususlar ve vergilendirme sürecinin herhangi bir aşamasında ortaya çıkan yargı uyuşmazlığı çıktığı taktirde İdari Yargılama Usulü Kanununun 60. maddesi uyarınca, Tebligat Kanunu hükümleri, uygulanır.
Bilinen (Son) Adres Kavramı Tebliğ işlemlerinde en önemli iki nokta şunlardır; Evrak öncelikle bilinen adrese gönderilmelidir. Bilinen adres varken posta ile ya da memur eliyle bu adrese gönderilmeden başka tebliğ usullerine başvurmak tebliğ işlemini hükümsüz kılar. Diğer nokta ise, tebliğ evrakının bilinen adresin en son bildirilmiş veya en son tespit edilmiş olanına gönderilmesi gerekliliğidir. Bilinen adresler şunlardır: 1. Mükellef tarafından işe başlamada bildirilen adresler; 2. Adres değişikliğinde bildirilen adresler; 3. İşi bırakmada bildirilen adresler; 4. Vergi beyannamelerinde bildirilen adresler; 5.Yoklama fişinde tespit edilen adresler; 6.Vergi mahkemesinde dava açma dilekçelerinde ve cevaplarında gösterilen adresler; 7.Yetkili memurlar tarafından bir tutanakla tespit edilen adresler; 8.Bina ve arazi vergilerinde komisyonlarca tahrir varakalarında tespit edilen adresler. Mektupların gönderilmesinde bu adreslerden tarih itibariyle tebligat yapacak makama en son olarak bildirilmiş veya bu makamca tespit edilmiş olanı nazara alınır. 2011 yılından sonra, tebliğ yapılacak kişinin gösterilen adresi, adres kayıt sistemindeki kayıt olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tarafından tebliğ evrakı kapıya asmak suretiyle tebliğ edilir.
Tebliğ Yöntemleri 1.Adreste (Posta Yoluyla veya Memur Eliyle) (VUK, 93, 99, 107) İlmühaberli taahhütlü olarak gönderilir. 1) Taahhütlü ilmühaberine tarih ve imza atılır. 2) İmza atılamıyorsa parmak basılır. 3) İmtina ediliyorsa önüne bırakılır. Üçüncü halde gerekli işlemler, komşulardan biri veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veya bir zabıta memuru huzurunda icra edilir. Durum taahhüt ilmühaberine yazılıp tarih ve imza konmak suretiyle tespit olunur. 2. İlan Yoluyla (VUK, 103-106) 1.Muhatabın adresi hiç bilinmezse; 2.Muhatabın bilinen adresi yanlış veya değişmiş olur ve bu yüzden gönderilmiş olan mektup geri gelirse; 3.Başkaca sebeplerden dolayı posta ile tebliğ yapılmasına imkan bulunmaması; 4.Yabancı memlekette bulunanlara tebliğ imkanı yoksa. İlan, vergi ve/veya cezasının (her biri ayrı ayrı) meblağına göre, ya, vergi dairesinin ilan koymaya mahsus mahallinde, ya, yerel bir gazetede, ya da, Türkiye genelinde yayın yapan bir gazetede ilan edilir. İlanın bir örneği muhtarlığa da gönderilir.
Tebliğ Yöntemleri 3. Vergi Dairesinde (VUK, 93) İlgilinin kabul etmesi şartıyla, tebliğin daire veya komisyonda yapılması caizdir. (VUK, 93) İlan yoluyla tebliğ edilen tebliğlerde ilan tarihinden itibaren 1 ay içinde bizzat veya bilvekale müracaat edenlere de vergi dairesinde tebligat yapılır. Burada kişinin rızası aranmaz. 4. Kapıya Asmak Suretiyle Tebliğ Tebliğ imkansızlığı ve tebellüğden imtina durumlarında, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veya zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve düzenlenen tutanak kapıya yapıştırılır. Tutanağın kapıya yapıştırıldığı tarih tebliğ tarihi sayılır.
Tebliğ Yapılacak Kimseler Gerçek Kişilerde Tebliğ (VUK, 94-95) Gerçek kişilerin mükellefiyeti ile ilgili tebliğler kural olarak mükellefin şahsına yapılır. Tebliğin mükellefin şahsına yapılamaması halinde, Bir öncelik sırası olmadan mükellefin adresinde bulunanlardan birine veya işyerinde bulunan personelden (müstahdem dahil) birine yapılması mümkündür. Tebliğ yapılacak kişinin; 18 yaşından aşağı olmaması, bariz bir şekilde ehliyetsiz olmaması gerekir. Aile ferdinin ilgilinin yakın akrabası olması gerekli olmadığı gibi, ikametgahının o adres olma zorunluluğu da yoktur. İşyerindeki personel ise ilgilinin personeli olmalıdır. Kanuni temsilcilere tebligat yapılabilmesi için; Küçük ve kısıtlıların mükellef olması veya, Mükellefin yurt dışında bulunması (Dar mükellefiyete sahip gerçek kişiler) gerekir. İradi temsilciye tebligat yapılabilmesi için; ya, vergi ile ilgili tebliğlerin vekile yapılabileceği hususunda açık hüküm bulunmalıdır, ya da vekilin mali konularda her türlü iş ve muameleleri takip ve intaca yetkili olduğuna dair hüküm bulunmalıdır.
Tebliğ Yapılacak Kimseler Tüzel Kişilere Tebliğ (VUK, 94) Mevzuatlarında belirtilen; müdür, başkan veya kanuni temsilcilerine yapılır. Birden fazla yetkili varsa birine yapılması yeterlidir. Yetkilinin bulunmaması halinde işyerinde çalışan personele de tebligat yapılabilir. Dar mükellefiyette ise, ya kanuni temsilciye, bu yoksa gelir ve iradı sağlayanlara yapılır. Cemaatler ve Vakıflara Tebliğ (VUK, 94) Cemaatlerde tebliğ, bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır, vakıflarda ise, vakıf senedinde belirtilen temsile yetkili olanlara veya mütevelli heyet başkanına yapılır. Kamu İdare Müesseselerine Tebliğ (VUK, 98) En büyük amire veya muavinlerine yahut en büyük amirin yetkili kıldığı memurlara yapılır. Kara, Deniz, Hava, Jandarma Eratına Tebliğ (VUK, 96) Kıta komutanı veya en yakın üst vasıtası ile yapılır. Yabancı Ülkelerde Bulunanlara Tebliğ (VUK, 97) Yabancılara tebliğ, tebliğe yetkili makamlarca; Türk vatandaşlarına tebliğ, yetkili makamlar ya da Türk siyasi memuru veya konsolosu vasıtası ile; yabancı ülkede bulunan askerlere tebliğ kuvvet komutanlıklarınca yapılır.
Tebliğ Yapılacak Kimseler İDT, Dernekler ve Vakıflara Ait İktisadi İşletmelere Tebliğ Tüzel kişiliğe haiz olanlarda tebliğ, başkan, müdür veya temsilciye; tüzel kişiliğe haiz olmayan işletmelerde ise bağlı bulundukları kamu tüzel kişisi, dernek veya vakfa yapılır. Adi Ortaklılara Tebliğ Ortaklar, ortaklıktan kazandıkları kazancı şahsi gelir unsuru olarak beyan ederler. İlgili tebligatta ayrı ayrı ortaklardır. Bu karşın, muhtasar, KDV tarhiyatları ve bunlarla ilgili yapılacak usulsüzlüklerde muhatap ortaklıktır.Tebliğ ise her bir ortağa yapılabilir. Tasfiye ve İflas Halinde Tebliğ Tasfiye memuruna yapılır. Mirasçılara Tebliğ Mirasçılardan herbirine, hissesine düşen vergi ile ilgili tebligat yapılır.
Tebliğ Evrakının Teslimi (VUK, 102) Tebliğ olunacak evrak posta idaresince muhatabına verilir ve keyfiyet muhatap ile posta memuru tarafından taahhüt ilmühaberine tarih ve imza konulmak suretiyle tespit olunur. Muhatabın zarf üzerinde yazılı adresini değiştirmesinden dolayı bulunamamış olması halinde posta memuru durumu zarf üzerine yazar ve mektup posta idaresince derhal tebliği yaptıran daireye geri gönderilir. Muhatabın geçici olarak başka bir yere gittiği, bilinen adresinde bulunanlar veya komşuları tarafından bildirildiği takdirde keyfiyet ve beyanda bulunanın kimliği tebliğ alındısına yazılarak altı beyanı yapana imzalatılır. İmzadan imtina ederse, tebliği yapan bu ciheti şerh ve imza eder ve tebliğ edilemeyen evrak çıkaran mercie iade olunur.
Tebliğ Evrakının Teslimi (VUK, 102) Bunun üzerine tebliği çıkaran merci tarafından tayin olunacak münasip bir süre sonra yeniden tebliğ çıkarılır. İkinci defa çıkarılan tebliğ evrakı da aynı sebeple tebliğ edilemeyerek iade olunursa tebliğ ilan yolu ile yapılır. Muhatap imza edecek kadar yazı bilmez veya herhangi bir sebeple imza edemeyecek durumda bulunursa sol elinin baş parmağı bastırılmak suretiyle tebliğ edilir. Muhatap tebellüğden imtina ederse tebliğ edilecek evrak önüne bırakılmak suretiyle tebliğ edilir. Yukarıdaki fıkralarda yazılı işlemler komşularından bir kişi veya muhtar veya ihtiyar heyeti üyelerinden biri veyahut bir zabıta memuru huzurunda icra ve keyfiyet taahhüt ilmühaberine yazılarak tarih ve imza vaz'edilmek ve hazır bulunanlara da imzalatılmak suretiyle tespit olunur.
Tebligata İlişkin Hata (VUK, 108) Tebliğ, idari ve yargısal sürelerin işlemeye başlamasında belirleyici unsurdur. Tebligat işlemleri; Esasa etkili, Mükellefin adının yazılmamış olması, Verginin nevi ve miktarının yazılmamış olması, Dava açma süresinin yazılmamış olması, Bu vesikaların görevli bir makam tarafından tanzim edilmemiş bulunması Esasa etkili olmayan, hatalardan dolayı sakat olabilir. VUK’a göre, sadece esas ilişkin hatalar işlemi hükümsüz kılar.
Verginin Tahakkuku
Tanım Tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesidir. (VUK, 22) Kendiliğinden oluştuğundan ayrı bir idari işlem sayılmaz. Beyan yöntemiyle vergilendirilen mükellefler, beyannamelerini vergi dairesine vermelerine takiben kendilerine tahakkuk fişinin verilmesiyle vergi tahakkuk etmektedir. İkmalen, resen ve idarece tarh yöntemiyle vergi tarh ettirilmişse, vergiler tarhiyat ihtarnamelerin tebliğini izleyen 30 gün (dava açma süresi) sonra tahakkuk etmektedir. Bu 30 gün içinde vergi tarhiyatına itiraz edilmezse vergi kesin olarak tahakkuk eder. Vergi tarhiyatına itiraz edilmesi halinde tahakkuk mahkeme kararına kadar ertelenir. Kendiliğinden tahakkuk eden vergilerde (MTV ve Emlak V.), ilgili vergi idaresi mükellefin bir işlem yapmasına gerek olmaksızın vergilerin tahakkukunu gerçekleştirir. Tahakkuku tahsile bağlı vergilerde, tahsil edilirken vergi tahakkuk eder. Götürü matrah üzerinden yapılan tarhiyatta, verginin karneye yazılması ile vergi tahakkuk eder. Stopaj yönetiminde, muhtasar beyannamenin vergi dairesine verilmesiyle vergi tahakkuk eder.
Verginin Tahsili
Verginin Ödeneceği Yer Vergiler mükellefin bağlı olduğu yer vergi dairesine ödenir.
Verginin Tahsil Biçimleri İltizam Usulü İhale Usulü Halk Temsilcileri Vasıtasıyla Emanet Usulü Tescil Usulü Pul, Bandrol veya Kıymetli Kağıt Vasıtasıyla Mükellef Tarafından Ödenmesi Kaynaktan Kesme Çek Kullanmak Suretiyle Banka Aracılığıyla PTT Aracılığıyla Banka Kartı Aracılığıyla
İltizam Devletin belli bir bölgesinin vergisini bedel karşılığı ihale yoluyla bir kişiye toplattırılmasıdır. Devlet kendisine en yüksek bedeli vergi toplamasından önce ödeyen kişiye vergi toplama imtiyazını vermektedir. Mültezim devlete toplu para öder, daha sonra da o bölgenin vergisini devlet adına fakat kendi hesabına toplar.
İhale Bu yöntemde vergiyi toplayacak olanların vergiden belli bir yüzde alma hakları vardır. Devlet vergiyi toplamak üzere görevlendireceği kişinin en az komisyon isteyen kişi olması halinde vergi toplama yetkisi ona verilmektedir.
Halk Temsilcileri Aracılığı İle Verginin o yörede yaşayan, halkı temsil eden muhtar ve ihtiyar heyeti üyeleri, köy öğretmeni veya o köyün imamı gibi kişiler eliyle toplattırılmasıdır.
Emanet Usulü Vergiyi, devletin kendi araç ve gereç, mal varlığı, memurları veya tahsildarları aracılığı ile tahsil etmesidir.
Tescil Usulü Bazı hukuki muamelelerin vergilendirilmesinde kullanılan ve muamelelerin belirli bir sicile tescil edilmesi anında gerçekleştirilen tahsil usulüdür.
Pul, Bandrol ve Kıymetli Kağıt Aracılığı İle Devletin bazı vergilerin tahsilini gerçekleştirmek amacıyla pul, bandrol veya kıymetli kağıt kullanmasıdır. Bu yöntem özellikle damga vergisinin tahsilinde kullanılmıştır.
Mükellef Tarafından Ödenme Mükelleflerin bizzat kendilerinin veya temsilcilerinin vergiyi vergi dairesine veya anlaşmalı bankalara yatırmalarıdır.
Stopaj Vergi sorumlusunun kanuni mükellef adına vergiyi ödemek üzere mükellefin mal varlığından vergiyi keserek vergi dairesine ödemesidir. İşverenlerin işçilerinin vergi borcunu kaynaktan/maaştan/ücretten keserek ödemeleri şeklinde uygulanmaktadır.
Çek Kullanmak Suretiyle TTK hükümlerine göre düzenlenen ve düzenleme tarihi vade tarihi veya vade tarihinden bir gün öncesi olan çeklerle vergi borcu ödenebilmektedir.
Banka, Banka Kartları ve PTT Aracılığıyla Anlaşmalı bankalar, banka kartları ve PTT vasıtasıyla vergilerin ödenmesi mümkündür.
Verginin Ödeme Zamanı