Hekimlerin her biri; temiz kalpli, uysal, akraba ve yabancılar hakkında hayır dileyen, nasihatı tatlı, hoş sözlü, güler yüzlü, makbul huylu olmalıdır.
Hekimler; hastalardan her birine candan bir dost gibi lütuf ve merhamet ile nazar eder,onları asık suratla karşılamaz onlara karşı az da olsa nefret uyandıracak söz söylemez.Zira sözde bulunan sert bir kelime, bazen hastaya en büyük dertten daha ağır gelebilir...
“Kanuni devrinde Türkmen kumandasında bir Safevî birliği, Palu'ya kadar sokulmuştu. Bu vuruşmada askerlerinden bir genç, bir kılıç darbesiyle başından yaralandı. Kılıç, kafatasından bir kemiği alıp götürmüştü.
Bir cerrah, muharebe meydanında şehit olanlardan birinin kafatasını açtı. Bir kafatası kemiği uçup beyni görünen Osmanlı askerinin kafatasına, o kemiği ilâve edip dikti. Bu ameliyattan sonra Osmanlı askeri yıllarca yaşadı.”
“Hastalıkların, insanlarda teker teker ortaya çıktığını sanmak hatalıdır.Hastalık insandan insana bulaşmak suretiyle geçer. Bu bulaşma gözle görülmeyecek kadar küçük lakin canlı tohumlar vasıtasıyla olur. ”