“ANNE-BABA TUTUMLARI”
Anne baba tutumları dediğimizde; Anne baba ile çocuklar arasındaki etkilenme başladığı andan itibaren, Çocuklarını yetiştirmek amacıyla Anne baba tarafından gösterilen davranış biçimleri kastedilir.
Çocuğa karşı takınılan anne-baba tutumlarını etkileyen bir çok faktör vardır: Anne babanın beklentileri, Toplumun değerleri yargıları, Anne ve baba olmaya hazır olma, Anne ve babanın kendi çocukluk deneyimleri, Anne ve baba arasındaki ilişki, Çocukların sayısı
Anne babanın davranışları, çocuğun model alması sonucu taklit yoluyla çocuk tarafından benimsenir ve alışkanlık hâline gelerek kişilik gelişiminde önemli bir parça olur. Bu nedenle anne baba tutumları çocuğun eğitilmesinin temellerinden biridir.
Anne-Baba Tutumları Baskıcı ve Otoriter Tutum Aşırı Koruyucu Tutum Dengesiz Ve Kararsız Tutum Aşırı Hoşgörülü –Gevşek Tutum
İlgisiz Tutum Mükemmelliyetçi Tutum Demokratik Tutum
Baskıcı ve otoriter tutum: Anne baba çocuktan itaat bekler Baskıcı ve otoriter tutum: Anne baba çocuktan itaat bekler. Bütün kontrol anne ve babadadır. Çoğunlukla anlayışsız, hoşgörüsüz, katı ve baskıcı bir tutum içindedirler. Çocuk istenilen şekilde davrandıkça sevgi gösterilir. Çocuklarına çok samimi davranmazlar. Çocuğun davranışları katı standartlarla değerlendirilir, hata ve yanlış yapma hakkı tanınmaz. Anne babanın gözleri sürekli çocuklarının üzerindedir. Çocuk korkmazsa kurallara uymaz mantığıyla hareket ettikleri için çocuğun en basit hatasını cezalandırırlar.
Yaptırım gücü anne babadadır Yaptırım gücü anne babadadır. Anne baba isteklerinden ödün vermez çünkü kendilerini haklı görürler. Çocuğunu anlama onun seviyesine inme çabasını göstermezler. Baskıcı ve otoriter ailenin verdiği eğitimde ceza verici bir yaklaşım vardır. Aile cezayı iyi bir ders olsun, bir daha hata yapmasın mantığı ile verir ve bu cezalar genelde çocuğa göre ağır cezalardır.
Otoriter bir aile ortamında yetişen çocuklar genellikle; Anne babanın kurallarını yerine getirme çabasında olduğu için kendini ifade edemez, Kendine olan güveni hemen hemen yok gibidir. Stresli, tedirgin çocuklardır,
Sessiz, çekingen başkalarının etkisinde kolayca kalabilen çocuklar olabileceği gibi Sürekli eleştirildiği için aşağılık duygusu geliştirebilir ve devamlı eleştirilen bu çocuklarda saldırgan davranışlar ortaya çıkabilir. Baskı ve katı disiplin çocuğun kendini kabul ettirmesini zorlaştırır, uyumsuzluk görülür. Çocuk evde anne-babasında gördüğü olumsuz tutumları okulda arkadaşlarına uygulamaya çalışır.
Aşırı Koruyucu Tutum: Bu ailelerde anne- babalar çocuğa gereğinden fazla özen, ilgi gösterirler. Geç kavuşulan,aşırı istenilen, tek çocuk, tek erkek veya kız çocuk gibi çocuklar abartılmış sevginin odak noktası olabilirler. Sevgilerini gösterirken çok denetim kurmaya başlarlar ve çocuğun başına kötü bir şey gelir diye kendi başına hareket etmesine pek izin vermezler.
Çocuğun gelişimine göre davranmasına fırsat verilmez Çocuğun gelişimine göre davranmasına fırsat verilmez. Aşırı koruyucu anne, çocuğuyla öyle bütünleşir ki onun büyüdüğünü ve olgunlaşabildiğini asla kabul etmek istemez.
Çocuğun tüm ihtiyaçları büyükleri tarafından karşılanmaya çalışılır. “Ay, o beceremez ben yedireyim” “Giyeceklerini ben seçeyim, daha iyi olur” “Çocuğu göremiyorum nereye gitti, eyvah!! kayboldu galiba” “Sen daha küçüksün, yapamazsın”
Koruyucu tutumla yetişen çocuklar genelde; Aşırı bağımlı, özgüveni gelişmemiştir ve tek başına kararlar alamaz Sosyal gelişimi zedelenir Sorumluluk almakta güçlük yaşar. Kendini tanımak ve sınırlarını bilmekte zorlanabilir Aşırı koruyuculuğun bir sonucu da aşırı hoşgörü ve şımartma olabilir ve bu kez çocuk, anne babasını yönetmeye başlar. Kendini gruba kabul ettirmek için isyankar olabilir
Peki bu tutum nelerden kaynaklanıyor??? Dengesiz ve Kararsız Tutum: Kimi evde disiplin yok değildir ancak ne zaman nerede uygulanacağı belirsizdir. Anne babanın tutumu aşırı hoşgörü ve sert cezalandırma arasında gidip gelmektedir çocuk hangi davranışın nerede ve ne zaman istenmediğini önceden kestiremez. Peki bu tutum nelerden kaynaklanıyor???
Çocuğun belirli bir davranışı anne baba tarafından farklı yorumlanır Çocuğun belirli bir davranışı anne baba tarafından farklı yorumlanır. Anne babalar aynı davranışı kimi zaman normal karşılarken kimi zamanda cezalandırabilirler. Bu durum daha çok anne veya babanın o anki psikolojik durumu ile ilintilidir. Anne veya baba yorgunsa, başka zaman normal olan davranış o an için yapılmaması gereken bir davranıştır. Bu durumda çocuk neyin doğru neyin yanlış olduğunu anlayamamaktadır.
Anne için doğru olan bir şeyin baba için yanlış olması veya tam tersi durumun oluşmasıdır. Anne ve baba farklı disiplin anlayışı geliştirebilirler. Anne babaların çocuklar hakkındaki tutarsız ve ayırımcı davranışlarından bir başkası ise kız erkek çocuk ayrımıdır.Erkek çocuklar el üstünde tutulurken kız çocuklar daha geri planda yer almaktadır. Bazı ailelerde ise bu durum tam tersi olabilmektedir. Büyük çocukların yetişme tarzı ile küçük çocukların yetiştirilme tarzları arasında da farklılıklar görülmektedir.
Dengesiz ve tutarsız tutumla yetişen çocuklar genellikle; Kendi içinde çatışmalar yaşayıp, aileleriyle ilişkilerinde dengesiz olurlar Büyüdüklerinde karşısındaki insanlara zor güvenirler Değer yargısı sistemlerinin oluşması zor olabilir Karar vermekte güçlük yaşarlar
Aşırı Hoşgörülü – Gevşek Tutum: Çocuktan az şey beklenir ve disiplin uygulanmaz Aile içinde çocuğun hakları sınırsızdır. Çocuğun nerede duracağı belirlenmemiştir.Kuralları uygulama ve denetleme düzensizdir. Çocuğun başına buyruk yetişmesi, istediği gibi davranması vardır. Her ortamda istediklerini elde ettikleri için doyumsuz çocuklar yetişir.
Aşırı hoşgörülü ve serbest tutumla yetişen çocuklar genellikle; Devamlı birilerinden hizmet beklerler. Okuldaki kurallarla karşı karşıya kaldıklarında hayal kırıklığına uğrarlar. Diğerlerinin dikkatini çekmeye çalışırlar. Paylaşma ve işbirliğine pek açık olmazlar. İstekleri buyruk gibi olduğundan sosyal uyumları düşük olur. Sorumsuz ve her şeye kırılan özellikte olabilirler.
İlgisiz Tutum: Çocuğun davranışları karşısında ilgisiz ve vurdumduymaz davranışlar sergileyen anne babalardır. Bu tip aileler için çocuğun varlığı ile yokluğu belli değildir. Bu gruba giren anne babalar genellikle hoşgörü ile boş vermeyi birbirine karıştırmaktadırlar. Çocuğun temel ihtiyaçları ihmal edilir. Çocuk anne babayı rahatsız etmediği müddetçe, çocukla ilgili problem yoktur, eğer çocuk anne babayı rahatsız ederse o zaman çocuk ile ilgili gündem oluşur.
Bu tip ailelerde çocuk fiziksel ve duygusal yalnızlığa itilmektedir Bu tip ailelerde çocuk fiziksel ve duygusal yalnızlığa itilmektedir. Çocuğun hareketlerinin görmezlikten gelinerek dışlanması söz konusudur. Anne, baba, çocuk arasında iletişim kopukluğu vardır. Ailenin çocuğa tepkileri düşük seviyededir.
İstenmeyen bir çocuğun dünyaya gelmesinde de bu tutum ortaya çıkabilir. Genellikle çok çocuklu, kalabalık, eğitim seviyesi düşük, anne-baba olmayı tam anlamıyla benimsemeyen, çocuğuna ve ev yaşamına ilgi duymayan ailelerde bu tutum görülür.
İlgisiz tutumla yetişen çocuklar genellikle; Çocuk dikkat çekmek için etrafına zarar verebilir İnsanlarla ilişki kuramaması sonucu sosyal gelişmesinde gecikme ve saldırganlık sergileyebilir. Sözlü iletişim yetersizliğinden dolayı dil gelişiminde gecikme, konuşma bozuklukları ortaya çıkabilir
Özgüven sorunu yaşayıp tamamen içedönük olabilir. Hayattan ve kendisinden beklentisi olmaz. Kendini günlük olayların akışına bırakıp, anlık doyumlarla yetinir. Gençlik yıllarında suç işlemeye eğilimli olduğu görülmüştür.
Mükemmelliyetçi Tutum: Mükemmeliyetçi anne babalar çocuklarından her şeyin en iyisini bekler. Kendi gerçekleştiremedikleri şeyleri çocuklarının gerçekleştirmesini beklerler. Bu tutumda olan anne babalar çocuklarını oldukları gibi kabul etmezler, her alanda çocuklarının kapasitelerini zorlarlar.
Kurallar ve kalıplar vardır, çocuklar bu kurallara uymak zorundadır Kurallar ve kalıplar vardır, çocuklar bu kurallara uymak zorundadır. Mükemmeliyetçi anne babalar çocuklarından aşırı şekilde toplum kurallarına uymasını beklerler. Çocuklar tıpkı bir büyük gibi yetiştirilir. Çocuk anne babanın koyduğu kurallara uymadığı zaman çocuğa verilen cezalar katı ve sert olmaktadır.
Mükemmelliyetçi tutumla yetişen çocuklar genellikle; Aşırı titiz ya da tam tersi dağınık çocuklardır. Kendilerine güvenleri düşük olabilir. Başarısızlığa uğradıklarında kolayca hayal kırıklığı yaşarlar, bazen tamamen vazgeçebilirler. Yanlış yapmaktan korkarlar.
Fikirleri genelde çok katıdır. Okuldaki sıraları hep derli toplu, ders aralarında ödev yapan, grup çalışması gerektiğinde şikayet eden, bir işi tam yapmak için günler öncesinden çalışmaya başlayan çocuklar olabilirler.
Demokratik ve İlgili Tutum: Güven verici aile ortamı, hoşgörü ve destekleme vardır. Anne ve babalanın çocuğu kabulü,sevgi ve sevecenlikle ele alması,çocukla ilgilenmesi şeklinde davranışa yansır. Çocuğunu kabul eden anne ve baba çocuğun ilgilerini göz önünde bulundurur ve onun yeteneklerini geliştirmeye yardımcıdır.
Aile bireyleri arasında duygular net ve açıktır. Aile bireyleri problem yaşadıklarında birlikte baş etmeye çalışırlar. Böyle bir ailede evde ve toplumdaki kuralların sınırları bellidir. Çocuk neyi nerede yapacağını veya yapmayacağını bilir. Evde uygulanacak kuralları çocuklarıyla birlikte belirlerler
Aile çocuğun bağımsız,farklı biri olduğunu kabul eder Aile çocuğun bağımsız,farklı biri olduğunu kabul eder.Çocuğun fikir ve düşüncelerini açıklaması için fırsat tanınır. Aile çocuğa yol gösterir ama alacağı kararlar konusunda serbest bırakılır,çocuğa bir çok alternatif sunulur.Seçim çocuğa aittir.Seçimin sonucuna katlanmak da çocuğun sorumluluğudur.
Demokratik tutumla yetişen çocuklar genellikle; Sosyalleşmiş, işbirliğine giren çocuklardır Arkadaş canlısı ve duygusaldırlar Sosyal açıdan dengeli ve mutlu bireylerdir Özgüvenleri normaldir, sorumluluk sahibidirler Kendine ve başkalarına güvenir Kurallara ve otoriteye saygı duyar
Fikirlerini serbestçe söyleyebilen ve kendine ait fikirleri doğrultusunda hareket edebilen kişiler yetişir. Kişilik ve davranışları açısından dengeli olurlar.
Yünlerin beyazlığına boyalarla verilen renk silinmez Yünlerin beyazlığına boyalarla verilen renk silinmez. Bu yüzden; çocuğun ilk yıllarında henüz tam bir biçim almamış olan zihnine verilecek bilgilerin ve örnek olacak kişilerin özenle seçilmesi gerekir… Quintilianus
PEKİ BİZ ANNE BABALARIN DİKKAT EDEBİLECEĞİ NELER OLABİLİR
Çocuğunuzun yanında eşinizi kötülemeyin ve eleştirmeyin Eşinize olan kızgınlık, kırgınlık eleştiri içeren davranış ve sözlerini çocukların yanında söylememeye dikkat edin. Çocuklarınızı gerçekten dinleyin ve bunu ona gösterin; çocuğunuzu dinlerken tv.izlemeyin, gazete okumayın, başka işlerle meşgul olmayın. Konuşurken göz teması kurun, çocuğun yüzüne bakın, aynı hizada olmaya dikkat edin.
Çocuklarınıza sözlerinizle değil davranışlarınızla örnek olmaya çalışın; çoğu zaman anne-babalar çocuklarına öğüt verirler: “şöyle yapmalısın, bu işin doğrusu bu, böyle davranmanı istemiyorum. Çocuk sözlerle anlatılanlardan çok davranışlarınızla vereceğiniz mesajları almaya açıktır.
Çocuğunuzun olumlu yönlerini ve başarılarını ön plana çıkarın Çocuklarınızı kardeşleriyle ve arkadaşlarıyla kıyaslamamaya dikkat edin. Çocuğunuzun babasını-annesini kötülemesine, eleştirmesine ya da onların hakkında olumsuz konuşmasına izin vermeyin ve “sana katılıyorum, çok haklısın, baban hep böyledir vb.” demeyin onun yerine babanın yorgun olabileceği, başka şeye canının sıkılmış olabileceğini
Çocuğunuzu koşulsuz sevin; başarılı olursan seni severim, istediğim gibi olursan seni severim vb ifadelerden kaçının. Çocuklarınızı koşulsuz severseniz, onlara da hem kendilerini hem de insanları koşulsuz sevmeyi öğretirsiniz.