Değerli Dostlar, diğer ülkelerde gezip dolaşma fırsatım olduğunda, mümkün olduğunca tarihi bölgelerini gezip görmeye çalıştım. Hele USA’da yıllık yapılara “Tarihi eser” dediklerinde hep Anadolunun binlerce yıllık zenginlikleri aklıma gelirdi. İşte Anadoludan “Tarih budur...” denilecek bir başka örnek.
Bakın Dicle, çok asil bir şekilde sakin sakin akıyor. Arka planda eski ve yeni Hasankeyf, ama önceden bir başka ziyaret yapalım...
Lütfen bu sunumu ve içindeki resimleri bir yerde saklayın. Günün birinde baraj yapılırsa maalesef suyun altında kalacaklar...
Ziyaret noktamız, Zeynelbey Türbesi... Hasankeyfin gölgesinde ve hemen Dicle nehrinin batı kenarında... Yani sular yükselirken su altında kalacak ilk yapılardan... Hemen yanındaki bir tabeladan burasının zamanında komple bir külliye olduğunu, bizim zamanımıza ise ancak bu türbe ile bir de hamamın ulaştığını okuyabildik. Efendim, baraj yapılırsa bu eserleri başka yerlere taşıyıp kurtaracağız gibi sözler de duyabilirsiniz.
Yani, mevcut durumlarını koruyamadığımız bu eşsiz tarihi yapıları nasıl taşıyıp ta koruyacağız, bilen varsa anlatsın. Bir önceki resimde arka planda Eski Hasankeyf yerleşimi vardı. Aşağıdaki resimde de Dicle kıyısına mesafe belli oluyor...
Türbenin az ilerisinde ve Diclenin tam kıyısındaki bir eski hamam tamamen kaderine terk edilmiş bile...
Bir tuğla bina kapısı bu kadar mı güzel, simetrik ve estetik olur... Koruyamadığımız bu eserden bazı detayları arka resimlerde göreceksiniz...
Türbenin iki kapısı var. Bu kapı, Dicleye bakan tarafta... Tahribat biraz daha fazla... Sanki, güzelim mavi fayans kaplı tuğlalar bilerek sökülmüş gibi... Beni en korkutan da kubbedeki çatlaklar. Gerekli müdahaleler yapılmazsa, kubbenin günleri sayılı gibi...
Baraj yapılmasa da bu türbe ve benzeri tarihi eserlerin acil korumaya alınması, en azından bundan sonraki tahribatları önleyebilir. Saygı ve selamlarımla Feridun ÖZHAN P.S.: Hasankeyf ile ilgili sunum bir kaç güne kadar hazır olacak...