HADİSLERİN TAHLİL VE TENKİDİ
KONULAR 1. Sened Tenkidinde Ölçütler 1.1. Ravinin Adaleti 1.2. Ravinin Zabtı 2. Metin Tenkidinde Ölçütler 2.1. Dil (İfadelerde Tutarlılık) 2.2. Kur’an’a Uygunluk 2.3. Sahih Sünnete Uygunluk 2.4. Akılla Çelişmeme 2.5. Tarihi Verilere Uygunluk Okuma Metni: Bilgi ve İlimle İlgili Hadis Metinleri
Senet Tenkidinde Ölçüler Hadis tenkidi, rivayetlerin Hz. Peygambere ait olup olmadığını belirlemek için yapılan bir inceleme – eleştiri faaliyetidir. Senetsiz bir metnin güvenilirliği yoktur. Bir hadisin sıhhati senet ve metin tenkidiyle mümkündür. Hem senedin hem de metnin incelemelere tabi tutulması gerekir.
«Her işittiğini söylemek bir insana yalan olarak yeter.» Hadislerin râvileri ile ilgili yapılan incelemeye senet tenkidi denir. Bu yöntem kendi düşüncelerini Hz. Peygambere dayandırmak isteyenlerin istismarını önlemek için geliştirilmiştir. Sened tenkidinde ilk önce râvi sinsilesinde bir kopukluk olup olmadığına bakılır. Sonra râvide adalet ve zabt sıfatına bakılır. «Her işittiğini söylemek bir insana yalan olarak yeter.» (Müslim, Mukaddime, 3)
Senet Tenkidinde Ölçüler Râvinin Adaleti Râvinin Zabtı
Râvinin Adaleti Hadis rivayet eden kişinin güvenilir olmasına adalet denir. Adil bir râvinin, buluğa ermiş, akıllı, Müslüman ve takva sahibi olması gibi şartları taşıması gerekir. Hadisi rivayet eden kişi Allah ve Resulünün emir ve yasaklarına karşı saygılı ve itaatkar olması gerekir. Ayrıca günahlardan kaçınarak toplum içinde hoş karşılanmayan söz ve davranışlardan uzak durmaya özen göstermelidir. Muhaddisler, yaşantısında İslam’ın emir ve yasaklarına uymayan kimselerden hadis almamışlardır.
(Ebu Hanife, el-Âlim ve’l-Müteallim. S.24-25) Ebu Hanife, diyor ki; «…Bir kimse, ‘Peygamberin her söylediğine inanıyorum, ancak Nebi haksız (yere) konuşmaz ve Kur’an’a da muhalefet etmez.’ derse bu onun peygamberi tasdik ettiğini ve peygamberi Kur’an’a muhalefetten tenzih ettiğini gösterir… O halde Nebi’den Kur’an’a aykırı hadis rivayet eden kimseyi reddetmek Peygamberi reddetmek veya onu yalanlamak değildir. Bilakis Peygamberden batıl (asılsız) rivayette bulunan kimseyi reddetmektir.» (Ebu Hanife, el-Âlim ve’l-Müteallim. S.24-25)
Metâin-i Aşere Râvinin Adaleti İle İlgili Tenkit Noktaları (Râvinin Adaleti ile İlgili Olanlar) Râvinin Adaleti İle İlgili Tenkit Noktaları Kizbu’r-Râvi (Râvinin rivayetinde yalancılığı) İttihamu’r-Râvi bi’l-Kizb (Râvinin yalancılıkla itham edilmesi) Cehaletu’r-Râvi Râvinin özelliklerinin bilinmemesi Bid’atu’r-Râvi Râvinin bid’at ehlinden olması Fıskı’r-Râvi Râvinin günahkâr olması Devam et
(Râvinin rivayetinde yalancılığı) Kizbu’r-Râvi (Râvinin rivayetinde yalancılığı) Râvinin hem günlük hayatında hem de hadis rivayetinde yalan söylediğinin açığa çıkmasıdır. Geri
İttihamu’r-Râvi bi’l-Kizb (Râvinin yalancılıkla itham edilmesi) Diğer konularda yalan söyleyen râvinin hadis rivayetinde de yalan söyleyebileceğine ihtimal verilmesidir. Geri
Râvinin günahkâr olması Fıskı’r-Râvi Râvinin günahkâr olması Râvinin günah işlemekten sakınmayarak dinin emir ve yasakları konusunda duyarsız davranmasıdır. Geri
Râvinin bid’at ehlinden olması Bid’atu’r-Râvi Râvinin bid’at ehlinden olması Râvinin İslam dininin genel prensiplerine aykırı görüşler ileri sürmesidir. Geri
Râvinin özelliklerinin bilinmemesi Cehaletu’r-Râvi Râvinin özelliklerinin bilinmemesi Râvinin cerh ve ta’dil yönünden durumunun bilinmemesi halidir. Geri
Râvinin Zabtı Zabt, râvinin duyduğu hadisi başka bir râviye nakledinceye kadar iyi bir şekilde hafızasında muhafaza etmesidir. Râvi, bir sözü gerektiği gibi işiten, bu sözle kastedilen manayı yeterince anlayan ve anladığı şeyi hafızasında muhafaza edebilen bir kişi olmalıdır.
Zabt sahibi râvinin, zeki olması, ezberden naklediyorsa metni iyi ezberlemiş olması, yazılı bir belgeden rivayet ediyorsa bu belgeyi iyi muhafaza etmiş olması ve mana ile rivayet ediyorsa manayı bozacak unsurları biliyor olması gerekir. Râvi, zabt sahibi değilse ondan hadis alınmaz. Zabt ve adalet yönünden tenkide uğramayan râvi güvenilir (sika) râvidir. Bir râviye güvenmek demek onun rivayetlerine güvenmek demektir.
Râvinin Zabtı İle İlgili Tenkit Noktaları Metâin-i Aşere (Râvinin Zabtı ile İlgili Olanlar) Fartu’l-Gafle (Râvinin gaflet göstermesi) Râvinin Zabtı İle İlgili Tenkit Noktaları Sûu’l-Hıfz (Râvinin hafızasının zayıf olması) Vehm (Râvinin çok yanılgıya düşmesi) Muhalefetu’s-Sikat (Râvinin sika râvilere ters düşmesi) Kesretu’l-Galat (Râvinin rivayetinde çokça hata yapması) Devam et
(Râvinin gaflet göstermesi) Fartu’l-Gafle (Râvinin gaflet göstermesi) Râvinin hadis alırken veya naklederken dikkat etmemesi, gaflet göstermesi ve duyarsız davranmasıdır. Geri
(Râvinin hafızasının zayıf olması) Sûu’l-Hıfz (Râvinin hafızasının zayıf olması) Râvinin hafızasının zayıflığı yüzünden eksik veya fazla ezberleyip çabuk unuttuğundan rivayetlerinde hatalarının isabetlerinden çok olmasıdır. Geri
(Râvinin çok yanılgıya düşmesi) Vehm (Râvinin çok yanılgıya düşmesi) Râvinin rivayet ettiği hadisin senet ve metinlerinde karışıklığa yol açacak hataları çok sık yapmasıdır. Geri
Râvinin rivayetlerinde güvenilir bir râviyle ters düşmesidir. Muhalefetu’s-Sikat (Râvinin sika râvilere ters düşmesi) Râvinin rivayetlerinde güvenilir bir râviyle ters düşmesidir. Geri
Râvinin hadis alırken veya naklederken çok hata yapmasıdır. Kesretu’l-Galat (Râvinin rivayetinde çokça hata yapması) Râvinin hadis alırken veya naklederken çok hata yapmasıdır. Geri
Metâin-i Aşere Râvinin Zabtı İle İlgili Tenkit Noktaları Râvinin Adaleti İle İlgili Tenkit Noktaları Sûu’l-Hıfz İttihamu’r-Râvi bi’l-Kizb Fartu’l-Gafle Fıskı’r-Râvi Vehm Kizbu’r-Râvi Muhalefetu’s-Sikat Bid’atu’r-Râvi Kesretu’l-Galat Cehaletu’r-Râvi
Metin Tenkidinde Ölçüler Dil (İfadelerdeki Tutarlılık) Kur’an’a Uygunluk Sahih Sünnete Uygunluk Akılla Çelişmeme Tarihi Verilere Uygunluk
Dil (İfadelerdeki Tutarlılık) Hz. Peygamber anlamsız ve lüzumsuz sözlerden kaçınmıştır. Hz. Peygamber herkesin anlayabileceği bir dil kullanmıştır. Bu nedenle herkesin anlayamayacağı, anlamı kapalı ve Arap dilbilgisi kurallarına uymayan rivayetler reddedilir. Örnek: «Tırnaklarını sırasıyla değil de atlayarak kesen kimse gözlerinde ağrı görmez.» gibi komik yada «Güvercinle oynamak fakirliğe sebep olur.» rivayetinde olduğu gibi tuhaf sözleri Hz. Peygambere yakıştırmak mümkün değildir.
Hz. Peygamber aşırılık ve abartılardan uzak durmuştur. Hadisteki kavramlar, söylendiği dönemin ona yüklediği manayı taşımalıdır. Örnek: «Ümmetimde iki sınıf vardır ki, onların İslam’dan nasipleri yoktur; Mürcie ve Kaderiye» Bu iki fırkanın isimleri Hz. Peygamberden çok sonraları yüklendikleri manayı kazanmışlardır. Hz. Peygamber aşırılık ve abartılardan uzak durmuştur. Örnek: «Her kim akşamın farzından sonra 20 rekat kılarsa Allah ona cennette ev yapar.» «Yüzükle kılınan namaz yüzüksüz kılınan 70 namaza eşittir.» «Mescidde dünya kelamı konuşan kimsenin Allah 40 yıl amellerini boşa çıkarır.» Bu abartılı ifade bu sözün uydurma olduğuna delil sayılmıştır.
Geri
Kur’an’a Uygunluk «…De ki: Ancak Ben Rabb’im tarafından bana vahyolunana uyarım…» (Araf, 203) ayeti mucibince hadisler Kur’an’a aykırı olamaz. Örnek: «Bu ümmetim rahmet olunmuş bir ümmettir. Ahirette azap görmeyecektir. Onların göreceği azap, dünyada fitne, deprem ve katliamdır.» rivayeti herkesin yaptığının karşılığını göreceğini ifade eden ayetlerle ters düşmektedir.
Geri
Sahih Sünnete uygunluk Örneğin, “namaz kılanın önünden kadın, eşek ve köpek geçmesi hâlinde namazının bozulacağına” dair rivayeti duyduğunda Hz. Aişe, “Bizi eşeklere ve köpeklere mi benzettiniz? Allah’a yemin ederim ki ben Resulullah’ın önünde sedirin üzerinde yatarken onun namaz kıldığını gördüm.” (Müslim. Salat, 266-270) demiş ve bu rivayeti Hz. Peygamberin uygulamasına (sünnetine) ters düştüğünü söyleyerek eleştirmiştir.
♦ “Maddi imkân bulamaman Allah’ın seni koruduğunun alametlerindendir.” YORUMLAYALIM Aşağıdaki rivayetleri sahih sünnete uygunluk şartı açısından yorumlayınız. ♦ “Allah, zenginlerin yemeğinin tadını fakirlerin yemeğine nakletmiştir.” ♦ “Maddi imkân bulamaman Allah’ın seni koruduğunun alametlerindendir.” ♦ “Fakirlik benim övüncümdür. Ben fakirlikle iftihar ederim.” (Aliyyu’l-Karî, Uydurma Olduğunda İttifak Edilen Hadisler, s. 87, 96, 183.) Geri
Akılla Çelişmeme Örneğin, “namaz kılanın önünden kadın, eşek ve köpek geçmesi hâlinde namazının bozulacağına” dair rivayeti duyduğunda Hz. Aişe, “Bizi eşeklere ve köpeklere mi benzettiniz? Allah’a yemin ederim ki ben Resulullah’ın önünde sedirin üzerinde yatarken onun namaz kıldığını gördüm.” (Müslim. Salat, 266-270) demiş ve bu rivayeti Hz. Peygamberin uygulamasına (sünnetine) ters düştüğünü söyleyerek eleştirmiştir.
Geri
Tarihi Verilere Uygunluk “Peygamber, yeraltında bin yılı tamamlamaz.” şeklinde rivayet edilen ve Hz. Peygamberin vefatından sonra bin yıl geçmeden kıyametin kopacağını bildiren söz, tarihî veriler açısından anlamsızdır. Nitekim rivayette sözü edilen sürenin dolmasına rağmen kıyametin kopmamış olması bu sözün asılsız olduğuna bir işarettir.
Geri
Adnan Hoyladı