İş çıkışı uğramak istiyorum kıraathaneye Sokaktan aşağı yürüyorum. Sokaktan aşağı yürüyorum. Selam verenler Selam verenler Selam alanlar Selam alanlar Bugün dostlarla karşılaşıyoruz. Bugün dostlarla karşılaşıyoruz. Lakin sohbet yok Lakin sohbet yok Son olarak deniz kıyısında bir mola Denizle bakışıyoruz karşılıklı Denizle bakışıyoruz karşılıklı Sunuyorum kendisine Sunuyorum kendisine Kumsalın birkaç çakıl taşı hediye, Kumsalın birkaç çakıl taşı hediye, Gönül doymuyor Gönül doymuyor Yürümek tat vermiyor Yürümek tat vermiyor Dönüp kıraathaneye soruyorum tanıyanlara Dönüp kıraathaneye soruyorum tanıyanlara Üstat nerede oturur diye... Üstat nerede oturur diye...
İki sokak ötede küçük bir bahçe içinde Müstakil yeşil, sarı boyalı Müstakil yeşil, sarı boyalı Bir oda bir salon ev. Bir oda bir salon ev. Tahta kapısının sili yok, Tahta kapısının sili yok, Fakat o küçük çanların melodisi Fakat o küçük çanların melodisi Isıtıyor içimi, rahatlıyorum... Isıtıyor içimi, rahatlıyorum... Üstat beliriyor dut ağacının altında Ut’unun melodisi de karışıyor çanların melodisine Ut’unun melodisi de karışıyor çanların melodisine Masada rakı ve meze Masada rakı ve meze Mütevazı çekingen tavırla buyur ediyor Oturuyoruz yer sofrasına Sohbet de başlar birazdan İste derde derman üstatmış yine… Mehmet aYDEMİR Mütevazı çekingen tavırla buyur ediyor Oturuyoruz yer sofrasına Sohbet de başlar birazdan İste derde derman üstatmış yine… Mehmet aYDEMİR