Bölüm6:Diferansiyel Denklemler: Başlangıç Değer Problemleri

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
DOĞRUSAL ZAMANLA DEĞİŞMEZ SİSTEMLERDE DİFERANSİYEL DENKLEMLER
Advertisements

Diferansiyel Denklemler
Bölüm 12 TERMODİNAMİK ÖZELİK BAĞINTILARI
Matematik Günleri.
3. dereceden bir polinomun kökleri için formül aşağıda verilmiştir.
KARMA Ş IK SAYILAR Derse giriş için tıklayın... A. Tanım A. Tanım B. i nin Kuvvetleri B. i nin Kuvvetleri C. İki Karmaşık Sayının Eşitliği C. İki Karmaşık.
DOĞRUSAL ZAMANLA DEĞİŞMEZ SİSTEMLERDE FARK DENKLEMLERİ
Bölüm2:Sayısal Hata Türleri
4.1. Grafik Yöntemleri 4.2. Kapalı Yöntemler 4.3. Açık Yöntemler
Hidrolik Hesaplamalar
17. MEKANİKSEL SİSTEMLER VE TRANSFER FONKSİYONLARI
MIT503 Veri Yapıları ve algoritmalar Algoritmalara giriş
Bölüm 8: EĞRİ UYDURMA Fizikte laboratuarda yapılan deneysel ölçümlerin ne kadar hata payı içerdiğini, veya belli teorik modellere ne kadar uyduğunu bilmek.
YMT 222 SAYISAL ANALİZ (Bölüm 6a)
FONKSİYONLAR ve GRAFİKLER
Lineer Sistemlerin Deprem Davranışı
TBF Genel Matematik I DERS – 1 : Sayı Kümeleri ve Koordinatlar
Sürekli Olasılık Dağılımları
KESİRLİ FONKSİYONLARIN GRAFİKLERİ
Bölüm 4: Sayısal İntegral
ZORLANMIŞ TİTREŞİMLER
Bölüm 3: Sayısal Türev BirinciTürev: Bir f(x) fonksiyonunun [a,b] tanım aralığında bir x noktasındaki türevi, Limit ifadesiyle tanımlanır. Eğer f(x)’in.
Yard. Doç. Dr. Mustafa Akkol
GEOMETRİK PROGRAMLAMA
Bölüm5 :Kök Bulma Sayısal bilgisayarlar çıkmadan önce, cebirsel denklemlerin köklerini çözmek için çeşitli yollar vardı. Bazı durumlarda, eşitliğinde olduğu.
RAYLEIGH YÖNTEMİ : EFEKTİF KÜTLE
Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Mühendisliği Bölümü
SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ
SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ
TİTREŞİM PROBLEMLERİNİN DOĞRUSALLAŞTIRILMASI
SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ
Yıldız Teknik Üniversitesi Makina Müh. Bölümü
Bölüm 7: Matrisler Fizikte birçok problemin çözümü matris denklemleriyle ifade edilir. En çok karşılaşılan problem türleri iki başlıkta toplanabilir. Cebirsel.
Yrd.Doç.Dr. Mustafa Akkol
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkol
Lineer Cebir Prof.Dr.Şaban EREN
DOĞRUSAL DENKLEMLER Tuba TIRAŞOĞLU
SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ
2 Birinci Mertebeden Adi Diferansiyel Denklemler
İKİNCİ DERECEDEN DENKLEMLER
SONLU ELEMANLARA GİRİŞ DERSİ
DİFERANSİYEL DENKLEMLER
KARMAŞIK SAYILAR.
Regresyon Örnekleri.
Yrd. Doç. Dr. Mustafa Akkol
DİERANSİYEL DENKLEMLER
Diferansiyel Denklemler
REAKTÖRLER İçinde kimyasal veya biyolojik reaksiyonların gerçekleştirildiği tanklara veya havuzlara reaktör adı verilir. Başlıca dört çeşit reaktör vardır:
MKM 311 Sistem Dinamiği ve Kontrol
Lineer Denklem Sistemlerinin
BİR BOYUTLU SCHRÖDİNGER DENKLEMİ
SAYISAL ANALİZ Doç. Dr. Cüneyt BAYILMIŞ.
Sayısal Analiz Sayısal Türev
Lineer Olmayan Denklem Sistemlerinin Çözüm Yöntemleri
Lineer Olmayan Denklem Sistemlerinin Çözüm Yöntemleri
Sayısal Analiz Sayısal İntegral 3. Hafta
Sayısal Analiz 7. Hafta SAÜ YYurtaY.
KİMYASAL TEPKİMELERİN HIZLARI
Regresyon Analizi İki değişken arasında önemli bir ilişki bulunduğunda, değişkenlerden birisi belirli bir birim değiştiğinde, diğerinin nasıl bir değişim.
Analitik olmayan ortalamalar Bu gruptaki ortalamalar serinin bütün değerlerini dikkate almayıp, sadece belli birkaç değerini, özellikle ortadaki değerleri.
Hatırlatma: Durum Denklemleri
ÜSTEL DÜZLEŞTİRME YÖNTEMİ
DERS 7 SAYISAL İNTEGRASYON DERS 7.1 TRAPEZOIDAL (YAMUK) KURAL
Geçen hafta ne yapmıştık
Teorem 2: Lineer zamanla değişmeyen sistemi
SONLU ELEMANLAR YÖNTEMİ
Yine en basit durumdan başlayarak inceleyelim:
2 Birinci Mertebeden Adi Diferansiyel Denklemler
G(s) 2b-1 Laplace Dönüşümü:
Sunum transkripti:

Bölüm6:Diferansiyel Denklemler: Başlangıç Değer Problemleri Diferansiyel denklemler fiziksel olayların modellenmesinde sık karşılaşılan denklemlerdendir. Dolayısıyla bu denklemlerin sayısal ve analitik çözümünün bulunması çok önemlidir. Örneğin, mekanikte harmonik salınıcı problemi veya kuantum mekaniğinde bir boyutlu schrödinger denklemi veya elektromagnetik teoride bir boyutlı Laplace denklemi …gibi. Bu denklemlerin analitik çözümleri çoğunlukla yoktur veya çok karmaşıktır. Bu durumda sayısal çözümler önem kazanır. Sayısal çözüm, f fonksiyonunun sürekli değil, ayrık noktalarda yani bağımsız değişkenlerin sadece belli değerleri için hesaplanması esasına dayanır. Çözüm tekniği bakımından, diferansiyel denklemleri üç gruba ayırabiliriz: 1) Başlangıç Değer Problemleri: Belli bir noktadan başlayıp aranan fonksiyonun çözüm alanında adım adım bulunabildiği problemlerdir. Zamana bağlı problemlerde, t=0 başlangıç anında sistemin fiziksel durumu verilmiş olur ve daha sonraki t değerleri için çözüm aranır.

Örneğin; denkleminde t=0 anında iki koşul verilmesi gerekir. y(0)=? ve y’(0)=? n. dereceden bir diferansiyel denklem için n tane başlangıç koşulu verilmesi gerekir. 2) Sınır değer problemleri: Çözümü kapalı bir alanda aranan problemlerdir. Bu tip problemlerde sabitlerin bulunması için gerekli şartlar bağımsız değişkenin birkaç değeri için, bir başka deyişle çözüm alanının sınırlarında verilir. Örneğin; denkleminin x: [0,L] aralığında çözümü İsteniyorsa, y(0) ve y(L) sınırlarında aldığı değerler verilir. 3) Özdeğer problemleri: Diferansiyel denklemin sınır koşulları verilmiş olsa dahi, sistemdeki bir parametrenin ancak belirli değerleri için çözümler mevcut olabilir.

Örneğin; Schrödinger denkleminde, E enerji parametresinin belli değerleri için, sonsuz sayıda sıfıra giden çözümleri vardır. Bu koşulu sağlayan En değerleri, diferansiyel denklemin özdeğerleri olur. EULER YÖNTEMİ Taylor serisinde birinci türevden sonrası atılarak hesaplamaların gerçekleştirilmesi Euler yöntemi olarak bilinir. Bu yöntemde ilave türevler gerekmediğinden oldukça basittir. Ancak hassas sonuç elde edilebilmesi için adımı küçük olmalıdır. Birinci derceden diferansiyel denklem gözönüne alalım: x bağımsız değişken, y(x) ve f(x,y) reel fonksiyonlar ve y0 reel sayıdır.

Bu denklemin çözümünden şunu anlıyoruz: Eşit h adım uzunluklarıyla sıralanmış x1,x2,x3,….,xn noktalarında fonksiyonun aldığı y1,y2,y3,… değerlerini bulmak iştiyoruz. Bunun için denkleminde y fonksiyonu x0 civarında açılır, birinci türevden sonrası ihmal edilirse; veya kısaca hata terimi atılrsa, yaklaşık değeri elde edilir. Genel olarak ifade edersek; şeklinde yazılır.

Şekil 6.1: Euler yönteminin grafik üzerinde gösterimi. Bu değer gerçek eğrinin x1’e karşılık vereceği y1r değerinden farklıdır. Aradaki fark olan mutlak hatanın (e=y1-y1r) küçük olması, adımın küçüklüğüne ve fonksiyonun eğimine bağlı olacaktır. Şekil 6.1: Euler yönteminin grafik üzerinde gösterimi. Bu şekilde ardışık hesaplamalarda herhangi bir y değeri, bir önceki y değerine bağlı olarak hesaplandığından hataların birikmesi söz konusudur.

RUNGE-KUTTA YÖNTEMİ Runge-Kutta yönteminin genel formu, Olarak yazılabilir. Euler yönteminde xi noktasından doğruca xi+1 noktasına geçiliyordu, burada xi ile xi+1 aralığının ortasında bir “deneme adımı” daha atılıyor. f fonksiyonu ağırlıklı ortalamalar içermekte olup genel olarak ai’ler sabit olmak üzere; şeklinde yazılabilir. Euler yöntemleriyle karşılaştırılırsa f, aralıktaki eğimlerin ağırlıklı ortalamaları olduğu görülür. Örneğin;

Benzer bir yöntem aralığın ortasındaki eğimden yararlanarak yn+1 değerini hesaplayan yöntemdir. “Orta nokta yöntemi” de denilen bu yöntemde önce ara değer, ve bu noktadaki eğimi, kullanılarak aranan değer, veya kısaca, ifadesinden bulunur.

Burada yazılabilir. Görüldüğü gibi yn+1 değerini hesaplamak için değişik eğimler kullanılabilmektedir. 2.Mertebe Runge-Kutta Yöntemi: şeklinde verilen bir diferansiyel denklemin sayısal çözümünde adım başı ve adım sonu eğimlerin ortalaması yerine aralığın üçüncü çeyreğindeki eğimin ağırlıklı olarak kullanılması durumunda kesme hatasının sınırlı kaldığı görülmüştür. Buna göre, ve bu noktadaki tahmini y değeri, ve türevi (yani eğimi),

hesaplanarak aranan değer, ifadesinden bulunur. 2.mertebe Runge-Kutta denilen bu yöntem aşağıdaki gibi özetlenebilir. Diferansiyel denklemin sayısal çözümünün n. adımında olmak üzere 2.mertebe Runge-Kutta yönteminin genel iterasyon denklemi aşağıdaki şekilde ifade edilir.

3.Mertebe Runge-Kutta Yöntemi: Hassasiyeti artırmak üzere daha fazla eğimden yararlanan bir diğer yöntem 3.mertebe Runge-Kutta yöntemidir. Benzer şekilde elde edilen bu yöntem şu şekilde özetlenebilir. Burada, (Euler adımı) (orta nokta adımı) (düzeltme adımı) olacaktır. Dikkat edilirse f fonksiyonunun sadece x’e bağlı olması durumunda bu yöntemin, adımı h/2 olan Simpson yöntemi ile eşdeğer olduğu görülür.

4.Mertebe Runge-Kutta Yöntemi Özellikle non-lineer diferansiyel denklemlerin sayısal çözümünde çok yaygın olarak kullanılan ve hassasiyeti yüksek olan bu yöntem, türevin tahmini için dört değerin ağırlıklı ortalamasına dayanır. Verilen bir diferansiyel denklemin adım adım sayısal çözümünün n. adımındaki katsayılar, Olmak üzere 4.mertebe Runge-Kutta yönteminin genel iterasyon denklemi ise aşağıdaki gibi yazılır.