TARİHSEL GELİŞİM VE KURAMLAR SOSYAL SORUMLULUK VE ETİK 3. HAFTA
Tarihsel Gelişim Etik insanların iyiliğini esas alır ve tartışmaya açar; Bireylerin iyiliği “Sosyal iyi”nin nitelikleri Bu ikisi arasındaki ilişkiler Bireylerin “sosyal iyi”yi veya “ahlaken doğru olanı” yaratmadaki motivasyonları “Keyif alma” ile “iyi” arasındaki ilişkiler
Tarihsel Gelişim (6) Erdemin varlığı ve doğası (özellikle antik etikte) (7) Görev ve ahlaki zorunluluklar (8) Özgür irade (9) Pozitif ahlakın değerleri
Tarihsel Gelişim Antik çağ (Eski Yunan) Ortaçağ Aydınlanma çağı
Tarihsel Gelişim Teorik etik (ahlak) veya yalın etik olarak bilinen bilim eski Yunan ile başlar. Bu bilim dalının ilk temsilcileri Sofistler, Sokrat, Sokrat Okulu’nun diğer temsilcileri, Plato ve Epikürdür. Ortaçağ boyunca kiliseye yenik düşen diğer bilimler gibi etik de dinin baskısı altında kalmıştır. Ortaçağ sonrasındaki aydınlanma çağında Hobbes ile başlayan yeni bir etik bilimi ortaya çıkmıştır.
Tarihsel Gelişim (Eski Yunan Dönemi) Sokrates Etik biliminin kurucusudur. Erdem bilgidir, dolayısıyla öğrenilir ve öğretilir. Platon Bireysel ve sosyal “iyi”yi ve aralarındaki ilişkiyi tanımladı. Bireysel etikten ziyade toplumsal etik üzerine yoğunlaşmıştır. Aristotales Etik anlayışındaki en önemli noktalardan biri onun “zoon politikan” kavramıdır. Özünde erdem olabilme yetisine sahip insan, vasat olursa ideal etik seviyeye ulaşır. Zoon politikan: Özgür insan
Tarihsel Gelişim (Ortaçağ) Bu dönemdeki en önemli etik anlayışlarından biri Aquinolu Thomas’ın etik anlayışıdır. Bu anlayışta Skolastik felsefenin etik anlayışı ile Hıristiyan ahlak ve erdem görüşleri bir araya gelir.
Tarihsel Gelişim (Ortaçağ) Akılcı bir etik anlayışı olan bu anlayışta irade konusu da irdelenir. Kişi iyiyi seçerek mutluluğa erişme şansına sahiptir, fakat son noktada gerçek ve nihai mutluluğa Tanrının istemesi ile kavuşulabilir.
Tarihsel Gelişim (Aydınlanma Çağı) Hobbes Çağdaş etik biliminin kurucusudur. Geleneksel etik görüşlerine aykırı, materyalist felsefesiyle uyumlu bir etik anlayışına sahiptir. Spinoza Doğu felsefelerindeki erdem ve ahlak anlayışına benzer unsurlar taşıyan bir etik anlayışı ortaya atmıştır. Bu anlayışta kişi doğal durumunda tutkuların esiridir, aklının yardımıyla bu esaretten kurtulabilir. Kant Etiği davranış, eylem ve tutkuların bulunduğu düzlemde değil fenomenlerin ötesinde ki düzlemde tanımlar. Kant’a göre mutlak iyi “iyi” niyettir.
Günümüze Yakın Etik Bilimi Klasik ve teorik etik biliminin son evresinde evrimcilik akımının etkisi ortaya çıkmaktadır. (Spencer, Comte) – her birey kendi doğasının ve ona bağlı olarak gerçekleştirdiği davranışının fayda ve zararlarını elde etmeye zorunludur. Bu düşünce sisteminde güç, uygunluk, akıl, sabır ve zeka rol oynamaktadır.
Uygulamalı Etik Etik kavramlar gerçek hayatta uygulandıkları sürece anlam taşır. Uygulamalı etik daha somut konuları ele alır. (Kişiler, aileler, meslekler, devlet ve politika kurumları gibi) Uygulamalı etik konusunda bir yüzyılı aşkın zamandır hızla gelişmekte olan meslek etik öğretileri bu sorunların üstesinden gelmek, bu arada da mesleki bütünleşmeyi ve mesleğin toplumdaki itibarını azaltmamayı esas alır.
Etik Kuramlar Etikle uğraşanlar şu ve benzeri sorulara yanıt ararlar (Erdoğan, 2006: 6): Ahlakın dayanakları nelerdir: Neden insanlar bir davranışı doğru ve diğerini yanlış, birini yapılabilir diğerini yapılmaması gerekir diye düşünmektedir? Hangi eylemler gerçekte doğru, yanlış ve izin verilebilir; onların doğru veya yanlış olduğunu nasıl biliyoruz? Ahlakın kodları nesnel mi göreceli mi? Ahlakın dili nasıl çalışır?
Etik Kuramlar Etik belli zaman ve yerde yaşayan bir grup, cemaat veya toplumda kabul edilebilir olan davranış kodlarını ifade eder. Felsefenin alt dalı olan etik iki ana dala sahiptir. Bunlar a) normatif etik ve b) normatif olmayan etik olarak sıralanmaktadır.
Etik Kuramlar a) Normatif etik: Erdemli yaşamın nasıl olması gerektiğini belirten kodlardır. Normatif etik teorisi ahlaksal kodların sistemli açıklanması ve haklı çıkarılması ile ilgilenir. Normatif etik ahlaksal önsezilerimizin kaynağı ve haklı çıkarılması ile ilgilenir. Ahlaklı yaşamın nasıl yaşanması gerektiğini anlatır (Erdoğan, 2006: 6).
Etik Kuramlar b) Normatif olmayan etik: Moral sistemlerin mantığının ve dilinin sistemli incelenmesidir; ahlaki sistemlerinin nesnelliğinin sistemli incelenmesidir. Erdemli yaşamın nasıl olması gerektiği ile ilgilenmez (Erdoğan, 2006: 6).
Etik Kuramlar Teleolojik Deontolojik Erdem Normatif Etik
Etik Kuramlar (Normatif) Normatif kuramlar, belirli bir durumda kendi eylemlerimiz ya da başkalarının eylemleri ile ilgili karar vermede yol gösteren, eylemin doğru ya da yanlış olup olmadığıyla ilgili yargıda bulunmayı sağlayan kuramlar olarak sınıflandırılırlar (Kart, 2006: 102). Yaşamımızı nasıl sürdürmemiz gerektiğiyle ilgili bilgiler veren ilkeler, kurallar sunmaktadır.
Etik Kuramlar (Normatif) “Bir eylem ne zaman doğrudur/yanlıştır?” “Bir eylemi yapmak/yapmamak gerektiğine nasıl karar verebiliriz?” “Ahlaksal olarak bir eylemin doğruluğu/yanlışlığı nedir?” “(Ahlaksal olarak) ne yapmalıyız?”
Etik Kuramlar Betimleyicilik Meta-etik Normatif olmayan etik
Temel Teleolojik Yaklaşımlar Faydacılık Eylem Kural Benlikçilik Hazcılık
Temel Teleolojik Yaklaşımlar Diğer bir adıyla “sonuççu etik” olarak anılmaktadır. Teleolojik yaklaşımı, sonuçlar hakkında rasyonel düşünme anlamına gelir. Teleolojik etik anlayışına göre, bir eylemin sonucu, onun ahlaksal statüsünü belirler (Erdoğan, 2006: 7)
Temel Teleolojik Yaklaşımlar Dolayısıyla, sonuç kullanılan yolları ve araçları meşrulaştırır; eğer eylemin sonucuyla iyi gelirse, bu eylem doğrudur. (İyi sonuç nedir? Kim buna nasıl karar verir? Bu iyi sonuç kimin için iyi sonuç?) Ne kadar iyi niyetle yapılmış olursa olsun eğer bir davranışın sonuçları mutluluk, haz ya da fayda sağlamıyorsa, bu davranışın ahlaken iyi sayılması mümkün değildir (Sayımer, 2006: 14).
Temel Teleolojik Yaklaşımlar BENLİKÇİLİK Bana mutluluk veren, benim için iyi olan, doğrudur. Ben daima kendime en fazla mutluluğu elde edecek şekilde eylemde bulunmalıyım. HAZCILIK Bana en fazla zevk/haz veren doğrudur. FAYDACILIK En fazla sayıdaki insan için mutluluk getiren doğrudur. Eylemin erdemsel değeri doğru nedene/amaca bağlıdır.
Temel Deontolojik Yaklaşımlar Eylem etik Durumsal Varoluşçuluk Kural etik İlahi emir Kantçılık
Temel Deontolojik Yaklaşımlar Diğer bir adıyla “kural etiği” olarak anılmaktadır. Bu yaklaşım, eylemin sonucu iyi/faydalı olsun veya olmasın fark etmez, bir eylemin doğruluğu üzerine odaklanır. Deontolojik etik sonuçlara değil, eylem problemi üzerine yoğunlaşır (Sayımer, 2006: 13)
Temel Deontolojik Yaklaşımlar İyilik ahlaksal zorunlulukları/yükümlülükleri idrak etme ve karşılama yeteneğimizde yatar. Kant’ın “kategorisel zorunluluklar” olarak nitelediği evrensel yasada “istisnasız, doğru amaçlı görev vardır. Örneğin, bu görev doğruyu söylemektir; yalan daima yanlıştır (Erdoğan, 2006: 8) “Herkese nasıl davranmasını istiyorsan, sen de öyle davran.”
“X’i mi yoksa Y’yi mi yapmalıyım?” Teleolojistler Mutluluğun maksimize edildiği sonuçlar Deontolojist Ahlak kuramı
Erdem Etik Kuramı Erdem etik, iyiliği veya doğruluğu tanımlama yerine, karakterin gelişmesi üzerinde durur ve mutluluğu insanların en yüksek amacı olarak düşünürler. Bu kuramda doğruluk eylemin kendisi veya sonucu tarafından değil, aktörün (kişinin) karakteri tarafından belirlenir. Bu anlayış Aristo’nun “orta yol erdem” düşüncesi ile paralel gitmektedir. (Örneğin yalan söylemek ile her şeyi olduğu gibi söyleme arasında doğru sözler söylemek.) (Erdoğan, 2006: 9)
Erdem Etik Kuramı Eylem merkezli etik Eyleyen merkezli etik Yapmak Olmak Ne tür eylemde bulunmalıyım? Ne tür insan olmalıyım? Doğruluk, yükümlülük, ödev İyilik, erdem
Normatif Olmayan Kuramlar Betimleyicilik Objektivizm Görececilik Meta-etik İdrakçilik Duygusalcılık
Betimleyicilik Yaklaşımı “Ahlaksal ilkeler dünyanın nesnel özelliği midir yoksa kişiye, kültüre ve türlere göre midir?” sorusuna yanıt arayarak, ahlaksal prensiplerin varoluş durumunu inceler. Bu sorunun ilk bölümünü destekleyenler, evrensel etik ilkeleri üzerinde duranlar objektivist ve ikinci bölümünü, evrensel ahlak prensipleri olmadığı varsayımını destekleyenler ise görececi olarak adlandırılır (Erdoğan, 2006: 10)
Betimleyicilik Yaklaşımı Subjektivist görececilik Herkesin kendine göre doğrusu vardır, doğru veya gerçek tek değildir. Tek veya birkaç anlamlandırma değil, sonsuz anlamlandırma vardır. Konvensiyonelist görececilik Görececilikte ölçüt cemaatin/toplumun genel anlaşmasıdır. Farklı olana izin vermez.
Meta-etik Yaklaşımlar Meta-etik yaklaşımlar dilin ve normatif etiksel sistemlerdeki mantıksal ilişkilerin felsefi incelemesini yaparlar.
Meta-etik Yaklaşımlar İdrakçilik Ahlaksal dil semantiksel olarak zengindir. Ahlaksal dili anlayabilmek için ahlaksal önsezilerimizi kullanmalıyız. Duygusalcılık Ahlaksal dil özünde anlamsızdır, çünkü idrak ettiren içeriğe sahip değildir. Ahlaksal dil sadece (yap veya yapma gibi) emir/zorunluluk biçimidir.
Yararlanılan Kaynaklar Erdoğan, İrfan (2006). “Medya ve Etik: Eleştirel Bir Giriş”. İletişim Kuram ve Araştırma Dergisi. Sayı: 23, s. 1 – 26. Sayımer, İdil (2006). “Halkla İlişkiler Etiğinde Öne Çıkan Modellerin Etik Sistemler Açısından Değerlendirilmesi”. Küresel İletişim Dergisi. Sayı: 2, s. 1 – 19. Kart, Berfin (2006). “Erdem Etiği Normatif midir?”. Felsefe Dergisi. Sayı: 2, s. 101 – 108.
Yararlanılan Kaynaklar http://www.akillisinif.anadolu.edu.tr/dosyalar/20090319/26-67.doc, “Etik Biliminin Kısa Bir Tarihçesi”, Erişim Tarihi: 14.09.2011. http://www.turkcebilgi.com/etik/ansiklopedi, “Tarihsel Gelişimi ve Farklı Etik Anlayışlar”, Erişim Tarihi: 14.09.2011