ÇOCUĞU EĞİTİM DIŞINA İTEN NEDENLER

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
KENDİNİ TANIMAK NEDİR ACABA?
Advertisements

ÖFKE DUYGUSUNUN TANINMASI VE KONTROL EDİLMESİ
İZMİR YÜKSEK TEKNOLOJİ ENSTİTÜSÜ Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı Psikolojik Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri.
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ VELİ SUNUMU
GENÇLERDE ÖZGÜVEN GELİŞİMİ.
Şİddet Muhammet GÜLER.
Yrd. Doç. Hatice DEMİRBAŞ G.Ü.Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü
Okullarda Suç ve Şiddeti Önleme
1 Yeniden Sağlık ve Eğitim Derneği 2 Koç Üniversitesi
ÖZEL ANTAKYA ATA İLKOKULU
TOKİ ŞEHİT MUSTAFA DOLUMAY ANAOKULU
1. Alkol, madde kullanan 2.OKULDAN KAÇAN 3.Suç işleyen ya da işleme eğilimi olan.
EKONOMİK İSTİSMAR.
OKULÖNCESİ EĞİTİM NEDİR?
TAHSİN YENTUR İLKOKULU
Hazırlayan Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
Duyarlı olalım, çocuk haklarına saygı duyalım…. Çocuğa yönelik şiddet için yaygın olarak kullanılan terim çocuk istismarıdır ve çocuğun ailesi ya da ondan.
Uzm.Psk.Dan.Sinem TARHAN
DEZAVANTAJLI VE RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR KİMLERDİR?NASIL TESPİT EDİLİR?
AKRAN BASKISI.
BILGIDAGI.COM. Sokak Çocuklarının Çoğu 5–17 Yaşları Arasında Değişir. Popülasyonu değişik şehirlerde bu durum değişebiliyor. Sokak çocukları ; şehrin.
ERGENLİK DÖNEMİNDE ARKADAŞ ETKİSİ
Grup Üyeleri / Konular AileÇevreÇocukEğitim Semra N.4213 Elif Ç.4123 Zeliha C.4312 Özlem Ö.4231 Anıl E.4213 Nilgün T.4321 Aynur Ş.4213 Toplam
RİSKLİ DAVRANIŞLAR NEDİR?
ANNE BABA TUTUMLARI Karatay Rehberlik ve Araştırma Merkezi.
ÇOCUK VE AİLE İÇİ ŞİDDET
SINAV KAYGISI.
ORHANİYE 125. YIL İLKOKULU KONU: DEZAVATAJLI VE RİSK ALTINDAKİ ÇOCUKLAR KİMLERDİR? NASIL TESPİT EDİLİR?
EĞİTİMDE AİLENİN ÖNEMİ
ÖZEL EĞİTİM VE REHBERLİK HİZMETLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
SOSYAL BİLGİLER ÖĞRETİMİ
ÇANKAYA REHBERLİK VE ARAŞTIRMA MERKEZİ
OKUL ÖNCESİ EĞİTİMİN ÖNEMİ VE OKULA UYUM
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA YÖNTEMLERİ VELİ SUNUMU
7-19 YAŞ AİLE EĞİTİMİ PROGRAMI
OKULÖNCESİNİN ÖNEMİ.
KARTAL ATATÜRK İLKOKULU DEĞERLER EĞİTİMİ
ALAN TERCİHLERİ VE MESLEK SEÇİMİ
ERGENLİK DÖNEMİNDE RİSKLER ve SORUNLAR
ÇOCUĞUM OKULA BAŞLIYOR
Suç ve şiddet nedir? Çocuğun yakalanması ya da yakalanmamasına, polisle başının derde girmesi ya da girmemesine bakmaksızın hayatı boyunca bir kez suç.
A.PAKSOY ANADOLU LİSESİ REHBERLİK SERVİSİ
Eğitimin ve Toplum.
BÖLÜM 11 ORTA ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE FİZİKSEL GELİŞİM.
Bölüm 10 Riskli Davranışlar ve Duygusal Rahatsızlık
KİŞİLİK BOZUKLUKLARI VE GENÇLİK
ÖZÜRLÜLÜK(ENGELL İ )NED İ R? Bedensel, zihinsel ve ruhsal özelliklerinden belirli oranda fonksiyon kaybına neden olan organ yokluğu ve bozukluğu sonucu.
ERGENLERDE MADDE KULLANIMI VE Ş İ DDET. Madde kullanımı Gençler çok farklı nedenlerle madde kullanırlar. Ergenli ğ in hedefi güçlü bir kimlik oluşturmaktır.
EMİRDAĞ ANADOLU LİSESİ EĞİTİM ÖĞRETİM YILI VELİ TOPLANTISI
DAVRANIŞ BOZUKLUKLARI
DUYGUSAL GELİŞİM Duygu: Ansızın şiddet ve yoğunluk düzeyi değişebilen yansıma veya tepki olarak hissedilen içsel yaşantılardır.
ERGENLERDE MADDE KULLANIMI Sosyal Hizmet Uzmanı Ercan Mutlu
DİĞER TUTUMLAR.
MADDE ve ALKOL KULLANIM BOZUKLUKLARI
ÇOCUK VE SUÇ.
SOKAKTA ÇALIŞAN VE SOKAKTA YAŞAYAN ÇOCUKLAR Sokakta çalışan ve sokakta yaşayan çocuklar; anne veya babası tarafından ihmal edilip,dilencilik,uçucu.
ZOR GENÇLER ile BAŞA ÇIKMA
Ü CRETSIZ AILE IŞÇISI Aile fertlerinden bir ya da bir kaçının sahip olduğu işletmelerde herhangi bir ücret almaksızın çalışan aile fertleridir. Bu kişiler.
İŞ SAĞLIĞI VE GÜVENLİĞİ
ÖZEL EĞİTİME GEREKSİNİM DUYAN ÇOCUKLAR VE ÖZEL EĞİTİM
Yrd. Doç. DR. Tülay KUZLU AYYILDIZ ERGENLİK DÖNEMİ SAĞLIK SORUNLARI
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
OKULDA ŞİDDET VE AKRAN ZORBALIĞI Ortaokul Öğrenci Semineri
ERGENLİK.
ERGENLİK DÖNEMİ ANNE-BABA SORUMLULUKLARI
TRAVMATİK OLAYLARDA PSİKOLOJİK DESTEK
SAĞLIKLI BİR YAŞAM İÇİN ZİHİNSEL,DUYGUSAL VE SOSYAL SAĞLIĞIN ERGEN BİREYLER AÇISINDAN ÖNEMİ.
Şiddetin Birey Üzerindeki Etkileri AD ve SOYAD: Yunus Emre Ataman Sınıf:9/E No:640 Ders: Sağlık Bilgisi ve Trafik Kültürü.
Sunum transkripti:

ÇOCUĞU EĞİTİM DIŞINA İTEN NEDENLER NURHAN MELEK TALAY PSİKOLOJİK DANIŞMAN RAM www.canakkaleram.gov.tr

Çocuğu eğitim dışına iten nedenler araştırıldığında hemen hemen hep aynı sonuç karşımıza çıkmakta. Eğitim dışında kalan çocuk aynı zamanda aile dışında kalmış çocuk oluyor. Aile dışında kalan çocuk da şu veya bu nedenle sokakta kalan çocuk anlamına geliyor.

SOKAKTA KALAN ÇOCUK Aslında sokak çocuğu derken hep köprüaltı çocukları aklımıza gelir. Bu sebeple sokak çocuğu yerine sokakta kalan çocuk terimini kullanmamız daha doğru olacaktır.

Sokakta kalan çocukla kast edilen grubun içine yoksulluk, göç, savaş, felaketler, madde bağımlılığı, kişilik bozuklukları, yabancılaşma… gibi nedenler dahil edilebilir. Bu nedenler aynı zamanda çocuğu hem ailenin hem de eğitimin dışına iten nedenler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Çocuğu Eğitim Dışına İten Nedenler YOKSULLUK GÖÇ FELAKETLER GELENEKSEL TUTUMLAR MADDE BAĞIMLILIKLARI KİŞİLİK BOZUKLUKLARI KRONİK HASTALIKLAR

YOKSULLUK Yoksul bir ailede doğmak, çocuklar için pek çok olanaktan yoksun olmanın yanı sıra, okula gitmek yerine erken yaşta çalışmaya başlamak anlamına da gelmektedir. Sokakta çalışan çocuklar okula devam edememekte, sigaraya-uyuşturucuya alışma, kolay yoldan para kazanma, suça yönelme, dışlanma, aşağılanma, şiddet gibi tehlikelere maruz kalmakta, sokakta yaşayan bir konuma gelebilmektedir.

GÖÇ Olumsuz yaşam koşullarından daha iyi bir yaşam kalitesine kavuşma umuduyla bulunduğu yeri terk ederek başka bir yere yerleşme göç olarak tanımlanmaktadır. Ülkemizde köyden-kente, doğudan-batıya bir göç akışı bulunmakta ve bu aile için çözülmelerin başlama noktasını oluşturmaktadır.

FELAKETLER Doğal afetler Anne-babanın ölmesi Anne-babanın kronik hastalıkları Anne-babanın işsiz kalması gibi nedenler çocuğu hem aile hem de eğitim dışına itebilmektedir.

GELENEKSEL TUTUMLAR Kız çocukları okumaz. Erken yaşta çalışırsa adam olur. Hem sonra işsiz, zanaatsiz kalmasın. Erken evlendirmeler… gibi nedenlerden dolayı çocuk okul hayatından koparılabilmektedir.

MADDE BAĞIMLILIKLARI Sosyoekonomik düzeyi düşük olan ya da olmayan ailelerin alkol ve madde bağımlılığına bulaşmış olmaları onların artık bir aile olmaktan çıkmaları anlamına da gelmektedir. Gerek ebeveynlerin gerekse çocukların madde bağımlısı olmaları ailenin çözülmeye başlamasıyla sonuçlanmaktadır.

KİŞİLİK BOZUKLUKLARI Erken yaşta fark edilemeyen ve tedavisi sağlanamayan kişilik bozuklukları ilerleyen zamanlarda çocuğun yaşantısını çok olumsuz etkileyebilmekte ve çocuk eğitim dışında bırakılmak zorunda kalınabilmektedir.

KRONİK HASTALIKLAR Yaşam boyu süren ve yaşamın her alanında yoğun bir tedaviye ihtiyacı olan kişiler kronik hastalığı olan kişilerdir ve eğitimden çok bakıma ihtiyaçları olduğu için eğitim dışında kalmak zorunda olabilirler. Bu tanımın içine ağır düzeyde zihinsel yetersizliği olanlarda dahil edilebilir.

Çocuğu eğitim dışına iten nedenleri başlıklar halinde sıraladıktan sonra bizim için en önemli olan sokakta yaşayan çocuklar bölümünü genişletmekte fayda olacaktır. Biraz sonra anlatacağımız risk gruplarının belirlenmesi konusu sokak çocukları konusuna paraleldir.

SOKAK ÇOCUKLARI Çeşitli sokak çocuğu tanımları içinden Avrupa Konseyi Sokak Çocukları Çalışma Grubunun da benimsediği tanıma göre “Sokak Çocukları 18 yaşın altında bulunan ve kısa/uzun süredir sokak ortamında yaşayan, oradan oraya başıboş mayın gibi dolaşan, kendi arkadaş grupları arasında ve sokakta ilişkilerini sürdüren, ana-baba, öğretmen, sosyal hizmet uzmanı gibi kendilerinden sorumlu yetişkinlerle ya çok az ilişkisi olan veya hiç ilişkisi olmayan çocuklardır”. Kesin sayı bilinmemekle beraber, İstanbul’da 2000, Türkiye’de 6000 sokak çocuğu olduğu tahmin edilmektedir.

SOKAK ÇOCUKLARI Sokak çocukları, 24 saat sokakta yaşayan, ailesiyle ilişkileri kopuk olup geçimini sokaktan sağlayan, zaman zaman suça bulaşıp, zaman zaman tiner bali gibi uçucu maddeler kullanan ya da bunlara gereksinim duyan, sokağın özgür ortamını mekan edinen çocuklardır.

SOKAK ÇOCUKLARI Bu çocukların aile , okul, çocuk kurumları gibi kendine karşı sorumluluğu olan kişi ya da kurumlarla hemen hemen hiç temasları bulunmamaktadır. Çeşitli nedenlerle evden kaçmış, aile ve toplumla bağları tamamen kopmuş olan bu çocuklar komünler halinde, kendilerine özgü kurallarıyla köprü altı yaşamını seçmiştir.

SOKAK ÇOCUKLARI Yaşamları için sokak onların 24 saatlik meskenleridir. Bu çocuk ve gençler sokakta, şiddet, fiziksel ve cinsel istismar, başkaları tarafından suç işlemeye zorlanmak, yanma-yaralanma, kronik-tehlikeli bulaşıcı hastalıklara yakalanmak, bakımsızlık sonucu oluşan sendromlar, kaçırılma, öldürülme gibi tehlikelerle iç içe yaşarlar.

SOKAK ÇOCUKLARI Çocuklar neden sokakta sorusunun çok çeşitli cevapları olmasına rağmen genel anlamda tek bir cevap altında toplamak mümkündür. SOSYO EKONOMİK KÜLTÜREL YAPI

SOSYO EKONOMİK KÜLTÜREL YAPI Toplumun demografik özellikleri ile açıklanabilmektedir. Ülkemizde Doğu ile Batı, Köy ile Kent yaşamı arasında ciddi farklılıklar bulunmaktadır. Bu farklılık ekonomik dengesizliklerin yanısıra sosyokültürel yaşantıdan da kaynaklanabilmektedir.

SOKAKTA YAŞAM VE ÇOCUK Sokakta başlarından geçen en kötü olayın ne olduğu sorulduğunda, dayak,polisin kötü davranması,cinsel taciz, bıçaklanma olduğunu, başlarından kötü bir şey geçmediğini söylemişlerdir. Sokaktayken geçimlerini para isteyerek , hırsızlık yaparak , geçici işlerde çalışarak , tiner satarak sağladıklarını anlatmışlardır. Gençlerin sokakta dışlanıp, hor görüldüklerini, çok kötü davranıldığını, bazı kişilerin iyi davrandığını belirtmişlerdir. Sokaktaki tehlikelerin dayak , bıçaklanma, cinsel taciz , gasp olduğunu söylerken, bazıları da sokakta tehlike yok demişlerdir.

Sokaktaki şiddete karşı durabilmek ve dayak yediklerinde acı hissetmemek, sokaktaki soğuğa dayanabilmek, yaşadığı zorluklara karşı bedensel ve duygusal güç oluşturabilmek yani kendilerini güçlü ve cesaretli hissedebilmek , halüsinasyonlar görüp güzel şeyler hayal edebilmek, utanma duygularını yok ettiği için rahatlıkla başkalarından yemek isteyip, dilenebilmek ve özgürce konuşabilmek için uçucu maddelere gereksinim duyarlar. Bunun dışında, sokaktaki grupların ortak yaşam biçimine ayak uydurarak gruba kendini kabul ettirebilmek, tiner-bally gibi maddelerin ucuza kolayca bulunabilmesi de diğer başka etkenlerdir

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR Sokakta çalışan çocuklar ise, ailesinin geçimine katkıda bulunmak yada kendi masraflarını karşılamak için günün bir bölümünde sokakta çalışan çocuklardır. Mendil, sakız, su, kart satanlar, ayakkabı boyacılığı yapanlar, kırmızı ışıkta araba camı silenler, sabit noktalarda dilencilik yapanlar buna örnektir. Genelde tiner, bali ve benzeri madde bağımlılıkları yoktur. Bu çocukların aile ilişkileri bir şekilde sürmektedir.

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR Onları yollarda mendil satarken, ayakkabı boyarken görürüz. Bazen tamirci dükkanlarında çırak olarak, bazen de yollarda yük taşımacılığı yaparken görürüz Türkiye’nin çalışan çocuklarını. Onlar, çocuk yaşta hayatın ağır koşullarıyla yüz yüze gelirler. Elbette onları çalışmaya iten birçok sebep vardır. Ancak, çocuk yaşta ağır iş ve sorumluluk taşımalarının birçok olumsuz sonucu vardır.

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR Türkiye’de çocukların çalışmasının başlıca sebebi yoksulluktur. Gelir düzeyi düşük ailelerin çocukları, en azından kendi masraflarını karşılayarak, aileye ek destek sağlamak için çalışma ortamına girmektedirler. Özellikle köyden kente göçün hızlanması gecekondulaşma sorununu başlatmış, ailelerin kent yaşamına uyum sağlayamayıp ekonomik olarak zor duruma düşmeleri, çocukları sokaklarda ve bazı iş sektörlerinde çalışmaya itmiştir.

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR Ülkemizde çocuk işçiliğinin yaygın oluşu sadece yoksulluğa bağlı değildir. Bazı aileler, çocuklarının meslek edinip gelecekte iş bulma şansını artırmak için, onları çalışma ortamlarına sevk etmektedir. Bu amaçla çocuklar, mobilya ve tamircilik gibi meslek dallarına çırak olarak çalışmak için verilmektedir.

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR Ülkemizde çocuk işçiliğinin yaygın olmasının sebepleri arasında toplumun geleneksel bakış açısı da yer alır. Çocuğun “çalışarak adam olabileceğini” düşünen bu yaklaşım, çalışmanın çocuk eğitimine olumlu etkiler yapacağı düşüncesinden kaynaklanır. Toplumda değer gören bu düşünce, çocuğun çalışmadan, hayatın zor yanlarını görmeden okumayacağı, adam olamayacağı inancındadır. “Ancak bunun yanı sıra ailelerin duyarsız ve eğitimsiz oluşu, eğitimin yaygınlaşmaması, yasal düzenlemelerin yetersiz kalışı çocuk işçiliğini yaygınlaştırmıştır”

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR   Yapılan araştırmalara göre, çocukların en çok çalıştırıldıkları alanlar; tarım, sanayi, sosyal ve kişisel hizmetler, ticaret, lokanta ve otel hizmetleri ve sokaklardır (Altunbaş, 2002). İşverenler de çalıştırmak için özellikle çocukları tercih etmektedir. Bunun sebebi, çocukların düşük ücretle çalışmaları ve kolayca işten atılabilmeleridir. Ayrıca çocuklar işyerlerinde sigortasız olarak çalıştırılmakta, dolayısıyla işverene ucuz işgücü sağlamaktadır.

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR Az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde çocuk işçiliği oldukça yaygındır. “İstatistiklere göre gelişmekte olan ülkelerde, yaşları 5-14 arasında olan 250 milyon çocuktan 120 milyon kadarı tam gün çalışmaktadır” (Cumhuriyet: 11.01.2000) ancak gelişmiş ülkelerde de çocuk işçiliği tamamen ortadan kaldırılamamıştır.

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR Ülkemizde çalışan çocuk sayısı dört milyonu bulmaktadır. “Devlet İstatistik Enstitüsünün Ekim 1994’te uyguladığı “Çocuk İşgücü Anketi” sonuçlarına göre Türkiye’de 6-14 yaş grubundaki çocuklardan okula gidenlerin %27’si, okula gitmeyenlerin %71’i çalışmaktadır”

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR Çalışmanın çocuklara getirdiği, duygusal ve fiziksel açıdan birçok olumsuz sonuç vardır. Öncelikle çocuk, psikolojik olarak, çalışmaya hazır değildir. Çünkü daha oyun çağındayken kendi doğal ortamından alıkonulup çeşitli iş alanlarına sürüklenmekte, çok ağır iş koşullarında çalıştırılmaktadır. Bu sebeple, çalışan çocuklar hırçın, içe kapanık, çevresiyle uyumsuz ve özgüvensiz bir kişiliğe bürünmektedir. Ayrıca çocuklar bedensel olarak çalışmaya hazır değildirler.

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR Zor çalışma koşulları altında çocukta fiziksel yorgunluk meydana gelmektedir. Yani çalışmak, çocukların hem bedensel hem de ruhsal gelişimine olumsuz etki yapmaktadır. Bunun yanı sıra çalışan çocuklar okula devam edememekte, hem çalışıp hem okula giden çocuklar okulda yeteri kadar başarı gösterememektedirler. Ayrıca çocuklar, çalıştıkları işyerlerinde ve sokaklarda istenmeyen davranış ve alışkanlıklara sahip olmakta, çeşitli tehlike ve istismarlarla yüz yüze gelmektedirler.

SOKAKTA ÇALIŞAN ÇOCUKLAR Ekonomik koşulların iyileştirilmesiyle çocuk işçiliği büyük oranda azalacaktır. Ancak bu sorunun kolayca ortadan kaldırılamayacağı da bir gerçektir

RİSK GRUPLARININ BELİRLENMESİ “Hangi nedenle olursa olsun okul dışına itilen her çocuk risk altındadır ve konu, hızlı nüfus artışı ve ekonomik nedenlerin ötesinde öncelikle bir eğitim sorunudur”

RİSK GRUPLARININ BELİRLENMESİ Yapılan çalışmalarda, dünyada risk altındaki çocukların özellikleri aşağıdaki gibi sıralanmaktadır: 1 milyar çocuk yoksulluk içinde yaşıyor. 300 milyon çocuk evsiz yaşıyor. 140 milyon çocuk ilkokula gitmiyor. 7 milyon çocuk mülteci. 5-14 yaş grubunda 270 milyon çocuk çalışıyor, bunların 150 milyonunu sağlıksız ve ağır işlerde çalıştırılıyor. 2010 yılında 1 milyon çocuk AİDS olma tehlikesi altında.

RİSK GRUPLARININ BELİRLENMESİ Türkiye’de risk altındaki çocukların özellikleri şu şekilde sıralanabilir: 9 milyon 300 bin çocuk yoksulluk içinde yaşıyor. Korunmaya muhtaç çocuk sayısı 700 bin. 7-18 yaş arasında okula gitmeyen çocuk sayısı 8 milyon 120 bin. Her gün ortalama 107 çocuk ölüyor. Çocukların % 72 sinin ana-baba ,%22 si öğretmen tarafından şiddete maruz kaldığı,

RİSK GRUPLARININ BELİRLENMESİ Kesin sayı bilinmemekle beraber, İstanbul’da 2000, Türkiye’de 6000 sokak çocuğu olduğu tahmin edilmektedir.

RİSK GRUPLARININ BELİRLENMESİ RİSK ALTINDAKİ ÇOCUK KİMDİR? Belirtiler: · Okuldan kaçan · Alkol, madde kullanan · Suç işleyen ya da işleme eğilimi olan · Şiddet eğilimi gösteren · Sokakta çalışan · Evden kaçan · Kendine zarar veren · Erken cinsel ilişkide bulunan

RİSK GRUPLARININ BELİRLENMESİ Ruhsal Bozukluklar: · Davranış bozukluğu olan · Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Sendromu olan · Karşı olma-karşıt gelme bozukluğu olan

RİSK GRUPLARININ BELİRLENMESİ Yol açan etkenler neler: · Genetik · Ailesel · Göç · Psikolojik (Dürtü kontrol eksikliği, engellenme eşiğinin düşük olması, sosyal beceri düşüklüğü, huzursuzluk) · Çevresel (Yoksulluk, ekonomik geleceğin zayıf olması, riskli davranışların o çevre içinde yaygın olması, kabul görme, yüksek riskli arkadaşların varlığı)

BU TİP DAVRANIŞLARA DİKKAT! · Bağırma · Evden kaçma · Şiddet gösterme · Bıçak taşıma · Söyleneni yapmama · İsteği olmayınca öfke krizi yaşama · Kendini kesme · Hırsızlık · Uyuşturucu kullanma · Katılmama, kendini izole etme

RİSK GRUPLARININ BELİRLENMESİ Duyguları: · Güvensizlik · Korku · Değersizlik · Endişe · Kendine aşırı güven · Anlaşılmadığı hissi · Aldırmazlık · Öfke · Saldırganlık · Suçluluk · Sevilmediği hissi

RİSK GRUPLARININ BELİRLENMESİ İhtiyaçları: · Dışlanmama · Eğitim · Sağlık hizmeti ve sağlık eğitimi · Fiziksel korunma · Psikolojik destek · Beceri kazanma · Yakınlık · Yasal bilgilenme · Mesleki eğitim

RİSK GRUPLARININ BELİRLENMESİ Çocuk ve gençlerde madde kullanımı ve suç işleme eğilimi artıyor. Risk altındaki çocukların belirlenmesinde rehber öğretmenlerin önem taşımaktadır.

REHBERLİĞİN ÖNEMİ “Rehberlik servisi, çocuk-aile ve eğitim kurumunun tüm çalışanları ile çocuğun içinde bulunduğu bütün çevrelerle ilgili ve ilişkilidir; çocukla ilgili ve ilişkili her durumun, çocuğun yararına olabilmesi için çaba harcamak durumundadır. Ortak tutum ve yaklaşımların sağlanabilmesi, çocuğun yararına ortamların oluşabilmesi ve sorunların önlenmesi ancak böyle mümkündür. Bu açıdan rehberlik servisi, çocuk-aile-rehberlik kurumu arasında çocuğun yararına işbriliğinin sağlanması, çocuğun ifade ve sorun çözme becerilerinin geliştirilmesi için gerekli ortam-tutum ve yaklaşımların yaratılmasında öncü olmak durumundadır.”