BİLİŞSEL ÖĞRENME KURAMLARI
Bilişsel Öğrenme Kuramları Piaget Vygotsky İşleme Bilgiyi Yapılandırmacı Çoklu Zeka Gestalt Kuramı
BİLİŞSEL ÖĞRENME KURAMLARININ TEMEL İLKELERİ Öğrenmenin insana özgü süreçleri bulunmaktadır. Zihinsel olaylar öğrenmeye ilişkin araştırmaların temelini oluşturur. Öğrenmeye ilişkin araştırmalar nesnel ve bilimsel bir tabana dayanmalıdır. Bireyler öğrenme sürecinde aktiftir. Öğrenme zihinsel bağlantıların oluşumu ile gerçekleşir. Öğrenme sonucu oluşan bilgi zihinsel süreçler tarafından örgütlenir. Öğrenme önceden öğrenilen bilgi ile yeni öğrenilen bilginin ilişkilendirilmesi sürecidir.
GESTALT KURAMI Gestalt kuramının ilkeleri Wertheimer ile beraber Köhler ve Koffka tarafından geliştirilmiştir.
GESTALT KURAMI İnsanların kendi yaşantılarını kendilerinin düzenlediğine ve kendi yaşamlarına kendilerinin anlam kattığına inanılmaktadır. Gestalt psikologları öncelikle algılama ve problem çözme süreçleriyle ilgilenmişlerdir. Gestalt psikologlarına göre algı bir örgütlemedir. Davranışı coğrafi çevre ve davranışsal (psikolojik çevre) belirler.
Davranışçı yaklaşımda öğrenen, pasif ve çevresel uyarıcılara bağlı olarak ele alınırken Gestalt yaklaşımında birey, aktiftir ve çevrenin yorumlanmasında doğuştan algısal kolaylığa sahiptir. Gestalt Davranışçı Bütüncü Atomcu, indirgemeci, elementçi Bütüne ait Moleküler Öznel Nesnel Doğuştancı Çevreci Bilişsel, fenomenolojik Davranışsal
(ÜRETİCİ DÜŞÜNME - Wertheimer) Max Wertheimer (1880-1943) (ÜRETİCİ DÜŞÜNME - Wertheimer) Öğrenmede Problem Çözme Türleri: A türü çözümler: Orijinaldir, içgörüseldir. Çözüm birey tarafından bulunur. Bu çözümde öğrenilen konu kolaylıkla genellenebilir ve uzun süre anımsanabilir. B türü çözümler: Ezbere dönüktür. Böyle bir öğrenme çabuk unutulur ve kullanımı sınırlıdır.
(ÜRETİCİ DÜŞÜNME - Wertheimer) Wertheimer’e göre davranışçıların ilkelerine dayalı olarak yapılan öğretim problem çözme yeteneğinin gelişimine engeldir. Wertheimer alıştırma, ezberleme ve dışsal pekiştirmelere dayalı öğrenmenin meydana geldiğini kabul etmekle birlikte iç görüsel öğrenmenin üstünlüğünü savunmaktadır.
Wolfgang Köhler (1887-1967) İÇGÖRÜSEL ÖĞRENME (KÖHLER) Ön çözümden çözüme geçiş ani ve tamdır. İçgörü yoluyla edinilen çözüme dayalı performans genellikle pürüzsüz ve hatasızdır. İçgörü yoluyla kazanılan problem çözümü uzun süre hatırlanır. İçgörü yoluyla kazanılan bir ilke diğer problemin çözümüne kolaylıkla uygulanabilir
İçgörüsel (Seziş / Kavrama Yoluyla) öğrenmenin beş önemli özelliği vardır: 1. Zekası yüksek olanlar karşılaştıkları problem durumun içindeki ilişkileri daha kolay görebilmektedirler. 2. Karşılaştıkları problem durumuyla ilgili tecrübesi fazla olanların seziş yoluyla problem çözme olasılığı daha yüksek olmaktadır. Bu durum yeni öğrenmelerde daha önce geçirilen yaşantıların önemli bir rolü olduğunu göstermektedir.
3. Problemin veriliş şekli ve problemdeki unsurların düzeni kavramaya etki etmektedir. Algılamada problemle ilgili unsurların görülebilir nitelikte oluşu önem taşır. 4. Ani kavrama yoluyla problem çözmede sınama-yanılma davranışları vardır. Buradaki sınama-yanılma rasgele bir davranış değil; bir hipotez kurma ve onu doğrulama faaliyetidir. 5. Ani kavrama yoluyla öğrenilen davranışlar benzer probleme hemen uygulanabilmektedir. Bir başka deyişle, kavrama yoluyla öğrenilen bilgi ve davranışlar yeni problemlerin çözümüne transfer edilebilmektedir.
GESTALT KURAMINDA ALGILAMA Algı zihinde oluşan bir süreçtir. Algılamada beyne giden uyarımlar gruplar halinde örgütlenir, ve aynı zamanda anlam kazanır. Pragnanz Yasası: Dışsal uyarıcılar beyinde reaksiyona dönüşür ve yaşantı kazanılır. Gestatltçılar beyne gelen duyusal uyarımların pragnanz yasasına göre işlenip anlamlı bütünler haline dönüştüğünü ileri sürerler.
Algıda seçicilik Algı eşiği Algıda değişmezlik Von Restorff etkisi (tecrit etkisi)
GESTALT KURAMINDA ALGILAMA Wertheimer belli uyarıcıları bir arada nasıl gruplayacağımızı ya da yorumlayacağımızı belirleyen uyarıcı değişkenleri tanımlamıştır. Wertheimer’ın algısal organizasyon ilkeleri şunlardır: Şekil-zemin ilişkisi Yakınlık ilkesi Benzerlik ilkesi Tamamlama ilkesi Devamlılık ilkesi
ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI Benzerlik Yakınlık Devamlılık Nesneler birbirine yakın olduğu zaman birlikte algılanma eğilimindedir. Renk,şekil,büyüklük olarak birbirine benzer nesneler birlikte algılanırlar. Yön oluşturan nesneler bir arada gruplanmış gibi algılanır.
ALGISAL ÖRGÜTLEME YASALARI Bütünleme Şekil-Zemin Basitlik Şekil,bireyin dikkatinin üzerinde odaklaştığı, Zemin ise şeklin gerisinde dikkat edilmeyen şeydir. Parçaları eksik olan figürleri tamamlama eğilimimiz vardır. Birey düzenli ve basit bir şekilde organize edilmiş olan uyaranları daha kolay algılar.
Şekil-zemin algısına örnekler A şeklinde birbirine bakan iki siyah yüz mü, yoksa beyaz bir vazo mu görüyorsunuz? B şeklinde hangi yöne doğru olan diagonal çizgileri görüyorsunuz?
Şekil-zemin algısına örnekler Yukarıdaki resimde genç bir kadın mı, yoksa yaşlı bir kadın mı görüyorsunuz?
İz Teorisi Köhler’e göre bilginin depolanmasında, algılama sırasında kullanılan aynı sinirsel süreçler kullanılır ve bilgi, önemli ölçüde orjinal algıya benzer bir formda depolanır.
Koffka’ya göre, kazanılmakta olan yaşantı, bellek sürecini harekete geçirir. Çevresel yaşantının, beyinde meydana getirdiği etkinliğe bellek süreci denir. Bu etkinlik bittiğinde bir iz kalır ve bu ize bellek izi adı verilmektedir.
Gestalt psikologlar, unutmayı iki farklı nedene bağlamaktadır:
1. Geriye getirmedeki başarısızlık nedeniyle unutma: Geriye getirme (hatırlama) için verilen ipucu, bellekteki temsilciye (orjinal biçime) ne kadar benzerse, o kadar iyi bir ipucudur ve hatırlamayı sağlar. Bunun aksine bellek izinden ne kadar farklı ise o kadar zayıf bir ipucudur ve hatırlamaya yardım etmez.
Aşağıdaki şekilde a, b ve c’de geriye getirmede etkili ve etkisiz ipuçları verilmiştir. Yukarıdaki ipuçları güçlü ipuçlarına, aşağıdakiler ise zayıf ipuçlarına örnektir.
2. İz sistemindeki bozulma nedeniyle unutma: Zaman içinde, kötü örgütlenmiş bir iz sisteminden iyi örgütlenmiş bir iz sistemine doğru bir değişme meydana gelir. Bellek izi, temsil ettiği iyi Gestalta; yani basit, iyi örgütlenmiş, dengeli yapıya göre değişmek zorundadır. Başlangıçtaki bellek izi, bu değişim sırasında çok fazla değişirse, tüm özelliklerini kaybedebilir. Sonuçta da geriye getirmek için kullanılan ipuçları, ilişki kurabileceği bir örüntü bulamadığından dolayı hatırlama mümkün olamaz.
1 4 9 1 6 2 5 3 6 4 9 6 4 8 1
ALGI YANILMALARI Dış duyumların ortaya çıkardığı algılama hatalarımızın bazıları o kadar sıktır ki, bunlara psikolojide "Algı Yanılması" "İllüzyon" denir. Algı yanılmaları, algılama düzenimizin hata yapmaya açık olduğunu ve algı ürününün mükemmel olmadığını gösterir.
HALÜSİNASYON Algı yanılmaları yalnız fiziksel nesne ve olayları kapsamaz, sosyal durumları, insan davranışlarını da içerir. Bir insan düzenli ve tutarlı algı yanılmaları gösteriyorsa, bu tür algılamaya halüsinasyon denir. Halüsinasyonlar, hayal ürünüdürler. Çünkü algıyı meydana getirecek hiçbir uyarıcı yoktur.
BU NASIL BİR FOTOĞRAF !!!
Örnek sorular Geştalt kuramının temsilcilerinden olan Wertheimer, iki tür problem çözmeden söz etmektedir. Bunlardan ilki (A türü çözümleme) geştalt ilkelerine dayalı iken, ikincisi (B türü çözümlemeler) geştalt ilkelerinden bağımsızdır. Yukarıda verilen bilgiler ışığında A türü çözümlemeler ile ilgili olarak verilen bilgilerden hangisi yanlıştır? A) Bilgiler orijinaldir. B) Bilgiler problemin doğasını anlamaya dayalıdır. C) Bilgiler bireyden bağımsız şekilde dışarıdan kontrol edilir. D) Bilgilere bireyin algılama biçimi yön verir. E) Bilgiler içgörüseldir.
Aşağıdakilerden hangisi seçici algıya örnek verilemez? A) Seyahate çıkacak bireyin tur şirketlerine dikkat etmesi B) Ayakkabısı eskiyen birinin mağazalara dikkat etmesi C) Çocukların oyuncak reyonlarına bakması D) Acıkan birinin lokanta araması E) Uzakta olan bir evin normal büyüklükteki bir ev olarak algılanması
İş hanlarının giriş kapılarında yazan "KAP. YI İTİ İş hanlarının giriş kapılarında yazan "KAP.YI İTİ..İZ" ifadesinde bazı harfler eksik olsa bile insanlar bu ifadeye "kapıyı itiniz" şeklinde algılarlar. Bu durum Gestald'ın algı ilkelerinden hangisi ile açıklanabilir? A) Benzerlik B) Yakınlık C) Pragnanz D) Tamamlama E) Süreklilik