♫ Sesi açıp tıklayınız! ♫ Sesi açıp tıklayınız! diye sordum Yunan Kültür ve Tarih profesörü olan yaşlı hocama. Her zamanki gibi salonda kahkahalar yükseldi.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
TÜRKAN YÜKSEL Tıkır Top.
Advertisements

Dünya Güneş Ay.
Fundam’a.
Bir Kuruluş Öyküsü.
ASIL EKSİKLİK Asıl eksiklik, eksik olduğumuzu düşünmekti. Asıl eksiklik, çareyi başkasında aramaktı.
Edited By:Mucahit Hayır
(Gösteriyi lütfen kendi akışında izleyiniz)
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
4 Kare Problemi 4 Kare Problemi Hazır mısın? B A Bu şekle iyi bak
Zaman Bırakır Seni Avuçlarıma Ben ne çabuk sen oldum, sarardı mevsimin tenindeki dokunuşu, Yağmurlarda üşüdüm, bekledim seni ey sevdiğim, Hasretine.
SESLİ GAZİ ÇİFTLİĞİNDE DOLAŞIP HAVA ALIRKEN OLDUKCA YAŞLI BİR KADINA RASTLADIK. ATATÜRK ATTAN İNEREK BU İHTİYAR K K K KADININ YANINA SOKULDU. MERHABA.
Büyük taşlar Önemli işler
S E N V U R D U N D A B E N Ö L M E D i İ.
Yavrum ve ben.
BEL EGZERSİZLERİ.
ETKİN İLETİŞİM BECERİLERİ GELİŞTİRME
Genc adam yoğun iş temposundan iyice bunalmıştı. Vakit akşama yaklaşıyordu,ama mesai kavramına çok yabancı oldugu icin evine ne zaman gidecegi belli değildi.
İngilizceden çeviri : Orkideler İngilizceden çeviri : Müzik: Autumn Rose.
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
Hayatın Ortağı Olmak... Erdal ATABEK Remziye Örselli/11 Şubat 2009.
“ Hayatın Ortağı Olmak …” ''günümüz ergenleri” ile erişkinler arasındaki uzaklık daha da artacaktır. Günümüzün ''ergen dünyası'' nı, bu dünyada geçerli.
Yaşamımızdaki Elektrik.
Aşk ve arkadaşlık....
Zihninizin takılmaması dileğiyle
Pes ettim... Daldaki yapraktım yaşamda, Hayat denilen ağacın dallarından, En yalnız olanında bir küçük yaprak, Yalnızdı üzerinde bulunduğum dalım,
AY DEDE.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
Master template courtesy of Powerbacks.com ♫ Sesi açıp tıklayınız ♫ Sesi açıp tıklayınız Copyright © 2008 Tommy's Window. All Rights Reserved.
ZAMİRLER (ADILLAR). ZAMİRLER (ADILLAR) Bu konuda seni uyarmıştım. Şunları bahçeye bırakır mısın? Aşağıdaki cümlelerdeki zamirleri bularak türlerini.
Copyright © 2008 Tommy's Window. All Rights Reserved ♫ Sesi açıp tıklayınız ♫ Sesi açıp tıklayınız.
Ben senden önce ölmek isterim. Gidenin arkasından gelen
Türkân SAYLAN Fazıl SAY’ın Anılarından… SUNUM:Doğan ÖZGEZGİN.
ATOM Çevremizde gördüğümüz dokunduğumuz her şey atomdan meydana gelmiştir. Çevremizde gördüğümüz dokunduğumuz her şey.
Okulun ilk günü, ilk derste profesörümüz, önce kendini tanıttı, sonra 'Bu yıl, yepyeni bir öğrencimiz var. Çok ilginç biri bakalım bulabilecek misiniz'
Yalnız sana borçluyum bugün dünyada varsam:
SORGUDUR HAYATIM Bu slayt gösterisini SESLİ ve kendi akışında izleyiniz MARVAN OĞUZ.
♫ Sesi açıp tıklayınız ! ♫ Sesi açıp tıklayınız ! Copyright © 2008 Tommy's Window. All Rights Reserved.
Boya sandığına saklı düşler
KENDİNİ SEV HAZIRLAYAN : ELİF ÖZDEMİR
ÖLÜMCÜL HASTALIK... Doğan Cüceloğlu'nun eğitimindeki katılımcılarla bir konuşmasından: Doğan Cüceloğlu: - Arkadaşlar, aranızda ölümcül hastalığı olan var.
“ Ortağı Olmak … ''günümüz ergenleri” ile erişkinler arasındaki uzaklık daha da artacaktır. Günümüzün ''ergen dünyası'' nı, bu dünyada geçerli.
“Hayatın Ortağı Olmak…”
Sevgiye hasret kalmış,zavallı sürgün yüreğim o gecelerin karanlığında kavrulur da kimseler bilmez. Sevdayı alıp ta mahvedenlere.
Hoşgörü, her şeyi anlayışla karşılayarak olabildiği kadar hoş görme durumudur. Hoşgörülü olabilmek için insanın öncelikle karşısındakini anlaması, ona.
Bu sunumumu “Yoldan çıkmak istemeyenlere” ithaf ediyorum... Feridun ÖZHAN
Soru 1. İnsan bir kışını burada geçirse ( ) yalnız müzik dinlese ( ) yalnız bu yankılı havayı koklasa ( ) Yukarıdaki cümlede parantezle gösterilen yerlere.
Arkadaşlık Haftası Ask ve arkadaslık bir gün yolda karşılaşırlar aşk, kendinden emin bir şekilde sorar; ben senden daha samimi ve daha cana yakınım sen.
Şşşşşşşşttttt!!! Fesat olmayın!.....
YILDIZLARIN VE AYIN GİTTİĞİ YERE GİDEN SEVGİLİYE...
Tıkır Top
KRALIN OĞLU İlknur Eryiğit 2011 DEM.
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
BAŞARININ ON ÜÇ KURALI: ÖĞRENCİLERE BİR MESAJ Düşüncelerimi, başarıya ilişkin “on üç kural” olarak berraklaştırmaya çalıştım. Bunların hiçbiri kesin değil:
GENÇ RESSAM.
SORUN YOKTUR BAKIŞ AÇILARI VARDIR.
BEN BU SEVDAYI BU YÜREĞİMDE ESKİTTİM
MERHAMET ŞEVKAT FEDAKARLIK
GÜNGÖREN ANADOLU LİSESİ DEĞERLER EĞİTİMİ PROGRAMI
DÜZENLİ OLMAK.
DUYU ORGANLARIMIZ.
Karanlık bir geceye doğan aydınlıktın sen,
VERİMLİ DERS ÇALIŞMA.  Bahanelerle kendinizi küçültmeyin  Sizi engelleyen tek şey kendinizsiniz  Kendinizi engellemeyeceğinize söz verin Birbirinizden.
Bekle beni… hazırlayan : levent karakaş yazı:alıntı
Y Y D Resmi Gör Sesi dinlemek için tıklayın. 1.
Keloğlan ve Kuyu Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, bir Keloğlan’la ninesi varmış. Bunlar çok yoksul insanlarmış. Keloğlan’ın.
Bir zamanlar, birbirine bitişik iki çiftlikte yasayan iki erkek kardeş vardı. Günlerden bir gün bu iki kardeş arasında bir anlaşmazlık baş gösterdi. İki.
Hayatın Özü Tommy's Window Slideshow ♫ Sesi açıp tıklayınız!
Burası yuvarlaklar ülkesi. Öykümüz burada geçiyor.
Arkamdan Bir Silah Sesi,
KÜRESEL ISINMA (DÜNYAMIZ YOK OLUYOR ! ).
Sunum transkripti:

♫ Sesi açıp tıklayınız! ♫ Sesi açıp tıklayınız!

diye sordum Yunan Kültür ve Tarih profesörü olan yaşlı hocama. Her zamanki gibi salonda kahkahalar yükseldi ve insanlar çıkmak için kalkmaya başladı. Papaderos, elini havaya kaldırdı, salondaki kargaşayı yatıştırdı ve gözleriyle ciddi olup olmadığımı sorgularcasına uzun bir süre bana baktı. diye sordum Yunan Kültür ve Tarih profesörü olan yaşlı hocama. Her zamanki gibi salonda kahkahalar yükseldi ve insanlar çıkmak için kalkmaya başladı. Papaderos, elini havaya kaldırdı, salondaki kargaşayı yatıştırdı ve gözleriyle ciddi olup olmadığımı sorgularcasına uzun bir süre bana baktı.

“Sorunuzu cevaplayacağım,” dedi. Pantolonunun arka cebinden cüzdanını çıkarttı ve deri cüzdanı karıştırarak, aşağı yukarı bir madeni para büyüklüğünde, çok küçük yuvarlak bir ayna çıkardı. Ve sonra şunları anlattı: “Benim çocukluğum savaş zamanına rastlar. O zamanlar çok yoksulduk ve çok uzak bir köyde yaşıyorduk. Bir gün yolda bir aynanın kırılan parçalarını buldum. Alman yapımı bir motosiklet orada hurda haline gelmişti.” “Sorunuzu cevaplayacağım,” dedi. Pantolonunun arka cebinden cüzdanını çıkarttı ve deri cüzdanı karıştırarak, aşağı yukarı bir madeni para büyüklüğünde, çok küçük yuvarlak bir ayna çıkardı. Ve sonra şunları anlattı: “Benim çocukluğum savaş zamanına rastlar. O zamanlar çok yoksulduk ve çok uzak bir köyde yaşıyorduk. Bir gün yolda bir aynanın kırılan parçalarını buldum. Alman yapımı bir motosiklet orada hurda haline gelmişti.”

“Dağılan parçaları bulup bir araya getirmeye çalıştım, fakat bu mümkün olmadı, o yüzden sadece en büyük parçayı aldım. İşte bunu. Daha sonra onu bir taşa sürterek yuvarlak hale getirdim. Ve sonra onunla bir oyuncak gibi oynamaya başladım ve güneşin hiçbir zaman ulaşamadığı karanlık yerlere - derin çukurlara, yarıklara ve karanlık noktalara bu ışığı yansıtabilmek beni çok etkiledi. Benim için en ulaşılamaz yerlere ışığı götürmek bir oyun olmuştu.” “Dağılan parçaları bulup bir araya getirmeye çalıştım, fakat bu mümkün olmadı, o yüzden sadece en büyük parçayı aldım. İşte bunu. Daha sonra onu bir taşa sürterek yuvarlak hale getirdim. Ve sonra onunla bir oyuncak gibi oynamaya başladım ve güneşin hiçbir zaman ulaşamadığı karanlık yerlere - derin çukurlara, yarıklara ve karanlık noktalara bu ışığı yansıtabilmek beni çok etkiledi. Benim için en ulaşılamaz yerlere ışığı götürmek bir oyun olmuştu.”

“Daha sonraki yıllarda o küçük aynayı sakladım ve boş zamanlarımda çoğu kez onu elime alıp oyunun büyüsüne kendimi kaptırdım. Gençlik devirlerim de geçince şunu anlamaya başladım ki, bu benim için sadece bir çocuk oyunu değil, hayatımda yapabileceğim şeyleri sembolize ediyordu. Işığın veya kaynağının ben olmadığımı anlamaya başladım. Fakat, ışık - gerçek, anlayış ve bilgi - oradaydı ve eğer ben o ışığı yansıtırsam pek çok karanlık yerde bu ışık parlayacaktı.” “Daha sonraki yıllarda o küçük aynayı sakladım ve boş zamanlarımda çoğu kez onu elime alıp oyunun büyüsüne kendimi kaptırdım. Gençlik devirlerim de geçince şunu anlamaya başladım ki, bu benim için sadece bir çocuk oyunu değil, hayatımda yapabileceğim şeyleri sembolize ediyordu. Işığın veya kaynağının ben olmadığımı anlamaya başladım. Fakat, ışık - gerçek, anlayış ve bilgi - oradaydı ve eğer ben o ışığı yansıtırsam pek çok karanlık yerde bu ışık parlayacaktı.”

“Ben, şeklini ve biçimini bilmediğim bir ayna parçasıyım. Yine de sahip olduğum şeyle bu dünyanın karanlık yerlerine, insanların yüreklerindeki karanlık noktalara ışık ulaştırabilirim ve bazı insanlar için bazı şeyleri değiştirebilirim. Belki diğer insanlar da benzer şekilde düşünebilir veya davranabilir.” “Ben, şeklini ve biçimini bilmediğim bir ayna parçasıyım. Yine de sahip olduğum şeyle bu dünyanın karanlık yerlerine, insanların yüreklerindeki karanlık noktalara ışık ulaştırabilirim ve bazı insanlar için bazı şeyleri değiştirebilirim. Belki diğer insanlar da benzer şekilde düşünebilir veya davranabilir.” “İşte bu benim yapmak istediğim şeyin ta kendisi! İşte benim hayatımın anlamı bu!” “İşte bu benim yapmak istediğim şeyin ta kendisi! İşte benim hayatımın anlamı bu!”

Ve daha sonra küçük aynasını dikkatlice kaldırarak tuttu ve pencereden süzülen güneşin parlak ışınlarını yakalayıp yüzüme ve sıranın üzerinde kenetlenmiş ellerime yansıttı. O yaz Yunan Kültürü ve Tarihi hakkında edindiğim bilgilerin çoğu hafızamdan silindi. Fakat hala aklımdaki cüzdanda küçük yuvarlak bir ayna taşıyorum. —Ted Cashion Ve daha sonra küçük aynasını dikkatlice kaldırarak tuttu ve pencereden süzülen güneşin parlak ışınlarını yakalayıp yüzüme ve sıranın üzerinde kenetlenmiş ellerime yansıttı. O yaz Yunan Kültürü ve Tarihi hakkında edindiğim bilgilerin çoğu hafızamdan silindi. Fakat hala aklımdaki cüzdanda küçük yuvarlak bir ayna taşıyorum. —Ted Cashion

Farklı slaytları görmek için ziyaret ediniz: