Değerli Dostlar, ne demiştik, Tarih budur... “ Hasankeyfe Sadakat ” denince genelde Diclenin üzerindeki yeni köprü ile eski köprüden geriye kalan kalıntıların resimleri gelir. Ben Size biraz daha ilave detay sunmak istiyorum.
Aralık ayındaki ziyaretimde hava yoğun bulutlu idi. Köprüden sola Diyarbakıra gidiliyor. Resimleri çektiğim nokta, Eski Hasankeyf...
Burası eski köprünün karşı ayağından geriye kalan kısım. Vatandaşımız, Dicle manzaralı çamaşır kurutma terası olarak kullanıyor...
Kaya blokuna oyulmuş merdivenler. Bunlardan muhtelif yerlerde var. İki tanesi eskiden gizli imiş. Erozyonla ortaya çıkmışlar. Merdivenler, bilhassa kuşatma sürecinde Dicleye inip su almak için kullanılmış.
Kaleye çıkan yol, sayısız mağaraların önünden geçiyor. Kimisi konut, kimisi işyeri olarak kullanılmış.
İşte Hasankeyf kalesi veya geriye ne kalmışsa... Diclenin binlerce yılda oluşturduğu dimdik bir burunun üzerine inşa edilmiş. Tam bir kartal yuvası... Meşhur Hasankeyfe sadakat resimleri genelde bu kalenin bulunduğu noktadan çekiliyor...
Kale burcunun köprüden görünümü. Bu cepheden alınması neredeyse imkansız...
Burası kalenin kapısı, ve geriye kalmış bazı detaylar...
Kale burcunun diğer yönden görünümü. Tavanın nasıl yapılmış olduğuna dikkat ettiniz mi ?
Tavan, bir sıra küplerden oluşuyor.
Yukarı tırmanan antik yol. İnsan bu yoldan göğe tırmanabilirmiş gibi geliyor.
Kale yolunda ve kale civarında binlerce mağara var lı yıllara kadar insanlarımız buralarda ikamet ediyorlarmış. Sonra yetkililer, mağaraların terk edilmesini emredip, Dicle kenarında yeni Hasankeyfin kurulmasını istemişler. Ancak bazı mağaralar kiler veya hayvan barınağı olarak kullanılmaya devam ediliyor...
İşte sakin akan Dicle binlerce yılda araziyi böyle bıçakla kesmiş gibi aşındırmış.
Dicleye bakan en sarp yere bir de böyle taştan örme bir kule yerleştirmişler...
Bence Hasankeyfin esas sembolü bu görüntü olmalı. Zaten Leylekler bile burayı öyle sevmişler ki, aralık ayı başında bile yuvalarını terk etmemişler. Leylek yuvası aslında zeminden 25 – 30 m kadar yukarıda.. Resmi çektiğim Kale ile Dicle kenarındaki eski caminin minaresinin ucu yaklaşık ayni kotta.
Baraj yapılırsa Eski Hasankeyfe ait bu cami ve güzelim minaresi de sular altında kalacak...
Caminin girişinden bazı detaylar. Alttaki taş yazıtta Allahın 99 adı yazılmış. Bunları bile tahribattan koruyamamışız...
İşte minareyi burada komple olarak görebiliyorsunuz. Bu minarenin neredeyse birebir aynısını Mardin’de de gördüm. Ona ait resimleri de ileride sunarım. Minare bu yöreye özgü kırmızı Mardin taşından yapılmış, üzerinde de çok güzel detay motifler ve yazılar var.
İnanın, yerinde incelemek çok daha heyecan veriyor, insanı daha çok detay keşfetmeye yönlendiriyor.
Bu taş ustalarının - bulabilirsek - ellerini öpmek gerekir. Bizim gibi bu eserleri layıkıyla koruyamayanlara da... Saygı ve selamlarımla Feridun Özhan