ARICILIK GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI ZİRAAT MÜHENDİSİ / ZOOTEKNİST OĞUZHAN ÜNLÜ 2013
BAL ÇEŞİTLERİ Elde edildiği bitki kaynağına göre; Kestane Balı Çam Balı Ihlamur Balı Narenciye Balı Okaliptüs Balı, vs Elde edildiği yöreye göre; Anzer Balı Pervari Balı Kars Balı Şemdinli Balı Toros Balı Bitlis Balı, vs Elde ediliş ve işleme şekline göre; Petekli Bal Süzme Bal Karakovan Balı
KOLONİ BİREYLERİ İŞÇİ ARI ERKEK ARI ANA ARI
KAstamonu BÖLGESİ ARICILIĞI Nisan ayı başında ilk kontroller yapılır. Besleme ve ilaçlamaya başlanır. Haziran başına kadar beslemeye devam edilir. Haziran sonunda oğul çalışmaları yapılır. Temmuz ayı ana nektar akımı dönemidir. Ağustos sonunda bal hasadı yapılır. Eylül’den sonra sonbahar beslemesi yapılır. Kasım ayında koloniler kışlamaya alınır.
ARI HASTALIK VE ZARARLILARI
ARI HASTALIKLARI Ergin Arı YAVRU Nosema Hastalığı Trake Biti Mum Güvesi Varroa Amerikan YÇ Avrupa YÇ Kireç Hastalığı Taş Hastalığı
ARI ZARARLILARI Varroa destructor Acarapis woodi Büyük mum güvesi Arı kuşu Eşek arısı
AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ Etkeni Paenibacillus larvae’dır. Hastalıklı kolonide gelişme hızı düşer, ergin arı sayısı ile yavru miktarında büyük azalma görülür. Arıların polen ve nektar toplama aktivitesi azalır. Bakteriye ait sporlar 40 yıl kadar canlı kalabilmekte ve olumsuz şartlardan etkilenmemektedir İhbarı mecburi hastalıklardandır. Hastalıkla bulaşık koloniler imha edilmelidir.
TEŞHİSİ Hastalıklı kolonide yavrulu alan düzgün olmayıp açık ve kapalı gözler karışmıştır. Petek gözleri içeriye doğru çökmüş Kapalı petek gözlerin rengi matlaşmıştır Larvaların rengi sararmış, ileri dönemlerde kahverengileşmiştir. Hasta larvalara lastik gibi uzar. Hastalığın ileri aşamalarında kovandan tutkal kokusu yayılmaya başlar. Ölen larvalar sulu ve yapışkan olup göz tabanına yapışırlar.
TEDAVİSİ Hastalık başlangıcında tedavi olasıdır. Hastalıklı koloninin tüm yavrulu ve ballı petekleri yakılarak imha edilir. Kovanın içi pürmüz ile sterilize edilir. Temiz kovana yerleştirilen ergin arılar ilaçla tedavi edilir. Hastalığa sebep olan bakterinin sporları antibiyotiklere dayanıklıdır antibiyotikle tedavi edilemez. Hastalıklı koloniler yakılarak imha edilir. Kovan ve diğer malzemeler 450 g çamaşır sodası + 4.5 l su ile hazırlanmış ve kalsiyum klorid ile çökeltilmiş karışımla dezenfekte edilmelidir. Њ
TEDBİRLER Hastalıklı petekler açıkta bırakılmamalıdır. Kullanılmış malzeme satın alınmamalıdır. Hastalıklı koloni satın alınmamalıdır. Şeker şurubu ile besleme yapılmamalıdır. Arılıkta yağmacılığa izin verilmemelidir. Arıların kovanları şaşırmasını önleyici önlemler alınmalıdır. Koloniler hastalıksız bölgeye götürülmelidir. Hastalık görüldüğü anda tüm koloniler koruyucu olarak ilaçlanmalıdır.
AMERİKAN YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ
AVRUPA YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ Etkeni Melissococcus pluton’dur. Etken gıdalarla alınmaktadır. Hastalıklı kolonide gelişme hızı düşer, ergin arı sayısı ile yavru miktarında büyük azalma görülür. Arıların polen ve nektar toplama aktivitesi azalır.
TEŞHİSİ Ölümler genellikle açık gözlerdeki larvalarda görülür. Larvanın rengi önce sarıya, sonra kahverengi ve siyaha dönüşür. Ölüm pupa döneminde olmuşsa kapalı gözler üzerinde delikler vardır. Kapalı petek göz üzerindeki sır tabakasının rengi matlaşarak içeriye doğru çöker. Ölü larvanın kıvamı önceleri sulu ve yumuşak, sonra sertleşerek hamur kıvamı alır. Ölü larvalar petek gözü tabanında C şeklinde kıvrılmış durumdadır. Gözün tabanına yapışmazlar ve petek göze bir kibrit çöpü sokulduğunda gözden rahatlıkla çıkarılabilirler. Hastalığın ileri aşamalarında kovandan kokuşmuş et kokusu yayılmaya başlar.
TEDAVİSİ Amerikan yavru çürüklüğündeki gibi kovanları imha etmeye gerek yoktur. (bakteri sporu oluşturmaz) Düzenli antibiyotik kullanılmalıdır. Ana arı değiştirilmelidir Genç arılar hastalığı zamanla temizleyecektir. İyi bir kovan takibi güçlü arı hastalığa izin vermez.
TEDBİRLER Hastalıklı petekler açıkta bırakılmamalıdır. Kullanılmış malzeme satın alınmamalıdır. Şeker şurubu ile besleme yapılmamalıdır. Arılıkta yağmacılığa izin verilmemelidir. Hastalıklı koloniler diğer koloniler ile birleştirilmemelidir. Arıların kovanları şaşırmasını önleyici önlemler alınmalıdır. Koloniler hastalıksız bölgeye götürülmelidir. Hastalık görüldüğü anda tüm koloniler koruyucu olarak ilaçlanmalıdır.
AVRUPA YAVRU ÇÜRÜKLÜĞÜ
KİREÇ HASTALIĞI Kireç hastalığının etmeni fırsatçı bir fungus olan Ascosphaera apis 'tir. Etken gıdalarla alınmaktadır. Hastalığa yakalanan larvalar kireç beyazı bir renkte petek gözler içerisinde kuruyarak mumyalaşır.
TEŞHİSİ Ölmüş larva kirece benzer Mumyalaşmış bir görüntüsü vardır. Beyaz, gri yada siyah sporlar ölmüş larvanın yüzeyini kaplar.
TEDAVİSİ Tedaviye ihtiyaç yoktur. Kovan üyeleri zamanla hastalığı temizler. Çok fazla etkilenmiş çerçeve varsa değiştirilmesi işgücü kaybını ortadan kaldıracaktır. Arılar böylece hemen kendi işlerini yapmaya başlayacaklardır.
TEDBİRLER Dayanıklı hat kullanılmalı. Sterilize edilmiş balmumu kullanılmalı. Arıcılık alet ve ekipmanları dezenfekte edilmelidir. Çok yıllık petek kullanmamaya özen gösterilmelidir. İlkbaharda oğul önleme çalışmaları yapmalı ve arılarını bölme yapmak sureti çoğaltmalıdırlar.
TEDBİRLER Gerekmedikçe antibiyotik uygulaması yapılmamalıdır. İlkbaharda havaların serin olduğu günlerde kovan fazla açık tutulmamalıdır. Havalandırmasına dikkat , nem birikmesine olanak verilmemelidir. Hastalıklı koloniden arılı, yavrulu ve ballı petekler sağlıklı kolonilere verilmemelidir.
KİREÇ HASTALIĞI
TAŞ HASTALIĞI Larvayı ve pupayı etkileyen bir mantar hastalığıdır. Nadir yada hiç görülmez. Yavru taşlaşır yada mumyalaşır. Sert ve katıdır. Bazı yavruların etrafı pudramsı yeşil bir mantar ile kaplıdır. İlaç tedavisine gerek yoktur. Ölü yavrular dışarı atılır. Çerçevede çok fazla taşlaşmış yavru varsa işçi arıların zaman kaybetmesini önlemek için değiştirilmelidir.
TAŞ HASTALIĞI
NOSEMA HASTALIĞI Ergin arı hastalığıdır. Etmeni Nosema apis adı verilen bir protozoadır . Gıdalarla alınan ve ağız yolu ile sindirim sistemine giren sporlar ergin arıların orta midesinde çimlenerek epitel hücrelere geçerek hızla çoğalarak hastalık yaparlar
TEŞHİSİ Hastalığa yakalanan arılar uçmaya çalışırlar, uçamazlar. Kovan önündeki ot ve çöplere tutunarak yürürler. Hasta arıların abdomenleri şişmiş ve uzamıştır. Bu nedenle iğneleme refleksi azalmıştır. Sağlıklı arıların midesi sarımtırak veya amber renktedir. Hasta arıların midesi şişkin, kıvrımları kaybolmuş ve süt beyazı rengindedir Hasta arılarda görülen bu belirtiler açlık, felç veya ilaç zehirlenmelerinde görülen belirtilerle karıştırılabilir.
TEDAVİSİ Arı kolonilerine koruyucu olarak ilkbahar ve sonbahar aylarında ilaçlı şurup verilerek hastalığa karşı etkili bir önlem alınabilir. Sonbaharda 2:1, ilkbaharda 1:1 oranında şurup hazırlanır. Hazırlanan şuruba ilaç eklenir. Isıtılarak hazırlanan şurup soğuduktan sonra, içerisine ilaç eklenerek karıştırılmalıdır. Hazırlanan karışımdan her koloniye 4 lt verilmelidir. Hastalık çıktığı durumlarda ayrıca boş kovan ve petekler fumige edilmelidir.
TEDBİRLER İlkbaharda kovanların sık sık açılarak koloniler rahatsız edilmemelidir. Ana arı yetiştiriciliği ve paket arıcılığında koloni populasyonunun azaltılarak kolonilerin strese sokulmamalıdır. Yetersiz beslenme nedeni ile kolonilerin fizyolojik olarak hastalığa duyarlı olacakları için beslemeye dikkat edilmelidir. Arılar kışın rahatsız edilmemelidir.
TEDBİRLER Hastalıklı, arılı, ballı ve yavrulu çerçevelerin sağlıklı kolonilere verilmemelidir. Koloni kontrolleri sırasında ergin arıların ezilmesi, ezilen arıların dışarı atılması esnasında sağlıklı arıları sporlarla temas ettirilmemelidir. Uzun süren arı taşımacılığı, kovanların kapalı kalmasının önüne geçilmelidir.
NOSEMA HASTALIĞI
TRAKE BİTİ Bal arısının soluk borusuna yerleşir. Yavrular arının kanı ile beslenir, oksijen alımını azaltır. Koloniyi zayıflatır yok olmasına neden olur. Varoa ya karşı kullanılan ilaçlar bu zararlıyıda öldürdüğü için farkında olmadan kontrol altına alınmaktadır.
TRAKE BİTİ
MUM GÜVESİ Güçlü kolonilerde mum güvesine rastlanmaz. Koloni zayıflayınca güve saldırır İçeri giren güve balmumu üzerine sırlanmış peteklere yumurtalarını bırakır. Kovan içerisine örülen ağlar beslenmeye ve temizliğe engel olduğundan larvalar büyüyemez. Güçlü enfeksiyonlarda koloni kovanı terk eder.
MÜCADELESİ Kalıntı nedeniyle kimyasal mücadele önerilmez. Arılık temiz tutulmalı, sürekli bakım yapılmalıdır. Ana kontrol edilmeli, koloni güçlü tutulmalıdır. Kullanılan malzeme, bal, petek depoda düşük sıcaklıklarda saklanmalıdır. İşgal edilen kovanlar ayrılıp temizlenmelidir.
MUM GÜVESİ
VAROA ZARARLISI Ergin arılar ile larva ve pupaların kanını emerek beslenen tehlikeli bir dış parazittir. Kış aylarında yumurta bırakmadan işçi arılar üzerinde yaşamını sürdürmektedir. Varroa ile bulaşık kolonilerde kuluçka gelişim hızı azalmakta, arılar üzerinde açtığı yaralar enfeksiyon oluşturmakta, ileri dönemlerinde yavru gözlerinden kanatsız ve bacaksız arılar çıkmaktadır.
YAŞAYIŞI Dişi bitler larva gözlerine yumurtlarlar, larvanın kanı ile beslenirler. Birden fazla yavru larvadan beslenirse larva ağırlık kaybedip ölür. Yetişkinlere yapışanlar arıyı zayıflatır, çok yapışırsa ölür. Arılarda deformasyon meydana getirir koloniyi zayıf düşürür.
TEDAVİSİ Arıcı kontrol sırasında mutlaka çerçevelere ve arılara bakmalıdır. Kovan içerisinde ve dışarısında deformasyona uğramış arıların varlığı VAROA belirtisidir. Ruhsatlı ilaçlar kullanılmalı, arı ve bal sağlığı gözardı edilmemelidir.
TEDBİRLER Hastalıklı, arılı, ballı ve yavrulu çerçevelerin sağlıklı kolonilere verilmemelidir. Koloni kontrolleri sırasında ergin arıların ezilmesi, ezilen arıların dışarı atılması esnasında sağlıklı arıların sporlarla teması önlenmelidir. İlkbaharda kovanların sık sık açılarak koloniler rahatsız edilmemelidir. Ana arı yetiştiriciliği ve paket arıcılığında koloni populasyonunun azaltılmaması gerekir. Yetersiz beslenme nedeni ile kolonilerin fizyolojik olarak hastalığa duyarlı olacaklardır.
VAROA HASTALIĞI
DİĞER ZARARLILAR EŞEK ARISI ARI KUŞU KİRPİ
TARIMSAL YAYIMI GELİŞTİRME PROJESİ GIDA TARIM VE HAYVANCILIK BAKANLIĞI SAFRABBOLU / KARABÜK İLÇE MÜDÜRLÜĞÜ 2013 www.tar-gel.com ZİRAAT MÜHENDİSİ ZOOTEKNİST OĞUZHAN ÜNLÜ TARGEL TARIMSAL YAYIMI GELİŞTİRME PROJESİ