KLASİK DEMOKRASİ Eski Yunan şehir devletlerine dayanır. En iyi uygulayıcısı ve o dönemde en güçlü şehir olan Atina’dan dolayı Atina demokrasisi olarak.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Siyaset Bilimine Giriş
Advertisements

DEMOKRASİ ENDEKSİ HARİTASI
1.3 DEVLET ŞEKİLLERİ.
TÜRKİYE’DE ÇAĞCIL DEMOKRASİ, DEMOKRATİK KÜLTÜR VE OLGUNLUK
KAZANIMLAR 5. Bir Türk vatandaşı olarak cumhuriyetin Türk milletine kazandırdığı vatandaşlık temel hak ve sorumlulukları bilincini kazanır.
Kolluğun Parlamenter Gözetimi
Montpellier France Décembre 2008 GENÇLİK PROJESİ Eylem Ankara, (Türkiye)
AB HUKUKU DOÇ. DR. MUSTAFA ÇEKER.
Öğrenci Temsilcilikleri Seçimi Mühendislik Fakültesi.
AVRUPA BİRLİĞİ, AB DEĞERLERİ VE AB’DE DEMOKRASİ
Bölgesel Konferans n°1 25 Haziran 2014 İzmir
GÜMRÜK KIYMETİ TEKNİK KOMİTESİ Ek:II. 1. Bu Anlaşmanın 18 inci Maddesine göre, teknik düzeyde yorum ve uygulama birliği sağlamak amacıyla Gümrük İşbirliği.
MONARŞİ: Devlet başkanlığının irsi olarak intikal ettiği devlet şekli olarak tanımlanmaktadır. Monarşik devlet şeklinde hakimiyetin kaynağı veya.
DEMOKRASİNİN SERÜVENİ
DEMOKRASİ.
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük CUMHURİYET’İN İLANI
1924 ANAYASASI.
HUKUKUN DALLARI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
Geçmişten günümüze demokrasinin gelişimi
Hukukun Temel Kavramları
DEMO-VILLAGE Orda Bir Köy Var Demokrasiyle!
6 ÜNİTE YAŞAYAN DEMOKRASİ KURULTAYDAN MECLİSE KONULAR
CUMHURİYET DÖNEMİNDE HUKUK
DEMOKRATİK YÖNETİM Demokrasi halk idaresi anlamına gelmektedir. Demokrasinin olmadığı toplumlarda insan hakları, eşitlik, özgürlük gibi değerler korunamaz.demokratik.
T.C. İnkılap Tarihi ve Atatürkçülük CUMHURİYETÇİLİK
DEMOKRASİNİN SERÜVENİ
Bilişim teknoloji ve yazılım SUDE SALAR 436
10 ARALIK DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu'nun 10 Aralık 1948 tarih ve 217 A (III)
DÜNYA ÜZERİNDE VAR OLAN YÖNETİM BİÇİMLERİ.
ANAYASA HUKUKUNA GİRİŞ
ELEKTRONİK DEMOKRASİ.
Endüstriyel Demokrasi
1) İşveren veya vekili (okul/kurum müdürü)
SOSYAL BİLGİLER 5. SINIF DERS KİTABI 7
ATATÜRK İLKELERİ Atatürkçülük, Türkiye’nin gerçeklerinden doğmuş bir düşünce sistemidir. Türk milletinin iradesiyle oluşmuş, tarihi bir gelişmenin ürünüdür.
Avrupa Birliğinin Kurumları
DEMOKSASİNİN SERÜVENİ
İSG BİRİMLERİNİN GÖREV YETKİ VE SORUMLULUKLARI
Süleyman Demirel Üniversitesi Aday Memur Temel Eğitimi
Çağ Üniversitesi.
TUNCAY ÖZOĞLU. AVRUPA BİRLİĞİ ORGANLARI  Avrupa Parlamentosu, AB kurumları içinde doğrudan halk tarafından seçilen organdır.  AB üyesi ülkelerin vatandaşları.
Kaynak: Kemal Gözler, Türk Anayasa Hukuku Dersleri mutlaka okunacak
AVRUPA BİRLİĞİ KURUMLARI
Çağ Üniversitesi Hukuk Fakültesi.
BOSTANCI İLKOKULU BİREY. Birey En küçük birey ailedir. Aile anne,baba ve çocuklardan oluşan top- lumdur. Birey:Birey sosyal olan,fiziksel,duygusal, Kişilik,farklı.
2. Hafta sorusu: Lizbon Anlaşması AB’nin kurumsal yapısında nasıl bir değişikliğe neden olmuştur. AB Lizbon anlaşması sonrası Demokratik bir yapıya kavuşmuş.
DEMOKRASİ NEDİR? DEMOKRASİ SOSYAL EŞİTLİKTİR. DEMOKRASİ İÇİN YAPILAN ATIFLAR Çoğunluğun yönetim şekli Fırsat eşitliği sağlamaya çalışan yönetim Sosyal.
VII. Ünite SİYASET FELSEFESİ
1)31 Mart Ayaklanması’nı bastıran buna bu adı mustafa kemal vermiştir. HAREKET ORDUSU.
ATATÜRKÇÜLÜK ÜNİTESİ TEST SUNU
Temel HUKUK DERS NOTLARI SON HAFTA
DEMOKRASİ NEDİR?. Gücünü halktan alan, yönetimde halk iradesinin etkin olduğu eşitlik, adalet, özgürlük, insan hakları prensibine dayanan anlayışa demokrasi.
MONARŞİ: Devlet başkanlığının irsi olarak intikal ettiği devlet şekli olarak tanımlanmaktadır. Monarşik devlet şeklinde hakimiyetin kaynağı veya sahibi.
YÖNETİM BİÇİMLERİ MONARŞİ OLİGARŞİ TEOKRASİ CUMHURİYET.
KURULTAYDAN MECLİSE “Egemenlik” kavramı
demokrasinin temel ilkeleri
*Eşitlik *Adalet *Özgülük
TBMM’den geçmişte ve bugün yer alan kadın milletvekillerimiz
DEMOKRATİK SİSTEM VE YAŞAYAN DEMOKRASİ. Yunanca asıllı bir kavram olan demokrasi, halk anlamına gelen demos ile iktidar anlamına gelen kratos sözcüklerinin.
Hukukun TEMEL kavamları
. DERS.
MEDENİ HUKUK.
ATATÜRK İLKELERİ
Demokrasinin Temel İlkeleri Hazırlayanlar:M.Kerem GÜNGÖR Deniz ÇAPAR Kaan CANLI.
İNSAN HAKLARI KONU VI HAK VE ÖZGÜRLÜKLERİN GELİŞİM SÜRECİ-
HUKUKUN DALLARI Doç. Dr. Mustafa ÇEKER.
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
1982 TARİHLİ TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI’NDA İNSAN HAKLARI VE DEMOKRASİ Prof. Dr. Yasemin KARAMAN KEPENEKCİ Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi.
Sunum transkripti:

KLASİK DEMOKRASİ Eski Yunan şehir devletlerine dayanır. En iyi uygulayıcısı ve o dönemde en güçlü şehir olan Atina’dan dolayı Atina demokrasisi olarak da adlandırılır. Devlete ait her türlü egemenliğin millete ait olduğunu savunan modeldir. Klasik demokrasi bir diğer ifadeyle Atina demokrasisi, kitle toplantısı yoluyla yönetim anlamına gelir.

Klasik demokrasi üç bölüme ayrılmaktadır: I-Doğrudan doğruya demokrasi II- Yarı doğrudan demokrasi III-Temsili demokrasi

Doğrudan doğruya demokrasi; eski Yunanlılarda uygulanan tarihi bir sistemdir. Buna göre, halk toplanarak topluca yönetim şekline katılır. Bugün bu sistemle idare, İsviçre’nin küçük kantonlarında vardır.

Yarı doğrudan demokrasi, bu sistemde, gerçek yönetim halkın seçtiği temsilciler de olmakla beraber, yerine göre halk da, referandum, plebisit(halk oylaması) ve "kanunları veto" usulleriyle yönetime iştirak etmektedir. Yine bu sistem İsviçre’de en geniş şekliyle uygulanmaktadır.

Temsili demokrasiye gelince, bu sistemde, hakimiyetin millete ait olduğu prensibi vardır. Yönetim milletin seçtiği temsilciler tarafından ve anayasaya uygun olarak yürütülür. Temsili demokrasiler, hükümet şekillerine göre, "Parlamenter Sistem", "Meclis Hükümeti Sistemi" ve "Başbakanlık Sistemi" gibi değişik hükümet şekillerine ayrılır. Fakat hepsinde temel esas, devletin, halkın seçtiği ve milleti temsil etmekte olan temsilciler tarafından idare edilmesidir. Bu sistem, kaynaklarını, tabii hukuk ve içtimai mukaveleden alır. Hukuk literatüründe bunların da temsilcileri; Hobbes, Locke, Montesquieu ve Rousseau’dur.

Klasik demokrasinin özelliği, vatandaşlarının siyasi sorumluluklara geniş çapta katılma isteğinin bulunmasıdır. Tabi bunun en önemli nedeni, demokrasiye zıt bir şekilde uygulanan kölelik sistemidir. Böylelikle oy verme hakkına sahip Atina doğumlu 20 yaş üstü tüm erkeklerin günlük hayattaki sorumluluklarının çok büyük bir kısmını kölelerin sırtına yüklemiştir. Bununla beraber kadınların, şehirli olmayanların ve kölelerin oy kullanma hakkı yoktu.

Bu model o dönemde Rousseau ve Marx gibi sonraki dönem düşünürleri üzerinde büyük etki bıraksa da modern dünya da çok sınırlı bir uygulama alanı mevcuttur. Belli başlı tüm kararlar, bütün vatandaşların üye olduğu Meclis veya Ecclesia tarafından alınıyordu. Bu meclis senede en azından 40 defa toplanırdı. Tam zamanlı olarak çalışacak kamu görevlilerine ihtiyaç duyulduğunda, bütün vatandaşları temsil eden küçük bir örnek olmaları için bu görevliler kur'a usulüyle veya dönüşümlü olarak seçiliyorlardı ve mümkün olan en geniş katılımın sağlanabilmesi için görev dönemleri kısa tutuluyordu.

Meclis'in yürütme veya idare komitesi olarak faaliyet gösteren ve 500 vatandaştan oluşan bir Konsey vardı ve 50 kişilik bir Komite de bu Konseye teklifler hazırlardı. Komite Başkanlığı görevi sadece bir günlüktü ve hiçbir Atinalı bu onura hayatında bir defadan fazla kavuşamıyordu. Bunun tek istisnası, çalışma ve tecrübeye duyulan ihtiyaçtan dolayı, diğer kamu görevlilerinden farklı olarak on generalin yeniden seçilmesinin mümkün olması durumuydu.

Atina demokrasisini bu kadar dikkate değer kılan özelliği, onun vatandaşlarının siyasi aktivite düzeyleriydi. Vatandaşlar sadece Meclis'in düzenli olarak gerçekleştirilen oturumlarına katılmakla kalmıyorlar, geniş topluluklar halinde kamu görevlerinin ve karar verme sürecinin sorumluluklarını üstlenmeye hazır görünüyorlardı.

KLASİK DEMOKRASİ’YE ELEŞTİRİLER  Bu demokrasi şeklinin en etkili çağdaş eleştiricisi, filozof Eflatun'du. Eflatun, halk kitlelerinin kendi adlarına kendilerini dirayetli bir şekilde yönetmeleri için ne yeterli bilgiye ve ne de gerekli tecrübeye sahip oldukları fikrinden hareketle siyasi eşitlik fikrine saldırdı. Onun Devlet'inde geliştirdiği çözüm, yönetimin bir bilge krallar, yani Koruyucular sınıfının elinde olmasıydı ve onların yönetimi bir tür aydınlanmış diktatörlük anlamını taşıyacaktı.

Klasik demokrasinin en büyük eksikliği, siyasi faaliyette görev alan kitleleri sınırlamasıydı. Başta da söylediğimiz gibi belirli zümrelerin özellikle kadın ve kölelerin siyasi hakları yoktu. Bu anlamda klasik model, gerçekte demokratik idealin tam zıddı olarak görülebilir. Günümüzde klasik model New England (ABD) ve İsviçre’nin küçük kantonlarında canlılığını korumuştur.