sesli “yabancı” lisan? kaç yabancı dil bilirse bilsin insan…

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
 BEKLENTiSiZ SEVMEYi DENEDiNiZ Mi?
Advertisements

(ses düğmesini açabilirsiniz) OR’DA, BİR MAHALLE VAR UZAKTA…
45 SANİYE Kaç şey hatırlar insan kırk beş saniyede?
(ses düğmesini açabilirsiniz) Kağıtlara bakarak ciddi ciddi konuşmam mümkün değil söyleşilerde, hatta konuşmanın nereye gideceğini de bilmem. Ama bildiğim.
BOZKIR’A NİNNİ ses düğmesini açabilirsiniz Ali Demirsoy hocamızın göndermiş olduğu bu fotoğraftan müthiş etkilenmiştim.
Sen benimsin; bana aitsin... ses düğmesini açabilirsiniz.
onca gerçek; (ses düğmesini açabilirsiniz) onca düş varken…
Resim-iş dersi ses düğmesini açabilirsiniz.
Biraz moral bulalım.
YAŞAMI ERTELEMEK Tanımasam bile üzülürüm Yitirilmiş ümitlere...
(ses düğmesini açabilirsiniz) ihtiyar mısırcı ve sürpriziniz.
SARILMAK ses düğmesini açabilirsiniz İkiye ayrılır Yeni Türkü’nün Vira Vira albümünün şarkıları: aşırı güzel olanlar ve aşırı berbat olanlar. Her nedense.
Ağlarsam sesimi duyar mısınız
Zor elde ettiklerinizin kıymetini bilirsiniz; bu küçük öykümüz de, bir zor elde edişle, bir kıymet bilişle ilgili... (ses düğmesini açabilirsiniz)
“Sonsuza Dek” sesli.
ses düğmesini açabilirsiniz RAMAZAN GÜZELDİR.
HERKES NERDE? (sesi açabilirsiniz) HERKES NERDE? bölüm: 1.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için ‘mouse’u tıklayınız.
Hayatta, birinin eksikliğini hissettiğimiz
müzik: sonsuza dek (‘sonsuza dek aşık, sonsuza dek genç’ müzikalinden)
ANNEYE NİNNİ (bütün anneler bebektir) Bugün sonucu içimizi rahatlatan bir anjiyo yapıldı anneme. Henüz icat olmamış bir alet ile bakılsaydı, aslında.
DÜŞLER ANLATILIRSA – 2011 YILINDA; BİR ULUSAL BİLİŞİM KURULTAYI’NDA… (sesli)
KAZANIMLAR : 1. Sevmenin ve sevilmenin bir ihtiyaç olduğunu fark eder.
ALÇAKLIK KORKUSU (sesli). ALÇAKLIK KORKUSU (sesli)
KALANIN ARDINDAN (sesli) Hep birlikteydik, masmaviydi hava; ne çok seviyordu herkes birbirini. Gitara yeni başlamıştım; çalacaktım ama utanıyordum.
HüLYaMa Hülyaların hep gerçek olsun Üzüntüler senden çok  çok uzak dursun Lacivertler düşmesin yüreğine Yaşamın hep beyaz gül olsun Arkadaşım,canım dostum,bacım.
ses düğmesini açabilirsiniz
Bu akşam Bourbon Caddesi’nde bir Ay var. Yüzler görüyorum soluk lambanın altından geçerlerken. Bu çağrıyı izlemekten başka seçeneğim yok. Parlak ışıklar,
(sesli).
ANNELER GÜNÜ... Anneler günü Mayısın 2.Haftası
KISKIVRAK (ses düğmesini açabilirsiniz) Kıskıvrak yakalanmışsın; gıyabi tutukluluğun vicahiye dönüşmüş doğumunla. Hep seçememiş, seçilmişsin ömrün boyunca.
ANKARA’NIN MAHZUN BANLİYÖ İSTASYONLARI (Doğu Yakasının Hikayesi) (sesli)
bir mesai sonrası ses düğmesini açabilirsiniz Son hastam da, sevgili asistanım da gidiyor, kalıyormuşum bir başına, eski bir apartmanın zemin katında.
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece “mouse”u tıklayınız Barış - 2.
iş’te keyif… 1990 sevgili kızıma; iş yaşamının kapısında,
BAŞARI VE MOTİVASYON.
bir tatlı huzur (sesli) DİZİDE, TARTIŞMADA, TRAFİKTE, TELEFONDA, İŞTE, OKULDA, TOPLANTIDA, ALIŞVERİŞ KUYRUĞUNDA; HANGİ KAPIYI ÇALSAN, BURUK ACI GİBİ.
MADAMA (ses düğmesini açabilirsiniz) O özgür havasıyla önümden bir vals yapar gibi geçmiş, beni fena etkilemiş, peşinden sürüklemişti. Az ötemde duruyordu,
Hayatta,birşeyin eksikliğini hissettiğimiz
DAYANIŞMA VE YARDIMSEVERLİK
yumurtanın hep sarısı, hep beyazı bildiklerimiz; ya olmazsa olmaz mavisi?? sesli.
FRAGMAN ses düğmesini açabilirsiniz.
kısa metrajlı yazı ses düğmesini açabilirsiniz
(ses düğmesini açabilirsiniz) PROFESYONEL Léon, hayatımın filmlerindendir.
ÖLÜMCÜL HASTALIK... Doğan Cüceloğlu'nun eğitimindeki katılımcılarla bir konuşmasından: Doğan Cüceloğlu: - Arkadaşlar, aranızda ölümcül hastalığı olan var.
ses düğmesini açabilirsiniz
ses düğmesini açabilirsiniz
ses düğmesini açabilirsiniz ilerlemek için sadece ‘mouse’u tıklayınız.
(ses düğmesini açabilirsiniz) son babalar son patronlar son kuşlar.
Yılın Şiiri. Yılın Şiiri Temizlik yaptım bugün. Hem de tüm benliğimde Temizlik yaptım bugün.. Hem de tüm benliğimde. Bütün kaslarımı, sinirlerimi,
Karanlıklar uzaklaştı
ses düğmesi açık olmalıdır ŞAİR Ödü patlıyordu ama sormalıydı, karnı acıkmıştı ve karısı kendini odaya kilitlemiş, aşk şiirleri yazıyordu. Usulca tıklattı.
Gözlerine Selam Söyle gözlerine selam söyle benden Selamlarımı söyle benden O güzel gözlerine Dalıp dalıp gidersem.
ses düğmesini açabilirsiniz Bir sararmış fotoğraftayız.
denizin arnavut kaldırımına; (ses düğmesini açabilirsiniz)
YILDIZLARIN VE AYIN GİTTİĞİ YERE GİDEN SEVGİLİYE...
ses düğmesini açabilirsiniz 18 aralık 2009 Cuma - 20:00 o kamyonun kasasında olabilmek.
GÜN GELİR BİR BİR SÖNER UMUTLAR.GÜNEŞ GİZLENİR SANKİ BULUTLARIN ARKASINA. KÖR BİR KARANLIK GELİR, YÜREKLERİ İÇİN İÇİN YAKAN BİR KOR MİSALİ. NE DÜŞÜNMEKTEN.
ses düğmesini açabilirsiniz - ilerlemek için mouse’u tıklayınız.
MASAÜSTÜ ARKA PLANI (ses düğmesini açabilirsiniz)
GÜNDÜZ MASALI 1. Masal: binBİR GECElik MASALI masal - (sesli) devam etmek için düğmeye.
fısıltıyla da olsa çok sesli + 1 çok başka şeyler olmalıyken “çekinilecekler”, “sonra ne derler?”ler, “uymaman gereken!”ler; ardına dek açılmış kollarla.
BUGÜNE DÖNÜŞ ses düğmesini açabilirsiniz Evet; en yaşanası dönemiydi kocamış dünyanın, 1960’lı yıllar. Yazmakla bitmezdi, o rengarenk siyah-beyaz detaylar,
KAVGAYI ağacın yaprağına yaz; Sonbahar gelsin yaprak KURUSUN diye.
Galiba artık yalnız düşlerimizde yaşayabileceğimiz zamanların güzelliklerini anlatıyordu.
GÜLCE’ NİN DOĞUM GÜNÜ.
ŞAH VE PİYON sesli
SLAYT GEÇİŞLERİ OTOMATİKTİR… LÜTFEN TIKLAMAYINIZ… SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER… Sesli İzleyiniz.
Galiba artık yalnız düşlerimizde yaşayabileceğimiz zamanların güzelliklerini anlatıyordu.
Sunum transkripti:

sesli “yabancı” lisan? kaç yabancı dil bilirse bilsin insan…

Neden bir zamanlar “Sevgili Öğretmenim” filmiyle büyümüşler, “Sevgi’li Öğretmen” olarak derslere çağrılmaz? Çok dersler anlatılır okullarda; yabancı diller de öğretilir kimi zaman “seçmeli ders” olarak. Ama “Sevgi Dili”, hayatta “Analitilk Geometri” kadar gerekli olduğu halde, neden zorunlu bir ders olarak konmaz?

TED Polatlı Koleji’nde, burslu – burssuz öğrencilerin huzurundayız, o güneşli kış öğleden sonrası. O gün öğrenciler toplanmış salona, iki eski mezunu dinleyecekler. Ciddi ciddi neler anlatılacak kim bilir? Nasıl zor geçecek o saat ve ne zaman dönebilecekler sınıflarına? Nasıl uyarılacak aralarında konuşanlar, ya da uykudan gözleri kapananlar?

Konukların gözleri kapalı:

Yolda karşılaştığımızda, mandalina kabukları korduk gözlerimizin üstüne, artsın acılara dayanıklılığımız diye. Dünyaya gelinebilecek en güzel yıllarda, aynı kuşağın, aynı mahallenin çocuklarıyız. Kenarları tırtıklı, içinde ümit, içinde sevgi - siyah beyaz bir fotoğraftayız. Fotoğrafta gözlerimiz kapalı, acıyı tanımaktayız. Ve yıllar geçince, yolda karşılaştığımız hiç kimsenin, acılara dayanıklılığımız artsın diye, gözlerimize mandalina kabukları koymayacağının farkındayız… Evet; Sevdik… müzikli sunumundan sözleri - yani “Yıllar Geçse de” şarkısının hemen öncesini dinliyordu öğrenciler, o ders saatinde. Kaynak Dil de, Hedef Dil de aynıydı; Google Translate’e gerek yoktu – paylaşılacaklar, yeryüzünün en eski, evrenin de ana dili olan: Sevgi Dili”nde sözlerle anlatılıyordu:

binlerce yıl önce bir mahallede otururduk biz seninle mandalına kabuğu korduk gözlere alışsın acılara diye ne zaman ve kime aynı sevgiyle koyabilecektik yine başka bir çift göze başka bir yüreğe alışsın acılara diye ** ** ** bakarsın geçmişe gelecek geldiğinde masumiyeti görmeye bir duvar tepesinde bir bankın üzerinde sevgiyle çarpan kalplere ** ** ** binlerce yıl önce bir mahallede otururduk biz seninle mandalına kabuğu korduk gözlere alışsın acılara diye… ** ** ** yıllar geçse de acıları bilsek de seni hiç görmesem de bitmez sevgiyle ararım ümitle o duvar üstünde bizim mahallede ararım ümitle bıraktığım yerde bizim mahallede ** ** **

O gün hayatta sadece üniversite sınavında gerekecek bazı formülleri, ya da seçmeli ders olarak Fransız kalmayı, ya da sert bir tonda: Achtung! diyebilmeyi değil; alırken vermeyi, esirgememeyi, göktaşı düşmemiş bir çocukluğu, düş kurmayı, yolculuğu, sevilmeden önce sevmeyi, sabırla, karşılık beklemeden, ezberlemeden sevmeyi, yaşamı emek emek üretmeyi, işini severek yapmayı, sevdiği işi yapıncaya kadar yılmamayı, ekrana değil, insana dokunmayı, paylaşmayı… anlatmaya gelmişlerdi. ** ** ** Acaba bu kadar dikkatle dinleyebilir miydi acıları tanımış büyükler? Nasıl bu kadar sessiz duruyordu kablosuz bir araya gelebilmiş çocuklar? İlk defa duydukları eski bir okul şarkısını nasıl bu kadar çabuk öğrenip, bu kadar coşkuyla söyleyebiliyordu bir sağ tıkla albümler indiren ruhlar – bitiminde “keşke annemle babam da burada olsaydı” diyen, insana, masumiyete, sevgiye susamış çocuklar?

Binlerce yıl sonraydı; Polatlı’da Sevgi Dili’nde bir ders yapılmıştı - artık yolculuk vardı. Dersten geriye boş sandalyeler, içinde ümit, içinde sevgi olan siyah beyaz fotoğraflar, sözlerde serin esen rüzgar, bekleyen arkadaşlar ve gözlerde mandalina kabukları kalmıştı… düş hekimi yalçın ergir içinde ümit, içinde sevgi olan siyah beyaz fotoğraflar: soprano leyla çolakoğlu & düş hekimi yalçın ergir TEŞEKKÜRLERİMİZLE: Kemal Savran – Türk Eğitim Derneği Genel Sekreteri Funda Esen – TED Sosyal Hizmetler Komitesi Başkanı (fotoğraf) Demet Aydın – TED Sosyal Hizmetler Komitesi Saymanı (fotoğraf) Şule Cizreli – TED Sosyal Hizmetler Komitesi Üyesi (fotoğraf) Yahya Akdağ – TED Polatlı Koleji İlköğretim Okul Müdürü İbrahim Hakkı Pülten – TED Polatlı Koleji Lise Müdürü

sevgi dilinde – hep sevgiyle…