KAFİYE VE REDİF ÖRNEKLERİ
1. YARIM KAFİYE Ben çektiğim kimler çeker Gözlerim kanlı yaş döker Bulanık bulanık akar Dağların seliyim şimdi. Hörü kızlar sürmelemiş gözünü İlin aşiretin çeksin nazını Kaldır perçemini görem yüzünü
Ve deniz aynı deniz O gülüşten eser yok yalnız Hatırlar bir gün, camı açtığını Duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu Tutmak için koştum ay ışıklarına Dağılıp karıştım ay ışıklarına
2. TAM KAFİYE Dedem koynunda yattıkça benimsin, ey güzel toprak Neler yapmış bu millet en yakın tarihe bir sor bak Orhan zamanından kalma bir duvar Onunla aynı yaşta ihtiyar bir çınar
Ey bu topraklar için toprağa düşmüş asker Gökten ecdad inerek öpse o pâk alnı değer Mazî köyünde, hatıralar gölgesinde kal Yaklaştığın tabiatı günlerce seyre dal Akşam, yine akşam, yine akşam Göllerde bu dem bir kamış olsam
Gurbet o kadar acı Ki ne varsa içimde Hepsi bana yabancı Yollarda kalan gözlerimin nurunu yordum, Kimdir o, nasıldır diye rüzgarlara sordum, Hulyamı tutan bir büyü var onda diyordum
3. ZENGİN KAFİYE ertesi gün başladı gün doğmadan yolculuk soğuk bir mart sabahı…buz tutuyor her soluk Baygın bir ihtizaz ile bi-huş akar dere, Sahillerinde çocuklar uzanmış çemenlere…
Miskin Yunus biçareyim Baştan ayağa yareyim Dost ilinden avareyim Gel gör beni aşk neyledi Bir zafer müjdesi burda her isim Yekpare bir anda, gün, saat, mevsim
Bin bahçeli beldemizi yâd ellere bıraktık Gölgesinde barınacak tek ağacım yok artık Serpilmeye başladı bir yağmur ince ince Son yokuş noktasından düzlüğe çevrilince Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki fedâ Şüheda fışkıracak toprağı sıksan şühedâ Cânı cananı bütün varımı alsın da Hüdâ Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüdâ
4. CİNASLI KAFİYE Dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç Bu son fasıldır ey ömrüm, nasıl geçersen geç! Her nefeste eyledik yüz bin günah Bir günaha etmedik bir gün âh
Yazından Katip kölen olayım Öğret bana yazından Aşıka ölüm olmaz Ya kürektir ya zından.
REDİF Ülkendeki kuşlardan ne haber vardır Mezarlardan bile yükselen bir bahar vardır Aşk celladından ne çıkar madem ki yâr vardır Yoktan da vardan da öte bir var vardır Hep suç bende değil beni yakıp yıkan bir nazar vardır O şarkıya özenip söylenecek mısralar vardır
Yarab bela-yı aşk ile kıl aşina beni Bir dem bela-yı aşktan etme cüda beni Bizim elde bahar olur yaz olur Göller dolu ördek olur kaz olur Sevgi arasında yüz bin naz olur Suçumu bağışla ben sana kurban
Kaçır beni âhenk, al beni birlik Artık barınamam gölge varlıkta Ver cüceye onun olsun şairlik Şimdi gözüm büyük sanâtkarlıkta Hülya tepeler hayâl ağaçlar Durgun suda dinlenen yamaçlar