Urfa’nın etrafı dumanlı dağlar Ciğerim yanıyor aney gözlerim ağlar... Le ley Urfa De hele bana Bu ne haldır gözüm Bu nasıl bela Vurdular dağ ceylanımı Daha teze çağında… Başında al yazması Boynunda beşi birlik Kör olam bakmaya kıyamazsın Sevmeye doyamazsın he vallah Yanakları yer elması Elleri kınalı keklik...
O ki cepkenimde çakmak Soframda acı isot Tabakamda kaçak Ayağımda körüklü bot… Bir kere insan o Yürekte can o Kıpır kıpır akan Damarda kan o… Vurmaya özü bayar mı heç adamın Bile bile eli gider mi tetiğe Kan tutmaz mı Can acıtmaz mı Yürek sızlatmaz mı Oyy… Ben ölem yâr oy Kalleşlik yakışır mı erkeğe …
Le ley Urfa Hayranım sana Bir yol göster Bir fikir ver bana Yitirdim yavrumu Yüreğim yasta… Ben bu çileyi çekemem gurban İmanıma taşıyamam bu vebali İyisi mi sen Halıma koyma beni Al ayaklarının altına Vur yanan bağrımdan Vur soluksuz Vur gâvur gibi Eli söyletme ardımdan … Gezme ceylan bu dağlarda seni avlarlar Anandan babandan yardan ayrı koyarlar…
Kır filizlenmiş dallarımı hoyrat ellerinle Eteklerine sıyır damarlı yapraklarımı Etimi tırnağımdan büsbütün ayır Bir bidon benzin Bir çöp kibrit Yak sevdalarımı törelerin kahrına Yak yarınlarımı cayır cayır… Hamsin rüzgârlarıyla körükle ateşimi Duman duman yükselsin ağıtlar Hoyratlar söylenegelsin eski çağdan Kulak kabartıp duysunlar Duysunlar da utansınlar Nemrutlar Nispeten anlasınlar aşkı masum Anlasınlar da bıraksınlar peşimi Sen ki peygamberler şehri Ben İbrahim’ler torunu Savur küllerimi Karacadağ’dan Köpeklere çiğnetme leşimi …
Töre Grafik Tasarım : Ayfer Dursun / © Şiir : Ali Yaşar