İLK YARDIM MUTLU ÖNER BOYABAT ANADOLU ÖĞRETMEN LİSESİ.
İLK YARDIMIN TANIMI Aniden hastalanan ya da kazaya uğrayan kimselere,tıbbi tedavisi yapılana kadar olay yerinde ve anında orada bulunan uzman yada uzman olmayan kişilerce yapılan hayat kurtarmaya yönelik geçici müdahaledir. İlk yardım vatandaşlık görevidir.
İLK YARDIM İlkyardım: · Olay yerinde yapılır. · Olay yerinde bulunanlarca yapılır. · Olay yerinde bulunan araç ve gereçlerle yapılır.
İlk yardımcının özellikleri Sakin olma Çabuk karar verebilme Kendine güvenebilme İki elini de aynı ustalıkla kullanabilme İnsan vücudu ile ilgili temel bilgilere sahip olma
İLKYARDIMIN AMAÇLARI İlkyardımın temel amacı yaşamı tehdit eden esas nedenleri ortadan kaldırmaktır. Zaman çok önemlidir,özellikle yaralanmalı trafik kazalarında ölümlerin %10 unun ilk 5 dakikada, %50'sinin ise ilk 30 dakikada meydana geldiği değişik çalışmalarla saptanmıştır. Bundan anlaşılacağı gibi geçen her zaman dilimi ölüm oranını artırmaktadır. Bu nedenle en etkili yardım ilk 30 dakikada yapılmalıdır. Beyin dokusunun da oksijensizliğe azami 4 - 6 dakika dayanabileceği düşünüldüğünde bu sürenin önemi tartışılmazdır.
İLK YARDIM UYGULAMASINDA ÖNCELİKLER 6 T KURALI 1.TEDBİR (Olay yeri emniyetini alma) 2.TANI 3.TEDAVİ 4.TELEKOMİNİKASYON (Haberleşme) 5.TRİAJ (Ayırma) 6.TRASAPORT (Taşıma)
TRİAJ
TRİAJ Fıransızca sıraya koyma seçme anlamında İlk kez Fransız yün tüccarları kullanmış Napolyonun şef cerrahı LARREY tarafından savaş alanındaki yaralıları sınıflara ayırmak için kullanılmış
Triaj Faktörleri Yaralanmanın ağırlığı Tıbbi kontrol Zaman ve uygun hastane
Bir saat içerisinde ölmesi çok muhtemel olan yaralılar Bu gruptakiler uygun tedavi edildiklerinde yaşama şansına sahiptirler Henüz ölmemiş ancak yaşama olasılıkları çok azalmıştır. Kaynaklar yeterli düzeye gelmedikçe öncelikli müdahale yapılmaz. Kaynaklar yeterli ise Kırmızı kabul edilir.Yetersiz ise siyah kabul edilir 1-12 saat içinde müdahale edilmezse ölme olasılığı bulunan ve sekel ile iyileşen grup .Acil değil, öncelikli değerlendirilir Tedavi edilmezlerse ölmezler. Yaralanmaları sekelsiz iyileşir Ölüler için kullanılır. Kaynaklar yetersiz ise maviler siyah kabul edilir
İLK YARDIM NASIL YAPILIR ? İLK YARDIM NASIL YAPILIR
Trafik Kazalarında İlk Yardım -Trafik kazası sonucu ölümlerin %5’i ilk 5, %50’si ilk 30 dakikada görülür -Olayı ve olay yerini değerlendiriniz -Sizin ve yaralılar için güvenliği sağlayınız (kontağı kapatınız, olası ise yaralıyı olay yerinden uzaklaştırınız, yanıcı, patlayıcı maddelere karşı önlem alınız) -Yardım çağırınız tlf: 112 -Bilinç kontrolü yapınız -Yaralının hava yolunu güvence altına alınız -Ani hareketlerden kaçınınız -Yaralının boynunu koruyunuz, bunun için boyunluk, elbise, havlu vb. kullanılabilir -Solunumunu güvence altına alınız -Kanama varsa üzerine tampon yapınız -Taşıma işlemine başlayınız (en az iki kişi), yaralıyı fazla hareket ettirmeyiniz -Bulunduğu yer güvenli ise dokunmayınız -Aracın içinde sıkışan yaralıya dokunmayınız -İlk yardım ve kurtarma eğitiminiz varsa uygulayınız -Eğitiminiz yoksa dokunmayınız, ölüm veya sakatlık yapabilirsiniz -Ambulansı bekleyiniz
1 TEDBİR Hasta ve yaralılarla ilk olarak karşılaşan bir insanın önce vakayı değerlendirip, hayatı tehdit eden durumlara karşı ilkyardım olarak, neler yapılması gerektiği konusunda hızlı bir şekilde karara varması gerekir. - Kaza yerine ulaşan ilk kişi tarafından uygulanır - Kendisini ve kazazedenin hayatını tehlikeye atmaması - Yangına maruz kalan kişi temiz havaya çıkarılmalı - Araçlar yolun sağına park edilmeli - Reflektörler 150 m den görülecek şekilde öne ve arkaya konmalı - Yolun ortasında yatan hastalar tekniğine uygun şekilde kaldırılmalı
2 - Hasta ve yaralı taşıma DİKKAT ZORUNLU HALLERDE Yaralının Kaza ortamından çıkarılması Trafik kazaları Gaz zehirlenmeleri Yaralının kaza ortamından doğru şekilde kurtarılması
Yaralının kaza ortamından çıkarılması Bir yaralı araçtan ideal olarak en az üç kişi ile baş, boyun ve gövde ekseni korunarak çıkarılır. Oturur pozisyondaki yaralılarda, tekniğine uygun yapılırsa, tek kişi ile de ideale yakın çıkarılabilir. Çokça yapılan kucaklama hareketi sakıncalıdır. Araç yan yatmışsa ya da dengesi iyi değilse, aracın güvenliği sağlandıktan sonra yaralılar araçtan çıkarılır.
Taşıma teknikleri
Taşıma teknikleri
3 - YARALIYA VERİLECEK POZİSYONLAR a)Kafa yaralanmalarında:Hasta yarı oturur duruma getirilir. Şahsın hangi kulağından kan geliyorsa, o taraf altta kalacak şekilde yan yatırılır. Hastanın burnu kanıyorsa hasta oturtulur, başı hafif öne doğru eğilir.
YARALIYA VERİLECEK POZİSYONLAR b)Göğüs yaralanmalarında:Hasta yarı oturur veya oturur duruma getirilir. Yaralı taraf üzerine hafifçe yatırılır.Elbiseleri gevşetilir.
3 - YARALIYA VERİLECEK POZİSYONLAR c)Karın yaralanmalarında:Hastaya verilecek pozis-yon yaranın yönüne göre değişir, Boyuna yaralanmalarda hasta sırtüstü yatırılır, ayakları uzatılır. Enine yaralanmalarda sırtüstü yatırılır, dizler karına doğru çekilir.
YARALIYA VERİLECEK POZİSYONLAR d)Omurga, kalça ve bacaktaki kırıklarda:Hasta sırtüstü yatırılır.
YARALIYA VERİLECEK POZİSYONLAR e)Şok durumunda: Hasta şok pozisyonuna alınır.
YARALIYA VERİLECEK POZİSYONLAR f)Komadaki hastalar, kusan hastalar, solunum yolu ile zehirlenenler, solunum zorluğu olanlar: Aşağıdaki Sabit Yan Yatış Pozisyonu'na alınır.
4 – KAZAYI HABER VERME Kaza yerinde yalnız isek, ilkyardım yapıldıktan sonra kaza haber verilir, bizden başkaları da varsa biz ilkyardım yaparken onlar kazayı haber vermek üzere aşağıdaki telefonları arayabilirler; Bu numaralar aranıp önce kaza yeri tarif edilir, sonra yaralı sayısı ve durumları kısa ve net olarak söylenir.
KAZAYI HABER VERME Yardım çağrısında bilgiler kısa net ve anlaşılır olmalıdır Olay yeri (yer adı, numarası, cadde ismi, ve kolay tarifi verilmelidir) Arama yapılan telefon numarası Olayın ne olduğu (kalp krizi, koma, trafik kazası) Yardıma ihtiyacı olan kişi sayısı Hasta durumu Hastaya hangi yardımı uyguladınız (KPR veya defibrilasyon) Diğer bilgiler Aranan Telefon kapatılır, meşgul edilmez
A – B – C İlkyardımda öncelikle, hayati önem taşıyan, ilkyardımın ABC' si olarak adlandırabileceğimiz: Airway (Hava yolu) Breathing (Solunum) Circulation (Dolaşım) üzerine daklanmalıdır. Bunun yanı sıra: Kanamanın kontrol edilmesi ve Kırık tespiti (Atelleme) sağlanmalıdır.
A – B – C – D - E A- AİRWAY/C- CERVİKAL CALLOR: HAVAYOLU /BOYUNLUK KONTROLÜ VE DESTEĞİ B- BREATHİNG SOLUNUM KONTROLÜ C- CİRCULATİON : DOLAŞIM KONTROLÜ D- DEFİBRİLATİON/DİSABİLİTY : DEFİBRİLASYON E- EXPOSURE/ENVİROMENTAL : SOYMA-ÇEVRESEL KORUMA . Alan güvenliği uygunsuzsa bazen (E) hepsinden önce gelmektedir.
A(Airway) HAVA YOLU
A(Airway) HAVA YOLU Nedenleri: * Yiyecekler(Hava yolu tıkanıklıkları, genellikle yemek yeme sırasında görülür) * Takma dişler * Yabancı cisim (Oyuncaklar, küçük cisimler vb.)
A(Airway) HAVA YOLU BEBEKTE MÜDAHALE Yaralı bebekse yüzü aşağı gelecek, karnı kolumuzun üstüne denk gelecek şekilde kolumuza yatırılır ve sırtına vurulur
A(Airway) HAVA YOLU Büyükte Müdahale Yaralı erişkin ise yüzüstü başı biraz aşağıda olacak şekilde yatırılır, kürek kemiklerinin arasına yumrukla vurulur Yada HEİMLİCH MANEVRASI yapılır
A(Airway) HAVA YOLU BELİRTİ VE BULGULAR 1-Kısmi tıkanmada: Eğer hava geçişi iyi ise kişinin bilinci yerindedir. Güçlü bir şekilde öksürür, öğürür, nefes almada zorluğu vardır. Konuşabilir veya ses çıkarabilir. Eğer hava geçişi yetersiz ise,zayıf bir şekilde öksürür, gürültülü nefes alır,şiddetli bir solunum sıkıntısı mevcuttur.
SOLUNUM BAK – DİNLE – HİSSET Değerlendirme 10 saniyeyi Geçmemelidir
Bilinci olmayan, ancak Solunumu ve Dolaşımı var olan bir hastada yapılması gereken hastayı ‘’RECOVERY’’ pozisyonuna (toparlanma pozisyonu) aldıktan sonra yardım çağırmaktır.
RECOVERY-2
RECOVERY-3
RECOVERY Serbest drenaj sağlar, yeni injuri yaratmaz, havayolu iyi gözlenir, stabil pozisyondur, servikal hasarı korur, kolay sırta çevrilir. (30 dak. aşarsa karşı pozisyon verimelidir)
BİLİNÇ YOK A-HAVA YOLUNU KONTROL ET AÇIK GÖRÜLÜYOR C-BOYNU KORU B-SOLUNUMU KONTROL ET YOK -HASTA POZİSYONUNU SAĞLA SUPİN (SIRT ÜSTÜ) POZİSYONU -KURTARICI POZİSYONU AL (HASTANIN BİR YANINA GEÇ)
BİLİNÇ KONTROLÜ
BİLİNÇ Bilinci olmayan, solunumu olmayan hastanın hayatı tehlikede demektir. Hemen hastayı düz bir zemine KPR uygulaması için en uygun pozisyona (sırt üstü pozisyonu) getirirek hastanın uygun bir yanına (kurtarıcı pozisyonu) geçilmelidir. Solunumu olmayan bilinçsiz hastada solunumu engellleyen en önemli neden hava yolu tıkanmasıdır. Bu hastalarda öncelikle yapılması gereken hava yolu açıklığının sağlanmasıdır.
HAVA YOLU KONTROLÜ
Bilinci kapalı bir hastada hava yolunu tıkayan en önemli neden kas tonusu azalması sonucu dilin arkaya kaçmasıdır. Bunun açıklığını sağlamak için aşağıdaki hava yolu açma manevraları yapılabilir.
(başı geriye it-çeneyi kaldır)
(başı geriye it-çeneyi kaldır)
-SOLUNUM KONTROLÜ - BAK - DİNLE - HİSSET -SOLUNUM YOK -İLK KURTARICI SOLUNUM 2 DERİN
Solunum yoksa hastaya ilk kurtarıcı solunum olan, iki ya da beş derin solunum verilir. Vereceğimiz nefesin etkili olabilmesi için toraksın yeteri kadar şişmesi gerekir.
Kurtarıcı solunum . Kurtarıcı solunum ağızdan ağıza (burun baş ve işaret parmağıyla kapatılır), ağızdan buruna (ağız diğer elle kapatılır), ağız- maske, ağız-yüz kalkanı bag-valv-maske (ambu) ile yapılabilir. İnspirasyon süresi (verilen nefes) en az 2 saniye sürmelidir Kurtarıcı soluk sonrasında ağız içinde yabancı cisim aranmalı ve görülüyorsa çıkarılmalıdır.
AĞIZDAN - AĞIZA
AĞIZ - MASKE
DOLAŞIM BİLİNÇ YOK A-HAVA YOLU AÇILDI B-SOLUNUM İLK KURTARICI SOLUNUM VERİLDİ C- DOLAŞIMI KONTROL ET YOK
DOLAŞIM Dolaşımın kontrolü büyüklerde ve çocuklarda Karotis Nabzından (şah damarından), Bir yaş altı hastalarda ise boyun kısalığı nedeniyle femoral (bacak) ya da brakial (kol) arterden yapılır. Karotis nabzı için elin 1. ve 2. parmak pulpalarıyla önce adem elması palpe edilir, sonra parmaklar laterale trakea ve SKM (uzun boyun kası) kası arasında kaydırılır. SKM kası sınırında medialde parmak uçlarında karotis pulsasyonu hissedilir
DOLAŞIM Karotis nabzının 5-10 saniye palpe edilmesi yeterlidir, daha uzun ve iki taraflı bakılması önerilmez. Spesifite (nabız olmadığını doğru saptayabilme) %90, Sensitivite (nabız varlığını doğru saptayabilme) yalnızca %55’tir. Bu nedenle, kurtarıcılar göğüs kompresyonu ihtiyacını saptama ve defibrilasyon kullanımı için nabız kontrolune güvenmemelidirler. Son yayınlarda kurtarıcıların nabız kontrolu yapmamaları ve CPR sırasında nabız kontrolu düşünmemeleri onerilmistir. Bunun yerine, kurtarıcıların normal solunum, öksürük, hareket ve kurtarıcı soluğa cevap gibi dolaşım bulgularını kontrol etmeleri istenmektedir.
DOLAŞIM KONTROLÜ NABIZ YOK
Bilinci, solunumu olmayan hastada nabız yoksa kalp masajına geçilir Bilinci, solunumu olmayan hastada nabız yoksa kalp masajına geçilir. Göğüs masajı sternum alt yarısına seri, ritmik basınç uygulanmasıdır. Bu masaj direk kalbe basınç veya intratorasik basınç artışıyla kan akımını sağlar. Uygun yapılan kurtarıcı soluk, göğüs kompresyonuyla akciğerlere kan beyin ve diğer vital organlara yeterli oksijeni sağlayacaktır.
KALP MASAJI
KALP MASAJI Beyin kan akımı ve kompresyonların etkinliği için göğüs kompresyonu sırasında hasta sert bir yüzeyde ve sırt üstü pozisyonda olmalıdır. Baş kalbin yukarısında olduğunda, beyne kan akımı azalacaktır. Hasta yatağından kaldırılamazsa, sırta sert bir tahta yerleştirilebilir.
KPR Sternumun (iman tahtasının) alt 1/3’ü (Xipoid) palpe edilir, iki parmak yukarısına bir elin arka ayası yerleştrilir, diğer el bunun üzerine konarak kavranır. Parmaklar açık veya kenetlenmiş olabilir ama göğüse değmemelidir. Dirsekler dik olarak tutularak sternumu 4-5 cm içleri çöktürecek şekilde kompresyon yapılır. Kompresyon-Dekompresyon uyumu sağlanmalı, yeterli dekompresyona izin verilmelidir. Hem iki hemde tek kişi ile yapılan kardiyak masajda da 15 masaj sonrası 2 solunum yapılır (Entübasyondan sonra 5/1). Böylece bir siklus tamamlanır. Her solunumda toraks kontrolü yapılmalıdır. Her dört siklusta bir ise nabız kontrolü yapılmalıdır. Böylece dakikada 100 kalp masajı ve dakikada 10-12 solunum yapılır. Nabız ve spontan solunum gelince 10 saniye içinde KPR sonlandırılmalıdır. Uygun değerlendirme yapılana kadar ve emin olunmadan asla KPR’a başlanmamalıdır.
KPR Kardiak arrest sırasında, ardışık uygulanan kompresyonlarla koroner perfuzyon basıncı yavaş yavaş artar. Bu basınç 15 kesintisiz kompresyondan sonra çok yüksektir. Bu nedenle, ventilasyon için her duraklamadan sonra, beyin ve koroner perfuzyonun önceki düzeylere gelmesi için çeşitli kompresyonlar uygulanmalıdır. Bu sebeple, 15:2 masaj/solunum oranı tek ve çift kurtarıcı durumunda önerilmiştir. Hava yolu güvenliği trakeal tüple sağlandıktan sonra, kompresyonlar devam edebilir ve ventilasyonlar 5:1 kompresyon/ventilasyon oranıyla asenkron olabilir
KPR Optimal sternal kompresyon genellikle karotis ve femoral nabız oluşturacak kompresyon gücü olarak saptanır. Ancak bu durum iki kurtarıcı gerektirir. Kompresyon dalgaları etkin kan akımı yokluğunda palpe edilebildiğinden, optimal veya yeterli kan akımı varlığı için KPR sırasında nabız saptanması gerekliliği yoktur. Yeterli kompresyonun üretildiği en iyi metod, her kompresyonla sternumun 1.5-2 inches (4-5 cm) deprese edilmesidir
KPR Etkin serebral ve koroner perfuzyon için siklusun yarısı kompresyon, yarısı relaksasyon fazına ait olmalıdır
KPR Kalp masajı: > 100/dakika Sternum kompresyonu 1.5-2 inç (4-5 cm) Solunum 10-12/dakika
Masaj/solunum oranları: Yetişkinlerde: 15/2 8 yaş üzeri çocuklarda: 15/2 İnfant ve 8 yaş altı çocuklarda: 5/1 Yeni doğanlarda: 3/1
2. KIRIKLAR İlk yardımı kaza yerinde yapınız, taşımayınız. -Kırıklar ayrılmış bile olsa uçlarını birleştirmeye çalışmayınız. -Karton, tahta, gazete-dergi, güneşlik gibi malzemeleri atel olarak kullanarak kırığı olduğu şekilde tespit ediniz, şekil bozukluğu olan kemikleri düzeltmeyiniz. -Kanama kontrolü yapınız. -Yardım çağırınız.
3. Omurga Kırıkları: -Hastanın sakat kalmasına neden olan kırıklardır -Hasanın hareket etmemesini sağlayınız -Boynu koruyunuz (boyunluk, havlu vs) -Yardım çağırınız
4. BURKULMALAR -Kırık olabileceğini düşünerek üzerine basmayınız -Şişmeye başlayan bölgenin üzerine buz torbası koyunuz -Yüksekte tutunuz -Hastaneye başvurunuz
KANAMALAR Kapiller Kanama:Sızıntı şeklindedir. Toplardamar Kanamaları:Koyu renkli kanama Atardamar Kanaması:Fışkırır tarzdadır.
5. YARALAR -Yara üzerindeki kirli yabancı cisimleri temizleyiniz -Eğer derine batmışsa çıkarmaya çalışmayınız -Üzerini temiz bir bezle kapatınız -Kanama varsa hafif basınçla tampon yapıp üzerini sıkıca sarınız -Kirli ve büyük yaraları Tetanoz proflaksisi yönünden dğerlendiriniz -Hastaneye başvurunuz
6. YANIKLAR -Kendinizi ve yaralıyı yangın yerinden, kaynağından uzaklaştırınız. -Kendinizin ve yaralının solunum yolunu (ağız-burun-boğaz) koruyunuz. Ağız-boğaz çevresi yanıklarında ödeme bağlı havayolu tıkanması olabileceğini düşününüz, -Unutmayınız!!! ölümlerin çoğu bu nedenle olmaktadır. -Rahat nefes almasını sağlayınız. -Üzerindeki giysileri, takıları çıkartınız, yapışan giysileri çıkartmaya çalışmayınız. -Hastanın ısı kaybını önlemek için temiz örtüler örtünüz. -Kimyasal bir madde olasılığına karşı kendinizi koruyunuz. -Yanığa mağruz kalmış vücut yüzeyini musluk suyuna, ya da soğuk suya batırınız. -Losyon, kolonya, macun, yoğurt vs sürmeyiniz. -Oluşan içi su dolu kabarcıkları (bülleri) patlatmayınız. -Temiz bir örtü ile kapatınız -Yardım çağırınız.
7. KANAMALAR -Amaç kan kaybını önlemek olmalıdır. -Kanayan yere mümkün olduğunca temiz bir bez, mendil koyup bastırınız ve bunun üzerinden bir sargı bezi, elbise parçası vs ile sıkı sargı yapınız -Bacak, kol kanamalarında ise organı mümkünse kalp düzeyinden yüksekte tutunuz -Kanayan yara üzerindeki pıhtıları kaldırmayınız, yabancı cisimleri ve kemik parçalarını çıkartmayınız. -Yardım çağırınız.
8. GÖZDE YABANCI CİSİM -Gözü bol temiz suyla iyice yıkayınız -El ya da başka bir şey dokundurmayınız -Temiz bir bezle kapatınız -Hastaneye başvurunuz
9.KULAKTA YABANCI CİSİM Kaçan cisim önce belirlenmeli Kulak kepçesi büyüklerde yukarı çocuklarda aşağıya çekilmelidir. Kulağa ışık kaynağı ile bakılmalıdır. Kulakta böcek vs varsa kulağa gliserin zeytin yağı ve alkol gibi maddeler dökülerek böcek öldürülür. Tıbbi aşamada lavaj yaptırılır.
12. BURUN KANAMASI -Solunum yolunu koruyunuz -Ağız içinde kan varsa termizlenmesini sağlayınız -Başı hafif öne eğerek kanın dışarı akmasını sağlayınız -Burun içerisine yabancı madde sokmayınız -Bir elin 1. ve 2. parmak pulpalarıyla burnun sert kıkırdak dokusunun bittiği yerdeki yumuşak burun kanatlarına 10 dakika aynı basınçla bastırınız, durmazsa tekrarlayınız -Yardım için hastaneye başvurunuz
13. Elektrik Çarpması -Önce sizin ve hastanın güvenliği için elektrik kontağını, sigortayı kapatınız -Islak elle kabloya ya da prize dokunmayınız, ıslak zemine bamayınız -Emin olmadan asla hastaya dokunmayınız -Elektriği kesemediyseniz bir tahta sandalye vs ile hastanın elektrikle temasını kesiniz -Düz bir zemine yarırınız -Bilincini kontrol ediniz -Hava yolunu açınız (Eşlik eden travma olabileceğini düşününüz) -Yanıt yoksa TYD başlayınız -Yardım çağırınız
15. BAYILMA -Düz bir zemine yatırınız -Bilinç kontrolü yapınız -Hava yolunu açınız, rahat nefes alamsını sağlayınız -Travma olabilceğini düşününüz -Nedenini anlamaya çalışınız (kalp krizi, beyin kanaması vs nedenleri düşününüz) -Bacaklarını hafif yükseltiniz -Yardım çağırınız
Hangi karın ağrısı doktora başvurmayı gerektirir ? 6 saatten fazla süren veya gittikçe şiddetini arttıran Yemek yemeyi engelleyen 3- 4 kusma nöbetinin eşlik ettiği Hareket ile artan Karında yaygın başlayan, daha sonra özellikle sağ alt karına olmak üzere bir bölgeye yerleşen Gece uykudan uyandıran Vajinal kanamanın eşlik ettiği Ateşle birlikte karın ağrısı Ağrı ve idrar çıkaramama veya gaz ve/veya gaita çıkaramama Sizce basit bir karın ağrısından daha farklı hissettiğiniz ağrılar
Havale nedir? Vücudun adale yapısında kontrol edilemeyen kasılmalardır. Sinir merkezindeki bir tahriş (irritasyon) yüzünden beyinde elektriksel boşalmalar sonucu oluşur.
Havale nedenleri nelerdir? Beyinde yaralanma, Beyinde enfeksiyon, Bazı hastalıklar, Yüksek ateş. Nedenlerine göre havale çeşitleri nelerdir? Ateş nedeniyle oluşan havaleler, Sara krizi (epilepsi).
Ateş nedeniyle oluşan havale nedir? Herhangi bir ateşli hastalık sonucu vücut sıcaklığının 38°C‘ nin üstüne çıkmasıyla oluşur. Genellikle 6 ay-6 yaş arasındaki çocuklarda rastlanır.
Ateşli havalede ilkyardım nasıl olmalıdır? Öncelikle hasta ıslak havlu ya da çarşafa sarılır. Ateş bu yöntemle düşmüyorsa oda sıcaklığında bir küvete sokulur. Tıbbi yardım istenir (112).
Sara krizi (epilepsi) nedir? Kronik bir hastalıktır. Doğum sırasında yada daha sonra herhangi bir nedenle beyin zedelenmesi oluşan kişilerde gelişir. Her zaman tipik sara krizi karakterinde olmasa da bazı belirtilerle tanınır
Sara krizinin belirtileri nelerdir? Hastada önceden var olmayan koku alma, adale kasılması gibi ön haberci denilen belirtiler olur. Bazen hasta bağırır, şiddetli ve ani bir şekilde bilincini kaybederek yığılır. Yoğun ve genel adale kasılması görülür. 10-20 saniye kadar nefesi kesilir.
Dokularda ve yüzde morarma gözlenir. Ardından kısa ve genel adale kasılması, sesli nefes alma, aşırı tükürük salgılanması ve altına kaçırma görülür. Hasta dilini ısırabilir, Başını yere çarpıp yaralayabilir. Aşırı kontrolsüz hareketler gözlenir. Son aşamada hasta uyanır, şaşkındır, nerede olduğundan habersiz, uykulu bir hali vardır.
Sara krizinde ilkyardım nasıl olmalıdır? Olayla ilgili güvenlik önlemleri alınır (Örneğin kişi yol ortasında kriz geçiriyorsa olay yerindeki trafik akışı kesilmelidir). Kriz, kendi sürecini tamamlamaya bırakılır, Hasta bağlanmaya çalışılmaz, Kilitlenmiş çene açılmaya çalışılmaz, Yabancı herhangi bir madde kullanılmaz(kaşık, tahta parçası gibi).
Kendisini yaralamamasına dikkat edilir, Başın altına,yumuşak bir materyal konulur, Yaranabileceği şeyler etraftan kaldırılır, Sıkan giysiler gevşetilir, Kusma karşısında tetikte olunmalıdır, Düşme sonucu yaralanma varsa ilgilenilir, Tıbbi yardım istenir (112).
Kan şekeri düşüklüğü nedir? Herhangi bir nedenle vücutta glikoz eksildiği zaman ortaya çıkan belirtilerdir. Kan şekeri düşmesi nedenleri nelerdir? Şeker hastalığı tedavisine bağlı Uzun egzersizler Uzun süre aç kalma Barsak ameliyatı geçirenlerde yemek sonrası
Kan şekeri aniden düştüğünde hangi belirtiler görülür Korku Terleme Hızlı nabız Titreme Aniden acıkma Yorgunluk Bulantı Sinirlilik
Kan şekeri düşmesinde ilkyardım nasıl olmalıdır Hastanın ABC si değerlendirilir , Hastanın bilinci yerinde ve kusmuyorsa ağızdan şeker, şekerli içecekler verilir , 15-20 dakikada belirtiler geçmiyorsa sağlık kuruluşuna gitmesi için yardım çağırılır (112), Belirtiler fazla şekerden meydana gelmiş ise fazla şekerin bir zararı olmaz , Hastanın bilinci yerinde değilse koma pozisyonu verilerek yardım çağırılır
Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri nelerdir Göğüste kuvvetli ağrı nedenleri arasında en sık kalp spazmı (angina pektoris) ve kalp krizi (miyokart enfarktüsü) görülür. Her ikisi de kalp kasının belli bir yerine gönderilen kanın azalması sonucu oluşur.
Göğüste kuvvetli ağrı belirtileri nelerdir? Kalp Spazmı (Angina pektoris) belirtileri Sıkıntı veya nefes darlığı, Ağrı hissi; Genellikle göğüs ortasında başlar kollara, boyuna, sırta ve çeneye doğru ilerler, Sıklıkla fiziksel zorlama, heyecan, üzüntü yada fazla yemek yeme sonucu ortaya çıkar, kısa sürelidir. İstirahat ile durur, istirahat halindeyken görülmesi ciddi bir durumu gösterir
Kalp Krizi (Miyokart Enfarktüsü) belirtileri Hasta ciddi bir sıkıntı hisseder, terleme, mide bulantısı, kusma vb. görülür. Ağrı; göğüs veya mide boşluğunun herhangi bir yerinde, sıklıkla kravat bölgesinde görülür. Omuzlara ve sol kola yayılır. Bazen hazımsızlık ve kas ağrısı şeklinde belirti verir.
Göğüs ağrısında ilkyardım nasıl olmalıdır? Hastanın yaşam bulgulan kontrol edilir. Hasta hemen dinlenmeye alınır ve sakinleştirilir. Yan oturur pozisyon verilir. Kullandığı ilaçları varsa almasına yardım edilir. Yardım istenerek (112) sağlık kuruluşuna gitmesi sağlanır. Yol boyunca yaşam bulguları izlenir.
ZEHİRLENME Zehirlenme, bir kimyasal maddenin organizmaya zarar vermesi olarak tanımlanabilir. Her tür kimyasal madde zehirlenmeye neden olabilir.
Zehir; Vücut için kesin olarak zararlı maddeler için kullanılan bir tanımdır. Bir maddenin zararlılık derecesini belirleyen faktörler; bileşiğin dozu, vücuda giriş yolu ve etki mekanizmasıdır
Zehirlenmeleri çeşitli biçimlerde sınıflandırmak mümkündür Oluş şekli bakımından; -Çevresel (bitkisel, hayvansal) -Endüstriyel -Ev kazaları -Mesleksel -İntihar amaçlı -Cinayet -Savaş -Kaza ile olan zehirlenmeler Kapsadığı kitle bakımından; -Yaygın -Bireysel zehrilenmeler olarak sınıflandırılabilir. Oluş süresi bakımından; -Akut -Kronik
Zehirler organizmaya başlıca şu yollardan ulaşırlar Solunum yolu İntravenöz yol Oral yol Deri ve mukozalar
Tanı Anamnez Çevrede araştırma yapmak Sistemlerle ilgili bulguların araştırılması Laboratuvar incelemeleri Toksikolojik inceleme için örnek alma -Kan - İdrar -Mide içeriği -Saç ve tırnak örnekleri -Otopside alınan doku örnekleri Otopsi
Akut Zehirlenmelerde Yapılacak İşlemler Akut zehirlenmeler doğru tanı, hızlı ğirişim ve uygun tedavi ile mortalite ve morbiditesi azaltılabilen durumlardır. Ancak zehirlenmeye yol açabilen maddelerin fazlalığı, değişik kimyasal yapıda olmaları, yetersiz anamnez, birden fazla madde ile zehirlenme olması gibi durumlar tanıyı ve tedaviyi güçleştirmektedir. Temel bazı kurallara göre hareket etmek bu hastalarda hayat kurtarıcı olabilir. Tedavi planında amaç önce hastanın sonra zehirin tedavisi olmalıdır. İlk hedef zehirin dokularda gerekli konsantrasyona ulaşmasını engellemek, zehirin vücuttan uazaklaştırılması ve semptomatik tedavidir
Zehirle temasın sonlandırılması İnhalasyon yolu ile olan zehirlenmelerde hastanın ortamdan uzaklaştırılması Deri ile olan zehirlenmelerde derinin yıkanması, elbiselerin çıkarılması Oral yolla olan zehirlenmeler: Hastanın oral alımı durdurulur. Toksik madde kusturma veya gastrik yıkama ile uzaklaştırılır. Barsak pasajının hızlandırılması amacıyla laksatif verilir. Aktif kömür birçok maddeyi bağlayarak emilimini azaltabilir
Semptomatik tedavi Merkezi sinir sistemi: Birçok ilacın hedef organlarından birisidir. Hastada bilinç ve refleks kontrolü yapılmalı, gerekirse antikonvülsan ve beyin ödemi tedavisi verilmelidir. Solunum sistemi: Bazı zehirlenmeler hipoventilasyona yol açabilir. Mekanik ventilasyon desteği gerekebilir. Hipotermi: Hastada hipotermi varsa müdahele edilmelidir Kardiyovasküler sistem: İV yol açılmalı, CVP kateteri konmalı ve hasta monitörize edilmelidir. Volüm kaybı varsa yerine koymak, aritmi ile mücadele ve kalp yetmezliği ve şok yönünden dikkatli olmak gerekir. Sıvı-elektrolit, asit-baz dengesi, hipoglisemi, hiperglisemi gibi metabolik bozukluklar yönünden dikkatli olunmalıdır.
Antidot kullanımı Eğer zehirin bilinen bir antidotu varsa kullanılmalıdır
Hastanın gözlenmesi En az 48 saat gözlemde tutulmalıdır. Hastaya ve etkene göre değişebilir
Organik Fosfor Zehirlenmeleri Kolinesterazı irreversibl olarak inhibe ederler. Bulgular asetil kolin fazlalığı ile ilgilidir. Ülkemizde en fazla görülen ve en önemli zehirlenme nedenlerindendir.
Klinik Bulgular Hipersekresyon Myozis Bradikardi Fasikülasyon Bronkospazm Kas güçsüzlüğü İshal Koma
Mantar Zehirlenmeleri Amanita Muskarina: Bulguları organic fosfor zehirlenmesine benzer. Genellikle ölümcül değildir. Tedavide; kusturma veya gastric lavaj ve atropine kullanılır.
Akut Zehirlenmelerde Yapılacak İşlemler Zehirle temasın sonlandırılması Semptomatik tedavi Atılımın Hızlandırılması Antidot kullanımı Hastanın gözlenmesi
Amanita Muskarina: Ülkemizde ensık ölüme yol açan mantar cinsidir Amanita Muskarina: Ülkemizde ensık ölüme yol açan mantar cinsidir. Ölüme yol açan 2 tür toksini vardır. Phallotoxin ve phalloidin. Bu toksinler mantarın yenmesinden 6-15 saat sonra karın ağrısı, bulantı, kusma ve ishale yol açarlar. Bu dönemde genellikle karaciğer fonksiyonları normaldir. Gastrointestinal bulgular birkaç saat devam eder. Beraberinde görme halüsinasyonları olabilir. Bu dönemin ardından 72 saat içinde ağır bir karaciğer hasarı ve böbrek yetmezliği gelişir. Şok ve hipoglisemi sık görülen durumdur. Bu devrede ölüm sıktır ve nedeni fulminant karaciğer yetmezliği, şok ve hipoglisemidir
Karbonmonksit Zehirlenmesi Kokusuz ve renksiz bir gazdır. Zehirlenme inhalasyon yolu ile olur. İyi yanmamış kömür, tüp gaz, ve eksoz dumanında bulunur. Şofben, katalitik, soba ve mangal zehirlenmeleri olarak karşımıza çıkmaktadır. Gazın Hemoglobine afinitesi oksijenden 200-300 kat daha fazladır.
Karbonmonksit Zehirlenmesi Bulgu ve belirtiler gaza maruz kalma süresi, ortamdaki CO ve Oksijen konsantrasyonu ile ilişkilidir. Hafif olgularda karboksi Hb miktarı %20 civarındadır. Hastada baş ağrısı, kulakta çınlama, bulantı, kusma ve tansiyon yükselmesi görülür. Deri kırmızı renktedir. Ağır zehirlenmelerde karboksi Hb miktarı %60’ın üzerindedir. Çeşitli derecelerde bilinç bozukluğu ve koma görülebilir. Hastada metabolic asidoz vardır. EKG’de iskemi bulguları olabilir. Ölüm sıktır.
Karbonmonksit Zehirlenmesi Tedavide; hafif olgularda hastanın temiz havaya çıkarılması yeterli olabilir. Ağır olgularda %100 oksijen, mekanik ventilasyon, antikonvülsan tedavi ve beyin ödemi tedavisi gerekebilir.
10. SUDA BOĞULMA -Sudan boğulma vakalarının çıkarılması sırasında da amaç solunumun sağlanmasıdır. -Tüm vakalara travmanın eşlik edebileceğini de düşünerek boynu koruyunuz. -Hastayı düz bir zemine yatırınız -Bilincini kontrol ediniz -Bilinci kapalı ise havayolunu açma manevrası uygulayınız (boyna dikkat) -Ağız içinde çamur vs yabanci cisimleri temizleyiniz -İki derin kurtarıcı nefes veriniz -Yanıt gelirse hastanın rahat nefes almasını sağlayınız -Hastanın yuttuğu suyu boşaltmaya çalışmayınız, solunum yoluna kaçırmış olursunuz -Hasta kusarsa boynu koruyarak yan çeviriniz -Yanıt yoksa Temel Yaşam Desteği uygulamasına başlayınız -Hasta soğuksa ısıtmaya çalışınız -Yardım çağırınız
KAYNAKLAR Tokat Sağlık Müdürlüğü 112 Şube hizmetleri Gazi Osman Paşa Üniversitesi ilk Yardım ve Sağlık konulu konferans notları Tokat il jandarma komutanlığı ilk yardım eğitimi notları Mutlu Öner sağlık bilgisi ders notları