 Hacıvat: Gel benim serv-i bülendim  Karagöz: (penceresinden) gelemem benim sümüklü efendim  Hacıvat: gel benim ömrümün hâsılı  Karagöz: (penceresinden)

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
İSMİN HALLERİ 1.YALIN HAL 2.YÖNELME HALİ 3.BULUNMA HALİ 4.AYRILMA HALİ
Advertisements

AT SIRTINDA KÜTÜPHANE.
Iletişimde üç filtre
Değişkenler.
AMAN BU OYUN HİÇ BİTMESİN... Berber, sokakta oynayan çocuklardan birini çağırdı ve o gelince cebinden biri beş milyonluk, öteki beşyüzbinlik iki banknot.
USULÜNCE CEVAP VEREBİLMEK BİR MEZİYETTİR..
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
HÂL EKLERİNİN YABANCILARA ÖĞRETİMİ
PARALARIMIZ.
Bir süre önce, başka bir kadınla çıkmaya başladım ve bu aslında
Kırk Satır.. Ziya Levent Topçuoğlu.
Lütfen sesi açıp Tıklayınız..
AYAKKABICI Ayakkabıcı, yeni getirdigi malları vitrine yerleştirirken, sokaktaki bir çocuk onu izlemekteydi.
Mümkün Olmuyor Ağlamak Ama
ADILLAR(ZAMİRLER) Bunu siz mi aldınız? Burası çok sıcak.
SESLİ GAZİ ÇİFTLİĞİNDE DOLAŞIP HAVA ALIRKEN OLDUKCA YAŞLI BİR KADINA RASTLADIK. ATATÜRK ATTAN İNEREK BU İHTİYAR K K K KADININ YANINA SOKULDU. MERHABA.
DİLİMİZDE İKİ TÜRLÜ “DE” VARDIR:
Büyük taşlar Önemli işler
e i ADIN DURUMLARI den yalın de Aşağıdaki iki tümceyi okuyalım.
ZAMİRLER.
Türkçe Öğretmenliği 2. Sınıf (Gündüz)
(BELİRTEÇ) ZARF.
STRESE GİRENİN İMANINDAN ŞÜPHE EDERİM!
TIKANDI BABA Seval KEMERTAŞ tarafından düzenlenmiştir.
Sevgili günlük, Bugün çok yoruldum. Neden mi bugün hem eğlendik hem öğrendik… Merak mı ediyorsun? Peki anlatayım…
(Rehberlik Danışmanı)
AŞK GÜNLÜĞÜ.
ZAMİRLER.
Temel, arkadaşıyla yolda giderken elindeki çakısıyla parmağını kesti
GAYRET EDEN BAŞARIR ,BAŞARAN KAZANIR
Şiiri el yazı ile Türkçe defterine yazalım. ALISVERIS
DiŞ DOKTORU Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
ÜÇ İHTİYAR MİSAFİR ÖYKÜSÜ
Ömer Hayyam Rubailer BÖLÜM-2
ZARF (BELİRTEÇ).
BİR MİLLETİN KURTULUŞ MÜCADELESİ
1)Aşağıdakilerden hangisinde bir ad, ayrılma durumundadır? A)Uğurcan eve girdi. B)Onur ekmeğini de getirdi. C)Bana doğruları kim öğretecek. D)Elif kitabı.
BİZ TÜRKLER.
SAKSIM SAKSIM Önce toprak doldurdum Önce toprak doldurdum
NASREDDİN HOCA ‘ DAN FIKRALAR
Şiddetle itiraz ettim: "Ama ben seni seviyorum!!!"
VARLIKLARIN ÖZELLİKLERİNİ BİLDİREN KELİMELER (SIFAT-ÖN AD)
SBEP ERGENEKON DESTANI
Kırmızı Başlıklı Kız Bir varmış bir yokmuş. Bir kırmızı başlıklı kız varmış. Kırmızı başlıklı kızın babannesi hastaymış. Kırmızı başlıklı kızın annesi.
Past tense ● Time expressions
KARAGÖZ İLE HACİVAT MEKTUP HÜSEYİN ÖZDEMİR 6/B 1230.
ZAMİR (ADIL).
NOKTALAMA İŞARETLERİ ... ? . ‘’ , !.
BİR ÖYKÜ.
İKİ MÜHENDİS İki mühendislik ögrencisi kampus içerisinde yürürken biri diğerine sorar, - Bu muhteşem bisikleti de nereden buldun ? Diğeri cevap verir,
HAYATIN ANLAMI.
İBRETLİK BİR HİKAYE.
EŞ SESLİ KELİMELER Yazılışları aynı fakat anlamları farklı kelimeler eş sesli kelimelerdir.
1-)BASİT 2-)BİRLEŞİK 3-)SIRALI 4-)BAĞLI
Kısa Çizgi ( - ) Uzun Çizgi ( — ) NOKTALAMA İŞARETLERİ
MÜHENDİS DEYİP GEÇME.
GAYRET EDEN BAŞARIR ,BAŞARAN KAZANIR
BİR AŞK HİKAYESİ Bizimkisi bir aşk hikayesi
Hazırlayan: Görkem Akalın Sınıf ve Numara: 7-C 359
Modern hukuk literatüründe; haksız iktisab, sebepsiz zenginleşme, sebepsiz iktisab tabirleriyle de ifade edilen haksız kazanç, hukuki bir sebebe dayanmaksızın,
Yönleri Öğreniyorum.
18 MART Stadyum Hazır Her Şey Çok Güzel Taraftarlar Hazır Koalisyon Hazır 3D Hazır.
Ayıplı Mal Nedir? Aldı ğ ınız ürün beklentilerinizi karşılamamışsa ya da beklentilerinizi azaltmışsa bu ürün ayıplı mal olarak nitelendirilir. Ürünlerin.
Türk Kadınlar Birliği ülkemizde her yıl çocukları için büyük fedakarlığa katla­nan annelerden birini yılın annesi seçer. Yılın annesinin kişiliğinde tüm.
MİZAHİ ANLATIM ÖRNEKLERİ
BİR KAYISI AĞACI ABDÜLKADİR MERİÇBOYU.
GÜRKAN’IN YALANI Elif Emine BALCI. Gürkan ve Semih adında birbirlerine çok yakın iki arkadaş vardı. İkisi de sekiz yaşında ve aynı sınıftalardı. Bir hafta.
Türkçe Öğretmenliği 2. Sınıf (Gündüz)
 Ülkenin  batısındaki küçük bir mahallenin  bir sokağının neredeyse tamamı  ressamlardan oluşmaktaydı.  Bu mahallede, üç katlı bodur bir tuğla yığınının.
Sunum transkripti:

 Hacıvat: Gel benim serv-i bülendim  Karagöz: (penceresinden) gelemem benim sümüklü efendim  Hacıvat: gel benim ömrümün hâsılı  Karagöz: (penceresinden) Gelemem ayağımın mayasılı  Hacıvat: Gel benim serseri gezenim  Karagöz: (penceresinden) Atlarsam kafanı ezerim  Hacıvat: Karagözüm aşağı gel

 Karagöz: Memgel  Hacıvat: Pergel mi?  Karagöz: hayır beş on tane usta dülger  Hacıvat: Anlaşıldı Karagözüm, bu akşam canın gene letaif istiyor  Karagöz: Nasıl da bilirsin kadayıf istediğimi  Hacıvat: Öyleyse lisan bilir misin?  Karagöz: Nisanı da bilirim Mayısı da  Hacıvat: Rumca bilir misin?  Karagöz: Bilirim

 Hacıvat: Elado  Karagöz: Elin doluysa oraya ko  Hacıvat: Peki Ermenice bilir misin?  Karagöz: Bilirim  Hacıvat: Egurnayim  Karagöz: Ko oraya sonra alayım  Hacıvat: Peki Yahudice bilir misin?  Karagöz: Bilirim  Hacıvat: Venaki  Karagöz: Al parayı ver rakıyı

 Hacıvat: İngilizce yes yes?  Karagöz: Geveleme sesini kes  Hacıvat: İtalyanca bilir misin?  Karagöz: Zahir  Hacıvat: Venikova  Karagöz: Yeni kova eski kova sana ne?  Hacıvat: Fransızca bilir misin?  Karagöz: Bilirim  Hacıvat: Vönezisi  Karagöz: Yandı yorganın eskisi

 Ömer Efendi, kahvede arkadaşına nasıl askerlikten kıdem aldığını anlatmaktadır: - Tilafone etmişler, Urganın garargâhına vardım. Gumandan begin çadırına girdim. Temennayı çaktım. - Neğören Ömer Efendi, dedi. - Sen neğören beğem, dedim. - Seni imtihan edecez, gıdemine goycaz, dedi. - Goyun beğem, dedim. Çadırın direğinde dürülü hartayı indirdi, masanın üstüne yaydı. - Bu ne ki? dedi.

 - Hartadır beğem. - Ya şu gördüğün uzun, kızgıl çızgılar ne ki? dedi. - Huduttur beğem, dedim. - Ee, Eşkolsun Ömer Efendi sağa, dedi. - Ya şu mavi boyalı gısım nedir? dedi. - Denğizdir beğem, dedim. - Ya şu nokta nokta siyah çızgılar ne ki? dedi. - Gara pampurdur, beğem, dedim.

 - Eşkolsun Ömer Efendi sağa, dedi. - Bura nire? dedi, parnağınla göstürttü. - İstanbul'dur, beğem, dedim. - Ya şurası nire? dedi. - Paris'tir, beğem, dedim. - İstanbul'dan Paris'e ne kadar vakitte geden? dedi. - Eşeğinen dört saatte varırık, emma yolda bir ahbab çıgar gayfe mayfe ısmarlar, beş saatte giderim, dedim. - Eşkolsun Ömer Efendi sağa, dedi; galktı ağnımdan şapadanak öptü. Beni gıdemime goydular

 HEMŞİRE: Doktor Bey, Doktor hanım. İkisi birden nereye kayboldular.  İçeri bir hasta girer.  HEMŞİRE: Hastane Allah’a emanet.  HASTA: Öyleyse ben gideyim.  HEMŞİRE: Nereye?  HASTA: Kahveye maça!  HEMŞİRE: Siz kahvede maç mı yapıyorsunuz?  HASTA: Hııı karşılıklı iki direk kurduk, maç yapıyoruz.  HEMŞİRE: Zor olmuyor mu?  HASTA: Niye zor olsun.  HEMŞİRE: Kahvenin içinde çift kale maç yapmak.  HASTA: Ne Kahvesi!  HEMŞİRE: Türk kahvesi, nereden bileyim ne kahvesi, sen söyledin…  HASTA: Ne söyledim?  HEMŞİRE: Kahveye maç yapmaya gidiyorum dedin.

 HASTA: Ben söyledim sende balıklama atladın. Maç yapmaya değil, izlemeye gidiyorum.  HEMŞİRE: Bu darbeyi nerede aldın?  HASTA: Stadyumda.  HEMŞİRE: Ne oldu, stadyum mu çöktü. Nasıl oldu bu iş?  HASTA: Şimdi biz iki arkadaş, güzel hafta sonumuzu değerlendirip, güzel bir maç izlemek için güzel güzel stadyuma girdik. Maç başladı, onuncu dakikada bizimkiler bir attı tam sevinecektik ki, hakem golü vermedi.  HEMŞİRE: Neden?  HASTA: Ofsayt varmış.  HEMŞİRE: Ofsayt varsa doğru karar.  HASTA: Gez göz arpacıktan değil, dürbünle bakıyoruz. Kendini bilmez 50 bin liralık hakem.  HEMŞİRE: O elli bin lira neyin nesi.

 HASTA: Maça gidiyoruz sinemaya değil. Böyle durumlarda, tedbirli ve tedarikli olacaksın.  Bizde tedbirimizi aldık içeri pet şişe almadılar, bende cebimdeki 50 bin lirayı hakeme fırlattım.  HEMŞİRE: Ne oldu?  HASTA: Hakemin kafasından kanlar boşalmaya başladı, hakemde maçı iptal etti.  HEMŞİRE: Eeee sonra ne oldu.  HASTA: Sonrası malum dışarı çıktığımızda karşı taraf bizleri kılıç kalkan ekibiyle karşıladı ve neticesinde buradayız.  HEMŞİRE: Sizlerde adam gibi oturup maçınızı izleseydiniz, bunlarda başınıza gelmezdi.  HASTA: İzlemesine izleyeceğim de iki kişiyle maç izlemek zevkli olmuyor.

 HEMŞİRE: İki kişimi, sizden başka seyirci yok muydu?  HASTA: Varda yok!  HEMŞİRE: Nasıl oluyor bu iş.  HASTA: Şimdi şöyle oluyor. Aslında stadyum dolu, ama bunlar seyirci değil.  HEMŞİRE: Peki ne bunlar?  HASTA: Spor eleştirmeni, hakem. Teknik direktör. Biri oradan bağırır, bu futbolcu ilk onbire alınır mı? Bir diğeri, çıkarsana kırmızı kartı nasıl hakemsin sen! Kimisi maçın m sinden anlamaz yorum yapar, yani sizin anlayacağınız gerçek seyirciyi bulmak çok zor.  HEMŞİRE: Tamam tamam bana vaaz verme geç şöyle otur, doktor gelince seninle ilgilenir.  HASTA: Geç kalır mı?  HEMŞİRE: Ne acelen var. Başka delinecek yerlerini deldirmeye mi gideceksin. Geç şöyle bekle