(M) ustafa Kemal’im duyuyor musun? Eşkin atlar nallarını sürüdü! Mezarında rahat uyuyor musun? Dağlarımı duman aldı yürüdü! (U) fkuma gözlerin ağmıyor artık Kanlı eller karışlıyor toprağı! Destanlar yazılan sayfalar yırtık, Sararıp döküyor çınar yaprağı! (S) amsunda yaktığın şanlı ışığı Balçıkla sıvazlar hain tilkiler! Sarı sahraların iri başağı İhanete pervazlandı ülküler! (T) ürk’ün namusuna yine kem düştü, Kerküğünü Batum’unu yitirdim! Esaret üstüme dem be dem düştü Bıraktığın sermayeyi bitirdim! (A) ğlar Kızılırmak.. Sakarya.. İdil... Çıkamıyor Meriç dik yokuşları! Dilimde türküler.. hiç benim değil! Uçar göklerinde hüzün kuşları! (F) osfor buruşturdu bağda gülleri Balacanlar kurban kurban üstüne Savruluyor bir ocağın külleri, Bülbül figan eder figan üstüne! (A) ğustos, destanlar çağıdır, ama, Mehmedimin ala gözleri mahmur! Esrikliği yansımıyor dünyama Mayası müsenna o soylu hamur!
(K) ızaran gül gibi ufuklarımda Ay yıldızlı bayrak dalgalandıkça! Kanım kaynar bütün damarlarımda, Ürperir titrerim seni andıkça! (E) ksik bir şeyler var; soluğun, sesin, Misak-ı Milli’yi sorarsan eğer! “Uyan, silkin, doğrul; yürü! ” mü dersin? Yürürüm, yeniden doğarsan eğer! (M) akus talihimiz iki yakamda, Yanar yakılırım, kaderim bu mu? Karanlıklar peşim sıra arkamda, Turnalarla saldım al mektubumu! (A) rtık, Elif kağnıları bıraktı, Gelir mersedesten bir inebilse! Göğsüne yabani çiçekler taktı, Çıkarır ah!.. Seni.. bir seni bilse! (L) akin, işte böyle halimiz Atam, Yine hüzün yine gam var atlasta! Düşmanın sadağı, tesisatı tam, Destanlar yazdığın topraklar hasta!