NASIL BAŞARISIZ OLURUM? Dr.Samiye Kuzudişli
Derslerden tam not almak mı? İyi bir meslek sahibi olmak mı? Zengin olmak mı ? Popüler olmak mı ? Taktir edilmek mi ? Lider olmak mı ? Sevilmek mi ? Saygı görmek mi ?
Başarılı olmak için? Kendine inanmak (gerçekten istemek) Hedef belirlemek ( ne istediğini bilmek, yani kendini tanımak) Araştırmacı olmak Vazgeçmemek (yani pes etmemek) Sabırlı olmak gerekir.
PEKİ BİZİ BAŞARI-SIZ YAPAN NEDİR?
Bir köpekbalığı aç halde bir akvaryuma konulur Bir köpekbalığı aç halde bir akvaryuma konulur. Balık akvaryumun her yerinde yüzebilmektedir. Avlayacağı bir şeyler aramaktadır. Sonra akvaryuma küçük bir balık konur. Köpekbalığı küçük balığı yemek için hemen harekete geçer. Çünkü açtır (motivasyon), küçük balığı yiyebileceğine inanmaktadır (özgüven) ve küçük balığı yemenin kendi ellerinde (kontrol) olduğunu düşünmektedir.
Küçük balığı yemek için ilk saldırısında kafasını ne olduğunu algılayamadığı sert bir şeye çarparak şok geçirir. Çünkü bilim adamları küçük balık ile köpekbalığının arasına cam bir bölme yerleştirerek onları ayırmışlardır! Sonra bir daha dener, yine kafasını cama çarpar. Bir daha dener, tekrar aynı şeyi yaşar.
Yaklaşık 48 saat sonra köpekbalığı küçük balığı yemek için uğraşmayı bırakır. Çünkü ne yaparsa yapsın o küçük balığı yiyemeyeceğine inanmıştır. Deneyin ikinci aşamasına geçildiğinde araştırmacılar aradaki cam bölmeyi kaldırır. Artık köpekbalığı isterse küçük balığı yiyebilecektir. Önünde hiçbir engel bulunmamaktadır. Çok da açtır!
Şaşırma sırası bilim adamlarındadır Şaşırma sırası bilim adamlarındadır. Çünkü köpekbalığı küçük balığı yemek için hiçbir şey yapmaz.
Sizce köpekbalığı küçük balığı neden yemedi?
Öğrenilmiş Çaresizlik/Öğrenilmiş Başarısızlık Öğrenilmiş çaresizlik, kişinin herhangi bir durumda çok sayıda başarısızlığa uğrayarak, bir şey yapsa da hiçbir şeyin değişmeyeceğini, olayların kendi kontrolünde olmadığını, o konuda bir daha asla başarıya ulaşamayacağını düşünüp bir daha deneme cesaretini kaybetmesidir.
Filler nasıl eğitilir? Sıçrayan pire deneyi?
Hindistan’da bir fil yavrusu yakalandığında; Kalın bir zincirle kalın bir ağaca bağlanır. Yavru fil kaçmaya çalışır ama kaçamaz. Zamanla kaçma denemelerini bırakır. O ağaçtan hiçbir zaman kurtulamayacağına inanır. Esareti öğrenmiştir artık. Bu aşamada ayağındaki zinciri ağaçtan sökerek, bir odun parçasına bağlarlar. Ancak fil kaçma girişiminde bulunmaz. Çaresizliği öğrenmiş, kaçmasının kendi elinde olduğuna inanmamıştır. Bu “Öğrenilmiş çaresizliktir.”
Öğrenilmiş çaresizlik hepimizin içinde az ya da çok vardır. Hepimiz bir şeyleri defalarca deniyor, yanılıyor, başaramıyoruz. Sonra bir daha yanılmamak için denemiyoruz. Bu sırada şartlar değişiyor, eğer denersek başarılı olabileceğimiz bir hale geliyor ama biz ezberlediğimiz gibi yaşamaya devam ediyoruz. Arazi değişiyor ama bizim zihin haritamız değişmiyor. Böylece başarısızlığı öğrenmiş oluyoruz.
Bu durum bize milyarca insanın neden başarısızlık halinde yaşadığı halde başarılı olmak için hiçbir şey yapmadığını gösteriyor.
Öğretilmiş çaresizlik: Kafese beş maymun koyarlar. Ortaya bir merdiven kurarlar. Kafesin tepesine de iple muz asarlar. Herhangi bir maymun merdivenleri çıkarak muzlara ulaşmak istediğinde, dışarıdan üzerine soğuk su sıkarlar. Sadece merdiveni çıkmaya çalışan maymun değil, diğerleri de bu soğuk sudan nasibini alır. Bütün maymunlar bu denemeler sonunda sırılsıklam ıslanırlar. Bir süre sonra muzlara doğru hareketlenen maymun diğerleri tarafından engellenir.
Son olarak en en başta ıslanan maymunların dördüncüsü ve beşincisi de yenileriyle değiştirilir. Tepelerinde bir salkım muz asılı olduğu halde artık hiçbiri merdivene yaklaşmamaktadır. Neden mi? Çünkü burada işler böyle gelmiştir ve böyle gitmektedir. Maymunlar çaresizliği öğrendi ve kendinde sonra gelenlere zorla öğrettiler.
Öğrenilmiş çaresizliğe karşı, öğretilmiş çaresizlik Öğrenilmiş çaresizlik teorisinde bireyler deneme yanılma sonunda çaresizliği öğrenir. Öğretilmiş çaresizlikte ise, kişi herhangi bir deneme yaşamasa da, toplum tarafından bireye çaresizlik kültürü yüklenir. Öğrenilmiş çaresizlik kültüründe, bireye neleri yapmamaları gerektiği o kadar güçlü bir şekilde öğretilir ki, o kişi o alanda yeni bir denemede bulunmayı aklından bile geçirmez. Kişi deneyip yanılmadan doğuştan kaybetmeyi kabul eder.
Özgüven eksikliği İstatistiklere göre bir çocuk ergenlik çağına gelinceye kadar ortalama 18.000 defa anne babasının“yapma, elleme, dokunma” gibi sözlerini duyuyor. Böyle olunca da insanda yapamama edememe özellikleri gelişiyor. Özgüvenini yitiriyor.
Mazeretçilik Türkiye’de yaşamak, anne babanın eğitimsiz olması, fırsat eşitsizliği, bozuk sistem veya sistemsizlik, elinden tutanın olmaması, büyük şehirde oturmamak, parasızlık, yeteneklerini keşfedecek şahıs veya kurumla karşılaşmamış olmak, isteksizlik hayal kırıklıkları, kalitesiz çevre, vasıfsız insanlar, kötü yönetim, ekonomik ve siyasi krizler gibi.
Ve Atalet
Atalet Atalet fizik biliminde “eylemsizlik hali”, kişisel gelişim terminolojisinde “amaca yönelik eyleme geçememe” demektir. Atalet içindeki insanların bulundukları durumdan kurtulamamalarını açıklayan tipik bir örnek vardır. Bu örnek meşhur “ suyu ısınan kurbağa” deneyidir.
Suyu ısınan kurbağa Bir kurbağa sıcak suya direkt atılır. Yaşadığı “şok değişim”in etkisiyle kurbağa zıplayarak atıldığı kaptan çıkar. İkinci denemede kurbağamız bu defa içinde oda sıcaklığında su bulunan bir kaba konur. Kap bir ısıtıcının üzerine konur ve kurbağanın suyu ısınmaya başlar! Su ısındıkça kurbağa gevşemeye, rehavete ve atalete düşmeye başlar. Suyun sıcaklığı “yakıcı” seviyeye ulaştığında kurbağa zıplayıp kaptan dışarı çıkmaya çalışır ama artık bacak reflekslerinin “çalışmadığını” görür. Ataletin insanı etki altına alma şekli de yaklaşık olarak böyledir.
İşte örnek bir ataletli öğrencinin anotomisi! Başarılı bir öğrenci olmak ister misin? Evet Başarılı bir öğrenci olmak için ne yapman (ders çalışman) gerektiğini biliyor musun? Evet
Başarılı bir öğrenci olmak için niçin ders çalışmak gerektiğini de biliyorsun. Evet Okuman yazman var. Nasıl ders çalışacağını da biliyorsun değil mi? Evet Ders çalışmayıp başarısız bir öğrenci olmakla neler kaybettiğini biliyor musun? Evet
Dersine çalışıp da başarılı bir öğrenci olursan neler kazanacağını biliyor musun? Evet Elini kolunu bağlayıp ders çalışmana dıştan engel olan birileri var mı? Hayır O halde neden derslerinde başarılı değilsin? Bilmem
Atalet üreten inanç ve düşünceler Değişmezlik inancı: Böyle gelmiş, böyle gider. Etkisizlik inancı: Bu işe yaramaz ki. Gereksizlik inancı: Yapsam ne değişecek ki? Yararsızlık inancı: Bunu yapmamın hiçbir faydası olmaz. Erteleme inancı: Bunu daha sonra yaparım. Anlamsızlık inancı: Bunu yapmamı istemeleri çok saçma.
Kontrolsüzlük inancı: Bunu yapmak benim elimde değil ki. Yetersizlik inancı: Ben kim oluyorum, bu işi yapamam ki? Mükemmeliyetçilik: En iyisini yapabilecek seviyeye gelinceye kadar hiçbir şey yapmamalıyım. Başarısızlık beklentisi: Ben bu işi yüzüme gözüme bulaştırırım.
Başarıya giden yol Hedef belirleme Plân yapma İyi bir ortam oluşturma Verimli çalışma yollarını öğrenme Motivasyonu sağlama
Yapamam Yapabilirim İnanmıyorum İnanıyorum Zamanım yok Zaman yaratacağım Acaba Mutlaka Korkuyorum Kendime güveniyorum Olanaksız İnançla herşey mümkündür Eğer Yapacağım Bilmiyorum Öğreneceğim Daha önce hep kaybettim Bu sefer kazanacağım Sonra Şimdi-şu an
Başarısızlık nedenleri? Motivasyon eksikliği Ani dürtüleri kontrol eksikliği Azim ve vazgeçmeme özelliğinden mahrum olmak Yanlış yetenekleri kullanmak Düşünceleri aksiyona çevirememek Sonuca ya da ürüne yeterince odaklanamamak
Başlamaktan korkmak Sürekli erteleme ya da sürüncemede bırakma alışkanlığı Başarısızlık korkusu
Kendimize ilk olarak şu soruyu sormalıyız; ‘‘Ben kime ve neye göre BAŞARISIZIM?..”
Unutmayalım ki; “insan ne olduğunu düşünüyorsa, o’dur!...”
"Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür "Söylediklerinize dikkat edin, düşüncelere dönüşür. Düşüncelerinize dikkat edin, duygularınıza dönüşür. Duygularınıza dikkat edin, davranışlarınıza dönüşür. Davranışlarınıza dikkat edin, alışkanlıklarınıza dönüşür. Alışkanlıklarınıza dikkat edin, değerlerinize dönüşür. Değerlerinize dikkat edin, karakterinize dönüşür. Karakterinize dikkat edin kaderinize dönüşür.” Gandi
RALPH WALDO EMERSON'IN BAŞARI TANIMI.... SIK SIK GÜLMEK VE ÇOK SEVMEKTİR; AKILLI İNSANLARIN SAYGISINI VE ÇOCUKLARIN SEVGİSİNİ KAZANMAKTIR; DÜRÜST ELEŞTİRMENLERİN ONAYINI ALMAK; SAHTE DOSTLARIN ARKADAN VURMALARINA DAYANMAKTIR; GÜZELİ SEVMEKTİR; HERKESTEKİ EN İYİYİ BULMAKTIR; KARŞILIK BEKLEMEYİ HİÇ DÜŞÜNMEDEN KENDİLİĞİNDEN VERMEKTİR; GERİDE; İSTER SAĞLIKLI BİR ÇOCUK, İSTER KURTARILMIŞ BİR RUH, İSTER BİR PARÇA YEŞİL BAHÇE, İSTER İYİLEŞTİRİLEN BİR SOSYAL DURUM BIRAKARAK DÜNYANIN İYİLEŞMESİNE KATKIDA BULUNMAKTIR; GÖNLÜNCE EĞLENMEK VE GÜLMEK; KENDİNDEN GEÇEREK ŞARKI SÖYLEMEKTİR; TEK BİR KİŞİ BİLE OLSA, BİRİNİN SİZİN VARLIĞINIZDAN ÖTÜRÜ DAHA RAHAT NEFES ALDIĞINI BİLMEKTİR; İŞTE BU BAŞARILI OLMAKTIR.