Suda Çözünen Vitaminler Vitamin B1 (Tiamin) Yapısında metilen köprüsüyle birbirine bağlanmış bir pirimidin halkası ve bir tiazol halkası içerir. Doğada tiamin hidroklorür olarak bulunur.
Karaciğer, et, yumurta, balık Pirincin kabuğunda bulunur. Bu nedenle beyaz ekmekten çok kepekli ekmekte tiamin daha fazladır. Karaciğer, et, yumurta, balık Taneli yiyecekler (buğday, pirinç, arpa, bakla, nohut, fasulye .........) Isıya dayanıklı olduğundan un, ekmek, makarna gibi yiyecekler içerisine tiamin katılabilir.
Birçok oksidatif dekarboksilasyon reaksiyonu ve transketolaz reaksiyonlarında koenzim olarak görev yapan şekli tiaminpirofosfat (TPP)’dır. TPP karaciğer ve beyinde difosfotransferaz enzimi ile ATP’den fosfat grubunun tiamine aktarılması ile sentezlenir.
Tiaminin emilimi ve taşınması Besinlerle alınan tiamin kolayca emilir. Emilim yeri insanda temel olarak (ileum ve jejenumda) ince barsaklardır. Organizmada endojen olarak bağırsak bakterileri tarafından da sentez edilir. İnsanda yeterli değildir. , Dolaşımda temel olarak tiamin büyük oranda albumine bağlı olarak taşınır. TPP, böbreklerde fosfatını kaybeder. Serbest veya sülfat esteri olarak vücuttan atılır.
Tiamin eksikliği a- ketoasidlerin dekarboksilasyonu bozulduğu için kanda piruvik asid, laktik asid ve a- ketoglutarik asid birikir. Transketolaz enzimi çalışmaz. Buna bağlı olarak glukozun direkt oksidasyonu bozulur. Pentoz miktarı artar, NADPH yeterli oluşamaz. Özellikle sinir sisteminde ileti için gerekli asetilkolin maddesinin sentezinde koenzim olarak kullanıldığı için fonksiyon bozuklukları gelişir.
Beriberi hastalığı: (günde 0,4 mg az alınırsa) Periferal nöropati, yorgunluk, demans ve iştah kaybı, uzun dönemde kalp-damar sistemi bozuklukları, nörit ve felçler gelişir. Wernicke-Korsakoff sendromu: Kötü beslenen kronik alkoliklerde görülür. Hafıza kaybı, istemsiz kasılmalar görülür. Fazlası zararlı değildir. Ancak ilaç şeklinde uzun süre kullanıldığında tiamin alınması sonucu allerjik reaksiyonlar gelişir.
Vitamin B2 (Riboflavin) Riboflavin sarı portakal renginde, kristal bir maddedir. Suda kolay çözünen, ısıya dayanıklı ancak ışığa duyarlı olan renkli floresan bir pigmenttir. Riboflavin, iki metil ve bir ribitol yan zincirleri içeren heterosiklik izoalloksazin halkasından oluşur. Ribitol ribozun indirgenmiş şekli.
Et, süt, yumurta, karaciğer ve yeşil yapraklı sebzeler.
İki adet biyolojik aktif şekli vardır İki adet biyolojik aktif şekli vardır. Flavin mononükleotid (FMN) ve flavin adenin dinükleotid (FAD). FAD, ATP’nin Ppi ayrılması ile FMN’e transferi ile sentezlenir.
FMN ve FAD, izoalloksazin halkasına geriye dönüşümlü olarak iki hidrojen atomu bağlar. FMNH2 ve FADH2 oluşturur. FMN, FAD Oksido – redüksiyon enzimlerinin prostetik grubunu oluştururlar. Riboflavin genel olarak dehidrojenazların koenzimidir. FMN, FAD proteinlerle birleşerek flavaprotein veya flavoenzimleri oluşturur. Bir çok flavoprotein enzimi, kofaktör olarak bir veya daha fazla sayıda metal içerir ve metalloflavoprotein olarak isimlendirilir.
FAD’nin rol aldığı reaksiyonlar: D-aa dehidrogenaz (aa -ketoasid) UDPglukoz dehidrogenaz (glukozglukronik asid) Glutatyon redüktaz Ksantin oksidaz (pürin katabolizması) Gliserol 3-fosfat dehidrogenaz (indirgeyici maddelerin sitozolden mitokondriye taşınması). Süksinat dehidrogenaz (TCA) Açil Koa dehidrogenaz (Yağ asidi oksidasyonunda) Dihidrolipoil dehidrogenaz (pirüvat deh. Enzim kompleksi) Monoaminoksidaz FMN reaksiyonları: L-aa oksidaz (aa -Keto asid) NADH dehidrogenaz
Riboflavin eksikliği- toksisitesi Riboflavin eksikliği genel vitamin eksikliğinde görülür. Dermatit, anemi .......... Ağız çevresinde ve dudak köşelerinde çatlaklar, dil iltihabı ve yağ bezlerinin aşırı salgısı gibi hastalıklar görülür. Fototerapiye bağlı yenidoğanlarda yetmezliği oluşabilir. Ağız yoluyla fazla alınan riboflavin idrarla atılır; bilinen toksik etkisi yoktur.
Niasin (Nikotinamid, vit.B2, vit.PP) Nikotinik asit, nikotinamid, B3 vitamini ve PP (Pellegra preventive) faktör adları ile de bilinen niasin bir piridin türevidir. Nikotinamid, nikotinik asidin amid formudur ve her ikiside vitamin etkisi gösterir.
Et, karaciğer, balık, süt, ceviz, fıstık, çay, kahve, bira zengin kaynaklardır. Sınırlı miktarda niasin, triptofan metabolizmasından sağlanır. Ancak bu yol yeterli değildir. 60 mg triptofandan sadece 1 mg kadar nikotinik asit oluşur. Işığa ve ısıya dayanıklıdır. Niasin veya Niasin amid barsaktan emilir ve plazmada eritrositler içerisinde bulunur.
Biyolojik olarak aktif olan koenzim şekilleri, nikotinamid adenin dinükleotid (NAD+) ve onun fosforile şekli olan nikotinamid adenin dinükleotid fosfattır (NADP+). NAD+ ve NADP+; hem sitozolik hem de mitokondrial oksido-redüksiyon reaksiyonlarında koenzim olarak iş görürler. Bu nedenle bunlar karbonhidrat, yağ ve aminoasid metabolizmasını etkileyen bir çok metabolik yolun kilit yapı taşıdır.
Dehidrojenaz indirgenme yükseltgenme Substrattan dinükleotit Nikotinamitin İndirgenmiş hali Nikotinamidin Okside hali NAD+ + 2 e- + 2H+ NADH + H+ (H+ + 2 e- ) NAD+ molekülünde e- taşınmasından sorumlu kısım Nikotinamid bölümüdür. NAD-bağlı dehidrojenazlar substratlarından 2 H atomunu ayırırlar. Bunlardan birincisini hidrit iyonu (:H- ) olarak NAD+ molekülüne aktarır ve indirgenmiş NADH oluşur. Diğer proton ortamda serbest kalır. NADP+ de DHnazların koenzimidir ancak anabolik reaksiyonlara katılır. adenin Bu reaksiyonlarda koenzim, bir hidrid iyonu (H+ e-) alır ve indirgenmiş şekilleri oluşur (NADH ve NADPH).
Karaciğerde NADP-sitokrom P450 ile beraber bulunur. Genellikle NAD bağımlı dehidrogenazlar oksidatif yollardaki oksidoredüksiyon reaksiyonlarını katalizlerken, NADP bağlı dehidrogenazlar indirgeyici sentez reaksiyonlarında rol oynarlar. Karaciğerde NADP-sitokrom P450 ile beraber bulunur. 200 kadar enzimin niasin koenzimidir.
Niasinin eksikliği İnsanda niasin eksikliğinde (3D) dermatit, diyare ve demans ile karakterize pellegra hastalığı gelişir (4D-Death-ölüm). Organizmada triptofandan niasin sentezi çok az çalışmaktadır. Yani niasin eksikliği için diyette hem niasin hem de triptofan eksik olmalıdır. Bu ancak tek gıda olarak mısır tüketilen topluluklarda oluşmaktadır. Mısırda niasin, niasidin şeklinde bulunur, organizmada kullanılamaz.
Pellegraya yol açan diğer tablolar, izoniasid tedavisi, triptofanın seratonine aktarıldığı malign karsinoid sendrom ve triptofan emiliminin bozuk olduğu Hartnup hastalığıdır. Eksiklik tablosu çok alkol kullanımına bağlı olarakta ortaya çıkabilir (emilim bozulur). Laktasyon, gebelik ve kronik hastalıklar gereksinimi artıran durumlardır. Uzun süreli antitüberküloz ilaçlarının -izoniasid tedavisi- kullanımı.
Niasin toksisitesi Nikotinik asid yüksek dozlarda özellikle kapillerlerde ve vücudun üst yarım kısmındaki damarlarda vazodilatatör etkiye sahiptir. Yüksek doz nikotinik asit kolesterol sentezine sınırlı inhibitör etki yapar ve hiperlipoproteinemi tedavisinde kullanılabilir. Bu olay daha az VLDL, LDL, IDL oluşmasına yol açmak üzere, yağ dokudan olan serbest yağ asidi salınımını inhibe etmesine bağlıdır.
Pantotenik Asit (Vitamin B5) Pantotenik asit pantoik asit ve -alaninden meydana gelir. KoA’nın ve Açil taşıyıcı proteinin (ACP) yapısında bulunur. CoA-SH’ın yapısında: Pantotenik asit, tiyoetanolamin-SH, PP ve adenin riboz-3P bulunur. PP (Pirofosfat)
Pantotenik asit et, balık, yumurta beyazı ve sütte bol miktarda bulunur. En büyük rolü KoA’nın bileşeni olmasıdır. Koenzim A tiol esterleri şeklinde aktive olmuş açil gruplarının taşınmasını sağlar; yağ asidi sentezi ve oksidasyonu, asetilasyon reaksiyonları, oksidatif dekarboksilasyon reaksiyonları. İnsanlarda besinlerde yaygın olarak bulunduğu için pantotenik asit eksikliği pek görülmez. Bu nedenle günlük alınması gerekli miktar belirtilmemiştir. süksinil koA, yağ açil koA ve asetil koA.
Piridoksal Fosfat (Vitamin B6) B6 vitamini, piridoksin, piridoksal ve piridoksamin gibi üç piridin türevi ve bunların fosfatlarından oluşur. Biyolojik olarak aktif şekli piridoksal fosfattır. Piridin türevi olan bu maddelerdeki tek farklılık halkadaki fonksiyonel grubun türüdür. Bu üç bileşik birbirine çevrilebilir ve hepsi vitamin aktivitesine sahiptir.
B6 vitamini en çok bira mayası, bezelye, ceviz, yerfıstığı, ay çekirdeği, havuç, buğday ve birçok tahılda bulunur. Hayvansal kaynaklı besinlerde de, tavuk, sığır ve dana etleri, karaciğer, böbrek, balık, yumurta sarısında B6 vitamini vardır. Piridoksin başlıca sebzelerde bulunur, oysa piridoksal ve piridoksamin hayvansal gıdalardan alınır.
Piridoksal Fosfatın emilimi ve taşınması Besinlerle alınan serbest şekli ince barsaktan emilir. Bağlı şekli önce serbest şekle geçer sonra emilir. Emildikten sonra beyin, karaciğer ve böbreklerde Piridoksal kinaz ve ATP yardımı ile ester şekle dönüşür. Plazmada taşınan ana formda piridoksal fosfat formudur. Beyin, karaciğer ve kas dokusunda depo edilebilir. Vücuttaki Piridoksal fosfatın yarısı kas glikojen fosforilazına bağlıdır. Kolaylıkla metabolize olur. İdrar ile atınan başlıca metaboliti Piridoksik asiddir.
Piridoksal fosfatın koenzim olarak katıldığı reaksiyonlar Aminoasidleri substrat olarak kullanan birçok enzimin kofaktörüdür. Transaminaz, Transsülfüraz, Dekarboksilaz, Kinüreninaz Doymamış yağ asidlerinin organizmada kullanılımların-da etkili Linolenik asidin Araşidonik aside geçmesinde kofaktör. Esansiyel yağ asidleriyle birlikte Kolin’in Lipotropik etkisini artırır. Seratonin, norepinefrin ve sfingolipid sentezinde kullanılır.
Vit B6 Porfirin yapımında da etkili Vit B6 Porfirin yapımında da etkili. Hem sentezinde Suksinil glisin d-ALA dekarboksilasyonunda koenzim olarak görev alır. d-ALA = Delta amino levünilik asid. Aynı zamanda glikojen yıkımında gerekli olan glikojen fosforilaz enziminin stablizasyonu içinde gereklidir. Piridoksin eksikliğinde glukoz toleransıda bozulmakta-dır. Piridoksin ayrıca homosisteinin sisteine çevrilmesinde de gereklidir ve bu reaksiyondan dolayı aterosklerozla ilişkilidir.
Piridoksal fosfatın koenzim olarak rol oynadığı reaksiyonlar Enzimatik reaksiyonlar Örnek Aa dekarboksilasyonu Tirozin, histidin, 5-OH-triptamin, glutamin dekarboksilaz Aa transaminasyonu AST, ALT Aminoasidlerden H2O ayrılması Serin, treonin dehidrataz Aminoasidlerden H2S ayrılması Sistein, homosistein desülfidraz Aminoasidlerin parçalanması Kinüreninaz, treonin aldolaz, serin aldolaz Transsülfirasyon Sistation sentetaz, sistationaz Kondensasyon -aminolevülinik asit sentaz Rasemizasyon Alanin rasemaz (D-alanin L-alanin)
Piridoksal Fosfat eksikliği Vit.B6’nın tek başına eksikliğinin görülmesi oldukça nadirdir. Eksikliği genel B kompleks vitamin eksikliği ile beraber gelişir. Uzun dönem oral kontraseptif kullanan annelerin bebeklerinde yetmezlik görülebilir. Ayrıca alkoliklerde eksikliği olabilir. Antitüberküloz ilaç olan izoniazid, pridoksalle bir hidrazon oluşturarak vit.B6 eksikliğini gelişebilir. Deri ve mukozada yaralar, anemi, santral sinir sistem bozukluğu, konvülziyon, çocuklarda epileptik nöbetler ortaya çıkar.
Piridoksal Fosfat toksisitesi Günde 2 g’dan fazla alınan yüksek doz B6 vitamini nörolojik semptomlara yol açar. Sinir uçlarında demiyelinizasyon görülür. Nörolojik belirtiler ve kas zayıflığı ortaya çıkar.
Biyotin (Vitamin B7,H) Biyotin, birbiriyle kondanse tetrahidroimidazol ve tetrahidrotiyofen halkaları ve tiyofen halkasına bağlı bir valerik asitten oluşmuştur.
Doğal besinlerde yaygın olarak bulunan biotinin büyük bir kısmı proteine bağlıdır. Ayrıca barsak bakterileri tarafından da sentezlenir. Biyotin, karboksilasyon reaksiyonlarında bir koenzimdir. Aktive edilmiş karbondioksitin taşıyıcısı olarak görev yapar.
Fonksiyonları Karboksilazların koenzimdir. Pirüvat karboksilaz 3 C’lu birimleri glukoza çeviren yolda ilk tepkimedir (glukoneogenez), TCA için oksaloasetatı yeniler. Asetil KoA karboksilaz Yağ asidi sentezinde hız kısıtlayıcı basamak Propionil KoA karboksilaz Tek C sayılı yağ asidi yıkımında propionil KoA’yı metil malonil KoA’ya çevirir. -matilkrotonil KoAS karboksilaz Lösin ve bazı izopronoid birimlerini yıkar. Karbohidrat ve Lipid metabolizmasında etkili enzimlerin yapısına girer.
Karboksil gruplarının (HCO3-, CO2) transferinde önce karboksil grubu aktiflenir ve sonra transfer edilir. Aktiflenen karboksil biotin’in azotuna bağlanır, karboksibiotin oluşur ve biotin taşıyıcı proteine bağlanarak aktarılır. Aktif Bölge (H çıkar yerine CO2 bağlanır) Karboksilaz enzimlerine bir amid bağı ile bağlanır (karboksil grubu ve lizindeki aminı grubu arası) Biotin bağlı enzimlerin proteolizi için Biotinaz enzimine ihtiyaç vardır. Bu enzim etkisiyle biotin ve lizin ayrılır ve biotin tekrar fonksiyon gösterecek duruma geçer.
Biyotin eksikliği Biyotin eksikliği, gıdalarda bu vitamin yaygın olarak bulunduğu için normalde oluşmaz. Ayrıca insanlarda biyotin gereksiniminin büyük kışmı barsak bakterileri tarafından sağlanır. Diyete protein kaynağı olarak çiğ yumurta akı eklenmesi dermatit, dil iltahabı (glossit), iştah kaybı ve bulantı, depresyon halisünasyon gibi biyotin eksikliği belirtilerine yol açar. Çiğ yumurta akının içerdiği bir glikoprotein olan avidin, biyotine sıkıca bağlanır ve barsaktan biyotin emilimini engeller.
Folik Asit (piteroilglutamik asid,vit. B9) Folik asit, birer molekül p-aminobenzoik asit (PABA) ve glutamik aside bağlanmış pteridin bazından oluşur.
En çok bulunduğu besin yapraklı yiyeceklerdir. Folium = Yaprak Ayrıca maya ve karaciğerde de bulunur.
İnsan organizmasında PABA sentezlenemez ve bu nedenle Folik asid besinlerle alınmalıdır. Diyetteki folat türevleri emilim için özgül barsak enzimleri tarafından monoglutamil folata çevrilir. Bunun büyük bölümü de barsak hücreleri içinde, NADPH kullanan folat redüktaz ile tetrahidrofolata (THF) indirgenir. THF olasılıkla dokulardaki işlevsel koenzimdir. İntestinal hücrede tetra hidro folat ve N-metil-H4 folata dönüşür. Dolaşımdaki temel form N5-metil THF’dır. Emilir ve plazmada proteinlere bağlanır. Folatın metabolik ürünleri idrar ve safra ile atılır.
Fonksiyonları THF (aktif) etkin bir tek C’lu birimlerin taşıyıcısıdır. Metil (-CH3), hidroksimetil (-CH2OH), metilen (-CH2-), metenil (-CH=), formimino (-CH=NH), ve formil (-CHO) gruplarının transferini gerçekleştiren enzimlerin koenzimidir. Tek karbonlu atomlar tetrahidrofolatın 5.(N5-) veya 10.(N10-) N atomuna ya da her ikisine birden (N5,N10-) bağlanarak taşınır. THF için başlıca tek C kaynağı serin a.asididir.
Serin glisin dönüşümü:THF reaksiyona girer ve Serin glisin dönüşümü:THF reaksiyona girer ve N5-N10 metilen THF oluşur Histidin katabolizması: figlunun glutamata dönüşümünde kullanılır. THF reaksiyona girere ve formimino THF oluşur dUMP’ın dTMP’ye çevrimi: timidilat sentaz reaksiyonu N5-N10 metilen THF reaksiyona girer ve dihidrofolat oluşur Metiyonin sentezi: metilkobalamin homosisteinden metionin sentezinde N5-metilTHF reaksiyona girer ve THF oluşur Pürin sentezi: N5-N10 metenilTHF ve N10-formilTHF kullanılır ve THF oluşur
Pürin halkası Histidin Folik asid Folat eksikliğinde Figlu birikir H2folat dTMP N5, N10 MetenilH4folat N5, N10 MetilenH4folat Serin H4folat H4folat Glisin N10 formil H4folat Pürin halkası Folat kapanı N5 metil H4folat Vitamin B12 Metionin Homosistein
Folat tuzağı hipotezi: Kobalamin (vit Folat tuzağı hipotezi: Kobalamin (vit. B12) eksikliği belirtileri kemik iliğinde eritropoetik dokuda ve ince barsak mukoza hücreleri gibi hızlı bölünen hücrelerde çok belirgindir. Bu dokular DNA replikasyonunda gerekli olan nükleotidlerin sentezi için tetrahidrofolatin N5-N10-metilen ve N10-formil şekillerine gereksinim gösterirler. Ancak vitamin B12 eksikliğinde, tetrahidrofolatin N5-metil şekli tetrahidrofolatın diğer şekillerine doğrudan dönüştürülemediğinden dolayı N5-metil şekil birikir, oysa diğer şekillerin düzeyleri azalır. Histidinin bir kataboliti olan formiminoglutamat (figlu), N5-formimino-THF vermek üzere formimino grubunu THF’a aktarır. Folat eksikliğinde oral histidin yüklenmesi sonrası figlu birikecektir.
THF Serin, glisin ve histidin gibi genel vericilerden tek C’larını alır ve amino asitlerin, pürinlerin ve timidinin sentezindeki ara metabolitlere taşır. THF’ın büyüme ve hücre bölünmesinde temel rol oynar.
Folat eksikliği Folik asit eksikliğinde megaloblastik anemi oluşur. Geniş olgunlaşmamış megaloblast adı verilen kırmızı kan hücreleri görülür. Megaloblastik anemi DNA’da bulunan pürin ve timidin sentezinin azalması sonucu oluşur. B12 vitamini folik asit sentezinde görevlidir. Eksikliğinde fetusta nöral tüp defekt oluşum riski artar. Planlı gebeliklerde 3-4 ay öncesinden folik asit takviyesi yapmak riski azaltır.
Kobalamin (Vitamin B12) Vitamin B12, merkezinde bir kobalt iyonuna bağlanmış 4 pirol halkasının bulunduğu korrin halkasına sahiptir. Vitamin B12 sadece mikro- organizmalarca sentezlen- mektedir. N çok karaciğer ve böbrekte olmak üzere et, süt, yumurta ve balıkta bulunur. Bağırsak bakterileri de Vitamin B12 sentezleyebilir.
Kobalamin emilimi Vitamin B12’nin emilimi için mideden salgılanan bir glikoprotein olan Intrinsik faktöre bağlanması gerekli. Intrinsik faktör B12’nin emilimini sağladıktan sonra ince barsak hücrelerinde hidroliz olur veya barsağa geri döner. Kobalamin transkobalamin II’ye bağlanarak karaciğer ve kemik iliğine taşınır. Burada serbestleşir. Transkobalamin I ve II globulin yapısında taşıyıcı maddelerdir.
Dolaşımdaki B12’nin bir kısmı da Transkobalamin I’e bağlıdır. Transkobalamin I’e bağlanan karaciğerde depolanır. Diğer suda çözünen vitaminlerin aksine 4-5 mg kadar B12 vitamini vücutta depolanır. Bu nedenle uzun yıllar boyunca B12 vitamini eksikliği görülmez.
Fonksiyonları Kobalamin’i kofaktör olarak kullanan iki enzim sistemi vardır. Metillendirme reaksiyonları: Transmetilaz enziminin koenzimidir. Homosistein Metiyonin dönüşümü Metilmalonil izomeraz enziminin koenzimidir. Vitamin B12 koenzim olarak nükleik asidlerin sentezinde etkilidir. koA
B12 vitamini eksikliği İntrinsek faktör eksikliği B12 vitamini eksikliğine yol açar. Bu duruma bağlı olarak pernisioz anemi görülür. Bu vitamin sadece hayvansal kökenli gıdalarda ve mikroorganizmalarda bulunduğundan vejeteryanlarda eksikliği görülebilir. DNA sentezinde azalma , kemik iliği hücrelerindeki hızlı bölünmeyi etkilemekte ve megaloblastik anemiye yol açmaktadır.
Vitamin B12 eksikliği metiyonin eksikliğine bağlı olarak nörolojik hasar oluşturur. Mental fonksiyonlarda bozulma, yorgunluk, görme bozukluğu, dokunma ve ağrı duyusunda azalma görülür.
Askorbik Asit (Vitamin C) Askorbik asit yapısı glukoza benzerlik gösteren, gulonik asidin endiol laktonudur.
ASKORBİK ASİT (C VİTAMİNİ) Domates, patates, meyve, yeşil yapraklı sebzelerde bol bulunur. Taze meyve ve sebzelerde bulunur. Isıya dayanıklı değildir, pişirme ile bozulur. Dondurulmuş yiyeceklerde aktif kalabilir. Bitki ve hayvanlarda sentez edilebilir. C vitamininin aktif şekli askorbik asittir. Askorbatın en önemli fonksiyonu birçok reaksiyonda indirgeyici ajan olarak görev yapmasıdır.
L-Gulanolakton Oksidaz enzimi insanlarda olmadığı için sentezlenemez L-Gulanolakton Oksidaz enzimi insanlarda olmadığı için sentezlenemez. Bu nedenle dışarıdan alınmalıdır. Vitamin C ince barsakta çok kolay emilir. Eksikliği ancak yetersiz alınım sonucu olur. İnsanlarda yaygın olarak 3-4 ay yetecek kadar bütün dokularda depo edilebilir. Askorbik asit oksalata dönüşerek idrar ile atılır.
Fonksiyonları Besin maddelerindeki askorbik asit hava ile temas halinde olduğunda oksidasyona uğrar ve vitamin etkisini kaybeder. Fazla pişirme C vitaminini tahrip eder. C vitamini bağırsaktan demir emilimini kolaylaştırır. Hidroksilasyon reaksiyonlarının koenzimi gibi davranır.
C vitamini enzimatik reaksiyonlarda elektron vericisi olarak direkt etkilidir. Bağ dokusunu oluşturan kollajen sentezine katılır. (Prolin ve lizin hidroksilasyonuna). Adrenalin ve noradrenalin sentezine katılır. Safra asidi sentezine katılır. Antioksidan etkilidir. Oksidatif DNA hasarını ve lipit peroksidasyonunu azaltır. D-askorbat gıda koruyucusu olarak kullanılır.
C vitamini eksikliği C vitamini eksikliğinde Skorbut hastalığı görülür. Yaraların geç kapanması Diş kaybı, diş eti kanaması Anemi Eklemlerde şişme Kollajen yetersizliğine bağlı bağ dokusu bozukluğu kollajen hidroksilasyon eksikliği sonucu gelişir.
C vitamini toksisitesi Askorbik asit toksik değildir. Oksitlenmiş şekli olan dehidroaskorbik asit toksiktir. Dehidroaskorbik asidi tekrar askorbik aside çeviren enzim sistemi eksik olan kişilerde birikime bağlı bozukluklar görülebilir.
Vitamin Benzeri Bileşikler İnozitol Bir monosakkarit alkolü olan inozitol kas şekeri olarak tanınır. Biyolojik aktif olanı miyoinozitol-dur. Fosfolipitlerin bileşiminde ve kas, kalp, KC dokularında bulunur. Lipotropik etkisinden dolayı karaciğeri yağlanmaktan korur. Kolesterolu düşürücü etkisi vardır. Ateroskleroza karşı koruyucudur. RDA 500 mg/gün Fosfatidilinozitol hücre membran yapısı ile ilgilidir. İnozitol özellikle kemik iliği, göz, ince barsaklar için önemlidir. Tohumlu yiyecekler, fındık, fıstıkta bulunur.
Kolin Kolin, trimetilamino etanol yapısındadır. RDA 400 – 500 mg/gün Kolin Kolin, trimetilamino etanol yapısındadır. Besinlerde fosfatidilkolin (lesitin) şeklinde bulunur. Vücutta metiyonin varlığında serinden sentezlenir. Sfingomiyelin sentezinde ve asetil kolin yapısında bulunur. Karaciğerde VLDL oluşumu için fosfatidil koline gerek vardır. Yetersizliğinde yağlı karaciğer tablosu gelişir. Kolin organizmada oksitlenerek betaine dönüşür. Betain (CH3) metil grubu kaynağıdır. Metillendirme reaksiyonlarında kullanılır (Homosistein ve metionin oluşumu). Hücre membran yapısında bulunan fosfolipid ve sfingomiyelin sentezinde kullanılır. karaciğerde lipid birikimi olur (yağlı karaciğer).
Karnitin (Vitamin T) Özellikle uzun zincirli yağ asitlerinin mitokondriye taşınması için transport görevi yapar. Lizin ve metiyoninden sentez edilir.
PABA (Para amino benzoik asit) Folik asit sentez eden mikroorganizmalar için gerekli bir besinsel faktördür; barsak bakterileri tarafından sentezlenebilir. Folik asit eksikliğini giderir. İnsanlarda laktasyon için gereklidir. Tetrahidrofolikasid koenziminin yapısında bulunur. Saçların kırlaşmasını önler. (Pantotenik asid, biotin, folikasid) Deriyi güneş yanıklarından korur. (Ultraviyole ışınlarını absorblar) Detoksifikasyon etkisi vardır. RDA 50 – 100 mg/gün
Koenzim Q (Ubikinon) İnsan mitokondrisinde elektron taşınmasında görev yapan benzokinon türevidir. Yan zincirdeki izopren birimleri sayısı farklılık gösteren tipleri vardır. Tümüne ubikinon denir.
a-Lipoik Asit Kükürtlü bir yağ asididir. Multienzim kompleksi olan piruvat ve a-ketoglutarat dehidrojenazların koenzimidir.
rastlanır (1). Biyoflavonoidler RDA 1 g/gün Sebze ve meyvelerin büyümesi ve gelişmesini sağlarlar. Yapıda glikozid şeklinde bulunur. Şarap , çay, kahve ve bira yüksek oranda biyoflavonoid içerir. Enzim inhibitörü, uv ışınlarına karşı savunma, metal şelatlar oluşturma ve indirgeme özellikleri vardır. Vasküler bütünlüğün sağlanması, antiosteoporotik, antiülsero-jenik, antitrombotik, antikanserojenik , antihepatotoksik etkilidir. Askorbatın antioksidan ve metil iyon bağlayıcısı olarak görev yapmasına yardımcı olurlar.