Bayrakları bayrak yapan Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır ! Üstündeki kandır. Toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır ! - Mehmet Cemal Kuntay
CUMHURİYET BAYRAMINIZ 29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMINIZ KUTLU OLSUN
Mustafa Kemal ATATÜRK Ey Türk Gençliği ! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk Cumhuriyetini, ilelebet, muhafaza ve müdafaa etmektir. Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegane temeli budur. Bu temel, senin, en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi, seni, bu hazineden mahrum etmek isteyecek, dahili ve harici, bedbahtların olacaktır. Bir gün, istiklal ve Cumhuriyeti müdafaa mecburiyetine düşersen, vazifeye atılmak için, içinde bulunacağın vaziyetin imkan ve şeraitini düşünmeyeceksin ! Bu imkan ve şerait, çok namüsait bir mahiyette tezahür edebilir. İstiklal ve Cumhuriyetine kast edecek düşmanlar, bütün dünyada emsali görülmemiş bir galibiyetin mümessili olabilirler. Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş, bütün tersanelerine girilmiş, bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmiş olabilir. Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere, memleketin dahilinde iktidara sahip olanlar gaflet ve dalalet ve hatta hıyanet içinde bulunabilirler. Hatta bu iktidar sahipleri şahsi menfaatlerini, müstevlilerin siyasi emelleriyle tevhit edebilirler. Millet, fakru zaruret içinde harap ve bitap düşmüş olabilir. Ey Türk istikbalinin evladı ! İşte, bu ahval ve şerait içinde dahi, vazifen, Türk istiklal ve Cumhuriyetini kurtarmaktır ! Muhtaç olduğun kudret, damarlarındaki asil kanda mevcuttur ! Mustafa Kemal ATATÜRK 20 Ekim 1927
RESİM Her gün, Enginlerden engin, Yücelerden yüce Bir duygu sarar bizi, Bu sınıfa girince. Yanda, bir uçtan bir uca Mavi deniz, Odanın içinde güneşleri bulunca Isınırız. Enginlerin engini deniz olsa, Deniz ufak ! Yücelerin yücesi güneş olsa, Güneş küçük ! İlk günü gördük, nerden geldi: Duvardaydı Denizleri, güneşleri Küçülten büyüklük.
Kürsünün üstünde bir resim: Gözleri denizlerden mavi, Bakışları güneşlerden sıcak Dört mevsim. Kürsünün üstünde: Atatürk’üm, arkasında al bayrak, Kollarını kavuşturmuş göğsünde. Bu resimle başlar bizim günümüz, Karşımızda Atatürk’ü gördükçe Kıvançla dolar, taşar gönlümüz. Öğretmenimizin kürsüde Verdiği dersi Dinler bizimle birlikte Atatürk’ün resmi. Çalışkanız, çünkü Çalışınca Bakarız, Atatürk güldü.
Anlarız, Atatürk üzüldü. Gelsek kürsünün dibine Görür bizi Eğilince. Bir yanlışlık yapsak Bulutlanır gözleri Anlarız, Atatürk üzüldü. Gelsek kürsünün dibine Görür bizi Eğilince. Kalkıp gitsek gerilere Otursak arkalarda; Başımızı kaldırmadan duyarız Atatürk orada. Öteki odalarda Başka başka resimleri Atam’ın... Atatürk’üm artık ömrüm oldukça Bu resminle karşımdasın ! Yok hiç birinde Bundaki tılsım, Değişen çizgilerle Canlı gibi bu resim.
Ben de bir gün okulu bitirince Öyle canlı ki, sanırım Ben de bir gün okulu bitirince Uzanan ellerinle Okşanacak sırtım. Karanlık bile olsa Serpeceğin ışıkla Aydınlanır yollarım. Tıpkı sınıftaki gibi Yapacağım bir işde Bu resmindir önderim: Kötülüğe uzanırsam Çat kaşlarını, Tutulsun ellerim.
Yaprak yaprak dökülürken önümde Her yıl, dört mevsim ; Tıpkı sınıftaki gibi Bütün ömrüm boyunca Yaptığım her işde İyi, doğru oldumsa Sevincini belli et, Gülümse ! Yaprak yaprak dökülürken önümde Her yıl, dört mevsim ; Sınıflar içinde yalnız bu sınıf, Resimler içinde yalnız bu resim. Behçet NECATİGİL ( Varlık, 376, 01 Kasım 1951 )
Bu resimden de görüleceği gibi, çok eskiden ülkemiz bugünkünden daha çağdaş durumdaydı.
O zamanlar, ülkesinin çıkarlarını her türlü kişisel çıkarların üzerinde tutan bir liderimiz vardı..
MUSTAFA KEMAL’İ DÜŞÜNÜYORUM Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Yeleleri alevden al bir ata binmiş Aşıyor yüce dağları, engin denizleri. Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda, Işıl ışıl yanıyor mavi gözleri. Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Yanmış, yıkılmış savaş meydanlarında Destanlar yaratıyorlar cihanın görmediği Arkasından dağ dağ ordular geliyor Her askeri Mustafa Kemal'i gibi Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Gelmiş geçmiş kahramanlara bedel Hükmediyor uçsuz bucaksız göklere. Al bir ata binmiş yalın kılıç Koşuyor zaferden zafere...
Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Ölmemiş bir kasım sabahı Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Ölmemiş bir kasım sabahı! Yine bizimle beraber her yerde Yaşıyor dört köşesinde vatanın, Yaşıyor damar damar yüreklerde. Mustafa Kemal'i düşünüyorum; Altın saçları dalgalanıyor rüzgarda; Mavi gözleri ışıl ışıl, görüyorum. Uykularıma giriyor her gece. Ellerinden öpüyorum. Ümit Yaşar OĞUZCAN
Yeni nesil, en büyük cumhuriyetçilik dersini bugünkü öğretmenler topluluğundan ve onların yetiştirecekleri öğretmenlerden alacaktır. (1924)
Türk köylüsünü 'Efendi' yerine getirmedikçe memleket ve millet yükselemez. İnsaf ve merhamet dilenmekle millet işleri, devlet işleri görülemez; millet ve devlet şeref ve bağımsızlığı temin edilemez. (1927)
Tarihte Türk Bayrakları Türk, esaret kabul etmeyen bir millettir. Türk milleti esir olmamıştır. Ben gerektiği zaman en büyük hediyem olmak üzere Türk milletine canımı vereceğim. (1937)
Bugünkü Türk Bayrakları Cumhuriyeti,ve onun gereklerini yüksek sesle anlatınız.Bunu yüreklere yerleştirmek için elverişli olan hiçbir durumu kaçırmayınız.
Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir Beni görmek demek mutlaka yüzümü görmek demek değildir. Benim fikirlerimi, benim duygularımı anlıyorsanız ve hissediyorsanız bu yeterlidir.
Ben,Türk ufuklarından bir gün mutlaka bir güneş doğacağına, bunun hararet ve kuvvetinin bizi ısıtacağına, bundan bize bir güç çıkacağına o kadar emindim ki, bunu âdeta gözlerimle görüyordum. (1937)
Ey büyük Ata ! Varlığımızın en mukaddes temeli olan, Türk istiklal ve Cumhuriyeti'nin ebedi bekçisiyiz. Bu karar, sarsılmaz irademizin değişmez ifadesidir. İstikbalde hiçbir kuvvet bizi yolumuzdan döndürmeyecektir...Bizler bütün hızımızı senden, milli tarihimizden ve ruhumuzdaki sönmez iman ateşinden alıyoruz. Senin kurduğun kuvvetli temeller üzerinde attığımız her adım sağlam, yaptığımız her hamle şuurludur. En kıymetli emanetin olan Türk istiklal ve cumhuriyeti, mevcudiyetimizin esası olarak eğilmez başların, bükülmez kolların, yenilmez Türk evlatlarının elinde ilelebet yaşayacak ve nesillerden nesillere devredilecektir. Bu mukaddes emanete yönelen dahili ve harici bütün tecavüzler, iman dolu göğsümüze çarpacak ve parçalanacaktır. İstiklal ve cumhuriyetimize kast edecek düşmanlar, en modern silahlarla mücehhez olarak, en kuvvetli ordularla üzerimize saldırsalar dahi, milli şuurumuzun ve yenilmez Türk gücünün zerresini bile sarsamayacaklardır. Çünkü, istiklal ve cumhuriyetimize kast edenler karşılarında binlerce, Türk tarihinin yılmaz evlatlarını, Cumhuriyet inkılaplarının feyizli ve imanlı gençliğini bulacaklardır. Ey en büyük Türk ! İstiklal ve cumhuriyetimizi korumak mecburiyeti hasıl olunca, içinde bulunacağımız ahval ve şerait ne olursa olsun, kudret ve cesaretimizi damarlarımızdaki asil kandan alarak; bütün engelleri aşıp, her güçlüğü yenmek azmindeyiz. Türk Gençliği