Arş. Gör. Ceyhun OZAN Eğitim Programları ve Öğretim Gelişimle İlgili Temel İlkeler – Gelişim Görevleri ve Fizyolojik Gelişim Arş. Gör. Ceyhun OZAN Eğitim Programları ve Öğretim
A. GELİŞİMLE İLGİLİ TEMEL İLKELER Gelişimin bazı evrensel ilkeleri vardır. Bu ilkeler, kişiden kişiye ya da toplumdan topluma değişiklik göstermez. Her insanın gelişimi bu ilkelerle gerçekleşmektedir.
1. Gelişim, Kalıtım ve Çevre Etkileşimli Bir Süreçtir Gelişim sürecinde sadece kalıtımdan ya da sadece çevreden bahsedilemez. Çünkü bu ikili bir bütün oluşturur. Kalıtım yoluyla getirilen potansiyelin hangi ölçüde ve ne şekilde ortaya çıkacağını çevre belirler. Örneğin, doğuştan getirilen zeka kapasitesinin tam olarak kullanılabilme şartı, bu kapasitenin etkinleştirilebileceği, uygun çevre etkileşimine tabi olmaktır.
2. Gelişim Süreklidir ve Belli Aşamaları İçerir Gelişim, doğum öncesi süreçten başlayarak, ölüme kadar olan süreyi kapsar. Bu süreç boyunca her gelişim aşaması, kendinden sonraki süreci hazırlar; bu nedenle süreçler arasında kesin sınırlar olduğunu düşünmek yanlış olacaktır.
3. Gelişim Nöbetleşe Devam Eder Bir gelişim alanının hızlandığı dönemlerde, başka bir gelişim alanı yavaşlayabilir. Gelişimin nöbetleri büyük oranda kalıtım tarafından belirlenir. Örneğin, yürümenin hızlandığı süreçte, konuşma duraklama gösterebilir. Cinsel gelişim hızlandığında bilişsel gelişim yavaşlar.
4. Gelişimde Belli Bir Yönelim Vardır A. Gelişim Genelen Özele Doğrudur Öncelikle büyük kaslar, sonrasında küçük kaslar gelişir. Örneğin, topla oynamaya başlayan çocuk, öncelikle topa tüm vücuduyla hakim olmaya çalışır; daha sonra sadece kollarıyla, elleriyle ve son olarak da parmaklarıyla topa hakim olabilir.
4. Gelişimde Belli Bir Yönelim Vardır B. Gelişim Baştan Ayağa Doğrudur Organizma için hayati önem taşıyan organlar, gelişim sürecinde önceliklidir. Bu nedenle beyin gelişimi daha doğum öncesi dönemden hızla gerçekleşir. Bir yaşına ulaşan bebeğin beyninin kütlesi, erişkin bir insanın beyninin kütlesinin %75`i kadardır.
B. Gelişim Baştan Ayağa Doğrudur Bebeğin bedeni ile kafatasının büyüklüğü göz önüne alındığında ortaya büyük bir orantısızlık çıkar. Bu durum son derece normal bir gelişimsel süreci gösterir. Organizma önce kafa hareketlerini, sonra kafadan başlayarak aşağıya doğru göğüs, karın, bacaklar ve ayakların kontrolünü sağlar.
4. Gelişimde Belli Bir Yönelim Vardır C. Gelişim İçten Dışa Doğrudur Önce iç organlarımızın, daha sonra da dışa doğru kollarımızın gelişimi sağlanır. Gelişimin baştan ayağa-içten dışa doğru bir yönelim izlemesinin nedeni, yaşamsal öneme sahip organların gelişim süreçlerinde önceliğe sahip olmasıdır.
5. Gelişimde Kritik Dönemler Vardır Organizmanın bazı davranışları öğrenmeye eğilimli olduğu yaş aralıkları vardır. Bu süreç, organizmanın bu davranışlara karşı en duyarlı olduğu ve davranışın ancak kazanılabileceği aralıklardır.
6. Gelişim Bir Bütündür Tüm gelişim alanları, birbiriyle etkileşim içindedir. Bir gelişim alanındaki değişme, diğer gelişim alanlarında da değişmeye yol açmaktadır. Örneğin, dil gelişimi geride kalan bir çocuğun sosyal gelişimi de bundan olumsuz etkilenmektedir.
6. Gelişim Bir Bütündür Sosyal Gelişim Bilişsel Gelişim Fizyolojik Gelişim
7. Gelişimde Bireysel Farklılıklar Vardır Gelişim, gerek kalıtımsal özelliklerin gerekse içinde bulunduğu çevre koşullarının farklı olması nedeniyle bireyden bireye faklılık gösterir. Bir kız çocuğu ergenliğe beklenenin aksine çevresindeki erkeklerden sonra yani daha geç girebilir.
8. Gelişimde Kural Ödünleme (Telafi) Değil, İlişkidir Bir dönemde gerçekleştirilemeyen davranışlar telafi edilemez. Yani “Ben özerkliğimi kazanamadım ama girişimciliğimi olması gerekenden fazla kazanarak, özerkliğimi telafi ettim” gibi bir durum söz konusu olamaz. Bir dönemde gerçekleştirilemeyen davranış, ilerleyen dönemlerin özellikleriyle ilişki içerisinde kazanılır-kazanılmaya çalışılır.
9. Gelişim Dönemlerine Göre Çevrenin Etkisi Değişir Hızlı değişikliklerin olduğu gelişim dönemlerinde çevredeki değişikliklerin etkisi büyük olur, değişiklikler yavaşladıkça çevredeki değişikliklerin etkisi de azalır. 1 yaşındaki bir çocuğun çevresindeki değişiklikler 20 yaşındaki bir kişinin çevresindeki değişikliklerin yaptığı etkiden daha fazla etkiye sahiptir.
KPSS - 2006 Yeni doğum yapan Hatice, bebeğinin başının diğer organlarına göre daha büyük olduğunu fark eder ve kaygılanarak bebeğini bir doktora götürür. Doktor korkulacak bir şey olmadığını belirtir. Bebeğinin başının diğer organlarına göre büyük olması, aşağıdaki gelişim ilkelerinden hangisiyle ilişkilidir? A) Gelişim baştan ayağa doğru olur. B) Gelişimde bireysel ayrılıklar vardır. C) Gelişim içten dışa doğru gerçekleşir. D) Gelişimde kritik dönemler vardır. E) Gelişim genelden özele doğrudur.
B. GELİŞİM GÖREVLERİ (HAVİGHURST) Gelişim dönemlerini inceleyen Havighurst, her döneme has gerçekleştirilmesi beklenen birtakım özelliklerin bulunduğunu tespit etmiş ve bunları gelişim görevleri başlığı altında özetlemiştir. Gelişim görevi, “bireyin yaşamındaki belli bir dönemde ortaya çıkan, başarıyla elde edildiğinde daha sonraki görevlerde başarıya ve mutluluğa yol açan, başarılamadığı durumlarda ise kişide mutsuzluğa, toplumun hoş görmemesine, daha sonraki görevlerde zorluklara yol açan görevdir.”
Gelişim görevi üç temel faktörün etkisi altında ortaya çıkar: Olgunlaşma Toplumsal Beklenti Kişisel Değerler
1. Bebeklik ve İlk Çocukluk (0-6 yaş) Solunum sisteminin ve nabzın düzene girmesi Katı yiyecekleri yemenin öğrenilmesi Boşaltım sisteminin kontrol edilebilmesi Yürümenin öğrenilmesi Konuşmanın öğrenilmesi El/göz koordinasyonunun başlaması Özbakım becerilerinin kazanılması
1. Bebeklik ve İlk Çocukluk (0-6 yaş) Cinsiyet farklılıklarının öğrenilmesi Cinsel gösterişsizliğin (cinsiyetini teşhir etmemenin) öğrenilmesi Okumaya hazır hale gelme Doğru/yanlışın ayırt edilmeye başlanması Vicdan gelişiminin başlaması Çevreyle yakın ilişkiler kurulmaya başlanması
2. Son Çocukluk (7-11 yaş) Cinsiyete uygun davranışları öğrenme Okuma/yazma/dört işlem gibi temel becerileri kazanma Değer ve vicdan anlayışı geliştirme Kişisel bağımsızlığa ulaşma Yaşıtlarıyla geçinmenin başarılması Sosyal grup ve kurumlara karşı tutum geliştirme
3. Ergenlik (12-18 yaş) Toplumsal sorumluluk alma isteği duyma Erkeksi veya kadınsı sosyal role tam olarak erişme Bedenini kabul ederek etkili şekilde kullanma Ahlak sistemi, ideolojiler, kendine has değerler sistemi kazanma Mesleğini seçme Cinsel olgunluğa erişme Duygusal bağımsızlığı kazanma Evlilik ve aile hayatına hazırlanma
4. Genç Yetişkinlik (19-29 yaş) Eş seçimi yapma ve evli şekilde yaşamayı öğrenme Vatandaşlık görevlerini yerine getirme İşe girme ve kariyerinde ilerleme Çocuk yetiştirme Topluma uyumlu bir sosyal gruba katılma
5. Orta Yetişkinlik (30-59 yaş) Yeni kuşaklara rehberlik etme Fizyolojik değişiklikleri kabullenme Bazı hobiler edinmeye başlama Kendini eşiyle ilişkilendirme
6. İleri Yetişkinlik-Yaşlılık (60 ve üzeri) Yaşlılığın getirdiği azalan bilişsel ve fizyolojik güce uyum sağlama Emekliliğin getirdiği azalan gelire uyum sağlama Eşinin ölümüne uyum sağlama
Gelişim Görevlerinin Eğitimsel Sonuçları Bireylerin içinde yaşadığı her dönem, aynı zamanda bir sonraki dönem için gerekli ön öğrenme yaşantılarını (hazırbulunuşluk) içerdiği için, eğitim ortamı bireylerin sonraki dönemlerini destekleyecek nitelikte düzenlenmelidir. İlköğretim birinci kademede, öğrencilerin sosyalleşmesi son derece önemlidir. Bu konuda en önemli konuma sahip kişi sınıf öğretmenidir.
Gelişim Görevlerinin Eğitimsel Sonuçları Eğitim sürecinde öğrencilere gelişimsel özelliklerine uygun yöntem-teknik, araç-gereçle yaklaşılmalıdır. Öğrenciler gelişimsel özelliklerine uygun etkinliklere yönlendirilmeli, gerçekleştirmeleri çok zor etkinliklere zorlanmamalıdır. Öğrenciler arasındaki bireysel farklılıklar dikkate alınmalıdır.
Gelişim Görevlerinin Eğitimsel Sonuçları Öğretmenler, öğrencilerinin başarma ihtiyacını doyurucu etkinlikler düzenlenmelidir. Erken olgunlaşan erkeklerin daha dışa dönük ve popüler, erken olgunlaşan kız çocuklarınınsa çekingen ve çoğunlukla dışlanan durumda oldukları unutulmamalıdır.
Gelişim Görevlerinin Eğitimsel Sonuçları Öğretmenler özellikle ergenlik dönemindeki hızlı bedensel gelişimin ergenlerde sakar davranışlara yol açtığını unutmamalıdır. Öğretmenler, öğrencilerine saygı duymalı, yeri geldiğinde onlara yetişkin birer birey gibi davranmalıdır.
Gelişim Görevlerinin Eğitimsel Sonuçları Ergenlik döneminin sonlarına doğru zihinsel gelişim en üst seviyeye çıkar, buna karşın ergende tekrardan benmerkezli davranışlar görülür. Benmerkezli yapı çoğunlukla “hayali seyirciler” şeklinde kendini gösterir. Hayali seyirciler, ergenin çevresindeki herkesin kendisini izlediği, onunla ilgilendiğini sanmasıdır. Bu yüzden ayna başında daha fazla vakit geçirir, kaliteli elbiseler giymek ister, çevresinin bakış açısını çok fazla önemsemeye başlar.
C. FİZYOLOJİK-BEDENSEL ve PSİKOMOTOR GELİŞİM 1. Doğum öncesi 2. Bebeklik Dönemi (0-2 yaş) 3. Çocukluk Dönemi – İlk Çocukluk (3-6 yaş) 4. Okul Dönemi – Orta Çocukluk – Son Çocukluk (7-11 yaş) 5. Ergenlik Dönemi (12-18 yaş)
1. Doğum Öncesi Dönem Gelişim süreci döllenmeden başlar. Döllenme sonucunda oluşan canlıya zigot adı verilir. Zigot oluşumundan itibaren mitosis adı verilen hücre bölünmesiyle çoğalır. Zigot oluşumunun ardından ilk iki haftalık süreç dölüt olarak adlandırılır. Üçüncü hafta ile sekizinci hafta arasındaki süreç ise embriyo olarak ifade edilir. Üçüncü aydan itibaren embriyo dönemi yerini fetüs dönemine bırakır.
Fetüsün insan organizmasının temel yapısını alması yaklaşık beşinci aya kadar devam eder. Bu nedenle beşinci aydan önce doğan bebeklerin yaşama ihtimalleri çok düşüktür. Doğum öncesi gelişim yaşam sürecindeki en hızlı gelişim dönemidir. Fetüs doğduğunda ortalama 2500 ile 4500 gram arasındadır. Testosteron adı verilen erkeklik hormonu ve östrojen olarak adlandırılan kadınlık hormonu da daha bu dönemde salgılanmaya başlanarak bebek ve çocukların ileriki yaşamlarında cinsel kimliklerinin gelişiminde rol oynarlar.
2. Bebeklik Dönemi (0-2 yaş) Bebeklerin doğumdan sonra yaptıkları ilk davranış solunumdur. Bebeğin yaşantısının ilk 28 günlük sürecine yenidoğan adı verilir. Bebekler bu süreçte ışığı, ayırt edebilecek kadar görürler. Sadece gürültüyü algılayabilen yenidoğanlar çevrelerine karşı bir ilgi göstermedikleri gibi henüz başlarını da dik tutamazlar.
Bedensel gelişimin en hızlı görüldüğü ikinci dönem olan bu süreçte başın vücuda oranı düşünüldüğünde bir biçimsizlik göze çarpmaktadır. Doğumdan önce baş, bedenin yaklaşık olarak yarısı iken, doğumda ise dörtte biri kadardır. Yetişkinlerde ise bu oran sekizde birdir. Bebeğin boyu doğduğunda yaklaşık 50, bir yaşına geldiğinde ise 75 cm uzunluğa erişir.
Ağırlıkça artma da doğumdan sonraki ilk yılda çok hızlıdır Ağırlıkça artma da doğumdan sonraki ilk yılda çok hızlıdır. Fakat iki yaşına doğru bu hızda azalma olur. Bebek, altı aylıkken doğumdaki kilonun muhtemelen iki katına, bir yaşında üç katına, iki buçuk yaşında ise dört katına ulaşır. Yeni doğan bebeğin işitme duyu organı oldukça gelişmiştir. İnsan sesindeki perde ve şiddet değişikliklerinin farkına varabilen bebek, tanıdık ve yabancı olan sesi ayırt edebilir. Bebekler başlangıçta sadece refleksif ve denetimsiz vücut hareketleri gerçekleştirebilirken, iki yaşına geldiğinde psikomotor olarak büyük bir gelişim kaydederler.
Yeni Doğan Bebekte Bulunan Bazı Refleksler Nefes alma: Tekrar tekrar nefes alıp verme Kökünü arama: Yüzünü dokunulan yöne çevirme Emme: Boğaz, ağız ve dil ile güçlü emme hareketi Yutma: Boğazda yutma hareketleri Göz kırpma: Bir an için gözlerini kırpma Gözbebeği refleksi: Gözbebeğinin parlak ışıkta küçülmesi, donuk ışıkta büyümesi
Moro refleksi: Yüksek bir gürültü karşısında çocuk kollarını uzatır, arkaya doğru gerilir, sanki bir şey tutacak gibi kollarını birleştirir. Kavrama/yakalama: Çocuk avucundaki küçük bir nesnenin etrafında parmaklarını büker. Tonik boyun refleksi: Sırt üstü yattığı zaman, baş yana döner, kol bacak ayrı tarafa uzanır, ters tarafa bükülür. Babinski refleksi: Ayağında altı gıdıklandığında parmaklar açılır, ardından bükülür. Adım atma: Ayakta tutulursa bebek sanki adım atacakmış gibi ayağını kaldırır. Yüzme: Suya konan bebek kol ve bacaklarını oynatır, nefesini tutar.
3. Çocukluk Dönemi (İlk Çocukluk Dönemi) 3-6 yaş Bu dönemde çocuğun sinir sistemi, gelişimini büyük oranda tamamlar. Kalp atış hızı giderek azalır ve dönemin sonuna doğru yetişkin bir kişininkine benzer hale gelir. Uzun süre aynı yerde oturamazlar, sürekli olarak hareket halinde olmak isterler. İnce motor becerileri henüz olgunlaşmamış olan çocuklar, büyük kaslarını küçük kaslarına nazaran daha iyi kullanırlar.
Dönem boyunca çocukların küçük kaslarını değil, büyük kaslarını geliştirici çalışmalar yapılmalı. Örneğin, ince uçlu kalem kullanma, iğneden iplik geçirme gibi işleri yapmaya zorlanmamalıdır. Bu dönem devimsel açıdan, çocuğun büyüklerin davranışlarını test ve taklit ettiği dönemdir. Bedensel becerilerin kazanılmasıyla birlikte çocukta bağımsız hareket etme, çevresindeki bireylerin söylediklerinin tersini yapma, inatçılık, dikkat çekici davranışlarda bulunma gibi davranışlar dikkat çeker.
4. Okul Dönemi (İkinci Çocukluk – Son Çocukluk) 7-11 yaş Bedensel gelişme önceki yıllara göre yavaş bir seyir gösterir. İskelet sistemindeki gelişme kas sisteminden daha ileride olduğundan, büyüme ağrıları gözlenebilir. Yaklaşık dokuz yaşına kadar erkekler kızlardan biraz daha uzun ve ağırdır. Ancak 10 yaşından yaklaşık 15 yaşında kadar, kızların boy ve ağırlıkları, yaşıtı erkeklerin boy ve ağırlıklarını geçer.
Bu dönemde, ince motor becerilerini geliştirir ve daha önce yapamadıkları davranışları başarabilirler. Görme normale döner ve kas-göz koordinasyonu gerektiren etkinliklerde başarı düzeyi artar. Çocuklar bu dönemde çok sayıda yeni beceri kazanmasına rağmen bu durum pek fazla fazla dikkat çekmez, çünkü gelişim süreci çok yavaş bir seyir izlemektedir.
5. Ergenlik Dönemi Oldukça hızlı bir bilişsel, fizyolojik ve psikolojik gelişmenin olduğu dönemdir. Kızlar bu dönem erkeklere nazaran 1-2 yaş daha önce girerler. Ancak bireysel farklılıklardan dolayı erkek çocuklar arasında çevresindeki kız arkadaşlarından daha önce ergenlik dönemine girenlerin de bulunabileceği unutulmamalıdır.
Erken ve Geç Olgunlaşmanın Etkileri Erken Olgunlaşma Geç Olgunlaşma KIZ: Yaşıtlarına göre daha çekingen bir yapıya sahiptir. Sosyal ilişkilerde kendisini yetersiz hisseder. İçinde bulunduğu gruptan dışlanmasına yol açabilir. ERKEK: Yaşıtlarına göre daha fazla ilgi görür. İçinde bulunduğu grup tarafından lider gibi değerlendirilir. Yaşıtlarına göre daha dışa dönüktür. Kolay uyum sağlar. KIZ:Yaşıtlarına göre daha dışa dönüktür. Sosyal ilişkilerde kendisine daha çok güvenir. Yaşıtları arasında popüler bir görüntü sergiler. ERKEK: Yaşıtlarına göre daha az ilgi görür. Dikkat çekici hareketlerde bulunarak, dikkati üzerine çekmeye çalışır.
Ergenlerin bu süreçte baş etmesi gereken en önemli sorunları hızlı bedensel ikincil cinsiyet özelliklerinin kazanılmasıdır. Büyüme hızı doruğuna ulaştığı bu dönemde ergenin bedenindeki değişikliklere uyum sağlaması gerekir. Hızlı bedensel büyüme kendini çoğunlukla sakar davranışlarla gösterir. Cinsel olgunlaşmanın başlangıcı puberte olarak adlandırılmaktadır. Kızlarda ergenlikle ilgili ilk belirti çoğunlukla göğüslerdeki büyüme kabul edilirken, erkeklerde ergenliğin başlangıcında belirgin bir değişim görülmemektedir.
KPSS - 2007 Anasınıfına devam eden Neşe`nin ilköğretim beşinci sınıfa giden ablasının kullandığı materyallere göre daha büyük materyallerle çalışması aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir? A)Küçük kas gelişimini tamamlamamış olması B) Sahip olduğu bilişsel şema sayısının az olması C) Nesne devamlılığı ilkesini kazanmamış olması D) Sembolik oyunlarla iç dünyasını yansıtması E) Miktar korunumunun kazanılmamış olması