çılgın türkler kitabından bir alıntı.. arkadaşlığa dair. çılgın türkler kitabından bir alıntı.. ve bir yorum...
Savaşın en kanlı günlerinden biriydi Savaşın en kanlı günlerinden biriydi. Asker en iyi arkadaşının az ileride, kanlar içinde yere düştüğünü gördü. İnsanın başını bir saniye siperden çıkaramayacağı bir ateş altındaydılar. Asker teğmenine koştu hemen: - Komutanım, bir koşu arkadaşımı alıp geleyim mi?
'Delirdin mi?' der gibi baktı teğmen... - Gitmeye değmez oğlum, arkadaşın delik deşik olmuş. Büyük ihtimal ölmüştür bile. Kendi hayatını da tehlikeye atma sakın. Ama asker o kadar ısrar etti ki, teğmen izin vermek zorunda kaldı. - Peki, dene bakalım!
Asker yoğun ateş altında fırladı siperden ve mucize eseri; arkadaşının yanına kadar gitti, yaralı arkadaşını sırtladığı gibi taşıdı. Birlikte siperin içine yuvarlandılar.
Teğmen koşup yaralıya bir göz attı ve nefes nefese bir kenara yıkılmış askere döndü: - Hayatını tehlikeye atmana değmez demiştim... - Değdi Komutanım, değdi! dedi asker. - Nasıl değdi? Arkadaşın zaten ölmüş, görmüyor musun? - Gene de değdi komutanım. Çünkü yanına vardığımda henüz yaşıyordu...
'Geleceğini biliyordum!' Onun son sözlerini duymak, dünyalara bedeldi benim için... Ve hıçkırarak, şehit olan arkadaşının son sözlerini tekrarladı: 'Geleceğini biliyordum!'
‘GELECEĞİNİ BİLİYORDUM!’
Kalbimizde “arkadaşlık” denilen mucize bir duygu var Kalbimizde “arkadaşlık” denilen mucize bir duygu var. Nasıl oluştuğunu, nasıl başladığını bilemesek de bunun çok özel bir armağan olduğunu hepimiz bilir, hissederiz...
Arkadaşlarımız nadide mücevherlerdir; Paha biçilemeyen, varlıkları ile yaşamımıza mutluluk katan, daima değerini koruyan, Kolay kazanılamayan, özenle korunması gereken... Güvendiğimiz... Dahası, acı ve tatlıyı paylaşabildiğimiz !...
Bugün arkadaşlarınıza, onlarla ne kadar ilgilendiğinizi gösterin..