DOĞRULUK HAZİNEDİR Speakers On HAMZA KOÇAKOĞLU
Bir bahar akşamı yağmur yeni yağmış, yerler ıslak Bir bahar akşamı yağmur yeni yağmış, yerler ıslak. Mehmet işyerinden çıkmış eve doğru yürüyor, Mehmet bey 35-40 yaşlarında saçlarına yeni aklar düşmüş, ama, biraz yaşlı görünüyor. Bu da kendisini olgun bir insan olarak gösteriyor. Sade bir yaşantısı var. Her gün erkenden kalkıp işine gider. Akşam olunca evine döner, tek eğlencesi sekiz aylık oğlu, ile akşamları oynamak. Mehmet bey işi ile evin arası pek uzak olmadığı için yürüyor. Bu gün de işten eve yürüyerek gidiyor, yolda iş komşusu ve ev komşusu Ali beye rastlar. -Ali bey merhaba nasılsınız? -İyilik sağlık Mehmet bey sizler nasılsınız? -Bizlerde iyiyiz. Şükürler Olsun. Gündür geçiyor. Konuşmaları devam eder. Mehmet bey Ali beyin sıkıntılı olduğunu hisseder, -Hayır dır ? Ali bey biraz rahatsız mısınız? Pek iyi görünmüyorsunuz?
-Aslında pek önemli bir şey yok ta Biraz maddi sıkıntı işte……. Mehmet bey devam ederek, -Biraz paramız var, istersen yardımcı olabilirim. Ne zaman eline geçerse ödersin… -Aslında sizinle konuşmak istiyordum. Ama sizinde sıkıntılarınız olabilir, diye pek bahsetmedim. Varsa paranız 50.000,00 YTL kadar ihtiyacım var. Bir iki aya kadar öderim. -Önemli değil, Ali bey siz ne zaman paranız olursa o zaman ödeyin. Şu anda ihtiyacım yok. Olursa sizden isterim. Artık yol ayrımına gelmiştir. Vedalaşarak herkes evine gider, Mehmet evine gider, sabah tekrar işine gider, Ali beye verilmek üzere 50.000,00 YTL temin eder. Ali beyde Mehmet bey gibi gıda toptancılığı işi ile uğraşmaktadır. Ali beyin işyerine giderek;
-Selamün Aleyküm Ali bey, -Aleyküm Selam Mehmet bey -O parayı getirdim. Diyerek içeri girerler, parayı Ali beye teslim eder. Ali bey sıkıntısından kurtulduğu için sevinçlidir. Bir çay içerler, Mehmet bey oradan ayrılarak, işyerine gider. Günlük işlerini yapar. Akşam olduğu için evine gitmek için işyerinde ayrılır. Mehmet beyin yaşantısı böyle devam eder……….. Bir kaç ay sonra yine bir yaz akşamı eve giderken Ali beyi sıkıntılı görür. -Hayırdır Ali bey bir proplem yok değil mi? -Hayır yok ta sana olan borcumu ödeyemedim, Ayrıca 30.000.00 YTL’ye ihtiyacım var. Deniz kenarında 30 dönüm bir yerim var. Onu satmak istiyorum. Kimse almıyor. Arsamı satsaydım. Sana olan borcumu ve diğer sıkıntılarımdan kurtulurdum. Ama işte alan yok. Mehmet bey devamla -Ben sana biraz daha yardım ederim. Sıkıntından kurtul, acele etme verirsin…..
-Hayır zaten yeterince yük oldum, kabul edemem, onu mutlaka satmalıyım, uykularım kaçıyor. Ama 80.000,00 YTL etmesi gereken arsaya 40.000,00 YTL veriyorlar. Bu da benim zoruma gidiyor. İnsan sıkıntıya girince insanlar fırsat kolluyor. Mehmet bey ne kadar zorlasa da Ali bey kabul etmez. Arsasının ucuz gitmesi nede razı olmaz. Uzun bir uğraştan sonra Mehmet bey, -Sen arsanı bana satar mısın? Ali beyde -Evet satarım ama sana 60.000,00 YTL.ye satarım. Alıcı olan Mehmet bey, -Hayır ben bunu senden 80.000,00 YTL.den alırım. Mehmet bey aslında hiç de ihtiyacı olmayan bir malı 80.000,00 YTL bedel ile satın alır. Yerini bile görmemiştir. Bir vekalet vererek, tapusunu alır. Ali bey buna çok memnun olmuştur. Mehmet bey için her zaman dua etmiştir. Mehmet beyde bir arkadaşının sıkıntıdan kurtulmasına sebep olmuştur. Ali bey sıkıntıdan kurtulmuştur.
Daha sonra zamanla Mehmet beyin işleri ile ilgili olarak sıkıntılı dönemi başlamıştır. Bu sıkıntılı döneminde bir komşusundan bir miktar borç para almıştır. Borcunu öderken Komşusu verdiği paraya karşılık faiz talep etmiştir. Mehmet böyle bir şey olamayacağını belirtmişse de sıkıntıdan ve zor durumda kaldığından ödemek zorunda kalmıştır. İstenmeyen bazı sebeplerden dolayı mal aldığı yerlere borçlanmış, biraz da komşusuna borçlanmıştır. Komşusu da faiz ile para vermektedir. Mehmet bey iyiden iyiye ödemelerde sıkıntı çekmeye başlamış, önce komşusuna faizli borç karşısında evini daha sonra işyerini vermişse de kurtulamaz. İşyerinden ceketini alarak, çıkmıştır. Aslında küçük bir sıkıntıdan faiz ödeyerek, bütün varlığını kaybetmiştir. Ayrıca hiçbir suçu olmaya Gıda maddesi aldığı ve 25 yıllık dostu olan Gıda ithalatçısı olan Orhan beye 100.000,00 YTL borcu kalmıştır. Bunu Orhan beye nasıl izah edebilirim. Diye hep üzüntülüdür. Bu güne kadar borcunu bir gün dahi geciktirmeyen Mehmet bey sıkıntılıdır. Aslında Mehmet beyi komşusu sıkıntıya koymuştur. Küçük bir para ile servetini kaybetmiştir. Faiz ödeyerek.
Orhan bey gıda ithalatçısı ve ekonomik yönden çok zengindir Orhan bey gıda ithalatçısı ve ekonomik yönden çok zengindir. Muhasebe müdürü Kemal bey ile bir toplantıda Mehmet beyden 100.000.00 YTL alacakları olduğu gündeme gelir. Orhan bey, Muhasebe müdürüne; -Mehmet bey dürüst bir adamdı, onun bir sıkıntısı olmasa paramızı öderdi. -Evet efendim. Bu güne kadar hiç geciktirmemiş, -İstersen Hafta sonu hem ziyaret edelim. Hatırlarmısın bir defasında mallarımız gümrükte kalmıştı. Gümrük Vergisini ödeyemiyorduk. Bize yardım etmişti. Bizi büyük bir zarardan hatta batmaktan kurtarmıştı. -Bize o dönemde yardım. Eden Mehmet bey miydi? -Evet -Ama siz bana adını söylememiştiniz. Benden gizleşmiştiniz.
-Biliyorum. O zaman kendisi yardım ederken bunu benden istemişti -Biliyorum. O zaman kendisi yardım ederken bunu benden istemişti.Ben de gizlemiştim. Zaten 20 yıl oldu. Hafta sonu beraberce Mehmet beyin olduğu yere giderler. Mehmet beyin işyerinde başkaları oturmaktadır. Mehmet beyi sorarlar ama Mehmet bey yoktur. Mehmet beyin burayı terk ettiğini ve caddenin sonunda camiinin yanında ayakkabı boyacılığı ve tamirciliği yaptığı belirtirler. Muhasebe müdürü ile Orhan bey oraya giderler. Mehmet bey bir köşede oturmuş ayakkabı boyamaktadır, Orhan bey seslenerek, -Mehmet bey Selamün Aleyküm -Mehmet bey başını kaldırarak, bakar ama anımsayamaz, -Bizi tanımadın galiba…? -Tanıdım Orhan bey sizin yüzünüze bakamıyorum. Kendimde o cesareti bulamıyorum. -Yok Mehmet bey biz sizi 25 yıldır tanıyoruz. Bu güne kadar böyle bir şey görmedik. Sana güveniyoruz. Olsun ne zaman olursa verirsin. Senin yaptıklarını unutmadık
Bunun üzerine Orhan bey bir miktar parayı Mehmet beye uzatır Bunun üzerine Orhan bey bir miktar parayı Mehmet beye uzatır. Mehmet bey almak istemez. Ama Orhan bey zorla verir. Bunun üzerine; Mehmet bey deniz kenarında almış olduğu arsa aklına gelir, Bu arsasının Orhan beye teklif eder, Ne kadar olduğunu değerini bilmediğini ancak, kendiside alış şeklini anlatır. Orhan bey almak istemez. Ama Mehmet bey farkında olmadan yalvarmaktadır. Orhan bey ne kadar direnirse de sonun da almak zorunda kalır. Orhan beyde bu arsayı görmeden alır. Vekalet ile tapuyu adına alır. Orhan beyde yardımcı olmak düşüncesiyle, arsayı 100.000,00 YTL bedel ile alır. Aslında her kim alıyor ise iyi niyetle alınan bir arsadır. Kimse de arsayı görmez. Alıcıda görmez, satıcıda………….
Daha sonra Mehmet beyin faizci olan komşusu Mehmet beyin bir arsası olduğunu tespit eder. Onu da elinden almak için Mehmet beyin yanına gider ama, Mehmet bey başka bir borcu olduğunu onun için verdiğini söyler. Kavga ederler, Kavga da Mehmet beyin ayakları kırılır. Mehmet bey bir yıl evden çıkamaz, Komşusu Ali bey faizci olan komşuna olan borcunu öder, İmkanları ölçüsünde Mehmet beye yardım eder. Aradan üç yıl geçer. Mehmet bey yine ayakkabı boyacılığı eder. Geçimini sağlamaya çalışır. Orhan bey ise muhasebe müdürü Kemal bey ile konuşurken. Kemal bey, -Orhan bey bizim deniz kenarında bir arsamız vardı. Hiç merak etmiyor musun? -Aslında merak ediyorum. İstiyorsan hafta sonu gidelim.
-Hafta sonu gitsek belki yeri bulamayız -Hafta sonu gitsek belki yeri bulamayız. İsterseniz, Cuma günü gidelim, Orada Belediyeye uğrar. Krokisi ile yerimizi tam olarak görebeliriz. -Haklısın o zaman Cuma sabahı gideriz. Bu konuşmadan sonra Orhan bey ile Muhasebe müdürü Cuma sabahı Arsalarını görmek için, yola çıkarlar, oradan da hemen belediyeye giderler, Bir arsalarının olduğunu ve yerini görmek istediklerini söylerler, Görevli şaşırır. -Siz neredesiniz efendim, Biz sizi bir yıldır arıyoruz. -Hayırdır? -Hayırdır, Efendim. Sizin arsanın üzerine Özel Yat Limanı kuruluyor. Size ulaşamayınca istimlak edildi. 15 dönüm arsanız. Yeriniz çok kıymetli oldu. İstimlak bedeli olarak ta 5.000.000.00 YTL bankada bloke edildi.
Orhan bey bir şey anlamamıştır. Şoktadır……………………………………… -Nasıl yani bizim arsadan dolayı 5.000.000,00 YTL bedel hesabımıza paramı yatırıldı. -Evet efendim. -Hayırlısı olsun gidelim yerimizi görelim. Diyerek oradan ayrılırlar, arsanın olduğu yere gelirler, arsanın olduğu yerde Özel Yat limanı çalışmaları yapılmaktadır. Bir şantiye görünümündedir. Orhan bey belki bir ömür çalışsa elde edemeyeceği bir servete kavuşmuştur. Gerekli hukuki işlemleri yaparak burada bir gece yattıktan sonra sabah yola koyulurlar, yolda Kemal bey, -Orhan bey… Mehmet beye bir şeyler yapmak lazım, o gerçekten mağdur. -Biliyorum, dün geceden beri onun için ne yapmam gerekiyor diye düşünüyorum.
-Evet Orhan bey siz bana devamlı derdiniz -Evet Orhan bey siz bana devamlı derdiniz. “DOĞRULUK HAZİNEDİR” acaba siz mi doğru davrandınız, yoksa Mehmet bey mi? -Bilmiyorum. Oraya gidelim. Gerekeni yaparız. Artık Mehmet beyin bulunduğu ilçeye gelmişlerdir. Mehmet beyi uzaktan görürler, Yine ayakkabı boyacılığı işi ile uğraşmaktadır. -Selamün Aleyküm Mehmet Bey, -Aleyküm selam, -Bizi hatırladın mı? Mehmet bey -Hatırlamaz mıyın?..…. Allah Sizden Razı Olsun. Sizi unutabilir miyim. Her an dua ediyorum. Bu iyiliğinizi unutabilir miyim. -Biz ne yaptık ki?
-Ne yapmadınız ki borcumdan kurtardınız. Siz önce geldiniz -Ne yapmadınız ki borcumdan kurtardınız. Siz önce geldiniz. Size olan borcumu ödedim. Siz gelmeseydiniz. Gerçekte borcum olmayan komşun geldi. Borcum varmış gibi yine para istedi. Hatta arsayı bile istedi. Alamayınca ayaklarımı kırdılar, bir yıl evde yatalak yattım. Daha ne olsun size her an dua ettim. Orhan bey biraz daha etkilenir, -Mehmet bey biz sana yardım etmek için geldik. -İyi de niçin yardım ediyorsunuz?. Ben size yeterince zarar verdim. Birde bana yardım mı edeceksiniz? -Duaların için yardım edeceğiz. Onun bir bedeli karşılığı, maddi bir değeri var mı? -Allah razı olsun.
Bu konuşmadan sonra Mehmet bey arabaya biner Bu konuşmadan sonra Mehmet bey arabaya biner. İlçenin en güzel yerlerinde dolaşırken yeni yapılmış bir binanın önünde dururlar. Mehmet bey şaşırır. -Burada niçin durdunuz? Orhan bey, -Sana bir ev alacağız. -Siz şaka mı ediyorsunuz. Benim buralarda ev sahibi olmam. -Sen merak etme, Allah kısmet ederse en iyisinde oturabilirsin. İNSAN RIZKINDAN ŞÜBHE ETMEMELİ YOKSA ŞÜPHEN MI VAR? -Hayır şüphem yok ama siz neden böyle bir şey yapasınız? Bunun üzerine Muhasebe müdürü, Orhan beye,
-Biz buna bu evi alırsak, bunun kapıcı parasını veremez -Biz buna bu evi alırsak, bunun kapıcı parasını veremez. Başka şeyler yapmalıyız. -Biliyorum. Sadece bunu almıyacağız. Bu konuşmalardan sonra binanı sahibi ile görüşürler, önce bir daire için pazarlık edilir. Daha sonra bir dükkan derken, Orhan bey bütün bir bina için pazarlık eder. Binanın sahibi şoktadır. -nasıl yani bütün bir binayı mı alacaksınız. İyide ben sizi tanımıyorum. -Biz sana pazartesi parayı çıkartırız. Sende bunların tapusunu Mehmet beye yaparsın. -Siz parayı gönderin gerekeni yaparız. Orhan bey ile kemal bey oradan ayrılır. Memleketlerini giderler. Parayı gönderirler, ayrıca biraz da nakit para gönderirler. Mehmet şaşkındır. Nasıl olurdu. Bütün bir ömür boyu çalışsam bunlara sahip olamazdım. Bu arada Mehmet bey eski komşusu olan ali beye iki dairesini hibe eder. Bunun sebebini sormasını istemez. İnsanlar rızıklarından şüphe etmemelidir. Neyin ne zaman nasıl geleceğini bilemez. Allah dilerse engel yoktur.