İzmir Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi TAŞIMA HUKUKU Y. Doç. Dr. Vural SEVEN İzmir Gediz Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku ABD Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
TAŞIMA HUKUKUNUN GENEL KARAKTERLERİ Taşıma Hukuku Kurallarının Dağınık Yapıda Olması Taşıma Hukuku Kurallarının Emredici Nitelikte Olması Taraf Menfaatlerin Dengelenmiş Olması Kural Olarak Sorumluluğun Sınırlandırılmış Olması Taleplerin Kısa Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Sürelere Bağlı Olması Taşıyıcının Sorumluluğunun Ağırlaştırılmış Olması Taşıma Hukukunun İspat Sorunlarıyla Yakından İlgilenmesi Taşıma Sözleşmesinin Nispiliğinin Zayıflamış Olması Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Hukuku Kurallarının Dağınık Yapıda Olması Taşıma hukuku kurallarının hepsi tek bir kanunda “kodifiye” edilmemiştir. Bu kurallar son derece dağınık bir yapıya sahip bulunmaktadır. Ulusal hukukta dahi taşıma hukuku kurallarını içeren tek bir kanun yoktur. Türk Ticaret Kanunu dahi (m. 852) -Türk hukuku açısından- taşıma hukukunun bütün alanları için yeknesak bir düzen getirmemektedir. Diğer taraftan taşıma hukukunun uluslararası karakteri, her taşıma türü için ayrı uluslararası sözleşmelerin uygulanmasını gerekli kılmaktadır. Dolayısıyla bir taşıma hukuku sorunuyla karşılaşıldığında, öncelikle somut olaya hangi kuralların uygulanacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Hukuku Kurallarının Emredici Niteliği Özellikle taşıyıcının sorumluluğuna ilişkin taşıma hukuku kuralları emredici niteliktedir (TTK m. 854, 1243; 6762/TTK m. 766, 1116; TSHK m. 125). Böylece, sözleşmenin kurulması aşamasında güçlü bir pozisyonda bulunan taşıyıcılara karşı yolcu ve yükle ilgililerin korunması sağlanmıştır. Emredici nitelikteki bu kuralların aksine yapılan sözleşme hükümleri geçersizdir. Ayrıca taşıma hukukunun yeknesaklaştırılması amacıyla da, taşıyıcının sorumluluğuyla ilgili olup olmadığına bakılmaksızın taşıma hukuku kurallarının emredici niteliği kabul edilmektedir (ayrıca bkz. CMR m. 40; CIV m. 5). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Genel Bir İlke Olarak Menfaatlerin Dengelenmesi İlkesi Taşıma hukukunun temel amacı taşıyıcı ve yükle ilgililer/yolcular arasındaki menfaat çatışmasını dengelemektir. Taşıma hukuku kurallarının aşağıda sözünü edeceğimiz diğer bazı özellikleri, temelde taraflar arasındaki menfaatlerin dengelenmesi ihtiyacından doğmuştur. Bu kuralların yorumlanmasında taraflar arasındaki menfaatler dengesi dikkate alınmalıdır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Sınırlı Sorumluluk İlkesi Taşıma faaliyeti özünde büyük bir rizikoyu barındırır. Bu sebeple, taşıyıcının sorumluluğu belirli açılardan sınırlandırılması gerekir. Aksi halde, taşıma faaliyetine atılacakların sayısı azalacak; bu faaliyetin masrafları artacak ve dolayısıyla taşınan malların piyasa fiyatları yükselecektir. Dolayısıyla, kollektif menfaatlerin korunması amacıyla taşıyıcının sorumluluğunun sınırlandırılması yoluna gidilmiştir (TTK m. 882, 1186; 6762/TTK 785, 1112, 1113, 1114; CMR m. 23, 25, 27; TSHK m. 124; CIM m. 30, 32; CIV m. 30, 34; LVK m.4 § 5; HK m. 6). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taleplerin Kısa Zamanaşımı ve Hak Düşürücü Sürelere Bağlı Olması Taşıma faaliyetinin içinde barındırdığı dinamik yapı, taşıma sözleşmesinden doğan taleplerin kısa süreler içinde kullanılmasını gerekli kılar. Böylece, taraflar hangi süreler içinde muhtemel taleplerle muhatap olacaklarını bilebilirler. Bu hususta belirliliğin sağlanması ve genel hukukî güvenlik prensiplerinin bir eseri olarak taşıma hukukundan doğan taleplerin genel olarak kısa sürelerde kullanılması gerekmektedir (TTK m. 885, 1188; 6762/TTK m. 767, 1067; CMR m. 32; TSHK m. 131; HK m. 20; CIV m. 60; CIM m. 48). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıyıcının Sorumluluğunun Ağırlaştırılması Taşıma hukukunda, taşıyıcı lehine yapılan düzenlemelere karşılık olarak, taşıyıcının sorumluluğu ağırlaştırılmıştır. Bu amaçla genel olarak sorumluluğun temelinde bazı hallerde ağırlaştırılmış kusur sorumluluğu, bazılarında ise (kusursuz sorumluluk türlerinden olan) olağan sebep sorumluluğu yer alır. Taşıyıcı yük veya yolcu üzerinde bir zarar gerçekleştiğinde kendisine izafe edilecek bir kusurun olmadığını (doğrudan veya karineler yoluyla) ispat edemedikçe sorumlu olduğu kabul edilir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Faaliyetiyle İlgililerin Sorumluluklarının Yeknesaklaştırılması Taşıma hukukunda, taşıyıcının sözleşmeden doğan sorumluluğu yanında, yardımcı şahıslarının da, taşıyıcı lehine getirilen sorumluluk sınırlamalarından ve diğer özel imkanlardan faydalanmaları yoluna gidilmektedir (TTK m. 885, 887, 1190; CMR m. 28/II; TSHK m. 127; VS m. 25A; CIV m. 39 § 5; CIM m. 27 § 5). Böylece, sözleşmenin tarafını teşkil eden taşıyıcıya karşı ileri sürülecek taleplerden daha fazlasının (geniş anlamda haksız fiil hükümlerine dayanılarak) sözleşmesel ilişkiye girilmeyen üçüncü kişilere karşı ileri sürülmesi engellenmiş olur. Diğer yandan taşıma hukuku kuralları, taşıma işinin faaliyetine katılan diğer (alt) taşıyıcıların yükle ilgililere veya yolculara karşı taşıma hukuku kuralları uyarınca sorumlu tutulmaları sağlanmıştır. Böylece asıl taşıyıcı ile alt taşıyıcıların sorumluluklarının özdeş kılınması sağlanmış olmakla birlikte, yükle ilgililerin (veya yolcuların) (haksız fiil hükümleri yerine) özel taşıma hukuku kuralları uyarınca başvurmaları mümkün kılınmıştır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Hukukunun İspat Sorunlarıyla Yakından İlgilenmesi Yük taşımalarında bir zıya veya hasar ortaya çıktığında ya da yük geç teslim edildiğinde, yük üzerinde gerçekleşen bu durumların ispat edilmesi gerekir. Ancak, yükün taşıyıcı tarafından teslim alındığı yerle (yükleme yeri), talepte bulunacak kişinin bulunduğu yer arasında mesafe bulunduğu gibi, yük teslim edildikten sonrada her an yük üzerinde bir zararın ortaya çıkması muhtemeldir. Bu hallerde ise, taraflar ispat yükü altında bulundukları vakıalarla ilgili delilleri toplamakta zorlanabilir. İşte taşıma hukuku bu hususta gerek yükle ilgililerin gerekse de, taşıyıcının ispat sorunlarıyla karşılaşmasına engelleyebilmek için özel ispat kuralları öngörmüştür. Bunların başında, taşıma belgelerine izafe edilen ispat fonksiyonları, yük zıya veya hasarının tespit ve ihbarı usulleri gelmektedir. Dolayısıyla taşıma hukukundan doğan uyuşmazlıklar çözülürken, yük zıya/hasarının tespit ve ihbar edilip edilmediği ve düzenlenen taşıma senedinde yükün ne halde bulunduğunun tespit edilmelidir. Bu konudaki özel ispat kuralları dikkate alınmadan, uyuşmazlık hakkında sağlıklı bir karar verilmesi mümkün değildir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Alt Taşıyıcıların Yükle İlgililere/Yolculara Karşı Taşıma Sözleşmesinin İhlali Çerçevesinde Sorumlu Tutulması (Taşıma Sözleşmesinin Nispiliğinin Zayıflaması) Taşıma sözleşmesinin ifasına katılan alt taşıyıcılar ile yükle ilgililer veya yolcular arasında kural olarak taşıma sözleşmesi bulunmamaktadır. Alt taşıyıcı doğrudan asıl taşıyıcı ile, asıl taşıma sözleşmesinden bağımsız bir taşıma sözleşmesi akdetmektedir. Bununla birlikte taşıma hukuku kuralları alt taşıyıcıları bazı durumlarda, taşıma hukukunun ihlali çerçevesinde asıl taşıyıcı ile birlikte yükle ilgililere/yolculara karşı sorumlu tutmaktadır. Bu konuda temelde iki farklı kavram (araç) kullanılmaktadır: (i) Fiili taşıyıcı (örn. Bkz. 888, 1191) ve (ii) Müteakip taşıyıcı (örn. bkz. CMR m. 34 vd.). Alt taşıyıcının sorumluluğunu etkileyen bu kavramlar, taşıma sözleşmesinin nispiliğini zayıflatmakta, bu sözleşmenin etkisini alt taşıyıcılara kadar genişletmektedir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Dördüncü Kitap TAŞIMA İŞLERİ 6102 sayılı TTK Dördüncü Kitap TAŞIMA İŞLERİ Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Zaman Bakımından Uygulama Alanı 6103 Sayılı TÜRK TİCARET KANUNUNUN YÜRÜRLÜĞÜ VE UYGULAMA ŞEKLİ HAKKINDA KANUN MADDE 29 «6762 sayılı Kanun yürürlükte iken yapılmış olan taşıma sözleşmeleri, taşıma senedine ilişkin hükümler dahil, anılan Kanuna tâbidir. Ancak, Türk Ticaret Kanununun yürürlüğe girmesinden sonra gerçekleşen, taşıma hukukuna özgü, zıya, hasar ve gecikmeden dolayı, sorumluluk hâlleri ile taşıyıcının sorumluluk sınırları hakkında Türk Ticaret Kanunu hükümleri uygulanır.» Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Dördüncü Kitabın Sistematiği Birinci Kısım : Genel Hükümler m. 850-855 İkinci Kısım : Eşya Taşıma m. 856-893 Üçüncü Kısım : Taşınma Eşyası Taşıması m. 894-901 Dördüncü Kısım : Değişik Tür Araçlar İle Taşıma m. 902-905 Beşinci Kısım : Yolcu Taşıma m. 906-916 Altıncı Kısım : Taşıma İşleri Komisyoncusu m. 917-930 Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
yTTK m. 850-930 Hükümlerinin Türk Taşıma Hukukunun Genel Hükümlerini Oluşturması Türk Borçlar Kanunu’nda taşıma sözleşmesine ilişkin özel hüküm bulunmadığından yTTK’nın Taşıma İşlerini düzenleyen «Dördüncü Kitabı» esas olarak her ne kadar karayolu eşya ve yolcu taşımalarını (bkz. m. 852’nin karşıt kavramı) düzenlemekte ise de, bu hükümlerin aynı zamanda Türk taşıma hukukunun genel hükümleri olduğu kabul edilmektedir. Dolayısıyla taşıma türlerine ilişkin özel düzenlemelerde hüküm bulunmayan hallerde bu Kitap hükümleri uygulama alanı bulacaktır. m. 852 uyarınca «Deniz, demir ve hava yoluyla taşıma ile posta idaresine ilişkin özel hükümler saklıdır». Bununla birlikte m. 902-905 hükümlerine göre, bu Kanun kapsamındaki (m. 902) değişik tür ile yapılan taşımalarda (karma taşımalar), zararın nerede meydana geldiği belli değilse (m. 903) bu tür taşımalara da yTTK’nın birinci ve ikinci kısım hükümleri uygulanır. Bu istisna dışında diğer taşıma türlerine öncelikle ilgili (ulusal-uluslararası) mevzuat uygulanır. Burada hüküm bulunmayan hallerde dördüncü kitap hükümlerine başvurulur. Yabancılık unsuru taşıyan taşımalarda ise MÖHUK m. 1/2’e uluslararası sözleşmeleri saklı tuttuğundan öncelikle ilgili uluslararası sözleşme hükümleri uygulanacaktır; böyle bir sözleşme bulunmadığı hallerde MÖHUK m. 24 ve 29 uyarınca Türk hukukunun yetkili hukuk (lex causae) olduğu durumlarda Dördüncü kitap hükümleri uygulama alanı bulur. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıyıcının Tanımı ve Taşıma Sözleşmesinde Tarafların Asli Edim Yükümlülüklerinin Düzenlenmesi (m. 850/1, 2) MADDE 850- (1) Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. (…). (2) Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşyayı varma yerine götürmeyi ve orada gönderilene teslim etmeyi veya yolcuyu varma yerine ulaştırmayı; buna karşılık, eşya taşımada gönderen ve yolcu taşımada yolcu, taşıyıcıya, taşıma ücretini ödemeyi borçlanır. Taşıma sözleşmesi iki tarafa tam borç yükleyen synallagmatik bir sözleşmedir. Bununla birlikte taşıyıcı ve gönderenin taraf olduğu taşıma sözleşmesi, tam üçüncü kişi yararına sözleşme niteliğine de sahiptir (TBK m. 129/2). Eşya taşımalarında gönderilen taşıma sözleşmesine taraf olmasa da, varma yerine eşyayı kendi ad ve hesabına teslim almak, taşıyıcıya emir/talimat vermek ve diğer tali haklara (tazminat vb.) sahip bulunmaktadır (bkz. m. 871). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
“Eşya” Terimi Taşıma hukuku açısında taşımaya elverişli olan ve maddi bir varlığı bulunan her şey yük niteliğine sahiptir. Örneğin taşıma hukuku anlamında cenazede yük kavramına dahildir. Yük taşıma hukuku açısından teknik bir kavram iken, yTTK’da bunun yerine eşya hukuku anlamında (teknik anlamda) eşyayı da kapsayacak şekilde “eşya” terimi tercih edilmiştir. Diğer yandan genel gerekçede terim birliğinin sağlanması için yTTK’da eşya terimine yer verildiği belirtilirken, bazı hükümlerde (örn. m. 864/2; 882) gönderi veya mal (örn. 890; 891) terimleri kullanılmıştır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Sorumluluk Sınırlarında Ölçüt Olarak Kullanılan Değişim Değeri: ÖZEL ÇEKME HAKKI (ÖÇH) (Special Drawing Right [SDR]) Özel Çekme Hakkı, % 44 ABD Doları % 34 Euro %11 İngiliz Sterlini %11Japon Yeni’den oluşan ve bu oranları IMF tarafından belirlenen sanal bir değişim birimidir. «http://www.tcmb.gov.tr/kurlar/today.html» adresinden bir ÖÇH’nin Türk lirası karşılığına günlük olarak ulaşılabilir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Zamanaşımı (m. 855) Son Tasarı m. 855/I’de Dördüncü kitap hükümlerinden doğan “her türlü talep hakkı”nın bir yıllık zamanaşımına tabi olduğu kabul edilmişti. Ancak AdKom.’da eklenen yeni hüküm sonucunda zamanaşımı konusundaki genel hüküm m. 855/1’de şu şekilde kanunlaşmıştır: Bu Kitap hükümlerine tabi taşımalarda, yolcunun bir kaza sonucu ölmesi veya bedensel bütünlüğü zedeleyen bir zarara uğraması halinde istem hakları on yılda; diğer zararlarda ise bir yılda zamanaşımına uğrar. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Zamanaşımı (m. 855) [2] m. 855/I’e göre yolcunun ölümü veya bedensel zararları dışındaki sebeplerden doğan bütün tazminat hakları bir yılda zamanaşımına uğrar. Ancak tazminat niteliğinde bulunmayan alacak haklarından doğan taleplerin hangi sürede zamanaşımına uğrayacağı sorusuna, bu hüküm cevap vermemektedir. Örneğin taşıyıcının ücret alacağının tabi olduğu zamanaşımı süresi konusunda m. 855’te açık bir düzenleme yer almamaktadır. Oysaki eTTK m. 767/1 ve Son Tasarı’da zamanaşımını düzenleyen genel hükmün kapsamı taşıma sözleşmesinden doğan her türlü talep hakkını kapsamaktadır. m. 855/I’in lafzına bağlı kalındığı takdirde, tazminat alacakları dışındaki talep haklarından genel borçlar hukuku esasları geçerli olacaktır (TBK m. 146’daki 10 yıllık zamanaşımı süresi uygulanacaktır). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
RÜCU TALEPLERİNİN TABİ OLDUĞU ZAMANAŞIMI (m. 855/3 Zamanaşımı (m. 855) [3] Taşıyıcının Nitelikli Ağır Kusurunun Zamanaşımı Üzerindeki Etkisi (m. 855/5) Yük zararı veya yolcunun varma yerine geç ulaşması, taşıyıcının “kastından veya pervasızca bir davranışıyla ve böyle bir zararın meydana gelmesi ihtimalinin bilinciyle işlenmiş bir fiilden veya ihmalden” doğması durumunda, talep hakları 3 yılda zamanaşımına uğramaktadır. Bu hükme göre taşıyıcının belirli bir seviyedeki, nitelikli ağır kusuru yolcunun ve yükle ilgilinin talep hakkının tabi olduğu zamanaşımı süresini uzatmaktadır. Taşıyıcının kusur derecesinin belirlenmesinde, aynı kusur halini benimseyen CMR m. 32’nin uygulanmasıyla ilgili mahkeme kararları önemli değere sahip bulunmaktadır. RÜCU TALEPLERİNİN TABİ OLDUĞU ZAMANAŞIMI (m. 855/3 Rücu haklarına ilişkin zamanaşımı, rücu alacaklısının, zararı ve rücu borçlusunu öğrendiği tarihten itibaren, üç ay içinde zarar hakkında rücu borçlusuna bildirimde bulunmuş olması şartıyla; rücu alacaklısına karşı mahkeme kararının kesinleştiği günden, kesinleşmiş mahkeme kararı bulunmayan hâllerde ise, rücu alacaklısının borcu ifa ettiği tarihten itibaren işlemeye başlar. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Gönderenin “Tüketici” Sıfatına Sonuç Bağlanması yTTK’da yükle ilgili ve yolcunun tüketici sıfatına taşıma hukuku açısından bazı özel sonuçlar bağlanmıştır (m. 864, 895, 896, 901). Dolayısıyla yeni taşıma hukuku kuralları açısından taşıma sözleşmesine taraf olan gönderenin tüketici sıfatı bazı hallerde dikkate alınacaktır. Bu düzenlemeler uyarınca, tüketici sıfatına bağlı olarak (m. 864/4, 896’ya göre) gönderenin sorumluluğu hafifletilmekte veya (m. 895, 901’e göre) taşıyıcının sorumluluğu ağırlaştırılmaktadır. m. 864/5’e göre tüketici tanımı: Tüketici, sözleşmeyi ticari veya mesleki faaliyeti ile ilgili olmayan bir amaçla yapan gerçek ya da tüzel kişidir. Bu tanım Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun m. 3/ b. (e)’de yer alan tüketici tanımıyla uyumlu bulunmaktadır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Yükle İlgili/Yolcunun Tüketici Olması Durumunda Ortaya Çıkan Görev Sorunları Yükle ilgili veya yolcunun tüketici sıfatını haiz olduğu durumlarda, bu kişilerin taşıyıcıya karşı açacağı davalarda hangi mahkemenin görevli olduğu sorunu gündeme gelebilir. Bu tür davalarda tüketici mahkemelerinin mi yoksa genel mahkemelerin mi (asliye hukuk ve asliye ticaret mahkemeleri) görevli olduğu kabul edilecektir? Bu sorunu cevabı TKHK m. 23’ün yorumuna bağlıdır: “Bu Kanunun uygulanmasıyla ilgili olarak çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılır”. Yükle ilgili/yolcu tüketici olsa da, taşıma sözleşmesinden doğan talep haklarında kural olarak TTK’da yer alan taşıma hukuku kuralları uygulanmaktadır. Burada yer alan hükümler TKHK’ye göre özel hüküm niteliğindedir. Taşıyıcının sınırlı sorumluluğu başta olmak üzere buradaki sistem, TKHK’nin uygulanması yoluyla bertaraf edilemez. Dolayısıyla bu talep haklarında kural olarak TKHK uygulama alanı bulmayacağı için TKHK m. 23’e göre tüketici mahkemelerinin görevli olduğu sonucuna varılamaz. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma İşlerinin “Ticari İşletme” Faaliyeti Sayılması (m. 850/3) m. 850/3’de taşıma işlerinin ticari işletme faaliyeti sayılacağı belirtilmiştir. m. 851’e göre ise, eşya ve yolcu taşımayı arizi olarak üstlenen kişi hakkında Dördüncü Kitap hükümleri uygun düştükleri oranda uygulanır. Dolayısıyla sürekli olarak taşıma işlerini üstleneneler m. 850/3’ün lafzına göre ticari işletme faaliyetinde bulunmaktadır. Ancak taşıma işini sürekli olarak üstlenen kişilerin, bu hüküm uyarınca doğrudan doğruya ticari işletme faaliyetinde bulunacağı sonucuna ulaşılmamalıdır. Taşıma işletmesinin esnaf mı yoksa ticari işletme mi olduğu konusunda m. 11’de yer alan hükümler uygulanacaktır. Taşıyıcı esnaf veya tacir sıfatına sahip ise, taraflar ayrıca ücret kararlaştırmamış olsa bile, taahhüt edilen taşıma işinin ücret karşılığı yapıldığı karine teşkil eder (m. 15, 20). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Eşya Taşıma Sözleşmesi’nin “Rızai Sözleşme” Niteliğine Vurgu Yapılması eTTK m. 768/1’de taşıma senedinin düzenlenmediği durumlarda tarafların anlaşmaları ve eşyanın taşıyıcıya teslimi ile sözleşmenin kurulabileceğinin hüküm altına alınması, öğretideki bir görüş uyarınca taşıma sözleşmesinin reel sözleşme (ve hatta hatalı olarak ayni sözleşme) olarak nitelendirilmesine sebep olmuştur. m. 856/2, c. 1’de taşıma sözleşmesinin şekle bağlı olmadan tarafların anlaşmalarıyla kurulabileceği belirtilerek bu konudaki her türlü tereddüt ortadan kaldırılmıştır (TBK m. 1). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Riziko Alanı İlkesi Taşıma İşleri Kitabında taraflar arasındaki menfaat dengesi kurulurken riziko alanı ilkesi temel ölçütlerden birini oluşturmaktadır. Mehaz Alman hukukunda kullanılan bu ilkenin içeriği konusunda Alman öğretisinde görüş birliği bulunmamaktadır. Türk hukuku açısından da bu ilkenin içeriğinin tartışma konusu yapılacağı açıktır. Bir sebep öngörülmese ve ayrıca kaçınılmaz nitelikte bulunsa dahi taşıyıcı veya gönderen/gönderilenin riziko alanında yer alabilir. Bunun doğal sonucu olarak kusurda bu hususta belirleyici ölçüt olmayacaktır. Bkz. m. 863/3, 865, 866/2, 867/4, 869/1 ve 4, 870. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Riziko Alanının İçeriği Alman hukukundaki görüşler çerçevesinde riziko alanının içeriğinin belirlenmesinde aşağıdaki noktalar dikkate alınabilir. İlk olarak taraflardan birinin yükümlülüğünde bulunan bir edimi yerine getirmemesinden kaynaklanan sebepler riziko alanı içinde yer alır. Bu konuda kusur ve ihlalin öngörülemeyen veya kaçınılamayan bir sebepten ileri gelmesi önem taşımaz. İkinci olarak tarafların organizasyon alanından kaynaklanan sebepler kendilerinin riziko alanında yer alır. Örneğin taşıyıcının işletmesindeki haklı veya haksız grevden kaynaklanan sebepler kendisinin riziko alanına dahildir. Bu sebeplerin öngörülmesi veya sonuçlarından kaçınılması riziko alanı ilkesi açısından bir ölçüt olarak kullanılamaz. Tarafların riziko alanları dışında nötr bir alanın bulunup bulunmadığı ise öğretide tartışmalıdır. Azınlıktaki görüş uyarınca nötr bir alan bulunmamaktadır; ortaya çıkan sebepler ya gönderen/gönderilenin ya da taşıyıcının riziko alanında yer alır. Diğer görüşe göre ise nötr bir alan bulunmaktadır ve burada yer alan sebepler taraflara bağlanamaz. Ancak hangi sebeplerin nötr alanda yer aldığı ise tartışmalıdır. Örneğin fırtına veya sel baskını hangi durumlarda nötr alanında yer alacaktır? Bu husus tartışmalıdır. Bizimde görüşümüz uyarınca, tarafların öngöremediği ve ayrıca sonuçlarından kaçınamayacağı ve organizasyon alanı dışında kalan sebepler nötr alanda yer almalıdır. Örneğin taşıma güzergahında fırtınanın ortaya çıkabileceği uyarısı yapılmış ise, taşıyıcı bu sebebin riziko alanında yer almadığını iddia edemez. Ayrıca Bkz. 1156 ve 1172. eTTK m. 1036 ve 1055 Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
RİZİKO ALANI •TABLO -----------------TAŞIYICI------------------------ -----GÖNDEREN/GÖNDERİLEN------- YÜKÜMLÜLÜKLER F ÖNGÖRÜLEBİLEN VEYA SONUÇLARINDAN KAÇINILABİLEN SEBEPLER CCCCCC ÖNGÖRÜLEBİLEN VEYA SONUÇLARINDAN KAÇINILABİLEN SEBEPLER ORGANİZASYON ALANI ORGANİZASYON ALANI NÖTR ALAN YÜKÜMLÜLÜKLER Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Senedinin “İspat Senedi” Niteliği eTTK m. 769/3, 771/1 ve ayrıca m. 743/2’ye göre usulüne uygun olarak taşıyıcı tarafından imzalanan taşıma senedi nüshası kıymetli evrak niteliğine sahiptir. Ancak bu hüküm uyarınca uygulamada genel olarak kıymetli evrak niteliğini haiz taşıma senedi düzenlenmemektedir. yTTK’da bu durum ve CMR (m. 4-5) başta olmak üzere modern taşıma hukuku düzenlemelerine uyum sağlanabilmesi için taşıma senedinin kıymetli evrak niteliği tamamen kaldırılmıştır (bkz. m. 831/II ve krş. TTK m. 743). m. 856-858 hükümlerine göre taşıma senedi sadece ispat senedi olarak düzenlenebilir. Yükün teslimini talep hakkının kıymetli evrak şeklinde taşıma senedine bağlanması yTTK düzeninde artık mümkün gözükmemektedir. (Bu noktada kıymetli evrakın sınırlı sayıda olup olmadığı konusunda öğretideki görüşleri de dikkate almak gerekecektir). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Senedinin Düzenlenmesi (m. 856) TARAFLARDAN BİRİNİN TALEBİ ÜZERİNE TAŞIMA SENEDİNİN DÜZENLENMESİ. Taşıyıcı veya gönderenin talebi üzerine tarafların usulüne uygun olarak taşıma senedi (m. 856, 857) düzenlemesi gerekir. Bu talebe bağlı olarak diğer taraf taşıma senedi düzenlemesi konusunda üzerine düşen edimleri yerine getirme borcu altındadır. TAŞIMA SENEDİ ÜÇ ÖZGÜN NÜSHA OLARAK DÜZENLENİR. Üç nüshadan biri gönderene aittir, ikincisi eşyaya eşlik eder ve üçüncüsü de taşıyıcı da kalır. TAŞIMA SENEDİNDE GÖNDERENİN İMZASININ BULUNMASI ZORUNLUDUR. GÖNDERENİN TALEBİ ÜZERİNE TAŞIYICI DA TAŞIMA SENEDİNİ İMZALAMA BORCU ALTINDADIR. TAŞIMA SENEDİNDE YER ALACAK İMZA KONUSUNDA m. 1526/2 UYGULAMA ALANI BULUR. Bu hükme göre imza elle, faksimile baskı, zımba, ıstampa, sembol şeklinde mekanik veya elektronik herhangi bir araçla atılabilir. Bu düzenleme TBK m. 15/1, c. 1’de «İmzanın, borç altına girenin el yazısıyla atılması zorunludur» hükmüne istisna oluşturur. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Senedinin İçeriği (m Taşıma Senedinin İçeriği (m. 857) ve Zorunlu İçeriğinin Belirlenmesi Sorunu Taşıma senedinin içereceği kayıtlar m. 857’de düzenlenmiştir. Taşıma sözleşmesinin belgelenmesi açısından bu kayıtların taşıma senedinde yer alması büyük öneme sahiptir. Bu düzenlemenin kaynağını CMR m. 6 oluşturmaktadır. Gerekçeye bakıldığında 14 bentten oluşan birinci fıkranın taşıma senedinin “asgari mecburi içeriğini” oluşturduğu belirtilmiştir. Gerekçe dikkate alınırsa, taşıma senedinde bu bentlerden birine yer verilmez ise, düzenlenen senet yTTK anlamında taşıma senedine bağlanan hukuki sonuçlardan yararlanamayacak mıdır? Kanaatimizce imza, taraflar ve somut olark taşımaya konu olan eşya hakkında yeterli kayıtları içeren bir senet yTTK hükümleri uyarınca taşıma senedi olarak kabul edilmelidir. Aksinin kabulü yTTK’da kıymeli evrak olmaktan da çıkarılan bu senedin (krş. m. 831/2; eTTK m. 743/2) , kambiyo senedindeki gibi sıkı şekil şartlarına tabi kılınması anlamına gelebileceği gibi kanun koyucunun amacıyla da çelişir. Ayrıca gönderenin taşıma senedindeki kayıtların eksikliğinden kusursuz olarak sorumlu tutulması da, eksik kayıt içeren senetlerin taşıma senedi olarak görüldüğüne kanuni gerekçe teşkil edebilir (m. 864/1, b). Ayrıca bkz. Konişmento m. 1229/2 Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Senedinin Özel İspat Fonksiyonu (m. 858) SENET DELİLİ: İki tarafın imzaladığı taşıma senedi taşıma sözleşmesinin içeriği ve eşyanın taşıyıcı tarafından teslim alındığı konusunda delil niteliğine sahiptir (m. 858/1). HMK açısından bu ispat fonksiyonu senet delili çerçevesinde değerlendirilecektir. Dolayısıyla taşıma senedinin hükmünü düşürmeye yönelik hukuki işlem iddiaları kural olarak senet (veya diğer kesin deliller) ile ispat edilmelidir (Mehaz CMR açısından ise buradaki ispat fonksiyonu ilk görünüş ispatı olarak düzenlenmiştir). KARİNE FONKSİYONU: m. 858/2’de ise eşyaya ilişkin taşıma senedi kayıtlarının karine fonksiyonu düzenlenmiştir. Bu hükme göre iki tarafça imzalanan taşıma senedi içerdiği kayıtlar çerçevesinde dış görünüş itibariyle eşyanın iyi halde bulunduğuna, paket sayısına, işaretlerine ve numarasına karine teşkil eder. Ancak taşıyıcı taşıma senedine çekince koyarak senedin karine fonksiyonunu çekincenin içeriğine göre kaldırabilir. Taşıyıcı senetteki kayıtların doğruluğunu denetleyip elde ettiği bilgiler çerçevesinde çekince koyabileceği gibi, denetleme imkanına sahip olmadığı durumlarda, sadece bu gerekçeye dayanarak çekince koyabilir. Eşyanın miktarı ise kural olarak karine fonksiyonunu dışındadır. Şayet eşyanın miktarı taşıyıcı tarafından denetlenmiş ve bu sonuç taşıma senedine yazılmış ise, bu kayıtta karine fonksiyonuna sahip olur (m. 858/3). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıyıcı ve Gönderenin Faaliyet Alanlarının (Yükümlülüklerinin) Belirlenmesinde Kabul Edilen Kanuni Çözümler Karayolu taşımalarında taşıyıcı ve gönderenin faaliyet alanları konusunda uygulamada önemli sorunlar bulunmaktadır. Uyuşmazlıkların çözümünde yükün taşınması için yapılan yükleme ve boşaltma gibi taşıma işlemlerinin kimin faaliyet alanı içinde yer aldığının tespiti temel sorun olarak ortaya çıkabilmektedir. Bu tespit gerek bu işlemlerden doğan masrafların gerekse de bunlardan kaynaklanan risklerin hangi tarafa ait olduğu konusunda önem taşır. yTTK taşıyıcı ve gönderenin faaliyet alanlarının belirlenmesi konusunda uygulamada ortaya çıkan bazı sorunlara çözümler getirmeye çalışmaktadır. Ambalajlama ve İşaretleme (m. 862) Yükleme, İstif, Sabitleme ve Boşaltma (m. 863) Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Eşyanın Ambalajlanması ve İşaretlenmesi (m. 862) Ambalajlama: Eşya ve taşımanın niteliği ambalajlamayı gerektiriyorsa, gönderen eşyayı yük zararlarına karşı ve taşıyıcıya zarar vermeyecek şekilde ambalajlamak zorundadır. Buna göre eşyanın ambalajlanması gönderenin faaliyet alanında yer alan bir taşıma işlemidir. İşaretleme: Eşyanın taşıma sözleşmesine uygun olarak taşınabilmesi için işaretlenmesi (markalanması) gerekiyorsa, bu işlemde gönderenin faaliyet alanında yer alır. Taşınma eşyası taşınması hakkındaki istisnalar için bkz. 895/2. Fragile Keep Dry = Hassas, kırılabilir ve kuru tutun anlamını vermektedir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Eşyanın Yüklenmesi, İstiflenmesi, Sabitlenmesi ve Boşaltılması (m. 863) KURAL: Eşyanın taşıma aracına yüklenmesi, istiflenmesi, sabitlenmesi ve boşaltılmasını taşıma güvenliğine uygun olarak gerçekleştirmek “kural olarak” gönderenin yükümlülüğündedir (m. 863/1). Buna karşılık taşıyıcı da, yüklemenin işletme güvenliğine uygun olmasını sağlamakla yükümlüdür. İSTİSNA: (1) Anlaşmaya, (2) somut olayın haklı kıldığı sebeplere ve (3) ticari teamüle dayalı olarak bu taşıma işlemleri taşıyıcının faaliyet alanında görülebilir. Örneğin kargo şirketlerinin eşyaları araca kendilerinin yüklemesi teamül teşkil eder. Taşınma eşyası taşınması hakkındaki istisnalar için bkz. 895/2. Taşıma sınırı (Kapasite): Bir aracın güvenli taşıyabileceği en çok yük ağırlığı veya yolcu sayısıdır. 4:80. Kaptan İstif m. 1091/1 ve 1094. eTTK m. 97571 Gabari: Araçların, yüklü veya yüksüz olarak karayolunda güvenli seyirlerini temin amacı ile uzunluk, genişlik ve yüksekliklerini belirleyen ölçülerdir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
BEKLEME ÜCRETİ YÜKLEME VE BOŞALTMA SÜRELERİNDEN DOĞAN “BEKLEME ÜCRETİ” (m. 863/2, 3): Somut olayın özelliklerine göre belirlenen makul süre içinde bu işlemler yapılırsa, taşıyıcı ek ücret talep edemez. Bu makul sürenin aşılması durumunda ve bu durum taşıyıcının riziko alanında yer alan sebeplerden ileri gelmediği sürece taşıyıcı bekleme ücretine hak kazanır. Ayrıca tarafların sözleşmeyle makul süre için dahi taşıyıcının bekleme ücreti talep edebileceğini kararlaştırmaları mümkündür. Uygulama önemli sorunlardan biri olan bekleme ücreti konusu eTTK m. 776’ya nazaran açık ve ayrıntılı bir biçimde düzenlenmiştir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Gönderenin Kusursuz Sorumluluğu (m. 864) Sorumluluk Sebepleri Tehlikeli eşyanın bu niteliğinin bildirilmemesi (m. 861) Yetersiz ambalajlama ve işaretleme (m. 862) Taşıma senedindeki bilgilerin eksikliği ve yanlışlığı (m. 857) Refakat belgelerinin eksikliği veya bu belgelerdeki bilgilerin yanlışlığı (m. 860) m. 864/I uyarınca gönderen, dört farklı sebepten ötürü taşıyıcıya karşı kusursuz şekilde sorumlu kılınmıştır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Gönderenin Kusursuz Sorumluluğu (m. 864) [2] SINIRLI SORUMLULUK: Gönderenin sorumluluğu eşyanın brüt ağırlığının kilogramı başına 8,33 ÖÇH ile sınırlıdır. Ayrıca gönderene karşı taşıma hukukuna dayandırılmayan talep hakları için de bu sorumluluk sınırları aynen uygulanır. Diğer yandan gönderenin (veya yardımcı kişilerinin) nitelikli kusurunun bulunması durumunda ise buradaki sorumluluk sınırı ortadan kalkar. TAŞIYICININ RİZİKO ALANINDA YER ALAN SEBEPLERİN SORUMLULUK ÜZERİNDEKİ ETKİSİ: Zararın doğumuna ayrıca taşıyıcının riziko alanında yer alan sebeplerde etkili olmuşsa, bu sebeplerin etkisine göre gönderenin tazminat sorumluluğu tayin edilir. m. 864/3’de “taşıyıcının davranışları”ndan söz edilse de, gerekçede burada ortak kusurdan değil, kusurdan bağımsız olarak taşıyıcının riziko alanındaki sebeplerin kastedildiği belirtilmektedir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Gönderenin Tüketici Olması Durumunda Kusur Sorumluluğunun Geçerli Olması (m. 864/4) Gönderenin “tüketici” (m. 864/5) sıfatını taşıması halinde, m. 864/1’de yer alan sebeplerden doğan sorumluluğu kusur sorumluluğuna dayanmaktadır (m. 864/4). Ancak bu halde taşıyıcının sözleşmeye dayanan taleplerinde, TBK m. 112’de (BK m. 96) yer alan kusur karinesi uygulama alanı bulmaktadır. Buna göre gönderen kendisine yüklenebilecek kusurlu bir davranışın bulunmadığını ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. Gönderenin kusur sorumluluğunda sınırlı sorumluluk kuralları (m. 864/2) uygulanmaktadır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Gönderenin Taşıma Sözleşmesini Fesih Hakkı (m. 865, 866) yTTK’da taşıma sözleşmesinin gönderen tarafından feshi özel olarak düzenlenmiştir. Taşıma sözleşmesi ani edimli sözleşme olduğu için buradaki fesih kavramı, teknik anlamda feshi değil; sözleşmeden dönmeyi ifade etmektedir. HAKLI FESİH Gönderen taşıma sözleşmesini taşıyıcının riziko alanında yer alan sebeplerden ötürü haklı sebebe dayanarak feshedebilir. HAKSIZ FESİH Gönderen haklı bir sebebe dayanmadan taşıma sözleşmesini her zaman feshedebilir. (m. 865/1) Gönderen taşıma sözleşmesini tamamen (m. 865) veya kısmen (m. 866) feshedebilir. Eşyanın bir kısmının taşınmasını talep edilmesi halinde taşıma sözleşmesi kısmen feshedilmiş olmaktadır. TAM FESİH KISMİ FESİH Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Gönderenin Taşıma Sözleşmesini Haksız/Tam Feshinin Sonuçları Bu durumda taşıyıcı aşağıdaki nispi ve maktu olmak üzere iki seçimlik haktan birini kullanabilir (m. 865/2). NİSPİ TALEP HAKKI Taşıyıcı, taşıma ücreti ile bekleme ücretinden ve sözleşmeden doğan masraflara dayalı diğer parasal taleplerin toplamından, sözleşmenin feshi sonucunda tasarruf ettiği veya iyiniyetli olarak edilmesi gereken miktarın indirilmesi sonucu kalan kısmın ödenmesini talep edebilir. MAKTU TALEP HAKKI Taşıma Ücretinin Üçte Birini Talep Hakkı KORUMA ÖNLEMLERİ: Eşya fesihten önce yüklenmişse, taşıyıcı, giderleri gönderene ait olmak üzere m. 869/3, c. 2-4’de yer alan önlemleri alabilir. BOŞALTMA: Taşıyıcı boşaltmaya, bu işlemin işletmesine ve diğer yükle ilgililere zarar vermediği takdirde izin verebilir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Gönderenin Taşıma Sözleşmesini Haklı/Tam Feshinin Sonuçları Taşıyıcının riziko alanından kaynaklanan sebepler taşıma sözleşmesinin ifasını etkilemişse, gönderen sözleşmeyi haklı olarak feshedebilir. Feshin gerekçesini oluşturan sebepler, gönderenin taşıma sözleşmesinden beklediği ifa menfaatini ortadan kaldırmış ise, bu durumda taşıyıcının gönderene karşı belirli bir miktarın ödenmesini talep hakkı yoktur. Diğer yandan ifa menfaati devam ediyorsa, bu halde taşıyıcı m. 865/2, (a)’da yer alan talep hakkına (bkz. yuk. nispi talep hakkı) sahiptir. Bu halde taşıyıcı haksız fesihten farklı olarak, yüklenmiş bulunan eşyayı giderleri kendisine ait olmak üzere hemen boşaltmak zorundadır. Ayrıca taşıyıcı m. 869/3, c. 2-4’de yer alan koruma tedbirlerini de almalıdır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Gönderenin Taşıma Sözleşmesini Kısmi Feshi HAKSIZ KISMİ FESİH Taşıyıcı eşyanın bir kısmı yüklenmiş olsa da yola çıkmak zorundadır. Taşıyıcı, (1) taşıma ücretinin tamamını, (2) doğmuş bekleme ücretini, (3) eksik yükleme sebebiyle uğranılan giderleri ve zararların tazminini ve (4) eksik yükleme sebebiyle mahrum kalınan teminat için ek teminat gösterilmesini, talep hakkına sahiptir. Yüklenmeyen eşya yerine başka sözleşmeye dayalı olarak eşya taşınmış ise, elde edilen ücret yukarıda talep edilecek taşıma ücretinden mahsup edilir. HAKLI KISMİ FESİH Taşıyıcının riziko alanında yer alan sebepler yüzünden sözleşme kısmen feshedilmiş ise, bu durumda da eşyanın bir kısmı yüklenmiş olsa da taşıyıcı yola çıkmak zorundadır. Ancak taşıyıcı yan tarafta bulunan 4 farklı talep hakkını ancak, fiilen taşınan yük oranında sahiptir. TTK m. 866 Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Gönderenin Yükleme Süresine Uymaması veya Eşyayı Hazır Bulundurmaması Durumunda Taşıyıcının Hakları (m.867) A) İHTAR VE MAKUL EK SÜRE ŞARTI Gönderen eşyayı süresi içinde (1) yüklemez veya (2) yükleme yükümlülüğünün bulunmadığı hallerde eşyayı hazır bulundurmaz ise taşıyıcı belirli talep haklarını kullanabilmek için öncelikle gönderen “makul süre” tanıyarak ihtarda bulunacaktır. B) İHTARA UYULMAMASI DURUMUNDA TAŞIYICI TAŞIMA SÖZLEŞMESİNİ FESHEDEBİLİR. C) SÖZLEŞMEYİ FESHEDEN TAŞIYICI m. 865/2’DE YER ALAN 2 SEÇİMLİK TALEP HAKKINDAN BİRİNİ KULLANABİLİR. D) EŞYANIN MAKUL SÜRE İÇİNDE KISMEN YÜKLENMESİ DURUMUNDA TAŞIYICI MEVCUT EŞYA İLE YOLA ÇIKMAK ZORUNDADIR. BU HALDE TAŞIYICI m. 866/1’de YER ALAN 4 TALEP HAKKINA SAHİPTİR. YÜKLEME SÜRESİNE UYULMAMASI TAŞIYICININ RİZİKO ALANINDA YER ALAN BİR SEBEPTEN KAYNAKLANMIŞSA TAŞIYICI LEHİNE YUKARIDAKİ TALEP HAKLARI DOĞMAZ. AYRICA BU DURUMDA TAŞIYICI YUKARIDAKİ ŞEKİLDE TAŞIMA SÖZLEŞMESİNİ FESHEDEMEZ. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Yükle İlgilinin Emir/Talimat ve Tasarruf Hakkı (m. 868) EMİR/TALİMAT HAKKI Yükle ilgililer taşıma sözleşmesi uyarınca taşıyıcıya taşıma işinin ifası konusunda emir ve talimat verme hakkına sahiptir. Emir ve talimatlar taşıyıcının taşıma sözleşmesinden doğan edimin ifa modelini somutlaştırır. Emir ve talimatlar yoluyla taşıma sözleşmesinde değişiklik yapılmamakla birlikte taşıyıcının edimi bu yolla belirgin kılınır. TASARRUF HAKKI Yükle ilgililer taşımanın durdurulması, eşyanın geri veya başka bir yere taşınması ya da başka bir kişiye teslim edilmesi gibi konularda tasarruf hakkına sahip bulunmaktadır. Usulüne uygun olarak kullanılan tasarruf hakkı ile taşıma sözleşmesinde değişiklik yapılmaktadır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
EMİR/TALİMAT VE TASARRUF HAKKININ SAHİBİ GÖNDEREN Taşıma sözleşmesinin kurulmasıyla birlikte emir/talimat ve tasarrufta bulunma hakkı gönderene aittir. Eşyanın varma yerine ulaşmasıyla gönderenin bu hakları sona erer. Emir/talimat ve tasarruf hakkının kullanılması taşıma senedinin ibrazı şartına bağlanabilir. Bu durumda gönderen elinde bulunan ve iki tarafça imzalanmış taşıma senedi nüshasını gönderilene teslim ettiği andan itibaren emir/talimat ve tasarruf hakkı sona erer. GÖNDERİLEN Eşyanın varma yerine ulaşmasıyla birlikte veya emir/talimat ve tasarruf hakkının taşıma senedinin ibrazına bağlandığı durumlarda taşıma senedinin teslim alınmasıyla bu hakları gönderilen kazanır. Bu hakların kullanımının taşıma senedine bağlı kılınabilmesi için bu yönde taşıma senedine kayıt konulması ve senedin iki tarafça imzalanması gerekir. Gönderilen başka bir kişiyi gönderilen olarak tayin edebilir. Ancak ikinci gönderilenin bir üçüncü kişiyi gönderilen olarak seçemez. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Emir/Talimat ve Tasarruf Hakkının Usulüne Uygun Olarak Kullanılması ve Taşıyıcının Talep Hakları Emir/talimat ve tasarrufların, taşıyıcının işletmesi veya diğer taşıma sözleşmelerinin yükle ilgilileri için zarar tehdidi oluşturmaması gerekir. Taşıyıcının bu tür emir/talimat ve tasarrufları yerine getirme borcu yoktur (m. 868/1, c. 2) Taşıyıcı yükle ilgilinin emir/talimat ve tasarrufunun yerine getirilmesi için uygun bir ücret talep edebileceği gibi yapılan masrafların ödenmesini de talep edebilir (m. 868/1, c. 3). Ancak özellikle emir ve talimatlar bakımından taşıyıcının ücret talep etme hakkı somut olayın özelliklerine göre ve dürüstlük kuralı (TMK m. 2) çerçevesinde tayin edilmelidir. Emir/talimat ve tasarruf hakkının kullanımı taşıma senedine bağlanmış ise, yükle ilgilinin bu hakları kullanabilmesi için taşıma senedi nüshasını ibraz etmesi gerekir. Taşıyıcı senet nüshası ibraz edilmeden yükle ilgilinin emir/talimat veya tasarrufuna uyarsa, gerçek hak sahibine karşı sorumluluğu doğar. Ayrıca taşıyıcı bu halde, sorumluluğunu sınırlayan hükümlerden yararlanmaz (m. 868/6, c. 2). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma ve Teslim Engelleri Taşıma veya teslim engellerinin ortaya çıkması durumunda taşıyıcı sırasıyla aşağıdaki şekilde hareket etmek zorundadır: TAŞIYICI TASARRUF HAKKINA SAHİP YÜKLE İLGİLİYİ BİLGİLENDİRMELİDİR. Eşyanın varma yerine ulaşmasından önce taşımanın sözleşmeye uygun olarak tamamlanamayacağı anlaşılır veya eşyanın gönderilene teslim edilmesinde engeller ortaya çıkarsa, taşıyıcı m. 868’e göre hak sahibi olan yükle ilgiliyi durumdan haberdar etmelidir. TAŞIYICI YÜKLE İLGİLİNİN TASARRUFUNA UYGUN HAREKET ETMELİDİR. Gönderilen tasarruf hakkına sahip olmakla birlikte kendisi bulunamıyor veya eşyayı teslim almaktan kaçınmış ise, bu halde taşıyıcı gönderenin tasarrufuna uygun hareket edecektir (m. 869/2). TAŞIYICI UYGUN SÜRE İÇİNDE TASARRUF HAKKI KULLANILMADIĞI TAKDİRDE m. 868/3 UYARINCA HAK SAHİBİNİN MENFAATLERİNİ EN İYİ ŞEKİLDE KORUYACAK TEDBİRLERİ ALMAK ZORUNDADIR. Taşıyıcı yükle ilgilinin tasarrufuna uygun hareket edilmesi ve yük için aldığı koruma tedbirleri karşılığında uygun bir ücret ve yaptığı giderlerin kendisine ödenmesini talep edebilir (m. 869/1, c. 4; 868/I, c. C. 3-4; 869/4). Fakat taşıma/teslim engelleri taşıyıcının riziko alanında yer alan sebeplerden kaynaklanmışsa, bu konuda taşıyıcı talep hakkına sahip değildir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Ücretinin Hesaplanması ve Ödenmesi (m. 870) Taşıma ücreti taşıyıcının taşıma sözleşmesinden doğan temel ifa menfaatini ifade eder. Taşıyıcı kural olarak para ile ifa edilen bu alacak hakkı karşısından taşıma edimini üstlenmektedir. Diğer yandan taşıyıcının taşıma sözleşmesinden doğan para alacakları taşıma ücretiyle sınırlı değildir. Bekleme ücreti ve taşıma işi kapsamında yapılan giderlerin ödenmesini talep hakkı da taşıyıcının alacakları arasında yer alır. Taraflar taşıma ücreti miktarını sözleşme özgürlüğü çerçevesinde serbestçe belirleme yetkisine sahiptir. Ayrıca taraflar ücretin ödenme zamanını da kararlaştırabilir. Diğer yandan m. 870’de ödeme zamanını tayin etmemeleri durumunda uygulanacak yedek hukuk kuralı yer almaktadır. Söz konusu hüküm taşıma ediminin ifasına etki eden sebeplerin taşıma ücreti üzerindeki etkilerini de düzenlemeye çalışmaktadır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Ücretinin Hesaplanması ve Ödenmesi (m. 870) [2] I. ÖDEME ZAMANI (MUACCELİYET) Taşıma ücreti eşyanın tesliminde ödenir (m. 870/1). Bu hüküm giderlerin ödenmesini talep hakkı açısından da geçerlidir (m. 870/2). II. TAŞIMA ÜCRETİNİN EŞYANIN MİKTARINA GÖRE BELİRLENMESİ DURUMUNDA TAŞIMA/YÜK SENEDİNİN ESAS ALINMASI Bu halde taşıma ücreti hesaplanırken, eşyaya ilişkin taşıma veya yük senedindeki kayıtların doğru olduğu varsayılır. Bu varsayım, taşıyıcının taşıma senedindeki kayıtların doğru olduğunu kontrol etme imkanına sahip olmadığı durumlarda çekince koyması halinde de geçerlidir. III. MESAFE ÜCRETİ Taşıma veya teslim engelinden dolayı taşıma, süresinden önce sona erdirilirse, taşıyıcı taşımanın tamamlanan kısmı ile orantılı olarak taşıma ücretine (mesafe ücreti) hak kazanır. Engel taşıyıcının riziko alanından kaynaklanmış ise, bu halde ancak taşımanın tamamlanan kısmında gönderenin ifa menfaatinin bulunması durumunda, taşıyıcı yukarıdaki mesafe ücretine hak kazanır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıyıcının, Gönderenin Riziko Alanında Yer Alan Sebeplerden Ötürü Taşımadaki Gecikmeye Dayalı Talep Hakkı (m. 870/III) Gönderenin riziko alanında yer alan bir sebepten ötürü taşıma ediminin ifası geçişmiş ise, taşıyıcı taşıma ücretine ilaveten uygun bir bedel ödenmesini talep edebilir. m. 870/III’de yer alan “bedel”in ücret alacağı mı yoksa tazminat alacağı mı olduğu tartışmaya açılabilir. Şayet bu talep hakkı tazminat alacağı olarak görülürse, gönderenin kusursuz olduğu durumlarda dahi risk alanı prensibine göre sorumluluk altına girecektir ve bu durum, gönderenin kusursuz sorumluluğunu genişleten bir hal olarak karşımıza çıkacaktır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Ödeme Karşılığında Eşyanın Teslimi (m. 872) ÖDEME KARŞILIĞINDA TESLİM ANLAŞMASI m. 872’de yer alan ödeme karşılığında teslim ticari hayatta kullanılan ödeme şekillerinden birini oluşturur. Bu hükme göre taşıma sözleşmesinde, eşyanın gönderilene teslimi, kararlaştırılan bedelin gönderilen tarafından ödenmesi şartına bağlanabilir. m. 857/1, b. (l) uyarınca bu konuda taşıma senedine kayıt konulabilir. Ancak teslimde ödeme anlaşmanın geçerli olması, taşıma senedinde bu kaydın yer almasına bağlı değildir. Bu anlaşmanın fiili taşıyıcıya karşı ileri sürülebilmesi, onun fiili taşıyıcı tarafından yazılı olarak kabulü şartına bağlıdır (m. 888/1, c. 1) Tahsil sonucu elde edilen bedel, taşıyıcının kendi alacaklıları bakımından gönderene geçmiş sayılır. Dolayısıyla bu miktar taşıyıcının alacaklıları tarafından haczedilemez; taşıyıcının iflas masasına dahil olmaz. TAŞIYICININ KUSURSUZ SORUMLULUĞU Eşya bedeli tahsil edilmeden gönderilene teslim edilirse, taşıyıcı bundan doğan zararlardan gönderene karşı kusursuz şekilde sorumludur. Ancak taşıyıcının buradaki sorumluluğu tahsil edilmesi gereken bedel ile sınırlıdır. Taşıyıcının nitelikli kusurunun bulunması durumunda buradaki sorumluluk sınırı ortadan kalkar (m. 886). Nakde eş değer ödeme aracı: Blokeli çek ve Banka çeki olabilir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma Süresi (m. 873) Taraflar taşıma süresini sözleşme ile belirleyebilir. Taşıma süresinin sözleşme ile belirlenmediği durumlarda, somut olayın özellikleri dikkate alınarak özenli bir taşıyıcıya tanınabilecek makul bir süre taşıma süresini oluşturur. Taşıyıcı bu makul süre içinde eşyayı varma yerinde gönderilene teslim etmekle yükümlüdür. Dikkat edileceği üzere m. 873 taşıma süresini tayin ederken, objektif ölçüt olarak özenli taşıyıcı kavramını esas almaktadır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Zıya Karinesi (m. 874) Uluslararası Sözleşmelerde yer alan zıya karinesi Türk iç hukuku açısından ilk defa düzenlenmiştir. Eşya taşıma süresini (m. 873) izleyen 20 gün içinde teslim edilmez ise, hak sahibi (gönderen veya gönderilen) eşyanın zayi olduğunu kabul edebilir. Sınır ötesi taşımalarda söz konusu süre 30 gündür. Hak sahibi eşyanın zıyaı dolayısıyla tazminat alırsa, bunun ödenmesi sırasında eşyanın daha sonra bulunması halinde kendisine derhal haber verilmesini talep edebilir. Bu talepte bulunulmaz ise, eşyanın daha sonra bulunması durumunda taşıyıcı eşya üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahip olacaktır. Söz konusu talepte bulunulması durumunda ise, eşyanın daha sonra bulunması halinde aşağıdaki 2 sonuç ortaya çıkmaktadır: HAK SAHİBİ BİLDİRİM TARİHİNDEN İTİBAREN 30 GÜN İÇİNDE TAZMİNATI (GEREKLİ GİDERLERİ MAHSUP ETTİKTEN SONRA) GERİ ÖDEYEREK EŞYANIN KENDİSİNE TESLİMİNİ TALEP EDEBİLİR. BU HALDE TAŞIMA ÜCRETİNİ ÖDEME YÜKÜMLÜLÜĞÜ İLE TAŞIYICIDAN TAZMİNAT TALEP HAKKI SAKLI BULUNMAKTADIR. HAK SAHİBİ EŞYAYI TESLİM ALMAYACAĞINI BİLDİREBİLİR VEYA 30 GÜN İÇİNDE TESLİM TALEBİNDE BULUNMAYABİLİR. BU HALDE TAŞIYICI EŞYA ÜZERİNDE SERBESTÇE TASARRUF HAKKINA SAHİP OLUR. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıyıcının Zıya veya Hasar ile Gecikmeden Doğan Sorumluluğu (m. 875) TAŞIYICININ EŞYANIN ZIYAI VEYA HASARINDAN DOĞAN SORUMLULUĞU (TAŞIYICININ YÜKE ÖZEN BORCUNUN İHLALİNDEN DOĞAN SORUMLULUĞU) Taşıyıcı eşyanın taşınmak üzere teslim alınmasından teslim edilmesine kadar geçecek süre içinde eşyanın zıyaı ve hasarından doğan zararlardan sorumludur (m. 875/1). TAŞIYICININ EŞYANIN GEÇ TESLİMİNDEN DOĞAN SORUMLULUĞU Taşıyıcı eşyanın gönderilene geç tesliminden doğan zararlardan sorumludur (m. 875/1). ZARAR OLGUSUNDAN BAĞIMSIZ OLARAK TAŞIMA ÜCRETİNİN GECİKME ORANINDA İNDİRİLMESİ (m. 875/3) Geç teslim durumunda, (taşıyıcı her türlü özeni gösterdiğini ispat edemedikçe) taşıma ücretinden doğan talep hakkı gecikme oranından sona erer. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
SORUMLULUĞUN HUKUKİ NİTELİĞİ Taşıyıcının Zıya veya Hasar ile Gecikmeden Doğan Sorumluluğu (m. 875) [2] SORUMLULUĞUN HUKUKİ NİTELİĞİ Taşıyıcının m. 875/I’den doğan sorumluluğunun hukuki niteliği, bu hükmün mehazı (CMR m. 17, § 425 HGB) gibi tartışmalı bir konu olacaktır. Türk sorumluluk hukuku açısından bu hükümde ağırlaştırılmış kusur sorumluluğunun mu, yoksa hafifletilmiş kusursuz sorumluluk mu olduğu sebep tartışmaya açıktır. Ne var ki, öğretide haklı olarak belirtildiği üzere bu tartışmaların teorik önemi bulunmaktadır. Pratik açıdan yükle ilgili zıya, hasar veya gecikmenin varlığını ispat ettikten sonra karine olarak taşıyıcının sorumluluğu kabul edilecektir. Taşıyıcı bu sorumluluktan kurtulmak için yTTK’da yer alan hükümlerde belirtilen ispat faaliyetini yerine getirmelidir. Kanaatimizce de, m. 876’da «en yüksek özen» ifadesine yer verildiği için buradaki sorumluluğun kusursuz sorumluluk hali olduğu kabul edilebilir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
BAĞIMSIZ İFA YARDIMCILARI Taşıyıcının Yardımcı Şahısların Eylemlerinden Doğan Sorumluluğu (m. 879) Taşıyıcı yardımcı şahısların “görevlerini yerine getirirken” işledikleri eylemlerden dolayı kendi eylemleri gibi sorumludur. m. 879’da önem taşıyan nokta sorumluluğun yardımcı şahısların görevlerini yerine getirme esasına bağlanmasıdır. eTTK m. 782’de ise görevlendirme esası geçerli değildi ve bu konuda alan sorumluluğu kabul edilmişti. yTTK alan sorumluluğundan vazgeçmektedir. m. 879’da yer alan yardımcı şahıslar iki gruptan oluşur. KENDİ ADAMLARI Bu sınıfa giren yardımcı şahıslar ile taşıyıcı arasında istihdam ilişkisi bulunmaktadır. Örn. araç sürücüleri, forklift operatörü gibi… Taşıyıcının sorumluluğu için bu kişilerin taşıma işletmesinde görevlerini yerine getirirken eylemde bulunmaları gerekmektedir. BAĞIMSIZ İFA YARDIMCILARI Alt taşıyıcılar, antrepo işleticileri gibi taşıyıcıya bağlı olmayan ve taşıma işinin ifasına katılan bağımsız kişiler bu sınıfta yer alan yardımcı şahısları oluşturur. Taşıyıcı bu kişilerin ve onların yardımcı şahıslarının eylemlerinden m. 879 çerçevesinde sorumlu olmaktadır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıyıcının Sorumluluktan Kurtulması (m. 876-878) Zıya/hasar veya geç teslim meydana geldiğinde, taşıyıcı, sorumluluğunu ortadan kaldıran sebeplerin varlığını ispat edemedikçe yükle ilgilinin zararlarından ötürü sorumludur. Taşıyıcının sorumluluktan kurtulması iki şekilde gerçekleşebilir: MUTLAK SORUMSUZLUK SEBEBİNE DAYANILMASI Zıya/hasar veya geç teslim, taşıyıcının “en yüksek özeni” göstermesine rağmen kaçınamayacağı ve sonuçlarını önleyemeyeceği sebeplerden meydana gelmiş ise, taşıyıcının sorumluluktan kurtulur. Bu hükümle taşıyıcının sorumluluktan kurtulması, ortalama bir özene değil, en yüksek özene bağlanmıştır. Taşıyıcı bu sebeplerin varlığını genel ispat kuralları çerçevesinde ispat edecektir. MUHTEMEL SORUMSUZLUK SEBEPLERİNE DAYANILMASI m. 878 [Bkz. Sonraki Sunu] ARAÇ ARIZASI VE KİRA VERENİN KUSURU (m. 877): Taşıyıcı araçta meydana gelen arızalara veya kiraya verenin kusurundan kaynaklanan sebeplere dayanarak sorumluluktan kurtulamaz. İşletme güvenliği ilkesi açısından bu sebepler sorumluluktan kurtulma imkanının dışına çıkarılmıştır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Muhtemel Sorumsuzluk Sebepleri (m. 878) m. 878’de 7 bent halinde sayılan sebepler yoluyla taşıyıcı ilk görünüş ispatını kullanarak sorumluluktan kurtulabilir. Bu sebeplere özel olarak yer verilmesinin temelinde taşıyıcının ispat kolaylığından yararlanması oluşturur. Taşıyıcı bu sebeplerin zarara neden olduğunu doğrudan ispat etmeden, zararın bu sebeplerden kaynaklandığını ilk görünüş olarak (prima facia) ispat ederek sorumluluktan kurtulabilir. İşte bu sebeple deniz taşıma hukuku terminolojisine de uygun olarak buradaki sebepleri muhtemel sorumsuzluk sebepleri olarak anıyoruz. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Muhtemel Sorumsuzluk Sebepleri (m. 878/1, b. [a]-[g]) 1. Sözleşmeye veya teamüle uygun olarak üstü açık aracın kullanılması veya eşyanın güverteye yüklenmesi (m. 878/b. a). 2. Eşyanın gönderen tarafından yetersiz ambalajlanması (m. 878/b. b). 3. Eşyanın gönderen/gönderilen tarafından işleme tabi tutulması (yüklenmesi, boşaltılması) (m. 878 b. c). 4. Eşyanın doğal özelliği (kırılma, paslanma, bozulma, kuruma, sızma, olağan fire verme gibi...) (m. 878/b. d). 5. Paketlerin gönderen tarafından yetersiz etiketlenmesi (m. 878/b. e) 6. Canlı hayvan taşıması (m. 878/b. f) 7. Gümrük Kanunu ile diğer kanun ve düzenlemelerde yer alan hükümler uyarınca taşıyıcının sorumluluktan kurtulmasını haklı gösteren sebepler (m. 878/b g). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
MUHTEMEL SORUMSUZLUK SEBEPLERİNİN İSPATI VE ÖZEL DURUMLAR KURAL: Taşıyıcı somut olayın özelliklerine göre zıya/hasar veya gecikmenin (zararın), ilk görünüş olarak m. 878/1’de yer alan sebeplerden birinden kaynaklandığını ispat ederek sorumluluktan kurtulur. m. 878/2’de ilk görüşüş ispatı, “muhtemel bulunması” ifadesi ile hükümde yer almaktadır. İlk görünüş ispatı gerçekleştikten sonra, yükle ilgili zararın söz konusu sebeplerden kaynaklanmadığını ispat etmelidir. Yükle ilgili “aksini ispat” faaliyetini başarıyla yerine getirmez ise, taşıyıcının sorumlu olmadığı kabul edilir. Ancak aşağıda hallerde bu genel kurala belirli istisnalar getirilmekte veya taşıyıcının ispat yükü arttırılmaktadır: 1. AÇIK ARAÇ TAŞIMALARINDA: Zarar eşyanın taşınmasına ilişkin özel talimatlara uyulmamasından kaynaklanmış ise, taşıyıcı m. 878/1, b. (a)’ya dayanarak sorumluluktan kurtulamaz (m. 878/3). Ayrıca zıya veya hasar olağanüstü nitelikte ise, ilk görünüş ispatı gerçekleşmez. 2. ÖZEL KORUMALI TAŞIMALARDA: Taşıyıcı sözleşme uyarınca eşyayı sıcağa, soğuğa, ısı değişikliklerine, neme, sarsıntılara ya da benzer etkilere karşı özel olarak koruma yükümlülüğü altında ise, m. 878/b. (d)’ye ancak somut olayın özelliklerine göre, özellikle de gerekli donanımın seçimi, bakımı ve kullanılmasına ilişkin kendisine düşen tüm önlemleri almış ve özel talimatlara uygun davranmış olması halinde dayanabilir. 3. CANLI HAYVAN TAŞIMALARINDA: Taşıyıcı bu tür taşımalar sebebiyle ancak somut olayın özelliklerine göre kendisine düşen tüm önlemleri almış ve özel talimatlara uyduğunu ayrıca ispat ederek sorumluluktan kurtulur (m. 878/5) Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Eşyanın Zıyaı veya Hasarından Doğan Tazminatta Esas Alınan Objektif Değer (m. 880) ZIYA HALİNDE Tam/kısmi zıya halinde tazminat eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki objektif değerine göre hesaplanır. HASAR HALİNDE Hasar halinde, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı yer ve zamandaki objektif hasarsız değeri ile hasarlı değeri arasındaki fark tazmin edilir. OBJEKTİF DEĞER: Eşyanın objektif değeri piyasa fiyatına göre, bu yoksa aynı tür ve nitelikteki malların cari değerine göre tayin edilir. FATURANIN ÖZEL KARİNE FONKSİYONU: Eşya taşınmak üzere teslim alınmadan önce aynı zamanda satım sözleşmesine konu olmuşsa, satıcının faturasında yer alan bedel, taşıma giderleri mahsup edildikten sonra eşyanın objektif değeri açısından adi karine teşkil eder. Bu düzenleme taşıma hukuku açısından özgün bir nitelik taşır. HASAR HALİNDE, EŞYADAKİ ZARARI GİDERMEK/AZALTMAK İÇİN YAPILAN TOPLAM HARCAMA, ÖDENECEK TAZMİNAT İÇİN KARİNE TEŞKİL EDER. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Zarar Saptama Giderlerinin Objektif Değere Göre Belirlenen Miktara Eklenmesi (m. 881) Taşıyıcı eşyanın zıyaı veya hasarı halinde, m. 880’e göre eşyanın objektif değerine göre tayin edilen miktarın yanında zararın saptanması için yapılan giderleri de tazmin etmek zorundadır. Dolayısıyla tazminat miktarının hesaplanmasında eşyanın objektif değerine göre tayin edilen miktara (m. 880), zarar saptama giderlerinin eklenmesi gerekmektedir. Elde edilecek toplam değer m. 882 uyarınca taşıyıcının sınırlı sorumluluk rejimine tabi kılınır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
TAM ZIYA VEYA HASAR HALİNDE Taşıyıcının Eşyanın Zıyaı veya Hasarından Doğan Sorumluluğunun Sınırlandırılması (m. 882) TAM ZIYA VEYA HASAR HALİNDE EŞYANIN NET OLMAYAN TOPLAM AĞIRLIĞININ KİLOGRAMI BAŞINA 8,33 ÖZEL ÇEKME HAKKI (m. 882/1) EŞYA, BELİRLİ BİR KISMININ ZARARA UĞRAMASINA KARŞIN EKONOMİK DEĞERİNİN TAMAMINI YİTİRMİŞSE, YUKARIDAKİ SINIR UYGULANIR (m. 882/2, b). KISMİ ZIYA VEYA HASAR HALİNDE EŞYANIN ZARARA UĞRAYAN KISMININ NET OLMAYAN TOPLAM AĞIRLIĞININ KİLOGRAMI BAŞINA 8,33 ÖZEL ÇEKME HAKKI (m. 882/2, a). TL’YE ÇEVİRME ZAMANI: ÖZEL ÇEKME HAKKI SÖZLEŞMEYE GÖRE VEYA TAŞINMAK AMACIYLA TESLİM ALINDIĞI TARİHTEKİ TC MERKEZ BANKASI KURU ÜZERİNDEN TÜRK LİRASINA ÇEVRİLİR (m. 882/4). (http://www.tcmb.gov.tr/kurlar/today.html) AYRICA USUL KURALLARI DİKKATE ALINDIĞINDA DAVA TARİHİ İTİBARİYLE YUKARIDAKİ SORUMLULUK SINIRLAMALARI UYGULANMALIDIR. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Sınırlı Sorumluluk Kurallarının Uygulanmasından Sonra Taşıma Ücreti ve Diğer Giderlerin Tazminata Eklenmesi (m. 883) EKLENECEK GİDERLER: TAŞIMA ÜCRETİ TAŞIMAYLA İLGİLİ VERGİ VE RESİMLER TAŞIMAYLA İLGİLİ DİĞER MASRAFLAR Taşıyıcı zıya veya hasardan sorumlu olduğu takdirde, m. 880-882 uyarınca ödemesi gereken miktarın yanında yan tarafta yer alan giderler de eklenmektedir. Bunun sonucunda taşıyıcının “tazminat borcu” tam olarak hesaplanmış olur. Hasar halinde, yukarıdaki giderlerin eklenmesi m. 880/2’ye göre tespit edilecek (eşyanın hasarlı değeri ile hasarsız değeri arasındaki) orana göre yapılır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıyıcının Eşyanın Geç Tesliminden Doğan Tazminat Borcunun Hesaplanması (m. 882/3) Taşıyıcı eşyanın geç tesliminden dolayı tazminat sorumluluğu taşıma ücretinin üç katı ile sınırlıdır. Yükle ilgili bu sınır dahilinde geç teslim sebebiyle uğradığı her türlü zararın tazminini talep edebilir. Bu talebin kabul edilebilmesi için yükle ilgilinin geç teslim sonucu zarara uğradığını ve bu zarar miktarını ispat etmesi gerekir. Yükle ilgili maktu olarak taşıma ücretinin üç katını tazminat olarak talep edemez. İSTİSNA: m. 875/3 uyarınca zarar oluşmasa da taşıma ücreti gecikme süresiyle orantılı olarak indirilir. Bu durumda peşin ödenen ücret gecikme durumunda m. 875/3 uyarınca ödenen kısım iade edilecektir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıyıcının Diğer Sözleşmesel Sorumluluk Sebeplerinde Tazminat Sorumluluğunun Sınırlandırılması (m. 884) Yukarıda incelenen tazminat sınırları iki sorumluluk sebebine dayanır: (1) Taşıyıcının eşyaya (yüke) özen borcunun ihlalinden doğan sorumluluğu ve (2) taşıyıcının eşyanın geç tesliminden doğan sorumluluğu. Bu iki sorumluluk sebebi dışında taşıyıcı başka bir sözleşmesel sorumluluk sebebiyle yükle ilgiliye karşı sorumlu olabilir (örn. taşıma ediminin hiç ifa edilmemesinden doğan sorumluluk). Bu durumda eşya ve kişi zararları dışındaki diğer zararlardan ötürü taşıyıcının sorumluluğu tam zıya halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının üç katını aşamaz. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Sözleşme Dışı Taleplerde Sorumsuzluk Sebeplerinin ve Sınırlı Sorumluluk Kurallarının Uygulanması (m. 885) YÜKLE İLGİLİLER AÇISINDAN: Yukarıda açıklanan taşıyıcının (1) sorumsuzluk sebepleri ile (2) sorumluluğunun sınırlandırılmasına ilişkin kurallar, yükle ilgililerin (gönderen/gönderilen) sözleşme dışı tazminat taleplerinde de uygulama alanı bulur (m. 885/1). Ancak bu hükümler sözleşme dışı sorumluluk sebepleri açısından taşıyıcı lehine özel bir durum yaratması halinde uygulanır. Söz konusu hükümler taşıyıcı aleyhine sonu doğurursa m. 885 uygulama alanı bulmaz. ÜÇÜNCÜ KİŞİLER AÇISINDAN: Kural olarak yukarıdaki sonuç üçüncü kişilerin talepleri açısından da geçerlidir (m. 885/2). Ancak: Üçüncü kişi taşımaya onay vermemiş ise “ve” taşıyıcı da gönderenin taşıma konusunda yetkili olmadığı hususunda kötüniyetli ise, veya Eşya taşıma için teslim alınmadan önce, üçüncü kişinin veya emin sıfatıyla zilyedin elinden onayı olmaksızın çıkmışsa, üçüncü kişilerin talepleri açısından sorumsuzluk sebepleri ve sınırlı sorumluluk ile ilgili kurallar uygulama alanı bulmaz. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Yardımcı Şahısların Taşıyıcının Sorumluluk Sisteminden Yararlanması (m Taşıyıcının yardımcı şahıslarından (m. 879) birine karşı, eşyanın zıyaı, hasarı veya geç teslimi sebebiyle sözleşme dışı talepler ileri sürülmüş ise, yardımcı şahıs (1) taşıyıcının sorumluluktan kurtulma sebeplerine ve (2) sınırlı sorumluluk kurallarına dayanabilir. Ancak yardımcı şahsın nitelikli ağır kusurunun bulunması durumunda söz konusu kural uygulanmaz (ayrıca bkz. 886). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Nitelikli Ağır Kusura Bağlanan Sonuçlar (m. 886) Taşıyıcının veya yardımcı şahıslarının nitelikli ağır kusuru sebebiyle zarar ortaya çıkmışsa, taşıyıcı (1) sorumsuzluk sebepleri (m. 878) ile (2) sorumluluğun sınırlandırılmasına (m. 880, 882, 884) ilişkin kurallardan yararlanamaz. NİTELİK AĞIR KUSURUN TARİFİ: (1) Kast veya (2) zararın meydana gelme ihtimalinin bilinciyle işlenen pervasız davranış. Yardımcı şahısların nitelikli ağır kusuru da kendilerinin söz konusu kurallardan yararlanmalarına engel olmaktadır (ayrıca bkz. 887/c. 2). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Fiili Taşıyıcının Sorumluluğu (m. 888) Kısmen veya tamamen taşıma ediminin ifasına alt taşıma sözleşmesi kapsamında katılan ve eşya zararı kendi hakimiyetinde gerçekleşen alt taşıyıcı m. 888’de fiili taşıyıcı olarak anılmaktadır (m. 888/1, c. 1). Fiili taşıyıcı, aralarında taşıma sözleşmesi bulunmasa dahi yükle ilgililere (ve m. 885/2’ye göre üçüncü kişilere) karşı asıl taşıyıcı gibi sorumlu olur (m. 888/1). Asıl taşıyıcı ve fiili taşıyıcı ortaya çıkan zararlardan müteselsilen sorumludur (m. 888/3). Asıl taşıyıcının yükle ilgililerle sorumluluğunun genişletilmesi için yaptığı özel anlaşmalar, fiili taşıyıcıya karşı ancak onun bunları yazılı olarak kabul etmesi şartıyla ileri sürülebilir (m. 888/1, c. 2). Fiili taşıyıcı eşyanın kendi hakimiyetinde bulunduğu sıradaki durumunu belgeleyebilmek için eşyanın durumunu taşıma senedinde veya başka bir belgede tespit ettirebilir (m. 888/4). Aksi takdirde eşyanın dışı görünüş itibariyle iyi halde teslim alındığı veya eşya taşıma senediyle sevk edilmiş ise bu senede uygun olarak teslim alındığı kabul edilir (m. 888/4, c. 2; 858). Ayrıca bkz. M. 1191/2, 1179/2 ve 1185/6. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Eşyanın Zıyaı veya Hasarının Bildirimi (m. 889) DIŞ GÖRÜNÜŞ İTİBARİYLE ANLAŞILABİLEN ZIYA VE HASARLARDA EN GEÇ TESLİM ANINA KADAR ZIYA VEYA HASAR TAŞIYICIYA BİLDİRİLMELİDİR. BU BİLDİRİM ŞEKLE TABİ DEĞİLDİR. BİLDİRİMDE ZARARIN GEREKLİ AÇIKLIKTA BELİRTİLMESİ VE NİTELENDİRİLMESİ GEREKİR. BU BİLDİRİMİN EŞYAYI TESLİM EDENE YAPILMASI YETERLİDİR. DIŞ GÖRÜNÜŞ İTİBARİYLE ANLAŞILAMAYAN ZIYA VE HASARLARDA TESLİMDEN İTİBAREN 7 GÜN İÇİNDE YAZILI ŞEKİLDE BİLDİRİMDE BULUNULMALIDIR. BİLDİRİMDE ZARARIN GEREKLİ AÇIKLIKTA BELİRTİLMESİ VE NİTELENDİRİLMESİ GEREKİR. AYRICA TELEKOMİNİKASYON ARAÇLARIYLA DA BİLDİRİM YAPILABİLİR. AYRICA BİLDİRİMDE BULUNANIN KİM OLDUĞU HERHANGİ BİR ŞEKİLDE ANLAŞILABİLİYORSA İMZAYA GEREK YOKTUR. GÖNDEREN VEYA GÖNDERİLENDEN BİRİNİN BİLDİRİMDE BULUNMASI YETERLİDİR. SÜRESİNDE VE USULÜNE UYGUN OLARAK BİLDİRİMDE BULUNULMAZ İSE, EŞYANIN TAŞIMA SÖZLEŞMESİNE UYGUN ŞEKİLDE TESLİM EDİLDİĞİ KARİNESİ DOĞAR. BU KARİNENİN AKSİ İSPAT EDİLEBİLİR. FİİLİ TAM ZIYA HALİNDE BİLDİRİME GEREK YOKTUR. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Eşyanın Geç Teslim Edildiğinin Bildirimi (m. 889/3) Gönderilen teslim süresi aşıldığında, teslim tarihinden itibaren 21 gün içinde taşıyıcıya bildirimde bulunmalıdır. Teslimden sonra yapılacak bildirimin yazılı olması şarttır. Ayrıca telekomünikasyon araçlarıyla da bu bildirimde bulunabilir. Bildirimde bulunanın kim olduğu herhangi bir şekilde anlaşılabiliyorsa, bildirimde imza bulunması şart değildir. YUKARIDAKİ BİLDİRİMDE BULUNULMAZ İSE, GÖNDERİLEN EŞYANIN GEÇ TESLİMİNDEN DOĞAN TAZMİNAT HAKLARINI KAYBEDER. BİLDİRİMDE BULUNULMADIĞI HAKİM TARAFINDAN RE’SEN DİKKATE ALINACAK BİR VAKIADIR. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Özel Yetki Kuralları (m. 890) GENEL KURAL: Eşya taşımalarından (m. 856-893) doğan uyuşmazlıklarda, eşyanın taşınmak üzere teslim alındığı veya teslim edileceği yer mahkemeleri de yetkilidir. Buradaki yetki kuralı HMK m. 10’dan daha geniş̧ kapsamda bulunmaktadır. Ayrıca özellikle bu hüküm, ortak kesin yetkiden çıkan sorumlar açısından da önemli bir çözüm getirmektedir. m. 890/1’de Kanunun Taşıma İşleri Kitabının “genel hükümleri”ni düzenleyen birinci kısmından doğan uyuşmazlıklara da atıfta bulunulmuştur. Dolayısıyla bu yetki kuralları eşya taşımalarına ilişkin hükümlerin diğer taşıma türlerine uygulanması durumunda da geçerli bulunmaktadır (m. 894 ve 902). FİİLİ TAŞIMA DURUMUNDA ÖZEL YETKİ KURALLARI: Fiili taşıyıcıya karşı açılacak dava asıl taşıyıcının yerleşim yeri mahkemesinde; asıl taşıyıcıya karşı açılacak dava da fiili taşıyıcının yerleşim yeri mahkemesinde de açılabilir (M. 890/2). Bu hüküm HMK m. 6’dan daha geniş̧ bir uygulama alanı getirmektedir. NOT: HMK m. 17 uyarınca geçerli bir yetki sözleşmesi var ise ve taraflar aksini kararlaştırmamış̧ ise, buradaki mahkeme münhasır yetkili olacaktır. Ancak yetki sözleşmesinin geçerli olabilmesi için her iki tarafından da tacir veya kamu tüzel kişisi olması gerekmektedir. Kural olarak HMK m. 17’ye uygun olarak asıl taşıyıcı ile gönderen arasında geçerli olarak kurulan yetki sözleşmesi fiili taşıyıcıyı bağlamaz. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıyıcının Hapis Hakkı (m. 891) Taşıyıcı taşıma sözleşmesinden doğan tüm talep hakları için ilgili sözleşmenin konusu oluşturan (1) eşya ve (2) refakat belgeleri üzerinde hapis hakkına (TMK m. 950-953) sahiptir (m. 891/1). Burada tacirler arasında bağlantıyı varsayan TMK m. 950/2’nin uygulama imkanı yoktur. Hapis hakkı sadece mevcut taşıma sözleşmesinin konusu üzerinde kullanılabilir. m. 891 özel hüküm niteliğindedir. Keza şunu da belirtmek gerekir ki, refakat belgeleri üzerinde eşya hukuku kuralları uyarınca hapis hakkı tesis edilemez. Hükümde yer alan hak teknik anlamda hapis hakkı değil; teslimden kaçınma hakkıdır. Çünkü TMK 951/1’e göre nitelikleri itibariyle paraya çevrilmeye elverişli olmayan taşınırlar üzerinde hapis hakkı kullanılamaz. Refakat belgeleri de bu kapsama girer. Taşıyıcı eşya üzerinde (vasıtalı veya vasıtasız) zilyet olduğu sürece hapis hakkını kullanabilir. Taşıyıcı konşimento veya taşıma senedi uyarınca eşya üzerinde tasarrufta bulunma hakkına sahip olduğu süre boyunca da hapis hakkını kullanabilir. Hapis hakkının paraya çevrilmesi yolundaki bildirim kural olarak gönderilene yapılır. Gönderilen bulunamıyorsa veya eşyayı teslim almaktan kaçınıyorsa, bu bildirim gönderene yapılır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Hapis Hakları Arasındaki Sıra (m. 893) m. 893 eşya üzerinde doğan hapis hakları açısından taşımayla doğrudan bağlantılı hapis hakları ve taşımayla dolaylı bağlantılı hapis hakları olarak ikili bir ayrım yapmaktadır. Bu hükme göre aynı eşya üzerinde, eşyanın taşınmasıyla bağlantılı birden çok hapis hakkı varsa, bunlardan eşyanın taşınması ile doğrudan doğruya bağlantılı bulunan hapis hakları diğerlerinden önce gelir. Dolayı bağlantılı hapis hakları arasında ise, kimin hakkı sonra doğmuş ise onun önceliği bulunmaktadır. Örneğin taşıyıcı eşyayı gerekli olması durumunda korunması için antrepoya teslim edebilir. Taşıyıcı dolaylı zilyet olsa da antrepoda bulunan eşya üzerinde alacakları için hapis hakkını kullanabilir. Diğer yandan antrepo işleticisi de verdiği hizmetten doğan ücret alacağı için hapis hakkını kullanmak isteyebilir. m. 893 uyarınca bu iki hapis hakkı arasında taşıyıcının hakkının önceliği bulunmaktadır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Sonraki Taşıyıcıların Önceki Taşıyıcıların Haklarını Kullanması (m Eşyanın birden çok taşıyıcı tarafından taşınması halinde, eşyanın tesliminde son taşıyıcı, önceki taşıyıcıların (veya taşımaya katılan taşıma işleri komisyoncusunun [m. 892/3]) alacaklarını tahsil etmek zorunda ise, önceki taşıyıcıların sahip olduğu hakları, özellikle hapis hakkını kullanır (m. 892/1, c. 1). Bu çerçevede son taşıyıcı hapis hakkına sahip olduğu sürece, önceki taşıyıcıların hapis hakkı devam eder (m. 892/1, c. 2). KANUNİ HALEFİYET: Önceki taşıyıcının alacağı, sonraki tarafından ödenirse önceki alacak ve hapis hakkı sonrakine geçer (m. 892/2). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
TAŞINMA EŞYASI TAŞINMASI (m. 894-901) [Dördüncü Kitap, 3. Kısım] Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşınma Eşyası Taşıması (m. 894-901) TAŞINMA EŞYASININ TANIMI UYGULANACAK HÜKÜMLER Bir evden (konuttan), bürodan veya benzeri bir yerden teslim alınıp, benzeri bir yere taşınan eşyaya, “taşınma eşyası” denir. Örneğin mobilyalar, beyaz eşyalar, halılar gibi konutta veya büroda kullanılan eşyalar bu kapsamda yer alır. Keza, bir lokantanın yazıhanesinde bulunan demirbaş (masa, sandalye, bilgisayar vb.) taşınma eşyasına örnek olarak verilebilir. Bir eşyanın taşınma eşyası olabilmesi için hali hazırda kullanılırken taşımaya mevcut kullanım şeklini muhafaza edecek şekilde konu olması gerekir. Örneğin ikinci el mobilya satıcısının işyerine satılmak için gönderilen eşyalar taşınma eşyası sayılmaz. Aynı şekilde yeni alınan bir ev eşyasının ev veya büroya taşınması da taşınma eşyası taşıması niteliğinde değildir. Taşınma eşyasını konu alan taşıma sözleşmelerine öncelikle “Taşınma Eşyası Taşıması” başlıklı üçüncü kısım (m. 894-901) hükümleri ile uluslararası sözleşmelerde aksine hüküm bulunmadıkça taşıma işleri kitabının birinci (genel hükümler) ve ikinci kısmını (eşya taşıması) oluşturan m. 850-893 uygulanır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşınma Eşyası Taşınmasında Taşıyıcının Yükleme, Boşaltma Gibi Taşıma İşlemlerinden Doğan Yükümlülükleri (m. 895) Eşya taşımalarından farklı olarak (bkz. m. 862, 863), taşınma eşyası taşımasının niteliğinden kaynaklanan sebeplerle aşağıdaki taşıma işlemlerini yerine getirmek kural olarak taşıyıcının yükümlülüğündedir. Bu taşıma işleri taşıyıcının riziko alanında yer almaktadır. 1. MOBİLYALARIN SÖKÜLMESİ VE TAKILMASI 2. TAŞINMA EŞYASININ YÜKLENMESİ VE BOŞALTILMASI 3. GÖNDEREN TÜKETİCİ İSE EŞYANIN AMBALAJLANMASI VE İŞARETLENMESİ GİBİ TAŞIMAYLA İLGİLİ DİĞER İŞLEMLERİN (ÖRN. EŞYANIN SİGORTALANMASI, MOBİLYA DIŞINDAKİ EŞYALARIN MONTE EDİLMESİ, YERLEŞTİRİLMESİ) YERİNE GETİRİLMESİ ANCAK TARAFLARIN YUKARIDAKİ ŞARTLARIN AKSİNİ KARARLAŞTIRMASI MÜMKÜNDÜR. [Gerekçesi için şu hükme bkz. 898/1, b. (b), (c), (d)] Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşınma Eşyası Taşınmasında Gönderenin Yükümlülüklerine İlişkin Özel Hükümler (m. 896) 1. GÖNDEREN TAŞIMA SENEDİ DÜZENLEMEKLE YÜKÜMLÜ DEĞİLDİR. Ancak gönderenin talebi üzerine taraflar taşıma senedi yükümlülüğü altındadır. 2. GÖNDEREN TÜKETİCİ İSE TEHLİKELİ EŞYA HAKKINDA BİLGİLENDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ HAFİFLEMEKTEDİR. Buna göre tüketici/gönderen taşınma eşyasının tehlikeli eşya olduğu konusunda sadece genel bilgi verme yükümlülüğü altındadır. Ayrıca taşıyıcı tüketici/göndereni bu bilginin verilmesi konusunda uyarma yükümlülüğü altındadır. 3. GÖNDEREN TÜKETİCİ İSE TAŞIYICI ONU UYULMASI GEREK İDARİ TAŞIMA HUKUKU VE GÜMRÜK KURALLARI KONUSUNDA BİLGİLENDİRME YÜKÜMLÜLÜĞÜ ALTINDADIR. Ancak taşıyıcı bu bilgilendirmenin yanında, gönderen tarafından kendi tasarrufuna sunulan bilgi ve belgelerin doğruluğunu denetleme yükümlülüğü altında değildir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
GEREKLİ YÜKLEME HACMİNİN Taşınma Eşyası Taşımasında Gönderenin Sorumluluğunun Sınırlandırılması (m. 897) Gönderenin taşıyıcıya karşı sorumluluğu taşıma sözleşmesinin ifası için gerekli olan yükleme hacminin metreküpü başına 1.500 özel çekme hakkı ile sınırlıdır. GEREKLİ YÜKLEME HACMİNİN M3 BAŞINA 1500 ÖÇH Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşınma Eşyası Taşımasında Taşıyıcının Muhtemel Sorumsuzluk Sebepleri Özel Olarak Düzenlenmesi (m. 898) m. 898’de taşıyıcının muhtemel sorumsuzluk sebepleri eşya taşımalarında geçerli olan m. 878’den farklı olarak düzenlenmiştir. Eşya taşımalarında olduğu gibi taşıyıcının zararın bu sebeplerden kaynaklandığını ilk görünüş olarak ispat etmesi sorumluluktan kurtulması için yeteridir (m. 898/2). Ancak taşıyıcının sorumluluktan kurtulabilmesi için ayrıca somut olayın özelliklerine göre, üzerine düşen edimleri yerine getirerek tüm önlemleri aldığını ve talimatlara uyduğunu ispat etmesi de gerekir (m. 898/3). Muhtemel sorumsuzluk sebepleri için bkz. m. 898/1, b. a-g Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
GEREKLİ YÜKLEME HACMİNİN Taşınma Eşyası Taşımasında Taşıyıcının Zıya/Hasardan Kaynaklanan Sorumluluğunun Özel Olarak Sınırlandırılması (m. 899) Taşıyıcının sorumluluğunun üst sınırı hakkında m. 882/1- 2’de yer alan kuralın yerine taşınma eşyası taşımaların m. 899’da sınır uygulanır. Bu hükme göre zıya veya hasar sebebiyle taşıyıcının sorumluluğu taşıma sözleşmesinin ifası için gerekli olan yükleme hacminin metreküpü başına 1.500 özel çekme hakkı ile sınırlıdır. Tazminata esas alınacak objektif değer ve buna eklenecek diğer miktarlar konusunda eşya taşımaya ilişkin m. 880, 881 ve ayrıca (sınırlı sorumluluk kuralının uygulanmasından sonra) m. 882 uygulanır. GEREKLİ YÜKLEME HACMİNİN M3 BAŞINA 1500 ÖÇH Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşınma Eşyasının Zıya veya Hasarının Bildirimine İlişkin Özel Hükümler (m. 900) DIŞ GÖRÜNÜŞ İTİBARİYLE ANLAŞILABİLEN ZIYA VE HASARLARDA En geç teslimden itibaren 3 iş günü içinde bildirimde bulunulmalıdır. DIŞ GÖRÜNÜŞ İTİBARİYLE ANLAŞILAMAYAN ZIYA VE HASARLARDA En geç teslimden itibaren 14 gün içinde bildirimde bulunulmalıdır. BİLDİRİMDE BULUNULMAZ İSE TALEP HAKKI DÜŞER. Teslimden sonra yapılacak bildirim ve teslim anında yapılacak bildirimin şekli konusunda m. 900’de özel hüküm bulunmadığı için m. 889/4 ve 5 uygulama alanı bulur. Buna göre teslimden sonra yapılacak bildirim yazılı olmalıdır ve Telekomünikasyon araçlarıyla da bu bildirim yapılabilir. Bildirimde bulunan belirli ise imzasının bulunmasına gerek yoktur. Diğer taraftan kanaatimizce zararın genel olarak tarifi bildirimin içeriği açısından yeterli olmalıdır (krş. m. 889/1, . C. 2). Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Gönderenin Tüketici Olması Halinde Aydınlatma Yükümlülüğünün İhlaline Bağlanan Sonuçlar (m. 901) BİLGİLENDİRME KONUSU Taşıyıcı ve gönderenin sorumluluk sebepleri Taşıyıcının sorumluluğunun genişletilmesi yönünde anlaşma yapılması veya eşyanın taşıma rizikolarına karşı sigorta ettirilebilmesi imkanı Zıya veya hasarın bildirilmesinin sonuçları (1) ve (2)’deki bilgilendirme sözleşmenin kurulması anında yapılması gerekir. (3)’teki bilgilendirme en geç eşyanın teslimi sırasında yapılmalıdır. BİLGİLENDİRMEMENİN SONUÇLARI Yan tarafta bulunan (1) ve (2)’deki bildirimlerde bulunulmaz ise, taşıyıcı m. 898 (muhtemel sorumsuzluk sebepleri) ve 899 (zıya/hasarda sorumluluğun üst sınırı) ile eşya taşımasına ilişkin ikinci kısımda yer alan sorumluluktan kurtulma hallerine ve sınırlı sorumluluk kurallarına dayanamaz. Yan tarafta bulunan (3)’te yer alan bildirimde bulunulmaz ise, taşıyıcı gönderenin bildirimde bulunmaması sonucunda talep hakkın düştüğü iddiasına bulunamaz. BİLGİLENDERİME YAZILI, KOLAYCA OKUNABİLİR VE ANLAŞILABİLİR OLMAK ZORUNDADIR (m. 901/2). AKSİ HALDE BİLDİRİM GEÇERSİZ OLUR. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
DEĞİŞİK TÜR ARAÇLAR İLE TAŞIMA (m. 902-905) [Dördüncü Kitap, 4. Kısım] Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
UYGULAMA ALANI m. 902- (1) Bu Kitabın Birinci ve İkinci Kısım hükümleri, aşağıdaki şartların tamamının bir arada varlığı hâlinde, değişik tür araçlar ile taşıma sözleşmelerine de uygulanır: c) Taraflar, her bir türdeki araç için ayrı sözleşme yapmış olsalardı, söz konusu sözleşmelerin en az ikisi farklı hükümlere bağlı tutulacak idiyse. Eşyanın taşınması bütünlük gösteren bir taşıma sözleşmesine dayanıyorsa. d) Aşağıdaki hükümlerle, uygulanması gerekli milletlerarası sözleşmelerde aksi yolda bir düzenleme yoksa. Bu sözleşme bağlamında taşıma değişik türde araçlarla yapılacaksa. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
BİLİNEN ZARAR YERİ (m. 903) m. 903- (1) Zıyaa, hasara veya teslimdeki gecikmeye yol açan olayın, taşımanın hangi kısmında meydana geldiği belli ise, taşıyıcının sorumluluğu, bu Kitabın Birinci ve İkinci Kısım hükümlerinin yerine, taşımanın bu kısmı için ayrı bir taşıma sözleşmesi yapılmış olsaydı, o sözleşmenin bağlı olacağı hükümlere göre belirlenir. Zıyaa, hasara veya teslimdeki gecikmeye yol açan olayın taşımanın hangi kısmında meydana geldiğine ilişkin ispat yükü, bunu iddia eden tarafa aittir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
BİLDİRİM ve ZAMANAŞIMI (m. 904) 904- (1) Zararın bildirimine ilişkin olarak, zarar yerinin bilinip bilinmemesi veya sonradan belli olmasına bakılmaksızın, 889 uncu madde hükmü uygulanır. Taşımanın son kısmı için ayrı bir taşıma sözleşmesi yapılmış olsaydı, o sözleşmeye uygulanacak hükümlere uygun bir bildirimde bulunulması hâlinde de, zararın bildirimi için öngörülmüş olan şekil ve süreye uyulduğu kabul edilir. (2) Zıyaa, hasara veya teslimdeki gecikmeye dayanan istemin bağlı olduğu zamanaşımının başlangıcı için teslim tarihinin esas alındığı durumlarda, bu tarih eşyanın gönderilene teslimi tarihidir. İstem hakkı, zarar yerinin belli olması hâlinde de en erken 855 inci madde uyarınca zamanaşımına uğrar. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşınma Eşyasının Taşınması (m. 905) m. 905- (1) Değişik tür araçlarla taşıma sözleşmesinin konusunu taşınma eşyası oluşturuyorsa, sözleşmeye, bu Kitabın Üçüncü Kısım hükümleri uygulanır. Zararın meydana geldiği taşıma kısmı hakkında, Kanunun 903 üncü maddesi hükmü ancak Türkiye Cumhuriyeti için bağlayıcı olan milletlerarası sözleşmelerden biri geçerliyse uygulanır Burada 903’üncü maddenin uygulama alanı sınırlandırılmıştır. Buna göre, zarar yerinin belli olduğu hallerde dahi yine üçüncü kısım hükümleri uygulanacak; ancak, bir milletlerarası sözleşmenin uygulama alanı bulduğu hallerde, yeniden 903’üncü maddeye dönülecektir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
YOLCU TAŞIMA (m. 906-916) [Dördüncü Kitap, 5. Kısım] Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
YOLCU TAŞIMA (m. 906-916) Yolcu Taşıma konusunda çok değişiklik bulunmamaktadır. Burada özellikle belirtilmesi gereken eTTK m. 804/2’ye göre, Yolcunun yanına alıkoyduğu eşyadan taşıyıcı sorumlu değilken, yTTK m. 912/2’ye göre, «Yolcunun kişisel eşyasından taşıyıcı sorumludur» Ayrıca taşıyıcının bagajdan doğan sorumluluğuna üst sınır getirilmiştir. Bu sınır, iç taşımalarda 500, dış taşımalarda ise 1000 ÖÇH’den fazla olmamak üzere Ulaştırma Bakanlığınca tespit edilecektir (m. 916/2). Bilet üçretinin üç katı tutarında tazminat konusunda gazete haberleri; 655 s. KHK ile ULAŞTIRMA, DENİZCİLİK VE HABERLEŞME BAKANLIĞI OLDU. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
YOLCUNUN KAZAYA UĞRAMASINDAN DOĞAN SORUMLULUK (SORUMLULUK SEBEPLERİNİN ÇOKLUĞU) Türk Borçlar Kanunu m. 60 «Bir kişinin sorumluluğu, birden çok sebebe dayandırılabiliyorsa hâkim, zarar gören aksini istemiş olmadıkça veya kanunda aksi öngörülmedikçe, zarar görene en iyi giderim imkânı sağlayan sorumluluk sebebine göre karar verir». BURADA İFADE EDEİLEN TAŞIMANIN YAPILDIĞI ARAÇTA TAŞINAN YOLCUDUR. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
TANIMLAR Taşıyıcı :Taşıyıcı, taşıma sözleşmesiyle eşya veya yolcu taşıma işini veya ikisini birlikte üstlenen kişidir. (m. 850/1). Taşımacı: Taşımacı yetki belgesine sahip olan ve kendi nam ve hesabına taşımayı bir ücret karşılığı üstlenen gerçek veya tüzel kişiyi (Karayolu Taşıma Kanunu m.3). İşleten :Araç sahibi olan veya mülkiyeti muhafaza kaydıyla satışta alıcı sıfatıyla sicilde kayıtlı görülen veya aracın uzun süreli kiralama, ariyet veya rehni gibi hallerde kiracı, ariyet veya rehin alan kişidir. Ancak ilgili tarafından başka bir kişinin aracı kendi hesabına ve tehlikesi kendisine ait olmak üzere işlettiği ve araç üzerinde fiilî tasarrufu bulunduğu ispat edilirse, bu kimse işleten sayılır (Karayolu Trafik Kanunu m. 3). Teşebbüs Sahibi: «…motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi…» (Karayolu Trafik Kanunu m. 85). TBK m. 66’daki adam çalıştıranın sorumluluğu da eklenebilir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
SORUMLULUK SEBEPLERİ 1. Türk Ticaret Kanunu m. 914 «(1) Taşıyıcı, yolcuları rahat bir yolculukla ve sağlıklı olarak gidecekleri yere ulaştırmakla, özellikle hava, ses, yer ve çevre kirliliğine meydan vermemek için gerekli düzeni kurmakla, gerekli diğer tüm önlemleri almak ve mevzuatta öngörülen kurallara uymakla yükümlüdür. (2) Taşıyıcı, yolcuların kazaya uğramalarından doğacak zararı tazmin eder. Yolcunun kaza sonucunda ölmesi hâlinde, onun yardımından yoksun kalanlar uğradıkları zararın tazminini taşıyıcıdan isteyebilirler. Ancak, taşıyıcı, kazanın kendisinin veya yardımcılarının en yüksek özeni göstermelerine rağmen, kaçınamayacakları ve sonuçlarını önleyemeyecekleri bir sebepten ileri geldiğini ispat ederse tazminattan kurtulur.» Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
2. Karayolu Taşıma Kanunu (m. 17 ve 9) «Şehirlerarası ve uluslararası yolcu taşımacıları; duraklamalar dahil olmak üzere yolcunun kalkış noktasından, varış noktasına kadar geçecek süre içinde meydana gelecek bir kaza nedeniyle yolcunun ölümü, yaralanması ya da eşyasının zarara uğramasından dolayı sorumludur (m. 9)». «Acenteler ve taşıma işleri komisyoncuları bu sıfatla yapmış oldukları faaliyet ve işlemlerden taşımacı ile müştereken ve müteselsilen sorumludur (m. 9)». Taşımacı: Taşımacı yetki belgesine sahip olan ve kendi nam ve hesabına taşımayı bir ücret karşılığı üstlenen gerçek veya tüzel kişiyi (m.3). Yolcu: Taşıtı kullanan sürücü ile hizmetliler dışında taşıtta bulunan kişileri (m. 3). Yönetmelik m.38/8 «(8) Yetki belgesi sahipleri her seferde 1 yolcu ile bu seyahatte görevli olmayan en fazla 2 personelini bilet keserek ücretsiz taşıyabilirler.» Y. Doç. Dr. Vural SEVEN Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
3. Karayolları Trafik Kanunu (m. 85) «Bir motorlu aracın işletilmesi bir kimsenin ölümüne veya yaralanmasına yahut bir şeyin zarara uğramasına sebep olursa, motorlu aracın bir teşebbüsün unvanı veya işletme adı altında veya bu teşebbüs tarafından kesilen biletle işletilmesi halinde, motorlu aracın işleteni ve bağlı olduğu teşebbüsün sahibi, doğan zarardan müştereken ve müteselsilen sorumlu olurlar.» Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Karayolları Trafik Kanunu (m. 87) «Yaralanan veya ölen kişi, hatır için karşılıksız taşınmakta ise veya motorlu araç, yaralanan veya ölen kişiye hatır için karşılıksız verilmiş bulunuyorsa, işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu ve motorlu aracın maliki ile işleteni arasındaki ilişkide araca gelen zararlardan dolayı sorumluluk, genel hükümlere tabidir. Zarar görenin beraberinde bulunan bagaj ve benzeri eşya dışında araçta taşınan eşyanın uğradığı zararlardan dolayı işletenin veya araç işleticisinin bağlı olduğu teşebbüs sahibinin sorumluluğu da genel hükümlere tabidir.» Yolcu: Aracı kullanan sürücü ile hizmetliler dışında araçta bulunan kişilerdir (m. 3). Buradaki genel hükümler, borçlar kanununun haksız fiile ilişkin hükümleri olacaktır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma İşleri Komisyoncusu (m. 917-930) [Dördüncü Kitap, 6. Kısım] Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Taşıma İşleri Komisyoncu m. 917- (1) Taşıma işleri komisyonculuğu sözleşmesi ile komisyoncu eşya taşıtmayı üstlenir. Bu sözleşme ile gönderen, kararlaştırılan ücreti ödeme borcu altına girer. Tanımdan da anlaşıldığı üzere taşıma işleri komisyonculuğu sadece eşya taşıma sözleşmelerinde söz konusu olur. Ayrıca Karayolu Taşıma Kanunu m. 10/3’te, «Yolcu taşımacılığında komisyonculuk yapılamaz» hükmüme de yer verilmiştir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
UYGULANACAK HÜKÜMLER m. 917/3 «Bu kısımdaki özel hükümler saklı kalmak üzere, komisyonculuk sözleşmesi ve eşyanın taşınmasına ait konularda taşıma sözleşmesine ilişkin hükümler taşıma işleri komisyonculuğuna da uygulanır». Burada ifade edilen «taşıma sözleşmesi» komisyoncunun ifasına hizmet ettiği taşıma sözleşmesidir. Bu nedenle ifasına hizmet edilen taşıma sözleşmesine hangi (hava, kara, deniz ve demiryolu taşıması) hükümler uygulanacak ise o hükümler taşıma işleri komisyonculuğuna da uygulanacaktır. m. 917/3 hükmü; komisyoncunun, taşıyıcı/taşıyanın borcunu yerine getirmesinden de sorumlu tutulup tutulamayacağı tartışmasına neden olabilecek niteliktedir. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Komisyoncunun Taşıyıcı ya da Taşıyan Sayılması (1) Taşıma işleri komisyoncusu, kendi adına ve müvekkili hesabına eşya taşıtmayı taahhüt eder. Dolayısıyla, taşıma işleri komisyoncusu ile taşıyıcı/taşıyan, birbirinden tamamen farklı hizmetleri ifa eden kişilerdir. Komisyoncu, eşyanın bir yerden başka bir yere götürülmesi için bir taşıyıcı/taşıyan bularak onunla kendi adına müvekkili hesabına taşıma sözleşmesi yapmayı üstlenir, taşıyıcı/taşıyan ise komisyoncu ile yaptığı sözleşme uyarınca eşyayı taşımakla yükümlü olur. Bununla birlikte, farklı nitelikteki bu hizmetler, aynı kişi tarafından yerine getirilebileceği gibi bazı hallerde komisyoncu taşıyıcı/taşıyan sayılabilir. Ayrıca bkz. yTTK m. 108; eTTK m. 103/2 ve 122. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Komisyoncunun Taşıyıcı ya da Taşıyan Sayılması (2) m. 926 Komisyoncunun Taşıma İşini Üzerine Alması m. 927 Toplama Yük m. 921 Kesin Ücret Bu üç halin varlığı halinde komisyoncu, taşıyıcının veya taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olur. Burada da ifasına hizmet edilen taşıma sözleşmesi önem kazanmaktadır. Sözleşmeye hangi (hava, kara, deniz ve demiryolu taşıması) hükümler uygulanacak ise o hükümler çerçevesinde taşıma işleri komisyoncusu, taşıyıcının veya taşıyanın hak ve yükümlülüklerine sahip olacaktır. eTTK Tellal m. 103/2: Acente m. 122; yTTK m. 108 Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
KOMİSYONCUNUN GÖNDERENİ TEMSİLİ (1) Komisyoncu, kural olarak sözleşmeleri kendi adına yapacaktır. Bu nedenle gönderen ile komisyoncu arasındaki sözleşmeden doğan hak ve edimlerin, üçüncü kişilerle olan ilişkilerde nasıl ele alınacağının tespit edilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede m. 918/3 ve 922 ile birlikte TBK m. 40’da dikkate alınmalıdır. m. 918/3, «Taşıma işleri komisyoncusu, gerekli sözleşmeleri kendi veya böyle bir yetki almış olması şartıyla, gönderen adına yapar». m. 922 «Gönderen, komisyoncunun kendi adına ve onun hesabına yaptığı sözleşmelerden doğan alacaklarını, ancak bu alacaklar komisyoncu tarafından kendisine devredildikten sonra ileri sürebilir. Bu tür alacaklar ile bu alacakların yerine getirilmesi bağlamında elde edilen edimler, komisyoncunun alacaklılarıyla olan ilişkisinde gönderene geçmiş sayılır». m. 922’nin 2. cümlesiyle, gönderen, komisyoncunun alacaklılarının haczi veya komisyoncunun iflası ihtimaline karşı korunmuş olmaktadır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
KOMİSYONCUNUN GÖNDERENİ TEMSİLİ (2) TBK m. 40, «Yetkili bir temsilci tarafından bir başkası adına ve hesabına yapılan hukuki işlemin sonuçları, doğrudan doğruya temsil olunanı bağlar. Temsilci, hukuki işlemi yaparken bu sıfatını bildirmezse, hukuki işlemin sonuçları kendisine ait olur. Ancak, karşı taraf bir temsil ilişkisinin varlığını durumdan çıkarıyor veya çıkarması gerekiyor ya da hukuki işlemi temsilci veya temsil olunandan biri ile yapması farksız ise, hukuki işlemin sonuçları doğrudan doğruya temsil olunana ait olur. Diğer durumlarda alacağın devri veya borcun üstlenilmesine ilişkin hükümler uygulanır». Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
KOMİSYONCUNUN SORUMLULUĞU A KOMİSYONCUNUN SORUMLULUĞU A. Zilyetliğinde Bulunan Eşyanın Zıyaından ve Hasarından Doğan Sorumluluğu m. 928/1 Taşıma işleri komisyoncusu, zilyetliğinde bulunan eşyanın zıyaından ve hasarından sorumludur. m. 928/1 ile taşıyıcının sorumluğuna ilişkin hükümlere atıf yapılmıştır. Atıf yapılan hükümler; Taşıyıcıyı sorumluluktan kurtaran özene ilişkin m.876. Muhtemel sorumsuzluk hallerine ilişkin m. 878. Tazminata esas alınacak değere ilişkin m. 880. Zarar saptama giderlerine ilişkin m. 881. Sorumluluk sınırlarına ilişkin m.882. Ancak, taşıma süresinin aşılmasına ilişkin 3. fıkraya atıf yapılmamıştır. Sözleşme dışı istemlere ilişkin m. 883. Yardımcı kişilerin sorumluluğuna ilişkin m. 887. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
KOMİSYONCUNUN SORUMLULUĞU B KOMİSYONCUNUN SORUMLULUĞU B. Zilyetliğinde Bulunan Eşyanın Zıyaından ve Hasarından Kaynaklanmayan Zarardan Doğan Sorumluluğu m. 928/2 «Taşıma işleri komisyoncusu, zilyetliğinde bulunan malın zıyaından veya hasarından kaynaklanmayan bir zarardan sadece 918 inci madde uyarınca kendisine düşen bir yükümlülüğü ihlal etmesi hâlinde sorumludur. Tedbirli bir tacirin göstereceği özene rağmen zarar önlenemeyecek ise komisyoncu sorumluluktan kurtulur». Komisyoncunun, bu hükme göre sorumlu olduğu hallerde, özellikle gecikme zararlarında gönderenin yoksun kaldığı kârı da tazmin etmesi söz konusu olabilir. Burada m. 883/3’ün uygulanma imkanı yoktur. m. 928/1’in atfı ile bu fıkradaki sorumluluğa uygulanan 876’ncı maddedeki «en yüksek özen» ifadesi yerine «tedbirli bir tacirin göstereceği özen» ifadesi kullanılmıştır. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN
Sabırla dinlediğiniz için teşekkür ederim….. Y. Doç. Dr. Vural SEVEN