MÜZİKLİ TİYATROLAR M. Mustafa KILINÇER TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
HAZIRLAYAN:Melis Doğa URAL
Advertisements

SANAT VE SANAT DALLARI HAZIRLAYAN:EMRE BOYUN
HazIrlayan:Vecİhe –PInaR AVCI 4/a 138
ETKİLEDİK, ETKİLENDİK AMA NASIL?
KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ. KÜLTÜR MÜDÜRLÜĞÜ ETKİNLİKLERİ Sosyal, sanatsal ve kültürel bir eğitim-öğretim merkezi olan Kültür Müdürlüğümüz, Öğrenci kulüpleri ve.
HAZIRLAYAN: TDE ÖĞRETMENİ BURCU ARICAN
Vincenzo BELLİNİ ( ) Hazırlayan MEHMET ALİ KAYNAR
ATATÜRK, BÜTÜN SANAT DALLARINA ÖNEM VERDİĞİ GİBİ, MÜZİĞE DE BÜYÜK ÖNEM VERMİŞTİR YILINDA SOFYA’DA ASKERİ ATEŞE OLARAK GÖREV YAPTIĞI DÖNEMDE, ÇOK.
->Tiyatro Nedir? ->Tiyatronun Geçmişi
Yaratıcı Yazarlık Hafta VI
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK BESTECİLERİMİZ
ATATÜRK'ÜN MÜZİK ALANINDA YAPTIĞI YENİLİKLER
Hazırlayan: Duygu Özkan
SANATSIZ KALAN BİR TOPLUMUN HAYAT DAMARLARINDAN BİRİ KOPMUŞ DEMEKTİR.
ATATÜRK VE MÜZİK Atatürk insan hayatında müziğin çok önemli bir yeri olduğuna inanıyordu. 14 Ekim 1925'te İzmir Kız Öğretmen Okulu'nu ziyaretlerinde öğrencilerin.
TÜRKÇE ÖĞRETİMİNDE KULLANILAN STRATEJİ, YÖNTEM VE TEKNİKLER
MÜZİK EĞİTİMİNDE ORFF TEKNİĞİ İLE İLGİLİ DERS ETKİNLİĞİ
GÖRSEL SANATLAR Mehmet KURTBOĞAN.
Performans Ödevi Ders : Dil ve Anlatım Konu : Makale (Makale Nedir?Makale Çeşitleri Nelerdir ? Makalenin Özellikleri) Öğrenci Bilgileri İsim: Burak.
Sembolizm 19.yüzyılın ikinci yarısında parnasizme tepki olarak ortaya çıkmış bir akımdır.
1-5 NİSAN GÖSTERMEYE BAĞLI EDEBİ METİNLER
TÜRKÇE / Olay Yazıları (Fabl-Fıkra-Tiyatro)
ATATÜRK İLKELERİ VE İNKILAP TARİHİ -I
RİTİM ARAÇLARI Arş. Gör. Erdoğan ÖZEL.
Aziz Nesin’in sürükleyici kitabı... Hazırlayan:Dilara Gür
TİYATRO.
Tanzimat dönemi öğretici metinler
Operanın Doğuşu Nazlı YALDIR 9/D 211.
REBETİKA : Rebetika'nın asıl taşıyıcıları özellikle alt tabakadan işsiz güçsüz insanlar ve rebetlerdir. Hapishane ve tekkeler (rebetlerin haşhaş içtikleri.
GÖSTERMEYE BAĞLI DÜZYAZI TÜRLERİ
SANAT TARİHİ Nurdan Gül Kökten.
BATI MÜZİĞİ TARİHİ 3. Ünite: RÖNESANS DÖNEMİ MÜZİĞİ
OSMAN HAMDİ BEY ÜLKEMİZE MÜZECİLİK.
ATATÜRK'ÜN HAYATI.
TÜRK BEŞLERİ.
Niçin Bayram Yapıyoruz ? Cumhuriyet ilan edilmeden önce devletimizin adı Osmanlı Devleti’ydi. Osmanlı Devleti padişahlar tarafından yönetiliyordu. Bazı.
NEDİR TİYATRO?.
SELÇUK TÜREYEN SELÇUK TÜREYEN DERİNCE 19 MAYIS ANADOLU LİSESİ UZMAN TÜRK DİLİ ve EDEBİYATI ÖĞRETMENİ.
EĞİTİM VE KÜLTÜR ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
GÖSTERMEYE BAĞLI METİNLER TİYATRO (OYUN)
MÜZİKLİ TİYATROLAR M. Mustafa KILINÇER TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ
Gerileme Dönemi Islahatları
Ahmet Kutsi Tecer.
YAKUP KADRİ KARAOSMANOĞLU ( )
ÇAĞDAŞ TÜRKİYE YOLUNDA ADIMLAR / Sanat, Spor ve Atatürk
GÜZEL SANATLAR VE EDEBİYAT GÜZEL SANATLAR İÇİNDE EDEBİYATIN YERİ
Hikaye.
Müzik Nedir?.
Bir Devrim Hareketi.
ÇUKUROVA ÜNİVERSİTESİ
ÇOCUKLUK DÖNEMİNDE YARATICILIK VE SANAT EĞİTİMİ
TANZİMAT EDEBİYATI’NIN OLUŞUMU
1. Seyirlik yer antik tiyatro Tiyatro sözcüğü Yunanca'da "seyirlik yeri" anlamına gelen "theatron"dan türetilmiş, dilimize İtalyanca'daki "teatro" sözcüğünden.
SANATLAR VE MÜZE. Kültürel ya da tarihsel değeri olan nesnelerin toplanarak sergilendiği yerlere müze adı verilir. Müzeler, toplumların bilim ve sanat.
ÇALGI TOPLULUKLARI. Bir kısmı ağızla çalınan, bir kısmı da dövülerek ses çıkaran çalgılardan meydana getirilen en çoğu kırk elli parçadan ibaret müzik.
?????????????????????????????????????. Mizah yoluyla, toplumsal, siyasal ve kültürel olayları eleştiren bir resim türüdür. Karikatürist, ele aldığı konuları.
TÜRK HALK MÜZİĞİ ve TÜRK SANAT MÜZİĞİ
Cumhuriyetimizin Kurucusu… Mustafa Kemal ATATÜRK.
BATI MÜZİĞİ TARİHİ 4. ÜNİTE BAROK DÖNEM MÜZİĞİ
OSMAN HAMDİ BEY HAZIRLAYAN AHMET REŞİT BOSTANOĞLU.
Ahmet Kutsi Tecer 1901 yılında Kudüs'te doğdu. İlköğrenimine Kudüs'te başladı ve Kırklareli'nde devam etti. Lise öğrenimini Kadıköy Sultanisi'nde tamamladıktan.
- Coğrafi konum (yeryüzü şekli, iklim…) Dinsel inanışlar
HALİDE EDİP ADIVAR.
CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK BESTECİLERİMİZ Hazırlayan :OMÜ Eğitim Fak.Resim –iş Öğrt. 2.Sınıf Öğrencisi Buket AKSAKAL CEMAL REŞİT REY
TÜRK BEŞLERI KIMDIR. MÜZIK HAYATLARı, ESERLERI, BESTELERI.
GELENEKSEL TÜRK HALK MÜZİKLERİ. Türk Müziği nedir? Türk müziği, Türkler'in Orta Asya'dan beri geliştirdikleri, bugünkü özellikleri Anadolu Selçukluları.
Mustafa Kemal Atatürk'ün Sanat Sevgisi Ve Sanata Kattıkları.
Hazal Kulat
Lâle Devri, Osmanlı Devleti'nde, 1718 yılında Avusturya ile imzalanan Pasarofça Antlaşması ile başlayıp, 1730 yılındaki Patrona Halil İsyanı ile sona.
TÜRK BEŞLERİ GİZEM KILINÇ ESMANUR YAŞAR GİZEM KILINÇ ESMANUR YAŞAR.
Sunum transkripti:

MÜZİKLİ TİYATROLAR M. Mustafa KILINÇER TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ

MÜZİKLİ TİYATROLAR OPERA: Sözlerin çoğu ya da tamamı koro halinde ve/veya solo şarkı olarak söylenen müzikli tiyatro türü. OPERET: Basit konusu olan, biraz eğlenceli, genellikle halk için yazılmış, bir kısmı bestesiz sözlerden oluşan müzikli tiyatro eseridir. VODVİL: Hareketli ve eğlenceli konusu olan içinde şarkılara yer verilen bir tiyatro türüdür. BALE: Konuyu dans ve hareketlerle anlatan müzikli ve sözsüz tiyatro türüdür. (Belli bir konuyu anlatan dans türü olarak da tanımlanabilir.)

OPERA Bütün sözler,hareketler ve jestlerin musikiyle bestelenmiş ve orkestra şefinin idaresine verilmiş dram ve trajedilerdir. Trajedilerde bir tek kelime müziksiz söylenmez. Opera, musiki, kilise ve paganizm (Eski Yunan Putperestligi)den çıkmıştır. Ağır bir hüzün havası vardır. Olaylar acıklı ve hislidir. Çok gösterişli dekor ve kıyafetler içinde sunulur.

Sözlükler ve ansiklopediler "Opera" nın tanımını kısaca şöyle yapmışlar: Sözlerinin tümü ya da bölümü şarkı olarak söylenen, müziğe uygulanmış sahne yapıtı ve baştan sona bestelenmiş, sololu, korolu, orkestralı sahne oyunu gibi. İlk opera eserinin Jacopo Peri'nin "Dafne" operası 1597 yılında İtalya'da (Floransa kenti) sahnelenmesinden sonra, bu sanat dalı Avrupa'da hızlı gelişti ve yayıldı. Ancak ülkemiz uzun süre opera sanatına kapalı kaldı.

Türkiye'de opera deyince konumuzu iki büyük başlık altında incelemek gerekmektedir. I. Osmanlı İmparatorluğu Dönemi II. Cumhuriyet Dönemi

OSMANLI İMPARATORLUĞU DÖNEMİ Osmanlı İmparatorluğu döneminde Avrupa ülkelerine gönderilen elçilerin ülkemize döndüklerinde padişaha hazırlayıp sundukları sefaretnamelerde "Opera" kelimesinden bahsettikleri görülür. Uzun uzun bu seyrettikleri "opera"ları anlatan elçiler sarayda operalara karşı bir ilginin oluşmasına neden oldular. Böylece padişah III Murad döneminde ( ) sarayda ilk müzikli oyun sergilendi. Daha sonraları kendisi de bir besteci olan padişah III Selim döneminde ( ) bu Sefaretnamelerden etkilenerek Topkapı sarayında 1797 yılında yabancı bir topluluğa opera temsili verdirdiği o dönemin saray katibinin tuttuğu notlardan anlaşılmaktadır.

CUMHURİYET DÖNEMİ Cumhuriyet'in ilan edildiği yıllarda ülkemizde opera dalında önemli gelişmeler olmadı. Ziya Gökalp'in müzik konusundaki görüşlerinden etkilenen Mustafa Kemal (Atatürk) Cumhuriyet sonrasında devletin müzik politikasını, "Türk halk müziğini temel alıp Batı'da geliştirilmiş çoksesli teknik ve yöntemleri kullanarak yeni bir müziğin yoğurulması" biçiminde belirlemişti. Bu temel ilke uyarınca yetenekli gençler Avrupa'ya müzik öğrenimine gönderildi. Avrupa'daki müzik eğitimini tamamlayarak yurda dönen genç müzikçiler, 1930'lardan sonra bu alanda da etkinliklerini göstermeye başladılar. Ankara'da Musiki Muallim Mektebi'nin, İstanbul'da Darülelhan'ın kurulması, dışarda eğitim gören genç öğretim üyelerinin bu kuruluşlarda öğrenci yetiştirmeye başlaması, opera alanında gerek besteci gerekse yorumcu açısından umutlu bir geleceğe atılan ilk adımlar oldu.

Cumhuriyet'in müzik politikasına uygun ilk operayı Ahmet Adnan (Saygun) besteledi. Konusu ve librettosu üzerinde Mustafa Kemal'in de titizlikle durduğu "Özsoy" (öbür adıyla Feridun) adlı bu operanın metnini Münir Hayri (Egeli) yazmıştı. Türkler İranlıların aynı soydan geldiğini temasını işleyen "Özsoy" ilk kez 19 Haziran 1934'te, Mustafa Kemal'in ve onun resmi konuğu İran şahı Rıza Pehlevi'nin huzurunda sahnelendi. Bu ilk operayı, gene Ahmet Adnan Saygun'nun "Taşbebek" iyle, Necil Kazım Akses'in "Bayönder"i izledi.

OPERET Operet, olayları gülünç ve toplumsal, siyasal yergi öğeleri içererek anlatan müzikal sahne oyunudur. Sözlerinin müziksiz kısımları müziklerden çok olan tiyatro eserlerdir. Halka hitap etmek için yazılır. Operetlerde renk,ışık,kıyafetler ve dans en göze çarpıcı şekilde kullanılır. Eğlenceli ve hafif konular üzerinde yazılıp bestelenmiş, kısmen konuşmalı, kısmen de besteli sahne eseri. Operetlerin özellikle müzik kısmı çabuk öğrenilir ve kulakta kalacak şekilde bestelenmiştir.

Türkiye'de operet Operet, Türkiye'de 19. yüzyı'ın ikinci yarısı ve 20. yüzyıl'ın ilk yarısında yaygın bir tür oldu. Operet besteleyen ilk müzikçi Dikran Çuhacıyan Efendi oldu. Özellikle Leblebici Horhor operetiyle yaygın bir ün kazandı. İsmail Hakkı Bey, doğu müziği sistemleri içinde operetler besteledi. Daha sonra Dr. Suphi Ezgi, Hasan Ferit Alnar, Muhlis Sabahattin Ezgi, Cemal Reşit Rey bu türden ürünler verdiler

LÜKÜS HAYAT OPERETİ’NDEN SAHNELER

VODVİL Vodvil, toplumsal sorunları, mizahi bir yaklaşımla hicveden tiyatro türüdür. Vodvil türü, 18. yüzyılda sınıf farkının oluşması sonucu Fransa'da ortaya çıktı. İçinde müzikal bölümler, dialoglar, monologlar, ve pandomim gibi değişik gösteri türleri barındırabilir. Komedi'nin alt türlerinden biri olduğu için komediyle pek çok ortak tarafı vardır. Ama bazı yönleriyle komediden ayrılır. Vodvilleri, genellikle mutlu sonla biterler. Hikayenin sonucunda olayların kaynaklandığı sosyal sorunlar ortaya çıkarılmaya çalışılır. Vodvil kişilerinin karakterleri detaylarıyla belirtilmez, belli özellikleri öne çıkarılmış abartılı karakterlerdir. Vodvil adının voix de ville (şehrin sesi) sözcüğünden türetildiği düşünülmektedir. 20. yüzyılda sinema türünün popülerlik kazanmasıyla, vodvil de tarihe karışmaya başladı

OPERA KOMİK İçinde şarkı ile konuşmanın birlikte olabildiği yarı ciddi, yarı komik sahne eseri. XVIII. yüzyılın ikinci yarısında gelişmiştir.

REVÜ (RÖVÜ) Operetin daha hafif fakat hiciv, alay, tenkit dolu çeşididir. Tiyatroda, eserden önce gösterilen müzikli ve danslı oyun.

BALE Bale, kuralları belli akademik dans (danse d’école) tekniğinin, başka sanatsal öğelerle de birleştirilerek bir sahne gösterisi oluşturacak biçimde sunulmasıdır. Bale terimi, bu akademik dans tekniği için de kullanılır. Bir gösteri sanatı olarak genellikle müzik eşliğinde, dekor ve sahne giysileriyle sunulan, son derece titiz bir danstır. Bir bale, dans, müzik ve tasarımla dramatik bir öykü anlatabilir ya da hiç bir öykü olmadan yalnızca müziğin dans aracılığıyla bir yorumu biçiminde sunulabilir. bale dans ile ayni sey demek degildir. `Dans- drama-müzik-dekor` `bale`yi olusturur. Her ne kadar bir kisim koreograflar son yillarda `George Balanchine` örnegini izlemektelerse de -yalnizca dekoratif dekor olmaksizin yapilan uygulama ki bunda dansçilar basit leotardlar giymislerdir ve sahne açik bir siklorama halindedir veya kumaslarla kaplidir- tüm büyük baleler hemen hemen esit partlar halinde bu bilesenlerden olusur.

o

ÖZEL İZMİR BİLGE ATA LİSESİ M. Mustafa KILINÇER TÜRK DİLİ VE EDEBİYATI ÖĞRETMENİ