BİOMLAR Karakteristik görünümleri olan ve geniş alanlar kaplayan,iklim tarafından şekillendirilmiş organizma topluluklarıdır. Farklı iklim bölgelerinde gelişmiş olduklarından birbirlerinden belirgin şekilde ayrılırlar Genellikle bulunduğu kuşaktaki başlıca vejetasyon tipiyle adlandırılırlar Değişen iklim koşulları nedeniyle ekvatordan kutuplara kadar çeşitlilik gösterirler
BİOMLAR
TROPİKAL YAĞMUR ORMANLARI
Tropik yağmur ormanları Tür bakımından en zengin biomdur,karasal organizmaların yaklaşık yarısını(2 milyondan fazla tür)içerir.Karaların sadece % 6 sını kaplıyor olmasına rağmen dünyadaki toplam tür sayısının 2/3 sini barındırır. Su ve sıcaklık sınırlayıcı faktör değildir; Sıcaklık 25 – 30 0 C arasında değişir Yıllık yağış miktarı 200 – 450 cm
Bu ormanlarda tür çeşitliliği fazla fakat belirli bir alanda herhangi bir türe ait birey sayısı azdır.Her hektarda nadiren 40 ‘ dan az ağaç türü bulunurki bu tipik ılıman ormanlardakinin 4-5 katıdır.Ör; Peru yada Brezilya da 1mil2’lik bir yağmur ormanında 1500 den fazla Kelebek türü bulunurki bu ABD ve Kanada ‘da bulunanların 2 katıdır. .
Herdem yeşil dev ağaçlar,orman altı çeşitliliğin dışında,dallarında çok zengin ve çeşitli bitki ve hayvan topluluğu barındırır(Epifit). Yüksekliği 30-40 m. ye ulaşan ağaçlar yoğun bir kanopi oluşturur. Orman zemininde yenilebilir bitki materyali az olduğundan pekçok hayvan yaşamı arborealdir
Tropik toprakların yaklaşık 2/3 si asidiktir ve besin elementlerince yetersizdir Topraktaki fosfor bitkilerin kullanamayacağı bileşikler teşkil etmek üzere demir ve alüminyumla birleşme eğilimindedir Toksik derecede alüminyum içerirler
Bugün yağmur ormanlarının % 40’ı yok edilmiştir Önümüzdeki yüzyılın ilk yarısında bozulmamış olarak çok az tropik yağmur ormanı kalacağı beklenmektedir Harward Univ.biyoloğu Edward O.Wilson tropik yağmur ormanlarının tahribi sonucu her yıl 27000 türün yok olduğunu tahmin etmektedir Tropik yağmur ormanlarının yok edilmesi CO2 yutaklarının azalmasına ve yakılması asit yağmurlarına neden olmaktadır
Tropik Yağmur ormanları
SAVAN
Savanlar Yıllık yağışın azaldığı (9 – 150 cm) veya yıllık kurak mevsimin uzadığı alanlarda oluşan açık otsu bitki topluluklarıdır Tropik yağmur ormanlarıyla çöller arasında geçiş teşkil ederler Toprak , çoğu bitkiler için toksik olan aluminyumca zengin besin elementlerince fakirdir
Toprak koşulları ve su Savanların oluşumunda başlıca faktördür Toprak koşulları ve su Savanların oluşumunda başlıca faktördür. Peryodik yangınlar savanların varlığında önemlidir Bir yıldaki sıcaklık dalgalanmaları daha çoktur ve mevsimsel bir kuraklık vardır . Bu özellikler aralarında ağaçların dağılmış olduğu açık otsu bir vejetasyonun oluşmasına yol açar.Ağaçlar ekseriya yaprak döken türlerden oluşur Otsu bitkiler yağışlı dönemlerde hızla büyüyüp kurak dönemlere kuraklığa dayanıklı kök sistemi oluşturarak adapte olmuşlardır Kurak dönemlerde aylarca yağmur düşmez,toprak kuruyup sertleşir ve toz haline gelir
Savanlar
ÇÖLLER
Çöller Yıllık yağışın 25 cm.den az olduğu yerlerdir.Yağış hem bir yıl içinde hemde yıldan yıla değişir,tesadüflere bağlıdır Gece – Gündüz sıcaklık farkı fazladır (30 0C’yi geçer Çöl oluşumları; Alize çölleri (Subtropik çöller) Soğuk çöller Sis çölleri (Kıyı çölleri) Çöllerde yaşayan bitki ve hayvanlar bu ekstrem yaşam ortamına çeşitli şekillerde adaptasyon göstermişlerdir
Çöller
ILIMAN YAPRAK DÖKEN ORMANLAR
Ilıman yaprak döken ormanlar Kuzey yarı kürede ; yağışın azaldığı yerlerde ılıman çayırlar gelişirken yağışın artmış olduğu yerlerde ılıman yaprak döken ormanlar gelişir Sıcak ve yağışlı yazlar ve nispeten soğuk kışların olduğu alanları işgal eder Yıllık yağış miktarı 75 – 250 cm arasında değişir,ekseriya yıl içinde düzgün dağılmıştır Kışın fizyolojik kuraklık söz konusudur
Zengin bir biyoçeşitlilik barındırır Bu nedenle kuzey ılıman bölgelerde medeniyetin gelişimi bu tip ormanların bulunduğu bölge sınırları içinde kalmıştır Orman zemininde çürüyen atıklar ; çeşitli mikroorganizmalar ve küçük bitkiler için besin ve habitat oluşturur
ILIMAN YAPRAK DÖKEN ORMANLAR
Kuzey Amerika da bu ormanların tahribi sonucu Şapparal denilen kserofil bir vejetasyon gelişmiştir Bunun Avrupadaki karşılığı Akdeniz biomlarıdır; MAKİ ve GARİK. Bunlar kserofil herdem yeşil çalı ve ağaççıklardan meydana gelmiş olup altta açık bir otsu tabaka ile karakterize edilir.
MAKİ
ILIMAN ÇAYIRLAR
Ilıman çayırlar Toprakları derin ve verimli olup tarıma en uygun yerlerdir Kuzey ve güney Amerika ve Avrasyada geniş alanlar kaplar Savanlardan nispeten uzun süren soğuk kışları olan yerleri işgal edişleriyle ayrılır.Halbuki savanlar nispeten serin,kurak bir mevsimle,sıcak ve yağışlı bir mevsimin bulunduğu alanlarda yaygındır Avrasya’da bu tip biomlar daha kurakçıl olup STEP (Bozkır) adını alır.Step ; yazın kuruyan,kışı dinlenme halinde geçiren ve normal olarak asitli olmayan topraklarda gelişen kserofil ve mezofil bitki türlerinin oluşturduğu alanlardır
Ilıman çayırlar
TAİGA
TAIGA Kuzey enlemlerin (45 – 57) iğne yapraklı ormanlarıdır. Uzun süren soğuk kışlar,az nem içeren soğuk hava ve çoğu yazın düşen yağışlarla (40 – 70 cm) karakterize edilir. Ekstrem iklimsel koşullar nedeniyle biyoçeşitlilik açısından fakirdir Kışın kalın bir kar örtüsü altında kalır Bu bölgelerde göl,gölcük ve bataklıklara sıklıkla rastlanırki bunların kıyıları su seven söğüt ve huşlarla çevrilidir
TAİGA
TUNDRA
Tundra Taiga ile daimi buz örtüsü arasında kalan açık ve bataklık alanlardır Bitki örtüsü likenler,yosunlar ve bazı otsu bitki türlerinden oluşur Artik tundrada kış sıcaklığı -55 0C’ye kadar düşer,yazın bile sıcaklık donma noktasına iner Yıllık yağış çok düşük ( 250 mm den az),su yılın büyük bir kısmında donmuş durumda (Permafrost) Rüzgar hızı saatte 50 – 100 km.
Taiga da olduğu gibi Tundranın bitkileride perennialdir Taiga da olduğu gibi Tundranın bitkileride perennialdir.Toprak altında depoladığı besini kullanarak kısa süren yaz döneminde hızla büyür Faunayı; otlayan memeliler(Ren geyikleri )ve kurt,tilki gibi karnivorlar oluşturur.Sivrisinek ve diğer böcekler yuvalamak üzere uzun mesafeler göç eden kuşlara besin kaynağı teşkil eder. Kırılgan ve hassas ekosistemlerdir. 10 cm boyunda 7 cm.çapında bir Söğüt ağacı 50 yaşındadır
TUNDRA
SUCUL EKOSİSTEMLER Dünya yüzeyinin; % 71 ini Okyanus ve denizler % 1’den azını Tatlısu ekosistemleri kapsar Su ortamının nispeten homojen oluşu akuatik ekosistemlerde ortak özelliklerin gelişmesini sağlamıştır.Zira, Su havadan daha yavaş ısınıp soğuduğu için akuatik ekosistemlerde sıcaklık karasak ekosistemlerde olduğundan daha ılımandır Oldukça şeffaf görünmesine rağmen büyük miktarlarda enerji absorblar.En temiz sularda bile ışığın yoğunluğu derinlikle azalır Akuatik ekosistemlerde besinler genellikle fotosentezi gerçekleştiremeyecek kadar ışık şiddetinin azalmış olduğu dip sedimanlarında toplanır
Enerji ve besinlerin bu şekilde ayrışımı akuatik ortamı sınırlar ; Yaşamın 4 gereksiniminden su ve sıcaklık gibi ikisi akuatik ortamda boldur Bundan dolayı akuatik ekosistemlerde yaşamın tipini ve miktarını tayin eden enerji ve besin dir Bazı ortak özellikleri paylaşmasına rağmen,akuatik ekosistemler son derece çeşitlidir(Çeşitli tatlı ve tuzlu su ekosistemleri)
TATLISU EKOSİSTEMLERİ GÖLLER Göllerde yaşamın dağılışı büyük ölçüde ışığın varlığıyla hatta bazı durumlarda tutunacak yerle (dip) tayin edilir. Bundan dolayı göllerin yaşam zonları o göldeki spesifik yerleşim alanlarıyla ilgilidir ,dolayısıyla 3 zona ayrılır; Litoral zon Limnetik (pelajik) zon Profundal zon
SUCUL EKOSİSTEMLER
Göller besin içeriğine göre ; Tatlı su gölleri büyüklük, derinlik ve besin içeriği bakımından son derece değişiklik gösterir. Her göl kendine özgü olmasına rağmen pek çok ortak özelliğe sahiptirler Göller besin içeriğine göre ; Oligotrofik göller Ötrofik göller olmak üzere ayrılır
ILIMAN GÖLLERDE TERMAL TABAKALANMA 4 0 C civarında su en yoğun durumdadır ,kış ilerlerken suyun daha da soğuması yüzeyde buz tabakası oluşumuna neden olur Buzun altında sıcaklık 0 – 4 0 C arasında kalırki burada bitki ve hayvanlar yaşamlarını sürdürebilir Baharda buzlar erirken ısınan su alttaki soğuk suyla karışarak üstte ılık bir su tabakası teşkil eder. Bu olayda önceden derinlerde tutulan besin maddeleri gölün yüzeyine çıkarken oksijen de alt tabakalara ulaşır.İki tabakanın karıştığı bu bölgeye TERMOKLİN denir
Yazın ısınan su alttaki HİPOLİMNİON denilen ( 4 0 C civarında) soğuk su tabakası üzerinde EPİLİMNİON denilen bir sıcak su tabakası oluşturur.Bu tabakanın kalınlığı gölün bulunduğu bölgenin iklim özelliklerine göre yazın 20 m. kalınlığa kadar ulaşabilir Sonbaharda epilimnion’un sıcaklığı hipolimnion’un (40C) sıcaklığına kadar düşer ve iki tabaka birbiriyle karışır
Milyonlarca yıldır çok büyük göller mevcut olmasına rağmen,göller geçici ekosistemlerdir Zamanla sedimanlarla tedrici olarak dolup süksesyon sonunda kara parçası haline gelebilir Antropojenik etkiler diğer doğal ekosistemlerde olduğu gibi göllerde de görülmektedir
SUCUL EKOSİSTEMLER DENİZLER Dünyanın ¾ ünü kaplarlar Ortalama derinlikleri 3 km den fazladır 11 km ye varan okyanus derinliklerinde heterotrof organizmalar yaşar Ototrof organizmalar su yüzeyinde birkaç yüz m. de sınırlı kalmıştır Su havadan daha yoğun olduğu için suda çözünen mineral ve gazlar çok yavaş diffuz eder.Okyanuslarda O2 temini buralarda az bulunduğu için ekseriya kritiktir Su ne kadar sıcaksa O2 nin çözünürlüğü o kadar azalır,bundan dolayı kullanılabilir O2 miktarı sıcak denizlerde organizmaların mevcudiyeti açısından son derece önemlidir
MERCAN RESİFLERi Bitki ve Hayvanlar tarafından oluşturulur Pasifik,Hint okyanusu,Karayipler,Meksika körfezi ,Floridanın tropik sularında çok bol bulunur Özel Algler ve mercanların kendi CaCO3 iskeletlerinden oluşur Mercanların(Anthozoalar-Omurgasız hayvanların Knidiler sınıfı) dokularına gömülü olarak yaşayan Dinoflagellatlar denilen tek hücreli alglerle karşılıklı mutualistik ilşkiler sonucu oluşur Bu resifler algal partnerinin fotosentez yapmasını sağlayacak ışığın ulaşabildiği 40 m.den daha az derin fotik zonda en iyi gelişimini yapar; Algler mercan dokularındaki yüksek miktardaki CO2 ,P ve N’den yararlanır,Alg de mercana iskeletini oluşturacak CaCO3 üretiminde yardım eder ve besin sağlar Diğer organizmalara habitat teşkil ederler
Mercan resifleri (ATOL)
Mercan resifleri
HİDROTERMAL TOPLULUKLAR Derin okyanus diplerinde Kükürt ve mineralce zengin sıcak su çatlaklarında yaşarlar.Bu çatlakların etrafında,pembe balıklar,kör beyaz yengeçler,hidra,dev beyaz istridyeler deniz lalelerinin zengin olduğu topluluklar mevcuttur Kükürt bakterileri yer kabuğunun çatlağından çıkan H2S de depolanmış enerjiyi harmanlayarak primer üreticiler olarak görev yaparlar Bu bakteriler sıcak su çatlağının etrafındaki kayalar üzerinde kalın bir örtü meydana getirir ve burada yaşayan diğer canlılara besin teşkil eder Birçok hayvan bakterileri doğrudan tüketir.Sindirim kanalı olmayan dev tüp kurdu gibi diğerleri vücutlarında bulundururlar.Bu mutualistik beraberlikte bakteri yüksek enerjili karbon bileşikleri sağlarken tüp kurdu H2S sağlarki bunu kanındaki bakterilere hemoglobin taşımada kullanır
Hydrothermal vent