ETKİLİ AİLE İLETİŞİMİ.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
ANNE-BABA ÇOCUK İLİŞKİLERİ.
Advertisements

YALAN SÖYLEMEK.
SINAVLARA HAZIRLIKTA AİLELERİN DİKKAT ETMESİ GEREKEN HUSUSLAR.
GENÇLERDE ÖZGÜVEN GELİŞİMİ.
Şİddet Muhammet GÜLER.
Psikolojik Danışman Ayçin YILMAZ
SEMİNERİMİZE HOŞ GELDİNİZ…
ANA BABA VE ERGENLİK.
Okullarda Suç ve Şiddeti Önleme
İÇİMİZDEKİ ÇOCUK DOĞAN CÜCELOĞLU.
KİMLİK GELİŞİMİ VE KENDİNİ KABUL
OKUL-AİLE İŞBİRLİĞİNİN ÖNEMİ
ÖZEL ANTAKYA ATA İLKOKULU
İLETİŞİM.
Aile İçi İletişim ve Sağlıklı İletişim Önerileri
ÇOCUK EĞİTİMİNİN ANAHTARI: ÖZGÜVEN
Ş İ D D E T ŞEHİTKAMİL ANADOLU İMAM HATİP LİSESİ
ANNE-BABA ÇOCUK İLETİŞİMİ
ANNE-BABA-ÇOCUK İLETİŞİMİ
ERGENLİK DÖNEMİ GELİŞİM ÖZELLİKLERİ ve AİLE İÇİ İLİŞKİLER
SINIF YÖNETİMİ “ÇOCUK EĞİTİMİ Mİ ANNE-BABA EĞİTİMİ Mİ?”
ANNE BABA TUTUMLARI.
Hazırlayan Psk.Dan.Nazan MUTLU Uzm.Psk.Dan. Sinem TARHAN
En mühim en esaslı nokta eğitim meselesidir
ÖZEL TERCÜMAN LİSESİ ANAOKULUNDAN İLKÖĞRETİME SEMİNER PROGRAMI
Ailelere Ergen Gelişimi Hakkında Dipnotlar
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
AİLE EĞİTİM SEMİNERİNE HOŞ GELDİNİZ
OKUL NEDİR?.
Tutum Kişinin herhangi bir olaya ve kişiye karşı olan tutumu onun kişiliği doğrultusunda gerçekleşir. Genellikle ev dışındaki ortamlarda yaşıtları tarafından.
Okul Rehberlik Servisi
Çocuğun Eğitiminde Disiplin ve Sınırlar
ANNE BABA TUTUMLARI VE ÇOCUKLA İLETİŞİM
Aile İçi İletişim.
Özgüvenli Çocuk Yetiştirme Seminerini
ANNE-BABA ÇOCUK İLİŞKİLERİ.
İLETİŞİM ENGELLERİ VE ETKİLİ İLETİŞİM
AİLE İÇİ İLETİŞİM SEMİNERİ
ÇOCUĞUN OKULA UYUM BAŞARISINI ARTTIRMAK İÇİN VELİYE DÜŞEN GÖREVLER
EĞİTİMDE AİLENİN ÖNEMİ
SEMİNERİMİZE HOŞ GELDİNİZ
AİLEDE SAYGI.
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
Aile İçi İletişim ve Sağlıklı İletişim Önerileri
AHMET NURİ ERİKOĞLU İLKOKULU REHBERLİK SERVİSİ
İLETİŞİMİ ENGELLEYEN FAKTÖRLER
AİLE İÇİ ETKİLİ İLETİŞİM
PSİKOLOJİK DANIŞMANI SEVİM GÜRBÜZ
ERGENLİK ve PROBLEMLERİ
ERGENLİK DÖNEMİ VE GENÇLERLE İLİŞKİLER
1 CANSAN İLKÖĞRETİM OKULU. 2 “Dünyanın en güzel insanlarına” Sevgili anneme ve babama mektup.
ANNE BABA TUTUMLARI VE OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ÖNEMİ
AİLE İÇİ İLETİŞİM Öğr. Gör. Onur İŞBULAN.
AİLE OLMAK DEĞERLER EĞİTİMİ.
Mehmet Akif Ersoy İlkokulu Sunar. ÇOCUĞUN GELİŞİM DÖNEMLERİ 0 – 2 YAŞ BEBEKLİK DÖNEMİ 2 – 6 OYUN DÖNEMİ 6 – 12 OKUL DÖNEMİ 12 – 18 ERGENLİK.
ŞİDDET eğilimi olan ve SUÇA itilen çocuk ve gençler
HOŞ GELDİNİZ En mühim en esaslı nokta eğitim meselesidir. Eğitimdir ki bir milleti ya hür, müstakil, şanlı yüksek bir cemiyet hâlinde yaşatır, ya da bir.
AİLE İÇİ İLETİŞİM VE OKUL BAŞARISI SEMİNERİ HOŞGELDİNİZ FİLİZ OBUZ ERDOĞAN REHBER ÖĞRETMEN.
AİLE TUTUMLARI ve ÇOCUK GELİŞİMİ ÜZERİNE ETKİLERİ
© Hayat Rehberiniz SEMİNERİMİ ZE HOŞ GELDİNİZ…
AİLE İÇİ İLETİŞİM.
OKUL BAŞARISINDA AİLENİN ROLÜ
ANA BABA VE ERGENLİK.
AKÇAĞLAYAN ORTAOKULU HOŞGELDİNİZ.
AİLENİN OKUL BAŞARISINA KATKISI
AİLE EĞİTİM SEMİNERİ HAZIRLAYAN ESMANUR ÖNER
AİLEDE İLETİŞİM.
Sunum transkripti:

ETKİLİ AİLE İLETİŞİMİ

Aile İçi İletişim ve Sağlıklı İletişim Önerileri Hayattan ne isteriz”? Sorusuna çok çeşitli cevaplar verilebilir ancak “mutlu bir ailesinin olması” dileği belki de en iyi bilinenidir. Mutlu bir ailenin sağlanabilmesi için aile kurumunun da temel gereksinimleri bulunmaktadır.

1.Değerli olma duygusu: 1.Değerli olma duygusu: Aile içindeki etkileşim çocukları “ben değerliyim” ya da “değersizim” duygusuna götürür. Bu gereksinim aile içinde yerine getirilmezse çocuk farklı yollarla bu duyguyu elde etmeye çalışır.

Ergenlik çağındaki erkek çocukların çete kurarak çoğu kez ölümle sonuçlanan çatışmaları da, kendilerini önemli görmeyen aile ortamlarına bir tepki olarak yorumlanabilir.”Ben değerliyim” duygusunu aile içinde elde eden birey kendisini kanıtlamak için aşırı davranışlarda bulunmaya gerek duymayacaktır.

2.Güven ortamı: Aile içindeki bireyler kendilerinin aile içinde emniyette olduğunu, dışarıdaki tehlikeli olayların aile içine girmeyeceği duygusunu sağlamak ister. Bu duygu da aile içinde kazanılması gereken bir duygudur.

Unutulmaması gereken bir konuda çocuğun ev içinde ne kadar güven altında olduğudur. Özellikle şiddete maruz kalma açısından Aile içi şiddet ,anne baba geçimsizliği ev ortamında olabilecek kavgalar ,TV, yaşına uygun olmayan internet ortamının yaratabileceği tehlikeler düşünülerek ev ortamı yapılandırılmalıdır..

3.Yakınlık ve dayanışma duygusu: Aile içinde temel güven ve dayanışma varsa aile dışında bireyin karşılaştığı stres oluşturan olumsuz olaylar çok da yıkıcı olmaz. Güven duygusunun yaşandığı aile dış dünyanın yaratmış olduğu sıkıntı ve kaygılarından kendisini koruyabilir..

Bu tür aile içinde olan bireyler kendilerine olduğu gibi çevresine de güvenirler. Eğer aile içinde güven ve dayanışma sağlanmamışsa bu insanlar yoğun stres ve gerginlik yaşarlar. Bu kişiler kendilerine dahi güvenemezler. Dolayısıyla çevresinde yakın ilişkiler kuramazlar

4.Sorumluluk duygusu: Sorumluluk duygusu aile sistemi içindeki gelişmeye başlar. Anne ve babalar davranış ve sözleri ile sorumluluk duygusunu ifade ederler. Aile içinde sadece anne baba değil herkes sorumluluk duygusunu paylaşır. Elbette ki çocuklara yaşları oranında sorumluluk verilmelidir.

Tüm sorumluluğu kendi üzerine alan, çocuğunu sorumluluktan kurtaran anne ve babalar kendi yaşamını biçimlendirmekte zorlanan sürekli başkalarının yönetiminde olmaya yönelik bireyler yetiştirirler. Bu tür tutumlar sonucunda yetişmiş bireyler yaşamlarında yer alan olaylardan da sürekli başkalarını sorumlu tutarlar.

5.Zorluklarla mücadele ederek onların üstesinden gelmeyi öğrenme: Çocuğa her şey hazır verilmemelidir. Sorumluluk duygusunun gelişimi ile ilgili anlatılanlar zorluklarla mücadele etme ile ilgilidir. Çocuğun içinde bulunduğu gelişimsel dönem göz önünde bulundurularak çocuk kendi sorunları ile baş başa bırakılabilmelidir.

Bu yaklaşım çocukların sorunlarla mücadele ederek, uğraşmasına olanak vermek, kendisine güvenli, sorun çözme becerileri gelişmiş bireyler olarak yetişmeleri için gereklidir. Karşılaştığı her zorluğa aşırı yardım eden ana babaların çocukları sürekli başkalarına muhtaç, kendilerine güvensiz olur. Böyle kişiler yetenek becerilerini keşfedemezler.

6.Mutluluk ve kendisini gerçekleştirme ortamı: Aile ortamı bir mutluluk ortamıdır. Şimdiye kadar anlatılan gereksinimlerin karşılanması mutlu olmayı getirir. Evde değerli olduğu duygusunu tadan birey mutlu olur ve yaptığı şeylerden doyum alır, kendini gerçekleştirme olanağı bulur.

Aksi durumda kendisini çocuğuna ya da eşine adayan anne kendi gelişimini askıya aldığında ya da bıraktığında yoksunluk yaşayarak ya da kendisini, gençliğini feda ettiğini düşünerek mutsuzlaşacaktır. Evdeki bireylerden birinin bu konudaki mutsuzluğu diğer bireyleri de etkileyecek ve aile mutluluğunu engelleyecektir. Oysa kendini adayan bireyin kendini adama amacı büyük olasılıkla ailesini daha mutlu etmekti.

7.Sağlıklı manevi yaşamın temellerini oluşturma ortamı: Katı din kuralları altında yetiştirilmiş çocuk sürekli yargılanacağı, cezalandırılacağı korkusunu yaşar. Kendi yaşantı ve deneyimlerini zenginleştirecek iç ve dış dünyasını araştırıp keşfedeceği yerine körü körüne itaati, kendi düşünce ve duygularından utanmayı öğrenir.

Sağlıklı manevi yaşam ailenin çocuğuna verebileceği en önemli süreçtir Sağlıklı manevi yaşam ailenin çocuğuna verebileceği en önemli süreçtir. Sağlıklı bir manevi temeli olan insanlar kendisi ile barışık, insan ilişkileri olumlu ve kuvvetli saygılı bireyler olarak yetişirler.

ACABA ÇOCUKLA İLETİŞİM DEYİNCE AKLIMIZA NE GELİYOR? Ona bir şeyler söylemek, Bir şeyler anlatmak, Nasihat vermek, Söz dinletmek.... İLETİŞİM TEK YÖNLÜ MÜDÜR?

Aile İçi İletişim Çocuğun yaşadığı dönemlerin özellikleri dolayısıyla ihtiyaçları birbirinden oldukça farklıdır. Çocukluk döneminde anne-babayla uykuya dalmak isteyen çocuk ergenlik döneminde böyle bir isteği talep etmeyecektir. Yine anne-babasıyla gezen çocuk ergenlikte değil anne-babasıyla gezmek arkadaşlarıyla birlikte iken ebeveynleriyle karşılaşmayı dahi istemeyecektir

Dolayısıyla çocukla iletişimde çocuğun yaşı, cinsiyeti ve kişilik özellikleri oldukça önem taşımaktadır. Çocukluk döneminde olası tehlikelere karşı açık tavır koyabilen ebeveynler ergenlik dönemiyle birlikte çocuğu üzerindeki denetimi uzaktan yapabilmelidir. Arkadaş seçiminde kontrollü ama baskıcı davranmamalıdır. Unutmayalım özgürlük sınırsızlık demek değildir.

Çocuklar dinlenmemeleri ve ciddiye alınmamaları konusunda aşırı duyarlıdırlar. Dinlenmediklerini hemen fark ederler. Uzun süre dinlenmeyen çocuklar savunmaya geçebilirler, işbirliğine yatkın olmazlar ve içlerine çekilebilirler.

Israrlarına rağmen annesinin kendisini dinlememesi üzerine ellerini ısıran çocuk örneği vardır. Çocuklar çoğunlukla dinlenmeme nedeniyle çalma, saldırganlık, kendine zarar verme davranışlarıyla “Lütfen beni dinle. Duygusal bir kırıklık yaşıyorum, dikkatini bana ver” mesajını iletmektedirler.

Çocuğumuzla Aramızdaki İletişim Engelleri: EMİR VERMEK GÖZDAĞI VERMEK “SEN DİLİNİ” KULLANMAK AHLAK DERSİ VERMEK NUTUK ÇEKMEK-ÖĞÜT VERMEK YARGILAMA-ELEŞTİRME-SUÇLAMA AD TAKMAK-ALAY ETMEK KIYASLAMA

Sürekli Öğüt Verme, Çözüm Önerileri Getirme; Senin yerinde olsam plan yaparak çalışırdım”, “sütünü bitirdiğinde boyun uzayacak”,”bak sana bir öneri vereyim” gibi cümleler kurabiliriz ve bu konuşma biçiminin çok yararlı yapıcı olduğuna inanırız. Öncelikle düşünmemiz gereken söylediğimiz şeylere acaba benim mi ihtiyacım var sorusunu cevaplamak sonrada istenmeden verilen öğütlerin, yardımın yararlı olmadığını gözlemleyebilmektir. Aksi takdirde bu yaklaşım anneye babaya bağımlı çocuklar yaratabilmektedir. Ayrıca kendi çözüm yollarını oluşturmasına katkı sağlamayacaktır.

Sıklıkla Yargılamak, Eleştirmek; “Sen zaten tembelin tekisin”,”zaten başarsaydın şaşardım”,“yine mi bitiremedin” gibi cümleler kurmak yetersiz, aptal hissetme duygularına neden olabilir. Çocuğun olumsuz bir yargıya hedef olma ya da azarlanma korkusuyla iletişimi kesmesine yol açabilir ya da çocuk yargı ve eleştirileri gerçek olarak algılayabilir (Ben kötüyüm!) ya da karşılık verebilir (Siz de daha mükemmel değilsiniz!).

Sıklıkla Emir Cümleleri Kurmak; Yaşantımızı gözden geçirerek kurduğumuz emir cümlelerini yakalamaya çalışalım. “Kalk, yüzünü yıka, sütünü bitir, dişlerini fırçala, ağzın doluyken konuşma, ödevini bitir, televizyonu kapa, büyüklerinle konuşurken sesini yükseltme, öğretmenini dinle…….” gibi uzayan emir sözcüklerini yakalamamız zor olmayacaktır.

Bir canlı örnek daha; Deprem bölgesinde bulunan bir evde orta şiddette bir zelzele sonucu ev sallanmaya başlayınca merak eden anne nerdesin diye seslenince, çocuk içerden korkak bir sesle ben yapmadım anneciğim diye bağırır. Her zaman suçlanan hatalarına hep müdahale edilen çocuk artık her şeyden kendisin sorumlu tutmaya başlar

İletişimde kullandığımız bu hatalar; Çocuklarımızla aramıza Duvarlar Örer; Köprüler Kurmaz.

İletişim Hatalarının Çocuğumuz Üzerindeki Etkileri İnadına hareket etme, Karşılık verme, Kızgınlık, Anlaşılmadığını düşünme, Yalan söyleme, Kaygı, endişe, Başarısızlık duygusu, Güvensizlik,

İletişim Hatalarının Çocuğumuz Üzerindeki Etkileri Gücenme, İçe kapanma, Sevilmediğini düşünme, Benlik Saygısının zedelenmesi, Hayata karşı olumsuz bakış, Kendine ve çevresine saygı duymama, Kendini ifade edememe…

ÇOCUKLARIMIZLA DAHA SAĞLIKLI İLETİŞİM KURABİLMENİN ANAHTARLARI

Çocuğunuza sık sık söz hakkı verin Kendini ve Duygularını “Ne Düşünüyorsun, Nasıl Hissediyorsun?” gibi sözlerle anlamaya çalışın. Onun fikirlerine değer verdiğinizi hissettirin. Onun olumlu davranışlarını kesinlikte takdir edin. O konuşurken onun yüzüne bakın ve ciddiye aldığınızı hissettirin. Onun için zaman ayırın. Yaşına uygun görevler verin ve daha sonra başarısını takdir edin.

Onunla değişik konularda sohbet etme ortamı oluşturun. Aşırı eleştirici ve yargılayıcı olmaktan çekinin. Hatalı davranışlarını konuşarak uyarın ve ona doğru olanı anlatın. Başkalarının yanında onu kesinlikle küçük düşürmeyin. Onu başkaları ile kıyaslamayın. Kabiliyetlerini farkedin ve teşvik edin Topluluk içerisinde söz almasını teşvik edin Ona sık sık sevdiğinizi söyleyin.

Çocukları asla korkutmayın Çocukları asla korkutmayın. Çünkü korku çocukların psikolojik gelişimini olumsuz etkiler. Dayağı eğitim sözlüğünüzden çıkarın.Dayak veya herhangi bir şiddetli otorite yüzünden sinen çocuk, yarının içi nefret, isyan duyguları ile dolu insanı olmaya adaydır. Çocuklarımıza sevgi göstermekten çekinmeyiniz,çünkü çocuk için en önemli ve kalıcı korkuların başında anne ve babası tarafından sevilmemek veya terk edilmek korkusu gelir. Çocuklar kendi sevgilerini cömertçe sundukları kişilerden aynı davranışı beklerler

Şımartmak sevgi değildir Şımartmak sevgi değildir.Şımartmak çocuğu her yönden geriletir, sevmekse geriletmez. Şımartılan çocuk bencilleşir sorumluluklarının farkına varamaz. Eğitim açısından en önemli nokta ana babaların çocukla beraber oyun oynamaları ve oyuncak yapmalarıdır. Bunu yapmak asla gevşeklik değildir. Çocuğu tanıyabilmenin en kestirme yolu çocukla dost olmaktır.Çünkü çocuk sevildiğine sayıldığına değer verildiğine inandığı oranda ana babasına güvenle açılabilir.Ancak çocuğun anlattığı duygu ve düşünce yaşadığı olaylar asla kendisine karşı kullanılmamalıdır bu yüzden çocuk cezalandırılmamalı alay edilmemelidir.

ANA-BABAYA TALEP KARTI Duyarlı Olun Çaba Gösterin Lütfen Fırsat Verin Saygı Gösterin Zaman Ayırın İlgi Gösterin Takdir Edin Farkedin Yüreklendirin İhtiyaçlarıma. isteklerime ve korkularıma Benim farkıma varmak ve beni takdir etmek için Bana önemli olduğumu hissettirin Başarmam için bana şans tanıyın İnançlarıma ve Fikirlerime Zamanınızı benimle paylaşın Bana ilgi gösterin... Bir gülücükle... Doğru yaptığım şeyler için beni övün Ben özelim... Beni dinleyin... Daha yükseği hedeflemem için beni cesaretlendirin...