Bu olay, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bir kızın başından geçmiş. (Böyle anlatılıyor, soyadı.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
Aşk, Dostluk ve Güven... Lütfen sesli izleyiniz.
Advertisements

SÜRELİ METİN OKUMA İbrahim KURT
CEM YILMAZ GURURLA SUNAR…
YÖNETİCİ.
KÜÇÜK İTFAİYECİ lütfen sesi açıp Tıklayınız..
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
ÇİZMELİ KEDİ Füsun FEYZİFAR.
KIRMIZI BAŞLIKLI KIZ.
…Bu sunuda anlatılan olaylar gerçekten yaşanmıştır…
…Bu sunuda anlatılan olaylar gerçekten yaşanmıştır…
- Buraların yabancısıyım demiş.
BOŞANMA SEBEBİ.
Bir zamanlar bir ağaç varmış
SENİ ÇOK SEVİYORUM ANNE …
Mümkün Olmuyor Ağlamak Ama
SES DÜĞMESİNİ AÇABİLİRSİNİZ
SESLİDİR with the hope you to feel the pain before that you have not realized until the teror had reached to you. Terör size ulaşmadan anlayamadığınız.
HANSEL VE GRATEL.
Anne Mümkün Olmuyor Ağlamak Ama Sol Yanım Acıyor Necdet YILMAZ 2008
PAMUK PRENSES YEDİ CÜCELER
BÜYÜK KÜÇÜK KAVRAMI.
Vaktiyle bir Keloğlan varmış… Bütün ailece çiftlikle meşgul olurlarmış
KÜLKEDİSİ.
Bu olay, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bir kızın başından geçmiş. (Böyle anlatılıyor, soyadı.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
ÇOCUK MASALLARI HAZIRLAYAN: SİBEL KIRMACI
bir varmış bir yokmuş bir ormanda ağustos böceği ve karınca varmış.
Bu sabah kalktığında...sana dikkatle baktım...bana konuşmanı umdum....
 Aşağıdaki cümlelerden hangisinin sonuna nokta konulmalıdır?  A)Ah, keşke oraya gitmeseydim  B)Ağzından şu kelimeler döküldü  C)Bahçeye mi çıkmış.
1/20 Zamir A B C D Aşağıdaki cümlelerin hangisinde şahıs ( kişi ) zamiri vardır? Akşam dayımlar geldiğinde uyuyordum. Durmadan yağan kar çocukları heyecanlandırdı.
OLAYLARI OLUŞ SIRASINA KOYMA Mustafa BİLGE Yenişehir/MERSİN
DERS PLANI Dersin Adı: Hayat Bilgisi Sınıf: 3 Tema: Okul Heyecanım
Bir zamanlar bir ağaç varmış
Adam ve hayattaki tek arkadası olan köpeği
DiŞ DOKTORU Diş hekiminin odasına giren genç ve güzel kadın:
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
…Bu sunuda anlatılan olaylar gerçekten yaşanmıştır…
Anne ayı, “Sarı Yumak, bu gece erken uyumalısın, yarın okula başlıyorsun” dedi. Sonra okul çantasını onun ayak ucuna koydu.
İŞTE MASALIMIZ BAŞLIYOR.
Sarı Yumak ile Kara Yumak arkadaş olmuşlardı
NASREDDİN HOCA ‘ DAN FIKRALAR
 Vaktiyle bir çocuk vardı. Medresede okurdu. Kavuklu hocalardan ders alır, öğretilenleri anlamaya çalışırdı.  Fakat kafası kalınca idi.
ÖFKE VE ÖN YARGI Birbirlerini çok seven, fakir oldukları kadar kimsesiz bir çift yaşardı.
İskoçya’da yoksul mu yoksul bir çift yaşardı. Fleming'di adı
Kırmızı Başlıklı Kız Bir varmış bir yokmuş. Bir kırmızı başlıklı kız varmış. Kırmızı başlıklı kızın babannesi hastaymış. Kırmızı başlıklı kızın annesi.
CEM YILMAZ GURURLA SUNAR…
Türkiye’nin en büyük mail grubu Lütfen slaydı tüm sediklerinizle paylaşınız Hayat paylaştıkça güzeldir.
Okullardan bir okul, derslerden matematik dersiydi.
SLAYTI MUTLAKA SESLİ İZLEYİNİZ… İYİ SEYİRLER…
HOCALAR UÇUK OLUNCA – 1 - HANGİ SANDALYE?
BİRAZ DA BİZ ÖLELİM Merve ÖZDEMİR - DEM.
Bu sabah kalktığında...sana dikkatle baktım...bana konuşmanı umdum....
SEVGİ ZENGİNLİK BAŞARI
İmza: Kızın Babamıza söylemek isteyip de söyleyemediklerimiz... İmza : Kızın.
KÜL KEDiSi-SINDRELLA Hazırlayan: Emine KOÇAK- 7/A
Nasrettin Hoca henüz çocukmuş. Annesi bir gün onu yanına çağırmış:
BOŞANMA SEBEBİ.
YÖNETİCİ
TAVŞAN VE YILANIN DOSTLUĞU
Kılış (İş) Eylemleri : Öznenin kendi iradesiyle bir nesne üzerinde gerçekleşen ve bu eylemden nesnenin etkilendiği tüm eylemler iş-kılış anlamlıdır. Kadın.
GENEL TEKRAR - 6 CÜMLE ÖĞELERİ - VURGU – ARASÖZ FEM DERSHANELERİ
. 25 SİHİRLİ FASULYE Bir zamanlar yoksul ve dul bir kadın varmış. Oğlu çok tembel bir delikanlı olduğu için paraları yok denecek kadar azmış. Bir gün.
Bir zamanlar bir ağaç varmış
Bu sabah kalktığında...sana dikkatle baktım...bana konuşmanı umdum....
Helal ve Haram.
BÜYÜK KÜÇÜK KAVRAMI.
- Buraların yabancısıyım demiş.
Kurbağa Prens Bir zamanlar yedi güzel kızı olan bir kral varmış. Bu kızların en güzeli en küçük olanmış. Güzel günlerde sarayın yakınındaki serin gölün.
HAZIRLAYAN:EMİR TOPRAK ÖKSÜZ 2/B NO:538
Sunum transkripti:

Bu olay, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü 1993 yılında bitiren Dilek isimli bir kızın başından geçmiş. (Böyle anlatılıyor, soyadı yok)

Dilek bir gün okuldan çıkmış, durakta minibüs bekliyormuş Dilek bir gün okuldan çıkmış, durakta minibüs bekliyormuş. Yalnız korkunç yağmur yağıyormuş bu arada. Kızın önüne bir araba yanaşmış

İyi giyimli, temiz yüzlü bir genç,"yanlış anlamayın n'olur İyi giyimli, temiz yüzlü bir genç,"yanlış anlamayın n'olur. Ben de yakın zamana kadar öğrenciydim. Islanmayın, gelin ben sizi uygun bi yere kadar bırakayım" demiş. Dilek, başta biraz tereddüt etmiş ama çocuğun iyi niyetine inanmış ve arabaya binmiş.

Yolda sohbet filan etmişler. Hoşlanmışlar birbirlerinden Yolda sohbet filan etmişler. Hoşlanmışlar birbirlerinden. Çocuk, lütfen izin verin sizi evinize bırakayım. Bakın yağmur da iyice hızlandı" demiş,

Dilek kabul etmiş tabii. Sohbet iyice koyulaşmış Dilek kabul etmiş tabii. Sohbet iyice koyulaşmış. Kızın evine gelmişler, bu arada telefon değiş tokuşu yapmayı da ihmal etmemişler.

Dilek çok etkilenmiş çocuktan Dilek çok etkilenmiş çocuktan. O hafta her telefon çaldığında yüreği hop etmiş, "Ay benimki mi arıyor?" diye telefona koşmuş. Ama arayan olmamış maalesef.

Dilek yüzünü kızartıp çocuğu aramaya karar vermiş, "Belki numaramı kaybetmiştir, n'olucak ki ben arasam" deyip kandırmış kendini. Telefonu ağlamaklı bi kadın sesi açmış.

Meğer teyze, bizim çocuğun annesiymiş ve hıçkıra hıçkıra, oğlunun trafik kazasında öldüğünü söylemiş. Anlattıklarından Dilek anlamış ki, çocuk onu bıraktıktan 5 dakika sonra yapmış

"Keşke eve bırakmasaydı "Keşke eve bırakmasaydı. Benim bunun sorumlusu" diyerek hemen kendini suçlamaya başlamış. Suçluluk duygusundan kurtulmak için teyzeden adresi almış, "En azından başsağlığına gideyim bari" diye düşünmüş.

Ziyaret ağlamaklı ve de yaşlı geçmiş Ziyaret ağlamaklı ve de yaşlı geçmiş. Ayrılma vakti geldiğinde iyice havaya giren kız, "Bana Oğlunuzdan bi hatıra verir misiniz? Onu gerçekten çok sevmiştim" demiş.

Bunun üzerine anne içeriye gitmiş, döndüğünde elinde çocuğun kaza günü üzerinde olan gömlek varmış. Üstelik de hala kanlar içindeymiş gömlek.

Dilek çok kötü olmuş, gömleğin niye saklandığı Dilek çok kötü olmuş, gömleğin niye saklandığı! ve niye ona verildiği anlamsızlığına rağmen yine de kadını kıramayıp almış kanlı gömleği.

Ama eve gelir gelmez ilk işi gömleği yıkayıp ütülemek olmuş Ama eve gelir gelmez ilk işi gömleği yıkayıp ütülemek olmuş. Bütün gece gömleğe baka baka, ağlamış. Sürekli de, "Onu ben öldürdüm, onu ben öldürdüm" diye tekrar ediyormuş kendi kendine.

Artık ağlamaktan bitap düştüğünde gömleği yastığının altına koymuş ve yatmış. Sabah uyandığında kendini daha iyi hissediyormuş.

Ama yastığı kaldırdığında bir de görmüş ki gömlek yine kanlar içinde Ama yastığı kaldırdığında bir de görmüş ki gömlek yine kanlar içinde. İnanamamış bu duruma. "Herhalde dün o kafayla iyi yıkayamadım" diyerek yeniden yıkamış gömleği. Ama ertesi sabah da hiç bi değişiklik yokmuş gömlekte, yine kanlar içindeymiş.

Bunun üzerine Dilek girdiği ruhsal çöküntünün de etkisiyle bir hocaya gitmeye karar vermiş. Çünkü başına gelen olayı mantıksal olarak bir türlü açıklayamıyormuş.

Çevresinden edindiği bilgiyle değerli bir insan olan Ömer hocayı bulup olayı başından sonuna anlatmış. Ömer hoca uzun uzun dualar okuduktan sonra

Dilek’e gömleği neyle yıkadığını sormuş Dilek’e gömleği neyle yıkadığını sormuş. Dilek’de tam iki kez deterjanla yıkadığını, ilk başta Gömleğin temizlendiğini fakat sabah tekrar kanlar içinde olduğunu ağlayarak anlatmış.

Bunu duyan Ömer Hocanın gözleri faltaşı gibi açılmış ve ellerini Dileğin kafasına dokundurarak sorunun çözümünü söylemiş :

"A benim salak kızım, hiç normal deterjanla kan lekesi çıkar mı "A benim salak kızım, hiç normal deterjanla kan lekesi çıkar mı? Hem renkli hem de renksiz çamaşırlarında ARİEL kullanmalısın!" 

hehehehehe. nasıl. Gıcık oldunuz değil mi. BEN DE OLMUŞTUM hehehehehe... nasıl??? Gıcık oldunuz değil mi? BEN DE OLMUŞTUM .. saygılar efendim:)))) ÖFY