Hazırlayan Zübeyir ULUSOY Rehberlik Öğretmen

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 2 Seminer Konuları Birinci Sınıf Öğrencilerinin Gelişim Özellikleri Birinci Sınıf Öğrencilerinin Gelişim Özellikleri Birinci Sınıf Öğrencilerinin Gelişim Özellikleri Birinci Sınıf Öğrencilerinin Gelişim Özellikleri Ailede Disiplin Anlayışı Ve Ana-baba Tutumları Ailede Disiplin Anlayışı Ve Ana-baba Tutumları Ailede Disiplin Anlayışı Ve Ana-baba Tutumları Ailede Disiplin Anlayışı Ve Ana-baba Tutumları Ev Ödevlerine Yardım Konusunda Ailelere Öneriler Ev Ödevlerine Yardım Konusunda Ailelere Öneriler Ev Ödevlerine Yardım Konusunda Ailelere Öneriler Ev Ödevlerine Yardım Konusunda Ailelere Öneriler

BİRİNCİ SINIF ÖĞRENCİLERİNİN GELİŞİM ÖZELLİKLERİ  Zihinsel Gelişim  Dil Gelişimi  Moral Gelişimi  Duygusal Gelişim- İlgi Alanları  Arkadaşlarla İlişkileri  Aile İlişkileri

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 4 ZİHİNSEL GELİŞİM Bu çağda çocuğun zihin gücü ve belleği bir hayli gelişir. Çocukta somut düşünce tarzı hakimdir. Duyguları ile düşünür. Gözlemler ve deneyler sonucu birtakım hükümler verebilir. Çocuk çevresini toptan algılar.Soyut ve mantıklı düşünemezler.Toplu öğretim en uygun öğretme sistemidir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 5 ZİHİNSEL GELİŞİM His ve heyecanlarının etkisinde kalarak yargılara varır. Olayları objektif olarak değerlendiremez. Sık sık kendini över. Bu dönemin sonunda kendi kusurlarını görmeye başlar ve eleştirir. Zamanı ayarlayamaz. İlerisi için plan yapamaz. Sayıları kavramaya başlar. Basit toplama, çıkarma hesapları yapar.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 6 Dil GELİŞİMİ Dil gelişimi çok zenginleşir.Çocuk çok fazla kelime öğrenir. Sessiz okuması, sesli okumasına nazaran daha hızlıdır. Bu çağın sonuna doğru çocuk, yabancı dil öğrenmeye hazır hale gelir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 7 Moral Gelişimi İyilik ve kötülük kavramları, ana-babanın çocuğun beğendiği ve beğenmediği davranışları ile ilgili olarak değişir. Davranışlarının büyükler tarafından beğenilmesine önem verir. Kusurlu görünmek onları endişelendirir. “Başkalarına zarar vermek kötüdür” gibi değer yargılarına varabilirler. Bu dönemde çocuklara hangi davranışların iyi veya kötü olduğunu tanıtmak faydalıdır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 8 Duygusal Gelişim En önemli duygusal ihtiyaçları sevilmek, beğenilmek ve kendisine değer verilmesidir.Anne, baba ve öğretmen tarafından ne kadar ilgi ve sevgi görürlerse, ruh sağlıkları o kadar yerinde olur. İlgi merkezi olma isteği kuvvetlidir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 9 Duygusal Gelişim Başarılı olma ihtiyacı kuvvetlidir. Gerçek başarılar elde edemezlerse hayali başarılarla övündükleri görülür. Bu dönemde korku, öfke, kıskançlık, neşe, sevgi gibi duygular çocuğun bir gününü birbiri ardına doldurabilir.Duygusal halleri çabuk değişir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 10 İlgi Alanları Temsil oyunlarına, hayvanlarla ilgili ve şarkılı temsillere ilgileri devam eder Kızlar;büyükler gibi giyinmeye, evcilik oynamaya, erkekler; şoförlük, pilotluk, askerlik gibi oyunlar oynamaya yönelirler. Böceklere ve diğer hayvanlara ilgi görülür.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 11 Arkadaşlarla İlişkileri Bu yaşta grup halinde oyun oynayabilirler. Arkadaşlık ilişkileri kısa sürelidir. Genellikle yakın arkadaşlarını kendi cinsinden seçerler.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 12 Arkadaşlarla İlişkileri Fakir-zengin ayrılığı gözetmezler. Fakat başka sınıf ve okulda bulunan çocuklara cephe alırlar. Giyim, konuşma, zevk bakımından çocuk, arkadaşlarını taklit eder, rekabete girer. Eşya ve aile ile övündükleri görülür.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 13 Aile İlişkileri Aile büyüklerine karşı tavır takınır, yaramazlık eder Çoğu zaman kişiliğini gösterme, bağımsız olabilme çabasıyla inatçılık, dik başlılık,itaatsizlik görülebilir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 14 Aile İlişkileri Büyüklerinin her şeyi daha iyi bildikleri ve yaptıklarını düşünürler. Ebeveynlerini kendine örnek seçer. Okulda günün önemli bir kısmını geçirmesine rağmen, ana-baba sevgi ve ilgisine ihtiyacı çok kuvvetlidir.

AİLEDE DİSİPLİN ANLAYIŞI VE ANA- BABA TUTUMLARI

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 16 AİLEDE DİSİPLİN ANLAYIŞI VE ANABABA TUTUMLARI AİLEDE DİSİPLİN ANLAYIŞI VE ANABABA TUTUMLARI Disiplin bir düzen, bir yaşama biçimidir. Disiplinli bir yaşam, rastlantılara pek fazla yer vermeyen, mantıklı, düşünülmüş, planlanmış, sağlıklı ve düzenli bir yaşam demektir. Ana-babaların tutum ve davranışları çocukların vicdan ve ahlak gelişimini, uyumlu-uyumsuz, etken-edilgen, bağımlı-özerk, içedönük- dışadönük, vb. bir kişilik oluşturmalarını büyük ölçüde etkileyebilir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 17 Aşırı Baskılı ve Otoriter Tutum:  Aşırı baskılı, otoriter tutum, çocuğun kendine olan güvenini ortadan kaldıran, onun kişiliğini hiçe sayan bir tutumdur. Ne yazık ki geleneksel aile yapımızda bu tür tutuma sık sık rastlanmaktadır.  Bu tutumda, ana baba katı bir disiplin uygular. Çocuk, her kurala uymak zorunda bırakılır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 18 Aşırı Baskılı ve Otoriter Tutum:  Anne ve babadan birisi, ya da her ikisinin baskısı altında olan çocuk, sessiz, uslu, nazik, dürüst ve dikkatli olmasına karşılık küskün, silik, çekingen, başkalarının etkisinde kolay kalabilen, aşırı hassas bir yapıya sahip olabilirler.  Suçlayan, cezalandıran ve sürekli karışan anne babaların çocuklarının, kolayca ağlayan çocuklar olduğu görülür. Baskı altında büyüyen çocuklarda, genellikle isyankâr vaziyet alışlarla birlikte, aşağılık duygusu gelişebilir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 19 Aşırı Hoşgörülü Tutum (Çocuk Merkezci Aile): Çocuk merkezci aileye, genellikle altı yaşın üzerinde çocuk sahibi olan ailelerde ya da çocuğun kalabalık yetişkinler grubu içinde yetişen tek çocuk olması halinde sıklıkla rastlanır. Böyle bir ortamda çocuk, ailede inisiyatif sahibi tek kişidir ve onun isteklerine diğer aile bireyleri kayıtsız şartsız uyarlar.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 20 Aşırı Hoşgörülü Tutum (Çocuk Merkezci Aile): Anne baba ile çocuk arasında sağlıklı bir iletişimin bulunmaması, çocuğun dengesiz bir ortam içinde abartılmış bir sevgi gösterisi içinde büyüyor olması, onun “doyumsuz” bir birey olmasına neden olur. Anne baba, oyuncak gibi maddi değeri olan objelerle, bu doyumsuzluğun giderileceğini zanneder.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 21 Çocuklarına boyun eğen anne ve babalar, evde onların egemenliğini kabullenen kişilerdir. Bu tür ailelerde, çocuklar, anne ve babalarına hükmeder ve onlara çok az saygı gösterirler. Bu çocuklar, yalnız anne ve babalarıyla yetinmeyip, zamanla ev dışındaki kimselere de egemen olmanın yollarını arayan bir birey haline dönüşürler. Aşırı şımartılmış bu çocuklar, daha yaşamlarının ilk günlerinden itibaren her türlü ihtiyaçlarının karşılanacağı ve isteklerinin buyruk niteliği taşıdığı beklentisini geliştirmişlerdir. Bu çocuklar, yetişkin olduklarında da toplumun vermedikleri hakları kendilerine tanımaya kalkışırlar. Aşırı Hoşgörülü Tutum (Çocuk Merkezci Aile):

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 22 Bütün bunların yanı sıra, çocuk merkezci ailelerden gelen, her isteklerini yaptırmayı alışkanlık haline gelen bu tür çocuklar okul kurumundaki kurallar karşısında hayal kırıklığına uğrarlar ve kolay uyum sağlayamazlar. Aşırı Hoşgörülü Tutum (Çocuk Merkezci Aile):

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 23 Dengesiz ve Kararsız Tutum: Anne babanın “dengesiz ve kararsız” tutumu, çocuğun eğitim ve gelişimini olumsuz açıdan etkiler. Buradaki denge ve tutarsızlık, anne baba arasındaki görüş ayrılığında olabildiği gibi, anne veya babanın şahsında gösterdikleri değişken davranış biçiminde de görülebilir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 24 Dengesiz ve Kararsız Tutum: Anne ile babanın, çocuğun yanında, “çocuk konusunda” birbirlerini eleştirmeleri, birinin olumlu yaklaşımına diğerinin olumsuz tutumu ya da taraflardan birinin çocuk kayırması, çok sıklıkla rastlanan terbiye yanlışlarındandır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 25 Dengesiz ve Kararsız Tutum: Bir diğer dengesizlik ve kararsızlık örneği, anne veya babanın şahsında yaşanabilir. Böyle durumda, çocuğa sözünü dinletmek için çaba sarf eden annenin, bir isteğini yaptırmak üzere, önce yumuşak tonda konuştuğu, ardından sesini yükselttiği, çocuğun isteğini hala yerine getirmemesi halinde dövdüğü, ardından da diz çöküp özür dilediği görülür.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 26 Dengesiz ve Kararsız Tutum: İster anne baba arasındaki “kararsızlık ve dengesizlik” örneğinde, isterse bir ebeveynin değişken tutumunda olsun çocuk, hangi koşulda nasıl davranacağını bilemez. Hangi davranışının “uygun olan davranış” hangisinin “uygun olmayan davranış” kategorisine girdiğini kestiremez. Çünkü bir davranışın “a” ya da “b” kategorisine girmesi, davranışın niteliğinden çok, anne ya da babanın ruh haline bağlıdır. Bu da önceleri çocukta bazı iç çatışmaların, huzursuzlukların, ardından da dengesiz ve tutarsız bir yapının oluşumuna sebep olabilir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 27 Aşırı Koruyucu Tutum: Aşırı koruyuculuk, rastlanan bir başka anne baba tutumu olarak gözlenmektedir. Ana babanın aşırı koruması, çocuğa gerektiğinden fazla kontrol ve özen göstermesi anlamına gelir. Bunun sonucu olarak çocuk, diğer kimselere aşırı bağımlı, güvensiz, duygusal kırıklıkları olan bir kişi olabilir. Bu bağımlılık çocuğun yaşamı boyunca sürebilir ve aynı koruyucu tutumu gelecekte eşinden bekleyebilir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 28 Aşırı Koruyucu Tutum: Daha çok anne çocuk ilişkisinde ortaya çıkan bu aşırı koruyuculuğun ardında, annenin duygusal yalnızlığı yatmaktadır. Aşırı koruyucu görünümdeki anne, çocuğuyla öylesine bütünleşir, ona öylesine kalkan olur ki, 2 yaşlarında çatal kaşık kullanabilen çocuğu, 8-9 yaşlarına gelse de eliyle yemek yedirir, kendi yatağında uyutur. Bu tür davranışlarıyla çocuğuna olan sevgisini dile getirdiğini, ona yardım ettiğini sanır. Ama gerçekte kendi yalnızlığını ve mutsuzluğunu telafi etmektedir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 29 Aşırı Koruyucu Tutum: İlkokula kadar çocuğuna köfte, ekmek gibi taneli yiyecek yedirmeyip, sıvı gıda veren, suyu kaynatarak içiren anne baba örneklerimiz vardır. Böylesine koruyucu yaklaşım, çocuğun otonom -kendi kendini yöneten- bir birey olmasını engeller, sosyal gelişimini zedeler, bağımlı bir kişi olmasına sebep olur. Çocuk, kendini gruba kabul ettirmek için, zaman zaman toplumdışı ve isyankar davranışlara başvurabilir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 30 Aşırı Koruyucu Tutum: O halde, çocuğun yeterli kas gelişimine sahip olduktan sonra, tuvaletini kendi kendine yapmasına, kendi başına yemek yemesine, kendi başına giyinip soyunmasına, arkadaşlarının evine gitmesine ve arkadaş davet edebilmesine fırsat vermek, onun kendine olan güvenini sağlayacak, psiko-sosyal olgunluğunun gelişimine yardımcı olacak ve otonom (özerk) bir birey olarak, gelecekte girişimci ve sosyal bir kişi olmasına imkân hazırlayacaktır. Tersine davranışlar ise, çocuğun psiko-sosyal gelişimini olumsuz açıdan etkileyecek ve sosyal ilişkilerinde, daha çocukluk yıllarından başlayarak başarısız olan bireyin gelecekte bağımlı bir kişi olmasına sebep olabilecektir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 31 Demokratik Tutum ( Güven Verici ve Hoşgörülü Tutum) : Demokratik tutum, çocukların hem denetlenmesini hem de ilgi ve gereksinmelere karşı duyarlı davranılmasını amaçlayan bir tutumdur. Uyulması gereken kurallar ve standartlar önceden belirlenir ve çocuklara açıklanır. Çocukların kurallara uymasına yardım edilir. Ancak kurallara uyulmadığı zaman da yaptırımlar uygulanır. Ana babalar kendi görüşlerine değer verilmesini istedikleri gibi onlar da çocukların görüşlerine değer verirler.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 32 Demokratik Tutum ( Güven Verici ve Hoşgörülü Tutum) : Anne babanın hoşgörüsünün normal bir düzeyde gerçekleşmesi, çocuğun kendine güvenen, yaratıcı, toplumsal bir birey olmasına yardım eder. Böyle bir tutumda evde kabul edilen ve edilmeyen davranışların sınırları bellidir. Bu sınırlar içinde çocuk özgürdür. Söz hakkı vardır. Sevgi ve teşvik görür. Böyle bir ortamda çocuk, girişim yeteneğine sahip olur. Özgüveninin kazanır ve kendi kendine karar verip sorumluluk taşımasını öğrenir.

EV ÖDEVLERİNE YARDIM KONUSUNDA AİLELERE ÖNERİLER

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 34 Ev Ödevlerinin Amacı Okulda öğrenilen bilgi ve yaşantıların kalıcılığını sağlamak veya bu bilgi ve yaşantıları genişletmek. Öz disiplini ve sorumluk duygusunu kazandırmak. Ders çalışma alışkanlığını kazandırmak.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 35 Aynı zamanda ev ödevleri, anne babalara çocuklarının okul hayatıyla ilgilenmeleri için bir fırsat vermektedir. Aileler, çocuklarına uygun çalışma ortamı hazırlama, gerekli malzemeleri sağlama, istendiğinde yardımcı olma vb. gibi yollarla çocuklarının ev ödevlerinde, dolayısıyla eğitim ve öğretimlerinde önemli bir role sahip olmaktadır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 36 Öğrencilerin düşüncelerini geliştirmeyen, yaratıcılığını desteklemeyen ve ezberciliğe yönelten ev ödevlerinin, eğitim açısından bir anlamı bulunmamaktadır. ANCAK;

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 37 Ev ödevleri, öğrencilerin ilgi ve yeteneklerine göre verilmelidir, Ödevin amacı açıklanmalıdır, Ödev öğretmene teslim edildikten sonra içeriği hakkında değerlendirme yapılmalıdır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 38 Aksi takdirde öğrencilerin akademik konulara ilgisi azalabilmekte, öğrenci ödevini başkasına yaptırma ve başkasından alıntılar yapmaya yönelebilmekte veya yaptığı işi değersiz bir etkinlik olarak algıladığı için ödev yapma sorumluluğunu almayabilmektedir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 39 Bu olumsuz sonuçların ortaya çıkmasını engellemek ve yapılan ödevlerden gerekli verimi alabilmek için; anne babalara bazı öneriler verilebilir ;

Ev Ödevlerine Yardım Konusunda Aileye Öneriler

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 41 Okul ve öğretmeni ile işbirliği içinde olunuz Öğretmen, anne babalar için çocukları ve onların öğrenimleriyle ilgili her türlü konuda rehber kişi durumundadır. Bu nedenle, anne babalar düzenli aralıklarla öğretmenle görüşerek, ev ödevleri hakkındaki tutum ve beklentilerinin nasıl olması gerekliliğini, çocuklarına ev ödevlerinde nasıl yardımcı olacaklarını da öğrenmelidirler.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 42 Ortamı, ödev yapmaya ve ders çalışmaya elverişli hale getiriniz  Çocuğun ders çalışmasını veya ev ödevini yapmasını engelleyecek olumsuzluklar ortadan kaldırılmalıdır.  Çocuğun rahat çalışabileceği bir odası olmalı ve odasında dikkatini dağıtmayacak bir ortam sağlanmalıdır.  Çalışması için gerekli araç-gereci olmalıdır.  Odanın ısının ve aydınlanmanın yeterli olması ödevlerini yapmasını kolaylaştıracaktır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 43  Eğer çocuğunuzun bir odası yoksa, evin uygun bir yerini çalışma köşesi olarak düzenleyebilirsiniz.  Örneğin, yemek masasının örtüsünü değiştirerek uygun bir çalışma ortamı sağlanabilir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 44  Özellikle ilköğretimin ilk yıllarında çocukların ev ödevlerini yapma zamanını planlamada güçlükler ortaya çıkabilmektedir. Küçük çocuklar genellikle oyuna veya tv izlemeye daha fazla süre harcayarak ödev yapmayı aksatabilmektedirler.  Bu nedenle ilk yıllarda anne babalar, ödevlerin yapılacağı zamanı birlikte planlamalı, çocuğun bu plana uymasını sağlamalıdırlar. Ders çalışma zamanını birlikte planlayınız

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 45  Çocuğunuzun ders çalışmasına ve ödev yapmasına engel olabilecek televizyon, internet, müzik, arkadaş grubu, telefon vb etmenler çalışmaya ve ödevlerin yapmasına engel olabilir.  Ama çocuğun sosyal gelişimi adına da faydalı olsa da bunlara ayıracağı zaman çocukla birlikte planlanmalı ama tamamen ortadan kaldırılmamalı.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 46 Çocuklar ödevlerini yaparken zorlandıklarında veya ödevlerle ilgili çeşitli soruları olduğunda en yakınlarında bulunan yetişkinin yardımına ihtiyaç duyabilmektedirler. Anne babalar çocuk yardım istediğinde ev ödevlerine yardımcı olmalıdırlar. Bu yardım, çocuğun ödevini yapmaya değil, onu yönlendirmeye yönelik olmalıdır. Çocuğunuza yapacağınız yardım, çocuğunuzun ödevlerini yapma yerine onu yönlendirmek olmalıdır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 47 Anne ve baba davranışları ve tutumlarıyla çocuğunun ev ödevlerini yapmasına engelleyici değil destekleyici olmalıdır.  Anne ve babaların çocuklarının ev ödevlerine karşı aşırı derecede denetleyici, baskıcı, sürekli uyarıcı ve cezalandırıcı oluşu çocukların ödevlerden hoşlanmamasına sebep olmakla birlikte ödevlerini yapmamaya doğru sürükler.  Anne babaların çocuklarına ev ödevlerinde destek ve rehberlik veren tutumlar sergilemeleri gerekmektedir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 48  Çocukların ödevlerinde birinci dereceden müdahil olunmayarak, çocuğunuz istemeden ödevlerine karışılmamalı ve denetlenmemeli.  Yardım istediği anda çocuğunuzun yanında olduğunuzu hissettirmeniz, ödev yapma ve ders çalışma ile ilgili oluşabilecek birçok problemleri ilk baştan çözecektir. Ayrıca çocuğun ödevini bitirince takdir edilmesi öz güven ve öz disiplinin gelişmesini sağlayacaktır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 49  Anne baba çocuğun adına, onun ödevini arkadaşından öğrenerek onun yerine yapmamalıdır.  Anne babaların çocuklarının yerine ödevlerini yapmaları çocukların çalışma alışkanlığı kazanmalarını ve sorumluluk duygusunu geliştirmelerini engelleyecektir.  Yanlış yaptığı için çocuğa ödevi yeniden yaptırılmamalıdır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 50 Ödevini yapması için önceden önerilen ödül olmamalı  Çocuklarınıza, yapması gereken şeyler için (ödev yapma, ders çalışma vb.) ödül, önceden önerilen şey haline gelirse bu rüşvet olmaktadır. Bunu yaparsanız her seferinde daha çok şey isteyecek ve bunların kendi sorumluluğu olmadığını düşünecektir. Örn: Ödevimi yaparım ama dışarı bırakırsan Ders çalışırım ama şunu alırsan vb …

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 51  Çocuk ödevini yaptıktan sonra ödüllendirilmelidir. En güzel ödül onaylamak ve övmektir.  Ödevini, gerekli çabayı ve dikkati gösterip bitirdikten sonra dışarı çıkıp oynamasına yada ev içinde sevdiği bir etkinliğe olanak tanınmalıdır.  İçten ve gerçek bir çaba göstermişse, bir-iki yanlışı da olsa, başarılı olduğu bölümü vurgulayın. Hatasını bırakın öğretmeni sınıfta söylesin.  Ayrıca çocuğun ödevini bitirince takdir edilmesi öz güven ve öz disiplinini geliştirici bir pekiştireç olacaktır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 52  Anne babaların çocuklarının tüm sorularını cevaplaması mümkün olmayabilir. Bu durumda anne babaların çocuklarının sorularına ilgisiz kalmamaları, başvuru kaynaklarını göstererek uygun rehberlikte bulunmaları gerekmektedir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 53  Anne babalar, çocuklarının ev ödevlerini kontrol etmelidirler. Ödevlerin okulda sunulmadan önce evde anne babalar tarafından kontrol edilmesi, çocuklara yaptıkları hataları düzeltme ve eksiklerini tamamlama fırsatı verecektir.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 54  Çocuğun ödevini yaparken sıkılmasını önlemek için kısa süreli aralar vermesi sağlanmalıdır  Rahatlatıcı bir müzik dinlemek, bir şeyler yiyip içmek ya da vücudunu hareket ettirmek yararlı olacaktır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 55 AİLELERE ÖNERİLER 1.Çocuk başkalarının yanında kesinlikle eleştirilmemelidir. (Abisi ve kardeşi de dahil) 2.Kardeşi ve başkaları ile kıyaslanmamalıdır. 3.Anne ve baba aile ortamında çocuğa sevgi gösterisinde bulunmalı, açık onay ve açık ilgi göstermeli,fiziksel temas(Kucaklama, okşama vb.) tan kaçınmamalıdır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 56 AİLELERE ÖNERİLER 4.Çocuğun gösterdiği her olumlu davranış ve yaklaşım ödüllendirilmeli (Sözel ödül veya maddi ödül), olumsuz davranışları görmemezlikten gelinmeli, üzerinde durulmamalıdır. 5.Anne-baba çocuğun yanında tartışmaya girmekten kaçınmalı, çocuk konusunda tutarlı ve uyumlu davranmalıdır. (birinin olmaz dediğine birisi olur dememelidir.)

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 57 AİLELERE ÖNERİLER 6.Çocuğunuzu sevdiğinizi, değerli olduğunu, sizin için önemli olduğunu ona açıkça dile getirin, hissettirin. 7.Çocuğa inanın ve güvenin. Ondan iyi şeyler beklerseniz, iyi şeyler görürsünüz. 8.Evde kurallar olmalı. Televizyon saatleri herkes tarafından belirlenmeli ve buna uyulmalı. Siz televizyon seyrederken o ders çalışamaz. Hangi film veya programların seyredileceğine birlikte karar verin ve buna uyun.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 58 AİLELERE ÖNERİLER 9.Çocuğun hatalarını fazla büyütmeyin, hatalarını birlikte tartışın ve doğruyu bulması için ona rehberlik edin. Çocuğun doğrularına değer gösterin. Fikirlerini dinleyin ve önem verdiğinizi hissettirin. 10.Fiziksel cezalardan kesinlikle kaçının. Ona vereceğiniz ceza; Sevdiği bir etkinlikten maruz kalmasını sağlamak olsun

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 59 AİLELERE ÖNERİLER 11.Çocuklar arasında ayrım yapmadığınızı ona kanıtlayın.”Hepiniz ayrı ayrı insanlarsınız. Farklı özellikleriniz var.Seni olumlu veya olumsuz tüm özelliklerinle ayrı bir birey olarak değerlendiriyor ve seviyorum. Kardeşini de aynı şekilde değerlendiriyorum.”Şeklinde yaklaşımlarınızı ona söyleyin. 12.Çocuğunuza zaman ayırın. Sadece ders çalışmak için değil, eğlence için, sohbet için de zaman ayırın.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 60 AİLELERE ÖNERİLER 13.Onunla “sen dili” ile konuşmayın. Sen dili iticidir ve olumsuz etkileri vardır. “Çok gürültü yapıyorsun”, yerine ; “bu gürültüden rahatsız oluyorum” şeklinde duygularınızı dile getirin. 14.Öğretmenleri ile sık sık görüşün ve yapabilecekleriniz konusunda yardım isteyin.Bir ekip çalışmasını gerçekleştirin.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 61 AİLELERE ÖNERİLER 15.Çocuğunuzun kendi gelişimine uygun doğal olan, geçici sinirlilik,inatçılık, bencillik gibi duygular anlayışla karşılanmadığı zaman pekişir ve davranış bozukluğu olarak kalır. Fazla telaşlanmadan soğukkanlı davranışlar ve yaklaşımlar gösterin. 16.Çocuğunuzun uygun yollarla saldırganlık duygularını boşaltmasına (Spor vb.) fırsat tanıyın. Aşırı disiplin ve cezadan kaçının. Anne-baba olarak saldırganlık örneği oluşturmayın.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 62 AİLELERE ÖNERİLER 17.Çocuğun evde sorumluluk almasını sağlayın, Ona verdiğiniz küçük sorumluluklar “kendisine güvenildiğini, önem verildiğini” anlatır.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 63 AİLELERE ÖNERİLER 18.Çocuğun en önemli sorunu Kendisi ile ilgili olarak geliştirmiş olduğu “Olumsuz benlik tasarımıdır” Yani çocuk kendisini olumsuz bir gözle değerlendirmektedir. Bu durum onun savaşı daha baştan kaybetmesine neden olmaktadır. Onun olumlu özellikleri olduğunu anlatın ve bunları görmesine yardımcı olun. Çocuk kendisini olumsuz algıladığı sürece çevreden gelecek uyaranlara da olumsuz tepkiler verecektir.Bu nedenle ondaki iyi tarafları görün ve ona da gösterin.

:45 Zübeyir ULUSOY - Rehberlik Öğretmeni 64 İlginize Teşekkür Ederiz