Hint Alt Kıtasında Sünnet

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
RAVİLERİN SAYILARINA GÖRE HADİS ÇEŞİTLERİ.
Advertisements

Din ve İnanç Prof. Dr. Sönmez KUTLU
İSLAM ESASLARI (İSLAMIN ŞARTLARI)
SIHHATİNE GÖRE HADİS ÇEŞİTLERİ.
Salim SELVİ.
HANBELİ MEZHEBİ İmam-ı Hanbel (Ahmed bin hanbel)'in kendi usulüne göre şer'i deliller çıkardığı hükümlere ve gösterdiği yola Hanbeli Mezhebi denir. Ehl-i.
HADİSLERİN TAHLİL VE TENKİDİ
KAVRAM VE BİLGİ HARİTASI HAZIRLAMA 7. SINIF
MEZHEPLER.
Türklerin İslam Medeniyetine Katkıları
Din Anlayışındaki Yorum Farklılıklarının Sebepleri
Mâtürîdî (Arapça: الماتريدي‎) ya da tam adıyla Ebu Mansur Muhammed bin Muhammed bin Mahmûd el-Mâtürîdî es-Semerkandî, Hanefi mezhebinden olanların itikad.
İslam dininin ilk dönemlerinde Müslümanlar sade bir hayat yaşıyorlardı
İTİKADÎ MEZHEPLER İslam dininin ilk dönemlerinde Müslümanlar arasında itikadi konularda herhangi bir şüphe ve farklı düşünce bulunmuyordu.
KIRAAT İLMİ Kur’ân-ı kerîmin nasıl okunacağını bildiren ilim. Kıraat ilmi, Kur’ân-ı kerîmin yazıldığı gibi okunmasından ve tevatür yâni sağlam ve güvenilir.
Rivayet Dönemi Hicri Üçüncü Asır 4. Ders.
C – Tabiûn ve Tebeü’t-tabiîn Dönemi
Hicri Dördüncü ve Beşinci Asırlar
Nakil Dönemi-devam 8. Ders.
Nakil Dönemi 6. Ders.
Nakil Dönemi-devam 7. Ders 7. Ders.
IV.ÜNİTE HADİS ÇEŞİTLERİ.
Son Dönem 9. Ders.
Tefsir İlmi ve Temel Kavramları
Son Dönem -devam 10. Ders.
Hazırlayan:Ömer Faruk Şahin
Kâdirîlik:  Abdülkadir Geylani'nin (öl. 1169) görüş ve düşüncelerine dayanan tasavvuf ekolüdür. Abdülkadir Geylani Peygamberimizin soyundan gelmekte.
Son Dönem -devam 11. Ders.
Alevilik.
Hadis Kaynaklarının Güvenilirliği Hakkındaki Oryantalistlerin İddiaları ve Eleştirisi 11. Ders.
ŞÎA’DA FIRKALAR ve İMAMLAR
İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 11. SINIF
MÜSLÜMANLIKTA, DÜŞÜNCE VE İNANÇ FARKLILAŞMASI
1 C. FELSEFİ METOD  4. Felsefeciler  İslâm Tarihinde Ernevilerin son dönemlerinde ulûm-i kadîme adı verilen felsefî bilimler arabçaya terceme edilmeye.
BİLGİ YARIŞMASI A Grubu B Grubu C Grubu D Grubu.
Hint Alt Kıtasında Sünnet 4. Ders. Ehl-i Hadis Ehl-i hadis, hadisçiler ve hadis taraftarları anlamında kullanılan bir terimdir. Ehl-i hadîs (ehlü’l-hadîs)
İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUMLAR 7. SINIF 4. ÜNİTE
Hint Alt Kıtasında Sünnet 3. Ders. Kadiyanilik Kadiyanilik, Mirza Gulâm Ahmed Kādiyânî (ö. 1908) tarafından kurulan dinî hareketin adıdır. Gulâm Ahmed,
1 3. Şerh Ve Derlemecilik Dönemî  Hicrî 8. asır ortalarından başlayıp, asrımızın başına kadar devam eden bu dönem kelâm ilminin taklid, duraklama ve gerileme.
Hadis Tarihi Dersinin Konusu, Kaynakları ve Temel Terimleri
B- Ehl-i Bid’at 1. Mutezîle 2. Şia 3. Haricîyye 4. Mürcîe
İSLAM HUKUKUNUN TARİHİ DEVİRLERİ
Seyyid Ahmed Han’ın Düşüncelerinin Yayılması
- HADİS - 1- Peygamber Efendimizin söz, fiil ve takrirlerinin sözlü ifadesidir. 2- Peygamberimize izafe edilen söz, fiil, takrir ile yaradılış veya ahlaka.
İsnadla İlgili Oryantalist Kavramlar ve Eleştirisi II
SÜNNETE ÇAĞDAŞÇI YAKLAŞIMIN TARİHİ ve FİKRİ ARKA PLANI
Zayıf Hadis Sahih ve Hasen hadis şartlarını taşımayan hadistir.
Temel Hadis Kavramlarıyla İlgili Oryantalist İddialar ve Eleştirisi
HADİS USULÜ Hadis Usulü:kabul ve red yönünden ravi ile mervinin (rivayet edilen hadisin) durumunun bilinmesidir. Hadisler üç bakımdan ele alınırlar Ravi.
Birçok Ravinin Uydurma Olduğu İddiası
3. ÜNİTE: VAHYE DAYALI DİNLER
Hint Alt Kıtasında Sünnet
Hadis Alimlerin Uydurma Hadislerin Cazibesine Katıldıkları İddiası ve Eleştirisi
İSLAM HUKUKU- 1 İSLAM HUKUKUNUN NİTELİĞİ
9. Sınıftan Mezun Olunana Dek Görülecek Tüm Dersler
Neymar Gururla Sunar……..
YUNUS EMRE MATÜRİDİ.
Bugün neler öğreneceğiz?
YUNUS EMRE HAYATI.
Mâtürîdiyye İsimlendirme Tarihçe Görüşleri
Türklerin Bilime Katkıları
İslam dininde, fıkıh yani İslam hukuku konusunda anlayış, metod ve uygulama açısından farklı düşüncelere sahip mezhepler bulunur.Bu mezheplerin başlıcaları.
MEZHEPLER (5 MEZHEP) Hamza Solak. HANEFI MEZHEBI  Hanefi mezhebi, (Arapça: الحنفية veya المذهب الحنفي) İslam dininin sünni fıkıh mezheplerinden biri.
KÜLTÜRÜMÜZDE H.Z MUHHAMMED SEVGİSİ. Kültürümüzde Hz. Muhammed Sevgisi: Bir çocuğa bir ad, çocuğun o adin manasını yasaması veya o ada sahip bir şahsin.
Müçtehit öncelikle dinin temel kaynakları olan Kur’an ve sünneti bilmelidir… Müçtehit Kur’an ve sünneti anlayabilecek derecede Arapçayı da bilmelidir.
Erken Dönem Abbasi Halifelerinin Din Politikası
ABBÂSÎLER-KÜLTÜR VE MEDENİYET I
TASAVVUF I VI. YARIYIL BAHAR DÖNEMİ
HAZIRLAYAN:Ö.ENSAR DURMUS İSLAM DÜŞÜNCESİNDE YORUM.
MERAK, İLMİN HOCASIDIR..
Sunum transkripti:

Hint Alt Kıtasında Sünnet 4. Ders

Ehl-i Hadis Ehl-i hadis, hadisçiler ve hadis taraftarları anlamında kullanılan bir terimdir. Ehl-i hadîs (ehlü’l-hadîs) veya aynı anlamdaki ashâbü’l-hadîs tabirleri sahâbîler zamanında kullanılmaya başlanmıştır. En çok hadis rivayet eden yedi sahâbîden biri olan Ebû Saîd el-Hudrî’nin hadis öğrenmeye çalışan gençlere, “Siz bizim halefimiz ve bizden sonraki ehl-i hadîssiniz” dediği nakledilir (Hatîb, Şerefü ashâbi’l-hadîs, s. 22).

Ehlü’l-hadîs, ashâbü’l-hadîs ve sâhibü’l-hadîs gibi tabirlerle, hadis öğrenim ve öğretimiyle uğraşan, râvilerin durumlarını bilen ve hadisi ilgilendiren bütün konularda söz sahibi olan kimseler kastedilmekteydi. Ehl-i hadîs terimi zamanla “hadise göre amel etmeye çalışan kimse” anlamını da kazanmaya başladı. Nitekim ehl-i hadîsin önde gelen temsilcilerinden Ahmed b. Hanbel, sâhibü’l-hadîsi “hadisle amel eden kimse” diye tarif etmiştir.

Ehl-i hadîsin en belirgin özelliği, hadisleri mümkün olduğu kadar yoruma tâbi tutmadan ve kıyasa başvurmadan uygulamak, aklî-edebî ilimlerden ziyade naklî ilimlerle ilgilenmek şeklinde ifade edilebilir. II (VIII) ve III. (IX.) yüzyıllar bu farklı yaklaşımları benimseyen kimselerin şiddetli mücadelesine sahne olmuş, ehl-i hadîs çeşitli dönemlerde şekilci tutumları sebebiyle tenkide uğramıştır.

Asırlar boyunca devam eden bu tartışmalar tarafları etkilediği için ehl-i hadîsle ehl-i re’yden belli meselelerde anlaşma zemini bulanlar Ehl-i sünnet dairesinde bir araya gelmişlerdir. Bu durum ehl-i hadîsin lehine olmuş, onların hadisleri koruma, öğrenim ve öğretimini sağlama hususunda hizmet etmelerine imkân hazırlamıştır.  Ehl-i hadîsin meydana getirdiği zengin bir literatür vardır. İlk dönem hadis kitaplarının çoğunu bunların fıkıh sahasındaki faaliyetleri olarak değerlendirmek mümkündür. Aynı şekilde akaidle ilgili hadisleri topladıkları kitaplar ehl-i hadîsin bu konudaki kanaatini, akaidle ilgili naslara te’vilsiz bağlılığını ortaya koymaktadır. Ehl-i hadîsi savunmak, onları tanıtmak veya bazı konulardaki görüşlerini belirlemek maksadıyla da kitaplar yazılmıştır.

Bunlardan bazıları şunlardır: İbn Kuteybe, Tevîlü muhtelifi’l-hadîs; Hatîb el-Bağdâdî, Şerefü ashâbi’l-hadîs; el-Beyhakī, el-İtikad ve’l-hidâye ilâ sebîli’r-reşâd alâ mezhebi’s-selef ve ashâbi’l-hadîs. Diğer taraftan XIX. yüzyılın sonunda Hindistan ve Pakistan’da, tarihî ehl-i hadîs çizgisini devam ettirmek isteyen yeni ehl-i hadîsçiler görülmüş olup bunlar Sıddîk Hasan Han’ın (ö. 1307/1890) eserleri ve Delhi’de yarım asırdan fazla bir zamanda birçok talebe yetiştiren Nezîr Hüseyin’in (ö. 1320 / 1902) öğretim faaliyetlerinin etkisiyle ortaya çıkmıştır.

Hindistan’daki ehl-i hadîsin en müessir şahsiyetleri arasında, görüşleri sebebiyle Afganistan’dan sürüldüğü için Amritsar’a yerleşen Mevlevî Abdullah Gaznevî (ö. 1298/1881), yıllarca İşâatü’s-sünne adlı aylık bir dergi çıkaran Mevlevî Muhammed Hüseyin (ö. 1920) ve 1947 yılından itibaren haftalık Ahl al-Hadith dergisini yayımlayan ve bu harekete birçok ünlü kişiyi kazandıran Ebü’l-Vefâ Senâullah (ö. 1948) zikredilebilir. Ebü’l-Vefâ, ilk yıllık toplantısını 1912’de yapan All India Ahl-i Hadith Conference’ın organizasyonunda da önemli rol oynamıştır.

Yeni ehl-i hadîs sadece sahih hadisle amel edileceğini, yeterli bilgisi olan herkesin ictihad yapabileceğini söylemekte, tevhid inancı ve gaybı yalnız Allah’ın bileceği konuları üzerinde durmakta, taklide ve bid‘atlara karşı çıkmaktadır. Bu tutumları sebebiyle Vehhâbîlik’le itham edilen bu grup, Vehhâbîler’in Hanbelî, dolayısıyla mukallit olduklarını söyleyerek bu iddiayı reddetmiştir. Kendilerine has yayınları, camileri ve eğitim yerleri bulunan yeni ehl-i hadîs bir yandan Hindû, Kadıyânî ve Hıristiyanlara karşı mücadele verirken öte yandan dinî hayatı saflaştırma düşüncesiyle hurafelere karşı da mücadele etmekte, hadis öğretimini yaygın hale getirmeye çalışmaktadır.

Hindistan’daki Ehl-i Hadisin Temel İnanç ve Düşünceleri Allah’ın sıfatlarında hiçbir tevil ve teşbihi kabul etmezler. Hz. Peygamber’in hayatının uhrevi olarak devam ettiğini ileri sürerler. Kabir ziyareti yalnızca Hz. Peygamber’in mezarı için caizdir. Hz. Peygamber’in sünneti varken ikinci bir görüşü kabul etmezler. Mezhep imamlarının görüşlerini taklit etmeyi caiz görmez, hatta risalete şirk koşmak olarak kabul ederler. Tasavvufu, ameldeki bidatleri kabul etmezler. Tevessül, ölülerden yardım ummak gibi amelleri şirk kabul ederler.

Siyasi olarak çeşitli görüşleri vardır Siyasi olarak çeşitli görüşleri vardır. Son zamanlarda demokrasinin şirk olduğunu söylemektedirler. İslam’ın hakimiyeti için cihadın tek yol olduğunu söylerler. Düşüncelerinde İbn Teymiyye’nin keskinliği, İbn Hazm’ın zahiriliği ve Muhammed b. Abdulvahhab’ın şirk ve bidate karşı nefreti vardır. Selefin görüşlerini inceler, onlardan doğru buldukları herhangi biriyle amel ederler. Hadisçilerin ıstılahlarını aynen kabul ederler. Hadis ilminin gelişmeye açık olduğunu düşünürler. Hadisçilerin yaptıkları cerh neticesinde zayıf görülen kimseler, insanlar arasında meşhur ve makbul olsa da zayıf ravi olarak kabul edilir. Fezail konusunda zayıf hadisle amel etmeme eğilimi gün geçtikçe artmaktadır.

Camia-i Selefiyye Camia-i Selefiyye, 1963 yılında Hadis Cemaati tarafından Benaris’te kuruldu. İlk reisi, Ebu’l-Hasan Ubeydullah er-Rahmani oldu. Bilinen amaçlarının yanı sıra İslam alemindeki medreseler arasında yardımlaşma ve kültür mübadelesi kurmayı hedeflemiştir.