Aile Okulu Dersleri-4 Hoş geldiniz. www.eskipazarmuftulugu.gov.tr
*Eşinizin sizi nasıl dinlemesini isterdiniz?
*Gözlerinizin içine baka baka. *El kol hareketi yapıp, anlat anlat edasıyla rahatsız etmeden. *Susturmadan, sözünü kesmeden. *Yargılamadan. *Baskı kurmadan. *Önem vererek, önemseyerek; beden diliyle size destek olarak.
4. DERS DİNLEME KALİTESİ Ailenize mutluluk verecek büyük bir destek unsurudur, dinleme kalitesi. Dinlemek, yalnız işitmek, kulağı ile duymak değildir. İşitilen şeyleri algılamak, anlamak ve kavramak demektir.
Aşkın ilk görevi dinlemektir. Dinleme en önemli iletişim davranışıdır. Çünkü insanlar, ancak bir başkası tarafından dinlenirken kendilerini bulur, kim olduklarını anlarlar. Sizin konuşmanızın kalitesi ve hoşluğu, karşınızdakinin dinleme kalitesinin bir sonucudur. Dinlenmeyen insan gelişmez. Duymak başka dinlemek daha başkadır. Dinlemek için dikkat etmek gerekmektedir.
Üç dakika çeneyi tutmak bizi üç günlük üzüntüden korur. Evlilik öncesinde eşlerin birbirini dinleme kaliteleri yüz üzerinden bindir. Ama evlendikten sonra, bazen birbirini dinlemez hale gelmeleri çok uzun zaman almaz. Bunun sebebi, eşlerin birbirine değer vermemesi, birbirini önemsememesidir.
Eğer bir yerde sizin istekleriniz oluyor, size gönlünüzce davranılıyorsa, orda sizi dinleyen ve önemseyen birisi var demektir.
Unutmayalım; Dinleme sinyallerini iyi okuduğumuzda, karşıdaki kişi nezdinde değerimizi de ölçmüş oluruz. Çünkü insanlar sadece değer verdikleri, önemsedikleri ve bir beklenti içinde oldukları kişileri dinlerler.
Eşler arasında sorunlar genelde “anlamamaktan” çıkar. Koca hanımını, hanımı kocasını anlamamak için sanki gayret gösterir. Halbuki birçok sorunun çözümü anlamaktan geçmektedir. Hakim, yaşlı çifte sormuş;- Bunca yıldan sonra niçin ayrılmak istiyorsunuz? Yaşlı kadın cevaplamış;- Hakim bey, bir ay öncesine kadar aklımda böyle bir şey yoktu. Eşim bana bir mine çiçeği getirdi. Ben de çiçekleri çok severim. Bu çiçek de çok sulanması gereken bir çiçekmiş ve eşim, düzenli aralıklarla sulanmadığında öleceğini söyledi. Ben kemik rahatsızlıkları olan bir insanım. Geceleri uykumdan kalkıp çiçeği sulamam gerektiği halde, bir gün fark ettim ki, eşim bir kez olsun benim ağrıma rağmen gece kalkıp suladığım çiçeğimi sulamadı. Bunun üzerine ben de bu kadar düşüncesiz bir insanla yaşamamam gerektiğine karar verdim.
Hakim kadına hak vermiş; ama âdettendir diye bir de adama sormuş;- Senin söyleyecek bir şeyin var mı? Yaşlı adam cevaplamış; şey doğru, tek bir şey dışında. Mine çiçeği çok sulandığında ölür. Karımın kemik rahatsızlığı var ve iyileşmesi için düzenli egzersiz yapması gerekir; ama eşim bunu yapmadığı için ben bu yalanı buldum. Çiçeği ölmesin diye her gece kalkmak zorunda kaldı. O, her uyandığında ben de uyanık olurdum, işini bitirip uyuduğunda, gidip çiçeğin suyunu boşaltır, peçetelerle toprağını kuruturdum. Sonra da yatağa gelip, bana hayatı güzelleştiren, canımdan çok sevdiğim eşimi doyasıya sevdiğimi düşünürdüm.
Kadınlar susmayı, erkekler konuşmayı öğrense (erkekler çok konuşsunlar anlamında söylemiyorum, eşlerine iltifat etmeyi, tatlı sözler söylemeyi öğrenseler) pek çok evlilik kurtulur. Bir beyefendi “Eşim hoşuma gitmeyen şekilde konuşmaya başladığında susarım. O sustuktan sonra başka odaya gider şükür namazı kılarım. ‘Allah’ım bana susmayı nasip ettiğin için sana şükürler olsun.’ derim.” demişti. Susmak öyle böyle değil, zor iş. Şükür namazı kılacak kadar hemde. Siz kibar susabildiğiniz için şükür namazı kıldınız mı hiç?
Eşinizi televizyon seyrederken, başka bir işle meşgulken dinlemeyin Eşinizi televizyon seyrederken, başka bir işle meşgulken dinlemeyin. Dinleme, insan ruhuna dokunma sürecidir. İnsan ruhuna ise sadece kulaklarıyla değil, ruhuyla da dinlemeyi başaranlar ulaşır.
Kızgınlık gerçeğin önünde perdedir. Dinlerken içinizden konuşmayın. Konuşulanları anlamaya çabalayarak dinleyin. Önemseyerek, gözlerinin içine bakarak (Karı koca akşamları konuşmadan beş dakika göz göze bakışma, gözlerinizle konuşma ve sevgiyi gözle anlatma alıştırması yapın. Dikkat edin birbirinize dik dik bakmayın), anlamaya çalışarak ve anladığınızı belli ederek.
Allah’a c.c TEŞEKKÜRLER… Aile Okulu Derslerimize katılımlarınızdan dolayı teşekkür ederiz. Her Cumartesi günü yatsı namazında buluşmak üzere Allah’a c.c emanet olunuz. Hazırlayan: Orhan KESKİN Müftü Yardımcısı