FOTOĞRAFLARLA MEHMET AKİF ERSOY
MEHMED AKİF, 1873 YILINDA İSTANBUL’DA, SADE VE GELENEKSEL BİR HAYATIN YAŞANDIĞI FATİH’İN SARIGÜZEL SEMTİNİN NASUH MAHALLESİNDE 12 NUMARALI EVDE DÜNYAYA GELDİ. ASIL ADI MEHMET RAGİF’TİR. RAGİF, EBCED HESABIYLA HİCRİ 1290 RAKAMINA KARŞILIK GELMEKTEDİR VE BU RAKAM AKİF’İN DOĞUM TARİHİDİR.
Genç Bir Adam Olarak Mehmet Akif Ersoy
TEMİZ, AYDINLIK VE ERDEMLİ BİR HAYATLA SPORLA ELDE EDİLMİŞ SIHHATLİ BİR YÜZ... GÖZLERİNDE DÜŞÜNCE VE DUYARLIĞIN BESLEDİĞİ İNCE BİR HÜZÜN TABAKASI...
VE HER MACERAYA ATILMAYA HAZIR ALEVİNİ İÇİNE HAPSETMİŞ, GİZLENMEYE ÇALIŞILMASINA RAĞMEN HEMEN FARKEDİLEN TUTUŞMAYA HAZIR MAHCUP VE ONURLU PIRILTILAR. HER ZAMAN ÇALIŞKAN VE ÖĞRENMEYE ÇALIŞAN BİR GENÇTİR. LİSAN DERSLERİNDE, ARAPÇA, FARSÇA, FRANSIZCA VE TÜRKÇE DERSLERİNDE HEP BİRİNCİDİR. HALKALI ZİRAAT MEKTEBİNDE BİR HOCASININ OKUL BİRİNCİLİĞİNİ ERMENİ BİR ÖĞRENCİNİN ALACAĞINI İHTAR ETMESİ ÜZERİNE GÜNLERCE DERS ÇALIŞIR VE OKULU BİRİNCİLİKLE BİTİRİR.
İstiklâl Marşı Şairi Mehmet Akif Ersoy
İSTİKLAL MARŞI'MIZ
İSTİKLÂL MARŞI Korkma, sönmez bu şafaklarda yüzen al sancak; Sönmeden yurdumun üstünde tüten en son ocak. O benim milletimin yıldızıdır parlayacak; O benimdir, o benim milletimindir ancak.
Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal. Kahraman ırkıma bir gül Çatma, kurban olayım çehreni ey nazlı hilal! Kahraman ırkıma bir gül! ne bu şiddet bu celal? Sana olmaz dökülen kanlarımız sonra helal, Hakkıdır, Hak'ka tapan, milletimin istiklal!
Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım Ben ezelden beridir hür yaşadım, hür yaşarım. Hangi çılgın bana zincir vuracakmış? Şaşarım; Kükremiş sel gibiyim, bendimi çiğner aşarım; Yırtarım dağları, enginlere sığmam, taşarım.
Garbın afakını sarmışsa çelik zırhlı duvar, Benim iman dolu göğsüm gibi serhaddim var. Ulusun, korkma! Nasıl böyle bir imanı boğar. "Medeniyyet!" dediğin tek dişi kalmış canavar?
Arkadaş. Yurduma alçakları uğratma sakın Arkadaş! Yurduma alçakları uğratma sakın! Siper et gövdeni, dursun bu hayasızca akın. Doğacaktır sana vaadettiği günler Hak'kın; Kimbilir, belki yarın, belki yarından da yakın.
Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı Bastığın yerleri "toprak" diyerek geçme, tanı! Düşün, altında binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır atanı; Verme, dünyaları alsan da bu cennet vatanı.
Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda Kim bu cennet vatanın uğruna olmaz ki feda? Şüheda fışkıracak toprağı sıksan, şüheda! Canı, cananı, bütün varımı alsın da Hüda, Etmesin tek vatanımdan beni dünyada cüda.
Ruhumun senden, ilahi şudur ancak emeli; Değmesin mabedimin göğsüne na-mahrem eli! Bu ezanlar ki şahadetleri dinin temeli, Ebedi yurdumun üstünde benim inlemeli
O zaman vecd ile bin secde eder varsa taşım; Her cerihamdan, ilahi, boşanıp kanlı yaşım, Fışkırır ruh-i mücerret gibi yerden naşım; O zaman yükselerek arşa değer belki başım!
Dalgalan sen de şafaklar gibi ey şanlı hilal; Olsun artık dökülen kanlarımın hepsi helal! Ebediyyen sana yok, ırkıma yok izmihlal. Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hak'ka tapan milletimin istiklal! Söz: Mehmet Akif Ersoy
İSTİKLÂL MARŞI' MIZI YAZABİLECEK TEK DEĞİLSE BİLE EN İDEAL İNSANDI. MEHMED AKİF ERSOY, İSTİKLÂL MARŞI' MIZI YAZABİLECEK TEK DEĞİLSE BİLE EN İDEAL İNSANDI.
Mehmet Akif ,İstiklâl Marşının, bugün değeri 500 cumhuriyet altını eden ödülünü Darülmesai adlı ,Fakir İslam kadın ve çocuklarına iş öğreterek onları yoksulluktan kurtaran derneğe bağışlarken, sırtında paltosu yoktu. Cebinde de borç aldığı 2 lira vardı.
Entelektüel Kişiliği ile Mehmet Akif Ersoy
AKİF'İN BÜTÜN BİR ÖMRE YAYILAN ÖĞRENME TUTKUSU VE BU TUTKUNUN CİDDİ, KARARLI VE İSTİKRARLI BİR ÇABAYLA GERÇEKLEŞTİRİLMESİ DE BÜTÜN ALÇAK GÖNÜLLÜLÜĞÜNE RAĞMEN DÖNEMİN SEÇKİN ŞAHSİYETLERİNDEN BİRİ OLARAK ÖNE ÇIKMASINI SAĞLADI.
SANATÇININ TEVAZUUNU YANSITAN BİR BAŞKA FOTOĞRAFI
ÖLÜMÜNÜN 60. YIL DÖNÜMÜNDE BASTIRILAN HATIRA PARASI
MEHMET AKİF ERSOY’UN OLGUNLUK DÖNEMİ
MEHMET AKİF MİLLET VEKİLİ İKEN
İSTİKLÂL SAVAŞI SONRASINDA MEHMET AKİF
AKİF’İN SON YILLARI
ATATÜRK'ÜN GÖZÜYLE MEHMET AKİF ERSOY Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk, Âkif’in şiiri için “İstiklâl Marşı’nda istiklâl davamızı anlatması bakımından büyük bir manası olan mısralar vardır. Benim en beğendiğim yeri de burasıdır” diye konuşmuştu...
Edebi Kişiliği ile Mehmet Akif Ersoy
AKİF DÖNEMİNİN EN İYİ DONANIMLI, BİRİKİMİ EN YÜKSEK ŞAİR, YAZAR VE DÜŞÜNÜRLERİNDEN BİRİDİR.
AKİF, ÜNİVERSİTEDE DERS VERDİĞİ YILLARDA
AKİF, YEMEKLİ BİR EDEBİYAT SOHBETİNDE Cenap Şahabettin, Şair-i Azam Abdülhak Hamid Tarhan, şair Süleyman Nazif, Mithat Cemal Kuntay, Mehmet Akif ve Sami Paşazade Sezai
1911 YILINDA DARÜLFÜNUN EDEBİYAT ŞUBESİNDEN MEZUN OLAN HOCALARIYLA Sandalyede oturanlar sağdan sola: Fehmi bey, Şevket bey, Safvet Bey, Faik Reşat Bey, M.Akif Ersoy, Babanzade Ahmet Naim Bey, Ahmet Mithat Efendi, İzmirli İsmail Hakkı Bey, Müftüzade Ahmet Hikmet Bey, Ali Ekrem Bolayır, Hüseyin Daniş Bey, Şehbenderzade Hilmi Bey.
Gönüllü Sürgün Mısır’da Mehmet Akif Ersoy
AKİF MISIR’DA: Soldan Sağa; Prens Abbas Halim Paşa, Mehmet Akif Ersoy, Em. Bahriye Miralayı Nuri, 1908 Meşrutiyet Ayan Meclisi Üyesi Sami Paşa oğlu Halim, Ressam Halim Paşa, Eski Şura-i Devlet üyesi Kadri bey.
KIZI FERİDE’YE KAHİRE’DEN GÖNDERDİĞİ FOTOĞRAF
AKİF’İN MISIR’DA İKEN ÇEKİLMİŞ BİR FOTOĞRAFI
MEHMET AKİF'İN ÖLÜMÜNDEN 3 SENE 3 AY 23 GÜN EVVEL MISIR'DAN GÖNDERDİĞİ MEKTUBUN ZARFI
AKİF, MISIR APARTMANI’NDAKİ DAİREDE HASTA YATAĞINDA
Aile Reisi Olarak Mehmet Akif Ersoy
AKİF, YAŞADIĞI ÜLKEYE, TOPLUMA VE DOSTLARINA HER ŞEYİNİ VERDİ AKİF, YAŞADIĞI ÜLKEYE, TOPLUMA VE DOSTLARINA HER ŞEYİNİ VERDİ. HERKESİN AKSİNE AKİF, SADECE AİLESİNE KARŞI SORUMLULUĞUNU YERİNE GETİREMEDİ. ÖLÜMÜNDEN SONRA AİLESİNE TERTEMİZ BİR İSİMDEN, ESERLERİNDEN BAŞKA BİR ŞEY BIRAKAMADI.
MEHMET AKİF VE TORUNLARI
MEHMET AKİF VE TORUNU
AKİF’İN EVİNDEKİ BAZI EŞYALAR
ANKARA’DAKİ MEHMET AKİF ERSOY EVİ’NİN SALONU
SAMANPAZARI’NDAKİ TACEDDİN DERGÂHI
Son Görüntülerle Mehmet Akif Ersoy
AKİF’İN SON YILLARI
MEHMET AKİF İSTİRAHAT HALİNDE İKEN
AKİF’İN CENAZESİ: Akif’in Askeri Tıp öğrencileri başta olmak üzere, İstanbul Üniversitesi gençlerince cenazesi eller üzerinde.
MEHMET AKİF 'İN MEZARI ÇOK SEVDİĞİ İKİ DOSTUNUN AHMET NAİM VE SÜLEYMAN NAZİF'İN ARASINA GÖMÜLDÜ (EDİRNEKAPI ŞEHİTLİĞİ)