ARICILIĞIN ÜLKE EKONOMİSİ AÇISINDAN ÖNEMİ Yeryüzünde bulunan ve tozlaşmayla çoğalan bitkilerin % 80’inin tozlaşmasında balarıları baş rolü oynarlar. Balarılarının herhangi bir sebeple yaşamadığı bölgelerde, balarılarının yaşadığı bölgelere göre bitkilerden elde edilen verim % 30 kadar daha düşük olmaktadır. Özellikle seracılıkta ürün miktarının arttırılabilmesi için balarıları kullanılmaktadır.
Bitkilerin döllenmesine etkileri Elma bahçesinde bir hektara 7 koloni Verim %50 kadar artabilmekte Çilek veriminde %30 kadar artış Ve diğerleri
GEZGİNCİ ARICILIK
İdeal bir yerleşim yeri
Anzer’de arıcılar
2003 ve 2004 YILLARI KOVAN, BAL VE BALMUMU MİKTARLARI Kovan sayısı Eski adet Yeni adet Top: adet Bal ton kg/kovan Balmumu ton DİE 2003 Kovan sayısı Eski adet Yeni adet Top: adet Bal ton kg/kovan Balmumu ton DİE 2004
Arıcının Takvimi
Su : % Karbonhidratlar: % (Fruktoz ve Glukoz(Dekstroz)) Sakkaroz: % 5-10 Maltoz : % 7 Laktoz : % 7 Mineraller: % B kompleksi vitaminler 1-4 mg (100 gr. balda) ve C vitamini mg (100 gr balda) bulunur. Bal asidik yapıda olup pH arasında değişir. Balın asidik olması depolama sırasında vitaminlerin yavaş bozulmalarını sağlar. Balın bileşimi:
Sınıflarına göre ballar, çiçek balı ve salgı balı olmak üzere ikiye ayrılır. Bunlar da kendi aralarında petekli, süzme ve pres balları olmak üzere 3 tiptir.
Bozuk Bal: Fermente olmaya başlamış, küflenmiş, ekşimiş, anormal koku ve tat almış, 60 C’nin üzerinde ısıtılarak aktivitesini kaybetmiş ballardır.
Zararlı ballar Zararlı Bal: Arıların bazı bitkilerden (Ranunculus (düğün çiçekleri), Aesculus (atkestanesi), Rhododendron (ormangülü), Andromeda (yabani biber), Tulipa (lale), Papaver (Haşhaş), Nicotina (tütün), Digistolis (adi yüksükotu) aldıkları zehirli maddelerden dolayı yiyenlerde zehirlenme belirtileri gösterebilen ve deli bal, acı bal, tutar bal gibi adlar verilen ballardır.
BALLARDA HİLE Yapay (Sahte) Bal: Çeşitli şeker şerbetlerinin içine polen, aroma, boya gibi maddeler katılarak yapılan, Şekerli Ballar: Arı kolonilerine sakkaroz, glikoz veya fruktozlu şerbetler yedirilerek elde edilen, Tağşiş Edilmiş (Doğallığı Bozulmuş) Ballar: Balın içine çeşitli şerbetler, nişastalı ürünler ve su gibi maddelerin katılmasıyla çoğaltılarak elde edilen hileli ürünlerdir.
Kristalleşme Balın glikoza doyması ve glikoz moleküllerinin kristalleşerek sertleşmesidir. 63 ºC’de 30' bekletilerek kristalleşme çözülür ve ballar ışık görmeyen, 14-15ºC’de rutubetsiz ortamlarda saklanırlar.
Doğal Balların Bazı Özellikleri Balın içinde bakılması gereken en önemli Amino Asit Prolin’dir. Türk Gıda Kodeksine göre en az 180mg/kg olmalıdır. Prolin nektar ve polenin içinde bulunur. Bal midesindeki şekerlerin inversiyonu ve balın olgunlaşması esnasında bala geçer.
Laboratuar Bakılarında; HMF (Hidoksi Metil Furfurol) Düzeyi: Balın ısıtılması veya uygun olmayan ortamlarda (ısı, ışık gibi) bırakılmasıyla fruktozun parçalanması sonucu oluşur. Türk Gıda Kodeksine göre bu oran en fazla 40mg/kg olmalıdır. Isınma işlevi görmemiş doğal ballarda bu oran 10mg/kg civarındadır.
Laboratuar Bakılarında… Diyastaz sayısı: Diyastaz (Amilaz) enzimi arılar tarafından olgunlaşma sürecinde bala katılan bir enzimdir. Türk Gıda Kodeksine göre Diyastaz Sayısı (DN) ballarda en az 8 olmalıdır. Diyastaz enzimi aktivitesi Narenciye ballarında 3’e kadar düşerken, yayla ballarında 60’a kadar yükselebilir. -100g baldaki diyastaz enziminin laboratuar koşullarında 38-40ºC’de 1 saatte parçaladığı nişasta miktarıdır.
Polen, yavru gözlerinin bulunduğu peteklerde depo edilir ve başlıca protein ve vitamin kaynağıdır. Polen % 6-28 kadar protein ve genellikle de arılar için gerekli 10 amino asiti içerir.
Nektar, % 5-80 kadar şeker, % 0.2 den daha az protein içerir. Nektar koloninin başlıca karbon hidrat kaynağıdır. Nektar da polen gibi yavrulu gözlerin bulunduğu peteklere depo edilir.
"arı yiyeceği" Balın ve polenin karışımı olarak adlandırılır ve ergin arı ve larvaların temel yiyeceğidir. Eğer yumurta kraliçe arı yavru gözüne bırakılmışsa büyük miktarlarda arı sütüyle beslenir. Bu arı yiyeceğine benzer fakat daha fazla mandibuler (alt çene) salgısı (% 34) ve bal (% 12) içerir. Bu büyük hücrenin kraliçe arı olarak değişmesi için daha fazla gıdaya, yeterince karbonhidrata ve daha fazla işçi arı salgısına ihtiyaç vardır.
Bileşik Zehirin % 'si Etkiler Melittin% 50Kan hücrelerini eritir. Histamin salgılatır. Kan basıncını azaltır. Adrenalin salgısının uyarılması Ağrı kesici özelliği Serum proteinlerinin korunması Phospholipase A2% 12Hücreleri eritir. Ağrı zehirleme Hyaluronidase% 3Yayılma faktörü Bağ dokunun hidrolizi Asit fosfataz% 1Allerjik reaksiyonları artırır Histamin% 1Ağrı Kaşıntı Arı zehirinin içeriği
Ocak-Şubat: Depoların ve arılıkların kontrolu, Mart: Erken ilkbahara hazırlık Nisan: İlkbahar başlangıcı çalışmaları Mayıs: Oğul ve bal akımı öncesi hazırlıklar Haziran: Ballıkların ve kovan ekipmanlarının sağlanması Temmuz: Katların konulması ve mümkünse ilkbahar ballarının süzümü Ağustos: Sonuna doğru Bal hasadı ve Kış arılarının üretimi Eylül: Sonbahar bakımı Ekim: Arılıkların kış şartlarına hazırlanması Kasım-Aralık: Arılardan elde edilen ürünlerin değerlendirilmesi(Bal hariç) Arıcının çalışma takvimi
Kek Hazırlama ve Şerbetleme; Kek Hazırlama: - Pudra şekeri - Çay şekeri - Bal - Su (kaynatılmış sıcak su) - Protein kaynağı olarak; a) Yağsız süt tozu b) Soya proteini Vitaminler İlaçlar
Hazırlanışı: Bu malzemeler kaynatılmış sıcak suya (60 C 'nin altında) usulüne uygun olarak katılır. İyice karıştırılarak kek halini alması sağlanır. * Eğer Nosema'ya karşı ilaç verilecekse şerbet sıcaklığının 49 C'yi geçmemiş olması gerekir. Zira Fumagillin 49 C'nin üzerinde bozulmaktadır.
Şerbetleme: İlkbahar yavru üretimi şerbetlemesi: Burada; 1 oran kaynatılmış su 1 oran şeker (bal) iyice karıştırılır ve eğer ilaç katılacaksa mümkünse 49 C'nin altında katılır. Yine şerbetliklerine kısa sürede bitirilebilecek miktarda koyulmalıdır. Sonbahar Şerbetlemesi: Oran 1 oran kaynatılmış su 2 oran şeker (bal) Eğer bal kullanılacaksa su sıcaklığının 60 C'nin altına düşmesi belirlenir.