DR. NAHİDE GÖKÇE ÇAKIR Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD 29/03/2016.

Slides:



Advertisements
Benzer bir sunumlar
DEZAVANTAJLı ÇOCUKLARDA EĞITIM HAKKı YENI ORHANLı ORTAOKULU – ÖZGÜR KAYA.
Advertisements

HASTA BAŞI EĞİTİMİ Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Seminerleri / 191.
AKRAN DESTEKLİ ÖĞRENME
2016 Dünya Sağlık Günü Diyabeti (şeker hastalığını) Yenelim! Dr Pavel Ursu Dünya Sağlık Örgütü Türkiye Temsilcisi.
BİLGİSAYAR DESTEKLİ ÖĞRETİM © TemplatesWise.com 1.
Sürekli Mesleki Gelişim (SMG) Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Seminerleri (5. Seminer) / 211.
Bilimsel bilgi Diğer bilgi türlerinden farklı
Sağlık Gözetimi ve Çalışma Ortamı Gözetimi
1 HASTA UYUMU UYUMU Yrd. Doç. Dr. Zeliha Cansever Mevlana Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, Konya.
Aile Hekimliği Uzmanlık Eğitiminde Alan Eğitiminin Yeri ve Önemi
ÖZÜRLÜLÜĞE YAKLAŞIM. Yanlış: Özürlü kişiler hastadır, tedavi edilip iyileştirilmelidirler. Doğru: Özürlülük hastalık değildir. Özürlü kişiler özürlü olmayan.
DAVRANIŞ BİLİMLERİNE GİRİŞ
 LÖSEV, 24 Eylül 2000 tarihinde, lösemili çocuklara özel, modern tıbbın tüm olanaklarını bünyesinde barındıran 2000'li yılların.
STRES YÖNETİMİ.
TOPLUM İÇERİSİNDE TIP EĞİTİMİ (Topluma Dayalı Tıp Eğitimi – TDTE) Tıp Eğitimi Anabilim Dalı Seminerleri / 171.
ŞEKER(DİABETES MELLİTUS DM) HASTALARININ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK İÇİN YAPILMASI GEREKENLER Şeker ya da diyabet denilen hastalık genellikle kalıtsal ve.
ÖĞRENME SINIF YÖNETİMİ
Ulusların Rekabet Üstünlüğü. Küresel rekabetin öneminin artması ulusların önemini yitirmesine mi sebep oldu? – Ulusal değerler, kültür, ekonomik yapılar,
PNÖMONİ.
Best KM 1, Boullata JI, Curley MA Pediatr Crit Care Med Feb;16(2): doi: /PCC Risk Factors Associated With Iatrogenic.
İnme Ecem Değirmencioğlu Özge Öge Kutal Mete Tekin.
KİŞİSEL HİJYEN.
Pazarlama İlkeleri.
Zehra ASLAN AYDOĞDU KTÜ Aile Hekimliği AD
Dr. Gönül ERDAL Psikiyatrist. Dr. Gönül ERDAL Psikiyatrist.
Öğr. Gör. Dr. İnanç GÜNEY Adana MYO
ANKARA ÜNİVERSİTESİ SAĞLIK BİLİMLERİ FAKÜLTESİ SOSYAL HİZMET BÖLÜMÜ
Sosyal Hizmet Meslek Etiği
Öğretimin Uyarlanması
M Arş. Gör. Dr. Esranur AKBULUT
Hayvan refahına uygun koşulların belirlenmesi
NOT VERME VE MEZUNİYET.
Bu sorunlar neden çözülmeli?
SAĞLIK HİZMETLERİ ARZI
ENKOPREZİS Gelişimsel olarak sfinkter kontrolünün kazanıldığı yaşa gelinmesine karşın dışkının istemli ya da istem dışı olarak, yineleyen bir biçimde uygunsuz.
Olgu Yönetimi Standartları
MASTİTİSLERİN TEDAVİSİ
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
YAŞLILIKTA DEMANS (BUNAMA)
Yrd.Doç.Dr. Çağdaş Erkan AKYÜREK
YÖNETİM- ÖRGÜT TEORİLERİ MODERN EKOL- SİSTEM TEORİSİ
KANSER.
Prof. Dr. Özgür Erdur- Baker,
1. sağlık ve sağlığın girdileri
Trabzon Arş.Gör.Dr. Cuma Ali ZOBA.
TUTUM VE ALGILAR.
Hayvancılık İşletmelerinde Sürü Yönetimi
Sağlık Bilimleri Fakültesi
KOÜ Hastanesİ’nde Akılcı İlaç Kullanımı Bİlİncİ
GÖRÜŞME İLKE VE TEKNİKLERİ Sağlık Bilimleri Fakültesi
MATEMATİK DERSİ ÖĞRETİM PROGRAMI
DR. NAHİDE GÖKÇE ÇAKIR Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD 29/03/2016.
Diğer Teknikler I Yrd. Doç. Dr. Gökhan Atik.
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
Isı Enerjisi ve Gerekliliği
EĞİTSEL VE DAVRANIŞSAL DEĞERLENDİRME- ASSESSMENT Ders 2: Yasal Düzenlemeler Prof. Dr. Tevhide Kargın.
Öğretim Teknolojileri ve Materyal Tasarımı Öğretimde Görsel-İşitsel Araçlar Görsel Materyallerin Katkıları Dr. Süleyman Sadi SEFEROĞLU Hacettepe Üniversitesi,
PERFORMANS KAVRAMI PERFORMANSIN BOYUTLARI
Kaçuv (kanserli çocuklara umut vakfı)
Gelişim ve Temel Kavramlar
EĞİTİME GİRİŞ Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi
NİŞANTAŞI ÜNİVERSİTESİ
ÖZEL DURUMLARDA( HASTALIK-KAZA) PSİKOLOJİK DESTEK
Ramsey Hunt Sendromlu İki Hastada Ağrı Tedavisi Yaklaşımı ve Sphenopalatin Ganglıon Bloğu Deneyimimiz Hatice GÜMÜŞ, Birzat Emre GÖLBOYU, Fahrettin KIRÇİÇEK,
ÇANKAYA ÜNİVERSİTESİ TEMEL İŞ SAĞLIĞI ve GÜVENLİĞİ EĞİTİMİ.
Nitel Araştırmalar.
Yrd. Doç. Dr. Şükrü KEYİFLİ
Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Tıbbi Farmakoloji AbD
Ergenlikte Psikososyal Sorunlar
Multiple Skleroz Akılcı İlaç Kullanımı
Sunum transkripti:

DR. NAHİDE GÖKÇE ÇAKIR Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği AD 29/03/2016

Öğrenim Hedefleri Akut ve kronik ağrı ayrımını yapabilmek Kronik ağrı yönetiminde genel yaklaşım ilkelerini sayabilmek Kronik ağrı tedavisi önündeki engelleri sayabilmek Kronik ağrı tedavisinde kullanılan yöntemleri sayabilmek

Ağrı, International Association for The Study of Pain tarafından tanımlandığı şekliyle, “ gerçek ya da potansiyel doku hasarı ile ilgili olan veya bu tür hasarlar söz konusu olduğunda tanımlanan, hoşa gitmeyen duyusal veya emosyonel bir deneyimdir.” Her bireyin yaşamı boyunca mutlaka yaşadığı bir deneyim olan ağrı en önemli hekime başvuru nedenlerinden biridir.

1. Kaynaklandığı dokuya göre, Yüzeysel ağrı Derin ağrı 2. Duyum şekline göre Ani, keskin, batıcı Yavaş artan Künt, bazen yanıcı. 3. Etyopatojenezine göre Mekanik Enflamatuar 4. Klinikte kullanımına göre Akut Kronik

Akut Ağrı Kronik Ağrı Semptom, kısa süreli doku hasarı + Gelişimi ve tedavisi kısa zaman alır. Ağrı yararlı fizyolojik bir uyarıdır. Anksiyete eşlik eder. Kısa süreli tedavi. Tedavi beklentisi kürdür. Tedavi başarı oranı yüksektir. Sendrom, uzun süreli 3 – 6 ay doku hasarı +/- Zaman alan bir süreçtir. Ağrı; davranış ve hayat biçimini etkileyen bir hastalıktır. Depresyon eşlik eder. Uzun süreli tedavi gerekir. Ağrı kontrolü amaçlanır. Tedavi başarı oranı orta derecededir. En sık olanlar: Kas ağrıları Baş ağrıları Kanser ağrıları

Kronik ağrı; Yaşam kalitesinde meydana getirdiği kayıp ile bireyin ve ailesinin yaşamını son derece olumsuz etkilemekte, Tedavi maliyeti ve neden olduğu iş gücü ve verimlilik kaybı ile de topluma önemli bir yük getirmektedir Etkin bir şekilde tedavi edilmesi gereken bir durum

Birinci basamak; Özgün klinik yaklaşımı ile multidisipliner bir yaklaşım gerektiren kronik ağrı yönetiminin merkezi ve olmazsa olmasıdır Kronik ağrı birinci basamak tüm başvuruların yaklaşık %10 – 20 kadarını oluşturur (3. sırada) Kadınlar hem akut (1.2/1) hem de kronik (1.8/1) ağrıyı erkeklerden daha fazla tariflemiştir

En sık kas iskelet sistemine (%63) ait ağrılar belirlenmiştir Aynı şekilde, aile hekimliğine başvuran kadında %38’inde kronik ağrı şikayeti olduğunu En sık sırtta (%54)

Bu hastaların önemli bir kısmı; Düzenli ilaç kullanma zorunluluğu duymakta Günlük aktivitelerinde önemli kısıtlılıklar yaşamakta

Kronik ağrı çeken bireyin; Biyolojik, psikolojik ve sosyal yönleri ile değerlendirilmesi gerekmektedir Birinci basamak hekimi, bireyi bu şekilde kavrayabilme şansı en yüksek olan hekimdir

Kronik Ağrı Yönetiminde Genel Yaklaşım İlkeleri Ağrının yer ve niteliğinin belirlenmesi Ağrının şiddetinin derecelendirilmesi Altta yatan/eşlik eden hastalığın tedavisi Uyku hijyeninin sağlanması Psikiyatrik durumun değerlendirilmesi ve izlenmesi Risk faktörlerinin yönetimi Davranışsal önlemler

Ağrının Yer Ve Niteliğinin Belirlenmesi: Öncelikle yapılması gereken bu iş için “Basit Ağrı Diyagramı” kullanışlı bir araçtır

Ağrının Yer Ve Niteliğinin Belirlenmesi:

Hastadan ağrıyan, yanan, batan, kaşınan v.b yerleri farklı şekiller veya farklı renkte kalemler ile işaretlemesi istenir Ağrının Yer Ve Niteliğinin Belirlenmesi:

Her ne kadar çoğu kronik ağrı hastasının birden fazla bölgede ağrısı olsa da hekime başvurdukları sırada hastalar ya o sırada kendilerine en çok sıkıntı veren ağrıyı veya tedavi edilebileceğine inandıkları ağrıyı dile getirme eğilimindedirler Söylenmeyen veya değerlendirilmeyen noktaların saptanmasında çok yararlıdır Ağrının Yer Ve Niteliğinin Belirlenmesi:

Ağrının Şiddetinin Derecelendirilmesi Hastadan ağrısının şiddetini; Rakamsal skala (1 ile 20 arasında not vermesinin istenmesi) veya görsel analog ölçeği ile değerlendirmesi istenir. Ağrı son derece öznel bir deneyim olduğu için tanı anında çok anlamlı olmayan bu derecelendirme tedaviye yanıtın değerlendirilmesi aşamasında son derece kullanışlıdır.

Altta yatan/eşlik eden hastalığın tedavisi: Kronik ağrı hastasında; Eğer var ise  diyabetes mellitus, romatoid artrit, orak hücreli anemi v.b gibi kronik ağrıya zemin hazırlayabilecek durumların kontrol altında tutulması hedeflenmelidir.

Uyku Hijyeninin Sağlanması Kronik ağrı; Hastanın uyku düzenini ve kalitesini bozar Bozulmuş uyku düzeni ve kalitesi de kronik ağrı da kötü prognozdan sorumlu

Yatış ve kalkış saatlerine uyulması Yatak odasında mutlak karanlık sağlanması Yatak odasının; Uyku dışında yemek içmek televizyon izlemek gibi faaliyetler için kullanılmaması Gerekirse yardımcı ilaç kullanılabilir. Uyku Hijyeninin Sağlanması

Psikiyatrik Durumun Değerlendirilmesi Ve İzlenmesi Kronik ağrıya neredeyse her zaman depresyon eşlik etmektedir. Depresyonun etkin bir şekilde tedavi edilmesi gerekir. Amitriptilin ve venlafaksin, uykuya da yardımcı olmaları nedeni ile ağrı tedavisinde öncelikle tercih edilmesi gereken antidepresanlardır. Kronik ağrı hastaları intihar olasılığı açısında da dikkatle değerlendirilmeli ve izlenmelidirler.

Risk Faktörlerinin Yönetimi Sigara kullanımı kronik ağrı açısından hem risk faktörü hem de kötü prognoz göstergesi Sigara içen bir kronik ağrı hastası, bırakması yönünde cesaretlendirilmeli ve desteklenmeli Obezite de hem hareketi kısıtlaması hem de önemli bir yük oluşturması nedeni ile kronik ağrıda kötü bir prognoz Obez hastalar, var ise, eşlik eden hastalıklarına uygun bir diyet/egzersiz programı ile kilo vermeye özendirilmeli

Davranışsal Önlemler Hasta bazı noktalara dikkat ederek ağrısı ile daha etkin bir şekilde mücadele edebilir Hasta ağrıyı başlattığını veya şiddetlendirdiğini bildiği uyaranlardan mümkün olduğunca kaçınmalı Ağrı ortaya çıktığında veya şiddetlenmeye başladığında şiddetinin daha fazla artması beklenmeden uygun ilaç veya yöntemle müdahale edilmeli

Kronik Ağrıda Hasta Perspektifi Öznel bir deneyim Geçmiş deneyimlerden, cinsiyetten, kültürel altyapıdan ve psikolojik durumdan etkilenir Benzer uyaranlar farklı bireylerde son derece farklı davranışlara neden olabilirler

Kronik ağrı; Bireyin yaşam kalitesi üzerinde son derece olumsuz etkiler yapar Neden olduğu uyku bozukluğu ve depresyon sorunu daha da derinleştirir Aile ilişkileri açısından rol kaybı veya rol değişimi yaşanırken, iş ile ilgili sorunlar, üretkenlik ve beraberinde öz güven kaybını, umutsuzluk genellikle görülür

Kronik ağrı; Hastalarının sıklıkla uygun bir sağlık hizmeti alabilmek için, deyim yerindeyse, “savaşmak” zorunda kalırlar Sağlık çalışanlarına (özellikle de hekimlerine) ağrı çektiklerini kanıtlama zorunluluğu yaşamaları önemli bir sorun Ciddiye alınmadıklarını hissettikleri için bazen semptomlarını abartılı bir şekilde ifade edebilir Bunun sağlık çalışanları tarafından fark edilmesi sorunu içinden çıkılmaz bir hale getirebilir

Kronik ağrı hastaları en sık hekim değiştiren hasta gruplarından biridir Bunun önde gelen nedenleri arasında; Hekimlerinin yeteri kadar bilgili olmadığını Kendilerini yeteri kadar ciddiye almadığını Sorunlarına yeterince ciddi müdahale etmediklerini düşünmeleri yer almaktadır

Kronik Ağrı Tedavisi Önündeki Engeller Hekim Perspektifi İlaç Temininde ve Çeşitliliğinde Sıkıntılar Medikolegal Sorunlar

Hekim Perspektifi Etkin bir ağrı tedavisinin önündeki en önemli engellerden biri hekimlerin bu duruma bakışlarıdır Hekimler; öncelikle ağrı tedavisi konusunda kendilerini çok yeterli hissetmemekte, nedeni tetkik yöntemleri ortaya konamayan ağrı olgularında bireyin ikincil kazanç sağlamak amacı ile ağrıyı uydurduğunu yada abarttığını düşünmeye eğilimli olmaktadırlar.

Ağrıyı son derece etkin bir şekilde kestiği bilinen narkotik analjezikler (bazen raporu olan hastalara bile), bağımlılık yaratmak ve sağlık otoritesi sorun çıkacağı endişesi ile yazılmamaktadır

İlaç Temininde Ve Çeşitliliğinde Sıkıntılar: Kronik ağrı tedavisindeki en önemli silahlardan biri olan narkotik analjeziklerin çeşitliliği ülkemizde yurtdışına kıyasla son derece az Üstelik bu kısıtlı ilaçların temininde de sıklıkla önemli sorunlar yaşanmakta

Medikolegal Sorunlar Yasal düzenlemeler de hastaların etkin ağrı kesicilere ulaşmalarını engellemektedir Yurt dışında normal reçete ile temin edilebilen tramadol ülkemizde yeşil reçeteye tabidir Ayrıca bu ilaçları yazan hekimler de sağlık otoritesinin baskısını hissetmektedirler

Kronik Ağrının Farmakolojik Tedavisi Dünya sağlık örgütü kronik ağrı tedavisinde basamaklı bir yaklaşım önermekte Bu yaklaşımda; Ağrı durumunda öncelikle NSAİ ilaçlar veya parasetamol kullanılması Ağrının devam etmesi veya artması durumunda ilk basamak ilaçlarla birlikte veya tek başlarına zayıf narkotiklerin kullanılması Üçüncü basamak tedavi olarak da güçlü narkotik ilaçlara geçilmesi önerilmekte

Bu üç basamaklı yapı; Günümüzde de kronik ağrıya yaklaşımın temelini oluşturmakla birlikte girişimsel yöntemler gereksinim duyulduğunda herhangi bir aşamada uygulanabilmektedir

Kronik Ağrı Tedavisinde Girişimsel Yöntemler Kronik ağrı tedavisinde anestezi ve reanimasyon disiplininden köken alan algoloji bilim dalının gelişimi ile kronik ağrının kontrolünde, yarar görebilecek hastalarda, girişimsel yöntemler giderek daha fazla kullanılmaya başlanmıştır

Pulse RF (Radyofrekans termoregülasyon), TENS (Transkutanöz Elektriksel Sinir Uyarımı) gibi yöntemler ile sinir iletiminin modifikasyonu Tetik nokta enjeksiyonu ve kuru iğne gibi yöntemler ile spazm giderilmesi Epidural, femoral v.b. kateterler ile ilaç verilerek ağrının giderilmesi Sempatik bloklar veya ganglion blokları ile ağrı iletiminin kesilmesi Kalıcı port veya pompa uygulamaları ile uzun süreli kalıcı ağrı kontrolünün sağlanması olası Kronik Ağrı Tedavisinde Girişimsel Yöntemler

Pediatrik ve Yaşlı Hastalarda İlaç Tedavisi Pediatrik hastalarda, hemofili ve sickle cell hastalığı olanların dışında opiodlerin sürekli kullanılmasından kaçınılmalı Ağrısı olan pediatrik hastalarda asetaminofen ve NSAİİ 1. basamak tedavi olarak düşünülmeli

Medikal ko-morbid hastalıklar ve bunlar için kullanılan ilaçlar, geriatrik hastalarda istenmeyen olayların riskini artırır Birçok ilaç kullanan, özellikle digoksine veya warfarin gibi terapötik indeksi dar olan ilaçları kullananlarda sit. P-450 yollarının aktive yada inhibe olma potansiyeli problem oluşturur Gabapentin hariç adjuvan analjeziklerin dozu yaşlı hastalarda düşüktür

Yaşlı hastalar için ilaç seçileceği zaman, hekimler özellikle opioidler, antideprasanlar ve antikonvülzanları içeren santral sinir sistemine etkili ilaçların yan etki profilini bilmek zorunluluğunu hissederler Genç bireylerde gözüken hafif sedasyon ve baş dönmesinin aksine, geriatrik hastalarda daha belirgin uyuşukluk hali konvülzyon, deliryum ve düşme riskinde artma görülebilir

COX-2 ajanlarını bile iyi tolere edemeyen, artriti olan geriatrik hastalar sık görülür Dejeneratif hastalığın derecesi artınca NSAİİ’lerin avantajları kısıtlanır, daha kuvvetli analjeziye ihtiyaç duyulur Akıllı kullanıldığında opioidler tipik olarak iyi tolere edilir ve bireylerin bağımsızlıklarını sürdürmeye yetecek düzeyde fonksiyon elde etmelerini sağlayabilir

Egzersiz tedavisi, osteoartritli yaşlı hastalarda ağrıyı etkin bir şekilde azaltır Zihin-beden yaklaşımları(ör: meditasyon, rehber eşliğinde hayal kurma ve yoga) kontrol şeklini değiştirerek ve sağlığı etkileyici davranışlarda bulunmayı cesaretlendirerek hastayı aktif tedavinin içine alır Zihin-beden teknikleri ağrıyı azaltmada da etkilidir

Biyolojik temelli tedaviler içinde glikozamin nütrisyonel desteği iyi çalışılmıştır ve ağrı giderici ve muhtemel eklem koruyucu etkiye sahip gibi görünmektedir Glikozamin eklemlerde antiromatik etki göstermediğinden kullanımı belirgin ağrı azalması ile ilişkilidir Hakkında daha ileri çalışmalar yapılması gereken olası analjezik ve anti inflamatuar etkinliğe sahip bir diğer ajan ise günlük 1-2 gr’lık dozda kullanılabilecek olan balık yağıdır

Sonuç Kronik ağrı tedavisinde birinci basamak sağlık hizmetleri anahtar role sahiptir. Birinci basamak hekimi hastasına uygun tedavi seçenekleri ve davranış değişikliklerinde rehberlik ederken etkin tedaviyi engelleyebilecek hasta ve hekim kaynaklı faktörlerin farkında olmalıdır.

Kaynaklar 1_ Birinci Basamakta Kronik Ağrı Yönetiminin Temel İlkeleri Tolga Günvar1 Öğr. Gör. Uzm. Dr., Dokuz Eylül Üniversitesi Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı 2_CURRENT Diagnosis and Treatment Serisi AİLE HEKİMLİĞİ Tanı ve Tedavi